Bilgi BankasıCeza Hukuku

Çevreyi Kasten veya Taksirle Kirletme Suçu (TCK m.181 ve m.182)

Çevreyi kasten veya taksirle kirletme suçu, çevreyi koruma amacıyla düzenlenen ve çevreye zarar verme ihtimali bulunan her türlü kirletici eylemi cezalandıran bir suç tipidir. Bu suçun temel dayanağı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 181. ve 182. maddelerinde yer almakta olup, çevreye bırakılan atık ve artıkların hem kasıt hem de ihmal yoluyla çevreye zarar verme ihtimaline neden olması halinde cezai sorumluluk doğmaktadır.


İçindekiler

Çevreyi Kasten Kirletme Suçu (TCK m.181)

Çevreyi kasten kirletme suçu, özel kanunlarla çevreye bırakılması yasaklanan atık veya artıkların, çevreye zarar verme olasılığı yaratacak biçimde su, hava veya toprak gibi alıcı ortamlara bilerek verilmesiyle oluşur. Bu fiilin bir kez gerçekleşmesi bile suçun tamamlanması için yeterlidir.

Çevreyi kasten veya taksirle kirletme suçu

Suçun Oluşumu

Kasten kirletme fiili, çevreye zarar verilmesi aranmaksızın yalnızca zarar ihtimalinin doğmasıyla oluşur. Yani, çevreye verilen atıkların gerçekten zarara yol açması değil, zarar verme potansiyeline sahip olması cezalandırma için yeterlidir.


Çevreyi Taksirle Kirletme Suçu (TCK m.182)

Taksirle çevreyi kirletme suçu, failin çevreyi kirletmek istememesine rağmen, dikkatsizlik, özensizlik veya tedbirsizlik nedeniyle atık veya artıkların suya, toprağa ya da havaya karışmasına neden olması durumunda meydana gelir. Burada failin öngörmesi gereken bir tehlikeyi öngörmemesi söz konusudur.


Çevreyi Kasten veya Taksirle Kirletme Suçunun Unsurları

Tehlike Suçu Niteliği

Her iki suç türü de soyut tehlike suçu niteliğindedir. Bu nedenle, çevreye somut bir zarar verilmiş olması şartı aranmaz. TCK’nın 181/1 ve 182/1 maddelerinde yer alan “çevreye zarar verecek şekilde” ifadesi, zarar verme ihtimalinin bulunmasını yeterli görmektedir.

İlgili Mevzuat Bağlantısı

Çevreyi kasten veya taksirle kirletme suçu, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan yönetmeliklerle belirlenmiş teknik usullere aykırı hareket edilmesiyle oluşur. Suçun tespiti için:

  • Atık veya artıkların niteliklerinin belirlenmesi,
  • Mevzuata göre emisyon sınır değerlerinin aşılıp aşılmadığının incelenmesi,
  • Bilimsel yöntemlerle kirletici kaynak tespiti yapılması,
    gereklidir.

Yargılama sürecinde mahkemelerin, çevre kirliliği iddialarını bilimsel temellere dayalı bilirkişi raporları ile desteklemesi gerekir. Genel gözlem ve varsayımlarla verilen kararlar Yargıtay tarafından bozma nedenidir.


Alıcı Ortamlara Göre Çevreyi Kirletme Suçları

Çevreyi kasten veya taksirle kirletme suçu, kirletilen ortamın niteliğine göre hava, su veya toprak kirlenmesi olarak incelenir. Her alıcı ortam için özel mevzuat ve yönetmelikler bulunmaktadır.


Havanın Kasten veya Taksirle Kirletilmesi Suçu

Hava Kalitesinin Korunması İlkesi

2872 sayılı Çevre Kanunu’nun Ek 6. maddesi uyarınca, hava kalitesinin korunması ve kirlenmenin önlenmesi amacıyla yalnızca Bakanlıkça belirlenen temiz yakıtlar ve yakma sistemleri kullanılabilir. Hava kalitesi sınır değerlerinin belirlenmesi, ölçümü ve izlenmesi yine Bakanlık tarafından yapılır.

Hava Kirlenmesinin Kapsamı

Hava kirletme suçları, sürekli veya dönemsel emisyon üreten işletme, tesis, makine, motorlu taşıt ve konut gibi kaynaklar için geçerlidir. Ancak bireylerin kişisel faaliyetleri (örneğin, evsel atık yakma eylemi) bu kapsama girmez. Zira bireylere yönelik bir yükümlülük veya sınır değeri belirlenmemiştir.

Havanın Kirletilmesinin Tespiti

Havanın kirletilmesi suçunun ispatı için:

  1. Kirletici kaynağın belirlenmesi,
  2. İlgili yönetmeliklerdeki emisyon sınır değerlerinin aşılmış olduğunun saptanması gerekir.

Bu kapsamda dikkate alınması gereken başlıca yönetmelikler şunlardır:

  • 02.11.1986 tarihli Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği,
  • 22.07.2006 tarihli Endüstri Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği,
  • 06.06.2008 tarihli Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği,
  • 03.07.2009 tarihli Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği,
  • 13.01.2005 tarihli Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği,
  • 30.11.2013 tarihli Egzoz Gazı Emisyonu Kontrolü ve Yakıt Kalitesi Yönetmeliği,
  • 11.03.2017 tarihli Egzoz Gazı Emisyonu Kontrolü Yönetmeliği.

Bu hükümler doğrultusunda bireysel fiillerle havayı kirletme suçu oluşmaz. Örneğin, çöplerini açık alanda yakan bir kişinin eylemi, belirli bir emisyon sınırını aşsa bile TCK 181 kapsamında suç teşkil etmez.


Suyun Kasten veya Taksirle Kirletilmesi Suçu

Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nin 6. maddesi, su kirliliğine neden olan kaynakları örnekleme yöntemiyle sıralamıştır. Fekal, kimyasal, radyoaktif ve organik atıklar, aşırı besin boşaltımı, petrol türevli maddeler ve çamur boşaltımı gibi unsurlar bu kapsamda yer alır.

Yönetmeliğin 4/j maddesine göre, arıtılmamış atıksuların doğrudan alıcı ortama verilmesi yasaktır. Aynı şekilde 26. maddenin (d) bendi uyarınca, arıtma çamurları veya katı atıkların sulara bırakılması da yasaklanmıştır (Y18CD, K.2014/36812).


Toprağın Kasten veya Taksirle Kirletilmesi Suçu

Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik, toprağın kirlenmesini önlemek ve kirlenmiş sahaları temizlemek için esasları düzenler. Yönetmeliğin 6/b maddesi gereğince, her türlü atık veya artığın standartlara aykırı biçimde toprağa verilmesi, depolanması veya yayılması yasaktır.

Suçun oluşabilmesi için, yönetmelikte yer alan jenerik kirletici sınır değerlerinin aşılması gerekir. Ayrıca atık veya artıkların tehlikeli madde sınıfında yer alması şarttır.

Fekal atıklar (örneğin hayvan dışkısı veya idrarı), toprağı kirletme suçunu oluşturmaz. Ancak bu atıklar yeraltı sularını kirletme tehlikesi taşıyorsa, değerlendirme Yeraltı Sularının Korunması Hakkında Yönetmelik kapsamında yapılır (Y18CD, K.2015/10300).


Çevreyi Kasten veya Taksirle Kirletme Suçunun Cezası

TCK m.181 – Kasten Kirletme

  • Atık veya artıkları teknik kurallara aykırı şekilde çevreye veren kişi 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası alır.
  • Atık veya artıkları izinsiz olarak ülkeye sokan kişi, 1 ila 3 yıl arası hapis cezasıyla cezalandırılır.
  • Atıkların kalıcı nitelik taşıması hâlinde, ceza iki kat artırılır.
  • Nitelikli hâl: İnsan veya hayvanlarda tedavisi zor hastalıklar doğuran, üreme yeteneğini etkileyen veya ekosistemi değiştiren atıklar için ceza en az 5 yıl hapis ve 1000 güne kadar adli para cezasıdır.
  • Ayrıca tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri uygulanabilir.

TCK m.182 – Taksirle Kirletme

  • Taksirle çevreyi kirleten kişi, adli para cezasıyla cezalandırılır.
  • Kalıcı etki varsa 2 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilir.
  • Nitelikli hâl: Zararlı ve kalıcı etkili maddelerin taksirle çevreye karışması durumunda 1 ila 5 yıl arası hapis cezası uygulanır.
  • Bu suç ön ödemeye tabidir; belirlenen para miktarının ödenmesi hâlinde dava açılmaz.

Ceza Hukuku Kurumları: Adli Para Cezası, HAGB ve Erteleme

Çevreyi kasten veya taksirle kirletme suçu nedeniyle verilen 1 yılı aşmayan hapis cezaları, adli para cezasına çevrilebilir.
Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) koşulları varsa mahkemece uygulanabilir.
Erteleme ise, mahkemenin belirlediği cezanın infazının şartlı olarak durdurulması anlamına gelir ve bu suçlar için de mümkündür.


Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaşma

  • Uzlaşma: Bu suçlar uzlaşmaya tabi değildir.
  • Şikayet: Suçlar re’sen soruşturulur; şikayetten vazgeçme davayı düşürmez.
  • Zamanaşımı: Çevreyi kasten veya taksirle kirletme suçlarında olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

Görevli Mahkeme

Çevreyi kasten veya taksirle kirletme suçu davalarına Asliye Ceza Mahkemeleri bakmakla görevlidir.


Çevrenin Kasten veya Taksirle Kirletilmesi Suçu Yargıtay Kararları

Özet: Bu bölüm, çevrenin kasten veya taksirle kirletilmesi suçu bakımından Yargıtay’ın benimsediği ölçütleri ve ispat standartlarını ortaya koyan karar örneklerini içerir. Her alt başlıkta, ilgili eylemin suça vücut verip vermediği; mevzuat bağlantısı, numune alma-usul şartları ve bilirkişi raporlarının kapsamı yönünden özetlenmiştir. Amaç, uygulamada “çevrenin kasten veya taksirle kirletilmesi suçu”nun sınırlarını teknik ve hukuki esaslarla somutlaştırmaktır.

Hafriyatın Dereye Dökülmesi: Kasten Kirletme

Yol Yapı İnş. Ltd. Şti. şantiyelerinin genel sorumlusu olan sanığın, taş ocağındaki patlatmalar sonucu oluşan taş ve pasa malzemesinin Hacıyeri Deresi ve civarına boşaltılmasını sağladığı tespit edilmiştir. Bu davranış, Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği m.13/1’de, hafriyat ve inşaat/yıkıntı atıklarının yetkili mercilerin gösterdiği geri kazanım/depolama tesisleri dışındaki yerlere dökülmesinin yasak olduğuna ilişkin düzenlemeye aykırıdır. Yargıtay, bu şekildeki boşaltımın çevreyi kasten kirletme niteliği taşıdığını kabul etmiştir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/34685).

Suyun Kirletilmesinde Ardışık Numune Alma Şartı

Mayfeks Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti. atıksu arıtma tesisi çıkışından alınan numunelerde sülfür değerlerinin deşarj standartlarını aştığı ileri sürülmüştür. Üçlü bilirkişi heyeti raporunda, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği gereğince limit aşımlarının tespiti için ardışık kompozit numune alınması gerektiği, bu usule uyulmadığı belirtilmiştir. Ayrıca tek seferlik aşım halinde, deşarj edilen yük ile alıcı ortam özümleme kapasitesi birlikte ele alınmalıdır. Bu gerekçelerle beraat hükümleri usul ve yasaya uygun bulunmuştur (Yargıtay 4. CD, E. 2012/34157, K. 2014/36808).

Tehlikeli Atıkların Çöp Döküm Alanına Bırakılması: Taksirle Kirletme

Sanıkların gözetiminde, akü geri dönüşüm tesisinden kaynaklanan tehlikeli atıkların hafriyat alanına döküldüğü belirlenmiştir. Bilirkişiye göre atıklar kurşun ısıl metalurjisi kökenlidir ve “tehlikeli atık” sınıfındadır. Olay, sanıkların dikkatsizlik ve tedbirsizliği ile gerçekleştiğinden çevrenin taksirle kirletilmesi kapsamında değerlendirilmiştir (Yargıtay 18. CD, K. 2016/14345).

Tekneden Balık ve Katı Atıkların Denize Dökülmesi: Usulî Tartışma Zorunluluğu

Yasadışı dip trol avcılığı sırasında yakalanmamak amacıyla balık ve katı atıkları denize döken sanık hakkında, TCK 181/1 kapsamında hangi teknik usul ihlali bulunduğu yeterince tartışılmamıştır. Ayrıca, Çevre Kanunu m.8’in yollamasıyla m.20/ı kapsamındaki idari yaptırım düzeninin uygulanıp uygulanmadığı da incelenmemiştir. Bu eksiklikler nedeniyle hüküm isabetsizdir (Yargıtay 23. CD, K. 2015/6537).

Sintine Suyunun Denize Boşaltılması: Bilimsel Tespit Zorunluluğu

Hopel 1 isimli tekneden denize sintine basıldığı iddiasında, sintine sularının alıcı ortamda kirlilik oluşturabileceği kabul edilmiştir. Ancak TCK 181/3 ve 181/4 açısından “kalıcılık” ve “nitelikli hal” değerlendirmesi yapılabilmesi için teknenin tür ve tonajından hareketle deşarj miktarı, nitelik ve yoğunluğunun bilimsel yöntemlerle belirlenmesi gerekir. İlgili disiplinlerden oluşturulacak bilirkişi kurulu raporu alınmadan verilen hüküm eksik incelemeye dayalıdır (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36802).

Atık Suyun Arıtılmadan Dereye Verilmesi: Uygulanacak Mevzuat

Çevre Kanunu m.20; suları, denizler ve içme-kullanma suları ile diğer sular olarak üç grupta koruma altına almaktadır. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ise yerüstü/yeraltı su kaynaklarının korunması amacıyla hukuki-teknik esasları düzenler; içme-kullanma suyu temin edilen yüzeysel sularda kirletme yasakları (m.16-21), denizlerde kirletme yasakları (m.23) ve atıksu boşaltım ilkeleri (m.25-36) yer alır. Yönetmeliğin 6. maddesi kirletici kaynakları örnekleme yoluyla sayarken; 4/j, 16/a-b ve 21. maddeler arıtılmamış atıksuların alıcı ortama verilmesini yasaklar; 26/d ise katı atık/arıtma çamurlarının boşaltımını men eder. Arıtılmış su kabulü, sektör bazlı limit deşarj değerlerine uygunluk şartına bağlıdır. Somut olayda, Kocabaş Deresi’ne arıtmasız deşarj nedeniyle Tablo 12 standartlarına aykırılık saptanmış; sanıklar hakkında kasten kirletme kabul edilmiştir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36807).

Petrol Türevi Atıkların Dereye Karışması: Kasten Kirletme

Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği m.6(h), gemilerden kaynaklanan petrol türevli atıkları kirlenme sebepleri arasında sayar. Gemi söküm faaliyetlerinde gerekli doğrudan önlemler alınmadan petrol türevi atıkların denize deşarjına imkân verilmesi, ihmali hareketle kasten kirletme olarak nitelendirilmiştir. Olayın taksirle kabul edilip ön ödeme nedeniyle düşürülmesi usule aykırıdır (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36816).

Fekal Atıkların Toprağa Bırakılması: Suç Oluşmaz, İdarî Yaptırım Tartışılır

Somut olayda, fekal atıkların bırakıldığı altta yeraltı suyu varlığı (Yönetmelik m.4/ö) ispatlanamamıştır. Uygulamada fekal atık toprağı kirleten veya kirletme ihtimali taşıyan atık sayılmamaktadır; dolayısıyla çevrenin kasten kirletilmesi suçu oluşmaz. Ancak Hayvanları Koruma Kanunu m.5/2 ve 28/b ile Kabahatler Kanunu m.24 uyarınca idarî yaptırım imkânı tartışılmalıdır (Yargıtay 18. CD, K. 2017/5758).

Endüstriyel Sulu Çamurun Toprağa Verilmesi: Kasten Kirletme

Andezit kesim işletmesinde fiziksel arıtma sonrası ortaya çıkan sulu çamurun toprağa verilmesi saptanmıştır. Bu eylem, Çevre Kanunu m.8, 20/j, ek m.1 ve Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği m.3, 18 hükümlerine aykırıdır; kasten kirletme kabul edilmiştir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36804).

Toprağın Kasten Kirletilmesinde Bilirkişi Raporunun Niteliği

Mangal kömürü tozlarının toprak alana bırakıldığı iddiasında sırf görüntü kirliliğinden hareketle sonuç kurulamaz. Topraktan numune alınıp mevzuatla birebir ilişki kuran, Yargıtay denetimine elverişli bilimsel rapor alınmalıdır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. CD, K. 2014/36703).

Araba Yıkama Sularının Toprağa Verilmesi: Beraat

Akaryakıt istasyonundaki araç yıkamadan doğan atıksuların toprağa verildiği saptanmıştır. Ancak atıksuyun petrol türevi madde içerdiği iddia edilmediğinden; söz konusu atık, toprağı kirleten veya kirletme ihtimali bulunan atıklar arasında değerlendirilememiş, bu nedenle beraat kararı yerinde görülmüştür (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36697).

Hayvan Pisliği Nedeniyle Havanın Kirletildiği İddiası: Emisyon Ölçümü Şartı

Büyükbaş hayvan ahırından kaynaklı koku/haşere yayılımında, hava alıcı ortamına ilişkin kabul edilmiş emisyon sınır değerleri ve bu değerlerin aşılıp aşılmadığı bilimsel yöntemlerle belirlenmelidir. Üretim kapasitesi ve ölçüm sonuçlarıyla desteklenmeyen değerlendirmeler yeterli değildir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36701).

İnşaat Molozları ve Çöpler: İdarî Para Cezası

Toprağa bırakılan inşaat yıkıntıları ve evsel atıkların, toprağı kirleten/ kirletme ihtimali bulunan nitelikte olmadıkları anlaşılmıştır. Bu tür eylemler, Çevre Kanunu m.20/j kapsamında idarî para cezası yaptırımına tabidir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36698).

Atık Niteliğinin ve Denetime Elverişli Raporun Önemi

Pursaklar’daki şube sahasında ambalaj atıklarının açık alanda tutulduğu ve fosseptiğin taştığı iddiasında, atıkların niteliği ve içeriklerine dair bilgi-belge bulunmadığı gibi bilirkişi raporu da yoktur. Önce atık türleri belirlenmeli, ardından ilgili fakültelerden öğretim üyelerinden oluşan heyetten mevzuatla birebir ilişki kuran rapor alınıp hukuki durum buna göre saptanmalıdır (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36706).

Bacadan Yoğun Duman Çıkışı: Emisyon Ölçümü Olmadan İspat Olmaz

Kesimhane bacasından yoğun duman çıkışı tespiti tek başına yeterli değildir. Suç tarihinde atmosfere karışan gazların emisyon ölçümü yapılmadığından, yasal sınırların aşılıp aşılmadığı belirlenememiş; bu nedenle beraat kararı isabetlidir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36308).

Algarnanın Denize Atılması: Suç Oluşmaz

Yasadışı avcılıkta yakalanma riskinde algarna/trol ağlarının denize bırakılması uygulamada, kısa süre sonra koordinatlar üzerinden çıkarılabildiğinden kalıcı kirlilik oluşturmaz. Bu nedenle beraat kararları yerindedir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36306; K. 2014/36307).

Deniz Kirletme Yasağı ve Sintine/Yağ Deşarjı: Kasten Kirletme

“Eyüpoğlu-2” gemisinin denize yağ ve yakıt boşalttığı, video kaydı ve iz takibi ile saptanmıştır. Numune alınamasa da deniz yüzeyindeki petrol türevli parıltı ve güzergâhta başka gemi bulunmaması dikkate alınmıştır. Çevre Kanunu m.8, 20/ı ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği m.6, 23 hükümlerine aykırılık nedeniyle kasten kirletme oluşur (Yargıtay 4. CD, K. 2014/36299).

Gemi Söküm Sahasında Önleyici Tedbir Almama

Söküm havuzunda bariyer bulunmaması ve yağ/yakıt sızıntısı tespiti, önleyici tedbir yükümlülüğünün ihlalini gösterir. Eylemin “taksir” sayılması ve ön ödeme prosedürü işletilmeden hüküm kurulması hatalıdır; kasten kirletme ve ön ödeme usulü birlikte gözetilmelidir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/35727).

Evsel Atıksuların Denize Verilmesi: Kasten Kirletme

“Kefah-1” gemisinin tahliye borularından evsel atıksu deşarj ettiği, fotoğraf ve numune analizleriyle normal değerlerin çok üzerinde olduğu saptanmıştır. Çevre Kanunu m.8, 20/ı ve Yönetmelik m.6, 23 ihlal edilmiştir; kasten kirletme oluşur (Yargıtay 4. CD, K. 2014/35733).

Bireylerin Açık Havada Atık Yakması: Hava Kirletme Suçu Oluşmaz

Hurda toplayan sanığın açık alanda kablo/plastik yakması, bireylere hava alıcı ortamını kirletmeme yönünde emisyon sınır değeri ve yükümlülük getiren bir düzenleme bulunmadığından çevreyi kasten kirletme suçu oluşturmaz (Yargıtay 4. CD, K. 2014/35427).

Deri Tesisinde Atıkların Toprakta Depolanması: Nitelik Tespiti Şart

Arıtma çamuru, kontamine varil, boya atıkları, atık yağ ve traşlama atıklarının kısmen toprak zemin üzerinde biriktirildiği denetim raporlarına geçmiştir. Ancak atıkların mevzuatla ilişkilendirilmeden genel gözlemlerle değerlendirilmesi yeterli değildir; tutanak düzenleyicilerinin tanıklığı ve yeniden bilirkişi incelemesiyle atıkların toprağı kirleten sınıfta olup olmadığı belirlenmelidir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/35421).

İnşaat Molozlarının Toprağa Bırakılması: Suç/Yaptırım Ayrımı

Otelin yıkımı sonrası oluşan molozların toprağa verilmesi olayında, öncelikle atıkların, düzenleyici işlemler ışığında toprağı kirleten/kirletme ihtimali taşıyan sınıfta bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Aksi halde eylem, Kabahatler Kanunu m.41/4 kapsamında idarî yaptırıma konu olur (Yargıtay 4. CD, K. 2014/35414).

AKM Aşımı ile Suyun Kirletilmesi: Kasten Kirletme

Kuvars kumu eleme-yıkama tesisinin çıkışından alınan numunede AKM (askıda katı madde) değerinin Tablo 7/5 limitini (100 mg/l) çok aşarak 15.970 mg/l olduğu tespit edilmiştir. Çökelme sonrası deşarj noktasından numune alındığı beyanıyla birlikte, Çevre Kanunu m.8 ve Yönetmelik 4/j, 16/a-b ihlal edilmiştir; kasten kirletme kabul edilmiştir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/35413).

Hava Emisyonunda Sınır Değer Tespiti: Zorunlu İnceleme

Gemi söküm tesisinde hurda/izolasyon tahta vb. yakılması olayında, havaya bırakılan emisyonun hangi mevzuat limitini aştığı belirlenmeden, nitelik ve miktar tespit edilmeksizin mahkûmiyet kurulamaz. Örnekleme ve diğer bilimsel yöntemlerle sınır değerin aşılıp aşılmadığı ispatlanmalıdır (Yargıtay 4. CD, K. 2014/35412).

Endüstriyel Çamurun Dere Yatağına Verilmesi: Kasten Kirletme

Taş kesme tesisinde fiziksel arıtım sonrası oluşan çamurun kuru dere yatağına hortumla boşaltılması, Çevre Kanunu m.8, 20/j, ek m.1 ve Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği m.3, 18’e aykırıdır; beraat kararı hukuka aykırıdır, kasten kirletme söz konusudur (Yargıtay 4. CD, K. 2014/34676).

Plastik Atıkların Ormana Dökülmesi: Suçun Niteliğinin Belirlenmesi

Sanığın 4-5 ton civarında plastik atığı ormanlık alana dökmesi olayında, yerin kesinleşmiş orman kadastrosu içinde olduğu tespit edilmiştir. Toprak kirliliğinin oluşup oluşmadığı, atığın niteliğinin mevzuatla birebir ilişkilendirilmesiyle açıklanmalıdır. Sonuca göre; ya TCK 181/1 + Orman Kanunu m.17, 93/1-2 birlikte değerlendirilecek ya da sadece Orman Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır (Yargıtay 4. CD, K. 2014/34637).

Fuel-Oil’in Toprağa Verilmesi: Kasten Kirletme

Havran Çayı kenarında 40-50 litre fuel-oil’in toprağa verilmesi, tehlikeli atık niteliği nedeniyle Çevre Kanunu m.8, 20/j, ek m.1, Toprak Kirliliği Yönetmelikleri ve Tehlikeli Atıklar düzenlemelerine aykırıdır; kasten kirletme oluşur (Yargıtay 4. CD, K. 2014/34690).

HES İnşaatında Kirlenme: Kasten—Taksir Ayrımı

HES projesi sırasında kimyasal sızıntının dereye karıştığı, suyun 4. sınıf (çok kirlenmiş) olduğu ve tarımsal etkiler yaratacağı yönünde bilirkişi tespitleri vardır. Birden fazla denetim ve önlem eksikliği dikkate alındığında, eylem kasten kirletme kapsamında değerlendirilmelidir; taksir kabulü isabetsizdir (Yargıtay 4. CD, K. 2014/34672).

Taksirde Hava Kirliliği ve Mala Zarar İhtimali

Dosyada, Endüstri Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği limitlerinin sağlandığına dair raporlar vardır; ancak suç tarihi aralığında (12.10.2006–21.08.2007) alıcı ortam ve kirlenme ihtimali mevzuatla ilişkilendirilmemiştir. Hava alıcı ortamına doğrudan verilen atıkla suç oluşur; toprağa çökelme de saptanırsa tek eylemle iki alıcı ortam kirletilmiş sayılır ve ceza bireyselleştirilir. Önce, çok disiplinli bilirkişi raporuyla atığın hangi alıcı ortam(lar)ı etkilediği ve kast/taksir ayrımı belirlenmeli; taksir oluşmazsa TCK 151/1 mala zarar yönü ayrıca tartışılmalıdır (Yargıtay 18. CD, K. 2016/2458).

Taksirde Ön Ödeme Usulü

Kasten kirletme olarak açılan davada eylem taksire dönüştüğünde ve TCK 182/1 c.1 uyarınca karşılığı sadece adlî para cezası ise fiil TCK 75 kapsamında ön ödemeye tabidir. Mahkeme sanığa usulüne uygun ön ödeme tebliği yapmalı, sonucuna göre karar vermelidir; doğrudan hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 18. CD, K. 2016/15979).


Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu