Basın Yoluyla Kişilik Hakkı İhlali: Haber, Yorum ve Eleştiri Sınırı
Basın yayın yoluyla kişilik hakkı ihlali nedir? Haber, yorum ve eleştiri hangi noktada hukuka aykırı olur? Anayasa, Basın Kanunu ve içtihatları özetliyoruz.
Giriş
“Gazetede çıkan haber beni küçük düşürdü, ne yapabilirim?”,
“Sosyal medyada ‘haber’ adı altında beni hedef aldılar, bu da basın yoluyla kişilik hakkı ihlali sayılır mı?”,
“Haber–yorum–eleştiri nerede biter, hakaret nerede başlar?”
Basın özgürlüğü ile kişilik hakkının korunması modern hukuk sistemlerinin en zor dengelediği alanlardan biridir. Bir yanda kamuyu bilgilendirme ve eleştiri hakkı, diğer yanda kişinin şeref, haysiyet, özel hayat ve itibarı.
Bu yazıda; basın yoluyla kişilik hakkı ihlali nedir, haber, yorum ve eleştiri hangi sınırlar içinde serbesttir, ne zaman hukuka aykırı hâle gelir, hangi davalar ve başvuru yolları mümkündür; Anayasa, 5187 sayılı Basın Kanunu, Türk Medenî Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve 5651 sayılı Kanun çerçevesinde sistematik biçimde ele alacağız.
Hukuki Çerçeve: Basın Özgürlüğü – Kişilik Hakkı Dengesi
Anayasa boyutu
- Anayasa m. 26: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla açıklama ve yayma hakkına sahiptir (ifade özgürlüğü).
- Anayasa m. 28: Basın hürdür, sansür edilemez; basın özgürlüğü güvence altındadır.
- Anayasa m. 17 ve 20: Herkesin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı ile özel hayatının gizliliğine saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır.
Dolayısıyla Anayasa, hem ifade ve basın özgürlüğünü, hem de kişilik hakkını ve özel hayatı temel hak olarak tanır. Basın yoluyla kişilik hakkı ihlali iddialarında mahkemeler, bu haklar arasında ölçülü bir denge kurmak zorundadır.
Basın Kanunu ve ilgili özel düzenlemeler
- 5187 sayılı Basın Kanunu, süreli ve süresiz yayınlarda cevap ve düzeltme hakkı, sorumlu müdürlük, tekzip ve tazminat süreçlerini düzenler.
- 5651 sayılı Kanun, internet ortamındaki yayınlar için erişimin engellenmesi ve içerik çıkarılması süreçlerini getirir; özellikle haber siteleri ve çevrimiçi arşivler bakımından önemlidir.
Bunlara ek olarak:
- TMK m. 24–25: Kişilik hakkına hukuka aykırı saldırılara karşı durdurma, önleme, tespit, tazminat ve kazancın iadesi imkânı.
- TBK m. 58: Kişilik hakkı ihlallerinde manevi tazminat talebi.
- TCK m. 125, 267 vb.: Hakaret, iftira gibi suçların basın yoluyla işlenmesi hâlinde cezai sorumluluk.
Bu normlar, basın yoluyla kişilik hakkı ihlali tartışmasının temelini oluşturur.
Haber Nedir, Yorum Nedir, Eleştiri Nedir?
Kavramları doğru ayırmadan “sınır” çizmek mümkün olmaz.
Haber
Haber, kamuoyunu ilgilendiren bir olay veya olgu hakkında:
- Gerçeğe uygun,
- Güncel,
- Objektif biçimde bilgi vermeyi amaçlayan yayındır.
Basın özgürlüğü, özellikle haber verme ve bilgilendirme fonksiyonu için önemlidir. Ancak:
- Haber tamamen uydurma ise,
- Gerçekliği bilinçli şekilde çarpıtılıyorsa,
- Bilgiler bağlamından koparılarak kişiyi hedef alınacak biçimde sunuluyorsa,
“haber” görünümü altında basın yoluyla kişilik hakkı ihlali gündeme gelir.
Yorum
Yorum, haber konusu olay veya olgu üzerine yapılan değerlendirme, kanaat ve görüş açıklamasıdır.
- Yorumda değer yargısı öne çıkar.
- Yorum; gerçeğe dayandığı, ölçülü olduğu ve hakaret / iftira içermediği sürece ifade özgürlüğü kapsamında kalır.
Yargıtay ve AYM; “haber + yorum” ayrımını önemser; haberde olgusal doğruluk, yorumda ise “makul zemine dayanma ve ölçülülük” aranır.
Eleştiri
Eleştiri, kamu gücü kullananları, kamuoyunu etkileyen kişileri ve davranışları sorgulamanın doğal aracıdır.
- Eleştiri sert olabilir, rahatsız edici olabilir;
- Ancak kişiyi tamamen aşağılama, küçük düşürme, linç etme noktasına geçtiğinde artık basın yoluyla kişilik hakkı ihlali alanına girer.
Özetle:
Haber: Olgu anlatır.
Yorum: O olguya dair görüş bildirir.
Eleştiri: Uygulama, politika veya davranışa yöneliktir.
Hakaret ve iftira ise bunların dışında, artık kişilik hakkına doğrudan saldırıdır.
Basın Yoluyla Kişilik Hakkı İhlalinin Unsurları
Bir yayının basın yoluyla kişilik hakkı ihlali sayılabilmesi için, kabaca şu unsurlar aranır:
1. Kişilik hakkına yönelen bir içerik olmalı
Yayın, kişinin:
- Onur, şeref ve saygınlığını,
- Mesleki–ticari itibarını,
- Özel hayatını, aile hayatını,
- Adını, resmini, sesini
hedef alıyor olmalıdır.
Örneğin:
- “Dolandırıcı, hırsız” ithamları,
- Kişinin özel yaşamına dair ifşaatlar,
- Çarpıtılmış fotoğraflarla alay ve linç,
kişilik hakkına yönelen içeriklerdir.
2. Hukuka aykırılık
Her olumsuz haber kişilik hakkı ihlali değildir; hukuka aykırılık araştırılır. Hukuka uygunluk sebepleri basın bağlamında özellikle şunlardır:
- Kamu yararı: Haber, geniş kitleleri ilgilendiriyorsa ve bilgilendirme amacı taşıyorsa.
- Güncellik: Olay hâlâ kamuoyu açısından önem taşıyorsa.
- Gerçeklik / gerçeklik görünümü: Yayın, yeterli araştırmaya dayanan, ciddi bir haber kaynağına dayanıyorsa.
- Ölçülülük: Kişinin özel hayatına gereksiz, aşırı ve magazinsel biçimde girmeden, hedef göstermeden yapılmışsa.
Bu unsurlar yok sayılıp:
- “Tıklanma” amacıyla abartılmış başlıklar,
- Gerçek dışı ithamlar,
- Mahrem alanın teşhiri,
yapılıyorsa, basın yoluyla kişilik hakkı ihlali gündeme gelir.
3. Manevi zarar ve illiyet bağı (tazminat bakımından)
Tazminat taleplerinde:
- Yayın ile kişinin yaşadığı itibar kaybı, üzüntü, psikolojik sarsıntı arasında bağ kurulmalıdır.
- Özellikle ulusal basında ve internette kalıcı haberlerde, bu zarar karine olarak da kabul edilebilir; yine de olayın somut şartları önemlidir.
Haber, Yorum ve Eleştiride Sınırı Aşan Tipik Durumlar
1. Tamamen asılsız veya çarpıtılmış haberler
Kişi hakkında:
- Hiç yaşanmamış bir olayı “olmuş gibi” yazmak,
- Gerçekliği ispatlanmamış ağır suç isnatlarını “kesin bilgi” gibi aktarmak,
- Savunma hakkı tanımadan “tek taraflı ve linç edici” içerik oluşturmak,
basın yoluyla kişilik hakkı ihlali oluşturabilir; hakaret ve iftira suçları da gündeme gelebilir.
2. Gereksiz teşhir ve magazinleştirme
Kabaca:
- Kamu yararı düşük, magazinsel nitelikli özel hayat ayrıntılarını manşete taşımak,
- Aile içi sorunlar, boşanma süreçleri, sağlık durumu gibi konularda ölçüsüz detay vermek,
- Olayın özünden çok, kişinin özel hayatını hedef alan yayın yapmak,
özellikle AYM ve Yargıtay içtihatlarında sık sık kişilik hakkı ihlali olarak değerlendirilir.
3. Haber görüntüsü altında hakaret ve linç kampanyası
Bir kişiyi konu alan haberde:
- Başlıkta ve içerikte aşağılayıcı, küçük düşürücü sıfatlar (örneğin “sapık, ahlaksız, sahtekâr” vb.),
- Haberle ilgisi zayıf, sırf itibarsızlaştırmaya dönük görseller, montajlar,
- Habere eşlik eden yorum köşelerinde veya programlarda sistematik linç çağrıları,
basın yoluyla kişilik hakkı ihlali sınırını aşar.
4. Suçsuzluk karinesinin yok sayılması
Ceza soruşturması devam eden bir kişi hakkında, henüz hüküm yokken:
- “Suçlu”, “katil”, “tecavüzcü” gibi kesin ifadeler kullanmak,
- Kişiyi toplum nezdinde peşinen mahkûm eden dil kullanmak,
hem suçsuzluk karinesine hem de kişilik hakkına aykırıdır.
Basın Yoluyla Kişilik Hakkı İhlalinde Hukuki Yollar
1. Cevap ve düzeltme (tekzip) hakkı
5187 sayılı Basın Kanunu; kişilik hakkı ihlali oluşturan veya gerçeğe aykırı yayınlar için cevap ve düzeltme (tekzip) hakkı tanır.
- İlgili kişiden gelen cevap metni, kanunda öngörülen koşullarla aynı yerde ve benzer şekilde yayımlanmak zorundadır.
- Yayıncı bu yükümlülüğü yerine getirmezse, sulh ceza hâkimine başvurularak zorunlu tekzip kararı istenebilir.
2. Tazminat davası (TMK m.24–25, TBK m.58)
Kişilik hakkı basın yoluyla ihlal edilen kişi;
- Yayının hukuka aykırı olduğunu,
- Onur, saygınlık, özel hayat veya mesleki itibarının zedelendiğini,
- Bu nedenle manevi olarak sarsıldığını
ileri sürerek manevi tazminat, gerekiyorsa maddi tazminat davası açabilir.
Hâkim, tazminat miktarını belirlerken:
- Yayının türünü (ulusal gazete, TV, internet portali),
- Yayılma alanını (kaç kişi tarafından görülebileceği),
- İhlalin ağırlığını,
- Kişinin toplumdaki konumunu ve ekonomik durumunu
dikkate alır.
3. Erişimin engellenmesi ve içerik kaldırma (5651)
Basın yoluyla kişilik hakkı ihlali internet ortamında (haber siteleri, online arşivler, portallar) gerçekleşmişse:
- 5651 sayılı Kanun m. 9 uyarınca kişilik hakkı ihlali gerekçesiyle sulh ceza hâkimliğinden erişimin engellenmesi ve/veya içeriğin çıkarılması talep edilebilir.
Bu yol özellikle:
- Haber arşivlerinden isim ve içerik kaldırma,
- Arama sonuçlarında çıkan eski ve güncelliğini yitirmiş, gereksiz teşhir niteliğindeki haberler
için önemlidir. “Unutulma hakkı” tartışmasıyla da sıkı bağlantılıdır (bir sonraki makalede ayrıntılandıracağız).
4. Ceza hukuku boyutu
Yayın içeriğine göre:
- Hakaret suçu (TCK m.125),
- İftira (TCK m.267),
- Özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı kullanımı gibi suçlar
gündeme gelebilir.
Mağdur, savcılığa suç duyurusunda bulunarak hem cezai yaptırım, hem de ceza davası içinde tazminat talebini ileri sürebilir.
Sık Sorulan Sorular (FAQ)
Basın yoluyla kişilik hakkı ihlali nedir?
Bir gazete, dergi, TV programı veya internet haber sitesinde yapılan yayınla; kişinin onuru, saygınlığı, özel hayatı, meslek itibarı, adı, resmi, sesi gibi kişisel değerlerinin hukuka aykırı şekilde zedelenmesi, basın yoluyla kişilik hakkı ihlali olarak adlandırılır.
Her olumsuz haber kişilik hakkı ihlali midir?
Hayır. Kamu yararı bulunan, gerçeğe uygun, güncel ve ölçülü bir biçimde yapılan haber, tek başına kişilik hakkı ihlali sayılmaz. İhlal; genellikle asılsızlık, çarpıtma, hakaret, ifşa ve gereksiz teşhir unsurlarıyla ortaya çıkar.
Haber doğruysa da tazminat isteyebilir miyim?
Bazı hâllerde evet. Haber doğru olsa bile:
- Özel hayatın gereksiz teşhiri,
- Ölçüsüz ve magazinsel anlatım,
- Özel fotoğrafların izinsiz kullanımı
kişilik hakkı ihlali oluşturabilir. Mahkemeler, kamu yararı–özel hayat dengesine ve kullanılan dilin ölçülülüğüne bakar.
Online haber arşivinde yıllar önceki haber hâlâ duruyor, kaldırılmasını isteyebilir miyim?
Evet, özellikle güncelliğini yitirmiş, sürekli karşınıza çıkan ve artık ağır bir kişilik hakkı yükü oluşturan haberler için:
- Önce siteye başvurup içeriğin kaldırılmasını veya isiminizin anonimize edilmesini isteyebilir,
- Sonuç alamazsanız 5651 sayılı Kanun m. 9 kapsamında sulh ceza hâkimliğine başvurarak erişimin engellenmesi / içerik çıkarılması kararı talep edebilirsiniz.
Bu alan, “unutulma hakkı” ile doğrudan bağlantılıdır (bir sonraki makalede ayrıntılı işlenecek).
Basın yoluyla kişilik hakkı ihlalinde hem tekzip hem tazminat isteyebilir miyim?
Evet. Cevap ve düzeltme (tekzip), yanlış veya eksik bilginin düzeltilmesine yöneliktir; tazminat ise uğradığınız manevi ve maddi zararın giderilmesi içindir. İkisi birbirini dışlamaz; aynı olay için hem tekzip kararı, hem tazminat kararı alınabilir.
Sonuç ve Değerlendirme
Basın özgürlüğü, demokratik toplumun oksijeni; kişilik hakkı ise insan onurunun çekirdeğidir. Basın yoluyla kişilik hakkı ihlali tartışmalarında hukuk düzeninin görevi, ne basını susturmak ne de bireyi linç kültürüne teslim etmektir.
Özetle:
- Basın; kamu yararı, gerçeklik, güncellik ve ölçülülük ilkelerine uygun haber, yorum ve eleştiri yaptığı sürece güvence altındadır.
- Bu sınırlar aşılıp asılsız itham, hakaret, özel hayatın gereksiz teşhiri ve linç niteliğinde yayınlar yapıldığında, kişilik hakkı devreye girer; tekzip, tazminat, ceza yaptırımı ve erişim engeli gibi araçlar gündeme gelir.
- Her somut olay, kişinin kim olduğu, olayın niteliği, haberin kamu yararı ve kullanılan dil birlikte değerlendirilerek çözümlenmelidir.
Bu nedenle, basın yoluyla kişilik hakkı ihlali olduğunu düşündüğünüz bir yayınla karşılaştığınızda, delilleri hızla toplamak, tekzip ve erişim engeli sürelerini kaçırmamak ve olayı profesyonel hukuki destekle değerlendirmek, haklarınızı etkin kullanabilmeniz açısından kritik önem taşır.
Önceki makale: İsmin, Lakabın veya Marka Gibi Kullanılan Adın Hukuki Korunması
Sonraki makale: İnternetten Haber ve İçerik Kaldırma (Unutulma Hakkı Bağlantılı İçerik)
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün