Bağımsız şekilde açılan bir nafaka davası sonunda yerel mahkemenin verdiği ilam kesinleşmeden icraya konulabilir. Ancak boşanma davası içerisinde talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakası, boşanma kararı kesinleşmeden icraya konulamaz.
Göreceğiniz üzere dikkat edilmesi gereken bir ayırım vardır. Bağımsız nafaka davasında kesinleşmeden icra mümkünken, boşanmayla birlikte görülen nafaka taleplerinde kesinleşmeden icra mümkün değildir.
Birkaç Yargıtay kararı paylaşarak bu açıklamalarımızı netleştirelim.
Örneğin Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 12.01.2015 tarihli bir kararında durumu şu şekilde izah etmiştir:
“HMK’nın Geçici 3. maddesi gereğince uygulanması gereken HUMK’nun 443/4 (HMK’nun 367/2.) maddesi gereğince, aile ve şahsın hukukuna ilişkin ilamlar kesinleşmeden takip konusu edilemez ise de nafakaya ilişkin ilamların takibe konulabilmesi için kesinleşmeleri gerekmez. Ayrıca nafaka verilmesine ilişkin bir hükmün temyiz edilmesi ilamın icrasını durdurmayacağı gibi Yargıtay, (teminat karşılığında bile) nafaka ilamının icrasının durdurulmasına karar veremez. (İİK. m. 36, IV). (B.Kuru.İcra İflas Hukuku El Kitabı Ocak 2006, İstanbul, sh.791) Aksi durumun kabulü ise nafakanın nevi ve ihdas sebebi ile bağdaşmayacaktır.”[1]
Boşanmayla birlikte talep edilen yoksulluk ve iştirak nafakasının icraya koyulabilmesi için kesinleşmesi gerekir. Bu yönde Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 24.05.2012 tarihli, eski olsa da geçerliliğini koruyan bir kararında durumu şu şekilde izah etmiştir:
“HMK’nın 367/1. maddesi uyarınca; tedbir nafakası yönünden ilamın kesinleşmesi gerekmez ise de yoksulluk ve iştirak nafakasının talep edilebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesi zorunludur. Takibe ekli nüfus kaydında Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 2008/1234 E. 2011/913 K. sayılı 29.12.2011 günlü kesinleşme ilamı gereğince boşanmanın tescil edildiği anlaşıldığından bu durum karşısında boşanma ilamının kesinleşmiş olduğu kabul edilerek talebin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.”[2]
Sonuç olarak, istikrarlı Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere bağımsız nafaka alacağına ilişkin davalar kesinleşmeden icra takibine koyulabilecek nitelikteki kararlardır.