Bilgi BankasıMedeni Hukuku

Nişanın Bozulması ve Hediyelerin İadesi Davası | TMK’ya Göre Haklar ve Süreç 2025

Nişanın bozulması ve hediyelerin iadesi davasıNişanın bozulması halinde hediyelerin iadesi davası nasıl açılır? TMK’ya göre nişanlılıkta verilen hediyelerin geri alınması ve süreç detayları.

Nişanın Bozulması ve Hediyelerin İadesi Davası

Nişan, iki kişinin evlenme iradesini karşılıklı olarak açıklamasıyla meydana gelen, evlenme vaadi niteliğinde bir hukuki ilişkidir. Türk Medeni Kanunu, nişanlanmayı yalnızca ahlaki bir bağ olarak görmez; taraflara belirli hukuki sonuçlar da yükler. Nişanın bozulması durumunda, taraflardan birinin veya her ikisinin uğradığı zararlar ve nişan sürecinde verilen hediyelerin iadesi meselesi gündeme gelir. Özellikle hediyelerin iadesi, uygulamada sıkça dava konusu yapılan ve toplumda önemli pratik sonuçlar doğuran bir konudur.

Bu makalede nişanın bozulması ve hediyelerin iadesi davası, Türk Medeni Kanunu’nun 120. ve 122. maddeleri ışığında ayrıntılı biçimde ele alınacaktır. Nişanın sona erme halleri, kusur değerlendirmesi, maddi ve manevi tazminat talepleri ile hediyelerin geri verilmesi süreci yargı kararları ve doktrinsel görüşlerle açıklanacaktır.

nişanın bozulması ve hediyelerin iadesi davası

I. Nişan Kavramı ve Hukuki Niteliği

Nişanlanma, evlenme vaadi anlamına gelen iki taraflı bir hukuki işlemdir. Tarafların karşılıklı ve ciddi bir şekilde evlenme iradesini açıklamasıyla nişan hukuken geçerli olur. Bu yönüyle nişan, sözleşme benzeri bir yapıya sahiptir; ancak tam anlamıyla bir sözleşme olarak nitelendirilmez. Çünkü nişanlanma, evlenmeye zorlama hakkı doğurmaz.

Türk Medeni Kanunu’nun 118. maddesi uyarınca, nişanlanma bir evlenme vaadiyle olur ve evlenme zorunluluğu doğurmaz. Bu düzenleme, bireylerin evlilik kararını özgür iradeleriyle vermelerini güvence altına alır. Dolayısıyla taraflardan biri evlenmekten vazgeçtiğinde, diğer taraf evlenmeye zorlama davası açamaz; ancak uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini isteyebilir.


II. Nişanın Bozulması Halleri

Nişanın bozulması, taraflardan birinin tek taraflı irade beyanıyla veya karşılıklı mutabakatla olabilir. Ayrıca nişan ölüm, evlenme ehliyetsizliği, uzun süreli ayrılık gibi nedenlerle de kendiliğinden sona erebilir.

1. Taraflardan Birinin Tek Taraflı Feshi

Taraflardan biri, nişanlılık ilişkisini tek taraflı olarak sona erdirebilir. Bu durumda diğer taraf, nişanın haksız olarak bozulduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir.

2. Karşılıklı Anlaşmayla Bozulma

Taraflar, karşılıklı rıza ile nişanı sonlandırabilir. Bu durumda genellikle tazminat hakkı doğmaz; ancak hediyelerin iadesi meselesi yine gündeme gelebilir.

3. Ölüm veya Ehliyetsizlik Nedeniyle Sona Erme

Taraflardan birinin ölümü veya evlenme ehliyetini ortadan kaldıran bir durumun ortaya çıkması halinde nişan kendiliğinden sona erer. Böyle durumlarda hediyelerin iadesi davası, ölen kişinin mirasçıları tarafından açılabilir.


III. Nişanın Haksız Bozulması ve Tazminat

1. Maddi Tazminat

Türk Medeni Kanunu’nun 120. maddesi, nişanın haksız olarak bozulması halinde, diğer tarafın evlenme amacıyla yaptığı masrafların ve nişanın bozulması sonucu uğradığı zararların tazminini düzenler. Buradaki “zarar”, evlilik hazırlıkları kapsamında yapılan maddi harcamalarla sınırlıdır.

Örneğin düğün salonu kiralama, gelinlik veya mobilya alımı gibi harcamalar, nişan bozulduğunda boşa giden masraflardır. Haksız yere nişanı bozan taraf, bu zararları karşılamakla yükümlü olur.

2. Manevi Tazminat

Nişanın haksız şekilde bozulması, diğer tarafın kişilik haklarını zedeleyebilir. TMK m.121 uyarınca, nişanı haksız yere bozan tarafın manevi tazminat sorumluluğu da doğabilir. Örneğin, nişanın toplum önünde küçük düşürücü bir biçimde bozulması halinde bu tazminat türü gündeme gelir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2019/3516 E., 2019/7893 K. sayılı kararında, “Toplum içinde nişanın haksız şekilde bozulması kişilik haklarının ihlalini oluşturur ve manevi tazminat gerektirir.” demek suretiyle bu ilkeyi açıkça vurgulamıştır.


IV. Hediyelerin İadesi Davası

1. Hukuki Dayanak

Hediyelerin iadesi davası, Türk Medeni Kanunu’nun 122. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre:

“Nişanlılık evlenme dışındaki bir nedenle sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davranan kişilerin diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler geri istenebilir.”

Bu düzenleme, nişanlılık sürecinde verilen hediyelerin hukuki statüsünü açıkça belirler. Evlenme gerçekleşirse hediyeler artık geri istenemez; ancak nişan bozulursa, özellikle “alışılmışın dışında” olan hediyelerin iadesi talep edilebilir.

2. Alışılmışın Dışında Hediyeler

Hukuk uygulamasında “alışılmışın dışında hediye” kavramı, her somut olayın koşullarına göre değerlendirilir. Yargıtay’a göre küçük çaplı jestler veya sembolik hediyeler (çiçek, küçük takı, vb.) iade kapsamına girmez. Ancak değerli ziynet eşyaları, ev eşyaları, araç veya arsa gibi malvarlığı unsurları iade edilebilir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 2017/4325 E., 2018/6729 K. sayılı kararında, “Nişanlılık sürecinde verilen altın, ziynet eşyası ve yüksek değerde hediyelerin, evlenme gerçekleşmediği takdirde iade edilmesi gerekir.” hükmüne varmıştır.

3. Davanın Tarafları

Hediyelerin iadesi davasını, hediyeyi veren nişanlı ya da onun anne-babası açabilir. Çünkü kanun yalnızca bu kişilerin verdiği hediyelerin geri istenebileceğini öngörmektedir. Dava, hediyeyi alan nişanlıya karşı açılır.

4. Davanın Şartları

Hediyelerin iadesi davası açılabilmesi için şu şartların bir arada bulunması gerekir:

  • Nişanlanmanın geçerli biçimde kurulmuş olması,
  • Nişanın evlenme dışındaki bir nedenle sona ermiş olması,
  • Hediye verilmiş olması ve bu hediyenin alışılmışın dışında sayılması.

Evlenme gerçekleşmişse, artık hediyelerin iadesi davası açılamaz. Çünkü evlenme, hediyenin amacını gerçekleştirmiş sayılır.

5. Davada İspat

Davanın ispat yükü, hediyeyi geri isteyen tarafa aittir. Hediye verildiği, hediyenin kim tarafından verildiği ve alışılmışın dışında olduğu, belge, tanık veya fotoğraf gibi delillerle kanıtlanmalıdır. Uygulamada nişan fotoğrafları, sosyal medya paylaşımları ve alışveriş faturaları sıkça delil olarak kullanılır.


V. Hediyelerin İadesinde Kusurun Önemi

TMK m.122, hediyelerin iadesi bakımından tarafların kusur durumunu aramaz. Yani hediyeler, nişanı hangi tarafın bozduğuna bakılmaksızın iade edilmelidir. Çünkü burada amaç, haksız zenginleşmenin önlenmesidir.

Ancak Yargıtay bazı kararlarında, hediyeyi iade etmekle yükümlü tarafın kusurunun çok ağır olduğu durumlarda hakkaniyet indirimi yapılabileceğini belirtmiştir. Bu tür değerlendirmeler, tamamen somut olayın özelliklerine göre yapılır.


VI. Hediyelerin İadesi Davasında Zamanaşımı

Türk Medeni Kanunu’nda hediyelerin iadesine ilişkin özel bir zamanaşımı süresi düzenlenmemiştir. Bu nedenle Borçlar Kanunu’nun genel hükümleri uygulanır. TBK m.146’ya göre, bu tür alacaklar on yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

Zamanaşımı süresi, nişanın sona erdiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak davacının, hediyenin iadesini isteyebileceğini daha sonra öğrenmesi halinde, sürenin başlangıcı bu öğrenme tarihi olabilir.


VII. Nişanlılıkta Üçüncü Kişilerin Rolü ve Sorumluluğu

Nişanlanma yalnızca tarafları değil, aileleri ve sosyal çevreyi de ilgilendiren bir ilişkidir. Bu nedenle Türk Medeni Kanunu’nun 120. maddesi, nişanın bozulması halinde sadece nişanlıya değil, “ana ve babanın veya onlar gibi davranan kişilerin” de tazminat talep edebileceğini kabul etmiştir.

Bu düzenleme, özellikle düğün hazırlıkları sırasında ebeveynlerin yaptığı masrafların korunmasını amaçlar. Örneğin, nişan töreni için salon kiralayan veya ev eşyası satın alan anne-baba, nişanın haksız şekilde bozulması durumunda bu harcamaların tazminini talep edebilir.


VIII. Yargıtay Kararlarında Nişanın Bozulması ve Hediyelerin İadesi

Yargıtay içtihatları, bu konuda oldukça istikrarlıdır.

  • Yargıtay 3. HD, 2020/3528 E., 2020/8894 K.: “Evlenme gerçekleşmemişse, nişanlılık nedeniyle verilen altın, bilezik, yüzük gibi ziynet eşyalarının iadesi gerekir.”
  • Yargıtay 3. HD, 2018/6421 E., 2019/2035 K.: “Alışılmışın dışında yüksek değerde hediye veren taraf, nişan bozulduğunda bu hediyeyi geri isteyebilir.”
  • Yargıtay 3. HD, 2017/6752 E., 2018/9152 K.: “Evlenme amacıyla yapılan masraflar, nişanın haksız bozulması halinde tazmin edilebilir.”

Bu kararlar, uygulamada hediyelerin iadesi davasının yalnızca nişanın sona erdiği hallerde değil, evlenmenin gerçekleşmemesi durumlarında da önem kazandığını göstermektedir.


IX. Sonuç

Nişanlılık, her ne kadar evlenme taahhüdü niteliğinde olsa da, taraflara belirli hukuki yükümlülükler yükler. Nişanın bozulması halinde tazminat ve hediyelerin iadesi davaları, taraflar arasında dengeyi sağlayan önemli hukuk kurumlarıdır.

Hediyelerin iadesi davası, tarafların kusurundan bağımsız olarak, haksız zenginleşmenin önlenmesi amacına dayanır. Maddi ve manevi tazminat talepleri ise nişanın haksız olarak bozulması durumunda gündeme gelir.

Uygulamada bu davalarda en sık tartışılan konular, hediyelerin “alışılmışın dışında” olup olmadığı ve ispat yükünün nasıl yerine getirileceğidir. Yargıtay içtihatları ve Türk Medeni Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, her somut olayın kendi şartları içinde ele alınması gerektiği açıktır.

Sonuç olarak, nişanın bozulması ve hediyelerin iadesi davaları, duygusal bir sürecin hukuki yansıması olmanın ötesinde, tarafların maddi kayıplarını telafi etmeye yarayan adalet mekanizmalarıdır. Hukuken doğru değerlendirme ve güçlü delil temeli, bu tür davalarda hakkın elde edilmesinin temel anahtarıdır.


Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu