Tefecilik Suçu Nedir? (TCK 241)
Tefecilik Suçu kazanç sağlamak amacıyla bir kişiye doğrudan ödünç para verme, senet kırdırma veya kredi kartı üzerinden pos cihazı kullanarak para çekme yollarıyla işlenen ekonomik bir suçtur (TCK m.241). Bu suç, yalnızca bireyler arasındaki haksız kazancı değil, aynı zamanda ekonomik sistemin güvenliğini ve adil işleyişini de koruma altına alır.
Tefecilik Suçunun Genel Tanımı ve Amacı
Tefecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun “Ekonomi, Sanayi ve Ticarete İlişkin Suçlar” başlıklı bölümünde yer almakta olup, hem mali sıkıntı içindeki bireylerin sömürülmesini hem de genel ekonomik düzenin bozulmasını önlemeye yöneliktir. Suç, üç farklı şekilde işlenebilir:
- Doğrudan ödünç para verme yoluyla,
- Senet veya çek kırdırma yoluyla,
- Pos cihazı üzerinden tefecilik yaparak.
Doğrudan Ödünç Para Verme Yoluyla Tefecilik Suçu
Bu suç tipi, bir kimsenin kazanç elde etme amacıyla başka bir kişiye ileride faiz karşılığı geri ödenmek üzere para vermesiyle oluşur. Burada esas olan, ödünç işleminin kazanç elde etme saikiyle yapılmış olmasıdır.
Senet veya Çek Kırdırma Suretiyle Tefecilik Suçu
Bir senet ya da çekin vadesinden önce, belirli bir iskonto oranıyla kırdırılması durumunda da tefecilik suçu meydana gelir. Fail, bu işlem sayesinde hukuka aykırı biçimde menfaat elde etmiş olur.
Pos Cihazı Üzerinden Tefecilik (Pos Tefeciliği)
Pos cihazı aracılığıyla gerçekleştirilen tefecilik, bir kişinin kredi kartını kullanarak faiz karşılığında nakit para çekmesi biçiminde ortaya çıkar. Bu yöntemde tefeci, kart sahibine nakit verir ve çekilen meblağdan komisyon alarak haksız kazanç sağlar.
Tefecilik Suçunun Unsurları
Tefecilik suçunun oluşabilmesi için, konu, kazanç ve hareket unsurlarının birlikte gerçekleşmesi gerekir. Bu unsurlar aşağıda ayrıntılı biçimde açıklanmıştır.
Tefecilik Suçunun Konusu
Bu suçun konusu yalnızca paradır. Türk Lirası veya döviz cinsinden ödünç verilen paralar, tefecilik suçunun kapsamına girer.
Örneğin, bir kişi 1000 dolar ödünç verip 1200 dolar geri alacak şekilde işlem yaparsa tefecilik suçu meydana gelir.
Ancak altın, gümüş gibi kıymetli madenler kural olarak suçun konusunu oluşturmaz. Fakat uygulamada kimi kuyumcuların altın satışı gibi gösterip senet düzenledikleri, aslında altın teslim etmedikleri görülmektedir. Bu durumda gerçekte bir satış işlemi değil, kazanç amaçlı ödünç verme söz konusudur ve tefecilik suçu oluşur.
Suçun ispatı için genellikle vergi inceleme raporları düzenlenir.
Tefecilik Suçunda Kazanç Unsuru
Tefecilik suçunun gerçekleşebilmesi için failin kazanç sağlama kastıyla hareket etmesi gerekir. Bu kazanç fiilen elde edilmemiş olsa bile, kazanç elde etme amacı suçun oluşması için yeterlidir.
Kazanç unsuru sadece faiz olarak değil, farklı bir malvarlığı değeri biçiminde de ortaya çıkabilir.
Tefecilik Suçunda Hareket Unsuru
Yargıtay’ın güncel uygulamasına göre, tefecilik suçu bir kişiye ödünç para verilmesiyle dahi oluşur. Önceden aranan “birden fazla kişiye para verme” ve “meslek haline getirme” şartları artık aranmamaktadır.
Birden fazla kişiye ödünç para verilmesi durumunda ise TCK m.43 (zincirleme suç) hükümleri uygulanır.
Bu suçun hareket unsuru, kazanç sağlamak amacıyla ödünç para verme fiilidir.
Faillerin kanunen yetkili kurumlarca verilmiş bir izinleri yoksa, bu eylem tefecilik suçu oluşturur. İzinli olarak faizle para vermek ise suç teşkil etmez.
Suçun Mağduru
Tefecilik suçu, iki taraflı bir suçtur: bir yanda kazanç amacıyla ödünç para veren, diğer yanda parayı alan kişi bulunur.
Ancak TCK gereği, parayı alan kişi cezalandırılmaz.
Yargıtay kararlarına göre, faiz karşılığında borç alan kişi suçun mağduru olarak kabul edilir ve dava sürecinde şikayetçi sıfatıyla yer alabilir (Yargıtay 5. CD, 2014/5447).
Senet veya Çek Kırdırma Yoluyla Tefecilik
Kambiyo senetleri (çek, bono vb.) normal şartlarda ödeme aracı olarak kullanılır. Ancak tefecilikte, bu senetler iskonto edilerek kazanç sağlama aracına dönüştürülür.
Örneğin, 100.000 TL’lik 3 ay vadeli bir senet, tefeciye 80.000 TL karşılığında kırdırılırsa, aradaki fark tefecinin faiz kazancıdır. Bu işlem tefecilik suçu kapsamında değerlendirilir.
Kredi Kartı ile Pos Cihazı Tefeciliği
Pos cihazı, tefecilik suçlarının en sık rastlanan yöntemlerinden biridir.
Tefeci, paraya ihtiyacı olan kişiye belli bir meblağ verir; bu kişi daha sonra aynı miktarı veya fazlasını pos cihazı üzerinden kredi kartıyla çeker. Böylece tefeci, komisyon veya faiz kazancı elde eder.
Yargıtay içtihatlarında bu tür eylem açıkça pos cihazı tefeciliği olarak tanımlanmıştır.
⚖️ Not: Bu suçla ilgili yargılamalarda, Hazine’ye bildirim yapılması ve davaya müdahil olma hakkı tanınması zorunludur.
Tefecilik Suçunun Cezası (TCK 241)
Tefecilik suçu, hapis ve adli para cezasının birlikte uygulanması esasına dayalı bir suç tipidir.
- TCK m.241/1: Kazanç amacıyla başkasına ödünç para veren kişi
2 yıldan 6 yıla kadar hapis ve 500 günden 5000 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. - TCK m.241/2: Suç bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmişse, ceza bir kat artırılır.
- TCK m.242: Suçla menfaat elde eden tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri uygulanır.
Bu nedenle fail, hem hapis hem de adli para cezasına mahkûm edilir.
Tefecilik Suçu ile Yağma Suçu Arasındaki İlişki
Tefeci, ödünç verdiği parayı cebir veya tehdit kullanarak geri almaya kalkarsa, yağma suçu (TCK 148) da oluşur.
Bu durumda fail, hem tefecilik hem de yağma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılır.
Tefecilik ilişkisinden doğan bir alacak, hukuken korunmadığı için TCK 150’deki daha hafif “alacağı tahsil amacıyla yağma” hükümleri uygulanamaz.
Yargıtay kararlarına göre:
- Aynı malvarlığına yönelik iki cebirli eylem, tek bir yağma suçu oluşturur (Y6CD, 2023/9981).
- Tefeci, senet almak için tehdit veya zor kullanırsa senet yağması suçu da meydana gelir (Y6CD, 2023/9239).
Tefecilik Suçunun İspatı
Bu suçun ispatı, fail ile mağdur arasındaki ilişkinin niteliğine bağlıdır.
Hayatın olağan akışı çerçevesinde, aralarında borç ilişkisi dışında bir yakınlık olup olmadığı (akrabalık, arkadaşlık vb.) araştırılır.
Faile ait işyerinde bulunan senet veya çeklerin neden orada olduğu sorulur, gerekirse vergi inceleme raporu düzenlenir.
Delillerin toplanmasında, özellikle mali hareketlerin kaynağı ve belgeleri incelenmelidir.
Tefecilik Suçunda Şikayet, Uzlaşma, Zamanaşımı ve Görevli Mahkeme
- Şikayet: Tefecilik suçu şikayete tabi değildir. Savcılık resen soruşturma başlatır.
- Uzlaşma: Bu suç, uzlaşma kapsamına girmez.
- Zamanaşımı: Tefecilik suçunda dava zamanaşımı süresi 15 yıldır.
- Görevli Mahkeme: Yargılama, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılır.
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve HAGB
Tefecilik suçunda hükmedilen hapis cezası, aynı anda adli para cezasını da içerdiğinden para cezasına çevrilemez.
- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB):
Tefecilik suçu bakımından HAGB kararı verilebilir. Bu durumda zararın giderilmesi şartı aranmaz (Y9CD, 2021/3171). - Cezanın Ertelenmesi:
Hapis cezasının infazı, mahkemece belirli koşullar altında ertelenebilir.
Sonuç
Tefecilik suçu, ekonomik düzeni koruyan, haksız kazanç ve sömürüyü engellemeyi amaçlayan ciddi bir suç tipidir.
Her türlü faizli ödünç verme işlemi, kazanç kastıyla yapıldığında TCK 241 kapsamında cezalandırılır.
Tefecilik Suçu (TCK 241) Yargıtay Kararları – Genel Çerçeve
Bu bölüm, tefecilik suçu bakımından Yargıtay dairelerinin içtihatlarını konu başlıkları altında özgünleştirerek sunar. Kararlar; zincirleme suç, çek/senet kırdırma, POS üzerinden tefecilik suçu, vergi incelemesi, HAGB, mağduriyet ve içtima hükümleri gibi temel alanlarda kanunun uygulanışını açıklamaktadır.
Tefecilik Suçunda Zincirleme Suç
Kısa özet: Tefecilik suçu, kazanç amacıyla ödünç para verilmesiyle tamamlanır; meslek haline getirme unsur değildir. Birden fazla kişiye veya aynı kişiye farklı zamanlarda kazanç karşılığı ödünç verilmesi, somut olaya göre zincirleme tefecilik suçu hükümlerini gündeme getirebilir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2016/5786
Dosyada, sanık hakkında daha önce açılmış ve tefecilik suçu nedeniyle mahkûmiyetle sonuçlanan bir davanın bulunduğu anlaşılmış; bu nedenle söz konusu dosyanın akıbetinin araştırılması, derdest ise birleştirme, değilse onaylı suretinin temini, eylemler arasında irtibat ve dava tarihleri itibarıyla hukuki kesinti bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği belirtilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hukuka aykırı görülmüştür.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2015/17184
Tefecilik suçu için tek kişiye ödünç verilmesi yeterlidir; meslek edinme aranmaz. 5377 sayılı Kanun’un TCK 43/1’e eklediği hükümle, mağduru belli olmayan suçlarda da zincirleme hükümleri uygulanabilir hâle gelmiştir. Bu nedenle “temadi” ve “birden fazla kişiye ödünç” tek suç sayılmaz; ancak zincirleme uygulaması mümkündür.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2016/3800
TCK 43/1’de 5377 sayılı Kanun değişikliğine vurgu yapılarak, mağduru aynı kişi olmasa da zincirleme suç hükümlerinin uygulanabileceği, tefecilik suçu yönünden temadiden söz edilemeyeceği, fakat zincirlemenin mümkün olduğu kabul edilmiştir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi – 2020/1501
Failin bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kişiye kazanç sağlama kastıyla ödünç para vermesi hâlinde zincirleme tefecilik suçu oluşur; TCK 43/1’in uygulanmaması eksik ceza nedenidir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2018/290
Sanıkların tefecilik suçu işlediklerine ilişkin beyanlar, icra dosyaları, senetler ve kolluk tutanaklarına dayanılmış; başka bir dosyada sanık hakkında tefecilik suçu nedeniyle yargılama bulunduğu tespit edilince, dosyanın akıbeti araştırılmadan ve zincirleme/hukuki kesinti değerlendirilmeden beraat kararı verilmesi bozma sebebi sayılmıştır.
Çek Kırdırma Suretiyle Tefecilik Suçu
Kısa özet: Kambiyo senetleri ödeme aracıdır; vade öncesi iskontoyla el değiştirmesi, alacak borç ilişkisine dayanmıyorsa tefecilik suçu oluşturur. Bu alan, delil araştırmasını ve vergi incelemesini özellikle gerektirir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2015/7673
Sanığın işyerinde ele geçen çeklerin “satış karşılığı müşteri çeki” olduğu savunmasına karşı, fatura içerikleri ile tanık beyanlarının uyumsuzluğu gözetilmiş; diğer hamillerin dinlenmesi, kolluk araştırması ve vergi inceleme raporu alınması gerektiği, eksik inceleme ile beraat kararının hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır.
Faiz Karşılığı Ödünç Para Verme ve Senet Alma
Kısa özet: Tefecilik suçu, kazanç kastıyla ödünç para verilmesiyle tamamlanır; sistematik/meslek hâline getirme aranmaz. Yakın bağın bulunmadığı kişiler arasında yüksek tutarlı karşılıksız para alışverişi hayatın olağan akışına aykırıdır.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2016/6425
Katılanın 15.000 TL borç alıp 30.000 TL’lik senet verdiği iddiası ile sanığın iki kez borç verip senet aldığı savunması karşısında; avukatın tanık beyanı, senet asıllarının getirtilmesi, kolluk araştırması ve icra takiplerinin incelenmesi gibi işlemler yapılmadan verilen beraat kararı eksik gerekçelidir.
Şikayetçinin Beyanı, Akrabalık/İş İlişkisi ve Hayatın Olağan Akışı
Kısa özet: Uyumlu müşteki beyanları, tanık anlatımları ve ticari/akrabalık bağının yokluğu; yüksek meblağlı borç verme pratiklerinin olağan akışa aykırılığı ile birlikte tefecilik suçu lehine delil teşkil edebilir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2016/5665
Tutarlı beyanlar, senet karşılığı tarla devri ve yakın bağın yokluğunda yüksek meblağlı borç verilmesi dikkate alınarak, tefecilik suçu unsurlarının oluştuğu gözetilmeden beraat kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
Tefecilik Suçunda Vergi İncelemesi ve Delil Araştırması
Kısa özet: Tefecilik suçu yargılamalarında vekâletname, araç satışı, icra takipleri gibi belgeler yanında vergi incelemesi kritik önemdedir. Kolluk araştırması ve tanık beyanları bir arada değerlendirilmelidir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2015/10039
Vekâlet ve araç satışına ilişkin belgeler, alıcının tespiti ve ödeme biçimi araştırılmalı; sanık hakkında vergi incelemesi yapılıp yapılmadığı belirlenmeli; yapılmamışsa yaptırılmalıdır. Eksik inceleme ile beraat kararı bozma nedenidir.
İddianameden Sonra İşlenen Fiillerin Değerlendirilmesi
Kısa özet: İddianame tarihi “hukuki kesinti”dir. Önceki eylemler teselsül kapsamında; sonraki eylemler ise gerçek içtima ve varsa kendi içinde teselsül kuralları çerçevesinde ele alınmalıdır. Tefecilik suçu yönünden cezadan mahsuba da dikkat edilmelidir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2015/15450
Önceki eylemler teselsülde değerlendirilip TCK 43/1 artırımı uygulanmalı, kesinleşen cezalar mahsuba tabi tutulmalıdır. Aksi yöndeki uygulama fazla ceza tayini sayılmıştır.
Kuyumcunun Altın Satışı Gibi Göstererek Çek/Senet Düzenlemesi
Kısa özet: Gerçek bir altın satışı olmaksızın “satmış gibi” çek/bono alınması ve sonrasında “hurda altın alımı gibi” bedelden eksiltilerek ödeme yapılması hâlinde, alacak borç ilişkisi yoktur; işlem tefecilik suçu olarak nitelendirilir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu – 2015/152
Mağdur ve tanık anlatımları, icra dosyaları ve sanığın ikrarı birlikte değerlendirilerek, birden fazla kişiye değişik zamanlarda kazanç amaçlı ödünç verildiği sabit görülmüş; beraat kararları yanılgılı bulunmuştur.
Tefecilik Suçunda Hazinenin Müdahil Olma Hakkı
Kısa özet: Tefecilik suçu topluma karşı suçtur; mağduru toplum/devlettir. Bu nedenle Hazine, CMK 233 ve 234 uyarınca duruşmadan haberdar edilerek davaya katılma haklarını kullanabilmelidir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2015/12237
Hazine’nin katılma hakları gözetilmeden yargılamaya devam edilip hüküm kurulması usule aykırıdır.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2014/5010
Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat GM’nin davadan haberdar edilmesi ve müdahale haklarının sağlanması gerekir; aksi bozma nedenidir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi – 2021/749 E., 2021/3171 K.
Tefecilik suçu mağduru tüm toplumdur; faizle borç alan kişi pasif fail konumunda olup doğrudan mağdur sayılamaz. Bu kişiler ihbar eden konumdadır; davaya katılma hakları yoktur.
Tefecilik Suçunda İcra Takibi, Tanık ve Müşteki Beyanları
Kısa özet: Çoklu müşteki/ tanık anlatımları, icra dosyaları ve aramalarda ele geçen senetler bir arada değerlendirildiğinde tefecilik suçu sabit olabilir; bu durumda beraat kararları isabetsizdir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2014/6883
Aşamalarda değişmeyen beyanlar ve belge/aramalarla desteklenen olgular karşısında zincirleme tefecilik suçu mahkûmiyeti gerekirken beraat verilmesi hukuka aykırıdır.
Para Karşılığında Çek Alma Suretiyle Tefecilik
Kısa özet: Yakın bağ veya ticari ilişki yokken yüksek meblağların karşılıksız verilmesi olağan akışa aykırıdır. Çek bedelinin daha yüksek olması, kazanç amacıyla ödünç verildiğine delalet edebilir ve tefecilik suçu oluşur.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2014/6216
Müşteki ve tanık anlatımları ile çek tutarının yüksekliği dikkate alınarak tefecilik suçu sabitken beraat kararı verilmesi isabetsiz bulunmuştur.
Pos Tefeciliği Suçunda Araştırma Yükümlülüğü
Kısa özet: POS cihazı üzerinden gerçekte mal/hizmet olmadan komisyon karşılığı işlem yapılarak finansman sağlanması tefecilik suçu doğurabilir. Banka komisyon kayıtları, POS dökümleri ve kart hamillerinin dinlenmesi zorunludur.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi – 2019/3291
POS cihazlarına ilişkin hesap dökümleri, banka komisyonları ve listelenen kişiler tanık olarak araştırılmadan hüküm kurulması bozma nedenidir.
Tefecilik Suçunda Vergi İncelemesi (Genel İlkeler)
Kısa özet: Tefecilik suçu yargılamalarında kolluk araştırması, vergi kaydı tespiti, gerektiğinde vergi incelemesi ve icra dosyalarındaki borçluların tanık olarak dinlenmesi gerekir. Zincirleme suç uygulaması ayrıca tartışılmalıdır.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi – 2020/182
Sanığın tefecilik suçu yapıp yapmadığı konusunda vergi/ kolluk araştırması zorunludur; eksik inceleme bozma nedenidir.
Pos Tefeciliği ile 5464 Sayılı Kanun m.36 (Harcama Belgesi) Suçunun İçtiması
Kısa özet: POS tefeciliğinde hem TCK 241 ( tefecilik suçu ) hem de 5464 sayılı Kanun m.36 (gerçeğe aykırı harcama belgesi) gündeme gelebilir. Hukuki konu ve mağdurlar farklıdır; tek fiille farklı normlar ihlal ediliyorsa TCK 44 (farklı nev’iden fikrî içtima) devreye girer. 15.04.2020 sonrası TCK 241 üst sınır 6 yıla çıktığından “en ağır” norm TCK 241’dir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi – 2020/2693
POS tefeciliğinde görünürdeki satım muvazaalıdır; gerçek işlem karz akdidir. Failin kastı tefecilik suçu ile yarar sağlamaya yönelik olduğundan, tek fiille iki norm ihlal edilse de TCK 44 gereği en ağır yaptırım öngören TCK 241 uygulanmalı; 5464 m.36 yönünden ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmelidir.
Kuyumcunun Çek Kullanarak Tefecilik Yapması (Çek/Senet Kırdırma)
Kısa özet: Vadesi gelmemiş senet/çek, alacak-borç ilişkisine dayanmaksızın iskonto ile el değiştiriyorsa tefecilik suçu oluşur. Gerçek altın alım satımı olmaksızın “satmış gibi” yapılan işlemler de bu kapsamda değerlendirilir.
Ceza Genel Kurulu – 2015/152
Mağdur ve tanık anlatımları, araştırma tutanakları ve sanığın savunmalarının olağan akışa aykırılığı dikkate alınarak kuyumcunun çek üzerinden kazanç amaçlı ödünç verdiği kabul edilmiş; tefecilik suçu unsurları oluşmuştur.
Tefecilik Suçunda Zarar ve HAGB
Kısa özet: HAGB değerlendirmesinde zararın belirlenmesi talep üzerine sanığa bildirilmelidir; manevi zararlar kapsam dışıdır. Tefecilik suçu dosyalarında faizle borç alanlar doğrudan mağdur sayılmadığından CMK 231/6-c’deki “zararın giderilmesi” koşulu aranmaz.
Ceza Genel Kurulu – 2014/7-297 E., 2015/3 K.; 2013/3-546 E., 2015/163 K.; 2008/11-250 E., 2009/13 K.
HAGB’de maddi zarar kanaat verici basit araştırmayla belirlenmelidir; tefecilik suçu bakımından zararın bu yolla tespiti mümkün olmadığından 231/6-c koşulu aranmaz.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi – 2020/452 E., 2020/1246 K.
Tefecilik suçu yargılamalarında “zararın giderilmesi” şartı aranmadan HAGB uygulanabilir.
Tefeciden Faizle Para Alan Kişinin Statüsü (Mağdur/Pasif Fail)
Kısa özet: Tefecilik suçu topluma karşı suçtur; mağduru toplum/devlettir. Faiz karşılığı borç alan kişi, suç siyaseti gereği cezalandırılmasa da “pasif fail” konumundadır ve davaya katılma hakkı yoktur.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi – 2020/4923 E., 2021/1130 K.
CMK 237 kapsamında doğrudan zarar görmeyen müştekinin tefecilik suçu davasına katılma hakkı bulunmadığı, usulsüz katılma kararının temyiz yetkisi vermeyeceği belirtilmiştir. İnceleme, Hazine vekilinin temyiziyle sınırlı yapılmalıdır.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün