Güveni Kötüye Kullanma Suçu (TCK 155) | Tanım, Şartlar ve Cezalar
Güveni kötüye kullanma suçu (TCK 155) nedir? Suçun tanımı, şartları, nitelikli halleri, şikayet ve zamanaşımı, uzlaştırma, ceza aralıkları ve diğer suçlarla ilişkisi.
Hızlı İletişim: gokhanyagmur.com.tr • Avukat Gökhan Yağmur • 0542 157 06 34
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Nedir? (TCK 155)
Özet: Bu bölümde, güveni kötüye kullanma suçunun temel tanımı ve kapsamı açıklanmaktadır. Zilyetliğin belirli bir amaçla devrine rağmen bu amacın dışına çıkılması ya da devir olgusunun inkârı suçun çekirdeğini oluşturur.
Güveni kötüye kullanma suçu, muhafaza edilmesi veya belirli bir şekilde kullanılması amacıyla faile zilyetliği devredilen malın, devir amacının dışında failin ya da üçüncü kişilerin yararına kullanılmasını ya da zilyetliğin devredildiği olgusunun inkâr edilmesini ifade eder. Taraflar arasında mevcut hizmet ilişkisi kötüye kullanılarak suç işlenirse, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma meydana gelir. Öğreti ve uygulamada bu suç emniyeti suistimal olarak da anılmaktadır.
Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Türleri
Özet: Suç, basit ve nitelikli görünümler altında farklı bağlamlarda ortaya çıkabilir. Aşağıda güveni kötüye kullanma suçunun kanunda yer alan beş görünümü listelenmiştir.
- Devir amacı dışında kullanım (basit hâl) – TCK 155/1
- Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma – TCK 155/2
- Meslek veya sanat nedeniyle emniyeti suistimal – TCK 155/2
- Ticaret sebebiyle güveni kötüye kullanma – TCK 155/2
- Başkasının mallarını yönetme yetkisi kapsamında tevdi ve teslim edilen mallara ilişkin emniyeti suistimal – TCK 155/2
Şikayet, Zamanaşımı, Uzlaştırma ve Görevli Mahkeme
Özet: Bu başlıkta güveni kötüye kullanma suçunda şikâyet koşulları, zamanaşımı süreleri, uzlaştırma prosedürü ve görevli mahkeme bilgileri yer alır.
Basit hâl şikâyete tabidir ve şikâyet süresi, suç ve failin öğrenilmesinden itibaren altı aydır; bu süre geçirilirse aynı fiil için yeniden şikâyette bulunulamaz. Nitelikli hâller şikâyete bağlı değildir; bu nedenle özel bir şikâyet süresi öngörülmemiş, dava zamanaşımı süresi 15 yıl olarak belirlenmiştir ve katılma, zamanaşımı içinde her zaman mümkündür. Suç, uzlaştırma kapsamındadır; soruşturma ve kovuşturma aşamalarında vasıf bu yönde belirdiğinde önce uzlaştırma denenmeli, uzlaşma olmazsa süreç devam etmelidir. Görevli mahkeme ise asliye ceza mahkemesidir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Şartları
Özet: Suçun dayandığı hukuki değer genel güven düzenidir. Güveni kötüye kullanma suçunun unsurları TCK 155’te açık biçimde gösterilmiştir.
Toplumsal düzenin sürdürülmesi için güven ilişkisi korunması gereken bir hukuki değerdir; kişisel ya da kamu güveninin ihlali kanunda çeşitli yaptırımlarla karşılanır. Güveni kötüye kullanma suçu, bu korumanın bir parçası olup TCK 155 kapsamında tüm unsurlarıyla düzenlenmiştir. Suçun oluşumu, malın zilyetliğinin devir amacına aykırı tasarrufu veya devir olgusunun inkârı ile gerçekleşir ve her somut olayda bu unsurların birlikte değerlendirilmesi gerekir.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu ile Sözleşme İlişkisi
Özet: Güveni kötüye kullanma suçunda en belirleyici unsur, malikin ve zilyedin geçerli bir sözleşme ile bağlanmış olmasıdır.
Suçun şartları bakımından kritik olgu, mülkiyet hakkı sahibi ile zilyet arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisinin varlığıdır; taraf iradeleri aldatılmamış olmalıdır. Fail ile malik arasında geçerli sözleşme yoksa suçun koşulları oluşmaz. Mal, hile ve aldatma ile elde edilmişse geçerli bir sözleşmeden söz edilemeyeceği gibi, fiil bu durumda dolandırıcılık teşkil eder. Sözleşme yazılı veya sözlü olabilir; önemli olan sözleşmenin hukuka uygun şekilde kurulmuş olmasıdır.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu ve Zilyetlik
Özet: Zilyetlik, suçun merkezinde yer alır; mülkiyetin geniş korunumu zilyetliğin korunmasından geçer. Güveni kötüye kullanma suçunda zilyetliğe ilişkin üç temel unsur bulunmaktadır.
Zilyetlik, bir kimsenin taşınır ya da taşınmaz üzerinde kurduğu fiilî hâkimiyettir. Zilyet olan kişiye zilyet, malikin zilyetliğine asli zilyetlik, devralanınkine fer’î zilyetlik denir; örneğin ev sahibi asli zilyet, kiracı fer’î zilyettir. Suçun amacı mülkiyeti korumaktır; bu nedenle zilyetliğin korunması esastır. Emniyeti suistimal için zilyetliğe ilişkin şu unsurlar aranmaktadır:
1) Zilyetliğin Devri
Güveni kötüye kullanma suçunun doğması için malın zilyetliğinin faile devredilmiş olması gerekir. Devredilen mal taşınır ya da taşınmaz olabilir. Taşınır mal misli ise, devredilen malın misli iade edilebiliyorsa suç oluşmaz; örneğin düğünde kullanılmak üzere verilen takının aynı türden yenisi alınarak teslim edilirse suç vücut bulmaz. Ancak misli olmayan mallarda bedel kadar para ödenmesi suçu ortadan kaldırmaz; bu sadece cezada indirim (maddi zararın giderimi) sebebine konu olabilir. Zilyetlik muhafaza veya belirli kullanım amacıyla devredilmiş olmalıdır; örneğin muhafaza için bırakılan çek/senedin ciro edilerek ticarette kullanılması, ticaret sebebiyle güveni kötüye kullanma oluşturur.
2) Zilyetliğin Bizzat Malik Tarafından Devri
Zilyetlik, suçu işleyen kişiye bizzat ve rızai şekilde malik tarafından devredilmelidir. Zilyetliğin bizzat faile teslim edilmediği haller, farklı suç tiplerini gündeme getirir. Örneğin mal babaya teslim edilmişken, oğulun bunu satması hırsızlıktır; çünkü teslim failin kendisine yapılmamıştır. Zilyetlik malik rızası dışında ele geçirilmişse, somut fiile göre hırsızlık, yağma, dolandırıcılık veya mala zarar verme gündeme gelebilir; bu durumda emniyeti suistimal oluşmaz.
3) Devir Amacı Dışında Tasarruf veya Devir Olgusunun İnkârı
Fail, zilyetliğin devir amacına aykırı tasarrufta bulunmalı veya devir olgusunu inkâr etmelidir. Malik (gerçek kişi, şirket, vakıf vb.) malı belirli bir amaçla devreder; zilyet malı iade edene kadar bu amaca uygun kullanırsa suç doğmaz. Aksi halde, malın satılması, rehnedilmesi, tüketilmesi, değiştirilmesi ya da bozulması gibi işlemler güveni kötüye kullanma suçunu oluşturur. Örneğin finansal kiralama sözleşmesi feshedildiğinde iade edilmesi gereken iş makinesinin iade edilmemesi suçtur. Yine, bankaya yatırılması için teslim edilen parayı almadığını ileri sürmek, ancak teslim alındığının ispatlanması hâlinde suç teşkil eder.
Haksız Yarar Sağlama Şartı Var mı?
Özet: Güveni kötüye kullanma suçunda failin somut bir yarar sağlaması aranmamaktadır. Devir amacına aykırı tasarruf veya inkâr, tek başına yeterlidir.
Suçun oluşumu için haksız yarar sağlanması zorunlu değildir. TCK 155, zilyetliğin kötüye kullanılması ya da devir olgusunun inkârı yoluyla failin veya başkasının yararına tasarrufu cezalandırır. Maddede geçen “yararına” ibaresi, somut bir menfaat elde edilmesini zorunlu kılmaz; ayrıca somut zarar şartı da bulunmaz. Mal üzerinde devir amacına aykırı tasarruf veya inkâr gerçekleştiğinde güveni kötüye kullanma suçu tamamlanır.
Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma (TCK 155/2)
Özet: Hizmet ilişkisine dayanan güven bağının ihlali, güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hâlidir. Süreklilik ve karşılık unsurları önemlidir.
TCK 155/2, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma hâlinde yaptırımı ağırlaştırır. Malik ile zilyet arasındaki sözleşme hizmet ilişkisi niteliği taşıyorsa ve bu ilişki süreklilik arz ediyorsa nitelikli hâl oluşur; geçici bir talimat kapsamında yapılan ihlaller ise basit hâl olarak değerlendirilir. Ayrıca hizmet ilişkisinin ücret ya da benzeri çıkar karşılığında kurulmuş olması beklenir. Örnek olarak, tamire bırakılan aracın tamir yerine gezinti amacıyla kullanılıp kaza yapılması nitelikli hâli doğurur. Vekâlet ilişkileri de süreklilik arz edebilir; avukata tevdi edilen değerli evrakın kasten yırtılması buna örnektir.
Ticaret İlişkisi Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma
Özet: Ticari güven ilişkisi, ekonomik hayatın temeli olduğundan güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hâlleri arasında özel bir yere sahiptir.
Ticari ilişkiden doğan güven bağının kötüye kullanılması, nitelikli hâl olarak düzenlenmiştir. Taşıma, eser veya benzeri sözleşmelerle kurulan ilişkilerde, malın teslim amacı dışında kullanımı suç oluşturur. Örneğin İstanbul’a götürülmek üzere teslim edilen taşınır malın, şirket tarafından başka bir ihtiyaç için kullanılması, ticaret ilişkisi nedeniyle güveni kötüye kullanma suçuna örnektir.
Meslek veya Sanatın İcrası Gereği Bırakılan Eşya Üzerinde Güveni Kötüye Kullanma
Özet: Bazı meslek ve zanaatlarda eşya teslimi doğaldır. Teslim amacına aykırı tasarruf, güveni kötüye kullanma suçunun nitelikli hâlini doğurur.
Mesleğin icrası çerçevesinde eşya teslimi söz konusu olduğunda, bu eşyanın teslim amacı dışında kullanılması halinde nitelikli hâl gerçekleşir. Terzilik veya ayakkabı tamirciliği gibi mesleklerde teslim alınan eşyanın amacı dışında kullanımı, güveni kötüye kullanma suçu oluşturur.
Başkasına Ait Malları Yönetme Yetkisi Kapsamında Güveni Kötüye Kullanma
Özet: Malları yönetme yetkisi, rızai şekilde veya yargı kararıyla verilebilir. Bu yetkinin suistimali, güveni kötüye kullanma suçunun ağır görünümüdür.
Yönetme yetkisi, malik tarafından rızaen verilebileceği gibi mahkeme kararıyla da tanınabilir. Varlıklı kişilerin mallarını yönetmesi için vekâlet verilen kimselerin yetkiyi kötüye kullanarak tasarrufta bulunması, bu ağır hâli doğurur. Aynı şekilde vasi veya kayyımın kendisine tevdi edilen mallar üzerinde yetkisini amaca aykırı kullanması da nitelikli hâlin kapsamındadır.
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Cezası (TCK 155)
Özet: Yaptırım, basit ve nitelikli hâllere göre değişir. Güveni kötüye kullanma suçunda hem hapis hem adlî para cezası birlikte uygulanır.
Basit hâlde (TCK 155/1) ceza, 6 aydan 2 yıla kadar hapis ve adli para cezasıdır; kanun, her ikisine birlikte hükmedilmesini öngörür. Nitelikli hâllerde (TCK 155/2) yaptırım 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve üç bin güne kadar adlî para cezasıdır; yine her iki tür ceza birlikte uygulanmalıdır.
Etkin Pişmanlık (TCK 168) ve Güveni Kötüye Kullanma
Özet: Suç sonrası pişmanlık ve doğrudan maddi zararın giderilmesi, güveni kötüye kullanma suçunda önemli indirimlere yol açabilir.
Etkin pişmanlık, failin sonradan pişmanlık gösterip suç nedeniyle oluşan doğrudan maddi zararı gidermesi ve/veya suça ilişkin bilgi vermesi hâlinde cezada indirim sağlayan kurumdur. Soruşturma aşamasında etkin pişmanlıkla ceza 2/3’e kadar indirilebilir; örneğin 1 yıllık ceza 4 aya düşebilir. Failin suça ilişkin bilgileri ve varsa azmettireni, yardım edeni açıklaması ya da zararı gidermesi gerekir. Dava açıldıktan sonra, hüküm verilmeden önce benzer şekilde pişmanlık gösterilirse ceza 1/2’ye kadar indirilebilir.
Diğer Suçlarla İlişki
Hırsızlık Suçu ile İlişki
Özet: Hırsızlıkta başlangıçtan itibaren mülkiyeti elde etme kastı bulunur; güveni kötüye kullanma suçunda ise kast sonradan oluşur.
Hırsızlık, yalnızca taşınır mallarda ve rızaya aykırı alınan eşyalarla gerçekleşir; failin başlangıçtan beri mülkiyeti ele geçirme kastı vardır. Güveni kötüye kullanma suçu ise malın rızayla teslimi sonrası devir amacına aykırı kullanım veya inkâr ile doğar; hem taşınır hem taşınmaz mallarda görülebilir. Burada kast, sonradan şekillenir.
Dolandırıcılık Suçu ile İlişki
Özet: Dolandırıcılıkta mağdurun iradesi hileyle sakatlanır ve haksız çıkar şarttır. Güveni kötüye kullanma suçunda bu koşullar aranmaz.
Dolandırıcılık, mağdurun özgür iradesinin hileyle aldatılması suretiyle malın elinden alınmasıdır ve suçun tamamlanması için haksız çıkar sağlanması gerekir; fail başından beri suç kastıyla hareket eder. Güveni kötüye kullanma suçunda mal özgür iradeyle teslim edilir; haksız çıkar aranmaz, devir amacına aykırılık veya inkâr yeterlidir.
Zimmet Suçu ile İlişki
Özet: Zimmet yalnızca kamu görevlisi tarafından, görev nedeniyle teslim edilen malvarlığı değerleri üzerinde işlenebilir. Diğer haller güveni kötüye kullanma suçu kapsamındadır.
Zimmet, kamu görevlisinin görevi nedeniyle kendisine teslim edilmiş malvarlığı değerlerini kendisine mal etmesidir ve yalnızca kamu görevlilerince işlenebilir. Kamu görevlisine görev dışı kişisel güven ilişkisi çerçevesinde zilyetlik devri yapılmışsa, oluşan fiil zimmet değil, koşulları varsa basit emniyeti suistimaldir.
Adlî Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve HAGB
Özet: Güveni kötüye kullanma suçunda HAGB, adlî para cezasına çevirme ve erteleme belirli şartlarla uygulanabilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), verilen hükmün belirli süre sonuç doğurmamasını ve yükümlülüklere uyulması ile davanın düşmesini sağlayan yoldur. Suç nedeniyle zarar oluşmuşsa, HAGB’den yararlanmak için zararın giderilmesi gerekir; zarar yoksa ödemeye gerek olmadan HAGB mümkündür. Adlî para cezası, hapisle birlikte veya tek başına uygulanabilir ve güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle verilen hapis cezası adlî para cezasına çevrilebilir. Cezanın ertelenmesi ise hapsin infazından şartlı vazgeçme olup, bu suçta da erteleme imkânı mevcuttur.
Profesyonel Destek ve İletişim
Özet: Güveni kötüye kullanma suçu dosyalarında usul ve süreler kritiktir. Deneyimli bir avukatla hareket etmek hak kayıplarını önler.
Dosyanızla ilgili değerlendirme ve süreç yönetimi için Avukat Gökhan Yağmur ile iletişime geçebilirsiniz: 0542 157 06 34 • gokhanyagmur.com.tr
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Yargıtay Kararları | Unsurlar, Nitelikli Hâller ve Emsal Özetler
Güveni kötüye kullanma suçu Yargıtay kararları ve TCK 155 kapsamında suçun unsurları, nitelikli hâller, sözleşme–zilyetlik ilişkisi ve emsal içtihat özetleri.
Hızlı İletişim: Avukat Gökhan Yağmur • 0542 157 06 34 • gokhanyagmur.com.tr
Güveni Kötüye Kullanma Suçunun Unsurları (TCK 155)
Özet: Bu bölüm, güveni kötüye kullanma suçu Yargıtay kararları bağlamında suçun kavramsal çerçevesini ve kurucu unsurlarını açıklar. Zilyetliğin belirli bir amaçla devrine rağmen bu amaca aykırı tasarruf ya da devir olgusunun inkârı temel koşullardır.
Kanun koyucu, mülkiyetin korunmasını merkez alarak güven ilişkisinin ihlalini yaptırıma bağlamıştır. Buna göre, muhafaza etmek veya belirli şekilde kullanmak için fail lehine zilyetlik devredilen taşınır ya da taşınmaz üzerinde, devir amacının dışında tasarruf edilmesi yahut devir olgusunun inkârı ile suç gerçekleşir. Suç, yalnızca icrai davranışlarla değil; örneğin malın süresinde iade edilmemesi veya muhafaza yükümlülüğünün bilinçli biçimde yerine getirilmemesi gibi ihmali hareketlerle de ortaya çıkabilir (Centel/Zafer/Çakmut, s. 472).
Zilyetlik ve Sözleşme İlişkisi
Özet: Güveni kötüye kullanma suçu Yargıtay kararları zilyetlik–sözleşme bağını vurgular. Zilyetliğin hukuka uygun devri ve aldatılmamış irade şarttır.
4721 sayılı Medeni Kanun m. 973, zilyetliği “eşya üzerindeki fiilî hâkimiyet” olarak tanımlar. Aslî–fer’î zilyetlik ayrımı ise m. 974’te açıklanır: Malik sıfatıyla zilyet olan kişi aslî, belirli bir sınırlı aynî veya kişisel hak doğrultusunda teslim alan kişi fer’î zilyettir. Güveni kötüye kullanma bakımından, malın hukuka ve usulüne uygun, aldatılmamış özgür iradeye dayalı şekilde belirli kullanım amacıyla teslim edilmiş olması gerekir. Suçun oluşması için malik ile lehine zilyetlik tesis edilen fail arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi bulunmalı; bu hukuki bağın doğurduğu güvenin korunması esastır. Geçerli sözleşme yoksa veya mal hileyle elde edilmişse, usulüne uygun teslim bulunmadığından güveni kötüye kullanma oluşmaz.
Nitelikli Hâllerin Çerçevesi
Özet: Güveni kötüye kullanma suçu Yargıtay kararları, meslek/sanat, ticaret, hizmet veya başkasının mallarını idare yetkisi gibi durumları ağırlaştırıcı nitelikli hâl olarak ele alır.
Suç, şu alanlarda nitelikli hâl kazanır:
- Meslek ve sanat ilişkisi (ör. terzilik, tamircilik, matbaacılık gibi sürekli ve belirli hizmet alanları),
- Ticaret ilişkisi (ticari amaç yeterlidir; failin tacir olması şart değildir),
- Hizmet ilişkisi (hizmeti veren ile alan arasında bağ bulunması yeterlidir; daimi olması zorunlu değildir),
- Başkasının mallarını idare etme yetkisi (kaynağı sözleşme, yasa veya resmî karar olabilir) (Osman Yaşar/Hasan Tahsin Gökcan/Mustafa Artuç, C.4, s. 4531-4532).
Bu ağırlaştırıcı nedenlerde, taraflar arasındaki güven yoğunluğu fazladır. Toplum, belli bir sıfata sahip kişilere daha çok güvenir; malın teslimi ile bu sıfat arasında nedensellik bulunmalıdır (Centel/Zafer/Çakmut, s. 478; Özbek/Doğan/Bacaksız, s. 704; Koca/Üzülmez, 7. Baskı, s. 728-729; CGK K.2021/67).
Yargıtay’dan Emsal Nitelikte Karar Özetleri
Özet: Bu başlık altında güveni kötüye kullanma suçu Yargıtay kararları seçkisi yer almakta; her karar, maddi olay kurgusu ve normatif sonuçlarıyla özetlenmektedir.
Aşağıdaki alt başlıklar, ilgili daire ve karar numaraları korunarak olayı ve hukuki sonucu özlü biçimde aktarır.
Mali Müşavirin Defter–Belgeyi İade Etmemesi
Özet: Teslim edilen yasal defter ve belgelerin verilmemesi suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma oluşmuştur.
Sanık, 2005–2007 yıllarında mali müşavirlik yaptığı şirketin 2007 yılı defter ve belgelerini vergi dairesine teslim etmemiş, ihtarlara rağmen iade yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Noter ihtarnameleri ve kendi beyanları gözetildiğinde TCK 155/2 kapsamında mahkûmiyet gerekirken beraat verilmesi bozma nedenidir (Y15CD, 2019/3020).
Belediye Çalışanının Tahsil Yetkisi Olmadan Para Alması
Özet: Çalıştığı kurumdaki görevine güven duyularak yapılan ödeme nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma kabul edilmiştir.
Sanık, belediyede emlak vergisi tahsil ettiği izlenimi vererek para almış; oysa ilgili birimde görevli ve tahsil yetkisi bulunmamaktadır. Mağdurun sanığın görevi–kurumu ile kurduğu güven ilişkisi nedeniyle ödeme yaptığı tespit edilerek TCK 155/2 uygulanmıştır (Y5CD, 2014/6812 E., 2015/7609 K.).
Tapuda Emaneten Kaydedilen Taşınmazın Devredilmemesi
Özet: Yabancıların taşınmaz edinim süreci beklenirken emaneten sanık üzerine tescil edilen evin iade edilmemesi, basit güveni kötüye kullanmadır.
Şikâyetçilerin bedelini ödeyerek satın aldığı taşınmaz, izin işlemleri tamamlanıncaya kadar sanık adına tescil edilmiştir. Sanığın evi devretmekten kaçınması üzerine TCK 155/1 yönünden mahkûmiyet uygun görülmüştür (Y15CD, 2013/4524 E., 2014/20771 K.).
Muhasebe Çalışanının Prim Parasını Mal Edinmesi
Özet: Tahsil yetkisi bulunmayan çalışanın müşteriden aldığı bedeli iade etmemesi, basit güveni kötüye kullanma kapsamındadır.
Serbest muhasebecinin yanında çalışan sanığın prim/borç tahsil yetkisi olmamasına rağmen aldığı bedeli yatırmayıp uhdesinde tutması, TCK 155/1 kapsamında değerlendirilmiştir (Y15CD, 2012/21614 E., 2014/13164 K.).
Kredi Kooperatifi Memurunun Üye Paralarını Kişisel Hesaba Aktarması
Özet: Kooperatif yetkilisinin tahsil ettiği bedelleri kendi hesabına geçirmesi, zimmet suçunu oluşturur.
Sanığın görevi nedeniyle teslim aldığı parayı kişisel hesabına aktarması, olayın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma değil zimmet kapsamında olduğunu göstermektedir (Y5CD, 2012/6626 E., 2012/10286 K.).
Avukatın Ahzu Kabz Yetkisi Kapsamındaki Eylemi
Özet: Vekâlet ilişkisine dayanılarak tahsil edilen paranın müvekkile verilmemesi, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmadır.
Avukatın ahzu kabz yetkisiyle tahsil ettiği parayı müvekkiline vermemesi, ilişkinin vekâlet/hizmet mahiyetinde olması ve kamu zararı bulunmaması nedeniyle TCK 155/2 kapsamında değerlendirilmiştir (Ceza Genel Kurulu, 2021/43 E., 2021/287 K.).
Basit Hâl ile Hizmet Nedeniyle Hâl Arasındaki Ayrım
Özet: Sanığın şirketle hizmet akdi ve tahsil yetkisi araştırılmadan hüküm kurulması, bozma sebebidir.
Satış komisyonu alan sanığın bedeli kendi hesabına aktarması olayında, öncelikle iş ilişkisi ve tahsil yetkisi belirlenmeli; yetki yoksa TCK 155/1, yetki varsa TCK 155/2 uygulanmalıdır. Eksik inceleme bozma nedenidir (Y15CD, 2018/48).
Finansal Kiralama (Leasing) – İade Yükümlülüğünün İhlâli
Özet: Sözleşme feshi ve ihtar sonrasında kiralanan malların iade edilmemesi, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma oluşturur.
- İhtar tebliğine rağmen kiralanan malın iade edilmemesi, TCK 155/2 kapsamında mahkûmiyeti gerektirir (Y23CD, 2015/6413).
- Finansal kiralama sözleşmesi ve ihtarnamelere karşın iş makinesinin teslimden kaçınılması, beraat kararını hukuka aykırı kılar (Y15CD, 2014/21846).
- Bilgisayar ekipmanının sözleşme feshi sonrası süresinde iade edilmemesi, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmadır (Y15CD, 2013/10092).
Acil Müdahale Ekibinin Motoru Satması
Özet: Trafik kazası sonrası korumaya alınan araç motorunun satılması, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma olarak kabul edilmiştir.
Sanıkların muhafaza amacıyla zilyetliklerine geçen motoru satmaları, devir amacına aykırı tasarruf teşkil eder. Beraat yerine mahkûmiyet gerekirken verilen hüküm bozulmuştur (Y15CD, 2021/790).
Şoförün Tır ile Kaçak Eşya Taşıması
Özet: Zilyetliğin devredildiği araç üzerinde devir amacına aykırı tasarruf bulunmadığından, güveni kötüye kullanma şartları oluşmamıştır.
Sanığın şirkete ait tır ve dorsede amaca aykırı bir tasarrufu saptanamadığından, eylem Kaçakçılık Kanunu’na muhalefet kapsamında kalmış; TCK 155 unsurları gerçekleşmediği için beraat kararı isabetli bulunmuştur (Y15CD, K.2021/804).
Kuyumcu Olaylarında Suç Vasfının Belirlenmesi
Özet: Emanete konu altınların hizmet ilişkisi olmaksızın mal edinilmesi, basit güveni kötüye kullanmadır.
Kuyumcunun müşteriden emanet aldığı altınları mal edinmesi olaylarında, taraflar arasında hizmet ilişkisi kurulmadığı için TCK 155/1 uygulanmalıdır; nitelikli hâl isnadı bozma nedenidir
- (Y11CD, 2021/28283 E., 2024/10376 K.)
- (Y11CD, 2021/28058 E., 2024/10389 K.)
- (Y11CD, 2022/270 E., 2024/10405 K.)
Meslek ve Sanat İlişkisinden Kaynaklanan Fiiller
Özet: Tamirciye bırakılan aracın parça satışına konu edilmesi, meslek/sanat nedeniyle güveni kötüye kullanmadır.
Katılanın minibüsünü parçalamak için teslim alan tamircinin motor parçasını habersiz satması, TCK 155/2 kapsamında nitelikli hâli oluşturur. Basit hâl kabulü bozma nedenidir (Y15CD, 2017/4244 E., 2019/1097 K.).
Sonuç ve Uygulama Notu
Özet: Güveni kötüye kullanma suçu Yargıtay kararları, zilyetlik devrinin amacı, sözleşme–güven ilişkisi ve sıfat–nedensellik bağının titizlikle araştırılmasını gerektirir.
Uygulamada; (i) zilyetliğin usulüne uygun devri, (ii) devir amacına aykırı tasarruf/inkâr, (iii) nitelikli hâllerde failin sıfatı ile teslim arasındaki nedensellik özellikle sorgulanır. Her somut olayda sözleşme hükümleri, ihtarnameler ve teslim–iade süreçleri dosya kapsamıyla birlikte değerlendirilir.
Profesyonel Destek
Özet: Güveni kötüye kullanma suçu Yargıtay kararları ışığında sürecin doğru yönetimi hak kayıplarını önler.
Dosyanız için hukuki değerlendirme ve temsil talebinde bulunmak için Avukat Gökhan Yağmur ile iletişime geçebilirsiniz: 0542 157 06 34 • gokhanyagmur.com.tr
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün