Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçu Nedir? (TCK 230)

Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 230. maddesinde, “Aile Düzenine Karşı Suçlar” başlığı altında birden çok evlilik, hileli evlenme ve dinsel tören ile ilgili hükümler düzenlenmiştir.
Madde 230’un içeriği şu şekildedir:
- Evli olmasına rağmen yeniden evlenme işlemi yaptıran kişi hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezası öngörülmüştür.
- Evli olmadığını bilmesine rağmen, evli bir kişiyle evlilik işlemi gerçekleştiren kimse de aynı şekilde cezalandırılır.
- Gerçek kimliğini gizleyerek başka biriyle evlilik akdi yaptıran kişiye ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezası uygulanır.
- Bu suçlara ilişkin dava zamanaşımı, evliliğin iptaline dair kararın kesinleşmesiyle birlikte işlemeye başlar.
Bu düzenleme ile aile kurumunun korunması, resmi evlilik işlemlerinin güvenilirliğinin sağlanması ve toplum düzeninin bozulmasının önlenmesi amaçlanmaktadır.
Birden Çok Evlilik ve Hileli Evlenme Suçunun Unsurları
Madde gerekçesine göre, birinci fıkrada evli bir kişinin yeniden evlenmesi suç olarak tanımlanmıştır. Fail kadın ya da erkek olabilir. Bu düzenleme ile temel amaç, aile yapısının korunmasıdır. Suçun oluşması için evli kişinin hukuken geçerli ve usule uygun biçimde ikinci bir evlilik akdi yaptırması gerekir. İlk evliliğin Türkiye’de ya da yurtdışında yapılmasının bir önemi bulunmaz. İlk evlilik, ancak ölüm, boşanma ya da iptal kararıyla sona ermişse ikinci evlilik suç oluşturmaz. Ancak iptal edilebilir bir evlilik söz konusu olsa bile, iptal kararının kesinleşmediği sürece ikinci evlilik yapılırsa suç meydana gelir. Ayrıca fiilin suç teşkil etmesi için failin kasten hareket etmesi gerekir; dikkatsizlik veya ihmal (taksir) ile yapılan evlilik bu kapsamda suç oluşturmaz.
İkinci fıkrada, evli olduğunu bilerek bir kimseyle evlilik işlemi yaptıran kişinin de cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Bu durumda failin kendisinin evli olması gerekmez, evlendiği kişinin evli olduğunu bilmesi yeterlidir. Burada da taksirle hareket suçun oluşması için yeterli değildir. İlk evliliğin yabancı bir ülkede yapılmış olması da suçu ortadan kaldırmaz.
Üçüncü fıkrada, hileli evlenme fiili düzenlenmiştir. Fail, kendi kimliğini gizleyerek ya da başkasıymış gibi davranarak evlenme işlemi yaptırırsa suç meydana gelir. Burada esas olan, kişinin gerçek kimliğini saklaması ve bu şekilde evlilik akdinin yapılmasını sağlamasıdır.
Dördüncü fıkrada ise dava zamanaşımı özel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, yukarıdaki fiiller nedeniyle zamanaşımı süresi, evlenmenin iptali kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başlar. İptal davalarının uzun sürebilmesi ihtimali dikkate alınarak, bu özel düzenlemeyle zamanaşımının başlangıcı netleştirilmiştir.
Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Adli para cezası, işlenen suç karşılığında hapis cezasının yanında veya tek başına uygulanabilen yaptırımlardan biridir. Birden çok evlilik ya da hileli evlenme suçu nedeniyle verilen hapis cezası 1 yıl ve altında olduğunda, mahkeme bu cezayı adli para cezasına çevirebilir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ise sanık hakkında verilen hükmün belirli bir denetim süresi içinde hukuki sonuç doğurmamasını sağlayan bir ceza muhakemesi kurumudur. Denetim süresi içinde yükümlülükler yerine getirilirse, karar tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar ve dava düşmüş olur. Birden çok evlilik, hileli evlenme veya dinsel tören suçundan dolayı verilen hapis cezası 2 yıl veya daha az ise sanık hakkında HAGB kararı verilmesi mümkündür.
Erteleme ise mahkemenin hükmettiği hapis cezasının, belirli koşullar altında cezaevinde infaz edilmesinden vazgeçilmesi anlamına gelir. Bu kapsamda, birden çok evlilik veya hileli evlenme suçunda verilen hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda, mahkemece cezanın ertelenmesine karar verilebilir.

Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı
Birden çok evlilik ve hileli evlenme suçu, şikayete bağlı suçlardan değildir. Bu nedenle savcılık makamı tarafından resen soruşturma yapılır ve herhangi bir şikayet süresine bağlı değildir. Mağdurun şikayetten vazgeçmesi de davanın düşmesine yol açmaz. Dolayısıyla, zamanaşımı süresi içinde kalmak kaydıyla bu suçlar her zaman soruşturulabilir.
Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre içinde dava açılmaması ya da açılan davanın kanunda öngörülen süre içinde sonuçlandırılamaması halinde davanın düşmesine neden olan bir ceza hukuku kurumudur. Birden çok evlilik ve hileli evlenme suçunda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıl olarak belirlenmiştir. Bu süre içinde suç her zaman soruşturulabilir; ancak zamanaşımı süresinin dolması halinde artık ceza davası açılamaz ve açılmış olan davaya da devam edilemez.
Uzlaşma
Uzlaşma, hakkında suç isnadı bulunan kişi ile suçun mağduru arasında bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurulup anlaşmaya varılması esasına dayanır. Ancak birden çok evlilik ve hileli evlenme suçu, uzlaşma kapsamında değerlendirilen suçlardan değildir. Bu nedenle tarafların uzlaşması halinde dahi yargılama devam eder.
Görevli Mahkeme
Birden çok evlilik ve hileli evlenme suçuna ilişkin davalar, görevli mahkeme sıfatıyla asliye ceza mahkemelerinde görülür.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Ben Avukat Gökhan Yağmur, İstanbul’un özellikle Küçükçekmece, Bakırköy ve çevre adliyelerinde aktif olarak görev yapan bir hukukçuyum. Hukuk alanındaki çalışmalarımı yalnızca dava takibiyle sınırlı tutmayıp, aynı zamanda akademik içerikler, Yargıtay karar incelemeleri, ders notları ve güncel yargı reformları üzerine hazırladığım makalelerle de hukuk dünyasına katkı sağlamaya gayret ediyorum.
Çalışma alanlarım oldukça geniştir. Ağırlıklı olarak:
- Aile Hukuku (boşanma, nafaka, velayet, mal paylaşımı),
- Ceza Hukuku (tehdit, hakaret, dolandırıcılık, uyuşturucu, özel hayatın gizliliği, adli kontrol, denetimli serbestlik),
- Ticaret ve Şirketler Hukuku (ihtiyati haciz, itirazın iptali, marka ve patent davaları, şirket danışmanlığı),
- Fikri ve Sınai Haklar Hukuku (marka tescili, patent ihlalleri, e-ticaret marka koruması),
- Uluslararası Marka ve Patent Başvuruları (USPTO, EUIPO, WIPO Madrid Protokolü)
alanlarında yoğun tecrübeye sahibim.
Müvekkillerimle olan ilişkimde en çok önem verdiğim husus, empati ve güven ilkesidir. Her dosyanın bir “insan hikâyesi” olduğunun bilinciyle hareket eder, davaları yalnızca hukuki bir uyuşmazlık değil, aynı zamanda insanların hayatına doğrudan dokunan meseleler olarak görürüm.
Bunun yanında, hukuk alanındaki bilgi birikimimi sadece müvekkillerim için değil, aynı zamanda hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlar için de erişilebilir kılmaya çalışıyorum. Web sitelerim (www.gokhanyagmur.com ve www.gokhanyagmur.com.tr) üzerinden yayımladığım makalelerle hem vatandaşlara yol gösteriyor hem de hukuk camiasına kaynak sunuyorum.
📞 İletişim: 0542 157 06 34
🌐 Web: www.gokhanyagmur.com | www.gokhanyagmur.com.tr