Nafakanın Arttırılmasına İtiraz Dilekçesi Nasıl Hazırlanır?

Nafakanın arttırılması davası gerek davacı gerek ise avukatı açısından son derece yorucu bir süreçtir. Aynı keza davalı ve avukatının iddiaları göğüslemesi de bir o kadar efor gerektirir. Neyse ki dünya kaynaklarının israfını önlemek ve zihin gücümüzü daha doğru noktalara yormak amacıyla sizler için bu yazımızda nafakanın arttırılmasına itiraz sürecini, itiraz dilekçesini, savunma desenlerini ele aldık 💡 

Nafakanın Arttırılmasına İtiraz Dilekçesi Örneği -1-


……………..1. AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVALI:

KONU: Davacının nafaka artırım talebine karşı beyan ve itirazlarımızın sunulması ile HAKSIZ ve HUKUKİ DAYANAKTAN YOKSUN iş bu davanın REDDİ talebinden ibarettir.

AÇIKLAMALAR 

1) Davacının açmış olduğu iş bu davanın iyi niyetten yoksun ve tamamen çıkar amaçlı olduğunu ve itirazımızın kabulü ile davanın reddedilmesi gerektiğini talep etmekteyim şöyle ki;

Davacı ile Gölbaşı/Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……… tarih, ……… Esas ve ………. Karar sayılı ilamı ile boşanmış bulunmaktayım. Söz konusu kararda müşterek çocuğumuzun velayeti davacıya bırakılmış ve müşterek çocuğumuz için 100,00 TL iştirak nafakası ve 125,00 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Bu nafakaları kabul etmemin tek sebebi evlilik birliği süresi içerisinde yaşamış olduğum sıkıntıların bir an önce son bulması ve müşterek çocuğumuzun bu durumdan etkilenmemesini sağlamak amacıyla hareket etmiş olmamdır. Ayrıca çocuğumun bakımını üstlenmeye her zaman hazırım.

2) Anılan karar ile verilen iştirak ve yoksulluk nafakası düzenlenirken tek başıma geçinmeyi hesaplamış ve bu kapsamda gelirimin azalmayacağını düşünerek hareket etmiştim. Aşağıda ayrıntılarıyla açıklayacağımız üzere davacının kötü niyetli olarak hareket edeceğini de göz önüne almamıştım. Fakat ikinci kez evlilik yapma fikrinde olmam davacı annenin tüm imkanları kötü niyetli olarak kullanmaya başlamasına yol açmıştır.

ÜLKE GENELİNDE EKONOMİ KÖTÜYE GİTMİŞTİR:

Son 1 yıl içerisinde gelirim ciddi oranda azalmıştır. Küçük esnaf olarak geçinmeye çalışıp , elektronik eşya tamiri yaparak basit usule tabi gelir elde etmekteyim. Ülke genelinde son 1 yıl içerisinde yaşanan darbe girişimi ve benzeri siyasi olaylar nedeni ile işlerim ciddi oranda azalmıştır. Bu duruma birde uzun süre devam edecek olan “ Konya yolu alt geçit projesi” ile ekte sunulduğu üzere tam olarak iş yerimin önünde çalışma başlatılmış ve neredeyse dükkana ulaşımı tamamen engellemiştir. O kadar ki işlerin son zamanlardaki durgunluğu nedeniyle işyerini tamamen kapatma tehlikesiyle karşı karşıyayım.

ANNEMLE YAŞAMAKTAYIM VE GELİRİM ORANINDA  KATKI SAĞLAMAKLA SORUMLUYUM:

İşim nedeniyle gelirimin azalmasının yanı sıra ev masraflarının olması da giderlerimi arttırmıştır. Şöyle ki;

Küçük yaşlarımda babam vefat etmiş ve bu bağlamda eve bir erkek olarak maddi destek sağlaması gerekmiştir. Nitekim T.M.K  Madde 364.- Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. “boşandıktan sonra doğal olarak ailemin yanına taşınmış annem ile birlikte ona ait olan dairede oturmaktayım.  Şuan 230,00 TL kira ve her ay aidat ödemekteyim. Dava konusu iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası nedeni ile asgari ücret kadar olan aylık gelirinin üstünde bir ödeme yapmaya zorlanmaktayım. Görüldüğü üzere iştirak nafakasına karar verildiği tarihten bu yana gelirim azaldığı gibi zorunlu giderleri de artmıştır. Bu hususa müşterek çocuğun Konya’da yaşıyor olması nedeni ile görüş zamanları için  Ankara’dan yaptığım yol masrafları (gidiş- dönüş ortalama 200,00 TL) yapılan harcamalar eklenmektedir.

İştirak nafakası takdir edilirken; çocuğun yaşı, ihtiyaçları, okul seviyesi, sosyal çevreye göre yaşam seviyesi, velayet tevdi edilen tarafın ekonomik durumu ile nafaka yükümlüsünün mali gücü birlikte değerlendirilip, hakkaniyete uygun bir nafakaya karar verilmelidir.

Türk Medeni Kanunu’nun 182/2 maddesi gereğince; velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür.

EKONOMİK ve SOSYAL DURUMUM:

Aylık ortalama gelirim sabit olmadığından geçtiğimiz 1 yıllık gelir üzerinden yapılan ortalama hesabı dikkate alındığında aylık kazancım asgari ücreti geçmemektedir. Bu ortalamaya son 2 aydır çalışmama engel ciddi yol çalışması problemi dahil edilmemiştir.. Adıma kayıtlı herhangi bir araç ve gayrimenkul de bulunmamaktadır.

TMK 176/4 te: ‘’ Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.’’ Aynı şekilde 331. Madde uyarınca ‘’ Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.’’

Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekir. Ancak görüldüğü üzere maddi durumumda olumlu yönde bir gelişme bulunmamaktadır.

SONUÇ ve İSTEM:

Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın nafaka artırımı isteminin reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ederim.

Davalı

Nafakanın Arttırılmasına Cevap Dilekçesi -2-

…………………..1.AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO:

CEVAP VEREN DAVALI:

VEKİLİ:

DAVACI:

KONU: Davaya karşı süresi içinde cevaplarımızın arzıdır.

AÇIKLAMALAR

Davacının yukarıda belirtilen esas numarasıyla açmış olduğu nafaka artırım davası keyfi olarak açılmış olup iyi niyetten uzak ve hakkaniyete aykırıdır. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları incelendiğinde görüleceği gibi müvekkilim için hayat şartları davacıdan çok daha kötü durumdadır. Şöyle ki:

Davacı Balıkesir Üniversitesi Hastanesinde Ameliyathane Biriminde sağlık teknisyeni olarak çalışmaktadır. Yaklaşık 4.500TL civarında maaş almaktadır. Bu durum maaş bordroları incelendiği takdirde belli olacaktır. Bununla birlikte davacı babasının kendileri için satın aldığı evde oturmaktadır herhangi bir kira ödememektedir ayrıca üzerine kayıtlı arabası bulunmaktadır. Davacının ekonomik durumu, hayat standartlarını ve iki çocuğun ihtiyaçlarını karşılayacak niteliktedir.

Davacının ekonomik durumunun yanı sıra müvekkil aynı hastanede 4D kapsamında sürekli işçi olarak çalışmaktadır. 2.300Tl maaş almaktadır. Maaşının 800Tl’sini ev kirasına, 482-516 TL maaşından kesinti yapılmak suretiyle mevcut nafakaya yatırmaktadır.

SONUÇ VE TALEP :

Nafaka miktarının takdiri Madde 330- Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur. Nafaka her ay peşin olarak ödenir. Hâkim istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. V. Durumun değişmesi Madde 331- Durumun değişmesi hâlinde hâkim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır

Nafakanın Arttırılmasına Cevap Dilekçesi -3-

……………………..3. AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO:

CEVAP VEREN(DAVALI):
VEKİLİ:
DAVACI:
VEKİLİ:
T. KONUSU: Davaya, cevap süresi içinde, cevabın sunulmasıdır. 

DAVAYA İTİRAZ VE CEVAPLARIMIZ : 

Dava haksız ve mesnetsiz olup REDDEDİLMELİDİR Şöyle ki ;

1-Tarafların sosyal içtimai durumları incelendiğinde görüleceği gibi müvekkilim için hayat şartları davacıdan çok daha kötü durumdadır.

Müvekkilim Davalıdan boşandıktan sonra 2009 yılında evlenmiş ve 2011 yılında buglem isimli kız çocuğu daha olmuştur. Müvekkilim 2 çocuk babasıdır.

Davacı Müvekkilimin 2. Evliliğini içine sindirememiş,2. çocuğunun doğumunu öğrenmesi ile de nafakanın artırılması davasını ikame etmiştir. 

DAVACININ EKONOMİK SOSYAL DURUMU; 

Davacı polis memurudur. Aylık 2.937,00 TL maaş ,50,00 TL çocuk yardımı, müvekkilimden de 230,00 TL çocuk nafakası olmak üzere toplam 2.987,00 TL para almaktadır. 
Davacı anne babası ile birlikte ikamet etmekte olup, oturdukları ev ailesine ait olup ev kirası bulunmamaktadır. Davacının aynı evde oturduğu anne ve babası emekli olup her ikisi de emekli maaşı almaktadır. Böylece aynı eve 3 ayrı maaş girmektedir. Davacı ayrıca müvekkilim 

DAVALININ EKONOMİK ve SOSYAL DURUMU;

Müvekkilim davacı gibi polis olup 178,00 TL lojman kirasıotomatik kesildiğinden net 2579,00 TL maaş almaktadır. Müvekkilimin evi ve arabası bankada hiç parası bulunmamaktadır. 
Müvekkilim eşi ve çocuğu ile oturduğu lojmanda aşağıdaki giderleri her ay ödemektedir 
230,00 TL Bankadan her ay nafaka 
30,00 TL Bina aidatı 
70,00 TL sabit ve cep telefon masrafı 
59,00 TL internet abonmanlığı 
175,00 TL 2. Çocuğun mama ve bez gideri 
83,00 TL elektrik gideri 
588,00 TL vakıfbanktan alınan 16.000,00 TL paranın aylık ödemesi 
404,00 TL Halkbank tan alınan 12.000,00 TL paranın ayluk ödemesi 
Toplam her ay 1725,00 TL para kalmakta olup kışın 3 ay 400,00 TL yakıt parası ödemektedir. 
Müvekkilim eşi ve bebegi için gida vs giderler için elinde sadece 853 TL kalmakta olup,bu para ile geçinmeye çalışmaktadır.

2-TMK.nun 176/4 maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması ya da azaltılmasına karar verilebilir. Davanın açılması belli bir zaman geçmesine bağlı tutulmamıştır. 
Kararın kesinleşmesinden kısa bir zaman sonra dava açılması halinde mahkemece yapılacak iş, bu süre içerisinde tarafların ekonomik durumlarında önemli bir değişiklik olup olmadığını araştırmak, ülke ekonomisindeki dalgalanmaları gözetmek ve TMK.nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de nazara alınarak oluşacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibaret olmalıdır. 

Mahkemenin İlk nafaka takdirini 200,00 TL olup müvekkilim kendiliğinden 230,00 TL artırmıştır. Artırmanın üzerinde çok zaman geçmemiştir.. Ülkemizdeki ekonomik koşulların bu süre içinde değiştiği şüphesizdir. Mahkeme, tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasında bir oranlama yaparak, ilk nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir. Hakim yine tarafların, boşanma anındaki şartları ile artırım davası açıldığı andaki şartlarını değerlendirerek karar verir. 

TMK.mad.176/IV hükmüne göre: “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.” 
Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir. 

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23.12.1988 gün ve 10886 – 12087 sayılı ilamiyle; … Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları karşısında davacı ana için aylık yirmi bin liradan fazla nafakaya hükmedilmesi halinde davalı ödeme güçlüğüne düşer. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.

Nafakanın Arttırılmasına İtiraz

Nafaka Davasına Cevap Dilekçesi (Olumlu Netice)-4-

………………8. AİLE MAHKEMESİ’NE

DOSYA NO:

DAVALI:

DAVACI:

VEKİLİ:

DAVA KONUSU: Cevap Dilekçemdir.

AÇIKLAMALAR:

1-Davacı tarafından açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddi gerekmektedir.

2-Öncelikle TMK’ya göre davacının tedbir nafakası talep edebilmesi için  ayrı yaşama konusunda haklı sebepleri olması ve bu iddialarını ispat etmesi  gerekirken davacının bu konuda haklı sebepleri bulunmamaktadır. Hakkımda yapılacak araştırma ve dosyadaki diğer deliller toplandığında davacının nafakaya hak kazanmadığı ortaya çıkacaktır. 

3-Davacının istediği nafaka miktarı fahiş ve zenginleşme amacına yöneliktir. Ekonomik durumum talep edilen miktarı karşılamaya yetecek durumda değildir. Her ay ev kirası ödemekteyim ve maddi yönden güçlük yaşamaktayım. Bunun aksine davacı tarafın her ay düzenli olarak kira geliri bulunmaktadır ve iki tarafın da sosyal ekonomik durum araştırması yapıldığında davacının bu nafakaya ihtiyacı bulunmadığı ortaya çıkacaktır. Bu sebeple  davanın kabulü halinde, davacı  sebepsiz yere zenginleşecek, hakkaniyete tamamen aykırı bir hüküm tesis edilmiş olacaktır. 

SONUÇ VE İSTEM: Yukarda arz edilen ve sayın mahkemece resen göz önünde bulundurulacak nedenlerle ; açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine  karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim.

                                                                                                             DAVALI

Nafakanın Arttırılmasına Cevap Dilekçesi Örneği -5-

………………….AİLE  MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO: 2019/188 E

CEVAP VEREN DAVALI:

VEKİLİ:

DAVACI:

VEKİLİ:

KONUSU:  Süresi içerisinde davaya karşı cevaplarımızın sunulmasıdır.

AÇIKLAMALAR  :

Davacı tarafça, yoksulluk nafakasının kaldırılması veya indirilmesi talebiyle açılan dava aşağıda belirtmiş olduğumuz nedenlerden dolayı hukuki dayanaktan yoksun olup,  reddi gerekmektedir. Şöyle ki; 

Davacı tarafça müvekkilin 02.04.2014 tarihinden bu yana çalıştığı iddia edilmektedir. Ancak davacı tarafın bu iddiası tamamen gerçek dışıdır. Davacı taraf haksız bir şekilde, müvekkile ödemekle yükümlü olduğu yoksulluk nafakasını ödememek gayretiyle huzurdaki davayı açmıştır.

Müvekkilin çalıştığı yönündeki iddia tamamen gerçek dışıdır. Müvekkil herhangi bir işte çalışmamaktadır. Müvekkilin herhangi bir maaşı ya da düzenli geliri bulunmamaktadır. Kaldı ki davaya konu yoksulluk nafakası hayatı birden değişen kadının, maddi sıkıntı çekmesini önlemeye yöneliktir. Yasalarda belirtilen diğer şartlar da mevcutsa, çalışan kadının nafaka almasının önünde bir  engel yoktur. Ancak zaten belirtmiş olduğumuz gibi müvekkil herhangi bir işte çalışmamaktadır. Ekte sunmuş olduğumuz Müvekkile ait SGK hizmet döküm belgesinden de anlaşılabileceği üzere Müvekkil herhangi bir işte çalışmamaktadır.

Davacı tarafın Yoksulluk nafakasında indirim yapılması yönündeki talebi de yine müvekkilin herhangi bir işte çalışmaması herhangi bir gelirinin olmaması nedeniyle yersizdir.  Müvekkilin aylık olarak almış olduğu nafaka miktarı zaten 300,00 TL gibi cüzi bir miktardır. Davacının  asgari ücretle çalıştığından bahisle yoksulluk nafakasının kendisi için artık çekilmez bir hal aldığı şeklindeki iddiası kötü niyetlidir.

Üzerinde durulması gereken en önemli noktalardan biri de tarafların anlaşmalı boşanma neticesinde boşandıklarıdır. Anlaşmalı boşanma çerçevesinde belirlenen nafakanın kaldırılmasının veya azaltılmasının sözleşmede belirlenen edimler arası denge beklenmeyen olaylar nedeniyle bozulmaksızın talep edilemeyeceği açıktır. Yerleşik Yargıtay kararları da anlaşma çerçevesinde belirlenmiş ve hakim tarafından onaylanmış nafakanın, olağanüstü değişiklikler olmaksızın kaldırılmasının ya da indirilmesinin talep edilmesinin hakkın kötüye kullanılması teşkil edeceği yönündedir.

HUKUKİ NEDENLER : TMK. . BK. HMK. Yargıtay Kararları vs. İlgili yasal tüm mevzuat

DELİLLER:  Aile Mahkemesinin 2012/745 E. 2013/211 K. Sayılı ilamı, SGK kayıtları, Tanık, Yemin İle Sair Yasal deliller. Davalı tarafın beyan ve delillerine karşı beyanda bulunma ve delil sunma hakkımızı saklı tutuyoruz.

SONUÇ VE İSTEM:

Yukarıda izah etmeye çalıştığımız ve sayın mahkemenizce resen gözetilecek nedenlerden dolayı, fazlaya ilişkin tüm talep ve yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla; Hukuki dayanaktan yoksun DAVANIN REDDİ’ne, karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de Davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, Saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.

                                                                                                                       Davalı Vekili

Nafakanın Arttırılmasına İtiraz Dilekçesi Örneği -6-

…………………..1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

Gönderilmek üzere

NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE

Dosya No:

Cevap Veren Davalı:

Davacı:

Konu: Yasal süresi içerisinde davaya cevaplarımın ve delilerimin sunulması hk.

Açıklamalar:

Davacı dava dilekçesinde  müşterek çocuğun büyümesi, okula başlaması ve ihtiyaçlarının artması sebebi ile  müşterek çocuk  için 350 TL iştirak nafakasının yeterli olmadığını belirtmiştir. Yine davacı yüksek enflasyon karşısında paranın alım gücündeki düşüş ve müşterek ihtiyaçlarındaki artış ın dikkate alınarak sayın mahkemenizden müşterek  çocuk için verilen nafakanın arttırılmasını istemiştir.

1-)Öncelikle, tarafların sosyal durumu incelendiğinde ekonomik durumumun iyi olmadığı anlaşılacaktır. Nafakanın artırılması halinde şu anda düzenli ödemiş olduğum nafakayı ödeyemeyecek duruma düşeceğim. Boşanma sırasındaki gelirim ile şuan ki gelirim arasında afaki bir fark bulunmamaktadır. Davacının talep ettiği gibi nafakanın toplam 350,00 TL daha artırılması hayati ihtiyaçlarımı da karşılayamayacak duruma gelmeme neden olacaktır.

2-)Nafakanın davacının talebi şeklinde artırılmasını gerektirecek maddi durumumda olağanüstü bir değişiklik olmadığından dolayı nafaka taktirinde sağlanan dengenin korunması gerekmektedir.

(Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2012/17688 E. ve 2012/22498 K. Sayılı ilamı). Nitekim TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir, denilmektedir. Benim boşandığımızdan bu yana maddi durumumda herhangi bir değişiklik olmadığı hali hazırda oturmakta olduğum ev kira olup aylık ….. –TL kira ödemekteyim. Ayrıca evin elektrik ,doğalgaz faturaları ve mutfak masrafları da düşünüldüğünde toplamda sadece …. –TL aylık eve yönelik masrafım bulunmaktadır. Bunlar dışında ayrıca ….-TL borcum bulunmakta olup, her ay bu borca yönelik de düzenli ödeme yapmaktayım. Ülkemizin son zamanlardaki durumu göz önünde tutulduğunda şahsımın ekonomik alım gücünün de düştüğü açıktır.

3-) Davacı … yaşında olup çalışmaya engel herhangi bir durumu söz konusu değildir. Kaldı ki benim her ay düzenli olarak ödemiş bulunduğum nafaka davacının geçimini sağlamak için değil; mevcut müşterek çocuğumuz olan ………’nın giderlerini karşılayabilmek içindir. Davacı mevcut durumu itibariyle çalışabilir ve geçimini bu sayede elbette sağlayabilecek durumdadır.

Yukarıda açıklamış olduğum nedenler çerçevesinde haksız ve hakkaniyete aykırı olarak açılmış olan huzurdaki davanın tüm talepleri ile reddini talep etme zorunluluğum hasıl olmuştur.

Hukuki Nedenler: 4721 S. K. BK m. ve ilgili mevzuat.

Hukuki Deliller: Denizli .Aile Mahkemesi’nin E. K. sayılı boşanma ilamı, oturulan evin kira kontratı, oturulan evin elektrik ve su faturaları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırması, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık anlatımları, yemin, sair tüm yasal belge ve kanıtlar.

Sonuç ve İstem:  Nafaka artırımı talebinin reddine, Eğer mahkemeniz aksi kanaatte ise daha düşük bir miktarın belirlenmesine,

Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini saygılarımla talep ederim . tarih

                                                                              Davalı

Nafakanın Arttırılması Davasına İkinci Cevap Dilekçesi -8-

……………………..2. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO:

İKİNCİ CEVAPLARINI SUNAN DAVALI:

VEKİLİ:

DAVACI:

VEKİLİ:

KONU: İkinci cevap dilekçesinin ve delil listesinin sunulmasıdır.

CEVAPLAR:

1- Davalı yan cevaba cevap dilekçesinde müvekkilin gelirindeki artış karşısında giderindeki artışın düşük olduğuna ilişkin beyanlarımızı çarpıtarak yorumlamış ve müvekkilin şahsi giyim giderlerinin arttığı gerekçesiyle nafaka artışına karşı çıktığımızı ileri sürmüştür. Bu algılayış onca saydığımız neden karşısında kötü niyete karinedir.

Cevap dilekçesinde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; 27.03.2013 tarihinde taraflar anlaşmalı olarak boşanırlarken, çocuk için ödenecek nafaka tutarı küçük kısa bir süre sonra ilkokula başlayacağı göz önüne alınarak  800 TL olarak belirlenmiştir. Bu tutar belirlenirken çocuğun okul çıkışı etüde gideceği hesaplanmış ancak, …hiçbir zaman etüte gitmemiş olup, halen de gitmemektedir.

Bunu yanı sıra, boşanma protokolünün yapıldığı sırada kreşe gitmekte olup, aylık 300 TL kreş ücreti ödenmektedir. Çocuğun ilkokula başlaması ile birlikte bu kreş masrafı ortadan kalmış ve davalı babanın çocuk için anneye ödediği aylık 800 TL’nin tamamının okul vs. ihtiyaçlarına harcanması mümkün olmuştur. devlet okuluna gittiğinden; herhangi bir okul ücreti bulunmamakta, okul evinin çok yakınında olduğu için de servis vs. kullanmadan okula yürüyerek gitmektedir. Öyle ki çocuk öğle yemeklerini dahi evde yemekte olup, okul günlerinde ekstra bir masrafı söz konusu değildir. Yani ilkokula başlaması ile birlikte masrafları artmamış, aksine kreş gideri olmadığından ve etüte de gönderilmediğinden masrafları düşmüştür. Dolayısıyla çocuğun ihtiyaçları bakımından nafaka tutarının arttırılmasını gerektirir somut bir durum bulunmamaktadır. Nafaka tutarı oldukça makul ve hatta emsallerine göre yüksektir.

2- Öte yandan davalı müvekkilin maaşının X TL olduğunu ileri sürmekteyse de bunun bir gerçekliği  yoktur. Belirtilen tutar BRÜT ÜCRETTİR. Yani müvekkilin eline geçen tutar değildir. Ekte sunulan X yılı Mart ayı maaş bordrosundan anlaşılacağı üzere; nafakanın belirlendiği tarihte müvekkilin eline geçen NET MAAŞI X TL’DİR (Brüt maaşı X TL). Davanın açıldığı Eylül ayında ise müvekkilin eline geçen NET MAAŞI X TL’DİR (Brüt maaşı X TL)dir.

Görüldüğü üzere müvekkilin eline geçen ücretinde esaslı bir artış olmamıştır. Müvekkilin ortalama olarak net ücreti X TL civarında artmışken, davalının ilamdaki nafaka artışı olan ÜFE artışı ile yetinmeyip, nafakanın %100 oranında arttırılıp X TL yapılmasını istemesi abesle iştigaldir. 

3- Tüm bunların yanı sıra davalı aldığı maaşın evin kirasını ve temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını ileri sürmektedir. Öncelikle şunu hatırlatmak gerekir ki; müvekkil davalıya yoksulluk nafakası ödememekte, çocuğunun ihtiyaçları için İŞTİRAK NAFAKASI ÖDEMEKTEDİR. Davalının şahisi masraf ve ihtiyaçları müvekkili ilgilendirmediği gibi; davalının müvekkilin gelirinden, çocuğun ekonomik ihtiyaçlarının dışında, kendi masrafları için destek talebinde bulunması da hukuka aykırıdır.  Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerekmektedir.

DELİL LİSTESİ             :

  • Müvekkilin “nafakanın belirlendiği Mart X tarihindeki” maaş bordrosu
  • Dava tarihinde ve sonrasındaki maaş bordroları
  • Dijitürk ve Süperonline (internet) Faturalarının ödendiğini gösterir banka ekstresi
  • … alınan oda takımının ödemesini gösterir banka ekstresi
  • …. alınan bisikletin ödemesini gösterir banka ekstresi
  • …. yüzme kursu ödemesini gösterir banka ekstresi
  • Müvekkilin nafakayı düzenli olarak ödediğini gösterir banka ekstreleri
  • Tanık ve her türlü yasal delil.

SONUÇ ve İSTEM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davanın reddine karar verilmesini vekil olarak saygılarımla dilerim.

      Davacı Vekili

İştirak Nafakası Cevap Dilekçesi 9

………………………AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİNE

DOSYA NO :

CEVAP VEREN :

DAVACI :

D. KONUSU :

CEVAPLARIMIZ:

1- Davacı ile 2020 tarihinde boşandık. Boşanma sonucunda müşterek çocuklarımızın velayetleri annesine bırakılmıştır. İş bu boşanma davasında, müvekkilimiz ve müşterek çocukların yararına herhangi bir nafakaya hükmedilmemiştir.(Ek1 boşanma ilamı)

2- Davacı taraf anlaşmalı boşanma davasında talep etmediği ve mahkemece gerek görülmediğinden resen nazara alınmadığı için hükmedilmeyen iştirak nafakasının bugün hükmedilebilmesi için TMK 331 maddesine göre tarafımın ekonomik şartlarının düzelmesi gerekir.

3- Davacı taraf dava dilekçesinde aylık 4.000 TL maaş aldığını beyan etse de bu beyanı doğru değildir. Şöyle ki:

4- Yukarıda arz ettiğimiz hususlar bir an için göz ardı edilecek dahi olsa sayın mahkemece TMK 330 maddedeki “ödeme güçleri” terimi dikkate alınarak hüküm kurulmalıdır. Ekte aslını arz ettiğimiz maaş bordrosundan da görüleceği üzere aylık 2.416 TL net maaş elime geçmektedir. (Ek 2 Ücret Bordrosu )

5- Temmuz 2021 ücret bordrosunda da görüleceği üzere asgari ücretten çalışmaktayım. Borcumdan dolayı maaşımdan 671 TL kesinti yapılmaktadır. Adana Seyhan adresindeki evimde kiracı kalmaktayım Aylık 700 TL kira ödemekteyim. (Ek 3 kira sözleşmesi) ayrıca zorunlu ihtiyaçlarımdan olan doğalgaz, internet, su, elektrik faturası ortalama 200 TL gelmektedir (Ek 4 faturalar) tüm bu giderlerden sonra elime 1516 TL kalmaktadır.

6- Sosyal durum incelemesi yapıldığında davacının maddi durumunun tarafımın maddi durumundan çok daha iyi olduğu anlaşılacaktır. Bu sebeple müşterek çocuklar için istenen iştirak nafakası talebi yersiz olup hakkaniyete uygun değildir. Yukarıda anlatılan tüm bu sebeplerden dolayı işbu davanın reddini talep etmekteyiz.

HUKUKİ NEDENLER : TMK 329,330,331,342 ve ilgili maddeleri, HMK 51,52,124/3 ve ilgili maddeleri, TBK 40 vd, ilgili tüm yasal mevzuat.

DELİLLER: Karşı tarafın delillerine karşı delil sunma hakkımızı saklı tutmak kaydıyla, 2021 Ücret Bordrosu, Ekonomik sosyal durum araştırması, Kira Sözleşmesi, Faturalar, Tanık, Keşif, Yemin, Bilirkişi vs. Yasal Delil.

SONUÇ: Yukarıda sunduğumuz ve mahkemece resen göz önüne alınacak nedenlerle:

1- Davanın esastan reddine karar verilmesine:

2- Tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 2021

CEVAP VEREN

Ekler:

ek1- boşanma ilamı

ek2 Ücret Bordrosu

ek3 kira sözleşmesi

ek4 faturalar

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top