Bilgi BankasıCeza Hukuku

Kaçmaya İmkan Sağlama Suçu (TCK 294)

Kaçmaya imkan sağlama suçu; gözaltında bulunan, tutuklu ya da hükümlü bir kişinin nezarethane, cezaevi gibi kapalı veya açık kurumlarda ya da görevlinin gözetimi altındayken bulunduğu yerden kurtulup kaçmasına olanak tanınmasıyla meydana gelir. Bu suç, yardım etme fiilinin özel bir türü olmakla birlikte, kaçışı mümkün kılan her türlü yöntem ve aracın kullanılmasını kapsadığından daha geniş bir içeriğe sahiptir.

Türk Ceza Kanunu’nun 294. maddesinde, “adliyeye karşı suçlar” bölümünde düzenlenen bu fiilin üç farklı seçimlik hareketi bulunmaktadır:

  • Gözaltındaki kişinin kaçmasına imkan sağlama,
  • Tutuklunun kaçmasına imkan sağlama,
  • Hükümlünün kaçmasına imkan sağlama.

Gözaltına alınan kişi, savcılık kararıyla geçici süreliğine özgürlüğü sınırlandırılan kişidir ve genellikle nezarethanede tutulur.

Tutuklu, hakkında soruşturma veya kovuşturma yürütülen, suç işlediğine dair kuvvetli şüphe bulunan ve hakim ya da mahkeme kararıyla özgürlüğü geçici olarak kısıtlanan kişidir. Tutuklama, ceza muhakemesinde uygulanan bir koruma tedbiridir.

Hükümlü ise, yargılama sonucunda verilen mahkumiyet kararının kesinleşmesiyle birlikte özgürlüğü hukuken sınırlanan kişidir.


Kaçmaya İmkan Sağlama Suçunun Unsurları

Kaçmaya imkan sağlama suçunun oluşabilmesi için, gözaltında bulunan, tutuklu veya hükümlü kişinin kaçmasına fiilen olanak sağlanması gerekir. Ancak suçun tamamlanabilmesi için yalnızca yardım eylemi yeterli değildir; mutlaka kaçışın gerçekleşmiş olması, yani kişinin kolluğun, adli veya idari makamların fiili denetiminden kurtulması şarttır. Suçluya yol göstermek, kılık değiştirmesine yardımcı olmak, talimat vermek ya da kaçışı kolaylaştıracak başka yollar sunmak bu kapsamda değerlendirilmektedir. Bu eylemler, esasen tutuklu veya hükümlünün kaçmasına iştirak niteliği taşısa da, kanun koyucu izlenen suç siyaseti gereği bunları bağımsız bir suç olarak düzenlemiştir.

TCK m.294/2’de özellikle hükümlüler açısından ayrı bir düzenleme getirilmiştir. Buna göre, hükümlünün kaçmasına imkan sağlama suçunun oluşması için, ilgili hükümlünün infazın başlamasıyla birlikte kolluk güçlerinin fiili egemenliği altına girmiş olması gerekir. Henüz yakalanmamış bir hükümlünün bulunmaması veya yakalanmasına engel olunması bu suçu değil, suçluyu kayırma suçunu oluşturur.

Öte yandan, gözaltındaki kişinin kendi gayretiyle kolluğun gözetiminden kurtulması suç olarak tanımlanmamıştır. Ancak bu kaçışa dışarıdan yardım edilirse, gözaltındakinin kaçmasına imkan sağlama suçu meydana gelir. Nitekim Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 2016/1615 sayılı kararında da; uyuşturucu madde kullanmak suçundan gözaltına alınan sanığın kolluk görevlisinin elinden kaçması, TCK m.294/8 kapsamında olmadığı gibi, hükümlü veya tutuklu sıfatı bulunmadığından TCK m.292 anlamında da suç teşkil etmeyeceği kabul edilmiş ve beraat kararı verilmiştir.

Buna karşılık, tutuklu veya hükümlü kişinin kolluk ya da adli mercilerin gözetimi altındayken kendi çabasıyla kaçması halinde, tutuklu veya hükümlünün kaçması suçu (TCK m.292) gündeme gelir.

Son olarak, gözaltındaki, tutuklu veya hükümlü kişinin üçüncü kişileri kendi kaçışına yardım etmeleri için yönlendirmesi durumunda, azmettirme hükümleri uygulanır ve ilgili kişi hakkında suça azmettirme hükümleri çerçevesinde sorumluluk doğar.


Hükümlü, Tutuklu veya Gözaltına Alınanın Kaçmasına İmkan Sağlama Suçunun Cezası

Türk Ceza Kanunu’nun 294. maddesi, kaçmaya imkan sağlama suçunun yaptırımlarını ayrıntılı biçimde düzenlemiştir:

  • Gözaltındaki veya tutuklunun kaçmasına imkan sağlayan kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK 294/1).
  • Hükümlünün kaçmasına imkan sağlayan kişi, hükümlünün ceza süresine bağlı olarak 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası alır (TCK 294/2). Ancak, hükümlünün aldığı ceza türüne göre yaptırım ağırlaşır:
    • Müebbet hapis cezası söz konusuysa, ceza 5 yıldan 8 yıla,
    • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası söz konusuysa, ceza 8 yıldan 12 yıla kadar çıkar.

Nitelikli Haller

  • Cebir veya tehdit kullanılarak suçun işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır (TCK 294/3).
  • Kaçırılan kişi sayısı birden fazlaysa, sayı dikkate alınarak ceza üçte birden bir katına kadar artırılır (TCK 294/4).
  • Suçun, muhafaza veya nakille görevli kişiler tarafından işlenmesi halinde, ceza üçte bir oranında artırılır (TCK 294/5).
  • Fiilin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeş tarafından işlenmesi durumunda ise, ceza üçte bir oranında indirilir (TCK 294/6).
  • Kaçış sırasında kasten yaralama (neticesi sebebiyle ağırlaşmış haller dahil), kasten öldürme veya eşya zarar verme suçlarının meydana gelmesi halinde, ayrıca bu suçlara ilişkin hükümler uyarınca ceza verilir (TCK 294/7).

İhmali Davranışla Kaçış

Gözaltındaki, tutuklu ya da hükümlünün görevli personelin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından faydalanarak kaçması halinde, sorumlu kişi hakkında 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanır (TCK 294/8).


Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen suçun karşılığı olarak hapis cezasının yanında veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. Hükümlü, tutuklu ya da gözaltına alınanın kaçmasına imkan sağlama suçu nedeniyle verilen hapis cezası 1 yıl veya daha az süreli olduğunda, bu cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.

Kaçmaya İmkan Sağlama

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi boyunca hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder. Denetim süresi sorunsuz tamamlandığında, ceza kararı ortadan kalkar ve dava düşer. Bu suç açısından, verilen hapis cezası 2 yıl veya altında ise, mahkeme sanık hakkında HAGB kararı verebilir.

Erteleme ise, mahkemenin hükmettiği hapis cezasının cezaevinde çektirilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi anlamına gelir. Kaçmaya imkan sağlama suçunda verilen hapis cezası 2 yıl veya daha az olduğunda, sanık lehine cezanın ertelenmesine karar verilmesi de mümkündür.


Şikayet Süresi, Zamanaşımı, Uzlaşma ve Görevli Mahkeme

Uzlaşma, şüpheli ile mağdurun bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmaları esasına dayanır. Ancak, hükümlü, tutuklu veya gözaltına alınanın kaçmasına imkan sağlama suçu uzlaşmaya tabi suçlar arasında yer almaz.

Bu suç, şikayete bağlı değildir; dolayısıyla savcılık tarafından resen soruşturulur. Herhangi bir şikayet süresi öngörülmediği gibi, şikayetten vazgeçilmesi de ceza davasını ortadan kaldırmaz.

Bununla birlikte, dava zamanaşımı hükümleri geçerlidir. Zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içerisinde dava açılmamış veya açılmış olmasına rağmen yargılama sonuçlanmamışsa davanın düşmesini sağlayan bir ceza hukuku kurumudur. Kaçmaya imkan sağlama suçunda olağan dava zamanaşımı süresi, suçun niteliğine göre 8 yıl ile 15 yıl arasında değişir. Bu süreler içinde dava açılabilir veya yürütülebilir; sürenin geçmesiyle birlikte soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Ancak firar sırasında kasten yaralama veya kasten öldürme gibi başka suçların işlenmesi halinde, dava zamanaşımı süresi bu suçların vasfına göre belirlenecektir.

Görevli mahkeme bakımından, kaçmaya imkan sağlama suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemelerinde görülür.


Hükümlü, Tutuklu veya Gözaltına Alınanın Kaçmasına İmkan Sağlama Suçuna İlişkin Yargıtay Kararları

1. Kaçmaya İmkan Sağlama Suçuna Azmettirme

TCK m.294/8, gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün muhafaza veya naklinden sorumlu kişilerin taksirli davranışlarını düzenler. Ancak yağma suçu nedeniyle yaralı olarak gözaltına alınan bir kişinin, polis memurunun kısa süreli yokluğunu fırsat bilerek dışarıdan yardım istemesi durumunda, bu eylem TCK m.294/1 kapsamında kaçmaya imkan sağlama suçuna azmettirme niteliği taşır. Buna rağmen yanlış suç vasfıyla hüküm kurulması, bozma nedeni sayılmıştır (Yargıtay 16. CD, 2016/3477 K.).

2. Hükümlünün Yakalanmamasına Yardım Etmek

Hükümlünün kaçmasına imkan sağlama suçunun oluşabilmesi için hükümlünün infaz için kolluğun denetimine alınmış olması gerekir. Henüz yakalanmamış bir hükümlünün bulunmaması veya yakalanmasına engel olunması, TCK m.283/1’deki suçluyu kayırma suçunu oluşturur. Nitekim, köyde yakalanmamak için kaçan bir hükümlünün izini kolluktan saklayan sanığın eyleminin suçluyu kayırma olarak nitelendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır (Yargıtay 9. CD, 2014/3992 K.).

3. Gözaltına Alınanın Nezarethaneden Kaçması

TCK m.294/8’deki düzenleme, yalnızca gözaltı, tutuklu veya hükümlünün muhafaza ya da naklinden sorumlu görevlilerin ihmaline ilişkin olduğundan, gözaltındaki kişinin kendi imkanlarıyla nezarethaneden kaçması halinde suç oluşmaz. Yargıtay, bu durumda sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir (Yargıtay 8. CD, 2019/5907 K.).

4. Cebir Kullanmak Suretiyle Kaçmaya İmkan Sağlamak

Yakalama emriyle gözaltına alınan kişiyi kaçırmak amacıyla görevli polisleri engellemek için fiziksel müdahalede bulunmak, TCK m.294/1-3 kapsamında cebir kullanarak kaçmaya imkan sağlama suçu teşkil eder. Suç vasfının yanlış belirlenmesi bozma sebebidir (Yargıtay 8. CD, 2019/2908 K.).

5. Hükümlünün Kaçmasına İmkan Sağlamaya Teşebbüs

Bu suç, hükümlü, tutuklu veya gözaltındaki kişinin kaçmasını sağlamakla oluşur. Somut olayda, kelepçelenmiş bir hükümlüyü kaçırmak için yakınlarının görevlilere saldırarak basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek yaralama eylemleri gerçekleştirmesi, ancak kaçışın gerçekleşememesi nedeniyle suç teşebbüs aşamasında kalmıştır. Yargıtay, eylemin TCK m.294/2-3 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır (Yargıtay 8. CD, 2019/208 K.).

6. Yakalama Kararı Bulunan Kişinin Kaçması İçin Cebir ve Şiddet

Hakkında yakalama kararı bulunan kişiyi kaçırmak amacıyla görevli polis memurlarına karşı cebir ve şiddet kullanılması, TCK m.294 kapsamında kaçmaya imkan sağlama suçu oluşturur. Farklı suç vasfıyla karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 8. CD, 2018/11797 K.).

7. Kaçmaya İmkan Sağlama Suçunda Beraat

Suçun oluşabilmesi için ortada hukuka uygun gözaltı veya tutuklama kararıyla özgürlüğü sınırlandırılmış bir kişi bulunmalıdır. Alkollü araç kullanma nedeniyle kollukla yaşanan tartışma sırasında sanığın olaya müdahalesi, gözaltı kararı bulunmadığından TCK m.294 kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle beraat kararı verilmesi gerekir (Yargıtay 8. CD, 2018/6457 K.).


Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu