Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı Suçu (TCK 310)

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 310. maddesinde düzenlenen Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı suçu, anayasal düzenin korunması amacıyla en ağır yaptırımlardan birini öngören suç tipidir. Madde, iki temel durumu kapsar:
- Cumhurbaşkanına Suikast
- Cumhurbaşkanına yönelik öldürme kastıyla gerçekleştirilen her türlü fiil, “suikast” olarak değerlendirilir.
- Suçun tamamlanmış sayılması için teşebbüs aşamasına ulaşması yeterlidir; yani fiil sonuç doğurmasa bile ceza ağırlaştırılmış müebbet hapis olarak uygulanır.
- Cumhurbaşkanına Fiilî Saldırı
- Suikast kastı olmadan gerçekleştirilen, ancak fiziksel şiddet içeren her türlü saldırı bu kapsamdadır.
- Bu tür eylemlerde, ilgili saldırı suçunun cezası yarı oranında artırılır ve verilecek ceza 5 yıldan az olamaz.
Bu düzenleme, Cumhurbaşkanlığı makamının devletin en üst organı olarak, anayasal işleyişin devamlılığı ve siyasi istikrar bakımından özel koruma altında olduğunu göstermektedir.
Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı Suçunun Unsurları (TCK 310)
Cumhurbaşkanına karşı işlenen suikast ve fiilî saldırı suçu, Türk Ceza Kanunu’nda kasten öldürme suçundan ayrı ve özel olarak düzenlenmiş, devletin en yüksek makamını temsil eden kişinin hem yaşam hakkını hem de bu makamın sembolik değerini korumayı amaçlayan ağır bir suç tipidir.
1. Suçun Özel Niteliği
Madde gerekçesinde, Cumhurbaşkanına karşı öldürme kastıyla yapılan eylemin, “suikast” kavramıyla tanımlandığı belirtilmiştir. Bu suçta teşebbüs dahi tamamlanmış suç gibi cezalandırılır. Kanun koyucu, “öldürme” ifadesi yerine geleneksel olarak kullanılan “suikast” terimini tercih etmiştir.
2. Fiilî Saldırı Kavramı
Maddenin ikinci fıkrası, Cumhurbaşkanına karşı suikast dışındaki tüm fiziksel saldırıları kapsar. Buradaki “fiilî saldırı” terimi, hakaret dışındaki her türlü fiziki müdahaleyi içine alır. Bu durumda, ilgili saldırı suçunun cezası yarı oranında artırılır ve 5 yıldan az olamaz.

Yargıtay ve Doktrin Işığında Unsurlar – Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı
A) Hukuki Menfaatin Korunma Amacı
- Birincil Koruma Alanı: Cumhurbaşkanının yaşam hakkı.
- İkincil Koruma Alanı: Cumhurbaşkanının şahsında somutlaşan devletin birliği, anayasal düzen ve siyasi istikrar.
Bu nedenle, bu suç devlete karşı suçlar bölümünde yer alır.
B) Suçun Maddi Unsurları
- Konu: Cumhurbaşkanının yaşamı ve temsil ettiği anayasal değerler.
- Fail: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya yabancı, kamu görevlisi veya sivil fark etmeksizin herkes olabilir.
- Mağdur: Sadece Cumhurbaşkanı.
- Fiil: Suikast (kasten öldürme kastıyla hareket) veya fiilî saldırı. Suikast için doğrudan icraya başlanması yeterlidir. Hazırlık hareketleri cezalandırılmaz, ancak TCK’da öngörülen istisnalar (TCK 314, 316 vb.) saklıdır.
- Zaman: Cumhurbaşkanının görev süresi içinde ve görevle bağlantılı olarak işlenmelidir.
C) Manevi Unsur
Suç, genel kastla işlenebilir. Failin siyasi, ideolojik veya kişisel motivasyonu ceza miktarını değiştirmez.
D) Suçların İçtimaı
Cumhurbaşkanına suikast suçu ile terör örgütü üyeliği (TCK 314) veya anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs (TCK 309) gibi suçlar arasında geçitli suç ilişkisi bulunmadığında, şartlar oluşmuşsa ayrı ayrı cezalandırma yapılır.
E) İşlenemez Suç ve Teşebbüs Ayrımı
Yargıtay’ın benimsediği somut tehlike teorisi uyarınca, hareketin yapıldığı anda suçun konusu mevcut ve gerçekleşme ihtimali varsa teşebbüs kabul edilir; mutlak yokluk hâlinde ise işlenemez suç oluşur.
Örneğin:
- Hedef alınan kişinin daha önce ölmüş olması → mutlak yokluk → işlenemez suç.
- Hedefin olay sırasında orada olmaması, ancak normal şartlarda orada olması beklenmesi → nisbi yokluk → teşebbüs.
Bu açıklamalar ışığında, TCK 310 hem Cumhurbaşkanının kişisel varlığını hem de devletin anayasal düzenini sembolize eden makamın dokunulmazlığını güvence altına alır. Bu nedenle hem cezalar ağırdır hem de teşebbüs aşaması tamamlanmış suç gibi değerlendirilir.
Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı Suçunda Zamanaşımı ve Görevli Mahkeme
1. Dava Zamanaşımı – Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı
5237 sayılı TCK hükümlerine göre Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı suçu ağır yaptırımlar içeren suç tiplerinden olduğundan, bu suçta dava zamanaşımı süresi 30 yıl olarak uygulanır.
- Başlangıç Anı: Zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
- Kesilme ve Durma: Zamanaşımını kesen veya durduran nedenler (TCK m.67) bu süreyi etkileyebilir.
- Teşebbüs Hâli: Teşebbüs de tamamlanmış suç gibi değerlendirildiğinden, zamanaşımı süresi değişmez.
Bu uzun süre, suçun hem Cumhurbaşkanının yaşam hakkını hem de devletin anayasal düzenini hedef alması nedeniyle getirilmiş özel bir koruma tedbiridir.
2. Görevli Mahkeme – Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı
Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı suçlarında görevli mahkeme
- Ağır Ceza Mahkemesidir.
- Suçun ağırlığı ve ceza miktarı dikkate alınarak ilk derece yargılaması doğrudan ağır ceza mahkemesinde yapılır.
- Yargılama, suçun işlendiği yer ağır ceza mahkemesinde görülür; ancak CMK hükümleri gereği güvenlik gerekçesiyle dosya başka bir mahkemeye nakledilebilir.
Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı Suçu – Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirme
Cumhurbaşkanına karşı işlenen suikast ve fiilî saldırı suçları, TCK 310 kapsamında düzenlenmiş olup, Anayasayı ihlal (TCK 309) gibi anayasal düzene ve devletin işleyişine karşı suçlarla doğrudan bağlantılıdır. Yargıtay uygulamalarında bu suçlar, hem Cumhurbaşkanının yaşam hakkı hem de devletin sürekliliğini temsil eden makamın dokunulmazlığı bakımından “en ağır anayasal suçlar” arasında kabul edilmektedir.
1. Suçun Anayasa ile Bağlantısı – Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı
Yargıtay, TCK 310’u yorumlarken, Anayasayı ihlal suçu ile arasındaki yakın ilişkiye dikkat çeker. Zira Cumhurbaşkanına yönelik suikast teşebbüsü, çoğu zaman anayasal düzeni ortadan kaldırma amacına matuftur. Bu nedenle Yargıtay kararlarında:
- Amaç suç (TCK 309 – Anayasayı ihlal)
- Araç suç (TCK 310 – Cumhurbaşkanına suikast)
arasındaki bağ değerlendirilir ve her iki suçun unsurları birlikte ele alınır.
2. Elverişlilik ve Tehlike Ölçütü
Yargıtay’a göre, bu suçlar somut tehlike suçlarıdır. Yani;
- Eylemin, korunan hukuki değerler bakımından tehlike yaratmaya elverişli olması yeterlidir.
- Fiilin mutlaka neticeye ulaşması gerekmez; icra hareketine başlanması cezalandırma için yeterlidir.
- Kullanılan araçların (silah, patlayıcı, vb.) ve eylem planının, hedeflenen neticeye uygun olup olmadığı değerlendirilir.
3. Suça Teşebbüs ve Hazırlık Hareketleri
- Hazırlık hareketleri kural olarak cezalandırılmaz; ancak TCK 314 ve 316 gibi özel düzenlemeler kapsamında cezai sorumluluk doğabilir.
- Suça teşebbüs için, elverişli araçlarla icra hareketine başlanmış olması gerekir.
- Failin plan yapması, keşif yapması gibi hareketler, icra aşamasına geçmedikçe TCK 310 kapsamında teşebbüs sayılmaz.
4. Cebir ve Şiddet Unsuru
Yargıtay, cebir unsurunun fiziksel/maddi cebir anlamına geldiğini kabul eder. Bu nedenle, yalnızca tehdit veya sözlü beyanlarla değil, fiilen Cumhurbaşkanına zarar verme yönünde maddi güç kullanılması gerekir.
5. Suça İştirak – Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı
Yargıtay kararlarında müşterek faillik ve yardım etme ayrımı titizlikle yapılır:
- Müşterek fail olmak için, suç üzerinde ortak hakimiyet kurulmalı ve birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
- Yardım eden ise fiil üzerinde doğrudan hakimiyet kurmaz, ancak suçun icrasını kolaylaştırır (silah temini, ulaşım sağlama vb.).
- Örgütlü suçlarda (TCK 314) örgüt yöneticileri, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen tüm suçlardan fail olarak sorumlu tutulabilir (TCK 220/5).
6. TCK 309 ile TCK 310’un Birlikte Uygulanması
Cumhurbaşkanına yönelik suikast girişimi, aynı zamanda anayasal düzenin ortadan kaldırılması amacıyla işlenmişse;
- Araç suç (TCK 310) ve amaç suç (TCK 309) ayrı ayrı cezalandırılır.
- TCK 309/2’deki düzenleme nedeniyle, fikri içtima hükümleri uygulanmaz, her suçtan ayrı ceza verilir.
7. Yargıtay’dan Örnek İlkeler – Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı
- Cumhurbaşkanlığı makamını hedef alan silahlı saldırı girişimi, amaç suça elverişli nitelikteyse TCK 310 yanında TCK 309 kapsamında da cezalandırılır.
- Fail, doğrudan Cumhurbaşkanına saldırıda bulunmasa dahi, saldırının icra planında aktif rol üstlenmişse müşterek fail olarak sorumlu tutulabilir.
- Suç, örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmişse, örgüt yöneticileri ve planlayıcılar da doğrudan fail sayılır.
Bu çerçevede, Yargıtay uygulaması Cumhurbaşkanına suikast suçunu sadece “kişiye karşı suç” olarak değil, devlete karşı suç olarak görür. Bu nedenle hem teşebbüs hem de iştirak bakımından geniş yorum yapılır; cezalar ağırlaştırılmış müebbet hapis düzeyinde uygulanır.
Cumhurbaşkanına Suikast Suçu ve Anayasayı İhlal – Yargıtay 16. Ceza Dairesi Kararları Işığında
TCK 310’da düzenlenen Cumhurbaşkanına suikast ve fiilî saldırı suçu, çoğu durumda TCK 309’da yer alan Anayasayı ihlal suçuyla birlikte gündeme gelir. Yargıtay, özellikle 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünde bu iki suçun kesiştiği noktaları ayrıntılı olarak değerlendirmiştir.
1. Kast ve İştirak İradesinin Tespiti
- Kast, failin iç dünyasına ait olup, dışa yansıyan eylemlerden ve olayın tüm aşamalarındaki davranışlardan tespit edilir.
- Suça iştirak iradesi, suç tamamlanıncaya kadar her aşamada oluşabilir.
- Olay öncesi planlama, hazırlık, icra süreci ve olay sonrası davranışlar bir bütün olarak değerlendirilir.
2. Somut Olayın Niteliği
Yargıtay’a göre, Marmaris’te Cumhurbaşkanının kaldığı otele yönelik silahlı saldırı planı:
- Anayasayı ihlal (TCK 309) suçu kapsamındaki darbe teşebbüsünün bir parçası,
- Cumhurbaşkanına suikast (TCK 310) suçunun icra hareketi,
- Aynı zamanda kasten öldürme veya öldürmeye teşebbüs suçlarını oluşturabilecek nitelikte vahim eylemler zinciridir.
Sanıkların otelde Cumhurbaşkanını bulamamış olmaları, icra hareketlerinin tamamlanmasına engel sayılmamış; teşebbüs aşamasının oluştuğu kabul edilmiştir.
3. Müşterek Faillik ve Yardım Etme Ayrımı
- Müşterek fail, fiil üzerinde ortak hakimiyet kuran ve suçun icrasına fonksiyonel katkı sağlayan kişidir.
- Olay mahallinde bulunmayan, ancak planlama, koordinasyon veya lojistik desteği aktif olarak sağlayan sanıklar da müşterek fail kabul edilmiştir.
- Yardım eden ise suçun icrasına doğrudan hakimiyet kurmadan, icrayı kolaylaştıran kişidir (TCK 39).
- Yargıtay, olayda bazı sanıklar yönünden azmettirme veya yardım etme hükümlerinin yanlış uygulanmasını hukuka aykırı bulmuştur.
4. Kanunsuz Emir ve Hata Savunmaları
- Anayasa m.137/2 ve TCK m.24/3 uyarınca konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez.
- Suç niteliği açıkça belli olan bir fiile ilişkin amir emrinin ifası, faili sorumluluktan kurtarmaz.
- Olayda sanıkların, suç teşkil eden emri bildikleri ve buna rağmen icraya katıldıkları kabul edilmiştir.
5. İşlenemez Suç Tartışması – Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı
- Yargıtay, **“somut tehlike teorisi”**ni benimsemiş, Cumhurbaşkanının olay yerinde bulunma ihtimalinin yüksek olduğu ve icra hareketlerinin başladığı anda suçun mevzuunun var olduğuna hükmetmiştir.
- Dolayısıyla, olay işlenemez suç değil, teşebbüs aşamasında kalmış tamamlanabilir bir suçtur.
6. Gönüllü Vazgeçme Savunması
- Darbe teşebbüsü, halkın ve devlet organlarının direnişiyle başarısız olmuştur.
- Sanıkların fiillerinden gönüllü olarak vazgeçmeleri söz konusu olmadığından, TCK 36 uygulanmamıştır.
7. Kasten Öldürme ve Öldürmeye Teşebbüs İlişkisi
- Güvenlik güçleriyle çıkan çatışmalarda bir güvenlik görevlisinin ölmesi, diğerinin yaralanması ve beş güvenlik görevlisinin ağır şekilde yaralanması, kasten öldürme ve öldürmeye teşebbüs suçlarının oluştuğu kabul edilmiştir.
- Bu fiiller, amaç suç olan Anayasayı ihlal kapsamında vahim eylemler olarak değerlendirilmiş ve ayrıca cezalandırılmıştır.
8. İçtima Kuralları – Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı
- TCK 309 (Anayasayı ihlal) ve TCK 310 (Cumhurbaşkanına suikast) suçları, farklı hukuki değerleri koruduğundan gerçek içtima uygulanır; her ikisinden ayrı ayrı hüküm kurulur.
- Ancak TCK 309 ile TCK 311 veya 312 arasında müterakki suç ilişkisi bulunduğundan, bu suçlardan ayrıca ceza verilmez.
Bu kararlar, Cumhurbaşkanına suikast suçunun yalnızca bireye karşı bir suç değil, aynı zamanda devletin varlığını ve anayasal düzeni hedef alan ağır bir anayasal suç olarak kabul edildiğini açıkça göstermektedir. Yargıtay, hem suçun teşebbüs aşamasında tamamlanmış gibi cezalandırılmasını hem de iştirak iradesinin geniş yorumlanmasını benimsemiştir.
Avukat Gökhan Yağmur – İstanbul / Küçükçekmece – Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı
Ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikrî mülkiyet alanlarında uzmanlaşmış olan Avukat Gökhan Yağmur, müvekkillerine dava süreçlerinde güçlü bir savunma ve stratejik danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Uzun yıllara dayanan tecrübesi, yüksek yargı kararlarına hâkimiyeti ve sonuç odaklı yaklaşımı ile hem bireysel hem de kurumsal müvekkillere etkili çözümler üretmektedir.
Cumhurbaşkanına Suikast ve Fiilî Saldırı – Hukuki sorunlarınızla ilgili profesyonel destek almak ve detaylı bilgi edinmek için:
📞 0542 157 06 34
🌐 www.gokhanyagmur.com
🌐 www.gokhanyagmur.com.tr