Av. Gökhan Yağmur | Makale

Velayeti Annede Olan Çocuğun İsim Değişikliği

………… ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

(Adli Yardım Taleplidir)

DAVACI : Çocuğum Ayşe’ye velayeten

DAVALI : Seyhan İlçe Nüfus Müdürlüğü

KONU : Velayeti bende bulunan müşterek kızım Ayşe’nin isminin değiştirilmesi talebimizden ibarettir.

AÇIKLAMALAR

Müşterek kızım Ayşe’nin babası Ahmet ile …………..Aile Mahkemesi’nin X Karar sayılı dosyası ile boşandık. Müşterek kızım Ayşe’nin velayeti mahkemece tarafıma verildi.

Müşterek çocuk Ayşe X tarihinde …………………… doğmuştur. Doğumundan sonra babasıyla aramız kötü olduğu halde ben hastanede tedavi görmekteyken eski eşim ilgili nüfus müdürlüğüne müşterek kızımızın ismini benim fikrimi sormadan kendi annesinin de ismi olan Ayşe olarak kaydettirmiştir.

Davacı müşterek çocuk 4 yaşında olup Ayşe ismini kullanmamaktadır. Ailesi ve sosyal çevre tarafından doğduğu günden beri İdil olarak tanınmakta ve bu ismi kullanmaktadır. Baba Ahmet müşterek kızımızı doğumdan sonra arayıp sormamış, bir kez olsun görmek istememiş ve görmemiştir.

Müşterek kızım ileride resmi kurumlarda yapacağı başvurular ve işlemleri esnasında, alışkın olmadığı ve kullanmadığı kimlik ismiyle hitap edileceğinden karışıklık yaşayacaktır.

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesine göre adın değiştirilmesi ancak haklı sebeple mümkündür. Bu esas çocukların isminin değiştirilmesi için de geçerlidir. Haklı bir nedene dayanmak kaydıyla çocuğun ismi değiştirilebilir.

Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da kişinin başka bir isimle tanınması isim değişikliği için geçerli bir sebep kabul edilmektedir. Örneğin Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 30.4.2015 Tarihli 2014/18248 E. 2015/7152 K. sayılı kararında:

“Davacı vekili dava dilekçesinde, 1965 olan doğum yılının 1977 olarak düzeltilmesini ve çevresinde Leyla ismi ile tanınması nedeni ile de nüfus kaydında Halime olarak geçen adının Leyla olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi hükmüne göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Somut olayda davacı, ailesi ve tüm çevresinde Leyla adı ile bilindiğini açıklamış, dinlenen tanıklar da davacıyı Leyla adı ile tanıdıklarını beyan etmiştir. Bu durumda davacının Leyla adı ile tanındığı dikkate alınarak davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”

Yine aynı yönde Yargıtay 28. Hukuk Dairesi 2015/5694 E., 2016/347 K., 13.1.2016 T.:

“…tanıklar, davacının arkadaş çevresinde ve aile arasında X adı ile bilindiğini beyan ettiklerinden ve kolluk araştırma tutanağı ve adli sicil kaydına göre de isim değişikliğine engel bir nedenin bulunmadığı, davacının X adı ile bilindiği tespit edildiğinden ve davacı tarafından haklı nedeni kanıtladığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.”

Yukarıda paylaşılan yerleşik içtihatlardan da anlaşılacağı üzere kişinin kimlikte yazılı isimden başka bir isimle tanınması, bu nüfusa yazılı ismin değiştirilmesi için haklı sebep teşkil etmektedir.

Ayrıca evlilik birliği sona erdikten sonra ise velayete sahip olan anne veya baba isim değiştirme davası açabilir. Çocuğumun velayet hakkına sahip olduğumdan açmış olduğum davanın müşterek kızımın babası X’e İHBAR EDİLEREK, isim değişikliğine muvafakatinin olup olmadığının sorulmasını talep etmekteyim.

Yine işbu dava kapsamında tanıklarıma tensiple beraber davetiye çıkarılarak ilk duruşmada tanık olarak dinlenmesini talep ediyoruz.

ADLİ YARDIM TALEBİM

Annem ve kızım ile kirada oturmaktayım, annemle birlikte vefat eden babamın emekli maaşından başka herhangi bir gelir ve desteğe sahip değilim. Bu nedenle, adli yardım talebine ilişkin belgeler ile bu talep karşılığında istenen durumu teşvik edici belgeler, dilekçe ekinde (EK 3) mahkemenizin tetkiklerine sunulmuştur. Herhangi bir kurumda sigortalı olarak çalışmamaktayım. Adıma kayıtlı tescil edilmiş herhangi bir araç ve taşınmaz kaydı yoktur. Bu belgelerin incelenmesi ile de açıkça anlaşılacağı üzere, yargılama masraflarını karşılayacak durumum yoktur. Bu nedenle, öncelikle, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ediyorum.

HUKULİ SEBEPLER : TMK, Nüfus Kanunu, HMK ve İlgili Sair Mevzuat.

DELİLLER : Nüfus Kayıt Örneği, ……………….Aile Mahkemesi’nin X Karar sayılı dosyası (celbi talep olunur), nüfus kimlik fotokopisi, tanık, yemin, isticvap, bilirkişi vb. Yasal deliller.

TANIKLARIM:

SONUÇ ve İSTEM : Yukarıda açıklanan ve resen gözetilecek hususlarla;

Müşterek kızıma ait “Ayşe” isminin nüfus kayıtlarından silinerek “İdil” olarak değiştirilmesine ve nüfusa tesciline karar verilmesini velayeten talep ederim.

Davacı

EKLER:

1- Nüfus kayıt örneği, (EK1)

2- …………….Aile Mahkemesi’nin X Karar sayılı dosyası gerekçeli karar, (EK2)

3- Adli yardıma ilişkin belgeler (fakirlik ilmühaberi, SGK 4A Hizmet Dökümü, adıma kayıtlı tescil edilmiş herhangi bir araç kaydı olmadığına ilişkin e-devlet sorgusu, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden eğitim yardımı ve muhtaç aylığı almadığıma ilişkin e-devlet sorgusu, üzerime kayıtlı taşınmaz bilgisi. (EK3)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir