Bilgi BankasıMedeni Hukuku

Ölüm Karinesi Nedir? Uçak Kazası, Deprem Gibi Hâllerde Uygulama

Ölüm karinesi nedir? Uçak kazası, deprem gibi ölüm tehlikesi içeren olaylarda ölüm karinesi nasıl uygulanır, miras ve evlilik bakımından hangi sonuçları doğurur?


Giriş

Ölüm karinesi nedir, gaiplikten farkı ne?

Uçak kazasında veya depremde kaybolan kişi için nasıl ölüm kararı verilir?

Ceset bulunmadıysa, miras ve evlilik açısından ölüm karinesi nasıl uygulanır?

Büyük afetler, ağır kazalar, uçak ve gemi kazaları gibi olaylarda, bazı kişiler hakkında ölümün fiilen gerçekleştiği kuvvetle düşünüldüğü, ancak cesede ulaşılamadığı durumlarla karşılaşılır. Hukuk düzeni bu gibi hâllerde, belirsizliği ortadan kaldırmak için ölüm karinesi denilen özel bir kurum öngörmüştür.

Bu yazıda; ölüm karinesi nedir, şartları nelerdir, uçak kazası, deprem, büyük trafik kazaları gibi somut olaylarda ölüm karinesi nasıl işletilir, ölüm karinesinin gaiplikten farkı nedir, miras ve evlilik gibi alanlarda hangi sonuçları doğurur, tüm bu soruları sistematik ve anlaşılır bir dille ele alacağız.

Ölüm Karinesi Nedir

Ölüm Karinesi Nedir? Hukuki Çerçeve ve Temel Kavramlar

Ölüm karinesi nedir?

Kısaca:

Ölüm karinesi, bir kimsenin ölümüne kesin gözle bakılmasını gerektiren bir olay içinde kaybolması ve cesedine ulaşılamaması hâlinde, belirli usuller izlenerek hukuken ölmüş sayılmasını sağlayan karinedir.

Burada iki önemli unsur vardır:

  1. Kişi, hayatı çok büyük ihtimalle sona erdiren ağır bir olay içinde kaybolmuştur.
  2. Buna rağmen cesede ulaşılamamıştır; ölüm fiilen ispatlanamamaktadır.

Hukuk, bu gibi hâllerde sonsuza kadar “belki yaşıyordur” diyerek bekleyemez; miras, evlilik, malvarlığı ve diğer hukuki ilişkiler açısından ölümün kabul edilmesini gerektiren bir karine getirir. İşte bu karineye ölüm karinesi denir.

Ölüm karinesi ile “fiilî ölüm” arasındaki fark

  • Fiilî ölümde, kişinin öldüğü kesin olarak bilinir: Ölüm raporu, defin ruhsatı, cesedin teşhisi gibi deliller vardır.
  • Ölüm karinesinde ise, ölüm çok yüksek ihtimalle gerçekleşmiştir, ancak cesede ulaşılamamıştır veya kesin tespit yapılamamıştır.

Hukuki sonuç bakımından her ikisi de:

  • Kişiliğin sona ermesi,
  • Mirasın açılması,
  • Evliliğin ölümle sona ermesi

gibi sonuçlar doğurur. Fakat ölüm karinesinde, bu sonuçlar bir karineye dayanarak doğar.


Ölüm Karinesi Şartları

1. Ölüm tehlikesi içeren bir olay

Öncelikle:

  • Kişinin ölüm tehlikesi içeren bir olay içinde kaybolmuş olması gerekir.

Buna örnek olarak:

  • Uçak kazası,
  • Gemi kazası,
  • Büyük deprem,
  • Çığ, sel, yangın gibi doğal afetler,
  • Savaş, ağır çatışma, bombalama,
  • Çok ağır toplu trafik kazaları

sayılabilir.

Önemli olan, olayın:

“Bu kişi muhtemelen hayatta kalamazdı” denebilecek ağırlıkta bir ölüm tehlikesi taşımasıdır.

2. Kişinin bu olay sırasında orada olduğunun belirlenebilmesi

Ölüm karinesi için:

  • Kayıp kişinin, söz konusu ölüm tehlikesi içeren olayda bulunduğunun tespit edilebilmesi gerekir.

Örneğin:

  • Uçağın yolcu listesinde adı olması,
  • Gemi manifestosunda yer alması,
  • Depremde çöken binada yaşadığının ve olay anında orada bulunduğunun bilinmesi,
  • Olay yerinden sağ çıktığına dair hiçbir emare bulunmaması.

Bu bağlantı kurulamazsa, her kayıp kişi için doğrudan ölüm karinesi uygulanamaz.

3. Cesedin bulunamamış olması

Ölüm karinesi nedir sorusunun kritik unsurlarından biri de ceset meselesidir:

  • Eğer ceset bulunmuş, kimliği teşhis edilmiş, ölüm raporu düzenlenmişse, artık karineye gerek yoktur; fiilî ölüm vardır.
  • Ölüm karinesi, tam da cesede ulaşılamadığı, ölümün tıbben kesin belgelendirilemediği hâller için öngörülmüştür.

4. Yetkili makam veya mahkeme kararı

Ölüm karinesi, kendiliğinden değil, yetkili makam veya mahkeme kararıyla hayat bulur. Uygulamada:

  • Önce idari makamlar (olayın niteliğine göre ilgili mülkî amirlik, savcılık, adli tıp süreçleri) devreye girer,
  • Gerekli tespit ve soruşturmalardan sonra, kişinin ölmüş sayılması yönünde karar verilebilir,
  • Bu karar nüfus kayıtlarına işlenir ve kişi hukuken ölmüş sayılır.

Böylece ölüm karinesi resmen hayata geçirilmiş olur.


Ölüm Karinesi ile Gaiplik Arasındaki Fark

Ölüm karinesi nedir sorusunun en çok karıştırıldığı kurum gaipliktir. İki kurum arasındaki temel farkları görmek önemlidir.

1. Kaybolma hâli

  • Ölüm karinesi: Kişi, ölüm tehlikesi içeren belirli bir olay (uçak kazası, deprem vb.) içinde kaybolur.
  • Gaiplik: Kişinin nerede olduğu uzun süre bilinmez; hem ölüm tehlikesi içeren olayda kaybolma hem de hiçbir iz bırakmadan kaybolma hâli söz konusu olabilir.

Ölüm karinesi, daha çok tek bir ağır olayla bağlantılıdır; gaiplik, zaman içinde devam eden belirsizlik hâlidir.

2. Süre

  • Ölüm karinesinde, çoğu zaman uzun yıllar bekleme zorunluluğu yoktur; olayın niteliğine göre makul araştırma ve soruşturma sonrası ölüm karinesi işletilebilir.
  • Gaiplikte ise, kanunda öngörülen belirli sürelerin (ölüm tehlikesi, uzun süre haber alınamama gibi hâllerde farklı) geçmesi gerekir.

3. İlan ve araştırma

  • Gaiplik kararı verilirken, ilan yapılır; kişi hakkında bilgi sahibi olanların mahkemeye başvurması için süre tanınır.
  • Ölüm karinesinde ise odak, olayın incelenmesi ve olayla bağlantılı delillerdir; klasik anlamda gaiplikteki gibi ilan–bekleme prosedürü söz konusu olmayabilir.

4. Amaç ve pratik etki

Her ikisi de:

  • Kişinin miras hukuku açısından ölmüş sayılmasına,
  • Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesine,
  • Malvarlığının mirasçılara geçebilmesine

imkân sağlar.

Ancak:

  • Ölüm karinesi, somut olayın ağırlığına dayanır;
  • Gaiplik, zamanın geçmesine ve uzun süre haber alınamamasına dayanır.

Uçak Kazası, Deprem ve Benzeri Olaylarda Ölüm Karinesi

Uçak kazası örneği

Bir uçak kazasında:

  • Yolcu listesinde adı olan bir kişi,
  • Uçağın tamamen parçalandığı veya okyanusa düştüğü bir kazada,
  • Cesedine ulaşılamasa dahi,

çoğu zaman ölüm karinesi kapsamında değerlendirilir.

Bu durumda:

  • Olay sonrası yapılan resmi soruşturma,
  • Hava yolu şirketi kayıtları,
  • Tanık ifadeleri ve teknik raporlar

bir araya getirilerek, kişinin muhtemelen hayatını kaybettiği kabul edilir.

Bu kabule dayanarak, ölüm karinesi çerçevesinde:

  • Nüfus kayıtlarına ölüm kaydı işlenmesi,
  • Mirasın açılması,
  • Evliliğin ölüm nedeniyle sona ermesi

gibi sonuçlar doğabilir.

Deprem, sel, çığ gibi doğal afetler

Büyük depremler ve diğer doğal afetlerde:

  • Bir binada yaşadığı bilinen kişiye,
  • Enkazda veya sonrasında ulaşılamamış olabilir.

Günler–haftalar süren arama–kurtarma çalışmalarına rağmen:

  • Ne kendisinden,
  • Ne de cesedinden bir iz bulunamıyorsa,

doğal afetin ağırlığı, yıkımın boyutu ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek ölüm karinesi gündeme gelebilir.

Savaş, patlama, toplu kazalar

Savaş bölgelerinde:

  • Bombardıman, çatışma, büyük patlamalar sırasında kaybolan kişiler için de,
  • Olayın niteliğine ve mevcut delillere göre ölüm karinesi uygulanabilir.

Önemli olan, her somut olayda:

  • O bölgede, o tarihte ve o olayın içinde kişinin bulunduğunun ispatlanabilmesi,
  • Olayın ölüm tehlikesi taşımasının çok açık olması,
  • Sonrasında kişiye dair hiçbir ciddi emareye ulaşılamamasıdır.

Ölüm Karinesinin Miras Hukukuna Etkisi

Mirasın açılması

Ölüm karinesi nedir sorusunun miras hukuku bakımından en önemli sonucu şudur:

Ölüm karinesi işletildiğinde, kişi mirastan doğan sonuçlar bakımından ölmüş gibi kabul edilir ve mirasçılarının miras hakkı doğar.

Buna göre:

  • Miras, kişi hakkında ölüm kararı verilmiş gibi açılır,
  • Mirasçılar miras paylarını talep edebilir,
  • Veraset ilamı (mirasçılık belgesi) buna göre düzenlenebilir,
  • Taşınmazlar, banka hesapları, diğer malvarlığı unsurları mirasçıların tasarrufuna geçebilir.

Gaiplikten farklı olarak süre ve teminat boyutu

Gaiplikte, mirasın teslimi ve mirasçıların elindeki mallar bakımından teminat gibi koruyucu mekanizmalar daha belirgin şekilde gündeme gelir. Ölüm karinesinde ise:

  • Olayın ağırlığı ve ölümün yüksek olasılığı nedeniyle,
  • Pratikte mirasın daha hızlı ve daha kesin biçimde tasfiyesi söz konusu olabilir.

Yine de, her somut olayda mirasın teslimi ve üçüncü kişilerin korunması gibi konular ayrıca değerlendirilir.


Ölüm Karinesinin Evlilik Üzerindeki Etkisi

Evlilik, ölüm nedeniyle sona ermiş sayılır

Ölüm karinesi işletildiğinde:

  • Kişi, evli ise,
  • Evlilik birliği, ölüm nedeniyle sona ermiş kabul edilir.

Bu durumda:

  • Sağ kalan eş, dul sıfatıyla mirasçı olur,
  • Yeniden evlenme hakkı doğar,
  • Evliliğin mal rejimi hükümleri ölüm tarihine göre tasfiye edilir.

Sonradan ortaya çıkma ihtimali

Ölüm karinesi, oldukça güçlü bir karine olmakla birlikte, teorik olarak:

  • Kişinin bir şekilde hayatta kalmış ve uzun süre sonra ortaya çıkmış olması ihtimali asla mutlak sıfır değildir.

Bu nedenle, “ölüm karinesi işletildikten sonra ortaya çıkma” ihtimali, gaiplikte olduğu gibi çok istisnai bir olasılık olarak teoride tartışılır; ancak pratikte bu ihtimal, ölüm tehlikesi içeren olayın niteliği sebebiyle son derece zayıftır.


Sık Sorulan Sorular (FAQ)

Ölüm karinesi nedir, tek cümleyle?

Ölüm karinesi, ölüm tehlikesi içeren bir olayda kaybolan ve cesedi bulunamayan kişi hakkında, olayın niteliği ve deliller dikkate alınarak, hukuken ölmüş sayılmasını sağlayan karinedir.

Ölüm karinesi ile gaiplik arasındaki temel fark nedir?

Ölüm karinesi, tek bir ağır olay (uçak kazası, deprem, savaş vb.) içinde kaybolma hâlinde uygulanır; gaiplik ise daha çok sürece yayılmış bir kaybolma ve uzun süre haber alınamama durumudur. Gaiplikte süre ve ilan şartları belirgindir; ölüm karinesinde olayın ağırlığı ve deliller ön plandadır.

Ölüm karinesi olmadan miras açılabilir mi?

Hayır. Bir kişinin mirasının açılabilmesi için, ya fiilen öldüğünün tespiti (ölüm kaydı), ya da ölüm karinesi / gaiplik gibi hukuki kurumlar yoluyla ölümün kabul edilmiş olması gerekir. Sadece kaybolmuş olmak, mirasın açılması için yeterli değildir.

Uçak kazasında kaybolan kişinin cesedi bulunmazsa ne yapılır?

Uçak kazasında yolcu listesinde adı yer alan, olaydan sonra cesedine ulaşılamayan kişi hakkında, olayla ilgili resmî soruşturma ve teknik raporlar ışığında ölüm karinesi uygulanabilir. Karar alındıktan ve nüfus kaydına işlendiikten sonra miras ve evlilik bakımından ölüm sonuçları doğar.

Ölüm karinesi uygulandıktan sonra kişi ortaya çıkarsa ne olur?

Teoride mümkün olmakla birlikte, ölüm tehlikesi içeren olayların niteliği nedeniyle son derece istisnai bir ihtimaldir. Böyle bir durumda, tıpkı gaiplikte olduğu gibi, miras ve diğer sonuçların nasıl düzeltileceği, somut olaya ve üçüncü kişilerin iyi niyetine göre ayrıca değerlendirilir; çeşitli iade ve tazmin yükümlülükleri gündeme gelebilir.


Sonuç ve Değerlendirme

Ölüm karinesi nedir sorusu, özellikle büyük afetler ve ağır kazalar sonrasında, hem hukuk profesyonellerinin hem de doğrudan etkilenen ailelerin önüne sıkça gelen bir sorudur.

Özetle:

  • Ölüm karinesi, ölüm tehlikesi içeren bir olayda kaybolan ve cesedine ulaşılamayan kişi hakkında, ölümün hukuken kabul edilmesini sağlayan bir kurumdur.
  • Gaiplikten farkı; daha çok olayın ağırlığına ve somut delillere dayanması, süre ve ilan prosedürünün farklı işlemesidir.
  • Ölüm karinesi işletildiğinde, kişi mirastan ve aile hukukundan doğan sonuçlar bakımından ölmüş gibi kabul edilir; miras açılır, evlilik ölüm nedeniyle sona erer, mal rejimi tasfiye edilir.

Bu nedenle, deprem, uçak kazası, savaş, büyük sel ve benzeri olaylarda yakınını kaybeden kişilerin, ölüm karinesi – gaiplik – fiilî ölüm üçlüsünü birbirine karıştırmadan, somut dosyaya en uygun hukuki yolu belirlemesi büyük önem taşır. Yanlış veya eksik bir adım, ileride miras, tapu, evlilik ve sosyal güvenlik işlemlerinde ciddi sorunlara yol açabilir.

Belirsizliklerin en ağır yaşandığı bu tür dosyalarda, hukukun amacı; hem geride kalanların hayatını sürdürebilmesini sağlamak, hem de kaybolan kişinin kişilik ve malvarlığına ilişkin menfaatlerini mümkün olduğunca koruyabilmektir.


Önceki makale: Gaiplik Kararı Çıkmadan Miras Paylaşımı Yapılabilir mi?

Sonraki makale: Gaip Geri Dönerse Ne Olur? Miras ve Evlilik Durumu

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu