Bilgi BankasıCeza Hukuku

İşaret ve Engel Koymama Suçu Nedir? (TCK 178)

İşaret ve Engel Koymama Suçu 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 178. maddesinde, “Genel Tehlike Yaratan Suçlar” başlığı altında düzenlenen işaret ve engel koymama suçu, kamunun güvenliğini sağlamak amacıyla konulmuş bir koruma hükmüdür. Maddeye göre, herkesin geçiş yaptığı alanlarda yürütülen çalışmalar veya bırakılan eşyalar nedeniyle ortaya çıkabilecek tehlikeleri önlemek amacıyla gerekli uyarı işaretlerini veya fiziksel engelleri yerleştirmeyen, önceden konulmuş işaret ya da engelleri kaldıran veya yerini değiştiren kişiler, iki aydan altı aya kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

Bu düzenleme ile amaçlanan, insanların can ve mal güvenliğini tehlikeye sokabilecek durumların önüne geçmek, özellikle kamusal alanlarda olası kazaları engellemektir. Kanun koyucu, yalnızca işaret koymama fiilini değil, mevcut uyarı ve engellerin izinsiz kaldırılması veya yerinin değiştirilmesini de suç kapsamına dahil etmiştir.

İşaret ve Engel Koymama Suçunun Unsurları

Madde gerekçesinde belirtildiği üzere, bu suç; herkesin geçişine açık alanlarda yürütülen çalışmalar veya bırakılan eşyalar nedeniyle ortaya çıkabilecek tehlikeyi önlemek amacıyla gerekli uyarı işaretlerinin veya engellerin konulmaması, mevcut işaret veya engellerin kaldırılması ya da yerlerinin değiştirilmesi ile oluşur.

Bu düzenleme seçimlik hareketli suç niteliğindedir. Yani kanunda sayılan bu fiillerden herhangi birinin gerçekleştirilmesi suçun oluşması için yeterlidir. Önemli bir nokta olarak, suçun oluşması için fiil sonucunda somut bir zarar meydana gelmesi şart değildir.

İşaret ve Engel Koymama Suçu

Bununla birlikte, işaret veya engel koymama eylemi sonucunda gerçek bir zarar ortaya çıkarsa, fail bu zarardan kastına veya taksirine göre ayrıca sorumlu tutulur. Böylece hem tehlike suçu yönünden hem de meydana gelen zarar açısından farklı cezai sorumluluklar doğabilir.

Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

İşaret ve engel koymama suçu, kanunda öngörülen ceza miktarı itibarıyla çoğu zaman alternatif yaptırım ve infaz kolaylıklarından yararlanılabilecek bir suç tipidir.

Adli Para Cezası:
Bu suçtan verilen hapis cezası, çoğunlukla 1 yıl veya altında olacağından, mahkeme tarafından TCK m.50 uyarınca adli para cezasına çevrilebilir. Böylece cezanın cezaevinde infazı yerine belirlenen miktarda para cezası ödenmesi yeterli olur.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB):
CMK m.231 kapsamında düzenlenen HAGB, sanık hakkında hükmolunan cezanın belirli bir denetim süresi içinde hukuki sonuç doğurmamasını sağlar. Denetim süresi boyunca yükümlülüklere uyulması hâlinde, dava düşer ve mahkûmiyet kararı ortadan kalkar. İşaret ve engel koymama suçunda verilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğundan, koşullar mevcutsa HAGB uygulanabilir.

Erteleme:
Erteleme kararı, verilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmemesi anlamına gelir. Mahkeme, sanığın geçmişi, kişisel özellikleri ve yeniden suç işlemeyeceğine dair kanaati dikkate alarak bu imkânı tanıyabilir. Bu suçta verilen hapis cezası 2 yıl veya altında olacağından, TCK m.51 uyarınca erteleme de mümkündür.

Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

İşaret ve engel koymama suçu, şikayete bağlı suçlar arasında yer almaz. Bu nedenle savcılık, herhangi bir şikayet olmasa bile suçu resen soruşturmakla yükümlüdür. Dolayısıyla bu suçta şikayet süresi söz konusu değildir ve şikayetten vazgeçilmesi, ceza davasının düşmesine neden olmaz.

Soruşturma ve kovuşturma yetkisi, dava zamanaşımı süresiyle sınırlıdır. Dava zamanaşımı; suçun işlendiği tarihten itibaren kanunda öngörülen süre içinde dava açılmamış veya açılmış olmasına rağmen bu süre içinde sonuçlandırılmamışsa ceza davasının düşmesini sağlayan bir ceza hukuku kurumudur.

TCK hükümlerine göre, işaret ve engel koymama suçu için olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre içinde her zaman soruşturma yapılabilir ve dava açılabilir. Ancak zamanaşımı süresi dolduğunda soruşturma ve kovuşturma imkanı ortadan kalkar.

Uzlaşma
Uzlaşma, suç isnadı altındaki kişi ile suçun mağduru arasında, bir uzlaştırmacı aracılığıyla gerçekleştirilen ve tarafların karşılıklı olarak anlaşarak uyuşmazlığı çözmesini sağlayan bir ceza muhakemesi kurumudur. Ancak işaret ve engel koymama suçu, uzlaşma kapsamındaki suçlar arasında yer almaz. Bu nedenle bu suçta uzlaştırma prosedürü uygulanmaz.

Soruşturma, Kovuşturma ve Görevli Mahkeme
İşaret ve engel koymama suçu ile ilgili yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yapılır.

Soruşturma aşamasında:

  • Önödeme uygulanabilir.
  • Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilebilir.

Kovuşturma aşamasında ise basit yargılama usulü uygulanarak dosya üzerinden, duruşma yapılmadan hüküm verilebilir. Bu durum, yargılamanın daha kısa sürede tamamlanmasını sağlar.

İşaret ve Engel Koymama Suçu – Yargıtay Kararları

Çukura Gerekli İşaretleri Koymama
Yargıtay, işaret ve engel koymama suçunda kamu güvenliğini sağlama yükümlülüğünün önemini vurgulayan birçok karar vermiştir.

Örneğin; şantiye şefi olarak görev yapan sanık, Türk Telekom’dan yüklenici sıfatıyla aldığı fiber optik kablo yapım, bakım ve onarım işi kapsamında, şehir içinde herkesin gelip geçtiği bir yol üzerinde çukur açmış ancak gerekli uyarı işaretlerini yerleştirmemiştir. Bu durum, katılana ait aracın çukura düşerek zarar görmesine yol açmıştır. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, açılan çukurun gelip geçenlerin zarar görmesine neden olabileceğini sanığın öngörmesine rağmen gerekli tedbirleri almaması halinde mala zarar verme suçunun oluşup oluşmayacağı hususunun, delillerin değerlendirilmesi suretiyle asliye ceza mahkemesi tarafından tartışılması gerektiğini belirtmiş ve bu sebeple kararı bozmuştur (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – 2015/17103).

Benzer şekilde, bir diğer olayda sanık, belediyeden yüklenici olarak aldığı içme suyu hattı yenileme işi kapsamında şehir içindeki cadde boyunca çukur açmış ancak gerekli güvenlik işaretlerini koymamıştır. Bu nedenle katılana ait araç çukura düşerek zarar görmüştür. Yargıtay, yine bu eylemde de sanığın gerekli tedbirleri almamasının mala zarar verme suçunu oluşturup oluşturmayacağı hususunun, yerel mahkemece deliller ışığında değerlendirilmesi gerektiğine hükmederek kararı bozmuştur (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – 2014/9291).

Avukat Gökhan Yağmur – Hukuki Çözüm Ortağınız

Ceza hukuku, ticaret hukuku, aile hukuku ve fikri mülkiyet alanlarında uzmanlaşmış olan Av. Gökhan Yağmur, her bir dosyaya titizlikle yaklaşarak müvekkillerine en doğru ve etkili hukuki çözümleri sunmaktadır. Yıllara dayanan tecrübesi, güçlü dava stratejileri ve güncel mevzuata hakimiyeti sayesinde hem yerel hem de uluslararası alanda başarılı sonuçlara imza atmaktadır.

Profesyonel yaklaşımı, şeffaf iletişimi ve çözüm odaklı hizmet anlayışıyla, hukuki süreçlerinizde güvenilir bir temsilci arıyorsanız Av. Gökhan Yağmur ile iletişime geçebilirsiniz.

📞 İletişim: 0542 157 06 34
🌐 Web: gokhanyagmur.com.tr

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu