İnanç, Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Kullanılmasını Engelleme Suçu Nedir? (TCK 115)
İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçu, bir kimsenin dini, siyasi, sosyal veya felsefi görüşlerini açıklamaya, değiştirmeye veya bu görüşlerden vazgeçmeye zorlanması; yahut bu görüşlerin açıklanması ve yayılmasının cebir, tehdit veya hukuka aykırı yollarla engellenmesi halinde meydana gelen bir suç tipidir.
Bu suç, bireylerin inanç ve düşünce özgürlüğüne yönelik doğrudan bir müdahale niteliği taşıdığı için, Türk Ceza Kanunu’nun “Hürriyete Karşı Suçlar” başlığı altında yer almaktadır.
TCK 115 Kapsamında Suçun Düzenlendiği Hüküm
İnanç, düşünce ve kanaat özgürlüğünün kullanılmasını engelleme suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 115. maddesinde düzenlenmiştir. Bu madde, kişilerin özgür iradeleriyle inanç ve kanaatlerini açıklama veya açıklamama hakkını koruma altına alır.
İnanç, Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Cezası
TCK m.115’e göre inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçunun cezaları aşağıdaki gibidir:
- Birinci Fıkra: Cebir veya tehdit kullanarak bir kimseyi dini, siyasi, sosyal veya felsefi inanç ve kanaatlerini açıklamaya veya değiştirmeye zorlayan ya da bunları açıklamaktan ve yaymaktan meneden kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
- İkinci Fıkra: Dini inancın gereği olan ibadet veya ayinlerin bireysel ya da toplu olarak yerine getirilmesinin, cebir, tehdit veya hukuka aykırı başka bir davranışla engellenmesi durumunda, fail hakkında da aynı ceza hükmü uygulanır.
- Üçüncü Fıkra: Bir kimsenin inanç veya kanaatlerinden kaynaklanan yaşam tarzı tercihlerine cebir, tehdit veya hukuka aykırı davranışlarla müdahale eden veya bu tercihleri değiştirmeye zorlayan kişi de birinci fıkradaki ceza ile cezalandırılır.
İnanç, Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Engellenmesi Suçunun Nitelikli Halleri (TCK 119)
Bu suç, bazı durumlarda daha ağır cezayı gerektiren nitelikli haller altında işlenebilir. TCK m.119’a göre aşağıdaki koşulların varlığı halinde ceza bir kat artırılır:
- Silahla işlenmesi (m.119/1-a),
- Kendisini tanınmayacak hale koyarak, imzasız mektupla veya özel işaretlerle işlenmesi (m.119/1-b),
- Birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi (m.119/1-c),
- Suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak işlenmesi (m.119/1-d),
- Kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi (m.119/1-e).
Ayrıca, bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halleri gerçekleşmişse, ayrıca kasten yaralama hükümleri uygulanır (m.119/2).
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Adli para cezası, işlenen suçun niteliğine göre hapis cezası yerine veya onunla birlikte uygulanabilen bir yaptırımdır. TCK m.115 gereğince, bu suçtan verilen hapis cezası alt sınırdan hükmedilmişse, mahkemece adli para cezasına çevrilebilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) ise, sanık hakkında hükmolunan cezanın belirli bir denetim süresi boyunca sonuç doğurmamasını ve koşulların yerine getirilmesi halinde davanın düşmesini sağlayan bir kurumdur. Bu suç bakımından HAGB kararı verilmesi mümkündür.
Ayrıca, cezanın ertelenmesi de mahkemece uygun görülürse uygulanabilir. Bu durumda sanık cezaevine girmeden, belirlenen denetim süresini iyi halli geçirirse cezası infaz edilmez.
Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaşma Durumu
İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçu, şikayete tabi suçlar arasında yer almaz. Bu nedenle savcılık tarafından resen soruşturulur ve herhangi bir şikayet süresi bulunmaz.
Mağdurun şikayetten vazgeçmesi de kamu davasının düşmesine yol açmaz. Ancak, dava zamanaşımı süresi dolmuşsa yargılama sona erer. Bu suçta olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Ayrıca, söz konusu suç uzlaşma kapsamına dahil değildir. Taraflar arasında uzlaşma sağlanması halinde dahi kamu davası açılması engellenmez.
Görevli Mahkeme
İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçu bakımından yargılama yetkisi Asliye Ceza Mahkemesi’ne aittir. Bu mahkeme, delilleri değerlendirir ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığına karar verir.
İnanç, Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Kullanılmasını Engelleme Suçuna İlişkin Yargıtay Kararı
Protesto Yoluyla İnanç, Düşünce ve Kanaat Hürriyetinin Kullanılmasını Engelleme Suçu
Bir Yargıtay kararında; mağdurun halka hitap ettiği bir açılış töreninde sanıkların protesto amacıyla slogan atarak ve yumurta fırlatarak konuşmayı engellemeye çalıştıkları tespit edilmiştir. Sanıkların aynı dernek üyeleri olması, birlikte hareket etmeleri ve çok sayıda yumurta atmaları dikkate alınarak eylemi birlikte gerçekleştirdikleri sonucuna varılmıştır.
Yerel mahkeme, sanıkların eylemlerinin ifade özgürlüğü sınırını aştığı, demokratik tepki boyutunu geçtiği ve hukuka aykırı hale geldiği değerlendirmesinde bulunmuştur. Yargıtay da bu değerlendirmeyi isabetli bulmuştur.
Ancak, eylemlerin yalnızca hakaret suçunu oluşturduğu gerekçesiyle verilen hüküm, Yargıtay tarafından eksik inceleme nedeniyle bozulmuştur. Mahkemenin, sanıkların eylemlerinin TCK m.115 kapsamında düşünce ve kanaat özgürlüğünün kullanılmasını engelleme suçunu oluşturup oluşturmadığını da tartışması gerektiği vurgulanmıştır.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2011/915 sayılı kararında;
“Eylemin mağdurun halka seslenmesini önlemek veya onu küçük düşürmek kastıyla işlendiği belirlenmelidir. Tek bir eylem birden fazla suça uysa bile, özel hüküm niteliğinde olan suç öncelikle uygulanır.”
şeklinde hüküm kurmuştur.
Sonuç
TCK m.115’te düzenlenen inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçu, kişilerin inanç ve kanaatlerinden kaynaklanan tutumlarına yönelik cebir, tehdit veya zorlayıcı davranışlarla yapılan her türlü müdahaleyi cezalandırır. Suçun amacı, bireyin özgür iradesini korumak ve demokratik toplum düzeninin temeli olan inanç ve düşünce özgürlüğünü güvence altına almaktır.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün