Gaiplik Kararı Çıkmadan Miras Paylaşımı Yapılabilir mi?
Gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi? Kayıp kişinin malvarlığı, mirasçıların hakları ve gaiplik öncesi–sonrası süreçleri hukuken açıklıyoruz.
Giriş
Yakını kaybolan ailelerin aklındaki en zor sorulardan biri şudur:
“Gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi?”
Özellikle deprem, kazalar, savaş, yurt dışına çıkıp bir daha haber alınamaması gibi durumlarda:
- Kişi fiilen ortada yok,
- Yıllar geçiyor,
- Fakat nüfusta hâlâ “sağ” görünüyor.
Böyle olunca mirasçılar şu ikilemle karşılaşıyor:
- Mirası paylaşmak istiyorlar; ancak hukuken mümkün mü emin değiller.
- “Gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi, yoksa mutlaka gaiplik mi lazım?” diye tereddüt yaşıyorlar.
Bu yazıda; gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusunu, Türk Medenî Kanunu çerçevesinde ve Yargıtay uygulamasının genel çizgisine uygun şekilde, sistematik olarak ele alacağız.
Hukuki Çerçeve: Miras Ne Zaman Açılır?
Mirasın açılma anı: Ölüm
Türk Medenî Kanunu’na göre:
- Kişilik, ölümle sona erer.
- Miras, mirasbırakanın ölümüyle kendiliğinden mirasçılara geçer.
Bu ne demek?
- Bir kişinin mirasının açılabilmesi için,
- O kişinin öldüğünün hukuken kabul edilmiş olması gerekir.
Yani:
- Nüfus kaydında ölüm tarihi işlenmiş,
- Ya da ölüm karinesi / gaiplik gibi kurumlarla, ölüm hukuken kabul edilmiş olmalıdır.
Bu temel prensip gereği, gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusu, doğrudan mirasın ne zaman açılabileceği sorusuyla bağlantılıdır.
“Sağ görünen” kişi için miras açılamaz
Hakkında henüz:
- Ölüm kaydı işlenmemiş,
- Ölüm karinesi uygulanmamış,
- Gaiplik kararı verilmemiş
bir kişi, nüfusta “sağ” olarak görünür.
Bu durumda:
- Miras açılmış sayılmaz,
- Mirasçılar “mirası paylaşalım” diyerek resmî miras taksimi yaptıramaz,
- Noterler, mahkemeler, tapu müdürlükleri böyle bir kişiyi “mirasbırakan” gibi işlem yapmaz.
Dolayısıyla, çok kaba bir cevapla:
Normal şartlarda, gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılamaz; çünkü ortada hukuken açılmış bir miras yoktur.
Ancak bu temel kuralın etrafında, pratikte pek çok ayrıntı ve istisna tartışılır. Bunları tek tek ele alalım.
“Aramızda Anlaştık” Diyerek Paylaşmak: Hukuken Ne İfade Eder?
Miras henüz açılmadıysa “miras paylaşımı” değil, fiili tasarruftur
Aile içinde sık rastlanan tablo:
- Kayıp kişi için gaiplik davası açılmamış,
- Fakat geride kalanlar “zaten öldü” kanaatiyle aralarında taşınmazları, parayı, eşyaları bölüşüyorlar.
Bu durumda yapılan şey, hukuken:
- “Miras paylaşımı” değildir,
- Mirasbırakan henüz hukuken ölmemiş olduğu için, yapılan paylaşımlar miras taksimi niteliği kazanmaz,
- En fazla, mirasçıların kendi aralarındaki bir tür fiili kullanım ve tasarruf anlaşması olarak görülebilir.
Bu nedenle, gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusuna, “yapılan şey hukuken gerçek anlamda miras taksimi sayılmaz” cevabını vermek gerekir.
İleride ciddi uyuşmazlık riski
Bu tür fiili paylaşımlar:
- Gaip kişinin bir gün geri dönmesi hâlinde,
- Sonradan ortaya çıkabilecek mirasçıların itirazları hâlinde,
- Başka alacaklıların (örneğin banka, vergi dairesi) devreye girmesi hâlinde
son derece sorunlu hâle gelir.
Örneğin:
- Tapu hâlâ kayıp kişi adına kayıtlıysa,
- Aralarında “anlaştık” diyen mirasçılar, üçüncü kişilere karşı bu anlaşmayı ileri sürmekte zorlanabilir.
Kısacası, gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi demek yerine, “yapılırsa ileride başımıza ne gelir?” sorusunu da mutlaka sormak gerekir.
Gaiplik Kararı Olmadan Miras Üzerinde Hangi İşlemler Yapılabilir?
1. Malvarlığının korunması ve yönetimi (kayyım – temsilci)
Gaiplik kararı çıkmadan da, malvarlığının korunması için bazı adımlar atılabilir:
- Mahkeme, uzun süredir haber alınamayan kişi adına kayyım / temsilci atayabilir.
- Bu kişi, kayıp kişinin malvarlığını onun adına yönetir:
- Taşınmazları kiraya verebilir,
- Banka hesaplarını kontrol edebilir,
- Vergi, aidat, kredi gibi zorunlu ödemeleri yapabilir,
- Gerekli davaları takip edebilir.
Burada yapılan işlem, miras paylaşımı değildir; sadece:
“Kayıp kişinin malvarlığının zarar görmesini önleme ve idaresini sağlama” amaçlı bir tedbirdir.
Dolayısıyla, gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusuna, bu bağlamda “hayır, ama malvarlığının korunması için kayyım/temsilci atanarak yönetim sağlanabilir” demek gerekir.
2. Mirasçılar arasında “kullanım” paylaşımı
Pratikte bazen:
- Mirasçılar, “babamız kayıp ama ev boş durmasın” diyerek,
- Kimin hangi evi kullanacağı, hangi işyerinden kimin kira alacağı konusunda aralarında anlaşabilir.
Bu kullanım paylaşımları:
- Taraflar arasında geçici bir fiili düzen sağlayabilir,
- Ancak bu düzen, gaiplik kararı çıkmadan hukuki anlamda “miras paylaşıldı” sonucu doğurmaz,
- İleride herkes veya yeni mirasçılar görüş değiştirirse, anlaşma bozulabilir.
Kısacası, gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusunun yanıtında, böyle kullanım anlaşmalarının hukuki sınırlarının da dikkate alınması gerekir.
Gaiplik Kararı Çıktıktan Sonra Miras Nasıl Paylaşılır?
Gaiplik kararı, mirasın açılmasına zemin oluşturur
Hakkında gaiplik kararı verilen kişi:
- Miras hukuku açısından ölen kişi gibi kabul edilir,
- Mirası açılır ve mirasçılar, belirli şartlarla miras hakkı kazanırlar.
Bu aşamadan sonra:
- Artık kayıp kişi “uzun süre haber alınamayan kişi” statüsünden çıkar,
- Gaip sıfatıyla, miras bakımından “ölmüş gibi” değerlendirilir.
Bu yüzden, teknik olarak:
Hukuken geçerli ve güvenli bir miras paylaştırması için, çoğu zaman gaiplik kararı veya ölüm kaydı temel alınmalıdır.
Teminat şartı ve mirasın teslimi
Gaiplik kararı sonrasında:
- Mirasçılara, gaibin malvarlığı teslim edilirken,
- Uygulamada sıklıkla teminat verilmesi söz konusu olabilir.
Amaç:
- Gaibin bir gün geri dönmesi hâlinde,
- En azından belirli ölçüde iade ve denkleştirme yapılabilmesini sağlamaktır.
Bu detaylar, bir sonraki makalede (“Gaip Geri Dönerse Ne Olur? Miras ve Evlilik Durumu”) daha ayrıntılı ele alınacaktır; ancak şimdiden şu sonucu çıkarabiliriz:
Sağlıklı, güvenli ve ileride geri döndürülemeyecek sorunlar yaratmayacak bir miras paylaşımı için, gaiplik kararı kritik bir dönüm noktasıdır.
Gaiplik Kararı Çıkmadan “Satış” ve “Devirler”
Mirasçılar kendi paylarından satış yapabilir mi?
Gaiplik kararı çıkmadan:
- Teknik olarak ortada açılmış bir miras yoktur,
- Dolayısıyla “miras payı devri” kavramı hukuken tam anlamıyla çalışmaz.
Buna rağmen, mirasçılar:
- Kendi aralarında,
- “Gaip olduğu için fiilen mirasçı sayıldıkları” varsayımıyla,
- Taşınmazları birine bıraktıklarına dair sözleşme yaparlarsa,
bu sözleşmeler:
- Daha çok şahsi nitelikte,
- İleride gaiplik kararı verildiğinde geçerlilik tartışmasına açık,
- Üçüncü kişilere karşı sınırlı etkiye sahip anlaşmalar olarak görülebilir.
Bu nedenle, “nasıl olsa kayıp, satıp bölüşelim” mantığı, hukuken son derece risklidir.
Tapu ve resmi kayıtlar açısından durum
Tapu sicilinde:
- Taşınmaz hâlâ kayıp kişinin adına kayıtlıysa,
- Noter ve tapu müdürlüğü, bu kişiyi “sağ malik” olarak görür;
- Ortada vekâlet yoksa, mirasçılar adına doğrudan satış yapılması mümkün olmaz.
Özetle, gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusuna, özellikle tapu ve resmi kayıtlar bakımından kesin biçimde şunu söylemek gerekir:
Hukuken öngörülen ölüm/gaiplik kararı olmadan, resmî miras paylaşımı ve tapu devri yapılamaz; yapılmaya çalışılsa bile yüksek risk içerir.
Sık Sorulan Sorular (FAQ)
Gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi?
Genel kural olarak hayır. Gaiplik kararı çıkmadan veya ölüm nüfus kaydına geçmeden, miras hukukuna göre miras resmen açılmaz. Dolayısıyla, gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusunun cevabı, hukuken “geçerli ve güvenli bir miras taksimi yapılamaz” şeklindedir.
Aile kendi arasında “paylaştık” derse ne olur?
Mirasçılar aralarında “şu ev senin, şu arsa benim” diye anlaşsalar da, bu:
- Resmî anlamda miras paylaşımı sayılmaz,
- Tapu ve üçüncü kişiler bakımından bağlayıcılığı sınırlıdır,
- Gaip geri dönerse veya başka mirasçılar itiraz ederse ciddi uyuşmazlık çıkar.
Bu nedenle, gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusuna “aralarında fiilen paylaşsalar bile hukuken ciddi risk alırlar” cevabı verilebilir.
Gaiplik kararı çıkmadan malvarlığını kim yönetir?
Malvarlığının başıboş kalmaması için, mahkeme kayyım veya temsilci atayabilir. Bu kişi, kayıp kişinin adına malvarlığını korur, yönetir, zorunlu ödemeleri yapar. Ancak bu, miras paylaşımı değil, koruma ve yönetim tedbiridir.
Gaiplik kararı çıkmadan mirasçılar kirayı, geliri alabilir mi?
Uygulamada bazen mirasçılar, kayıp malikin taşınmazından elde edilen kirayı “geçici olarak” alıp aralarında bölüşebilir. Bu, taraflar arasında bir fiili anlaşma olabilir; ancak gaiplik kararı çıkmadan üretilen bu gelirlerin hukuki statüsü, ileride gaip geri dönerse veya başka mirasçılar dava açarsa tartışma konusu olabilir.
Gaiplik kararı çıkmadan tapu devri yapılabilir mi?
Kayıp kişinin adına kayıtlı taşınmazların devri için:
- Ya bizzat malik (kayıp kişi) işlem yapmalı,
- Ya geçerli bir vekâletname ile temsil edilmelidir.
Gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusunun tapu yönünden cevabı nettir:
Malik hâlâ “sağ” göründüğünden, gaiplik veya ölüm kararı olmadan mirasçılar doğrudan tapu devri yaptıramaz.
Sonuç ve Değerlendirme
Gaiplik kararı çıkmadan miras paylaşımı yapılabilir mi sorusu, pratikte sık sorulur; ama cevabı sanıldığı kadar esnek değildir.
Özetle:
- Miras, kural olarak mirasbırakanın ölümüyle açılır; ölüm ya doğrudan tespit edilir ya da ölüm karinesi/gaiplik gibi kurumlarla hukuken kabul edilir.
- Hakkında ölüm kaydı veya gaiplik kararı olmayan kişi, nüfusta sağ göründüğü için, mirası resmen açılmaz.
- Aile içinde “zaten öldü” varsayımıyla yapılan fiili paylaşımlar, ileride gaip geri dönerse ya da yeni mirasçılar/alıcılıklar devreye girerse büyük hukuki risk taşır.
- Gaiplik kararı çıkmadan yapılabilecek olan, miras paylaşımı değil; malvarlığının korunması ve yönetimi için kayyım/temsilci atanmasıdır.
Bu nedenle, kayıp bir kişiyle ilgili “nasıl olsa dönmez” düşüncesiyle hareket etmeden önce, hem gaiplik sürecinin şartlarını hem de miras–tapu–aile ilişkilerinde ileride doğabilecek ihtilafları dikkatle hesaba katmak gerekir. Çoğu dosyada, aceleyle ve gayriresmî şekilde yapılan “paylaşımlar”, yıllar sonra büyük ve masraflı davalara dönüşmektedir.
Önceki makale: Uzun Süre Haber Alınamayan Kişinin Hukuki Durumu
Sonraki makale: Ölüm Karinesi Nedir? Uçak Kazası, Deprem Gibi Hâllerde Uygulama
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün