Bilgi BankasıCeza Hukuku

İnternette Unutulma Hakkı Nedir?

İnternette unutulma hakkı, bireyin geçmişte yaşadığı olaylara ilişkin bilgi, görüntü, ses veya haberlerin dijital ortamda sürekli olarak ulaşılabilir olmasından doğan mağduriyetleri ortadan kaldırmayı amaçlayan bir kişilik hakkıdır. Bu hak, özellikle dijital arşivlerde yer alan içeriklerin kamu yararı kalmadığında erişimden kaldırılmasını veya silinmesini sağlar.

İnternette unutulma hakkı

İnternette unutulma hakkı; bireyin geçmişte yer aldığı bir olay, haber, fotoğraf, görüntü veya video kaydı gibi içeriklerin internet ortamında yayılması sonucu, özel yaşamı ve itibarı bakımından zarar görmesi hâlinde bu içeriklerin kaldırılmasını veya erişimin engellenmesini talep etme hakkını ifade eder.
Örneğin, geçmişte basın özgürlüğü kapsamında haber değeri taşıyan bir olay nedeniyle ismi geçen bir kişi, aradan geçen zamanla birlikte haberin güncelliğini ve kamu yararını kaybetmesi durumunda, hakkında yer alan içeriğin internetten silinmesini veya erişime kapatılmasını talep edebilir.

Her ne kadar unutulma hakkı Türk Anayasası’nda ya da kanunlarda açıkça düzenlenmiş bir kavram olmasa da, hukuki dayanağını yargı içtihatlarından almaktadır. Bu hak, bireyin kişilik değerlerini ve özel yaşamını dijital ortamda korumaya yönelik yargısal bir güvence olarak gelişmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2015/1679 sayılı kararında da belirtildiği üzere, internette unutulma hakkı, kamu yararı bulunmadığı sürece dijital ortamda yer alan geçmişe ilişkin olumsuz olayların zamanla unutulmasını isteme, kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlenmesini talep etme hakkıdır.

Bu hak, geçmişte yaşanan bir olayın internet ortamında sürekli erişilebilir kalması sebebiyle kişinin toplumsal itibarına veya psikolojik bütünlüğüne zarar vermesini engellemeye yöneliktir.
Ayrıca bireyin kişisel verileri üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabilmesi, geçmiş olayların yaşamını olumsuz etkilemeden geleceğini planlayabilmesi ve kişisel verilerin aleyhine kullanılmasının önüne geçilmesi amacını taşır.

İnternette unutulma hakkı, arama motorları (Google, Yandex, Bing vb.) nezdinde yapılan indeksleme işlemlerinin kaldırılmasını da kapsar.
Bu kapsamda içeriklerin tamamen silinmesi, anonim hâle getirilmesi veya arama sonuçlarından çıkarılması gibi yöntemlerle bireyin maddi ve manevi varlığını koruma hakkı güvence altına alınmaktadır.


İçindekiler

İnternette Unutulma Hakkının Kullanılma Şartları

Kısa Özet:
Bir içeriğin internette unutulma hakkı kapsamında kaldırılabilmesi için; haberin güncelliğini yitirmiş olması, kamu yararı taşımaması, tarihsel veya bilimsel bir değer içermemesi, makul bir süredir yayında bulunması ve haberin kişilik haklarını ihlal etmesi gerekir.


1. Haber veya İçeriğin Güncelliğini Yitirmesi

Unutulma hakkının ileri sürülebilmesi için, ilgili haberin veya içeriğin artık güncel olmaması gerekir.
“Güncellik” kavramı görecelidir; olayın niteliğine, tarihine, yerine ve kişisine göre değişkenlik gösterebilir.
Örneğin, trafikte meydana gelen bir ölüm olayına ilişkin haber belli bir sürenin ardından güncelliğini yitirir ve artık unutulma hakkı kapsamında kaldırılması talep edilebilir.
Buna karşılık, toplumsal etkisi süren veya kamuoyunun hâlâ ilgi duyduğu olaylar —örneğin bir ünlünün kamuoyu nezdinde yaptığı açıklamalar— üzerinden uzun süre geçse bile güncelliğini koruyabilir ve bu nedenle kaldırılması istenemez.

2. Kamu Yararı Unsurunun Bulunmaması

Bir haberin internette kalmaya devam etmesi kamu yararına hizmet ediyorsa, bu durumda unutulma hakkı ileri sürülemez.
Örneğin, bir milletvekilinin dâhil olduğu büyük bir yolsuzluk skandalına dair haberin yayında kalması kamu yararı açısından önemlidir.
Bu tür olaylar, toplumun bilgi edinme hakkı ve demokratik denetim mekanizması gereği internetten kaldırılamaz.

3. Tarihsel veya Bilimsel Değer Taşımaması

Haberin veya içeriğin tarihsel bir veri niteliği taşıması hâlinde, bu içerikler kamu yararı ve bilimsel araştırma özgürlüğü kapsamında korunur.
Tarihsel veri içeren olaylar, araştırmacılar ve tarihçiler için bilgi kaynağı oluşturduğundan internetten kaldırılmaları mümkün değildir.

4. Bilimsel Bilgi Niteliğinde Olmaması

İçeriğin bilimsel bilgi sunma özelliği bulunmamalıdır.
Akademik veya bilimsel verilere dayanan, araştırma ve inceleme niteliği taşıyan yayınlar unutulma hakkı kapsamı dışındadır.

5. Yayında Kaldığı Süre

Bir içeriğin yayında kaldığı süre, unutulma hakkının uygulanabilirliği açısından belirleyici bir unsurdur.
Örneğin, yalnızca 1 yıl süreyle yayında kalan bir haberin kaldırılması talebi kabul edilmezken, 5 yıldır internet ortamında yer alan bir içerik için unutulma hakkı ileri sürülebilir.

6. Habere Konu Kişinin Sıfatı

Habere konu olan kişinin kamuya mal olmuş biri (örneğin siyasetçi, sanatçı veya tanınmış kişi) olması durumunda, unutulma hakkının sınırları daralır.
Bu kişiler toplumun ilgisine açık olduklarından, eleştiriye ve haber yapılmasına daha fazla katlanmak zorundadır.
Örneğin, bir sinema sanatçısının yıllar önce yaptığı bir konuşmanın hâlen kamu ilgisini çekmesi nedeniyle internetten kaldırılması talebi reddedilebilir.

7. Haber İçeriğinin Niteliği

Bir haberin olgusal gerçeklere mi yoksa değer yargısına mı dayandığı da önem taşır.
Gerçek olaylara dayanan bir haberin kaldırılması daha zorken, kişisel değerlendirme veya ağır ifadeler içeren (örneğin “bu yapılan alçaklıktır” gibi) haberler unutulma hakkı kapsamında erişimden kaldırılabilir.

8. Kamuoyu İlgisinin Düzeyi

Bir içeriğe yönelik toplumsal ilgi devam ediyorsa, unutulma hakkı bu içerik bakımından sınırlı biçimde uygulanır.
Kamuoyunun ilgisini hâlâ çekmeye devam eden haber, video veya görsellerin kaldırılması genellikle mümkün değildir.

İnternette Unutulma Hakkının Kullanılabilmesi İçin Geçmesi Gereken Süre

Kısa Özet:
İnternette unutulma hakkı kapsamında bir içeriğin kaldırılması veya erişimin engellenmesi talebinde bulunulabilmesi için, söz konusu haber veya paylaşımın yayımlanmasının üzerinden “makul bir süre” geçmiş olması gerekir. Bu süre, olayın niteliğine ve kişisel verilerin kapsamına göre her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilir.


Makul Süre Kavramı

Unutulma hakkının kullanılabilmesi, bir haber, makale, fotoğraf, video veya ses kaydının yayımlandığı tarihten itibaren makul bir sürenin geçmiş olmasına bağlıdır.
Bu “makul süre” kavramı, kanunla belirlenmiş sabit bir zaman dilimi değildir. Her olayın kendine özgü koşulları dikkate alınarak belirlenir.
Örneğin, kişinin kimliğini açıkça belli eden fotoğraf, isim veya görüntülerin yer aldığı haberlerde bu süre genellikle 5 yıl olarak kabul edilirken; kişisel veri içermeyen bazı durumlarda bu süre 10–15 yıla kadar uzayabilir.
Bu yaklaşım, haberin hem kamu yararı hem de bireyin özel yaşamının korunması ilkesiyle dengelenmesi gerektiği fikrine dayanır.


Yargıtay Kararlarında İnternette Unutulma Hakkı

Kısa Özet:
Yargıtay, internette unutulma hakkına ilişkin içtihatlarında “makul süre”, “kamu yararı”, “güncellik” ve “kişisel verilerin korunması” ilkelerini somut olayın özelliklerine göre değerlendirmektedir. Aşağıda bu konuda emsal nitelikteki Yargıtay kararlarının özeti yer almaktadır.


Y19CD – K.2021/1700: Uzun Süre Geçen Haberlerin Kaldırılması

Mersin’de bir TIR’da 62 kilogram eroin yakalanmasına ilişkin haber, üzerinden 14 yıl geçtikten sonra hâlen internette yer almaktaydı.
Yargıtay 19. Ceza Dairesi, aradan geçen bu sürenin haberin güncelliğini tamamen yitirdiğine hükmetmiş; dolayısıyla kişinin internette unutulma hakkı kapsamında haberin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.


Y19CD – K.2020/13552: Rızasız Paylaşılan Görüntülerin Silinmesi

Başvuranın görüntülerinin bir sosyal medya platformunda rızası olmaksızın paylaşılması, Yargıtay tarafından kişisel verilerin korunmasına ve unutulma hakkına aykırı bulunmuştur.
Mahkeme, söz konusu videonun 5 yılı aşkın süredir yayında olduğunu tespit ederek, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilse bile unutulma hakkı çerçevesinde erişimin engellenmesi gerektiğine hükmetmiştir.


Y19CD – K.2017/5325: Beraat Eden Kişiler Hakkındaki Haberler

Bir dönem “örgüt, fuhuş ve insan ticareti” suçlamalarıyla gözaltına alınan ancak daha sonra beraat eden kişilerin isimlerinin aradan 9 yıl geçmesine rağmen haberlerde açıkça yer almaya devam etmesi, Yargıtay tarafından kişisel verilerin izinsiz işlenmesi olarak değerlendirilmiştir.
Kararda, haberin artık güncelliğini ve doğruluk değerini yitirdiği belirtilmiş, bu nedenle erişimin engellenmesi gerektiğine karar verilmiştir.


Y19CD – K.2021/1703: Kamuoyu İlgisinin Devam Ettiği Haberler

Ünlü bir aileye mensup, model olarak tanınan bir kişinin 2018’deki bir olayla ilgili haberinin kaldırılması talebi, aradan yalnızca 2 yıl geçtiği ve kamuoyu ilgisinin hâlen devam ettiği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Yargıtay’a göre, toplumun ilgisini sürdüren ve haber değeri devam eden içerikler internette unutulma hakkı kapsamında kaldırılamaz.


Y19CD – K.2021/2773: Kısa Süre Geçen Haberler

Beraat kararının kesinleşmesinden 1 yıl sonra yapılan erişim engelleme talebi, Yargıtay tarafından reddedilmiştir.
Mahkeme, 1 yıllık sürenin unutulma hakkının kullanılabilmesi için yeterli olmadığını, haberin kaldırılabilmesi için daha uzun bir sürenin geçmesi gerektiğini vurgulamıştır.


Y19CD – K.2021/1701: Meslek Mensuplarıyla İlgili Haberler

Bir avukatın, hakkında açılan kamu davasına ilişkin yerel haberlerde adının geçmesi üzerine yaptığı başvuru değerlendirilmiştir.
Yargıtay, haberin yaklaşık 4 yıldır yayında olduğunu, başvurucunun toplum içinde tanınan bir kişi olması nedeniyle bu sürenin unutulma hakkı kapsamında yetersiz olduğunu belirtmiştir.
Dolayısıyla, 4 yıllık bir yayın süresi, kişilik hakkı ihlali oluşturacak düzeyde uzun kabul edilmemiştir.


Y19CD – K.2019/14002: Güncelliğini Koruyan Kamu Yararlı Haberler

“Ahtapot Çetesi” olarak bilinen dolandırıcılık davasına ilişkin haberin, olayın üzerinden 15 yıl geçmiş olmasına rağmen hâlen kamuoyu açısından güncelliğini koruduğu tespit edilmiştir.
Sanığın örgüt üyeliğinden kesinleşmiş mahkûmiyeti bulunduğu için, Yargıtay bu içeriğin toplumun bilgilendirilmesi amacıyla yayında kalmasının kamu yararı gereği olduğunu belirterek erişimin engellenmesi talebini reddetmiştir.


İnternette Unutulma Hakkında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Kısa Özet:
İnternetten içerik kaldırma veya erişimin engellenmesi talepleri, 5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi gereği Sulh Ceza Hakimlikleri tarafından değerlendirilir. Yetkili mahkeme, hem mağdurun yerleşim yeri hem de internet sitesinin merkez adresine göre belirlenebilir.


Görevli Mahkeme

İnternette unutulma hakkı kapsamında yapılacak erişim engelleme veya içerikten çıkarma başvurularında görevli mahkeme, Sulh Ceza Hakimliği’dir.
Bu yetki, 5651 sayılı Kanun’un 9/1. maddesinde açıkça düzenlenmiştir.

Yetkili Mahkeme

  • İnternet sitesinin Türkiye’de bilinen bir merkez adresi varsa, bu adresin bulunduğu yer Sulh Ceza Hakimliği yetkilidir.
  • Ayrıca, mağdurun yerleşim yeri veya ikametgahı da yetki kriteridir (CMK m.12/5).
    Dolayısıyla, mağdur bulunduğu yerdeki Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurarak içeriğin kaldırılmasını veya erişimin engellenmesini talep edebilir.

Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Yoluyla İnternette Unutulma Hakkı

Kısa Özet:
Sulh Ceza Hakimliği nezdinde yapılan erişim engelleme talebi reddedildiğinde ve itiraz da sonuçsuz kaldığında, kişi tüm iç hukuk yollarını tüketmiş sayılır. Bu durumda, Anayasa’nın 17. maddesi ve AİHS’in 8. maddesi dayanak gösterilerek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilir.


Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, Anayasa’da güvence altına alınan ve AİHS kapsamındaki temel hak ve özgürlüklerden birinin ihlal edilmesi durumunda başvurulabilecek olağanüstü bir yoldur.
Başvuru yapılabilmesi için, Sulh Ceza Hakimliği’ndeki talebin reddedilmesi ve bu karara yapılan itirazın da sonuçsuz kalması gerekir.
Bu süreç tamamlandığında kişi, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını kullanabilir.
Eğer Anayasa Mahkemesi’nden sonuç alınamazsa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde başvuru yapılması mümkündür.

İnternette unutulma hakkı, esasen kişinin şeref, haysiyet ve özel hayatının korunması amacına hizmet eder.
Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesi, “herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir” hükmüyle bu hakkı güvence altına almaktadır.
Ayrıca, AİHM içtihadında da unutulma hakkı, AİHS’in 8. maddesi kapsamında, “özel ve aile yaşamına saygı hakkı” olarak değerlendirilir.

AİHM’in Pfeifer / Avusturya kararında belirtildiği üzere, bir kişinin itibarı, kimliğinin ve manevi bütünlüğünün ayrılmaz bir parçasıdır.
Dolayısıyla, kamusal tartışmalarda eleştirilen veya hakkında yazı yayımlanan bireylerin itibarının da korunması gerekir.
Türkiye’de bu koruma, Anayasa’nın 17. maddesi ve AİHS’in 8. maddesi birlikte yorumlanarak sağlanır.


Sonuç

İnternette unutulma hakkı, dijital çağın bireylere tanıdığı en önemli kişisel veri koruma mekanizmalarından biridir.
Amaç, kamu yararı kalmamış, güncelliğini yitirmiş ve bireyin özel yaşamına zarar veren içeriklerin dijital ortamdan kaldırılmasını sağlamaktır.
Bu hak, kişisel verilerin korunması, insan onuru ve bireyin toplumsal hayata yeniden katılımı açısından büyük önem taşır.
Yargı içtihatlarıyla şekillenen bu hak, gelecekte Türk hukuk sisteminde açık yasal düzenlemelerle daha net bir çerçeveye kavuşturulması beklenen temel bir kişilik hakkıdır.

Kişisel Verilerin Korunması Bağlamında İnternette Unutulma Hakkı

Kısa özet:
Anayasa’da açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte, internette unutulma hakkı, Anayasa’nın 5., 17. ve 20. maddelerinden doğan pozitif yükümlülükler temelinde şekillenen bir koruma alanıdır. Bu çerçevede devlet, bireyin geçmişine ilişkin dijital içeriklerin sürekli erişilebilirliğinden kaynaklanan zararı önlemek ve kişiye “yeni bir sayfa açma” imkânı sağlamakla yükümlüdür.


a) İlgili Mevzuat

İnternette unutulma hakkı Anayasa’da açıkça sayılmamıştır. Bununla birlikte, Anayasa’nın “Devletin temel amaç ve ödevleri” kenar başlıklı 5. maddesi, devletin “insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak” yönünde pozitif bir yükümlülük üstlendiğini belirtir. Bu yükümlülük, 17. maddede güvence altına alınan kişinin manevi bütünlüğü (şeref ve itibarın korunması) ile 20. maddenin üçüncü fıkrasında tanınan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı birlikte değerlendirildiğinde; bireyin geçmişteki olumsuzluklarının başkaları tarafından kolayca öğrenilmesini önleyerek ona yeni bir başlangıç yapma olanağı tanınması gerektiğini ortaya koyar. Özellikle kişisel verilerin silinmesini talep etme yetkisi, kişinin geçmişine ilişkin olumsuz kayıtların unutulmasına imkân verir. Bu nedenle, Anayasa’da açık hüküm bulunmamasına karşın, dijital hafızadaki haberlere erişimin engellenmesi yoluyla koruma sağlanması; 5., 17. ve 20. maddelerin doğal sonucudur. Aksi hâlde, internette uzun süre saklanabilen kişisel veriler birey hakkında önyargı doğurarak kişinin onurlu yaşam sürmesine ve manevi bağımsızlığına sürekli müdahale niteliği taşıyacaktır.

Anayasa Mahkemesi’nin ifade ve basın özgürlüğü ile şeref ve itibarın korunması hakkı arasında kurduğu dengeleme dikkate alındığında; internette unutulma hakkı iddiaları, kişisel veri–haber ilişkisi gözetilerek Anayasa m. 17/1 kapsamında incelenmelidir. İnceleme konusu başvuruların çoğunda doğrudan bir kamu otoritesi eylemi değil, yargı mercilerince kişisel itibarın korunmasına sağlanan korumanın yetersizliği ileri sürülmektedir. Anayasa’nın 17. maddesi esasen negatif yükümlülük (müdahaleden kaçınma) doğursa da, 5. madde uyarınca bireyin maddi ve manevi varlığına etkin saygı sağlamak için pozitif yükümlülükler de yüklenebilir. Bu kapsamda devlet, bireylerin birbirleriyle ilişkilerinde de kişisel itibarın korunmasına yönelik tedbirler almakla sorumludur. Dolayısıyla internette unutulma hakkı, kişilerin manevi varlıklarını geliştirmelerine imkân veren pozitif yükümlülüğün bir sonucudur.

Anayasa m. 20 – Özel hayatın gizliliği ve korunması şu güvenceleri içerir (özetle):

  • Herkes, özel ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir; bu alanın gizliliğine dokunulamaz.
  • Arama ve el koyma gibi müdahaleler, ancak yargısal denetim altında ve kanuni şartlar dâhilinde mümkündür.
  • (Ek fıkra, 7/5/2010) Herkes, kişisel verilerinin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; ilgili veriler hakkında bilgilendirilme, onlara erişim, düzeltme veya silme talebi ve amaçla sınırlılık denetimini kapsar. Kişisel veriler yalnızca kanunda öngörülen hâllerde veya açık rıza ile işlenebilir; usul ve esaslar kanunla düzenlenir.

Bu anayasal çerçeve, internette unutulma hakkı bakımından; basın ve ifade özgürlüğü ile bireyin şeref ve itibarının korunması arasında adil denge kurulmasını, gerekli hâllerde dijital içeriklerin erişimden kaldırılması, anonimleştirilmesi veya indeksten çıkarılması gibi yöntemlerin ölçülülük ilkesi gözetilerek uygulanmasını gerektirir.

Emsal İçtihatlar Çerçevesinde İnternette Unutulma Hakkı

Kısa Özet:
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarında “internette unutulma hakkı” kavramı, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğüyle bireyin şeref, itibar ve kişisel verilerinin korunması hakkı arasında hassas bir denge kurulması gereken bir alan olarak değerlendirilmiştir. Bu içtihatlar, her somut olayın koşullarına göre yapılan “orantılılık” ve “güncellik” testleri üzerine inşa edilmiştir.


a) Anayasa Mahkemesi Kararlarında İnternette Unutulma Hakkı

Anayasa Mahkemesi, internette unutulma hakkı başvurularında temel olarak bireyin şeref ve itibarının korunması hakkı ile basın özgürlüğü arasında bir denge kurar. Bu kapsamda, başvuru konusu içeriğin yayımlanma amacı, haberin güncellik değeri, kamu yararı, yayın süresi ve ilgili kişinin toplumsal konumu birlikte değerlendirilir.
Mahkeme, bireyin onur ve saygınlığının zedelenmesine neden olan, güncelliğini yitirmiş ve artık kamu yararı taşımayan içeriklerin internet ortamında kalmaya devam etmesini Anayasa’nın 17. maddesi anlamında bir ihlal olarak görmektedir.
Öte yandan, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü kapsamına giren, toplumu bilgilendirme amacı taşıyan, kamusal nitelikli haberlerde unutulma hakkı ileri sürülemeyeceği de açıkça belirtilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin 3 Mart 2016 tarihli 2013/5653 başvuru numaralı kararı (basın arşivindeki haber nedeniyle yapılan başvuru) bu konuda dönüm noktası niteliğindedir. Mahkeme, geçmişte işlenen bir suçun aradan uzun yıllar geçmesine rağmen hâlen internet arşivinde yer almasının başvurucunun itibarını zedelediğini belirlemiş ve bu durumu “unutulma hakkı” kapsamında değerlendirmiştir.
Kararda, kişinin geçmişine ait olumsuz bilgilerin sınırsız şekilde dolaşımda kalmasının kişisel gelişim hakkını engellediği ve bireyin toplumsal hayata yeniden katılma imkânını ortadan kaldırdığı vurgulanmıştır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi, devletin etkin koruma sağlama yükümlülüğü bulunduğunu kabul etmiştir.

Mahkeme ayrıca, dijital ortamda yayımlanan haberlerin arama motorları aracılığıyla kolayca ulaşılabilir olmasının birey açısından etkisini artırdığına dikkat çekmiştir. Bu nedenle, başvuru konusu haberin erişime kapatılması ya da indeksten çıkarılması yoluyla dengeleme yapılmasının uygun olacağı sonucuna ulaşmıştır.
Bu içtihat, daha sonraki birçok karar için yol gösterici olmuştur.


b) Yargıtay Kararlarında İnternette Unutulma Hakkı

Yargıtay da “unutulma hakkı” kavramını, kişisel verilerin korunması ve özel hayatın gizliliği ilkeleriyle bağlantılı olarak değerlendirmektedir. Özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.06.2015 tarihli ve 2014/4-56 E., 2015/1679 K. sayılı kararı, bu konuda temel referans niteliğindedir.
Söz konusu kararda; “Üstün bir kamu yararı bulunmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını isteme hakkı, kişinin manevi varlığını koruma hakkının bir uzantısıdır.” tespiti yapılmıştır.
Bu kararla birlikte Yargıtay, dijital ortamdaki içeriklerin sınırsız süreyle ulaşılabilir olmasının kişisel verilerin korunması hakkını ihlal edebileceğini, dolayısıyla bireyin internette unutulma hakkına sahip olduğunu kabul etmiştir.

Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2021/1700, 2021/1703, 2020/13552 ve 2017/5325 sayılı kararları; unutulma hakkının uygulanma sınırlarını somut olaylar üzerinden ayrıntılı biçimde ortaya koymuştur.
Bu kararlar çerçevesinde Yargıtay;

  • Haberin güncelliğini yitirmesi,
  • İçeriğin kamu yararı taşımaması,
  • Kişinin beraat etmiş olması,
  • İçeriğin uzun süredir yayında bulunması,
  • Kişisel verilerin rızasız paylaşılması,
    gibi durumlarda erişimin engellenmesi veya içeriğin kaldırılması gerektiğini vurgulamıştır.

Buna karşılık, kamu yararının devam ettiği, haberin tarihsel veri niteliği taşıdığı veya habere konu kişinin kamusal bir figür olduğu durumlarda erişimin engellenmesi talepleri reddedilmiştir.
Yargıtay böylece, internette unutulma hakkı ile ifade özgürlüğü arasında ölçülülük esasına dayalı bir denge kurmuştur.


Yargıtay 19. ve 7. Ceza Daireleri Kararlarının Somut Uygulamaları

Kısa özet:
Yargıtay’ın internette unutulma hakkı içtihatları; haberin güncelliği, kamu yararı, yayında kalma süresi, ilgilinin toplumsal konumu ve kişisel verilerin niteliği gibi ölçütleri somut olay üzerinden dengeleyerek uygular. Aşağıdaki karar özetleri, erişimin engellenmesi veya içerikten çıkarma taleplerinde hangi kriterlerin belirleyici olduğunu göstermektedir.


1) Yargıtay 19. CD – 2017/5325 (Kanun Yararına Bozma): 9 Yıl Sonra Güncelliğini Yitiren Haber

Başvuruya konu haber, yayınlandığı tarihte yorumsuz verilmiş olup o an için ifade ve basın özgürlüğü kapsamında görülmüştür. Ancak başvuranların beraatleri ve aradan dokuz yıl geçmesi sebebiyle haberin “güncellik” değeri kalmamıştır. İlgililerin ad-soyad bilgilerinin “örgüt, fuhuş, insan ticareti” gibi ibarelerle birlikte arşivde tutulması, kişisel verilerin izinsiz işlenmesi niteliğinde kabul edilmiştir. Bu nedenle, habere erişimin sürmesi kişilik haklarını zedelediğinden erişimin engellenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

2) Yargıtay 19. CD – 2018/13080: Beraat ve 9 Yıl Sonra Erişimin Engellenmesi

“Gizli kasa siyasetçi” içerikli yazıda adı geçen kişi, yargılamanın beraatle ve kararın kesinleşmesiyle sonuçlandığını belirtmiştir. Haber, başlangıçta basın özgürlüğü kapsamında olsa da dokuz yıl sonra güncelliğini yitirmiş; kamu yararına katkı sağlamadığı ve kişisel verileri izinsiz işleme sonucunu doğurduğu değerlendirilmiştir. Sulh Ceza Hakimliğinin ret kararı, CMK 309/4 uyarınca bozulmuş; internette unutulma hakkı yönünden erişim engeli gerektiği kabul edilmiştir.

3) Yargıtay 7. CD – 2021/16395: Tıbbi Uygulamaya İlişkin Haberde Basın Özgürlüğü

Doğum ve sonrasına dair adli/idarî süreçler ile ATK değerlendirmeleri doğrultusunda, haberin somut olgulara dayandığı ve sırf karalama amacı taşımadığı belirlenmiştir. İlgilinin kimlik bilgilerine yer verilmemesi ve kamu görevi bağlamı da dikkate alınarak içerik basın özgürlüğü kapsamında görülmüştür. Bu nedenle, internette unutulma hakkı çerçevesinde erişimin engellenmesi talebi reddedilmiştir.

4) Yargıtay 7. CD – 2021/14119: “https” Gerekçesiyle Ret Verilemez

5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca Sulh Ceza Hakimi, kişilik hakkı ihlalini ve basın özgürlüğü dengesini esasen değerlendirmelidir. URL’nin “http/https” olması yalnızca infaza ilişkin teknik bir konudur; başvurunun esasını reddetme sebebi olamaz. Bu bağlamda “https” uzantısı gerekçesiyle verilen ret kararının hukuka aykırı olduğu belirtilmiştir.

5) Yargıtay 7. CD – 2021/13212: Erişilebilirlik İçin Bilirkişi İncelemesi

Başvuruda listelenen URL’lerin ve ekran görüntülerinin dosyaya sunulmasına rağmen, içeriklere erişilip erişilemediği ve kapsamının ne olduğu belirlenmeden ret verilmesi isabetsiz bulunmuştur. Sulh Ceza Hakimliğinin, uzman bilirkişi ile erişilebilirlik ve içerik tespitini yapıp buna göre karar vermesi gerektiği vurgulanmıştır.

6) Yargıtay 19. CD – 2021/1700: 14 Yıllık Haber ve Beraat – Erişim Engeli

2005 tarihli olayda adı geçen kişi hakkında beraat kararı 2008’de kesinleşmiştir. Haberin 14 yıla yakın süre erişilebilir kalması, artık kamu yararı ve güncellik taşımadığı için başvurucunun kişilik haklarını zedelemektedir. Bu nedenle internette unutulma hakkı kapsamında erişim engeli kararı isabetlidir.

7) Yargıtay 19. CD – 2021/2773: 1 Yıllık Süre Yetersiz

Beraat hükmünün kesinleşmesinden yalnızca bir yıl sonra yapılan başvuru, “makul süre” eşiğini karşılamadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Mahkeme, internette unutulma hakkı için olayın koşullarına göre daha uzun bir sürenin geçmesi gerektiğini belirtmiştir.

8) Yargıtay 19. CD – 2021/1703: İki Yılda Güncellik ve Kamu İlgisi Devam Eder

2018’deki bir olaya ilişkin haber, 2020 başvurusunda da kamu ilgisini sürdürmektedir. Habere konu kişinin tanınmışlık düzeyi (ünlü ailenin kızı ve model) ve sosyal görünürlüğü nedeniyle güncellik ve kamu yararı devam ettiği kabul edilmiştir. Bu nedenle unutulma hakkı kapsamında erişim engeli talebi uygun bulunmamıştır.

9) Yargıtay 19. CD – 2021/1701: Dört Yıl Uzun Sayılmaz (Avukat Hakkında Haber)

Yerel ölçekte tanınan avukatla ilgili kamu davasına ilişkin içerik, yaklaşık 4 yıl yayında kalmıştır. Mesleğin niteliği ve haberin toplumsal ilgisi dikkate alınarak, bu sürenin internette unutulma hakkı için yeterli olmadığı ve içeriğin hâlen güncel olduğu değerlendirilmiştir.


KVKK ve Arama Motorları: İndeksten Çıkarma (KVKK – 2020/481)

Kısa özet:
Kişisel Verileri Koruma Kurulu, internette unutulma hakkı bağlamında arama motorları için “indeksten çıkarma” taleplerini, ilgili kişinin temel hak ve özgürlükleri ile kamunun bilgi edinme yararı arasında denge testi yaparak değerlendirmektedir.

Arama motorları, internetten topladıkları kişisel verilerin amaç ve vasıtalarını belirledikleri için veri sorumlusu sayılır. Otomatik ve sistematik indeksleme; kişisel verilerin işlenmesi niteliğindedir. Bu nedenle ilgililer, önce arama motoruna başvurarak indeksten çıkarma talep etmeli; reddedilmesi veya cevap verilmemesi hâlinde Kurula şikâyet yoluna gidebilir. Başvurunun şekli ve talep edilen bilgi-belgeler arama motoru tarafından belirlenir; ancak Kurul her somut olayda ilave ölçütler uygulayabilir. Ayrıca ilgililer, Kurul süreciyle birlikte doğrudan yargı yoluna da başvurabilir. Bu yaklaşım, internette unutulma hakkı ile kamusal bilgilendirme işlevi arasındaki ölçülülük dengesine dayanır.


İnternet Gazete Arşivleri ve Basın Özgürlüğü Dengesi

Kısa özet:
Gazete arşivleri, araştırmacılar ve hukukçular için değer taşıdığından, internette unutulma hakkı her haber için otomatik uygulanmaz. İçerik, yayında kalma süresi, güncellik, tarihsel veri niteliği, kamu yararı, kişinin kamusal statüsü ve halkın ilgisi birlikte tartılır.

5651 sayılı Kanun’un 9. maddesine göre erişim engeli, URL bazında ve ihlalin gerçekleştiği kısma yöneltilmelidir; zorunlu olmadıkça sitenin bütününe erişim engeli verilmez. Ölçülülük ilkesi gereği, arşivde kişisel veri bağlantılarının silinmesi, içeriğin anonimleştirilmesi veya belirli bölümlere erişimin kısıtlanması gibi daha dar tedbirler tercih edilebilir. Yargının görevi, geçmiş olayları tamamen ortadan kaldırmak değil; ifade ve basın özgürlüğü ile şeref ve itibarın korunması arasında adil dengeyi kurmaktır. Bu denge, internette unutulma hakkı uygulamalarının temelidir.


Milletvekili Başvurusu ve Kamusal İlgi (AYM 2014/18260; Y7CD 2023/2890)

Kısa özet:
Kamusal figürler söz konusu olduğunda, internette unutulma hakkı daha dar uygulanır; kamu yararı ve güncellik unsurları belirleyicidir.

Haberlerin ilk yayınından 5 yıl 3 ay geçmesine rağmen başvurucu milletvekili hakkında içeriklerin güncelliğini koruduğu, haberin arşivde kolay ulaşılabilir kılınmasının bilgilendirme değerinin sürdüğü tespit edilmiştir. Bu nedenle, basın özgürlüğü ile kişinin manevi bütünlüğü arasında adil denge kurulduğu ve yargısal takdire müdahale gereği bulunmadığı kabul edilmiştir. Benzer şekilde Yargıtay 7. CD, milletvekiliyle ilgili kısa süreli yayınlar için erişimin engellenmesi talebinin reddini yerinde bulmuştur.


Makul Süre – 9 Yıl ve Arşivden Çıkarma (Y7CD 2022/1836)

Kısa özet:
Beraatle sonuçlanan yargılamaya ilişkin haberin dokuz yıl sonra hâlen erişilebilir olması, internette unutulma hakkı kapsamında arşivden çıkarma/erişimin engellenmesi sonucunu doğurabilir.

Haberler, yayın tarihinde basın özgürlüğü sınırları içinde olsa da uzun süre sonra güncelliklerini yitirir. Beraat ve düşme kararlarıyla desteklenen olaylarda, kamu yararı ve toplumsal hafıza gerekçesi zayıfladığından kişilik haklarının üstün korunması gerekir. Bu nedenle ret kararlarının isabetli olmadığı kabul edilmiştir.


Bir–İki Yıllık Kısa Sürelerde Unutulma Hakkı Uygulanamaz (Y19CD 2021/2773; 2021/2772)

Kısa özet:
Yayın tarihinden itibaren bir–iki yıl gibi kısa sürelerin geçmesi çoğu olayda makul süre eşiğini karşılamaz; internette unutulma hakkı talebi genellikle reddedilir.

Yargıtay, 2018’deki bankacılık ve mali soruşturma içerikli haberin 2020’de hâlen kamu yararı taşıdığını ve güncel olduğunu belirtmiştir. İş insanına ilişkin haberin de toplumsal menfaat ve mali iddialar nedeniyle erişilebilir kalmasında kamu yararı bulunduğu vurgulanmıştır. Dolayısıyla bu tip başvurular kısa sürede kabul görmemektedir.


Uyuşturucu Maddede 62 kg Eroin Haberi – 14 Yıl Sonra Erişim Engeli (Y19CD 2021/1700)

Kısa özet:
Beraat kararı 2008’de kesinleşen başvurucu hakkında 2005 tarihli olayın haberleri, 14 yıl sonra hâlen erişilebilir durumdadır. Bu koşullarda haber, güncellik ve kamu yararı taşımadığından başvurucunun kişilik haklarını ihlal eder. Yargıtay, internette unutulma hakkı kapsamında erişimin engellenmesi gerektiğine hükmetmiştir.


AYM – N.B.B. (B. No: 2013/5653, 03.03.2016): Arşiv Haber, İndeksten Çıkarma ve Ölçülülük

Kısa özet:
AYM, arşiv niteliğindeki haberlerin tamamen silinmesi yerine indeksten çıkarma, anonimleştirme gibi daha dar önlemlerle internette unutulma hakkı ve basın özgürlüğü arasında denge kurulabileceğini vurgulamıştır.

1998–1999 yıllarına ilişkin ceza yargılaması haberlerine kolay erişim, başvurucunun itibarını zedelemekte; güncellik ve kamu yararı artık bulunmamaktadır. Mahkeme, Anayasa m.17 kapsamında ihlal kararı vermiş ve yeniden yargılama için ilgili Sulh Ceza Hakimliğine gönderme yapmıştır. Böylece, ölçülülük ilkesi kapsamında URL bazlı veya indeks kaldırma gibi yöntemlerin öncelenmesi gerektiği teyit edilmiştir.


Son Not: İçeriklerin Tespiti ve Usulî Güvenceler

5651 sayılı Kanun’un 9. maddesi uyarınca Sulh Ceza Hakimlikleri; öncelikle kişilik hakkı ihlali olup olmadığını, ardından varsa basın özgürlüğü yönünden bir hukuka uygunluk sebebi bulunup bulunmadığını denetler. Kararlar URL düzeyinde verilmelidir; tüm siteye erişim engeli istisnadır. Gerektiğinde bilirkişi ile erişilebilirlik ve içerik doğrulaması yapılır; teknik nitelikteki “https” benzeri hususlar, esas değil infaz aşamasına ilişkindir. Bu usul garantileri, internette unutulma hakkı uygulamasında adil dengeyi kurmanın araçlarıdır.

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu