Dava Zamanaşımı ve Ceza Zamanaşımı (TCK 66–68): Süreler, Kesilme ve Durma Hâlleri
Dava zamanaşımı ve ceza zamanaşımı nedir? TCK 66–68’e göre sürelerin belirlenmesi, dava zamanaşımının kesilmesi–durması, uzamış süreler ve ceza zamanaşımı hesaplama örnekleri burada. Sürelere, istisnalara ve uygulamadaki kritik ayrıntılara tek sayfada ulaşın.
Dava ve Ceza Zamanaşımı Nedir? (TCK 66–68)
Dava zamanaşımı, TCK md. 66 uyarınca, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli süreler geçmesine rağmen kamu davasının açılmaması ya da açılmışsa kanuni süre içinde sonuçlandırılamaması halinde devletin cezalandırma yetkisinden vazgeçilmesini ve ceza davasının düşmesini sağlayan kurumdur. Ceza zamanaşımı ise TCK md. 68’e göre, mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra öngörülen sürenin dolmasıyla hükmün infazından vazgeçilmesi sonucunu doğurur. Dava zamanaşımı devletin cezalandırma yetkisini sona erdirirken, ceza zamanaşımı yalnızca infazı ortadan kaldırır.
Dava Zamanaşımının Türleri ve Genel Çerçevesi
Bu bölüm, dava zamanaşımının “olağan” ve “uzamış” türlerini, uygulanma şartlarını ve temel sonuçlarını özetlemektedir. Özellikle dava zamanaşımı kavramı, zamanaşımını kesen işlemler bulunduğunda “uzamış” sürelerin devreye girmesiyle birlikte değerlendirilir.
Dava zamanaşımı iki başlıkta incelenir: “olağan dava zamanaşımı” ve “uzamış dava zamanaşımı”. Zamanaşımını kesen nedenlerin bulunması hâlinde şüpheli veya sanık yönünden uzamış süreler uygulanır. TCK md. 66’ya göre en hafif suçlarda olağan süre 8 yıl, uzamış süre ise 12 yıldır. Aşağıda önce dava zamanaşımı ve sonuçları, ardından ceza zamanaşımı ve sonuçları ayrıntılı biçimde ele alınmıştır.
Bir Suçun Dava Zamanaşımı Süresi Nasıl Belirlenir?
Bu başlık, dava zamanaşımı süresinin suçun kanuni üst sınırına göre tespit edilmesi yöntemini ve özel durumları açıklar. Dava zamanaşımı hesabında, cezanın üst sınırı esas alınır; bazı hâllerde nitelikli şekiller de dikkate alınır.
TCK md. 66/4 gereğince dava zamanaşımı, her suç bakımından kanunda öngörülen cezanın üst sınırı esas alınarak belirlenir. Öncelikle suçun üst sınırı tespit edilir; ardından TCK md. 66/1’deki sürelerin dolup dolmadığı değerlendirilir. Suç için kanunda üst sınır açıkça öngörülmemişse, TCK md. 49 uyarınca süreli hapis cezalarında üst sınır en fazla 20 yıl kabul edilir.
Cezanın “hapis veya adlî para cezası” olarak seçimlik düzenlendiği durumlarda, mahkûmiyette adlî para cezası verilmiş olsa dahi dava zamanaşımı hesabında hapis cezasının üst sınırı esas alınır. Cezanın “hapis ve adlî para cezası” şeklinde birlikte öngörüldüğü hâllerde de yine hapis cezasının üst sınırı dikkate alınır (TCK md. 66/4).
Mevcut deliller, suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli hâliyle işlenmiş olabileceğini gösteriyorsa dava zamanaşımı süresi nitelikli hâle göre belirlenir (TCK md. 66/3). Örnek olarak, TCK md. 157’deki dolandırıcılık suçunun temel şekline göre dava zamanaşımı 8 yıldır; ancak soruşturma veya yargılama sırasında kamu kurumunun araç olarak kullanıldığına dair deliller ortaya çıkarsa TCK md. 158 uyarınca üst sınır 7 yıl olduğundan bu kez dava zamanaşımı 15 yıl olur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2012/1842 sayılı kararında belirtildiği gibi, suçun temel şeklinde artırıma neden olan nitelikli hâller, dava zamanaşımı hesabında gözetilmelidir. Örneğin, TCK md. 151’de basit mala zarar verme suçunda ceza 4 aydan 3 yıla kadar hapis olup olağan dava zamanaşımı 8 yıldır. Suç patlayıcı madde kullanılarak işlenmişse TCK md. 152/2 gereği temel ceza bir katına kadar artırılabileceğinden alt sınır 8 ay, üst sınır 6 yıl olur; bu durumda olağan dava zamanaşımı 15 yıl olarak belirlenir.
Dava zamanaşımı hesabında yalnızca cezayı artıran nitelikli hâller dikkate alınır; yaş küçüklüğü, haksız tahrik, meşru savunma, teşebbüs veya yardım etme gibi cezayı azaltan hâller süre hesabında rol oynamaz. Aynı fiilden ötürü yeniden yargılama gerektiğinde, dava zamanaşımı süresi yeni suç vasfına göre hesaplanır (TCK md. 66/5).
Dava Zamanaşımı Süresi Ne Zaman İşlemeye Başlar?
Bu bölüm, dava zamanaşımı süresinin başlangıcına ilişkin kuralı ve tamamlanmış, teşebbüs aşamasında kalan, kesintisiz ve zincirleme suçlar ile çocuk mağdurlara karşı işlenen suçlarda başlangıç anını özetler. Dava zamanaşımı, suça ve duruma göre değişen bir başlangıç noktasına sahiptir.
Kural olarak dava zamanaşımı, suçun işlendiği günde işlemeye başlar. TCK md. 66/6’ya göre; tamamlanmış suçlarda suç tarihinden, teşebbüste son hareketten, kesintisiz (mütemadi) suçlarda kesintinin gerçekleştiği (temadinin sona erdiği) andan, zincirleme suçlarda son fiilin işlendiği günden ve çocuklara karşı üstsoy veya hüküm ve nüfuzu olan kişilerce işlenen suçlarda çocuğun on sekiz yaşını bitirdiği günden itibaren süre işler.
İştirak hâlinde suçlarda dava zamanaşımı, asıl fiili gerçekleştiren failin eylemi esas alınarak tüm şerikler (azmettiren, yardım eden dâhil) yönünden ortak biçimde belirlenir. Böylece dava zamanaşımı, fiile bağlı nesnel ölçüt temelinde tüm iştirakçileri etkiler.
Ceza Davasında Dava Zamanaşımı Süreleri
Bu başlık, TCK md. 66/1’deki olağan dava zamanaşımı sürelerini ve çocuklar yönünden özel süreleri topluca sunar. Dava zamanaşımı dolduğunda kamu davası düşürülür.
TCK md. 66/1 uyarınca olağan dava zamanaşımı süreleri şöyledir:
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 30 yıl
- Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda 25 yıl
- En az 20 yıl hapis cezasını gerektiren suçlarda 20 yıl
- 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda 15 yıl
- 5 yıla kadar hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda 8 yıl
Fiili işlediği tarihte 15–18 yaş arasında olan çocuklar için (TCK md. 66/2):
- Ağırlaştırılmış müebbet gerektiren suçlarda 20 yıl
- Müebbet gerektiren suçlarda 16 yıl 8 ay
- En az 20 yıl hapis gerektiren suçlarda 13 yıl 4 ay
- 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis gerektiren suçlarda 10 yıl
- 5 yıla kadar hapis veya adlî para cezası gerektiren suçlarda 5 yıl 4 ay
Fiili işlediği tarihte 12–15 yaş arasında olan çocuklar için (TCK md. 66/2):
- Ağırlaştırılmış müebbet gerektiren suçlarda 15 yıl
- Müebbet gerektiren suçlarda 12 yıl 6 ay
- En az 20 yıl hapis gerektiren suçlarda 10 yıl
- 5 yıldan fazla ve 20 yıldan az hapis gerektiren suçlarda 7 yıl 6 ay
- 5 yıla kadar hapis veya adlî para cezası gerektiren suçlarda 4 yıl
TCK md. 66/7 uyarınca bazı yurtdışında işlenen suçlarda dava zamanaşımı işlemez; bu hâllerde her zaman soruşturma veya kovuşturma mümkündür.
Dava Zamanaşımının Kesilmesi ve Hesaplama Yöntemi
Bu bölüm, dava zamanaşımını kesen işlemleri, kesilmenin sonuçlarını ve uzamış süreye geçişi açıklar. Dava zamanaşımı kesildiğinde süre yeniden başlar ve kanundaki sınırlar içinde uzayabilir.
Dava zamanaşımının kesilmesi, işleyen sürenin bazı adli işlemler nedeniyle kesilmesi ve kesildiği günden itibaren kanundaki olağan sürenin baştan yeniden işlemeye başlamasıdır (TCK md. 67/3). Kesilme hâlinde dava zamanaşımı, ilgili suç için kanuni sürenin en fazla yarısına kadar uzar (TCK md. 67/4). Örneğin, şantaj, tehdit, basit dolandırıcılık veya basit kasten yaralama gibi suçlarda olağan süre 8 yıldır. Suç 01.09.2016’da işlenmiş ve fail 01.09.2017’de sorguya çekilmişse, bu tarihte dava zamanaşımı kesilir ve aynı gün 8 yıllık süre yeniden işlemeye başlar; bu durumda toplam süre 9 yıl olur ve en fazla 12 yıla kadar uzayabilir.
Birden fazla kesme sebebi mevcutsa her biri süreyi ayrı ayrı keser; son kesme sebebinden sonra dava zamanaşımı yeniden baştan işler. Bu durumda düşme değerlendirmesinde uzamış zamanaşımı süreleri dikkate alınır.
Dava Zamanaşımını Kesen İşlemler (TCK md. 67/2)
Bu alt başlık, dava zamanaşımını kesen işlemleri tek tek ve sınırlarıyla açıklar. Dava zamanaşımı yalnızca kanunda sayılan işlemlerle kesilebilir.
- İfade alma (savcılık): Kolluk ifadesi dava zamanaşımını kesmez; yalnız savcılık tarafından şüpheli veya sanıklardan herhangi birinden alınan ifade kesme sebebidir. Sonraki ek ifadeler süreyi yeniden kesmez.
- Sorguya çekilme (hâkim/mahkeme): Şüpheli veya sanığın, soruşturma ya da kovuşturma konusu suçla ilgili hâkim/mahkeme tarafından dinlenmesi sorgudur ve kesme sebebidir. Tutuklama veya adlî kontrole sevk sırasında dinlenme de sorgu sayılır; mahkemede ilk beyanın alınması da aynı sonuç doğurur. Daha sonra yakalama kararı çıkartılarak yeniden dinlenme, Yargıtay bozmasından sonra tekrar beyan alınması veya ek savunma hakkı verilmesi süreyi kesmez.
- Tutuklama kararı: Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında verilen tutuklama kararı (CMK md. 100; CMK md. 248/5) dava zamanaşımını keser. Buna karşılık, tutuklamaya yönelik yakalama kararı, yakalama kararları, zorla getirme veya davetiye gibi işlemler süreyi kesmez.
- İddianame düzenlenmesi: CMK md. 170 uyarınca iddianame düzenlenmesi kesme sebebidir.
- Mahkûmiyet kararı: Sanıklardan bir kısmı veya biri hakkında verilen mahkûmiyet kararı dava zamanaşımını keser. Beraat, redd, ceza verilmesine yer olmadığı veya düşme kararları kesme etkisi doğurmaz.
- Direnme kararı: Temyiz bozmasına karşı ilk derece mahkemesinin verdiği direnme kararı teknik olarak mahkûmiyet niteliği taşıdığından dava zamanaşımını keser.
5237 sayılı TCK md. 67/2 kapsamında; kollukta alınan ifadeler, yakalama işlemi, celp/ihzar müzekkereleri ve avukatın görevinden kaynaklanan yargılama izinleri gibi “son tahkikatın açılması” kararları dava zamanaşımını kesmez.
Dava Zamanaşımının Kesilmesi ve Uzamış Süre
Bu başlık, kesilme sonrası sürenin nasıl yeniden hesaplanacağını ve uzamış sürenin azami sınırlarını örnekle açıklar. Dava zamanaşımı kesildikçe baştan işleyeceği için uzamış sürenin tavanı önem taşır.
Kesme nedenlerinden sonra süre yeniden başlar; uzama, kanuni olağan sürenin yarısına kadar olabilir. Düşme kararı verilebilmesi için mutlaka azami uzamış süre beklenmek zorunda değildir; önce olağan sürenin geçip geçmediği, ardından kesme nedeniyle eklenecek sürenin ne olduğuna bakılarak sonuç belirlenir.
Örnek olay:
01.01.2016’da TCK 204/1 (resmî evrakta sahtecilik) işlenmiş; 01.01.2017’de savcılık ifadesi alınmış; 01.06.2017’de iddianame düzenlenmiş; mahkeme savunma için yakalama kararı çıkarmış; 01.12.2017’de sanık yakalanıp sorgulanmış; 01.01.2018’de mahkûmiyet verilmiş; karar istinaf/temyizde bozulmuş; 02.01.2026 tarihli duruşmada zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmiştir. Bu suçta olağan süre 8 yıl, azami uzamış süre 12 yıldır. Zamanaşımını kesen son işlem 01.01.2018 tarihli mahkûmiyet kararıdır; sonrasında yapılan olağan duruşmalar kesme etkisi doğurmaz. Fiilin işlenmesinden (01.01.2016) kesen son işleme (01.01.2018) kadar geçen 2 yıl, olağan 8 yıla eklenir; böylece 10 yıllık uzamış süre oluşur ve 02.01.2026’da dava zamanaşımı gerçekleşmiştir.
Uzamış Dava Zamanaşımı Azami Süreleri
- 18 yaşını doldurmuş kişiler için (TCK md. 67/4 atfıyla md. 66/1):
- Ağırlaştırılmış müebbet: 45 yıl
- Müebbet: 37 yıl 6 ay
- En az 20 yıl hapis: 30 yıl
- 5 yıldan fazla–20 yıldan az hapis: 22 yıl 6 ay
- 5 yıla kadar hapis veya adlî para: 12 yıl
- 15–18 yaş arası için (TCK md. 67/4 atfıyla md. 66/2):
- Ağırlaştırılmış müebbet: 30 yıl
- Müebbet: 25 yıl
- En az 20 yıl hapis: 20 yıl
- 5 yıldan fazla–20 yıldan az hapis: 15 yıl
- 5 yıla kadar hapis veya adlî para: 8 yıl
- 12–15 yaş arası için (TCK md. 67/4 atfıyla md. 66/3):
- Ağırlaştırılmış müebbet: 22 yıl 6 ay
- Müebbet: 18 yıl 9 ay
- En az 20 yıl hapis: 15 yıl
- 5 yıldan fazla–20 yıldan az hapis: 11 yıl 3 ay
- 5 yıla kadar hapis veya adlî para: 6 yıl
Dava Zamanaşımının Durması
Bu bölüm, kovuşturma engelleri nedeniyle dava zamanaşımının işlememesini, durma sebeplerini ve yeniden başlamayı açıklar. Dava zamanaşımı “durduğunda” süre ilerlemez; engelin kalkmasıyla kaldığı yerden devam eder.
TCK md. 67/1 uyarınca, kanunda öngörülen bir kovuşturma engeli varsa dava zamanaşımı durur ve engel kalkıncaya kadar işlemez. Durma süresinden önce geçen süre, engel ortadan kalktıktan sonra kaldığı yerden işlemeye eklenir (YCGK-K.2006/94). Başlıca durma nedenleri:
- İzin şartı: Bazı suçlar veya failler bakımından kovuşturma, yetkili merciden izin alınmasına bağlıdır (ör. TCK md. 299; hâkim–savcı, avukat, noter hakkında ilgili kanunlardaki izin hükümleri). İzin talebiyle birlikte dava zamanaşımı durur; izin çıkınca süre işlemeye devam eder.
- Karar şartı: Kovuşturmanın belirli mercilerin kararına bağlandığı hâllerde (ör. Anayasa md. 83 uyarınca milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması; 4483 sayılı Kanun’daki “soruşturma izni” kararı) karar talebi dava zamanaşımını durdurur; karar alındıktan sonra süre yürür.
- Bekletici mesele: Soruşturma veya kovuşturmanın başka bir mercide çözümlenecek meseleye bağlı olması hâlinde dava zamanaşımı durur. Örneğin, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan iptal başvurusu bekletici mesele yapılabilir. Ancak mahkemenin kendi yürüttüğü işlemler (bilirkişi, keşif, adlî tıp raporu bekleme vb.) bekletici mesele sayılmaz.
- Kaçak kararı: CMK md. 247 uyarınca soruşturma veya kovuşturma aşamasında kaçaklık kararı verildiğinde dava zamanaşımı durur; karar kaldırılınca süre yeniden işlemeye başlar.
Yargılamanın Yenilenmesi ve Dava Zamanaşımı
Bu başlık, yargılamanın yenilenmesine karar verildiğinde dava zamanaşımı süresinin nasıl yeniden başlayacağını açıklar. Dava zamanaşımı, yeni vasfa göre tekrar hesaplanır.
Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşmiş hüküm yönünden lehe veya aleyhe yeniden yargılama yapılmasıdır. Aynı fiilden dolayı yeniden yargılamayı gerektiren hâllerde, mahkemenin yenileme talebini kabul ettiği tarihten itibaren fiile ilişkin dava zamanaşımı yeniden işlemeye başlar (TCK md. 66/5). Bu yeni sürenin niteliği ve işleyişi, TCK md. 66’daki genel kurallara tabidir.
Ceza Zamanaşımı Nedir? Nasıl Hesaplanır?
Bu bölüm, ceza zamanaşımının infaza etkisini, sürenin kesilmesini ve hesaplamayı örneklendirir. Ceza zamanaşımı, infazın gündemden kalkmasını sağlar; mahkûmiyetin diğer hukuki sonuçları devam eder.
Ceza zamanaşımı, kesinleşen mahkûmiyetin belirli süre içinde infaz edilmemesi hâlinde infazdan vazgeçilmesidir. Bu kurum yalnızca infazı ortadan kaldırır; mahkûmiyetin doğurduğu diğer sonuçlar (örneğin bazı görev yasakları, adlî sicil, memnu hakların iadesine ilişkin koşullar) varlığını sürdürebilir. Ceza zamanaşımı resen gözetilir; şartları oluşmuşsa hükümlü talep etmese bile “infaz edilmemesi” kararı verilir.
Ceza Zamanaşımı Süreleri (TCK md. 68)
Bu başlık, cezanın tür ve miktarına göre ceza zamanaşımı sürelerini ve çocuklar bakımından özel oranları sıralar. Ceza zamanaşımı dolduğunda infaz yapılamaz.
TCK md. 68/1’e göre infaz edilmeyecek hâle gelme süreleri:
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis: 40 yıl
- Müebbet hapis: 30 yıl
- 20 yıl ve daha fazla süreli hapis: 24 yıl
- 5 yıldan fazla hapis: 20 yıl
- 5 yıla kadar hapis ve adlî para cezaları: 10 yıl
Fiil tarihinde 12–15 yaş arasında olanlar için bu sürelerin yarısı, 15–18 yaş arasında olanlar için ise üçte ikisi uygulanır.
Müsadere yönünden, hükmün kesinleşmesinden itibaren 20 yıl geçince infaz mümkün değildir (TCK md. 70).
Ceza Zamanaşımının Kesilmesi (TCK md. 71)
Bu bölüm, ceza zamanaşımını kesen hâlleri ve kesilmenin sonuçlarını açıklar. Ceza zamanaşımı kesildiğinde aynı süre yeniden işlemeye başlar; “uzamış süre” kavramı yoktur.
Ceza zamanaşımı şu hâllerde kesilir:
- İnfaz için yetkili merci tarafından hükümlüye usulüne uygun tebligat yapılması,
- Hükümlünün fiilen yakalanması (yakalama müzekkeresi düzenlenmesi tek başına yeterli değildir),
- Hükümlünün önceki mahkûmiyetten sonra üst sınırı iki yıldan fazla hapis gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi.
Kesilme hâlinde süre yeniden, aynen işlemeye başlar; ceza zamanaşımında “uzamış süre” kavramı bulunmaz. Hükümlünün gözaltı, tutuklama gibi tedbirlerle cezaevinde geçirdiği süreler, mahkûm olduğu hapis cezasından mahsup edilir; ceza zamanaşımı kalan ceza miktarına göre hesaplanır (TCK md. 68/5).
Hesap örneği:
01.01.2016’da 3 yıl hapis cezası kesinleşmiş; 01.03.2016’da infaz davetiyesi tebliğ edilmiş; hükümlü gelmediği için yakalama kararı çıkarılmış; 01.03.2026’da hükümlü yakalanmıştır. Ceza zamanaşımı 10 yıldır. 01.03.2016’daki tebligat süreyi kesmiş, 01.03.2026’da yakalama zamanaşımı içinde gerçekleştiğinden ceza infaz edilir; bir gün sonra yakalansaydı infaz zamanaşımı nedeniyle yapılamayacaktı.
Birden Fazla Cezanın İçtimaı ve Mahkûmiyetin Ferileri
Bu başlık, farklı tür cezalar içeren hükümler ve fer’î sonuçların zamanaşımıyla ilişkisini özetler. Ceza zamanaşımı, asıl ceza üzerinden belirlenir; fer’î yaptırımlar da asıl cezaya tabidir.
Çeşitli türlerden cezaları içeren mahkûmiyet hükümleri, en ağır ceza için konulan sürenin geçmesiyle infaz edilemez. Örneğin, 6 yıl hapis ve 50.000 TL adlî para cezası içeren bir hüküm, her iki ceza için de 20 yıl geçince ceza zamanaşımına uğrar. Cezanın ferîleri (hak yoksunlukları vb.) de asıl cezanın ceza zamanaşımı süresine tabidir ve bu süre doluncaya kadar devam eder (TCK md. 69). Müsadere bakımından, kesinleşmeden itibaren 20 yıllık ayrı bir ceza zamanaşımı bulunduğu ayrıca vurgulanmalıdır (TCK md. 70).
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün
