Bilgi BankasıCeza Hukuku

Sanığın Kimliğinin Tespiti ve İddianamenin Okunması

Sanığın kimliğinin tespiti Ceza muhakemesi sürecinde, sanığın kimliğinin doğru biçimde belirlenmesi ve iddianamenin okunması, adil yargılanma hakkının en temel unsurlarındandır. Bu aşama, duruşmanın usulüne uygun başlatılmasını ve sanığın kendisine yöneltilen suçlamaları anlamasını sağlar.


CMK Kapsamında Kimlik Tespiti ve İddianamenin Okunması

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 191/3. maddesi, duruşmanın başlangıcında izlenecek sırayı açıkça düzenler. Buna göre;

  1. Öncelikle sanığın açık kimliği tespit edilir, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır.
  2. Ardından, iddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer alan eylemler, deliller ve suçlamanın hukuki nitelendirmesi sanığa anlatılır.

Yargıtay uygulamalarında, iddianamenin yalnızca özetlenmesi dahi “iddianamenin okunması” olarak kabul edilmiştir. Bu yaklaşım doğrultusunda, CMK’da yapılan değişiklikle birlikte, iddianamenin özetlenmesinin yeterli sayılacağı açıkça hüküm altına alınmıştır.


Duruşma Hazırlığı ve Usul İşlemleri

Sanığın sorgusuna geçmeden önce, CMK’nın 191/1 ve 2. fıkraları uyarınca bazı hazırlık işlemleri yapılmalıdır. Buna göre:

  • Duruşma günü ve saati geldiğinde, mahkeme heyeti veya hâkim, Cumhuriyet savcısı ve zabıt kâtibi duruşma salonunda hazır bulunur.
  • Sanığın ve müdafiinin duruşmada bulunup bulunmadığı, tanık ve bilirkişilerin çağrılıp gelmediği tespit edilir.
  • Tutuklu sanık, duruşmaya bağsız olarak alınır.
  • Taraflar yerlerini aldıktan sonra tanıklar dışarı çıkarılır, iddianamenin kabulüne ilişkin karar okunarak duruşmanın başladığı ilan edilir.

Bu aşamada mahkeme, duruşmaya ilişkin olası ön sorunları çözer. Bunlar arasında:

  • Duruşmada hazır bulunacaklar (CMK m.188),
  • Birden fazla savcı veya avukatın katılımı (CMK m.189),
  • Duruşmanın açıklığı ve kapalılık kararları (CMK m.182-187),
  • Ses ve görüntü cihazlarının kullanımına ilişkin yasaklar (CMK m.183-184) gibi hükümler yer alır.

Kimlik Tespiti ve Kişisel Bilgilerin Önemi

Mahkeme bu ön sorunları çözdükten sonra, CMK 191/3-a gereğince sanığın kimliği saptanır ve kişisel ile ekonomik durumu hakkında bilgi alınır. Bu bilgiler, ileride verilebilecek cezanın kişiselleştirilmesi açısından büyük önem taşır (CMK m.147/a-g).

Yeni Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) gün para cezası sistemi açısından da bu bilgiler gereklidir. Zira TCK m.52 gereği hâkim, para cezasının birimini belirlerken sanığın ekonomik ve kişisel durumunu dikkate almakla yükümlüdür.

Sanığın kimliğinin hiç tespit edilmemesi veya hatalı biçimde belirlenmesi, bozma nedeni olarak kabul edilir. Sanık, kimliğiyle ilgili sorulara doğru yanıt vermek zorundadır; bu konuda susma hakkını kullanamaz. Ancak kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi vermekten kaçınması mümkündür.

Sanığın sabıkalı olup olmadığının belirlenmesi, hüküm aşamasında mükerrerlere özgü infaz rejiminin uygulanması, cezanın ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) açısından belirleyici rol oynar.

sanığın kimliğinin tespiti

Ayrıca, Adalet Bakanlığı, sanıklara ilişkin bu kişisel ve ekonomik bilgileri istatistikî veri olarak da kullanmaktadır.


Sabıka Kaydı ve Masumiyet Karinesi

Uygulamada, çoğu zaman sanığın sabıka kaydı hem Cumhuriyet savcılığı hem de kolluk birimleri tarafından soruşturma aşamasında dosyaya eklenmektedir. Ancak özellikle sabıkası bulunan sanıklar açısından, bu kayıtların dosyada yer alması masumiyet karinesine aykırılık teşkil eder.

Zira iddianamedeki fiil ve fail ile bağlı olması gereken hâkimin kanaatini, bu tür belgeler olumsuz etkileyebilir. Yargısal tecrübeler de bu durumun uygulamada sıklıkla ortaya çıktığını göstermektedir.


Kimlik Tespiti ve İddianamenin Okunması Hakkında Yargıtay Kararları

Sanığın kimliğinin belirlenmesinin ardından, iddianame veya iddianame yerine geçen belge okunarak sanığa yüklenen suç anlatılmalıdır. Eğer dava, iddianameyle eşdeğer nitelikte olan son soruşturmanın açılması kararı veya görevsizlik kararı ile açılmışsa, bu belgeler de mutlaka okunmalıdır.

Aşağıda, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatlarından bazı örnekler yer almaktadır.


Gerçek Kimliğin Sonradan Belirlenmesi

Sanığın kısa kararın tefhiminden sonra gerçek adının “Hüseyin Aratıcı” olduğunu beyan etmesi ve mahkemece bu nedenle başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmaktan dolayı suç duyurusunda bulunulması halinde, mahkemece sanığın gerçek kimliğinin araştırılması gerekir.

Gerçek kimlik tespit edilip iddianamedeki bilgiler düzeltilmeli, ardından yeniden sorgu yapılmalı ve buna göre hüküm kurulmalıdır. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi bozma nedeni sayılmıştır.


Kimlik Bilgilerinin Tutanağa Yazılmaması

Yargıtay, sanığın adı ve soyadının duruşma tutanağına yazılmamasını, kimliğin eksik tespiti olarak değerlendirmiş ve bu durumu da bozma nedeni kabul etmiştir.


İddianame Okunmadan Yapılan Sorgu

İddianamenin okunmaması veya okunmuş olmasına rağmen bu hususun tutanağa geçirilmemesi, CMUK’un 236. maddesine aykırılık teşkil eder. Bu şekilde yapılan sorgu hukuka uygun değildir.

Benzer biçimde, sanık Ramazan’a iddianame yerine geçen görevsizlik kararının okunmaması, CMK 191/3-b’ye açık aykırılık oluşturduğundan, yargılamanın usule aykırı yapıldığı kabul edilmiştir.


Fotokopi İddianameye Dayanılarak Karar Verilmesi

Yargıtay’a göre, aslı onaylanmamış fotokopiden ibaret iddianameye dayanılarak yapılan yargılama hukuken geçersizdir. Zira bu durumda belge, hukuki değerden yoksundur.


Sanığa Tebliğ Edilen İddianame ve Savunma Hakkı

Bazı durumlarda iddianamenin duruşmada okunmaması, sanığın savunma hakkını ihlal etmeyebilir. Örneğin, iddianamenin sanığa önceden tebliğ edildiği ve savunmasını hazırlamak için yeterli süre tanındığı hallerde, bu eksiklik sonuca etkili sayılmaz.

Yargıtay, savunmasını müdafii huzurunda yapan, hakları kendisine hatırlatılan ve ayrıca süre talep etmeyen sanığın savunmasını bilinçli biçimde gerçekleştirdiği kanaatine varmış; bu nedenle bozma talebini reddetmiştir.

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu