Bilgi BankasıCeza Hukuku

2911 Sayılı Kanuna Muhalefet ve Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı – AİHM ve AYM İçtihatlarıyla Ceza Hükümleri

2911 sayılı Kanuna muhalefet, kanuna aykırı toplantı ölçütleri ve cezalar; AİHM, AYM ve Yargıtay kararları ışığında toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı sınırları. Uygulamadaki kritik maddeler, unsurlar ve örnek karar özetleri burada.

İçindekiler

2911 Sayılı Kanuna Muhalefet ve Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı

Bu bölüm, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının yasal temelini, 2911 sayılı Kanun’daki düzenlemeleri ve ceza hükümlerinin kapsamını bir çerçeve içinde sunar. Ayrıca, kavramların AİHM, AYM ve Yargıtay kararlarıyla nasıl yorumlandığını özetler.

Kanunun Genel Çerçevesi ve Hakka İlişkin Temel İlke

2911 sayılı Kanun’un 3. maddesi, önceden izin almaksızın, silahsız ve saldırısız şekilde, kanunların suç saymadığı amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkını tanır. Kanun, organizasyon koşullarının yanı sıra erteleme-yasaklama şartlarını ve kanuna aykırılık durumunda uygulanacak cezaları belirler. Vali veya kaymakam, milli güvenlik ve kamu düzeni gibi meşru amaçlarla erteleme veya açık ve yakın tehlike halinde yasaklama kararı verebilir.


Ceza Hükümlerine Genel Bakış (md. 21 ve Devamı)

Bu özet, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin cezai düzenlemelerin yer aldığı maddelerin sistematiğini açıklar. Uygulamada en sık karşılaşılan suç tipleri ve ön koşulları kısaca ortaya konur.

Ceza Hükümlerinin Sistemi

Yasanın altıncı bölümünde, 21. madde ve devamında muhalefet fiilleri sayılmıştır. 22-24 ve 27. maddeler yasakları, aykırılık hallerini ve dağıtma usulünü düzenlerken; 28-34. maddeler ceza hükümlerini içerir. Uygulamada özellikle 28, 32 ve 34. maddeler öne çıkmakta olup, bu suçların ön şartı “kanuna aykırı toplantı”dır.


Kanuna Aykırı Toplantı Ölçütleri ve Bildirim- Mekân Kuralları

Bu bölüm, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanımında kanuna aykırılığın nasıl belirlendiğini açıklar. Bildirim şartı ile mekânsal sınırlamalar ve aykırılığın sonuçları özetlenir.

Bildirim Şartı ve Mekânsal Sınırlamalar

9 ve 10. maddeler, toplantı/gösteri için mülki idare amirine bildirim yapılmasını öngörür. 22. madde; genel yollar, parklar, mabetler, kamu hizmeti görülen bina ve eklentileri ile TBMM’ye bir kilometre mesafedeki alan ve şehirlerarası karayollarında toplantı-yürüyüş yapılamayacağını düzenler. Bildirim yükümlülüğüne ve bu mekânsal yasaklara uyulmaması “kanuna aykırı toplantı” sonucunu doğurur.

Kanuna Aykırılığı Doğuran Diğer Haller (md. 23/2 ve md. 24)

23/2 uyarınca, ateşli silah, alet taşıma veya yüz kapatma gibi eylemler toplantıyı kanuna aykırı hale getirir. 24. madde, kanuna aykırı toplantının dağıtılma koşullarını ve usulünü belirler.


2911 Sayılı Kanunda Suç Tipleri ve Cezalar (md. 28–34)

Bu kısım, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bağlamında en çok uygulanan maddeleri ve yaptırımları derli toplu aktarır. Maddeler, suçun unsurları ve cezai sonuçlarıyla birlikte özetlenir.

toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı

Yasaklara Aykırılık ve Cezası (md. 28)

Kanuna aykırı toplantı veya gösteri yürüyüşü düzenleyen, yöneten ya da bu hareketlere katılanlar; fiil daha ağır bir suçu oluşturmuyorsa 1 yıl 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılır. Düzenleme kurulu üyeliği niteliklerini taşımayanlar için 1 yıla kadar, görevlerini yerine getirmeyen üyeler için 6 ay-2 yıl hapis öngörülür. Güvenlik güçlerine veya tespit görevlilerine cebir-şiddet/tehdit/nüfuz kullanmak suretiyle engel olma halinde 2-5 yıl hapis cezası uygulanır.

Toplantı/Gösteriyi Engelleme (md. 29)

Toplantı veya yürüyüşün yapılmasını engelleyen ya da devamına imkân bırakmayacak tertipler alanlar; fiil daha ağır bir suç değilse 9 ay-1 yıl 6 ay hapisle cezalandırılır. Hüküm, barışçıl kullanımda toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını koruyucu niteliğe sahiptir.

Huzur ve Sükûnu Bozma (md. 30)

Devam eden toplantı veya yürüyüşte huzur ve sükûnu bozmak kastıyla tehdit, hakaret, saldırı, mukavemet veya benzeri davranışlarda bulunanlar; daha ağır bir suç yoksa 1 yıl 6 ay-3 yıl hapisle cezalandırılır.

Kanuna Aykırı Propaganda ve Teşvik (md. 31)

  1. maddeye aykırı propaganda vasıtalarını hazırlayan, bastıran veya kullananlar 6 ay-1 yıl hapisle cezalandırılır. İçerikte suç işlemeye teşvik/ tahrik varsa 1 yıl 6 ay-3 yıl; teşvik sonucu suç işlenir ya da teşebbüs edilirse 3-5 yıl hapis öngörülür.

Dağılmamakta Israr ve Direnme (md. 32)

Kanuna aykırı toplantı veya gösteriye katılıp ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmayanlar 6 ay-3 yıl hapisle cezalandırılır; tertipçiler yönünden ceza yarı oranında artırılır. Kolluğa cebir-tehdit ile direnilirse ayrıca TCK 265 kapsamında yaptırım uygulanır. Yetki aşımıyla dağılma gerçekleştirilmişse ceza dörtte bire kadar indirilebilir veya ceza vermekten vazgeçilebilir.

Direnme Suçunun Unsurları (md. 32/1)

  • Kanuna aykırı toplantı veya gösteriye katılma,
  • Kolluk emrinin ihtarı,
  • İhtara rağmen zor kullanma,
  • Zorlamaya karşın dağılmamakta ısrar.
    Bu suçta yaptırıma konu davranış, toplantıya katılmanın kendisi değil; yetkili makamın dağılma emrine itaatsizliktir. Toplantı baştan aykırı olabileceği gibi sonradan da aykırılık kazanabilir. Katılımcı, yasaya aykırılığı ancak idarenin uyarısıyla bilebilir; uyarıdan sonra eyleme devam edilmesi suç oluşturur. Zor kullanılmadan kendiliğinden dağılan toplulukta unsurlar gerçekleşmez (Yargıtay 16. CD, 2016/4255).

Silahla veya Yasak Unsurlarla Katılma (md. 33)

Ateşli silah, patlayıcılar, kesici-delici aletler, taş-sopa vb. araçlar; yakıcı-aşındırıcı maddeler; sis-gaz türleri ile ya da yüzü kısmen/tamamen gizleyerek katılanlar 2 yıl 6 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılır. Yasadışı örgüt amblemi-işareti taşıma ya da bu nitelikte materyal ve sloganlarla katılma halinde 6 ay-3 yıl hapis uygulanır. Toplantı kanuna aykırı ise ve dağılmamakta direnilmişse, md. 32 hükümleri ayrıca devreye girer.

Tahrik ve Suç Ortaklarının Cezası (md. 34)

  1. madde yasağına aykırı hareket edenler bakımından; toplantı-yürüyüş hiç yapılmamış veya ilk ihtarda dağılmışsa 1 yıl 6 ay-4 yıl; zor kullanılarak dağıtılmışsa 3-5 yıl hapis öngörülür.

Temel Haklar Çerçevesi: İfade ve Toplantı Özgürlükleri

Bu kısım, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının Anayasa ve uluslararası sözleşmelerdeki dayanağını özetler. İfade özgürlüğü ile toplantı hakkının bağları, koruma standartları ve tanımlar ele alınır.

Anayasal ve Uluslararası Dayanak

Anayasa’nın 25, 26, 28 ve 34. maddeleri ile BM Bildirisi (md. 19-20), AİHS (md. 10-11) ve Amerikan Sözleşmesi (md. 15) toplantı ve ifade özgürlüklerini güvence altına alır. Anayasa md. 34/1, önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı-gösteri düzenlenebileceğini açıkça belirtir. AİHS 11. madde, barışçı toplanmayı kapsar; yürüyüşler de bu özgürlüğün kapsamındadır.

Tanımlar ve Kapsam

Toplantı; bireylerin belli bir fikir veya amacı açıklamak üzere bir araya gelmesidir. Gösteri yürüyüşü ise belirli bir konuda kamuoyu oluşturma ve benimsetme amacıyla kanun çerçevesinde düzenlenen yürüyüşleri ifade eder. Barışçıl, silahsız ve başka bir suçu içermeyen her kullanım, ifade özgürlüğünün bir yöntemi olarak değerlendirilir.


Hukuk Devleti İlkesi ve Sınırlama Kriterleri

Bu bölüm, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının sınırlandırılmasının hangi esaslara bağlı olduğunu açıklar. Hukuk devleti ilkesi, kanunilik, meşru amaç, zorunluluk ve ölçülülük ilkeleri özetlenir.

Hukuk Devleti ve Üst Normlar

Anayasa md. 2, demokratik hukuk devletini tanımlar; AYM (22.04.2015, 2014/171 E., 2015/41 K.) hukuk devletinin unsurlarını açıklar. Anayasa md. 13, sınırlamanın kanunla, hakkın özüne dokunmadan ve ölçülü yapılabileceğini düzenler. Anayasa md. 90 uyarınca temel haklara ilişkin usulüne uygun uluslararası sözleşmeler kanun gücündedir ve öncelikle uygulanır.

İfade Özgürlüğü ile Bağ ve Takdir Marjı

AİHM ve AYM kararlarına göre siyasi eleştiri ve kamusal tartışmaların sınırlanmasında takdir marjı dardır. Hoş karşılanmayan, sarsıcı veya rahatsız edici fikirler; şiddet, nefret veya terör övgüsü içermediği sürece korunur. Bu yaklaşım, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı yorumuna da yansır.

Zorunluluk ve Ölçülülük

Sınırlamalar “demokratik toplumda zorunlu” ve ölçülü olmalıdır. Müdahale, zorlayıcı toplumsal ihtiyacı karşılamıyor veya son çare niteliği taşımıyorsa uygun görülmez. Bu ilkeler, dağıtma-cezalandırma tedbirlerine de uygulanır.


Bildirime Bağlılık, Aykırılık ve Müdahale Ölçütleri (AİHM/AYM Yaklaşımı)

Bu kısım, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bakımından bildirim usulünün izin rejimine dönüşemeyeceğini ve barışçıl eylemlerde müdahalenin ölçütlerini açıklar. AİHM/AYM kararlarında öne çıkan prensipler özetlenir.

Bildirim Usulü İzin Rejimi Değildir

AİHM ve AYM içtihatlarına göre, bildirim yükümlülüğü toplantının düzgün yapılmasını temin eden idari bir araçtır; “izin” şartı haline getirilemez. Bildirim yokluğu tek başına barışçıl eylemin dağıtılmasına yeterli değildir; özel ve ani gelişen durumlarda ölçüsüz bir sınırlama oluşturur.

Barışçıl Toplantılarda Müdahale Eşiği

Barışçıl ve şiddet içermeyen toplantılarda kolluğun güç kullanımı ancak zorunlu ve ölçülü ise meşru kabul edilebilir. Trafikte aksama gibi tek başına kamu düzeni tehdidi doğurmayan durumlar müdahale için yeterli görülmemektedir. Aşırı ve yaygın güç kullanımı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını caydırıcı etki yarattığı için ihlal sayılabilir.


AİHM, AYM ve Yargıtay’dan Öne Çıkan İlkeler ve Örnekler

Bu bölüm, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin önemli kararların ortaya koyduğu standartları toplu biçimde sunar. Kararlarda tekrarlanan prensipler, uygulamaya yön veren ölçütlerdir.

AİHM Temel İlkeleri (Seçme Özetler)

  • Handyside/Birleşik Krallık: İfade özgürlüğü, rahatsız edici/şok edici fikirleri de korur; sınırlama meşru amaçla orantılı olmalıdır.
  • İncal/Türkiye: Hükümetlere yönelik eleştirinin sınırları daha geniştir.
  • Öllinger/Avusturya: 11. maddedeki haklar, 10. madde ışığında yorumlanmalı; siyasi/genel yarar konularında kısıtlamalar dar yorumlanır.
  • Oya Ataman/Türkiye: Bildirim yokluğu ve trafikte karışıklık tek başına dağıtma için yeterli değildir; güç kullanımı ölçüsüz bulunmuştur.
  • Tuncer/Türkiye: Dolaylı sınırlamalar ve aşırı güç kullanımı ihlaldir; barışçıl gösterilere hoşgörü gerekir.
  • DİSK-KESK/Türkiye: Gösteri başlamadan uygulanan güç ve hastanede gaz kullanımı gerekli ve orantılı değildir.
  • Çelebi ve diğerleri/Türkiye: Sistematik ve aşırı biber gazı kullanımı caydırıcı etki doğurur.
  • Ezelin/Fransa: Barışçıl bir gösteriye katılım nedeniyle disiplin yaptırımı dahi “gerekli” sayılamayabilir.
  • Karatepe ve diğerleri/Türkiye: Trafik aksamaları tek başına müdahaleyi haklı kılmaz; kaba kuvvet ve cezalandırma orantısızdır.
  • Gün ve diğerleri/Türkiye: Gösteri sırasında sonradan ortaya çıkan şiddet eylemleri, barışçıl niteliği tamamen ortadan kaldırmaz; sınırlama 11/2 ölçütlerine uygun olmalıdır.

AYM’den İlkeler (Seçme Özetler)

  • Mehmet Ali Aydın (04.06.2015): Siyasi konuşmalarda takdir marjı dar; rahatsız edici ifadeler de koruma altındadır.
  • Bekir Coşkun (04.06.2015): Siyasi eleştiriler geniş koruma görür; değerlendirme somut bağlamda yapılmalıdır.
  • Osman Erbil (25.03.2015): Bildirim eksikliği tek başına barışçıl eyleme ölçüsüz müdahaleye gerekçe olamaz; HAGB verilse dahi mahkûmiyet demokratik toplumda gerekli olmayabilir.

Yargıtay ve Yerel Mahkeme Uygulaması (Seçme Özetler)

  • Yargıtay CGK (16.09.2014): Toplantı-gösteri ile ifade özgürlüğü arasındaki bağ vurgulanır.
  • Yargıtay 8. CD (09.09.1997): Demokratik nitelikteki eylemler 2911 kapsamında suç oluşturmayabilir.
  • Çeşitli ACM Kararları: Barışçıl eylemlerde kamu düzenini ciddi biçimde bozan bir olgu yoksa, AİHM ilkeleri doğrultusunda beraat verilebilir.

Uygulamada Kritik Başlıklar: Şekil Koşulları, Yasaklar ve Yetki Aşımı

Bu kısım, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bakımından şekli koşulların hakkın özünü ortadan kaldıracak biçimde yorumlanamayacağını vurgular. Bildirim ve yer kuralları “izin” pratiğine dönüştürülemez.

Şekil Koşullarının Yorumu ve Yetki Aşımı Sorunu

AİHM içtahatlarına göre idari düzenlemeler, hakkın kullanımını kolaylaştırmalı; barışçıl eylemleri fiilen imkânsız hale getirmemelidir. Bildirim koşulu “izin alma”ya çevrilemez; keyfi uygulamalar 11. maddeyle bağdaşmaz. Dağıtma ve ceza tedbirleri, “zorunluluk” ve “ölçülülük” ilkeleriyle sınırlıdır.


Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı: Pratik İlkeler (Özet)

Bu bölüm, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin pratik sonuçları madde madde derler. Hakkın özünü koruyan, sınırlama eşiğini belirleyen ve uygulamaya yol gösteren temel prensipler sıralanır.

Öne Çıkan Prensipler

  • Barışçıl ve silahsız eylemler kural olarak korunur; şekil eksikleri tek başına dağıtma gerekçesi olamaz.
  • Trafik aksamaları gibi olgular tek başına müdahaleyi haklı kılmaz.
  • Eylem tipi (miting, yürüyüş, oturma, zincir vb.) çeşitlenebilir; etki için yer seçimi düzenleyicinin tasarrufudur.
  • Grubun bir kısmının şiddeti, şiddete katılmayanların cezalandırılmasını meşrulaştırmaz.
  • Aşırı/ sistematik güç kullanımı caydırıcı etki doğurur ve ihlale yol açabilir.

3713 Sayılı TMK Bağlantısı ve İnfaz Rejimi

Bu bölüm, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kullanımı sırasında 2911’e muhalefet fiilinin TMK ile kesişmesine dair içtihat örneğini özetler. Birlikte işlenen fiillerin infazda doğurduğu sonuç ana hatlarıyla aktarılır.

TMK Kapsamında Birlikte İşlenen Fiiller ve Sonuçları

Toplantıda örgüt propagandası içeren unsurlar ve kolluğa direnme fiilleri birlikte gerçekleşmişse, 2911’e muhalefet ve görevi yaptırmamak için direnme suçları TMK 7/2 kapsamındaki terör suçu ile örgüt faaliyeti çerçevesinde değerlendirilmiştir. Bu durumda cezaların infazı 5275 sayılı Kanun md. 107/4’e göre düzenlenecek müddetname hükümlerine tabi tutulmuştur (Yargıtay 1. CD, 2022/1344 E., 2022/2363 K.).


Sonuç: Hak-Özgürlük Dengesi ve Ölçülülük Ekseni

Bu sonuç bölümü, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının özüne dokunulmaksızın, kanunilik-meşru amaç-zorunluluk-ölçülülük ilkeleri çerçevesinde yorumlanması gereğini vurgular. Şiddet içermeyen toplantıların soruşturma ve mahkûmiyet konusu yapılmaması gerektiği yaklaşımı, AİHM/AYM/Yargıtay içtihatlarıyla uyumludur.

AİHM ve AYM Kararlarında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı

Bu bölüm, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarının ayrıntılı değerlendirmesini içerir. Barışçıl toplanma hakkı, ifade özgürlüğüyle bağlantılı biçimde analiz edilmiştir.

AİHM’in Barışçıl Gösteri İlkesi

AİHM, yerleşik içtihadında, barışçıl toplantıların demokratik toplumun temeli olduğunu vurgular. Devletlerin görevi sadece bu hakkı tanımak değil, aynı zamanda kullanılmasını kolaylaştırmaktır. Mahkeme, “Handyside/Birleşik Krallık” kararında, ifade ve toplanma özgürlüklerinin sadece kabul gören fikirleri değil, rahatsız edici veya sarsıcı düşünceleri de koruduğunu belirtmiştir.

Temel ilke:

“Toplantı özgürlüğü yalnızca zararsız fikirler için değil, otoriteye karşı çıkan, sarsıcı veya toplumun bir kesimini rahatsız eden düşünceler için de geçerlidir. Bunlar, demokratik toplumun çoğulculuk ve hoşgörü değerlerinin gereğidir.”

Oya Ataman/Türkiye Kararı

AİHM, 5 Aralık 2006 tarihli “Oya Ataman/Türkiye” kararında, 40 kişilik bir grubun barışçıl protestosunun, trafikte geçici bir aksama yaratması gerekçesiyle polis tarafından dağıtılmasını ölçüsüz müdahale olarak değerlendirmiştir. Mahkeme, devletin hoşgörü yükümlülüğünü vurgulamış ve 11. madde ihlaline karar vermiştir.

“Barışçıl toplantılarda, kamu otoriteleri belli bir düzeyde rahatsızlığa, karmaşaya veya trafiğin aksamasına katlanmak zorundadır.”

Bu karar, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bakımından Türkiye’de emsal niteliğini korumaktadır.

DİSK ve KESK/Türkiye Kararı

AİHM, 27 Kasım 2012 tarihli DİSK–KESK/Türkiye kararında, 1 Mayıs kutlamaları öncesinde henüz gösteri başlamadan yapılan polis müdahalesini gereksiz bulmuş, biber gazı ve tazyikli su kullanımını “ölçüsüz güç” olarak tanımlamıştır.

Mahkeme, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı bakımından şu değerlendirmeyi yapmıştır:

“Henüz şiddet veya tehdit ortaya çıkmadan uygulanan güç, caydırıcı etki doğurur. Devlet, barışçıl gösterilere karşı aşırı güç kullanmaktan kaçınmak zorundadır.”

Çelebi ve Diğerleri/Türkiye Kararı

24 Mayıs 2016 tarihli kararında AİHM, biber gazının sistematik ve aşırı kullanımının, bireylerin barışçıl toplantılara katılma isteğini bastırabileceğini ve 11. maddeyi ihlal ettiğini belirlemiştir.

“Aşırı gaz kullanımı yalnızca fiziksel zarar değil, aynı zamanda demokratik katılım üzerinde caydırıcı bir psikolojik baskı oluşturur.”

Ezelin/Fransa Kararı

Ezelin kararı, disiplin yaptırımlarının dahi toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında ihlal oluşturabileceğini ortaya koymuştur. Barışçıl bir eyleme katıldığı için kınama cezası alan avukatın davasında AİHM, bu cezanın demokratik bir toplumda gerekli olmadığını belirlemiştir.

“Barışçıl bir gösteriye katılmak, disiplin cezasına gerekçe oluşturamaz; avukatlar da bu hakkın koruması altındadır.”


Anayasa Mahkemesi Kararlarında Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Hakkı

Bu bölümde, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının iç hukukta nasıl korunduğu, Anayasa Mahkemesi’nin önemli kararlarıyla açıklanmıştır. Kararlarda, ölçülülük, demokratik toplumda gereklilik ve barışçıl amaç vurgusu öne çıkmaktadır.

Mehmet Ali Aydın Kararı (2015)

AYM, bu kararında ifade ve toplantı özgürlüğü arasındaki sıkı bağı açıkça ortaya koymuştur. Siyasi nitelikli konuşmalar ve toplantılar söz konusu olduğunda devletin takdir yetkisinin son derece sınırlı olduğunu vurgulamıştır.

“Demokratik bir toplumda, kamu otoritelerini rahatsız eden veya eleştiren açıklamalar dahi ifade özgürlüğü kapsamındadır. Şiddet içermediği sürece sınırlama getirilemez.”

Bekir Coşkun Kararı (2015)

Mahkeme, basın ve ifade özgürlüğüyle paralel olarak, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının da siyasi eleştiriyi içeren açıklamalarda geniş bir koruma alanına sahip olduğunu belirtmiştir.

“Sert, rahatsız edici hatta kışkırtıcı sözler dahi ifade özgürlüğünün koruma alanındadır; siyasi eleştirinin sınırları daraltılamaz.”

Osman Erbil Kararı (2015)

Bu kararda AYM, barışçıl bir basın açıklamasının, bildirim yapılmadığı gerekçesiyle dağıtılmasını ölçüsüz müdahale olarak değerlendirmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olsa dahi, müdahalenin “demokratik bir toplumda gerekli” olmadığına hükmetmiştir.

“Barışçıl eylemler, bildirimsiz de olsa toplantı hakkı kapsamındadır. Bildirim eksikliği, hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde yorumlanamaz.”


Yargıtay ve Yerel Mahkeme Uygulamaları

Yargıtay, AİHM ve AYM içtihatlarını dikkate alarak toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının korunması gerektiğini kabul eden birçok karara imza atmıştır. Aşağıda bu alanda öne çıkan örnekler yer almaktadır.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu (2014/376 K.)

Kurul, toplantı ve gösteri yürüyüşünün “düşünce açıklamanın bir yöntemi” olduğunu ve meşru bir ifade biçimi olarak görülmesi gerektiğini vurgulamıştır.

“Toplantı ve gösteri yürüyüşü, demokratik toplumda meşru ve olağan bir ifade aracıdır. Barışçıl eylemler cezai yaptırıma konu edilmemelidir.”

Yargıtay 8. Ceza Dairesi (1997/10518 E., 11621 K.)

Tarım işçilerinin ürün fiyatlarını protesto amacıyla yaptığı barışçıl eylemin cezalandırılamayacağına karar verilmiştir. Mahkeme, eylemin demokratik hak kullanımı niteliğinde olduğunu belirterek beraat kararı vermiştir.

“Demokratik taleplerini barışçıl biçimde dile getiren kişilerin eylemleri, 2911 sayılı Kanun kapsamında suç oluşturmaz.”

Yerel Mahkeme Kararları

Birçok Asliye Ceza Mahkemesi, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı kapsamında yapılan barışçıl eylemler için beraat kararları vermiştir.

  • Denizli 7. ACM (2013/351 E.): “Valilikten izin alınmadan yapılan barışçıl eylem suç oluşturmaz.”
  • Edremit 1. ACM (2013/488 E.): “Kamu düzenini bozucu eylem yoksa, barışçıl gösteri suç sayılmaz.”
  • İstanbul 28. ACM (2014/339 E.): “1 Mayıs tertip komitesi üyelerinin çağrıları ifade özgürlüğü kapsamındadır.”
  • İstanbul 33. ACM (2014/88 E.): “Gezi Parkı protestosu barışçıl nitelikte olup, kamu düzenini bozma kastı bulunmamaktadır.”

Genel Değerlendirme ve Sonuç

Bu sonuç kısmı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının demokratik toplumun temelini oluşturduğunu, devletin bu hakkı kolaylaştırıcı yönde davranmakla yükümlü olduğunu vurgular.

Hak ve Özgürlük Dengesi

Toplantı ve gösteri özgürlüğü, yalnızca bireylerin düşüncelerini açıklama yöntemi değil, aynı zamanda kamu otoritelerinin denetlenmesini sağlayan bir araçtır. Bu nedenle, kamu otoriteleri barışçıl eylemlere karşı sabır ve hoşgörü göstermekle yükümlüdür.

Ölçülülük İlkesi ve Müdahale Sınırı

Her müdahale, demokratik toplumda zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamalıdır. Bildirimsiz, silahsız ve saldırısız eylemlerde kolluğun güç kullanımı veya cezalandırma tedbirleri, orantılılık ilkesine aykırıdır.

Sonuç Olarak

AİHM, AYM ve Yargıtay kararları ışığında, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına ilişkin sınırlamaların kanunilik, meşru amaç, zorunluluk ve ölçülülük ilkelerine uygun şekilde uygulanması gerekmektedir.
Şiddet içermeyen, barışçıl ve demokratik nitelikteki toplantılar hakkında soruşturma açılması veya mahkûmiyet verilmesi, hem Anayasa’nın 34. maddesine hem de AİHS’nin 11. maddesine açık aykırılık teşkil eder.

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu