Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin İptali Dava Dilekçesi 1
……….. AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
KONU: Öncelikle …………5. İcra Müdürlüğünün 12 E. Sayılı dosyasından dava konusu taşınmazın tedbiren satışının durdurulması ve aile konutu üzerinde tesis edilen ipoteğin iptali talebidir.
Harca Esas Değer:
AÇIKLAMALAR
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİMİZ
Öncelikle İstanbul 5. İcra Müdürlüğünün 15 E. Sayılı dosyasından dava konusu taşınmazın tedbiren satışın durdurulmasını talep etmek zorunlu olmuştur. Ailenin tüm birikimleri ve tasarruflarıyla alınan ve aile konutu, ikametgah olarak kullanılan, ailenin bir bütün olarak içinde yaşadığı konutun telafisi imkansız zararlar yaratacak şekilde satışının konu edildiği anlaşılmaktadır. Aile telafisi imkansız bir durumla karşı karşıya olup dava sonucunda haklı çıkacak olsa da bu durum telafi edilemeyecektir. Maddi anlamda sıkıntı içinde olan davacının bu durumu ve kanun koyucunun aile konutuna verdiği önem ve özen de göz ardı edilmeden öncelikle mümkün olduğu takdirde teminatsız olarak Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise düşük bir teminat karşılığında dava konusu taşınmazın satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini arz ve talep ederiz.
ESASA İLİŞKİN AÇIKLAMALARIMIZ
Davacı müvekkilim ve eşi aile konutu olarak ………….İli 24 no’lu bağımsız bölümü kullanmaktadırlar. Bütün tasarruf ve birikimleri sonucu alınan bu taşınmaz dava dışı müvekkilimin eşi adına tapuda kayıtlı olup davalı bankaya ipotek verilmiştir. Bu durum davacı müvekkilimin rızası alınmadan gerçekleştirilmiştir. TMK 194. maddesine göre eşlerden birinin diğerinin rızasını almadan aile konutu üzerinde herhangi bir kısıtlamada bulunamayacağı açık ve net ifade edilmiştir.
II. Aile konutu MADDE 194 – Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakla-rı sınırlayamaz. Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir. Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir. Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir. Benzer bir durumda ……………..Aile Mahkemesinin 15 K. Sayılı ilamı Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12 sayılı kararıyla 16 tarihinde onanmıştır. (Ek:2)
Yerel mahkeme 11 tarihli kararında;
“…Taşınmaz üzerine, 12 tarih ve 1552 yevmiye no ile 100.000 TL bedelle tamamını A Dayanıklı Tüketim Mamulleri ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketinin borçlarına karşılık 1. derecede fekki bildirilinceye kadar müddetle davalı BSH P. Elektrikli Gereçler Sanayi A.Ş. lehine ipotek tesisine ilişkin işlemin İPTALİNE” şeklinde hüküm kurulmuştur.
TMK 194. maddede korunan aile kavramı ve bütünlüğüdür. Bu bakımdan aile konutu şerhi kurucu değil bildirici nitelikte olup buna ilişkin şerhin tapuya verilmemesi durumunda dahi diğer eşin açık rızası şartı aranmakta ve iyiniyet iddiasında bulunulamayacağı açıktır.
Bu konuda doktrindeki görüş de bu yöndedir:
Eş bir deyişle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 194 f. III hükmü ile getirilen “Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir,” düzenlemesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 194 f. I hükmü ile var olan “sınırlandırmaya” bir etkisi yoktur/olamaz.
O kadar ki 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 194 f. I hükmü ile var olan sınırlandırma;
– Emredici niteliktedir, (HASANBÖHLER, Art. 169, Nr.9, KILI-ÇOĞLU, s.6)
– Bu haktan önceden feragat edilemez. {ÖZTAN, s. 207)
– Eşlerin anlaşması ile ortadan kaldırılamaz. (KILIÇOĞLU, s. 6)
– Açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem verilebilir. (ÖZTAN, s. 207)
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun m. 194 f. I hükmü ile aile konutunun başkalarına devri diğer eşin “rızasına” değil de “açık rızasına” bağlanmıştır. Rızanın sözlü olarak verilmesi yeterli görülse idi “rızasına” deyişi maksadı anlatmaya yeter de artardı bile. Oysa özellikle “açık rıza’ deyişiyle maksadın farklı olduğu gösterilmiştir.
Biz bu sebeple “açık rıza” deyişini rızanın “resmi şekilde” olarak alınması olarak yorumladık. (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku. Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 564, GENÇCAN-TMK, s. 1095) Nitekim İsviçre Tapu Tüzüğü (GBV) Art. 13a hükmü ile ZGB m. 169 gerekçesinde “yazılı rıza” deyişi varken İsviçre tapu uygulamasında da yazılı şeklin “resmi makam” tarafından onaylanması aranmaktadır. (SCHMID, s. 609, ŞIPKA, s. 143)
Rıza alınmadan yapılan işlemin ise “kesin hükümsüz’ (GENÇCAN-TMK, s. 1096, 3036; GENÇCAN-Boşanma-2, s. 565) olduğu hemen hemen bütün bilimsel görüşlerde ve uygulamada kabul edilmektedir. (ŞIPKA. s. 153)
Kesin hükümsüzlük;
– Rızası alınmayan eş tarafından “her zaman” ileri sürülebilir (ŞIPKA. s. 145)
– Hakim tarafından re’sen dikkate alınmalıdır (BRAEM/HASENBÖHLER. Zürcher Komm. Art. 169, N. 70, BER-GER, S.75. ŞIPKA, S. 145. KILIÇOGLU. s. 6)
– Bunun için dava açmaya bile gerek yoktur. (DESCHE-NAUX/STEINAUER, s. 107. BRAEM/HASENBÖHLER, Zürcher Komm. Art. 169. N. 70, GROSSEN, s. 106, RUOSSS. s. 85, TRAUFFER, s. 75, WESSNER, s. 95. ŞIPKA, s. 145)
Dava konusu taşınmaz davacı müvekkilimin eşi adına kayıtlı olup eşin ipotek tesisi sırasında kimliğinde evli olduğunun görüldüğü ve ikametgah olarak da aynı taşınmazın adres olarak gösterildiği belgelerden anlaşılmaktadır. Kanun maddesi hakkın sınırlandırılmasını malik olmayan eşin AÇIK RIZASINA bağlamıştır. Malik olmayan eşe tapu kütüğüne şerh verilmesi hususunda emredici değil ihtiyari bir kural getirmektedir. Bunun yapılmamış olması yasanın getirdiği sınırlandırmaları ortadan kaldırmaz. Şerh kurucu değil açıklayıcı mahiyettedir.
Olayımızda ipotek tesisi sırasında işlem tarafı olmayan malik olmayan eşin açık rızası alınmamıştır. Bu nedenle de huzurdaki davayı açmak zorunlu olmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER: HMK, MK. 194. madde ve ilgili her türlü mevzuat.
DELİLLER: Tapu kaydı (…………….. İli, 24 no’lu bağımsız bölüm), örnek mahkeme ve Yargıtay ilamı, ikametgah kayıtları (EK:3), nüfus kayıtları, tanık beyanları, keşif ve bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal deliller.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarda açıklanan nedenlerle;
1) Öncelikle, mümkün olduğu takdirde teminatsız olarak Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise düşük bir teminat karşılığında İs-………….5. İcra Müdürlüğünün 12 E. Sayılı dosyasından dava konusu taşınmazın satışının tedbiren durdurulmasına;
2) Davamızın kabulü ile aile konutu üzerinde tesis edilen ipoteğin iptaline;
3) Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz.
Ekler: 1) Vekaletname örneği, 2) Örnek Mahkeme ve Yargıtay İlamı, 3) İkametgah kayıtları.
Davacı Vekili
Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin İptali Dava Dilekçesi 2
……………AİLE MAHKEMESİNE
DAVACI:
VEKİLİ:
DAVALI:
D. KONUSU: Dava konusu taşınmazın satışının tedbiren durdurulması ve aile konutu üzerinde tesis edilen ipoteğin iptali talebidir.
HARCA ESAS DEĞER: 1.000,00 TL (Fazlaya ilişkin haklarımız saklıdır)
AÇIKLAMALAR
Davacı Müvekkilim ve eşi, uzun yıllardır aile konutu olarak …….İli ………….İlçesi 4 No’lu bağımsız bölümü kullanmaktadırlar. (İkametgâh kaydı ektedir)
Bütün tasarruf ve birikimleri sonucu alınan bu taşınmaz, Müvekkilemin dava dışı eşi Ahmet adına tapuda kayıtlı olmakla ticari bir iş nedeniyle davalı firmaya 15 tarihinde 124.500,00 TL bedel karşılığı ipotek verilmiştir.
Bu durum davacı Müvekkilemin rızası alınmadan ve haberi dahi olmadan gerçekleştirilmiştir. Müvekkilem evin satışa çıkarıldığını gelen tebligatla haricen öğrenmiştir.
TMK 194. maddesine göre eşlerden birinin diğerinin rızasını almadan aile konutu üzerinde herhangi bir kısıtlamada bulunamayacağı açık ve net ifade edilmiştir.
Aile konutu şerhi kurucu değil bildirici nitelikte olup buna ilişkin şerhin tapuya verilmemesi durumunda bile diğer eşin açık rızası şartı arandığından, iyiniyet iddiasında bulunulamayacağı hususu da Yargıtay içtihatları ile sabittir.
……………İcra Dairesi 15 Esas sayılı dosyası ile “ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte ödeme emri” gönderilmiş, kıymet takdiri yapılmış, 16 tarihi 1. satış günü olarak karar verilmiştir.
Satışa konu taşınmaz, ailenin bugüne kadar olan tüm birikimleriyle alınmış olan aile konutudur. Satış halinde, aile davada haklı bulunsa bile telafisi imkânsız sonuçlar doğmuş olacaktır.
Müvekkilem ev hanımıdır. Teminat bedelini ödeyebilecek ekonomik yeterliliğe sahip değildir. Yasaların aile konutuna verdiği önem nedeniyle, öncelikle teminatsız olarak dava konusu taşınmazın satışının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz.
Mahkeme aksi kanaatte olması halinde düşük bir teminat karşılığında satışın durdurulmasına karar verilirse teminat bedelini temin etmeye çalışacağız.
Ancak teminat bedelinin hiç karşılanamaması ihtimaline karşı ilgili taşınmazın tapu kaydına “davalıdır şerhi” konulması için müzekkere yazılmasını talep etmek mecburiyetimiz vardır.
İpotek tesisi sırasında işlemin tarafı olmayan ve malik de olmayan eşin açık rızası alınmamış olduğundan işbu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur.
HUKUKİ SEBEPLER: HMK, TMK, TBK, İİK vs. ilgili mevzuat
DELİLLERİMİZ: …………..İcra Dairesi 12 Esas sayılı dosyası, Tapu kayıtları, İkametgâh kayıtları, Nüfus kayıtları, Keşif ve Bilirkişi İncelemesi, Yargıtay değerlendirmeleri, Tanık (Tanıklarımız isim ve adresleri ile daha sonra bildirilecektir) Yemin ve ikamesi mümkün her türlü yasal delil.
NETİCE VE TALEP: Yukarıda açıklanan ve resen gözetilecek nedenlerle;
Davaya konu aile konutunun satış günü 15 tarihi olduğu dikkate alınarak -mümkün olduğu takdirde teminatsız olarak aksi kanaat halinde ise düşük bir teminat karşılığında- ………..İcra Dairesi 12 Esas sayılı dosyasında dava konusu taşınmazın satışının tedbiren ve acilen durdurulmasına, dava konusu taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhi konulmasına;
Davamızın kabulü ile aile konutu olan ………..İli …………….İlçesi 4 No’lu bağımsız bölümde tesis edilen ipoteğin iptaline;
Dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına;
Yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine
karar verilmesini vekaleten arz ve talep ederim.
Davacı Vekili