Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu (TCK 188): Cezalar, Seçimlik Hareketler ve Etkin Pişmanlık
Uyuşturucu madde ticareti suçu (TCK 188) nedir? İmal, ithal, ihraç, sevk-nakil, kabul-bulundurma, satış-satışa arz, temin etme ve nitelikli hâller; cezalar, zincirleme suç ve etkin pişmanlık şartları bu kapsamlı rehberde.
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu Nedir? (TCK 188)
Uyuşturucu madde ticareti suçu; uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imal edilmesi, ithal ya da ihraç edilmesi, ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi (temin), sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması ile ticaret kastıyla satın alınması veya kabul edilmesi şeklindeki seçimlik hareketlerle oluşur (TCK m.188).
Özet: Bu suç, farklı hareketlerle işlenebilen seçimlik hareketli bir yapıdadır. Her bir hareket, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından tamamlayıcı nitelikte olup, fiilin hangi aşamada yakalandığı cezalandırma rejimini belirler.
Nitelikli ve Temel Hâl Ayrımı
Uyuşturucu madde ticaretinin konusunun eroin, kokain, morfin, bazmorfin veya bonzai gibi maddeler olması hâlinde TCK m.188/4 uyarınca daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâl söz konusudur. Diğer uyuşturucu maddeler (ör. esrar, ecstasy) için TCK m.188/3 kapsamındaki temel hâl uygulanır.
Özet: Maddenin türü, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından ceza miktarını doğrudan etkiler; bazı maddelerde nitelikli hâl devreye girer.
“Uyuşturucu Kaçakçılığı” İbaresinin Kullanımı
Uygulamada, uyuşturucu madde ithal veya ihraç eylemleri bakımından “uyuşturucu kaçakçılığı suçu” tabiri de kullanılmaktadır.
Özet: Bu ifade, TCK m.188 kapsamındaki ithal-ihraç seçimlik hareketlerine işaret eden uygulama dilidir.
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçları ve Seçimlik Hareketler
Bu bölüm, uyuşturucu madde ticareti suçu kapsamında yer alan imal, ithal, ihraç, sevk-nakil, kabul-bulundurma, satış-satışa arz ve temin etme fiillerinin her birini ayrı ayrı açıklar.
Özet: TCK m.188, tek bir suç başlığı altında pek çok farklı eylemi yaptırıma bağlar; her hareketin şartları ve sonuçları farklıdır.
Uyuşturucu Madde İmal Etme
İmal; bir maddeyi veya uyuşturucu maddeyi işlemden geçirerek başka bir uyuşturucu maddeye dönüştürmektir. Uygulanan işlem, maddenin niteliğini değiştirmelidir; nitelik değişimi içermeyen ya da yalnızca muhafazaya ilişkin işlemler imal sayılmaz. İmalat için kullanılan alet ve yerin amaca elverişli olması gerekir; somut olayda imalat olup olmadığı konusunda Adlî Tıp’tan rapor alınmalıdır. Nitelik değiştirmeyen işlemler imal kapsamında değerlendirilmemelidir.
Özet: İmalin varlığı, maddenin niteliğinde değişim ve araç-mekân elverişliliği ile tespit edilir; uzman raporu kritik önemdedir.
Yargıtay Örneği (İmal Ayrımı)
Kenevirin sap ve yapraklarını kurutup ufalayarak toz hâline getirip 1229 gram esrar elde eden sanığın eylemi “ticaret amacıyla uyuşturucu bulundurma” kabul edilmiş; imal sayılmayarak TCK 188/3 yerine 188/1 uygulanması bozma nedeni olmuştur (Y10CD-K.2014/4830).
Özet: Basit işlemlerle aynı nitelikte madde elde edilmesi, uyuşturucu madde ticareti suçu kapsamında imal sayılmaz.
Uyuşturucu Madde İthal Etme
Ruhsatsız veya ruhsata aykırı biçimde yurt dışından ülke içine uyuşturucu sokulması, TCK m.188/1 kapsamındadır. Gümrük kapısından giriş veya kara-deniz-hava sınırlarının başka bir noktasından ülkeye sokma arasında fark yoktur; Türkiye siyasi sınırları içine getirilen maddeyle suç oluşur. Türkiye yalnızca transit geçiş rotası olarak kullanılıyorsa, bu durumda ithal/ihraç değil “nakletme” gündeme gelir.
Özet: Ülke sınırları içine ruhsatsız sokma, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından ithal hareketidir; transit eylem nakildir.
Sorumluluğun Ayrımı (İthal vs. Ülke İçi Hareketler)
Yargıya göre, yurt dışından getirildiği saptanan maddede ithal eylemine doğrudan veya dolaylı katılanlar ithal suçundan; ithalle ilgisi kanıtlanamayanlar ise ülke içindeki TCK m.188/3 seçimlik hareketlerine göre sorumlu tutulur (YCGK-K.2013/621).
Özet: Sorumluluk, ithalle bağlantının ispatına göre ayrılır.
Uyuşturucu Madde İhraç Etme
İhraç; ülkedeki uyuşturucunun yurt dışına çıkarılmasıdır (TCK m.188/1). Suçun icrası gümrük memuruna beyanla başlar; gümrük kapısından geçiş gerçekleşmezse “ihraç etmeye teşebbüs” gündeme gelir. Gümrük alanına ulaşmadan yakalanan fail için ihraç değil, nakletme ya da bulundurma söz konusu olur. Bu durumda gönüllü vazgeçme (TCK m.192) sebebiyle ihraçtan ceza verilmez; ancak nakil/bulundurma yönünden sorumluluk doğar.
Özet: Gümrük alanı kritik eşiktir; o eşiğe gelinmeden ihraç tamamlanmaz, uyuşturucu madde ticareti suçu burada teşebbüs hükümleriyle değerlendirilir.
Uyuşturucu Madde Sevk Etme ve Nakletme
Sevk; malikin veya zilyedin uyuşturucuyu ülke içinde bir yerden başka bir yere göndermesidir (PTT, otobüs kargosu vb.). Nakil ise, malikin veya zilyedin bizzat ya da adamları vasıtasıyla maddeyi kullanım dışı bir amaçla bir yerden diğerine götürmesidir. Nakledenin malik veya zilyet olması şart değildir; nakil bedelli veya bedelsiz olabilir. Failin eşyanın uyuşturucu olduğunu bilmesi yeterlidir (CGK-K.2018/252). Kişisel kullanım sınırları içinde kalmak kaydıyla kendi ihtiyacı için nakleden kişi, kullanmak için bulundurma kapsamında değerlendirilir.
Özet: Sevk “gönderme”, nakil “götürme”dir; nakilde malik/zilyet şartı aranmaz, bilme unsuru yeterlidir.
Uyuşturucu Madde Kabul Etme ve Bulundurma
Kabul etme; başkasına ait uyuşturucunun zilyetliğinin herhangi bir karşılık almaksızın, kişisel kullanım dışı bir amaçla ele geçirilmesidir; fiilin tamamı için maddenin failin fiilî hâkimiyetine geçmesi gerekir. Bulundurma; kendisine veya başkasına ait maddeyi kişisel kullanım dışında, ruhsatsız/ruhsata aykırı şekilde tasarruf edilebilir hâlde tutmaktır. Kişisel kullanım sınırlarını aşan miktarla yakalanan ve satış, sevk, depolama gibi diğer hareketleri belirlenemeyen fail, TCK m.188/3’teki kabul-bulundurma hareketlerinden sorumlu olur.
Özet: Fiilî hâkimiyet ve kullanım amacı, uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden kabul-bulundurma ayrımında belirleyicidir.
Uyuşturucu Madde Satma, Satışa Arz ve Satın Alma
Satma; bedel karşılığı zilyetliğin/mülkiyetin devridir; yalnızca anlaşma yetmez, fiilî devrin gerçekleşmesi gerekir. Miktar önemsizdir; 1 gram esrar satışı dahi TCK m.188/3 kapsamında cezalandırılır. Satışa arz; satış öncesi hazırlık hareketleridir (depolama, müşteri arama, pazarlık, kapora). Satın alma; kişisel kullanım değil, ticari amaçla madde edinmektir.
Özet: Satımda devir şarttır; satışa arz hazırlık aşamasıdır; ticari satın alma kullanım dışı amaçla gerçekleşir.
Teşebbüs ve İçtima Notu
Satma icrasına başlanmışken teslim engellenirse eylem teşebbüs aşamasında kalır; o ana kadarki fiiller “nakletme/bulundurma/satışa arz” suçlarını oluşturabileceğinden, fail bunlardan sorumlu olur (Y20CD-K.2020/3621).
Özet: Teslim gerçekleşmezse teşebbüs hükümleri; gerçekleşen diğer seçimlik hareketler nedeniyle ayrıca sorumluluk gündeme gelir.
Uyuşturucu Madde Temin Etme (Başkaya Verme/Sağlama)
Temin etme; elde edilen uyuşturucunun bedelsiz ve satış amacı olmaksızın başkasına verilmesidir. Verilen kişinin kimliği (arkadaş, akraba vs.) önem taşımaz; esas olan, satış/satışa arz kastı dışında devirdir. Alan kişinin kullanım, satış veya üçüncü kişiye verme amacı da sonucu değiştirmez; “başkasına verme” unsuru gerçekleşmiş sayılır (TCK m.188/3).
Özet: Bedelsiz devir, uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden temin etme hareketidir; alıcının amacı dikkate alınmaz.
Temin Etmede Kastın Sınırı
Kendi kullanımındaki uyuşturucuyu mülkiyet/zilyetliği devretme kastı olmaksızın ikram etmek temin sayılmaz: Üzerindeki 2 gr esrarı görevlilere teslim eden sanığın, birlikte kullanım kastı nedeniyle temin/bulundurma yerine “kullanmak için bulundurma”dan sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir (Y20CD-K.2017/6386).
Özet: Devir kastı yoksa salt ikram, temin sayılmayabilir.
Seçimlik Hareketlerde Kast
“Sevk”, “nakil”, “satın alma”, “kabul” ve “bulundurma” bakımından suçun oluşumu için “kullanma dışında amaç” aranır (CGK-K.2020/73). TCK m.188/3’te sayılan hareketlerden herhangi birinin yapılması suçun tamamlanması için yeterlidir; birden çok hareket yapılması, tek suç niteliğini değiştirmez. Örneğin, satışını yaptığı maddeyi başka ilden İstanbul’a nakleden fail, uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden tek ceza alır.
Özet: Aynı maddeye ilişkin birden fazla hareket, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından tek suç kabul edilir.
Zincirleme Suçla Ayrım
Aynı madde bakımından birden çok seçimlik hareket tek suçu oluşturur; ancak fail farklı zamanlarda aynı veya farklı kişilere bu hareketlerden birini gerçekleştirirse zincirleme suç hükümleri uygulanabilir. İlk hareketle madde tüketildikten sonra yeniden madde temin edilerek yeni eylem işlenirse, artık zincirleme değil, gerçek içtima kapsamında ayrı suçlar oluşur (CGK-K.2021/43).
Özet: Zaman ve madde değişimi, zincirleme yerine gerçek içtima sonucunu doğurabilir.
Uyuşturucu Madde Kullanma ile Ticareti Arasındaki Fark
Uyuşturucu madde ticareti suçu ile kullanmak için bulundurma suçu birbirine karıştırılmamalıdır. Yargısal ölçütler; miktar, çeşit, üçüncü kişilere yönelik davranışlar, bulundurma yeri ve paketleme biçimi gibi göstergelerden hareketle ayrım yapar.
Özet: Suç vasfının belirlenmesinde miktar başta olmak üzere çok ölçütlü bir değerlendirme esastır.
Miktar Ölçütü
Kişisel ihtiyaç sınırını aşan miktar, kullanım dışı amaç (satış/nakil vb.) göstergesidir. Kişinin yapısı ve maddenin tür-kalitesine göre sınır değişebilir; örneğin Adlî Tıp mütalaalarında esrar için her defasında 1-1,5 gram, günde üç kez kullanım olabildiği belirtilir. Yıllık kullanımın üzerinde miktar, kullanım amacını aşar.
Özet: Miktar, uyuşturucu madde ticareti suçu ile kullanım ayrımında temel belirteçtir.
Çeşit Ölçütü
Bir kullanıcı genellikle bir veya benzer etkili iki madde bulundurur. Eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletlerin birlikte bulundurulması, satış amacı göstergesi sayılabilir.
Özet: Çok farklı etkili maddelerin birlikte bulunması, ticaret kastına işaret edebilir.
Davranışsal Göstergeler
Satış veya devir/tedarik yönünde beyan, tanık veya diğer sanık anlatımları gibi deliller, fiilin uyuşturucu madde ticareti suçu olup olmadığını tayinde dikkate alınır.
Özet: Üçüncü kişi beyanları, suç vasfı bakımından önemli delil niteliğindedir.
Bulundurma Yeri ve Paketleme Biçimi
Maddeye kolay erişilen yerlerde (ev, işyeri) tutma, kullanıma; zor erişilen veya satışa elverişli yerlerde zulalama, ticarete işaret eder. Hassas terazi, paketleme malzemeleri ve eşit gramajlı küçük paketler bulunması da kullanım dışı amaç göstergesidir.
Özet: Mekân, ekipman ve paketleme tarzı, uyuşturucu madde ticareti suçu lehine yorumlanan emarelerdir.
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun Cezası (TCK 188)
TCK m.188, uyuşturucu madde ticareti suçu kapsamında seçimlik hareketleri esas alır ve hareketin türüne göre farklı ceza aralıkları öngörür.
Özet: İmal/ithal/ihraç ile ülke içi hareketler arasında yaptırım düzeyi farklılaşır; bazı yer ve kişi yönünden nitelikli hâller vardır.
İmal-İthal-İhraç (TCK m.188/1-2)
Ruhsatsız veya ruhsata aykırı imal, ithal veya ihraç hâlinde 20 yıldan 30 yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası uygulanır. İhracın karşı ülke hukukunda “ithal” sayılması nedeniyle orada infaz edilen ceza, Türkiye’deki ihraca ilişkin hükümden mahsup edilir.
Özet: Sınır aşan hareketlerde cezalar ağırdır; yabancı ülkedeki infaz mahsup edilir.
Ülke İçi Satış, Satışa Arz, Temin, Sevk-Nakil, Depolama, Satın Alma-Kabul-Bulundurma (TCK m.188/3)
Bu hareketler için 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası söz konusudur. Alıcı veya verilen kişinin çocuk olması hâlinde hapis cezası en az 15 yıldır.
Özet: Ülke içi seçimlik hareketlerde alt sınır yüksektir; çocuklara yönelik fiillerde alt sınır artar.
Maddenin Türüne Bağlı Nitelikli Hâl (TCK m.188/4)
Eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri ile amfetamin ve türevleri bakımından nitelikli yaptırım uygulanır.
Özet: Bazı maddeler, uyuşturucu madde ticareti suçu için otomatik ağırlaştırma sebebidir.
Yer Yönünden Nitelikli Hâl (TCK m.188/4)
Okul, yurt, hastane, kışla, ibadethane gibi toplu kullanıma mahsus bina ve tesisler ile bunların sınırlarından 200 metreye kadar olan umumi/umuma açık yerlerde işlenmesi hâlinde ceza 15 yıldan az olmayacak ve 30 bin güne kadar adlî para cezası uygulanacaktır.
Özet: Toplumsal riskin yüksek olduğu yerlerde uyuşturucu madde ticareti suçu daha ağır cezalandırılır.
Örgüt ve Çok Failli İşleniş (TCK m.188/5)
Üç veya daha fazla kişiyle birlikte işlenirse ceza yarı oranında; suç örgütü faaliyeti çerçevesinde işlenirse bir kat artırılır.
Özet: Kolektif ve örgütlü işleyiş, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından artırıma yol açar.
Reçeteye veya İzne Bağlı Maddeler (TCK m.188/6)
Uyuşturucu/uyarıcı etki doğuran ve üretimi resmî izne, satışı reçeteye bağlı tüm maddelerde yukarıdaki hükümler kıyasen uygulanır; verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.
Özet: Tıbbi nitelikli ancak kötüye kullanılabilir maddelerde de TCK m.188 rejimi uygulanır.
Prekürsör Maddeler (TCK m.188/7)
Uyarıcı etki doğurmasa da üretimde kullanılan ve ithal/imali izne bağlı maddeleri ülkeye ithal/imal/satın alma/satma/sevk/nakil/depolama/ihraç eylemleri, 8 yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
Özet: Prekürsörler de uyuşturucu madde ticareti suçu rejimi içinde ayrıca yaptırıma bağlanır.
Meslek Mensupları Bakımından Artırım (TCK m.188/8)
Sağlık ve ecza alanındaki bazı meslek mensuplarınca (tabip, diş tabibi, eczacı, kimyager, veteriner, sağlık memuru, laborant, ebe, hemşire, diş teknisyeni, hastabakıcı, sağlık hizmeti verenler, kimyacılıkla/ecza ticaretiyle uğraşanlar) işlenmesi hâlinde ceza yarı oranında artırılır.
Özet: Mesleki yetki ve güvenin kötüye kullanımı, uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden ağırlaştırıcı etkidedir.
Uyuşturucu Madde Ticareti ve Etkin Pişmanlık (TCK 192)
Etkin pişmanlık; failin özgür iradesiyle pişmanlık gösterip olumsuz sonuçları gidermeye çalışması ve soruşturma-kovuşturmaya kayda değer katkı sunması hâlinde uygulanan bir kurumdur. TCK m.192’de, resmî makamlarca suç haber alınmadan önce ve alındıktan sonra olmak üzere iki ayrı zaman dilimi düzenlenmiştir.
Özet: Etkin pişmanlığın kapsamı ve indirimin seviyesi, bilginin zamanı ve faydasına göre belirlenir.
Haber Alınmadan Önce (TCK m.192/1-2)
Suça iştirak eden kişi, resmî makamlar haberdar olmadan önce diğer suç ortaklarını ve uyuşturucunun saklandığı/imal edildiği yerleri bildirir ve bu bilgi yakalama veya ele geçirmeyi sağlarsa ceza verilmez.
Özet: Erken ve etkili bilgi paylaşımı, uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden tam sorumsuzluk sonucuna yol açabilir.
Haber Alındıktan Sonra (TCK m.192/3)
Suç haber alındıktan sonra gönüllü biçimde suçun ortaya çıkmasına ve fail/diğer ortakların yakalanmasına hizmet eden kişiye, yardımın niteliğine göre cezada 1/4’ten 1/2’ye kadar indirim yapılır. “Suç ortakları” kavramı geniş yorumlanır; failin alıp sattığı kişiler de bu kapsamda görülür (CGK-K.2020/73). Ayrıca “yakalanması” ibaresi, yakalamayı veya kimliğin belirlenmesini kapsar; ortaya çıkarılan suçun failin işlediğine denk veya daha ağır olması aranır (CGK-K.2020/72).
Özet: Geç bildirime rağmen yararlı ve sonuç alıcı katkı, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından hatırı sayılır indirim sağlar.
Uygulama İlkeleri ve Sınırlar
Katkı bizzat fail tarafından ve soruşturma/kovuşturma makamlarına yapılmalı; hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşmeli; verilen bilgi doğru ve sonuç doğurucu olmalıdır. YCGK; samimiyet ve yararlılık değerlendirmesinin önemini vurgulamıştır (CGK 2012/226; 2014/270; 2015/28). Hayalî isim verme, kimliği belirsiz kişiyi suçlama gibi durumlarda indirim uygulanmamalıdır. Görevlilerce zaten bilinen bilgi açıklanırsa yardım sayılmaz; açıklanan bilgi suçun ortaya çıkmasına/ortakların yakalanmasına etkili değilse etkin pişmanlık koşulları oluşmaz.
Özet: Somut sonuç üretmeyen, doğrulanamayan veya zaten bilinen bilgiler, uyuşturucu madde ticareti suçu için etkin pişmanlık kapsamında yarar sağlamaz.
Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunda Zincirleme Suç
TCK m.188/3; satma, satışa arz, başkasına verme, sevk, nakil, depolama, satın alma, kabul ve bulundurma hareketlerini kapsar. Seçimlik hareketli yapı nedeniyle bu hareketlerden birinin gerçekleşmesi suç için yeterlidir; birden fazlasının aynı madde üzerinde yapılması birden çok suçu değil, tek suçu oluşturur.
Özet: Aynı maddeye ilişkin çoklu hareketler tek suç sayılır; farklı zaman ve maddelerde ise durum değişir.
Zincirleme Suç ve Gerçek İçtima Ayrımı
Failin değişik zamanlarda aynı veya farklı kişilere seçimlik hareketlerden herhangi birini gerçekleştirmesi hâlinde zincirleme suç hükümleri uygulanabilir. Ancak fail, seçimlik hareketle maddeyi tüketip sonrasında yeniden madde temin ederek yeni fiil icra ederse bu, zincirleme kapsamını aşar ve gerçek içtima gereği ayrı suçlar kabul edilir (CGK-K.2021/43).
Özet: Süreklilik gösteren eylemlerde zincirleme suç gündeme gelebilir; yeni maddeyle yeni eylem ise ayrı suçtur.
Uyuşturucu Madde Yakalanmadığında Uyuşturucu Madde Ticareti Suçu Nasıl İspatlanır? (Yargıtay Ölçütleri)
Uyuşturucu madde yakalanmadığında uyuşturucu madde ticareti suçu nasıl kanıtlanır? Yargıtay kararlarına göre delil standardı, soyut beyanın yetersizliği ve teknik tespit eksikliğinin sonuçları bu bölümde akademik biçimde açıklanmaktadır.
Uyuşturucu Madde Yakalanmadığında Uyuşturucu Madde Ticareti Suçunun İspatı
Uyuşturucu madde yakalanmadığında uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından ispat, yalnızca soyut ikrar veya tanık sözlerine dayanılarak kurulamaz; her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil aranır. Uyuşturucu madde ticareti suçu iddiasında, ele geçen maddenin miktarı ve “uyuşturucu veya uyarıcı” niteliği teknik yöntemlerle belirlenemiyorsa mahkûmiyet koşulları oluşmaz. Bu çerçevede Yargıtay, uyuşturucu madde ticareti suçu isnadında teknik tespit ve maddi bulgu eksikliğini bozma nedeni saymaktadır.
Delil Standardı: Soyut İkrar ve Maddi Bulgu Eksikliği
Uyuşturucu madde yakalanmadığında uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden sanığın “iki fişek esrar verdiği” şeklindeki beyanı, tek başına mahkûmiyete elverişli görülmemiştir. Sanıkta ya da iddia edilen alıcıda herhangi bir uyuşturucu madde ele geçirilmemesi ve uyuşturucu kullanıldığının teknik olarak saptanamaması hâlinde; maddenin miktarı ve TCK m.188 kapsamında “uyuşturucu” vasfı belirlenemediğinden mahkûmiyet yerine beraat gerekir (Yargıtay 20. CD, K.2017/4395). Uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından bu yaklaşım, somut, teknik ve güvenilir delilin bulunmasını zorunlu kılar.
Yargıtay’ın Bozma Gerekçesinin Çerçevesi
- Uyuşturucu madde yakalanmadığında uyuşturucu madde ticareti suçu açısından salt ikrar yeterli değildir.
- Teknik inceleme ile maddenin niteliği ve miktarı belirlenemiyorsa mahkûmiyet kurulamaz.
- Kesin ve inandırıcı delil yoksa beraat dışındaki sonuçlar bozma nedenidir (Yargıtay 20. CD, K.2017/4395).
Tanık Beyanları ve Teknik Tespit Yokluğu
Uyuşturucu madde yakalanmadığında uyuşturucu madde ticareti suçu iddiasında, “sanığın tanıklara uyuşturucu verdiği” yönündeki soyut tanık anlatımları, teknik belirleme ve ele geçirme yoksa mahkûmiyet için yeterli kabul edilmemiştir. Suç tarihinde tanıkların uyuşturucu kullandığının teknik yöntemlerle saptanmaması ve maddenin ele geçmemesi nedeniyle “uyuşturucu olarak kabul” ölçütü de karşılanmaz (Yargıtay 10. CD, K.2021/8284). Böyle durumlarda uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından delil yetersizliği gerekçesiyle beraat esası benimsenir.
Tanık Anlatımlarının Sınırı
- Uyuşturucu madde yakalanmadığında uyuşturucu madde ticareti suçu için soyut tanık beyanı tek başına yeterli değildir.
- Teknik tespit ve somut maddi bulgu yokluğu, mahkûmiyet engelidir.
- Kuşku sınırını aşmayan dosyalarda beraat dışındaki kararlar bozulur (Yargıtay 10. CD, K.2021/8284).
Sonuç Odaklı İlkeler
Uyuşturucu madde yakalanmadığında uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden Yargıtay’ın ortaya koyduğu ölçütler; (i) teknik belirleme ile maddenin “uyuşturucu” vasfının saptanması, (ii) somut ve maddi delille desteklenmeyen ikrarların tek başına hükme esas alınmaması ve (iii) tanık anlatımlarının teknik tespitlerle doğrulanması gereğini vurgular. Bu ilkeler, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından “şüpheden sanık yararlanır” prensibinin uygulama alanını açık biçimde somutlaştırır. Böylece, teknik ve maddi delile dayanmayan mahkûmiyet kararları isabetli bulunmayarak bozulur.
Etkin Pişmanlık (TCK 192) Hükümlerinin Uygulanması
Uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından etkin pişmanlık hükümleri, suçun ortaya çıkarılmasını kolaylaştıran failin ödüllendirilmesini amaçlar. Türk Ceza Kanunu’nun 192. maddesi, hem cezadan tamamen kurtulma (cezasızlık nedeni) hem de ceza indirimi nedeni olarak iki farklı durum öngörmüştür. Bu hükmün uygulanabilmesi için bazı şartların aynı anda gerçekleşmesi gerekir.
Etkin Pişmanlığın Uygulanma Koşulları
Yargıtay içtihatlarına göre uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin geçerli olabilmesi için aşağıdaki şartların tümünün sağlanması zorunludur:
- Failin, 5237 sayılı TCK m.188 kapsamında düzenlenen suçlardan birini işlemiş olması,
- Haber vermenin bizzat fail tarafından yapılması,
- Bildirimin, resmî makamlara yapılmış olması (CMK m.158 anlamında savcılıklar, emniyet, jandarma, valilik, kaymakamlık, elçilik veya konsolosluklar gibi),
- Bildirimin, suçun resmî makamlarca öğrenilmesinden önce gerçekleşmesi,
- Failin, suç ortaklarını veya uyuşturucu maddelerin saklandığı ya da imal edildiği yerleri bildirmesi,
- Verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu maddenin ele geçirilmesini sağlaması gerekir.
Bu koşulların birlikte oluşması hâlinde, fail hakkında etkin pişmanlık hükümleri uygulanır. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, K.2020/73)
“Suç Ortakları” Kavramının Kapsamı (H4)
TCK’nın 192. maddesindeki “suç ortakları” kavramı geniş anlamda yorumlanmalıdır. Buna göre yalnızca TCK’nın 37, 38 ve 39. maddelerinde belirtilen suç ortakları değil; failin uyuşturucu madde sattığı, aldığı, sakladığı veya verdiği kişiler de bu kapsama dâhildir. Dolayısıyla, suçla doğrudan ya da dolaylı bağlantılı kişiler hakkında bilgi veren fail de etkin pişmanlıktan yararlanabilir.
“Ve” Bağlacının “Veya” Şeklinde Yorumlanması (H4)
Kanun metninde yer alan “ve” bağlacının “veya” şeklinde anlaşılması gerektiği hem doktrin hem de Yargıtay uygulamalarıyla kabul edilmiştir. Buna göre failin etkin pişmanlıktan yararlanabilmesi için hem suç ortaklarını hem de saklama yerlerini bildirmesi zorunlu değildir; bunlardan birini yapması yeterlidir. Bu yorum, kanun koyucunun etkin pişmanlıkla amaçladığı “daha fazla zararın önlenmesi” hedefiyle uyumludur.
Etkin Pişmanlığın Amacı ve Hukukî Niteliği
Uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, sadece bireysel sağlığı değil toplumsal yapıyı, genel ahlakı ve kamu düzenini tehdit eden suçlardır. Kanun koyucu, bu tür suçlarla etkin mücadele edebilmek için failin suçu ifşa etmesi veya suç delillerini ortaya çıkarması durumunda, ona ödül niteliğinde bir avantaj tanımıştır. Böylece etkin pişmanlık hükümleri, hem cezasızlık nedeni (m.192/1) hem de cezadan indirim nedeni (m.192/3) olarak iki farklı işlev görür.
Etkin pişmanlık, esasen “daha büyük bir zararın önlenebilmesi için daha küçük bir zarara katlanma” düşüncesine dayanır. Failin, suçun çözülmesine katkı sağlayarak kamu yararına hizmet etmesi hâlinde, cezalandırılmasında indirime gidilir ya da tamamen ortadan kaldırılır. Bu yaklaşım, uyuşturucu madde ticareti suçu gibi topluma zarar veren fiillerle mücadelede, failin iş birliğini teşvik eden bir mekanizma oluşturur.
Etkin Pişmanlığın Uygulama Örnekleri
Failin Beyanı ile Suçun Ortaya Çıkması
Olay tutanaklarına göre, metruk binada yapılan arama sırasında sanıkların üzerinde uyuşturucu madde bulunmamıştır. Ancak sanık, ele geçirilen maddelerin kendisine ait olduğunu ve başka bir kişi tarafından paketlendiğini söylemiştir. Bu beyan sayesinde suçun ortaya çıkmasına katkı sağlandığı için, Yargıtay etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğini belirtmiştir. (Yargıtay 10. CD, K.2021/362)
Eroin Miktarı ve Kullanım Sınırı
Bir başka olayda, sanığın üzerinden 296,1 gram eroin ele geçirilmiştir. Yıllık kullanım sınırının 20 gram olduğu dikkate alınarak, bu miktarın ticari amaçla bulundurulduğu kabul edilmiştir. Yargıtay, eylemin “uyuşturucu madde ticareti suçu” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, buna rağmen “kullanmak için bulundurma” olarak hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. (Yargıtay 10. CD, K.2017/2719)
Önleme Araması ile Elde Edilen Uyuşturucu
Uyuşturucu madde satışı yapıldığı yönünde istihbari bilgi alınması üzerine yapılan önleme aramasında, sanığın ayakkabısında ve tanığın cebinde uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Yargıtay, polislerin “suçüstü hâli” kapsamında hareket ettiklerini belirterek, önleme araması sonucu elde edilen delillerin hukuka uygun olduğunu kabul etmiştir. (Yargıtay CGK, K.2017/138)
Etkin Pişmanlığın Uygulama Şartlarının Ayrıntılı Yorumu
Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre, TCK m.192/3’teki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için şu unsurlar birlikte aranır:
- Failin, TCK m.188 veya m.191 kapsamındaki suçlardan birini işlemiş olması,
- Yardım veya bilgilendirmenin bizzat fail tarafından yapılması,
- Bildirimin soruşturma veya kovuşturma makamlarına yapılması,
- Bildirimin, suçun öğrenilmesinden sonra, ancak hüküm verilmeden önce olması,
- Failin verdiği bilgilerin suçun ortaya çıkmasına veya suç ortaklarının yakalanmasına ciddi biçimde katkı sağlaması,
- Verilen bilginin doğru, etkili ve yararlı olması.
Bu unsurlar birlikte bulunduğunda, failin etkin pişmanlıktan yararlanması mümkündür. (Yargıtay CGK, K.2018/657)
Sonuç
Uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden etkin pişmanlık hükümleri, suçun çözülmesine katkı sağlayan faile hukuki bir avantaj tanır. Yargıtay uygulamalarında, bu hükmün uygulanması için bilginin somut, doğrulanabilir ve sonuca etkili olması şarttır. Failin yalnızca soyut veya doğrulanmamış beyanlarda bulunması yeterli görülmemekte; etkin pişmanlık ancak suçun ortaya çıkarılmasına fiilen katkı sağlandığında hüküm doğurmaktadır.
Uyuşturucu Madde Satışı, Kolluk Faaliyetleri ve Hukuka Aykırı Arama
Bu bölüm, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından delillerin nasıl elde edilmesi gerektiğini, önleme/adlî arama ayrımını ve “suçüstü” hâlinde yapılan işlemlerin geçerliliğini ele alır. Özellikle arama kararı olmadan elde edilen delillerin kullanılamayacağı ve etkin pişmanlık değerlendirmesi arasındaki bağ açıklanır.
Suçüstü ve Önleme Aramasıyla Ele Geçen Deliller (H3)
Uyuşturucu madde ticareti suçu kapsamında istihbarî bilgi üzerine okul çevresinde yapılan gözlemde, sanığın para karşılığı madde verdiğinin görülmesi “suçüstü” hâlidir. Bu durumda tanık ve sanık üzerindeki kontroller ile ele geçirilen maddeler hukuka uygundur; deliller hükme esas alınır (CGK, 2017/138).
Özet: Suçüstü hâlinde önleme araması ve derhâl tedbirler geçerli kabul edilir; elde edilen deliller hukuka uygundur.
Arama Kararı Olmadan Sanığın Uyuşturucuyu Teslim Etmesi (H3)
Arama kararı veya yazılı arama emri olmayan aşamada sanığın uyuşturucuyu kendiliğinden teslim etmesi, kendi suçunun ortaya çıkmasına hizmet ediyorsa TCK 192/3 uyarınca etkin pişmanlık uygulanır. Kolluk henüz savcı talimatıyla adlî arama sürecine geçmemişse ve delile başka şekilde ulaşılamayacakken sanık teslim etmişse indirim nedeni oluşur (CGK, 2018/664).
Özet: Arama kararı yokken gönüllü teslim, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından etkin pişmanlık indirimini doğurabilir.
Hukuka Aykırı Arama ve Delilin Dışlanması (H3)
Adlî arama kararı/yazılı emir olmadan yapılan üst aramalarında elde edilen uyuşturucu, “suçun maddî konusu ve delili” sayılmakla birlikte hukuka aykırı elde edildiyse hükme esas alınamaz (AY m.38/6; CMK m.206/2-a, 217/2, 230/1-b). Bu nedenle uyuşturucu madde ticareti suçu isnadında, rıza ile teslim edilen miktar dışında kalanlar dışlanmalı; kalan delille “satış” amacı kanıtlanamıyorsa vasıflandırma “kullanmak için bulundurma”ya döner (Y20CD, 2016/1471; 2016/3435; 2016/1481; CGK 2014/514).
Özet: Adlî arama kararı yoksa, hukuka aykırı deliller dışlanır; uyuşturucu madde ticareti suçu bu delillerle ispat edilemez.
Uyuşturucu Madde Satışı Suçuna Yardım Etme (TCK 39)
Bu kısım, uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden “yardım etme” hâllerini, para transferi/hesap kullandırma veya yol kontrolü yapma gibi davranışların nasıl değerlendirildiğini açıklar.
Özet: Suça yardım, seçimlik hareketi bizzat gerçekleştirmese bile eylemi kolaylaştıran katkıları kapsar.
Hesap Kullandırarak Satışa Yardım (H3)
Sanığın, başka sanıklarca gönderilen paraları kendi PTT/banka hesaplarından çekip teslim etmesi, paranın kokain alımında kullanılacağını bilmesi nedeniyle TCK 39 kapsamında yardımdır; savunma inandırıcı bulunmamıştır (Y10CD, 2012/18470).
Özet: Finansal aracılık, uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından yardım sayılabilir.
Yol Kontrolü Yaparak Nakle Yardım (H3)
Sanıkların, nakil yapan araca önden giderek ücret karşılığı yol kontrolü yapmaları; temin, paketleme, taşıma gibi seçimlik hareketlere katılmasalar bile nakle yardım niteliğindedir. Yardım indirimi uygulanmalıdır (Y10CD, 2014/5369).
Özet: Fiziksel eskortluk dahi yardım kapsamında indirim sebebidir.
Tanık ve Delil Değerlendirmesi (H3)
Bazı dosyalarda tanıkların yeniden dinlenmesi ve idrardaki maddelerin kaynakla ilişkilendirilmesi gerekir. Bağ kurulamazsa sanığın uyuşturucu madde ticareti suçu yönünden doğrudan failliği değil, varsa yardımının tartışılması gerekir (Y10CD, 2016/1573).
Özet: Kaynağa bağlanmamış tüketim verileriyle doğrudan ticaret isnadı kurulamaz; yardım tartışması yapılır.
Uyuşturucu Madde İhraç Etmeye Teşebbüs – İcra Hareketlerinin Başlangıcı
Uyuşturucu madde ticareti suçu bakımından “ihracın” icra hareketleri gümrük beyanıyla başlar. Beyan öncesi aşamalar, hazırlık veya ülke içi nakil/bulundurma olarak değerlendirilir.
Özet: Gümrük beyanı eşiği kritik olup, öncesinde yakalama ihraç teşebbüsü değil; tamamlanmış nakil/bulundurma sayılabilir.
Gümrük Alanı ve X-Ray Öncesi Yakalama (H3)
Beyan öncesi, dış hatlar gidiş katındaki güvenlik kontrolünde yakalanan sanık açısından ihraç icrası başlamamıştır; eylem tamamlanmış nakildir (Y20CD, 2015/3701; Y10CD, 2013/3480; Y20CD, 2019/309).
Özet: Gümrük sahasına girmeden yakalama → nakil; teşebbüs hükümleri uygulanmaz.
Ağır Suça Göre Vasıflandırma (H3)
Gümrük alanında ele geçen olaylarda “teşebbüste kalan ihraç” mı yoksa “tamamlanmış nakil” mi ağır ise, TCK 44 (fikrî içtima) gereği ağır olana göre hüküm kurulmalıdır. Aksi, vasıf yanılgısıdır (Y9CD, 2015/6200).
Özet: Tek fiil-iki suç ihtimalinde daha ağır sonuç doğuran suça göre hüküm kurulur.
Kargoyla Gönderim ve Gümrük Beyanı (H3)
Paket, gümrük beyanı öncesi kargo dağıtım/toplama bölümünde yakalanırsa ihraç icrası başlamamıştır; eylem tamamlanmış nakildir. Teşebbüs kabulü bozma nedenidir (Y10CD, E:2021/16013, K:2023/2539).
Özet: Kargo beyanı yoksa ihraç icrası başlamaz; uyuşturucu madde ticareti suçu “nakil” olarak vasıflandırılır.
Uyuşturucu Madde İthal Etme ve Nakletme Ayrımı
Uyuşturucu madde ticareti suçu için “ithal”, yurt dışından Türkiye’ye sokmayı; “nakil” ise ülke içinde veya transit taşımayı ifade eder. Delilin yetersiz olduğu durumlarda ithal yerine nakil vasfı benimsenir.
Özet: İthalin ispatı, yabancı ülkeden getirildiğine dair somut delil gerektirir; yalnız sanık ikrarı tek başına yeterli olmayabilir.
Yalnızca İkrarın Bulunduğu Dosyalar (H3)
Başka kanıt yokken sanığın “yurtdışından getirdim” beyanı ile ithal suçu ortaya çıkıyorsa TCK 192/1 gereği ithalden ceza verilmez; mevcut sabit fiil “nakil/bulundurma”dır (Y10CD, 2014/3707; 2014/1688; 2014/1655; CGK, 2020/73).
Özet: Salt ikrarla ortaya çıkan ithalde cezasızlık; fiilen sabit olan nakilden mahkûmiyet.
Transit Geçiş ve Nakil (H3)
Yabancı ülkeden gelip Türkiye’de kalma kastı olmaksızın başka ülkeye giden taşıma, ithal/ihraç değil nakildir (Y10CD, 2013/778).
Özet: Transit taşıma ithal sayılmaz; uyuşturucu madde ticareti suçu “nakil” olarak değerlendirilir.
Satış, Satışa Arz ve Zincirleme Suç (Seçili Örnekler)
Uyuşturucu madde ticareti suçu seçimlik hareketli olduğu için aynı maddeye ilişkin birden fazla hareket tek suçu oluşturur; delil dışlanması veya eylem bütünlüğü zincirleme uygulamasını etkiler.
Özet: Aynı eylem bütününde tekrar eden alımlar/satışlar her zaman zincirleme sayılmaz.
Gizli Soruşturmacı/Adlî Kollukla Alımlar (H3)
Görevlilerin amacı delil elde etmek olduğundan, gerçek anlamda alım-satım yoksa sanığın davranışı “satışa arz”dır; sanığın sonraki günlerde aynı dosya içinde yeniden aynı maddeden sağladığı kabul edilemiyorsa zincirleme uygulanamaz (Y10CD, 2016/839; 2016/749; CGK, 2015/261).
Özet: Delil toplama amaçlı kontrollü alımlarda tipik sonuç çoğu kez “satışa arz” ve tek suçtur.
Aynı Paketin Farklı Zamanlı Arzı (H3)
Sanığın aynı operasyon zincirinde satışa arzı sürdürmek amacıyla yeniden madde temin ettiği ispatlanamamışsa veya eylem tek bir satışa arz bütünlüğüyse zincirleme hükmü uygulanamaz (Y8CD, 2024/706 E., 2024/4325 K.).
Özet: Arz faaliyeti tek bir süreçse, uyuşturucu madde ticareti suçu kapsamında tek suç kabul edilir.
Kullanmak İçin Bulundurma – Ticaret Ayrımı ve Ekipman Delilleri
Uyuşturucu madde ticareti suçu ile kullanma arasındaki ayrımda miktar tek başına belirleyici değildir; paketleme tarzı, hassas terazi, çeşitlilik ve ekonomik imkânlarla uyumsuz alımlar göz önüne alınır.
Özet: Çok sayıda küçük paket, terazi ve çeşitlilik ticaret kastına işaret eden göstergelerdir.
Mali Güçle Orantısız Miktar (H3)
Sanığın gelirine oranla yüksek meblağla aldığı ve yanındaki net 780 gr esrarın nakli, sırf “miktar tek ölçüt olamaz” denilerek kullanmaya indirgenemez; somut koşullar ticareti gösterebilir (Y20CD, 2017/6864).
Özet: Gelirle uyumsuz yüksek alım, uyuşturucu madde ticareti suçu lehine yorumlanabilir.
Hassas Terazi İncelemesi (H3)
Terazinin çalışır olup olmadığı ve uyuşturucu bulaşıklı bulunup bulunmadığı belirlenmeli; tüm delillerle birlikte değerlendirilmelidir (Y20CD, 2020/2438). Terazideki bulaşığın madde türü ile ele geçen madde arasında uyumsuzluk varsa, tek başına satış kastına delalet etmeyebilir (Y8CD, 2024/5215 E., 2025/1759 K.).
Özet: Terazinin durumu ve bulaşık türü, ticaret/kullanma ayrımında belirleyicidir.
Cezaevine Yasak Eşya Sokma ile Birlikte Uygulama
Cezaevine ayakkabı içinde madde sokma iddiasında, eylem sabitse TCK 188/3’teki “temin etme (sağlama)” ile TCK 297/1 birlikte gündeme gelir; fikrî içtima gereği daha ağır olan 188/3 esas alınır ve 297/1’e göre artırılır (Y20CD, 2015/299).
Özet: Cezaevine sokma ile temin etme aynı fiilde birleşirse, uyuşturucu madde ticareti suçu ağırlaştırıcı sonuç doğurur.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün