Bilgi BankasıCeza Hukuku

Sigorta Dolandırıcılığı Suçu (TCK m.158/1-k ve m.158/1-l)

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda sigorta dolandırıcılığı, nitelikli dolandırıcılık suçunun özel bir görünüm biçimi olarak düzenlenmiştir. Bu suç, iki farklı şekilde ortaya çıkabilmektedir:

İçindekiler

1. Sigorta Bedelinin Haksız Olarak Alınması Amacıyla Dolandırıcılık

Failin sigorta tazminatını elde etmek için hileli davranışlarda bulunması halinde, TCK’nın 158/1-k bendinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçu oluşur. Burada failin sigortalı veya sigorta bedelini hak eden kişi olma şartı aranmaz; herhangi bir kişi bu suçun faili olabilir.

  • Suçun oluşması için sigortanın türü (kasko, trafik, mal veya hayat sigortası) önem arz etmez.
  • Örneğin, gerçekte meydana gelmemiş bir kaza hakkında sahte evrak düzenleyip sigorta şirketine sunarak bedel alınması halinde, sigorta dolandırıcılığı suçu tamamlanmış olur.
  • Eğer sahte belgeler ibraz edilmiş fakat henüz sigorta ödemesi yapılmadan hile fark edilmişse, bu durumda fail teşebbüsten sorumlu tutulur.

2. Kendini Sigorta Şirketi Çalışanı Gibi Tanıtma Yoluyla Dolandırıcılık

Bir kimsenin, sigorta kurumlarının çalışanı olduğunu ya da bu kurumlarla bağlantılı olduğunu beyan ederek mağdurları aldatması halinde TCK’nın 158/1-l bendinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçu söz konusu olur.

  • Örneğin, telefonla arayarak kendisini bir sigorta şirketi personeli olarak tanıtıp, “hayat sigortası yapılacak” bahanesiyle para alan kişi bu suçu işlemiş sayılır.

Sigorta Dolandırıcılığı Suçunun Cezası

TCK m.158/1-son hükmüne göre, sigorta dolandırıcılığı suçunun cezası 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ve suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olmamak üzere adlî para cezasıdır.

Kanuni Düzenleme

TCK m.158/1’de sigorta dolandırıcılığı şu şekilde tanımlanmıştır:

“(1) Dolandırıcılık suçunun;
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
l) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
işlenmesi hâlinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Ancak (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde, hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adlî para cezasının miktarı ise suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.”


Sigorta Dolandırıcılığı Suçunun Unsurları

Sigorta dolandırıcılığı, genel kastla işlenebilen ve serbest hareketli nitelikte bir suçtur. Uygulamada en sık karşılaşılan şekli, sahte trafik kazası tespit tutanağı düzenlenmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bunun yanında, sigorta ödemesini almak amacıyla ev veya işyerinin yakılması ya da herhangi bir malın kasten hasara uğratılması da bu suçun tipik örneklerindendir. Hatta zarardan önce sigortalanmamış bir malın, zarar meydana geldikten sonra sigortalanarak hasarın sigorta süresi içinde gerçekleşmiş gibi gösterilmesi de suçun oluşmasına yol açar.

Dolandırıcılık Suçunun Genel Unsurları

Dolandırıcılığın gerçekleşmesi için:

  • Failin, mağduru hileli hareketlerle kandırması,
  • Bu kandırma sonucunda mağdurun veya üçüncü bir kişinin zarara uğratılması,
  • Failin ya da bir başkasının haksız yarar sağlaması gerekir.

Hile, basit bir yalandan daha fazlasıdır. Failin sergilediği davranışlar yoğun, ağır ve ustaca olmalı; mağdurun denetim imkânını ortadan kaldıracak nitelikte bulunmalıdır. Mağdurun hileli beyanlara inanmasıyla ortaya çıkan hatalı davranış, sanığa veya başkasına menfaat sağlamalıdır. Hilenin inandırıcı olup olmadığı, olayın özellikleri, mağdurun kişisel durumu, kullanılan belgelerin mahiyeti gibi unsurlar dikkate alınarak her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilir.

Sigorta Dolandırıcılığına Özgü Unsurlar

TCK m.158/1-k’ya göre, sigorta dolandırıcılığının varlığı için zararın gerçekleştiği ileri sürülerek, bu zarara ilişkin sahte işlem veya belgeler düzenlenip sigorta kurumuna sunulması gerekir. Belgeler kuruma ibraz edilmedikçe icra hareketlerinden söz edilemez. Failin sigortalı malı kasten yakması, bozması veya yok etmesi kandırıcı bir yalandır ve hile kapsamında değerlendirilir.

Bu suçta:

  • Failin sigortalı olması şart değildir, herhangi bir kişi fail olabilir.
  • Sigortanın türü önem taşımaz; mal sigortası, hayat sigortası veya sorumluluk sigortası fark etmeksizin her alanda işlenebilir.
  • Yanıltıcı davranışlar yalnızca araç sigortalarıyla sınırlı olmayıp, bedeni hasar dâhil tüm sigorta dallarında görülebilir.
  • Hasarın miktarının olduğundan fazla gösterilmesi, önemli bir bilginin gizlenmesi veya sigorta süresi içinde kasten zarara yol açılması suçun unsurlarındandır (Yargıtay 15. CD, 2014/496 K.).

Sigorta Şirketi Çalışanı Gibi Tanıtma

Bir diğer görünüm biçimi, TCK m.158/1-l’de düzenlenmiştir. Kişinin kendisini sigorta şirketi çalışanı olarak tanıtması veya sigorta kurumlarıyla ilişkili olduğunu ileri sürerek mağduru aldatması hâlinde suç oluşur. Örneğin, mağduru telefonla arayıp sağlık sigortası yapılacağı vaadiyle para alınması bu bent kapsamındadır. Bu tür eylemlerin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına dair değerlendirme, Ağır Ceza Mahkemelerince yapılmaktadır (Yargıtay 15. CD, 2020/6094 K.).

Zarar Unsuru

Suçun tamamlanabilmesi için mağdurun ekonomik bir zarara uğraması gerekir. Bu zarar, hileli hareketler sonucunda sigorta şirketinin yaptığı haksız ödemeden kaynaklanır.

Belgede Sahtecilik ile İlişkisi

Sigorta dolandırıcılığı çoğu zaman sahte belge düzenlenmesi veya mevcut belgenin tahrif edilmesi suretiyle işlenmektedir. Bu durumda fail yalnızca TCK m.158 kapsamında değil, aynı zamanda resmî belgede sahtecilik (TCK m.204) veya özel belgede sahtecilik (TCK m.207) suçlarından da sorumlu tutulur. Böylece fail, hem sahtecilikten hem de dolandırıcılıktan ayrı ayrı cezalandırılır.

Suça İştirak

Sigorta dolandırıcılığına iştirak mümkündür. Örneğin, araç sahibi, sigorta eksperi ve tamirhane sahibinin anlaşarak sahte bir kaza senaryosu kurgulaması hâlinde tüm taraflar, iştirak hükümleri uyarınca sorumlu tutulur.


Sigorta Dolandırıcılığı Suçuna Teşebbüs

Ceza hukukunda teşebbüs, failin işlemek istediği suça ilişkin kanunda öngörülen icra hareketlerine başlamasına rağmen, iradesi dışında gelişen nedenlerle suçun tamamlanamaması hâlidir (TCK m.35). Sigorta dolandırıcılığı da teşebbüs aşamasında kalabilen suç tiplerindendir.

Teşebbüsün Şartları

Sigorta dolandırıcılığı suçunun teşebbüs aşamasında kalabilmesi için:

  • Failin, sigorta bedelini elde etme amacıyla harekete geçmesi,
  • Bu kapsamda gerekli belgeleri sigorta şirketine sunmuş olması,
  • Ancak sigorta ödemesi yapılmadan, hileli durumun ortaya çıkması gerekir.

Bu durumda suç tamamlanmamış olsa da, faile teşebbüs hükümleri uygulanır.

Cezada İndirim

TCK m.35/2’ye göre, teşebbüs aşamasında kalan sigorta dolandırıcılığı suçunda faile verilecek ceza, tamamlanmış suça göre dörtte bir ile dörtte üç arasında indirilerek belirlenir.

Yargıtay Örneği

Sanığın hırsızlandığını ileri sürdüğü malların değeri konusunda çelişkili beyanlarda bulunması, bazı eşyaların arkadaşının kömürlüğünde bulunması, sigorta eksperinin önceki yıllara kıyasla kısa sürede stoklarda olağan dışı artış tespit etmesi ve ibraz edilen faturaların sahte olduğunun anlaşılması üzerine, sigorta bedelini almak amacıyla dolandırıcılığa teşebbüs ettiği kabul edilmiştir. Ancak yerel mahkemece beraatine karar verilmiş, Yargıtay bu kararı bozma nedeni saymıştır (Yargıtay 15. CD, 2021/2481 K.).

Değerlendirme

Sonuç olarak, sigorta dolandırıcılığında teşebbüs; hileli belgelerin sigorta şirketine verilmesiyle başlayıp, ödemenin yapılmaması veya hilenin fark edilmesiyle ortaya çıkar. Fail, tamamlanmış suçla aynı şekilde sorumluluk taşır, ancak cezası teşebbüs hükümleri çerçevesinde indirilir.


Sigorta Dolandırıcılığı Suçunda Etkin Pişmanlık

Etkin pişmanlık, failin işlediği suçtan dolayı kendi iradesiyle pişmanlık göstermesi, suçun doğurduğu olumsuzlukları gidermesi ve böylece ceza adaletine katkıda bulunması durumunda cezada indirim sağlayan bir kurumdur.

Tamamlanmış ve Teşebbüs Halinde Etkin Pişmanlık

  • Sigorta dolandırıcılığı suçu tamamlanmışsa, fail etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilir. Bunun için mağdurun ya da sigorta şirketinin uğradığı zararın tamamen giderilmesi gerekir.
  • Suç teşebbüs aşamasında kalmışsa, zarar meydana gelmediği için fail etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanamaz. Bu durumda yalnızca teşebbüs hükümleri uygulanır.

Soruşturma Aşamasında Etkin Pişmanlık

TCK m.168/1’e göre; sigorta dolandırıcılığı tamamlandıktan sonra ancak henüz kovuşturma başlamadan önce fail, azmettiren veya yardım eden kişi pişmanlık göstererek zararı aynen iade veya tazmin suretiyle giderirse, verilecek cezanın üçte ikisine kadar indirim yapılır.

Kovuşturma Aşamasında Etkin Pişmanlık

TCK m.168/2’ye göre; kovuşturma başladıktan sonra fakat hüküm verilmeden önce zararın tamamen karşılanması hâlinde, fail hakkında hükmedilecek cezanın yarısına kadar indirim yapılabilir.

Sonuç

Sigorta dolandırıcılığı suçunda etkin pişmanlık, yalnızca tamamlanmış suçlarda uygulanabilir. Failin zarar gören sigorta şirketinin uğradığı zararı tamamen gidermesi hâlinde;

  • Soruşturma aşamasında ceza üçte iki oranında,
  • Kovuşturma aşamasında ise ceza yarıya kadar indirilecektir.

Sigorta Dolandırıcılığı Suçunda Görevli Mahkeme

Sigorta dolandırıcılığı, TCK m.158/1-k ve TCK m.158/1-l bentlerinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık kapsamına girmektedir. Dolandırıcılığın bu nitelikli halleri, daha ağır cezayı gerektirdiği için, yargılama görevi Ağır Ceza Mahkemelerine aittir.

Uygulama Örneği

Sanıkların motorlu araç sahibi oldukları, gerçekte meydana gelmeyen bir trafik kazasına ilişkin olarak imzaları kendilerine ait olmayan sahte kaza tespit tutanağı düzenledikleri ve bu belge ile sigorta bedeli talebinde bulundukları bir olayda, eylemin TCK m.158/1-k kapsamında kaldığı kabul edilmiştir. Bu nedenle, suça ilişkin delillerin değerlendirilmesinin Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılması gerektiği, dolayısıyla görevsizlik kararı verilmesinin zorunlu olduğu vurgulanmıştır (Yargıtay 15. CD, 2019/10933 K.).

Sonuç

Sigorta bedeli elde etmek için hileli davranışlarla dolandırıcılık yapılması veya sigorta şirketi çalışanı gibi tanıtılarak menfaat sağlanması hâllerinde; suç, nitelikli dolandırıcılık sayılır ve bu davalara Ağır Ceza Mahkemeleri bakmakla görevlidir.


Sigorta Dolandırıcılığı Suçunda Şikâyet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma

Şikâyet Süresi

Sigorta dolandırıcılığı suçu, şikâyete tabi suçlar arasında yer almaz. Dolayısıyla, soruşturma ve kovuşturma şikâyet koşuluna bağlı olmaksızın re’sen yürütülür. Bununla birlikte, suçun mağduru şikâyet hakkını, en geç dava zamanaşımı süresi içinde kullanabilir.

Zamanaşımı

Bu suç için öngörülen dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Zamanaşımı süresinin dolması halinde kamu davası açılması veya açılmış davanın sürdürülmesi mümkün değildir.

Uzlaştırma

Sigorta dolandırıcılığı suçu, uzlaştırma kapsamındaki suçlar arasında sayılmamaktadır. Bu nedenle ne soruşturma ne de kovuşturma aşamasında uzlaştırma prosedürü uygulanmaz. Dolayısıyla taraflar arasında uzlaşma yoluna gidilmeksizin, doğrudan ceza yargılaması yapılır.


Sigorta Dolandırıcılığı Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB); sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararının hukuki sonuç doğurmaksızın ertelenmesi ve sanığın 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasıdır. Sanık, bu süre içinde kasıtlı bir suç işlemez ve yükümlülüklere uygun davranırsa, dava düşer ve hüküm hiç verilmemiş sayılır.

HAGB’nin Şartları

HAGB uygulanabilmesi için temel koşullardan biri, mağdurun uğradığı zararın tamamen giderilmesidir. Bu şart, özellikle ekonomik zarara yol açan suçlarda önem taşır.

Sigorta Dolandırıcılığında HAGB

  • Sigorta dolandırıcılığı suçunda, mağdur olan sigorta şirketinin uğradığı zararın giderilmesi hâlinde, ceza miktarı HAGB sınırına düşebilir.
  • Bu durumda mahkeme, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verebilir.
  • Böylece fail, verilen denetim süresi boyunca yeni bir suç işlemezse, hüküm ortadan kalkar ve sanık sabıka kaydına işlenmez.

Sonuç

Sigorta dolandırıcılığı suçunda zararın giderilmesi, HAGB uygulanabilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Zararın tazmin edilmesi hâlinde mahkeme, şartların varlığı durumunda sanık lehine HAGB kararı verebilir.


Sigorta Dolandırıcılığı Suçunda Cezanın Ertelenmesi veya Adlî Para Cezasına Çevrilmesi

Adlî Para Cezasına Çevirme

Adlî para cezası, işlenen suç karşılığında hapis cezasının yerine veya hapis cezasıyla birlikte uygulanabilen bir yaptırımdır. Ancak sigorta dolandırıcılığı suçunda öngörülen ceza 4 yıldan 10 yıla kadar hapis olduğundan, bu suçtan verilen hapis cezası normal şartlarda adlî para cezasına çevrilemez.

Bununla birlikte:

  • Daha az cezayı gerektiren hâller (TCK m.144),
  • Akrabalık ilişkilerinin bulunduğu özel durumlar (TCK m.167/2),
    nedeniyle cezanın 1 yıl veya altına düşmesi mümkün olabilir. Böyle bir durumda hâkim, hapis cezasını adlî para cezasına çevirebilir.

Cezanın Ertelenmesi

Cezanın ertelenmesi, mahkemece hükmedilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi anlamına gelir. Failin yeniden suç işlemeyeceği kanaati, geçmiş sabıkası, kişisel halleri ve suç sonrası tutumu dikkate alınarak bu imkân tanınabilir.

Sigorta dolandırıcılığı suçunda da, gerekli şartların oluşması hâlinde hapis cezasının ertelenmesi mümkündür. Bu durumda sanık, belirli bir denetim süresi içinde yeni bir suç işlemezse, cezası infaz edilmiş sayılır.

Sonuç

  • Adlî para cezasına çevirme: Normalde mümkün değildir; yalnızca cezanın 1 yıl ve altına düşmesi halinde uygulanabilir.
  • Cezanın ertelenmesi: Şartların varlığı halinde, sigorta dolandırıcılığı suçunda da uygulanabilir.

Sigorta Dolandırıcılığı Suçu

Sigorta Dolandırıcılığı Suçu – Emsal Yargıtay Kararları

Sigorta dolandırıcılığı suçuna ilişkin Yargıtay içtihatları, suçun unsurlarını, teşebbüs hâllerini ve hangi durumlarda suçun oluşmadığını açıklığa kavuşturmaktadır. Aşağıda öne çıkan karar özetleri yer almaktadır:

1. Hasar Dosyası Açarak Dolandırıcılık

Sanığın sahte kaza tutanakları, bilirkişi raporları ve mahkeme kararları düzenleyerek, gerçekte kazalı araçlara ait fotoğraf ve belgeleri ele geçirip 19 ayrı hasar dosyası oluşturduğu ve sigorta şirketlerinden ödeme talep ettiği olayda, sanığın nitelikli dolandırıcılık ve teşebbüs suçlarını işlediği kabul edilmiştir (Yargıtay 15. CD, 2016/3275 E., 2018/4727 K.).

2. Basit İnceleme ile Hilenin Ortaya Çıkması

Sigortasız bir hayvanın öldüğü, ancak sigortalı başka bir hayvana ait kulak küpesinin takılarak sigorta bedeli talep edildiği olayda; hile basit bir inceleme ile anlaşılabildiği için dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı, beraat kararında isabetsizlik bulunmadığı belirtilmiştir (Yargıtay 23. CD, 2015/8680 E., 2016/6939 K.).

3. Sigortalanmayan Hayvanın Ölü Göstermesi

Sanığın sigortasız hayvanı öldüğü halde, sigortalı hayvanın kulak küpesini ölü hayvana takarak ödeme almaya çalıştığı olayda; farklı hayvan oldukları açıkça anlaşılabildiği için hile unsuru oluşmamış, beraat kararı yerinde bulunmuştur (Yargıtay 15. CD, 2017/33377 E., 2021/1532 K.).

4. Kulak Küpe Değiştirerek Hasar Talebi

Sanığın, sigortasız ineğin ölümü sonrası sigortalı hayvana ait kulak küpesini ölü hayvana takıp eksper çağırması üzerine, görüntülerin karşılaştırılmasıyla hayvanların farklı olduğunun anlaşılması sonucunda, hilenin aldatma kabiliyeti bulunmadığına karar verilmiş ve beraat gerektiği belirtilmiştir (Yargıtay 11. CD, 2021/15783 E., 2021/11670 K.).

5. Trafik Tutanakları Sigorta Şirketine Sunulmazsa Suç Oluşmaz

Sanığın kiraladığı aracı kaza yaptığını beyan ederek tutanak tutturmak istediği ancak sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadığı olayda; icra hareketleri başlamadığından suçun unsurlarının oluşmadığı, beraat verilmesi gerektiği vurgulanmıştır (Yargıtay 11. CD, 2021/12957 E., 2022/12057 K.).

6. İşyerindeki Malların Çalındığı İddiası

Sanığın, işyerinde hırsızlık yapılmış izlenimi oluşturarak sigortadan bedel almaya çalıştığı olayda; dosya kapsamı ve delillere göre nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediği kabul edilmiş, mahkûmiyet hükmü onanmıştır (Yargıtay 15. CD, 2017/15156 E., 2018/9113 K.).

7. Başından Beri Ödeme İhtimali Yoksa Suç Oluşmaz

Sanığın aracının çalındığını beyan etmesine rağmen aracın anahtarının üzerinde unutulması nedeniyle poliçe teminat dışı olduğunun anlaşılması üzerine, sigorta bedeli alınamayacağı baştan beri belli olduğundan suçun icra hareketlerinin bulunmadığı kabul edilmiştir. Beraat yerine teşebbüsten mahkûmiyet verilmesi bozma nedeni yapılmıştır (Yargıtay 15. CD, 2017/11445 E., 2020/1812 K.).

8. Aracının Çalındığını Yanıltıcı Beyanla Bildirme

Sanığın, aracı çalınmış gibi göstererek sigorta bedeli talep etmesi olayında, deliller ve savunmalar dikkate alınarak nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunun oluştuğu kabul edilmiştir (Yargıtay 15. CD, 2017/14818 E., 2020/5530 K.).

9. Sahte Trafik Tutanağı Kullanılmazsa Suç Oluşmaz

Sanığın sahte trafik kazası senaryosu kurgulamasına rağmen sigorta şirketine başvuru yapılmadan durumun ortaya çıkması üzerine, sahte belgenin kullanılmaması nedeniyle özel belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarının oluşmadığına karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır (Yargıtay 15. CD, 2019/14631 E., 2021/6774 K.).

10. Sigorta Şirketinin Katılma Hakkı

Sigorta edenin zarar ihtimali bulunduğu için, sigorta şirketine dava ve duruşma gününün bildirilmesi gerektiği, eksik araştırma ile verilen hükmün bozulması gerektiği belirtilmiştir (Yargıtay 11. CD, 2021/13303 E., 2022/7203 K.).

11. Kasko Poliçesinden Hasar Talebi

Sanığın kasko poliçesi kapsamındaki hasarı gizleyerek sigorta şirketine ödeme talebiyle başvuruda bulunması olayında, dolandırıcılığa teşebbüs suçunun sabit olduğu ve mahkûmiyet kararının isabetli bulunduğu ifade edilmiştir (Yargıtay 15. CD, 2017/31195 E., 2021/900 K.).


Bu emsal kararlar, sigorta dolandırıcılığı suçunun tamamlanmış ve teşebbüs hâllerini, hilenin aldatma kabiliyetini, sahte belgelerin kullanılma şartını ve sigorta şirketinin katılma hakkını ayrıntılı biçimde ortaya koymaktadır.


Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


Av. Gökhan Yağmur

Avukat Gökhan Yağmur, bireylerin ve şirketlerin hukuki sorunlarına çözüm üretmek amacıyla faaliyet gösteren, dinamik ve deneyimli bir hukukçudur. İstanbul Barosu’na kayıtlı olan Av. Gökhan Yağmur, özellikle ceza hukuku, aile hukuku, iş hukuku, icra ve iflas hukuku, ticaret hukuku ve gayrimenkul hukuku alanlarında geniş bir dava pratiğine sahiptir. Mesleki kariyerine başladığı günden bu yana müvekkillerinin hak ve menfaatlerini titizlikle korumayı ilke edinen Gökhan Yağmur, her dosyaya özel stratejik bir bakış açısıyla yaklaşır. Gerek dava takibi gerekse danışmanlık hizmetlerinde şeffaflık, ulaşılabilirlik ve çözüm odaklılık esas alınır. Küçükçekmece’de bulunan hukuk bürosunda hem yerli hem de yabancı müvekkillere hizmet sunan Av. Gökhan Yağmur, hukuki sürecin her aşamasında müvekkillerine etkin destek sağlar. Güncel mevzuatı ve Yargıtay içtihatlarını yakından takip ederek her zaman en doğru, en etkili hukuki yaklaşımı benimsemeyi amaçlar. Av. Gökhan Yağmur, sadece bir dava avukatı değil; aynı zamanda müvekkilleriyle uzun soluklu güven ilişkileri kuran bir hukuk danışmanıdır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu