Bilgi BankasıCeza Hukuku

Tutuklu veya Hükümlünün Kaçması (Firar) Suçu (TCK 292)

Tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu, uygulamada firar olarak da adlandırılmaktadır. Bu suç, hakkında tutuklama kararı verilen ya da kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü bulunan kişinin, kamu görevlilerince yakalandıktan sonra bulunduğu tutukevi, kapalı veya açık cezaevi ya da gözetiminde olduğu görevlilerin elinden kaçarak gerçekleşir.

Bu suç bakımından özellikle dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır:

  • Hükümlü dışarıda çalışıyor olsa dahi, bulunduğu yerden izinsiz ayrılması veya geri dönmemesi durumunda firar suçunun hükümleri uygulanır.
  • Hapis cezası, adli para cezasının çevrilmesi suretiyle verilmiş olsa bile, hükümlünün kaçması halinde de firar suçundan yargılama yapılır.

Tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 292. maddesinde “Adliyeye Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiştir.


İçindekiler

Tutuklu veya Hükümlünün Kaçması (Firar) Suçunun Unsurları

Hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunun maddi unsurunu oluşturan kaçma fiili, iki farklı şekilde ortaya çıkmaktadır:

1. Cezaevinden veya Tutukevinden Kaçma

Tutukevi ya da kapalı/açık ceza infaz kurumundan firar etmek, suçun hareket unsurunu oluşturur. Kaçma, kişinin bulunduğu infaz kurumunun sınırlarını izinsiz terk etmesi ve kurumun egemenlik alanından çıkmasıyla gerçekleşir. Örneğin, açık cezaevinden ayrılıp geri dönmeyen hükümlü bu suçu işlemiş sayılır. Kaçma olgusu genellikle cezaevi görevlilerince düzenlenen tutanaklar veya kurum yazışmalarıyla ispat edilir.

2. Gözetimi Altındaki Görevlinin Elinden Kaçma

Tutuklama veya kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunan kişi, yakalandığında ya da nakil sırasında kamu görevlilerinin gözetimi altındadır. Bu kişinin, görevlinin fiili hakimiyet alanından kurtulup yanından uzaklaşması halinde de firar suçu oluşur. Bu durum da yine görevli tarafından tutulan resmi belgeler ve tutanaklarla kanıtlanır.


Suçun Özgü Niteliği

TCK m.292’deki firar suçu, yalnızca “tutuklu” veya “hükümlü” sıfatına sahip kişilerce işlenebilir. Yani bu suç özgü suçtur. Hükümlü açısından, mutlaka kesinleşmiş bir hapis cezası bulunmalı ve infaza başlanmış olmalıdır. Tutukluluk için ise hâkim veya mahkeme tarafından verilmiş usulüne uygun bir tutuklama kararı gerekir. Bu kararlar olmadan kişi ne tutuklu ne de hükümlü sayılır.

Örneğin; hakkında yalnızca yakalama kararı bulunan bir sanığın, polis çevirmesinde uyuşturucuyla yakalanıp kaçması firar suçunu oluşturmaz.


Yargıtay Kararları Işığında Unsurlar

  • Yakalama kararının niteliği: Yalnızca tutuklama veya kesinleşmiş mahkumiyet kararına dayalı yakalamalarda firar suçu oluşur. Aksi halde, TCK 292 kapsamında değerlendirme yapılamaz (Y8CD, 2018/8476).
  • Savunma için verilen yakalama kararı: Yargıtay, savunmasının alınmasına yönelik yakalama kararına dayanılarak gözaltına alınan sanığın kolluk elinden kaçmasını, TCK 292/1 kapsamında “gözetim altında iken kaçma” olarak kabul etmiştir (Y16CD, 2016/4578).
  • Gözaltı aşaması: Gözaltı bir koruma tedbiridir ve tek başına tutukluluk statüsü kazandırmaz. Bu nedenle, gözaltındaki kişinin kaçması kural olarak firar suçunu oluşturmaz (Y16CD, 2016/1100).
  • Uyuşturucu kullanma nedeniyle gözaltı: Cumhuriyet savcısının talimatıyla gözaltında iken kolluktan kaçan kişinin konumu, ne TCK 292 ne de TCK 294/8 kapsamında değerlendirilebilir. Bu nedenle beraat verilmesi gerekirken mahkumiyet kurulması bozma nedenidir (Y16CD, 2016/1615).
Tutuklu veya Hükümlünün Kaçması

Firar Suçunun Oluşmadığı Haller

  • Adli kontrol altında bulunanların yükümlülüklerini ihlal etmeleri,
  • Hastanede gözlem altında olan kişilerin kaçmaları,
    firar suçu kapsamında değerlendirilmez.

Tutuklu veya Hükümlünün Kaçması Suçunun Nitelikli Halleri

Tutuklu veya hükümlünün kaçması (firar) suçu bazı durumlarda daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hallerle işlenebilir. Bu haller, suçun toplum ve kamu düzenine yönelik tehlikesini artırdığı için kanunda ayrıca düzenlenmiştir.

1. Cebir ve Tehdit Kullanılarak İşlenmesi (TCK 292/2)

Suçun cebir veya tehdit kullanılarak işlenmesi cezanın artırılmasına neden olur.

  • Cebir: Fiziksel güç kullanılarak bir kişiyi belli bir davranışta bulunmaya zorlamaktır. Örneğin, infaz koruma memurunun kolunu bükerek kapıyı açmaya mecbur bırakmak cebirdir.
  • Tehdit: Failin iradesine bağlı bir kötülüğü, mağdura gelecekte gerçekleşecekmiş gibi göstermesidir. Mesela, bir görevliyi “yardım etmezsen seni öldürürüm” diyerek korkutmak tehdittir.

2. Birden Fazla Tutuklu veya Hükümlü Tarafından İşlenmesi (TCK 292/3)

Firarın birden fazla hükümlü veya tutuklu tarafından gerçekleştirilmesi nitelikli haldir. Bunun için:

  • Sanıkların eylemleri müşterek fail olarak birlikte gerçekleştirmesi,
  • Hareketlerin eylem birliği içinde yapılması gerekir.
    Bu durumda cezalar, tek başına firara göre daha ağır olacaktır.

3. Suçun Silahla İşlenmesi

TCK m.6/1-f’ye göre silah; ateşli silahlar, patlayıcı maddeler, kesici-delici aletler, fiilen saldırı ve savunmaya elverişli diğer nesneler, yakıcı veya zehirleyici kimyasallar ile nükleer, biyolojik ya da radyoaktif maddeleri kapsar. Kaçma eyleminin bu tür araçlarla işlenmesi halinde, suç daha ağır yaptırımla cezalandırılır.

4. Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Haller

Firar sırasında failin eylemi beklenenden daha ağır sonuçlara yol açarsa, neticesi sebebiyle ağırlaşmış suç hükümleri uygulanır. Buna göre;

  • Kasten yaralama suçunun ağır neticeler doğurması,
  • Kasten öldürme fiilinin gerçekleşmesi,
  • Mala zarar verilmesi (örneğin, cezaevi kapılarının kırılması),
    hallerinde firar suçunun yanı sıra ayrıca ilgili suçlardan da cezalandırma yapılır.

Tutuklu veya Hükümlünün Kaçması (Firar) Suçunun Cezası

Tutuklu veya hükümlünün kaçması (firar) suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 292. maddesinde düzenlenmiş olup farklı durumlara göre cezalandırma öngörülmüştür:

  • Temel Hâl (TCK 292/1): Tutukevinden, ceza infaz kurumundan veya gözetimi altında bulunduğu görevlilerin elinden kaçan tutuklu veya hükümlüye 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verilir.
  • Cebir veya Tehdit Kullanılarak İşlenmesi (TCK 292/2): Kaçma eylemi sırasında fiziki güç kullanılması veya tehditte bulunulması halinde ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olarak belirlenmiştir.
  • Silahlı veya Birden Fazla Kişi ile Birlikte İşlenmesi (TCK 292/3): Suçun silahla veya birden çok tutuklu ya da hükümlü tarafından birlikte işlenmesi durumunda, yukarıdaki fıkralara göre belirlenen ceza bir katına kadar artırılır.
  • Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Haller (TCK 292/4): Firar sırasında kasten yaralama suçunun ağır neticeler doğurması, kasten öldürme suçunun işlenmesi veya mala zarar verilmesi halinde ayrıca ilgili suç tipleri kapsamında cezaya hükmolunur.
  • Kapsam (TCK 292/5): Bu madde hükümleri; ceza infaz kurumu dışında çalıştırılan hükümlüler ile adli para cezası hapis cezasına çevrilen kişiler için de geçerlidir.

Hükümlünün İzinden Dönmemesi veya Geç Dönmesi

Hükümlülere cezaevi idaresince verilen izinlerin süresinde kullanılmaması veya geç kullanılması, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 97. maddesinde düzenlenmiştir.

  • İzinden dönmeyen ya da iki günden fazla gecikmeyle dönen hükümlüler hakkında, TCK m.292 uyarınca tutuklu veya hükümlünün kaçması (firar) suçu hükümleri uygulanır.
  • İzin süresini iki gün veya daha az süreyle aşan hükümlüler yönünden ise yalnızca disiplin işlemleri yapılır. Ayrıca, izinli iken firar eden hükümlülere bir daha izin hakkı tanınmaz.

Hükümlünün İzinden Dönmemesi veya Geç Dönmesinin Cezası

İzinden hiç dönmeyen veya iki günden uzun bir gecikmeyle dönen hükümlü, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.292/1).


Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi Tüzüğü’ne Göre (m.142)

Hükümlünün izne ayrılması, geri dönüşü veya gecikmesi durumlarında uygulanacak prosedür şu şekildedir:

  • Hastalık veya zorunlu sebep: Hükümlü, izin süresinde hastalık ya da zorunlu bir sebeple dönemeyecek durumda ise, izin belgesiyle bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığına başvurur. Bu durumda en yakın ceza kurumuna alınır ve bilgi, izin aldığı kuruma bildirilir.
  • Sebebin ortadan kalkması: Tedavi tamamlandığında veya zorunlu sebep sona erdiğinde, hükümlü dış güvenlik görevlisiyle izne ayrılmışsa nezaret altında, değilse serbest şekilde izin aldığı kuruma gönderilir.
  • Yolda zorunlu sebep doğması: İzin dönüşünde yolda zorunlu bir engel çıkarsa, hükümlü en yakın cezaevine alınır ve durum derhal izin aldığı kuruma bildirilir.
  • Gecikmeli dönüş: Dönüş yolunda yeterli süreyi hesaba katmayan ve bu nedenle geciken hükümlüler hakkında, mazeretleri dikkate alınmaksızın disiplin işlemi uygulanır.

Etkin Pişmanlık ve Ceza İndirimi Hükümleri (TCK 293)

Tutuklu veya hükümlünün firar ettikten sonra etkin pişmanlık göstererek kendi iradesiyle teslim olması, TCK m.293’te özel olarak düzenlenmiştir.

  • Ceza indirimi oranı: Kaçış tarihinden teslim tarihine kadar geçen süreye göre, hükmedilecek cezanın altıda beşinden altıda birine kadar indirim yapılabilir.
  • Süre sınırı: Kaçma süresi altı ayı aşarsa, etkin pişmanlık hükümleri uygulanmaz ve herhangi bir indirim yapılmaz.
  • Kendi iradesiyle teslim olma şartı: Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için teslimiyetin tamamen hükümlü veya tutuklunun iradesiyle gerçekleşmesi gerekir. Örneğin, güvenlik güçlerinin eve baskın yaparak sanığı kuşatma altına alması üzerine teslimiyet göstermesi, bu indirimden yararlanmayı sağlamaz.

Yargısal Değerlendirme

Firar eden kişinin kendiliğinden teslim olup olmadığının belirlenmesi için olayın nasıl gerçekleştiği önemlidir. Eğer tutuklu veya hükümlünün yakalanmasına dair resmi tutanak veya belge düzenlenmemişse, mahkemece araştırma yapılarak gerçekten gönüllü teslim olup olmadığı tespit edilmeli ve buna göre etkin pişmanlık hükmünün uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmelidir.


Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Tutuklu veya hükümlünün kaçması (firar) suçunda verilen hapis cezaları, koşullara göre bazı ceza muhakemesi kurumları kapsamında hafifletilebilir veya infazı ertelenebilir.

1. Adli Para Cezasına Çevirme

Adli para cezası, işlenen suç karşılığında hapis cezası yerine veya hapisle birlikte uygulanabilen yaptırım türüdür.

  • Firar suçu nedeniyle verilen hapis cezası 1 yıl veya daha az ise, mahkeme bu cezayı adli para cezasına çevirebilir.

2. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

HAGB, sanık hakkında verilen hükmün belirli bir denetim süresi boyunca hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.

  • Denetim süresi içinde koşullar yerine getirilirse ceza tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar ve dava düşer.
  • Firar suçunda hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda sanık hakkında HAGB kararı verilebilir.

3. Cezanın Ertelenmesi

Erteleme, hükmedilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden koşullu olarak vazgeçilmesidir.

  • Firar suçu nedeniyle verilen hapis cezası 2 yıl veya altında ise, mahkeme bu cezayı erteleme kararı ile infaz dışı bırakabilir.

Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma ve Görevli Mahkeme

1. Uzlaşma

Uzlaşma, şüpheli ile mağdur arasında bir uzlaştırmacı aracılığıyla yapılan anlaşmadır. Ancak hükümlü veya tutuklunun kaçması (firar) suçu, uzlaşma kapsamında değildir. Dolayısıyla bu suçta tarafların anlaşmasıyla yargılama sona ermez.

2. Şikayet Süresi

Firar suçu, şikayete bağlı suçlar arasında değildir. Bu nedenle savcılık tarafından resen soruşturulur. Dolayısıyla herhangi bir şikayet süresi bulunmaz ve şikayetten vazgeçme de davanın düşmesine yol açmaz.

3. Zamanaşımı

Firar suçu için olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.

  • Suçun işlendiği tarihten itibaren bu süre içerisinde dava açılabilir.
  • Dava açılmışsa, yine bu süre içinde sonuçlandırılması gerekir.
  • Zamanaşımı süresi geçtikten sonra soruşturma veya kovuşturma yapılamaz.
  • Ancak, firar sırasında kasten yaralama veya kasten öldürme gibi başka suçların işlenmesi halinde, zamanaşımı süresi ilgili suçun vasfına göre belirlenecektir.

4. Görevli Mahkeme

Hükümlü veya tutuklunun kaçması (firar) suçu sebebiyle açılan davalara Asliye Ceza Mahkemesi bakar.


Hükümlü ve Tutuklunun Kaçması (Firar) Suçu – Yargıtay Kararları

Denetimli Serbestlik Sırasında Başka Suçtan Yakalama Kararı Bulunan Hükümlünün Kaçması

Sanık, hükümlü olup kalan cezası denetimli serbestlikle infaz edilmek üzere Şanlıurfa C.Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurmuş; kayıt açma işlemleri sürerken Şanlıurfa İlamat ve İnfaz Bürosunun 2015/3517 sayılı dosyasından yakalama kararı bulunduğu tespit edilmiştir. Yakalama süreci gizlice yürütülüp 155’e haber verileceği sırada sanık müdürlükten uzaklaşmıştır. Sanığın henüz yakalanmamış ve gözetim altında bulunmaması nedeniyle suçun unsurları oluşmadığından beraat yerine mahkûmiyet kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar: 2016/6446).

Etkin Pişmanlıkta Yakalanma–Kendiliğinden Teslim Ayrımı

TCK 293’ün uygulanıp uygulanmayacağı, sanığın kendi iradesiyle mi teslim olduğu yoksa yakalanarak mı cezaevine konulduğunun belirlenmesine bağlıdır. Bu husus araştırılmadan hüküm kurulması eksik incelemedir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar: 2016/5367).

Gözetimi Altındaki Görevlinin Elinden Kaçma

  1. Savunmasının alınması için hakkında yakalama kararı bulunan, tutuklu/hükümlü sıfatı taşımayan kişinin gözaltında kolluk elinden kurtulup kaçması, TCK 292/1’deki “gözetimi altındayken kaçma” suçunu oluşturur.
  2. Sanığın nerede ve nasıl yakalandığına dair belge bulunmadığında, kendiliğinden teslim olup olmadığı araştırılmalı; buna göre TCK 293’teki etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma imkânı tartışılmalıdır. Bu yapılmadan verilen mahkûmiyet kararı hukuka aykırıdır (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar: 2016/4578).

Firar Nedeniyle Yeniden Açık Cezaevine Ayrılma Hakkı

Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nin 12/1-b-son ve 8/1-e-son hükümleri uyarınca, açık kurumda iken firar eden hükümlüler kapalı kuruma iade edilir ve yeniden açık kuruma ayrılamaz. Somut olayda 13.08.2008’de firar eden hükümlünün 18.08.2008’de yakalanıp kapalıya iadesi ve iade kararının infaz hâkimliğince onanmış olması gözetildiğinde, açık kuruma ayrılma talebinin kabulü yerine reddi gerekirdi; kabul kararı kanun yararına bozulmuştur (Yargıtay 1. Ceza Dairesi – Karar: 2016/2314).

Firar Yakalaması Varken Hastanede Tedavi

Açık cezaevinden özel izinli hükümlünün, izin bitimini izleyen 48 saat içinde dönmemesi üzerine yakalama kararı çıkarılmış; ancak 04.03.2015–10.03.2015 arasında Devlet Hastanesinde yatarak tedavi gördüğü raporlarla sabit olduğu gibi, 10.03.2015 tarihli yakalama evrakında da hastanede olduğunun tespiti yer almaktadır. Bu durumda itirazın kabulü gerekirken reddi isabetli değildir; karar bozulmuştur (Yargıtay 9. Ceza Dairesi – Karar: 2016/2152).

Kaçmaya İmkân Sağlama ile Suçluyu Kayırma Ayrımı

TCK 294/2’nin oluşması, infaz için yakalanıp kolluğun egemenliği altındaki hükümlünün kaçmasına imkân sağlanmasına bağlıdır. Oysa olayda, hükümlünün yakalanmasına engel olmak için kolluğu ters yöne yönlendiren sanığın eylemi TCK 283/1’deki “suçluyu kayırma” kapsamında değerlendirilmelidir. Suç vasfının yanlış nitelendirilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi – Karar: 2014/3992).

Özel İnfaz Usulü Uygulanan Hükümlülere Firar Hükümleri Uygulanmaz

TCK 292’ye göre suç, tutukevi/infaz kurumundan veya gözetimindeki görevlinin elinden kaçma ile oluşur. Hafta sonları Kaş K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda özel infaz rejimiyle cezasını çeken sanığın, belirlenen günde kuruma gitmemesi bu suçu oluşturmaz. 5275 sayılı Kanun m.110/5’e göre yaptırım, cezanın baştan itibaren kurumda çektirilmesidir. Mahkûmiyet kararı, CMK 309 uyarınca kanun yararına bozulmuştur (Yargıtay 9. Ceza Dairesi – Karar: 2014/292).

İzin Dönüşünde Firar Hükümleri

5275 sayılı Kanun m.97 ve Tüzük m.142 uyarınca, “izinden dönmeyen” veya “iki günden fazla gecikmeyle dönen” hükümlüler hakkında TCK 292 ve devamı uygulanır; iki gün veya daha az gecikmede disiplin işlemi yapılır ve izinli firarda bir daha izin verilmez. Somut olayda, 31.10.2012 dönüş tarihinden itibaren henüz 48 saat dolmadan 02.11.2012’de hastaneye yatışı yapılan hükümlü yönünden suç oluşmadığından, beraat yerine mahkûmiyet kurulması kanun yararına bozma nedenidir (Yargıtay 16. Ceza Dairesi – Karar: 2016/974).

Etkin Pişmanlıkta Yakalama Tutanağı Eksikliği

Firar sonrası kendiliğinden teslim olduğunu ileri süren sanık hakkında, nerede/nasıl yakalandığına dair tutanak yoksa bu husus araştırılmalı; ancak Adana E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun 19.06.2012 tarihli yazısıyla yetinilip TCK 293 uygulanmaması hatalıdır (Yargıtay 9. Ceza Dairesi – Karar: 2015/207). Benzer şekilde, cezaevinden kaçtıktan altı gün sonra H… Karakoluna gittiğini savunan sanık bakımından da karakoldan doğrulama yapılarak 293’ün uygulanma imkânı tartışılmalıdır (Yargıtay 9. Ceza Dairesi – Karar: 2013/13777).

Açık Cezaevinde Sayımda Hazır Bulunmama

Sanığın 18.30 sayımında “banyoda olduğu” savunmasına rağmen, infaz memurlarının kurumun tüm bölümlerini kontrol ederek yokluk tutanağı düzenlemesi ve açık kurumların kolay terk edilebilirliği dikkate alındığında, sanığın kurum sınırlarını terk edip daha sonra 20.30 sayımında döndüğü kabul edilmiştir. Bu nedenle hükümlünün kaçması suçu oluşmuştur (Yargıtay Ceza Genel Kurulu – Karar: 2014/420).

Denetimli Serbestlik İhlali Nedeniyle Kaçma

6291 sayılı Kanunla 5275 sayılı Kanun’a eklenen m.105/A-8 gereği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvuru süresinin bitiminden sonra iki gün geçtiği hâlde başvurmayanlar veya kapalıya iade kararına rağmen iki gün içinde en yakın C.Başsavcılığına teslim olmayanlar TCK 292 ve 293’e göre cezalandırılır. Çorum İnfaz Hâkimliğinin 2013/751–2013/733 sayılı iade kararının 07.05.2013’te usulüne uygun tebliğine karşın iki gün içinde teslim olmayan sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet gerekir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi – Karar: 2014/3027).

Denetimli Serbestliğe Süresinde Başvurmama – Tebligat İtirazları

Aynı ilke doğrultusunda, Antalya İnfaz Hâkimliğinin 27.05.2014 tarihli kapalıya iade kararının içeriğindeki ihtar ve usulüne uygun tebliğ karşısında, iki gün içinde teslim olmayan sanığın mahkûmiyeti isabetlidir. Tebliğin usulsüzlüğü ve hastanede olma iddiaları dosyayla doğrulanamamıştır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Esas: 2022/3878, Karar: 2023/4851).

Özel İnfaz Rejiminde Kuruma Gitmeme – Suç Oluşumu

TCK 292’nin oluşması için kurumdan veya gözetimden fiilen kaçma gerekir. Hafta sonları Kaş K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda infaz edilen sanığın 03.12.2010’da kuruma gitmemesi, 5275 m.110 kapsamında özel infaz usulünün ihlalidir; yaptırım, infazın baştan itibaren kurumda çektirilmesidir. Mahkûmiyet kararı kanun yararına bozulmuştur (Yargıtay 9. Ceza Dairesi – Karar: 2014/2921).

Kısa Sürede Kendiliğinden Teslimde İndirim Oranı

Teslim süresini üç gün geçtiği kabul edilen sanık hakkında TCK 293/1 uyarınca indirim, kaçış–teslim arasındaki süre gözetilerek 1/6–5/6 skalasında hakkaniyete uygun seçilmelidir. 2/6 yerine makul bir oran belirlenmeden hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi – Karar: 2014/2563).

Birlikte İşleme Nitelikli Hali – Eylem Birliği

Halı saha etkinliği sırasında bir sanığın koşup kapıya yönelmesi, diğerinin bunu görüp ani kararla eğitimevinden ayrılması şeklindeki olayda müşterek faillik ve eylem ortaklığına yeterli delil bulunmadığından, TCK 292/3’ün uygulanma şartları oluşmamıştır. Yerel mahkeme ve onama kararı isabetsizdir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu – Karar: 2014/89).

Adliye Tuvaletinden Kaçış

Hükümlü olarak adliyeye getirilen sanığın, beraat eden diğer sanığın izniyle tuvalete girip kelepçesiz olmanın da sağladığı fırsatla kaçması TCK 292/1 kapsamındadır. Buna rağmen, taksirle kaçmaya sebebiyet veren kamu görevlisini düzenleyen maddeye göre mahkûmiyet kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – 2017/10671 K.).

Etkin Pişmanlıkta Oran Belirleme – Kısa Süreli Firar

Firarın ardından 2 gün sonra teslim olan sanık yönünden TCK 293/1’e göre indirim, kaçış–teslim süresi esas alınarak 1/6–5/6 bandında makul biçimde belirlenmelidir. 3/6 indirimle fazla ceza tayini hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Esas: 2022/5166, Karar: 2023/4986).

Açık Cezaevinden İzin Sonrası Teslim Olmama

Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin bozma sonrası yaptığı yargılamada; sanığın 29.04.2015–05.05.2015 tarihleri arasında 6 gün özel izne ayrıldığı, dönüşten 48 saat geçmesine rağmen teslim olmadığı ve soruşturma aşamasında kollukça yakalandığı, tutanaklar ve delillerle sabit görülmüştür. Bu nedenle hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan mahkûmiyet kararı yerindedir; temyiz talebi reddedilmiştir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi – Esas: 2022/4534, Karar: 2023/5345).


Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu