Haberleşmenin Engellenmesi Suçu Nedir? (TCK 124)
Haberleşmenin engellenmesi suçu; kişilerin veya kamu kurumlarının kendi aralarındaki iletişiminin ya da basın-yayın faaliyetlerinin hukuka aykırı biçimde engellenmesi durumunda meydana gelir. Türk Ceza Kanunu’nun 124. maddesinde düzenlenen bu suç, “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında yer almaktadır. Örneğin, bir kişiye gelen mektupları yırtmak, telefon görüşmesini kesmek amacıyla düzenek kurmak ya da bir binadan eve giden telefon hattını koparmak gibi fiiller, haberleşmenin engellenmesi suçunu oluşturur.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunun Temel Özellikleri
Bu suç, yalnızca kasten işlenebilen bir suçtur; taksirle işlenmesi mümkün değildir. Yani failin, haberleşmeyi engelleme iradesiyle hareket etmesi gerekir. Örneğin, iletişimi engellemek amacıyla telefon kablolarını kesen kişi kasten hareket ettiğinden suç oluşur. Ancak, telefon direğine bağladığı hayvanın direği devirmesi sonucu iletişimin kesilmesine neden olan kişi taksirli hareket ettiğinden bu suçtan sorumlu tutulmaz.
Ayrıca failin kastının doğrudan haberleşmenin engellenmesine yönelik olması gereklidir. Örneğin, kabloları çalmak amacıyla hırsızlık yapan bir kişi, esas amacı hırsızlık olduğu için haberleşmenin engellenmesi suçundan cezalandırılamaz.
Bilişim Yoluyla Haberleşmenin Engellenmesi
Günümüzde haberleşmenin engellenmesi suçu, bilişim teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte dijital ortamlarda da işlenebilmektedir. Yazılım kullanarak WhatsApp, Instagram, Facebook, Twitter veya Messenger gibi platformlardaki iletişimi engellemek bu suçu oluşturur. Aynı şekilde, bir bilgisayara virüs göndererek e-posta trafiğini kesintiye uğratmak veya e-mail erişimini engellemek de haberleşmenin engellenmesi suçu kapsamında değerlendirilir.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunun Nitelikli Halleri
Bu suçun daha ağır cezayı gerektiren halleri, TCK m.124’te açıkça belirtilmiştir. Nitelikli haller, haberleşmenin kamu kurumları arasında veya basın-yayın organları aracılığıyla yapılması durumunda ortaya çıkar.
Kamu Kurumları Arasındaki Haberleşmenin Engellenmesi
Kamu kurumları arasındaki iletişimin engellenmesi, suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hali olarak düzenlenmiştir. Örneğin, İstanbul Valiliği ile bir bakanlık arasındaki haberleşmenin engellenmesi halinde suçun nitelikli hali oluşur. Bu tür fiiller, kamu düzeni ve idari işleyiş açısından daha büyük tehlike oluşturduğu için daha yüksek ceza öngörülmüştür.
Basın ve Yayın Organlarının Yayınlarının Engellenmesi
Basın-yayın faaliyetlerinin engellenmesi de suçun nitelikli halidir. Bu durumda mağdur, yazılı, görsel veya işitsel yayın yapan her türlü basın kuruluşu olabilir.
Örneğin:
- Bir televizyon kanalının canlı yayın aracındaki sistemleri bozarak yayını kesmek,
- İnternet üzerinden yayın yapan bir haber sitesine hacker saldırısı düzenleyerek yayınını engellemek,
hem bilişim suçlarını hem de haberleşmenin engellenmesi suçunu oluşturur.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunun Cezası (TCK 124)
Haberleşmenin engellenmesi suçunun cezası, iletişimin türüne göre değişmektedir.
- Kişiler arasındaki haberleşmenin engellenmesi halinde, fail hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir (TCK m.124/1).
- Kamu kurumları arasındaki haberleşmeyi engelleyen kişi 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.124/2).
- Basın ve yayın organlarının yayınlarının engellenmesi durumunda da ikinci fıkradaki aynı ceza uygulanır (TCK m.124/3).
Adli Para Cezası, Erteleme ve HAGB Uygulaması
Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık olarak hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırımdır. Ancak TCK m.124/1 kapsamında verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilemez. Çünkü kanun, hem hapis hem de para cezasını alternatif yaptırımlar olarak düzenlemiştir. Mahkeme hapis cezasını tercih ettiği durumda, bu cezayı sonradan adli para cezasına çeviremez.
Nitelikli hallerde, yani daha ağır cezayı gerektiren durumlarda, hâkim alt sınırdan ceza belirlemişse bu ceza adli para cezasına çevrilebilir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında verilen cezanın belirli bir denetim süresi boyunca sonuç doğurmaması ve koşulların sağlanması hâlinde cezanın tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelir. Haberleşmenin engellenmesi suçu nedeniyle hükmolunan hapis veya adli para cezaları hakkında HAGB kararı verilmesi mümkündür.
Ceza Ertelemesi
Ceza ertelemesi, mahkemenin belirlediği hapis cezasının infazından şartlı olarak vazgeçilmesidir. Bu nedenle, haberleşmenin engellenmesi suçu dolayısıyla hükmedilen hapis cezalarında erteleme hükümleri uygulanabilir.
Şikayet Süresi, Zamanaşımı ve Uzlaşma
Uzlaşma
Uzlaşma, suç isnadı altındaki kişi ile mağdur arasında bir uzlaştırmacı aracılığıyla yapılan anlaşmadır. Ancak haberleşmenin engellenmesi suçu uzlaşmaya tabi değildir.
Şikayet Hakkı
Bu suç şikayete tabi bir suç değildir. Dolayısıyla mağdurun şikayetten vazgeçmesi ceza davasının düşmesine neden olmaz. Savcılık, bu suçu resen soruşturmakla yükümlüdür. Şikayet hakkı, dava zamanaşımı süresi içinde kullanılabilir.
Zamanaşımı Süresi
Dava zamanaşımı, suçun işlenmesinden sonra belli bir sürede dava açılmaması veya dava açıldıktan sonra sonuçlandırılmaması durumunda ceza davasının düşmesi sonucunu doğurur. Haberleşmenin engellenmesi suçunda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçunda Görevli Mahkeme
Haberleşmenin engellenmesi suçu ile ilgili davalara asliye ceza mahkemesi bakmakla görevlidir. Bu mahkemeler, suçun temel veya nitelikli hallerine ilişkin yargılamayı yapar ve cezayı belirler.
Haberleşmenin Engellenmesi Suçu Yargıtay Kararları
Haberleşmenin engellenmesi suçu, iletişim özgürlüğünü ve haberleşme hakkını koruyan temel ceza hukuku düzenlemelerinden biridir. Yargıtay kararları, bu suçun hangi eylemlerle oluşacağı ve hangi durumlarda oluşmayacağına ilişkin önemli içtihatlar ortaya koymuştur. Aşağıda yer alan örnek kararlar, haberleşmenin engellenmesi suçunun unsurlarını, kast koşullarını ve diğer suçlarla olan ilişkisini somut olaylar üzerinden açıklamaktadır.
Telefon Tellerinin Kesilmesi Suretiyle Haberleşmenin Engellenmesi
Karaman Telekom Müdürlüğü’nde görev yapan sanıkların, ülke genelinde gerçekleşen Haber-İş Sendikası grevi sırasında, grevin etkisini artırmak amacıyla Telekom Müdürlüğü’ne ait iletişim saha dolaplarını açarak telleri kestikleri iddia edilmiştir. Yapılan incelemelerde dolapların anahtar kullanılarak açıldığı ve kabloların kesildiği belirlenmiştir. Ancak sanıkların grev nedeniyle görüşmeler yaptığı, kabloların kesilmesiyle ilgilerinin bulunmadığını beyan ettikleri ve bu iddiaları çürütecek kesin, inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle beraat kararları verilmiştir.
(Yargıtay 15. Ceza Dairesi – Karar: 2014/2406)
Haberleşmenin Engellenmesi Suçu Şikayete Bağlı Değildir
Yargıtay, TCK m.124 kapsamında düzenlenen haberleşmenin engellenmesi suçunun şikayete tabi olmadığını açıkça belirtmiştir. Bu nedenle, şikayetten vazgeçilmesi hâlinde dahi kamu davasının düşmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
(Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2015/4405)
Telefon Kablolarının Çalınması Haberleşmenin Engellenmesi Suçu Oluşturmaz
Sanıkların amacı telefon kablolarını çalmak olduğunda, bu eylem haberleşmeyi engelleme kastı taşımadığından, suçun manevi unsuru gerçekleşmez. Bu durumda sanıklar haberleşmenin engellenmesi suçundan değil, hırsızlık suçundan sorumlu tutulabilir.
(Yargıtay 2. Ceza Dairesi – Karar: 2017/5874)
Ayrıca, telefon kablolarını çalabilmek için kesmek zorunda kalan sanığın, tek eylemle hem hırsızlık hem de haberleşmenin engellenmesi suçlarını ihlal ettiği durumlarda, fikri içtima ilkesi gereği tek bir suçtan cezalandırılması gerekir.
(Yargıtay 22. Ceza Dairesi – 2015/6031 E., 2015/4274 K.)
Hürriyeti Tahdit Suçu Esnasında Cep Telefonunun Alınması
Sanıkların, mağdureyi zorla araca bindirip kaçırmaları sırasında cep telefonunu elinden almaları, haberleşmenin engellenmesi suçunu değil, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturur. Yargıtay, bu durumda ayrıca haberleşmenin engellenmesi suçundan hüküm kurulamayacağını belirtmiştir.
(Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2016/142)
Trafik Kazasından Sonra Mağdurun Telefon Etmesini Engellemek İçin Telefonunun Alınması
Bir trafik kazası sonrasında çıkan tartışmada, mağdurun görevlileri aramasına engel olmak için telefonunun alınması eylemi, haberleşmenin engellenmesi suçunun unsurlarını oluşturmaz. Zira fail, haberleşme hattına teknik bir müdahalede bulunmamış, sadece telefonu geçici olarak almıştır. Bu nedenle beraat kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
(Yargıtay 23. Ceza Dairesi – Karar: 2016/225)
Haberleşmenin Engellenmesi Suçu Gerçek Kişiler Aleyhine İşlenebilir
TCK m.124 uyarınca, haberleşmenin engellenmesi suçu yalnızca gerçek kişiler aleyhine işlenebilir. Bu nedenle, tüzel kişiler suçun doğrudan mağduru olamaz. Örneğin, Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. gibi bir kurumun bu suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle davaya katılması mümkün değildir. Yargıtay, tüzel kişilerin davaya katılma talebini reddetmiştir.
(Yargıtay 18. Ceza Dairesi – 2016/9830 E., 2018/15169 K.)
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma ve Haberleşmenin Engellenmesi Suçu
Sanıkların, mağdureyi kaçırdıkları sırada mağdurenin telefonla yardım çağırmasını engellemek amacıyla cep telefonunu elinden almaları eylemi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun devamı niteliğindedir. Bu nedenle, ayrıca haberleşmenin engellenmesi suçundan cezalandırma yapılması fikri içtima kurallarına aykırıdır.
(Yargıtay 8. Ceza Dairesi – 2019/4710 E., 2021/22262 K.)
Yargıtay’ın Güncel Değerlendirmesi
Yargıtay kararlarında da açıkça belirtildiği üzere, haberleşmenin engellenmesi suçu, geçmişte daha çok telefon kablolarının kesilmesi gibi fiziksel müdahalelerle işlenirken, günümüzde bilişim teknolojileri aracılığıyla, yani internet üzerinden veya elektronik yollarla yapılan engellemeler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu gelişme, suçun kapsamının yalnızca mekanik eylemlerle sınırlı olmadığını, dijital iletişim özgürlüğünü de kapsadığını göstermektedir.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün