Bilgi BankasıCeza Hukuku

İnsan Ticareti Suçu Nedir? (TCK 80)

İnsan ticareti suçu, zorla çalıştırma, belirli hizmetleri yapmaya mecbur etme, fuhuş yaptırma, esaret veya benzeri uygulamalara maruz bırakma ya da vücut organlarının verilmesine razı etme amacıyla kişilerin tedarik edilmesi, kaçırılması, bir yerden başka bir yere götürülmesi, sevk edilmesi veya barındırılmasıyla oluşur (TCK m.80).

Bu suçta fail, mağdurun iradesini etkileyen fiiller gerçekleştirir. Mağdurun rızası bulunsa dahi, genellikle bu rıza hile, tehdit veya zor kullanma sonucu elde edilir. Ardından mağdurun yer değiştirmesi (transfer) ve sömürülmesi süreçleri gerçekleşir.


İnsan Ticareti Suçunun Unsurları

İnsan ticareti suçu, özel kastla işlenebilen bir suçtur. Suçun manevi unsuru olan özel kast, TCK 80. maddede “zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya esarete tâbi kılmak ya da vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla” şeklinde tanımlanmıştır. Failin bu amaçlardan biriyle hareket etmesi yeterlidir. Suçun tamamlanması için failin maddi bir menfaat elde etmesi zorunlu değildir.

İnsan ticareti suçunun işlenmesi sırasında genellikle araç fiiller kullanılır. Bu fiiller, mağdurun iradesini etkileyerek sömürüyü kolaylaştıran davranışlardır.

İnsan Ticareti Suçunda Araç Fiiller

  • Mağdur üzerinde tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak,
  • Nüfuzu kötüye kullanarak mağdurun rızasını almak,
  • Hileli davranışlarla mağduru kandırmak,
  • Kişilerin çaresizlik veya bağımlılık durumlarından yararlanarak rızalarını elde etmek.

Seçimlik Hareketler

İnsan ticareti suçu seçimlik hareketli bir suçtur. Aşağıda sayılan fiillerden herhangi birinin işlenmesi suçun oluşmasına yeterlidir:

  • Bir kimseyi ülkeye sokmak veya ülkeden çıkarmak,
  • Zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, fuhuş yaptırmak veya organlarını aldırmak amacıyla kişiyi tedarik etmek veya kaçırmak,
  • Aynı amaçlarla kişiyi bir yerden başka bir yere götürmek, sevk etmek veya barındırmak.

İnsan ticareti suçu yalnızca uluslararası değil, ülke içinde de işlenebilir. Örneğin, kırsal bölgelerden İstanbul’a getirilen çocukların hırsızlık veya dilencilik yaptırılması insan ticareti suçunu oluşturur.


Çocuk Ticareti Suçu (TCK 80/3)

Çocuk ticareti suçu, insan ticareti suçunun özel bir görünüm biçimidir. On sekiz yaşını doldurmamış çocukların zorla çalıştırılmak, hizmet ettirilmek, fuhuş yaptırılmak veya organlarının alınmasını sağlamak amacıyla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, taşınmaları veya barındırılmaları bu suç kapsamında değerlendirilir.

Bu suçun çocuklar bakımından oluşması için tehdit, cebir, kandırma veya nüfuzun kötüye kullanılması gibi araç fiillere başvurulması şart değildir. Çocuğun rızası hukuken geçerli sayılmaz. Dolayısıyla fail, TCK m.80/1 uyarınca cezalandırılır.

5237 sayılı Kanun, çocukların korunması amacıyla rızayı geçersiz sayarak çocuk ticaretini insan ticareti suçunun özel hali olarak düzenlemiştir.

insan ticareti suçu

İnsan Ticareti Suçunun Cezası (TCK 80)

İnsan ticareti suçunun cezası, sekiz yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezasıdır (TCK m.80).

Suçun işlenmesinde bir tüzel kişi (örneğin şirket, dernek, vakıf) araç olarak kullanılmışsa, bu tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri uygulanabilir. Örneğin, insan ticareti faaliyetine karışan bir nakliyat firması kapatılabilir ve suçta kullanılan araçlar müsadere edilebilir.

İnsan Ticareti Suçuna Teşebbüs

Failin icra hareketlerinin tamamlanmaması halinde, insan ticareti suçu teşebbüs aşamasında kalmış sayılır. Bu durumda TCK m.35 hükümleri uyarınca cezadan indirim yapılır.


Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti Suçu Arasındaki Farklar

Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti suçu, her ikisi de kişilerin bir yerden başka bir yere taşınması ve sömürülmesiyle ilgilidir. Ancak, suçların amaçları ve mağdurların durumları bakımından önemli farklar vardır.

Başlıca Farklar

  1. Amaç yönünden fark:
    • İnsan ticareti suçu, zorla çalıştırma, hizmet ettirme, fuhuş yaptırma veya organ ticareti amacıyla işlenir (TCK m.80).
    • Göçmen kaçakçılığı suçu ise maddi menfaat elde etme amacı taşır.
  2. Sömürünün süresi:
    • İnsan ticaretinde sömürü mağdurun yer değiştirmesinden sonra da devam eder.
    • Göçmen kaçakçılığında fail, mağdurun taşınmasıyla menfaat sağlar, sömürü süreklilik göstermez.
  3. Rıza unsuru:
    • Göçmen kaçakçılığı suçunda mağdur genellikle kendi rızasıyla hareket eder.
    • İnsan ticaretinde ise mağdurun rızası ya hiç yoktur ya da tehdit, hile veya cebir yoluyla sakatlanmıştır.

Bu farklar nedeniyle insan ticareti suçu, göçmen kaçakçılığına nazaran hem daha ağır hem de daha karmaşık bir suç tipi olarak değerlendirilir.


İnsan Ticareti Suçunda Zincirleme Suç Uygulaması

Zincirleme suç, aynı kişiye karşı farklı zamanlarda veya aynı fiille birden fazla kişiye karşı suç işlenmesi durumunda gündeme gelir (TCK m.43).

İnsan ticareti suçunun aynı anda birden fazla kişiye karşı işlenmesi halinde fail tek bir suçtan cezalandırılır; ancak verilen ceza TCK m.43/2 gereğince ¼ ile ¾ oranında artırılır.

Buna karşılık, farklı zamanlarda farklı mağdurlara karşı insan ticareti işlenmişse, fail her mağdur için ayrı ayrı cezalandırılır.


Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve HAGB

Adli para cezası, bir suçun karşılığında hapisle birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Ancak insan ticareti suçunda hükmedilen hapis cezasının süresi dikkate alındığında adli para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), cezanın belirli bir denetim süresi boyunca sonuç doğurmamasını sağlayan bir kurumdur. Ancak insan ticareti suçu için HAGB uygulanamaz.

Aynı şekilde, cezanın ertelenmesi de mümkün değildir. Zira insan ticareti suçunda verilen hapis cezaları bu kapsamda ertelenebilecek nitelikte değildir.


İnsan Ticareti Suçunda Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaşma

İnsan ticareti suçu, şikayete tabi değildir. Cumhuriyet savcısı suçu resen soruşturur. Bu nedenle, şikayetten vazgeçme davanın düşmesine yol açmaz.

Uzlaşma hükümleri de insan ticareti suçuna uygulanmaz. Bu suç, uzlaştırma kapsamı dışında kalan ağır suçlardandır.

Dava zamanaşımı süresi ise 15 yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren bu süre geçmeden her zaman soruşturma ve kovuşturma yapılabilir.


İnsan Ticareti Suçunda Görevli Mahkeme

İnsan ticareti suçu nedeniyle yargılama yapma görevi ağır ceza mahkemelerine aittir. Suçun ağırlığı ve yaptırımın yüksekliği dikkate alınarak bu yetki belirlenmiştir.


İnsan Ticareti Suçu Yargıtay Kararları

İnsan ticareti suçu, mağdurun iradesini etkileyen araç fiillerle başlayıp, sömürü amaçlı davranışlarla tamamlanan bir suç tipidir. Yargıtay kararları, özellikle çocuk mağdurlar, fuhuş amacı, kandırma veya çaresizlikten yararlanma halleri gibi farklı durumlarda suçun unsurlarını somutlaştırmaktadır. Aşağıda yer verilen içtihatlarda, Türk Ceza Kanunu’nun 80. maddesi kapsamında insan ticareti suçunun oluşumu ve benzer suçlarla olan ayrımı açıklığa kavuşturulmaktadır.


Çocuk Mağdurlara Fuhuş Yaptırılarak İnsan Ticareti

TCK’nın 80. maddesi uyarınca insan ticareti suçunun oluşması için failin mağdura karşı tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulaması, nüfuzunu kötüye kullanması, kandırması ya da çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde etmesi gerekir. Fail bu araç fiilleri gerçekleştirirken veya gerçekleştirdikten sonra mağduru ülkeye sokmalı, ülke dışına çıkarmalı, tedarik etmeli, kaçırmalı, bir yerden başka bir yere götürmeli, sevk etmeli veya barındırmalıdır.

Suçun oluşması için araç fiillerden ve amaç fiillerden en az birinin birlikte bulunması zorunludur. Bu fiillerin, amaç hareketlerden önce veya en geç eş zamanlı olarak yapılması gerekir. Öncelikle mağdurun iradesi bu fiillerle kırılmalı, görünürde bir rıza elde edilmeli ve ardından bu rızadan yararlanılarak sömürü fiilleri gerçekleştirilmelidir.

TCK’nın 80/3. maddesi gereğince, on sekiz yaşını doldurmamış çocuklar bakımından bu araç fiillerin yapılması şart değildir. Çocuk mağdurların fuhuş yaptırılmak amacıyla tedarik edilmesi, kaçırılması veya barındırılması durumunda da suç oluşur. Fuhuş eyleminin ayrıca gerçekleşmesi halinde ise, insan ticareti ve fuhuş suçları arasında fikri içtima hükümleri uygulanamaz (Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2017/4650).


Fuhuş Yaptırmak Amacıyla İnsan Ticareti Suçu

İnsan ticareti suçunda failin mağdura yönelik olarak tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulaması, nüfuzu kötüye kullanması, kandırması veya çaresizlikten yararlanması gerekir. Bu fiiller gerçekleştirilirken veya hemen sonrasında mağdurun ülkeye sokulması, çıkarılması, tedarik edilmesi, kaçırılması, bir yerden başka bir yere götürülmesi veya barındırılması gerekmektedir.

Suçun oluşumu için araç fiiller ile amaç fiillerin bir arada bulunması zorunludur. Araç hareketler, mağdurun iradesini kırarak görünürde bir rıza yaratmalı; ardından bu rızadan yararlanılarak sömürü fiilleri yapılmalıdır.

TCK’nın 227. maddesinde düzenlenen fuhşa aracılık etme suçu, insan ticareti suçundan bağımsız bir suçtur. Bu nedenle, insan ticareti suçu ile fuhuş suçunun unsurları her biri açısından ayrı ayrı değerlendirilmelidir.

Somut olayda; sanık V.A.’nın mağduru fuhuş amacıyla barındırdığı ve sevk ettiği belirlenmiştir. Bu nedenle sanığın eylemleri, TCK m.80/1’deki insan ticareti suçu ile TCK m.227/4’te düzenlenen fuhuş suçunu oluşturmaktadır. Ancak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu, bu suçun unsurunu oluşturduğundan ayrıca cezalandırma yapılamaz. Mahkemenin, insan ticareti ve fuhuş suçları yerine fuhuş ile hürriyetten yoksun kılma suçundan ceza vermesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/10157).


Kandırmak Suretiyle İnsan Ticareti Suçu

15–18 yaş aralığında bulunan mağdurun, sanığın evlenme vaadiyle kandırması sonucu bulunduğu yerden ayrılıp farklı illere götürülmesi olayında; mağdurun iradesinin bu hileli davranışlarla sakatlandığı, dolayısıyla rızasının hukuken geçerli olmadığı kabul edilmiştir.

Bu durumda, mağdurenin kendi egemenlik alanından uzaklaştırılması ve sonrasında fuhuş suçunun işlenmesi, failin eylemini bu suç kapsamına sokmaktadır. Failin kandırma fiili, TCK’nın 80. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birini oluşturduğundan, sanıkların hem fuhuş hem de insan ticareti suçlarından ayrı ayrı sorumlu tutulması gerekir (Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2011/2978).


Kandırma veya Çaresizlikten Yararlanarak İnsan Ticareti Suçu

TCK’nın 80. maddesine göre bu suçunoluşabilmesi için, mağdurun iradesinin tehdit, baskı, cebir veya şiddet, nüfuzun kötüye kullanılması, kandırma veya çaresizlikten yararlanma suretiyle etkilenmesi gerekir. Bu fiillerin ardından mağdurun ülkeye sokulması, çıkarılması, kaçırılması veya barındırılması gibi eylemler gerçekleştirilmelidir.

Kandırma fiilinin oluşabilmesi için mağdurun hileyle aldatılması ve iradesinin hatalı bir biçimde yönlendirilmesi gerekmektedir. Yani mağdurun rızası, görünüşte var olsa bile gerçekte farklı bir irade açıklamasına dayanmalıdır.

Somut olayda, mağdurun daha önce Türkiye’ye birçok kez giriş çıkış yaptığı, ülkede kardeşi bulunmasına rağmen sanığın yanına gitmeyi tercih ettiği ve kendi isteğiyle fuhuş yaptığı belirlenmiştir. Bu nedenle, olayda kandırma veya çaresizlikten yararlanma unsurlarının gerçekleşmediği sonucuna varılmış, dolayısıyla sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2010/5953).


Hırsızlık Yaptırtmak Amacıyla İnsan Ticareti Suçu

On beş yaşından küçük mağdurları hırsızlık yaptırmak amacıyla ikna edip İstanbul’a götürmeye çalışan failin, bu amaçla Diyarbakır otogarında yakalanması üzerine yapılan değerlendirmede; eylemin, mağdur sayısınca TCK’nın 80. maddesinde tanımlanan bu suçu oluşturabileceği sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, suçun niteliği gereği yargılama görevi Ağır Ceza Mahkemesi’ne aittir. Buna rağmen görevsizlik kararı verilmeden yargılamaya devam edilip hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 2009/13101).


Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu