SEKİZİNCİ (8) BÖLÜM BASİT YARGILAMA USULÜ – HMK DERS NOTLARI
Bu derste, basit yargılama usulünü ve yazılı yargılama usulünden farklarını inceleyeceğiz. Basit yargılama usulü, daha çabuk sonuçlanması gereken uyuşmazlıkların çözümünde uygulanmak üzere düzenlenmiş, sadeleştirilmiş bir yargılama biçimidir. HMK’da, bu usulün amacı, yargılamanın gereksiz formalitelere boğulmadan etkin, hızlı ve ekonomik biçimde yürütülmesini sağlamaktır.
Basit yargılama usulü, HMK’nın 316 ilâ 322. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu usulde dilekçeler aşaması kısaltılmış, bazı usul kuralları yumuşatılmıştır. Taraflar, iddia ve savunmalarını dava ve cevap dilekçeleriyle bildirir; cevaba cevap veya ikinci cevap dilekçesi verilmez. Mahkeme, gerekli görürse tek celsede tahkikatı tamamlayıp hüküm verebilir.
Bu yargılama türü, kıymeti düşük davalarda, bazı özel hukuk uyuşmazlıklarında (örneğin kira davaları, itirazın iptali, menfi tespit, nafaka ve iş davaları gibi) uygulanır. Ayrıca, kanunda açıkça belirtilmeyen hâllerde, uyuşmazlığın niteliğine göre hâkim basit yargılama usulünü tercih edebilir.
Bu bölümde;
- Basit yargılama usulünün tanımı, amacı ve kapsamı,
- Uygulama alanı ve yazılı yargılama usulüyle farkları,
- Dilekçeler, duruşma ve delil bildirimi,
- Tahkikatın yürütülmesi ve hüküm aşaması,
- Basit usulde kanun yolları
konuları ayrıntılı biçimde ele alınacaktır.
Ders notları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), mevzuat.gov.tr, resmigazete.gov.tr ve güncel Yargıtay içtihatları esas alınarak hazırlanmıştır. Hedef, hukuk fakültesi öğrencilerine ve Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS) adaylarına, kısa sürede kavranabilir, sistematik ve güvenilir bir kaynak sunmaktır.
SEKİZİNCİ BÖLÜM – BASİT YARGILAMA USULÜ (m. 316–322)
Basit yargılama usulü, medeni yargılamada belirli dava türleri için öngörülmüş olan, süreci hızlandırmayı ve yargılamayı sadeleştirmeyi amaçlayan bir yargılama biçimidir. Bu usulde, delillerin ve iddiaların sınırlı sayıda dilekçeyle ortaya konulması, duruşma sayısının azlığı ve daha kısa yargılama süreleri dikkat çeker. Amaç, adaletin makul sürede tecellisini sağlamak ve yargılamada gereksiz formaliteleri ortadan kaldırmaktır.
Basit Yargılama Usulünün Kapsamı ve Uygulama Alanı
Basit yargılama usulü, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 316. maddesi uyarınca, kanunlarda açıkça belirtilen hallerin dışında, belirli dava türlerinde uygulanır. Bu düzenleme, hem davanın niteliği hem de uyuşmazlığın çözümünde ihtiyaç duyulan yargılama yoğunluğu dikkate alınarak yapılmıştır.
Basit Yargılama Usulüne Tabi Dava ve İşler (HMK m. 316)
Kanun koyucu, aşağıdaki hallerde basit yargılama usulünün uygulanacağını düzenlemiştir:
- Sulh hukuk mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işler,
- Kanun gereği mahkemenin dosya üzerinden karar vermekte takdir yetkisi bulunduğu davalar,
- Geçici hukuki koruma talepleri (örneğin ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz veya delil tespiti istemleri) ile deniz raporu alınması ve dispeççi atanması talepleri ve bunlara yönelik itirazlar,
- Her türlü nafaka davaları ile velayet ve vesayet işlerine ilişkin davalar (soybağına dair davalar hariç, çünkü bunlar yazılı yargılama usulüne tabidir),
- Hizmet ilişkisinden doğan uyuşmazlıklar,
- Konkordato ve sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması davaları,
- Tahkim hükümlerine göre mahkemenin görev alanına giren işler,
- Ayrıca, diğer kanunlarda özel olarak belirtilen ve yazılı yargılama dışı bir usulün öngörüldüğü tüm davalar.
Buna ek olarak, miktar veya değeri 1 milyon Türk Lirasını geçmeyen ticari davalarda da (TTK m. 4/II) basit yargılama usulü uygulanır. Bu sınır, ticari yargılamanın hız ve etkinlik ilkeleriyle uyumlu bir düzenlemedir.
Uygulama Notu:
Örneğin, bir işçinin fazla mesai alacağına ilişkin açtığı dava veya bir kiracının tahliye talepli başvurusu, genellikle basit yargılama usulüne tabi olur. Bu tür davalarda mahkeme çoğu zaman dosya üzerinden karar verebilir.
Dava Dilekçesi ve Cevap Dilekçesi (HMK m. 317)
Basit yargılama usulünde yargılama, yazılı dilekçeler üzerinden yürütülür. Tarafların iddia ve savunmalarını, dayandıkları delilleri bu dilekçelerde açıkça belirtmeleri gerekir.
Dilekçelerin Verilmesi ve Süreler
Dava, dava dilekçesinin verilmesiyle açılır; davalı ise cevap dilekçesini mahkemeye sunarak savunmasını yapar. Her iki dilekçenin, HMK yönetmeliğinde öngörülen standart forma uygun biçimde hazırlanması mümkündür. Bu yöntem, yargılama işlemlerinin hem usul ekonomisine hem de erişilebilirliğe uygun şekilde yürütülmesini sağlar.
Cevap Süresi ve Ek Süre Talebi
Davalının cevap süresi, dava dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak bu sürede savunmasını hazırlaması mümkün olmayan hallerde, mahkeme davalıya bir defaya mahsus olmak üzere, en fazla iki haftalık ek süre verebilir.
Bu talebin, esas cevap süresi içinde yapılması gerekir. Mahkeme, bu konuda verdiği kararı taraflara derhal bildirir. Böylece tarafların adil yargılanma hakkı korunur.
Cevaba Cevap ve İkinci Cevap Dilekçesi Yasağı
Basit yargılama usulünde, taraflar cevaba cevap veya ikinci cevap dilekçesi veremezler. Yani her taraf, yalnızca bir defa yazılı beyan hakkına sahiptir. Bu düzenleme, süreci hızlandırma ve uyuşmazlığın daha kısa sürede çözümlenmesini sağlama amacını taşır.
Örnek Olay:
Bir işçi, fazla mesai alacağı için dava açmışsa, davalı işveren yalnızca bir kez cevap dilekçesi verebilir; davacının da bu cevaba tekrar yazılı olarak karşılık verme imkânı bulunmaz. Tüm iddia ve deliller ilk dilekçelerde belirtilmek zorundadır.
Delillerin Bildirilmesi (HMK m. 318)
Basit yargılama usulünde delillerin sunulması aşaması, sürecin en kritik noktalarından biridir. Taraflar, dava ve cevap dilekçeleriyle birlikte tüm delillerini açıkça ve hangi vakıayı ispatlamaya yönelik olduğunu belirterek mahkemeye bildirmek zorundadır.
Delil Sunma Zorunluluğu ve Belge Getirtme Usulü
Tarafların elinde bulunan deliller dilekçelere eklenmelidir. Eğer delil başka bir kurum ya da kişi nezdindeyse, o belgenin temini için gerekli bilgi ve açıklamalar dilekçede yer almalıdır. Böylece mahkeme, gerekli belgeleri resen ya da taraf talebiyle ilgili yerlerden getirtebilir.
Bu düzenleme, delillerin eksiksiz ve zamanında toplanmasını, dolayısıyla yargılamanın sürüncemede kalmamasını hedefler.
İddia ve Savunmanın Genişletilmesi veya Değiştirilmesi Yasağı (HMK m. 319)
Basit yargılama usulünde, iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı, davanın açılmasıyla birlikte başlar. Davacı, davayı açtıktan sonra yeni vakıalar ileri süremez veya talebini genişletemez.
Davalı bakımından ise bu yasak, cevap dilekçesinin mahkemeye sunulmasıyla başlar.
Bu kural, yargılamada belirsizliğin önüne geçmek ve davanın gereksiz yere uzamasını engellemek amacı taşır.
Uygulama Örneği:
Bir kira uyuşmazlığında, davacı yalnızca kira bedelinin ödenmemesine dayanmışsa, yargılama sırasında kira sözleşmesinin feshi veya zararın tazmini gibi yeni talepler ileri süremez.
Ön İnceleme ve Tahkikat Aşaması (HMK m. 320)
Basit yargılama usulünde mahkeme, mümkün olan durumlarda duruşma yapmadan, doğrudan dosya üzerinden karar verebilir. Bu yöntem, özellikle delillerin yazılı olduğu ve taraf beyanlarının açıkça dosyada yer aldığı hallerde tercih edilir.
Dosya Üzerinden Karar Verilmesi
Mahkeme, davanın niteliği gereği duruşma yapılmasına gerek görmezse, tarafları dinlemeksizin dosya üzerinden hüküm tesis edebilir. Ancak gerekli görüldüğünde taraflar duruşmaya davet edilerek sözlü açıklamaları alınabilir.
Duruşma Yapılması ve Sulhe Teşvik
İlk duruşmada, mahkeme dava şartlarını, ilk itirazları, hak düşürücü süre ve zamanaşımı hususlarını değerlendirir. Ardından tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde uyuşmazlık konularını tespit eder.
Bu aşamada hâkim, tarafları sulh (uzlaşma) veya arabuluculuğa teşvik eder. Sulh gerçekleşirse tutanak altına alınır ve davaya son verilir; aksi halde tahkikat aşamasına geçilir.
Tahkikatın Tamamlanması ve Duruşma Sınırı
Tahkikat işlemleri kural olarak en fazla iki duruşmada tamamlanır. Duruşmalar arasındaki süre bir aydan fazla olamaz.
Ancak zorunlu hallerde (örneğin bilirkişi incelemesinin uzun sürmesi veya istinabe işlemleri), hâkim gerekçesini açıkça belirterek bu süreyi uzatabilir ve iki duruşmadan fazla duruşma yapabilir.
Dosyanın İşlemden Kaldırılması
Basit yargılama usulüne tabi bir dosya işlemden kaldırıldıktan sonra, taraflarca yenilenmez veya yeniden takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır. Bu durum, tarafların dava sürecini aktif şekilde yürütme yükümlülüğünü vurgular.
Hüküm (HMK m. 321)
Basit yargılama usulünde hüküm aşaması, tahkikatın tamamlanmasından sonra başlar. Bu aşama, mahkemenin davayı sonuçlandırarak hükmünü tefhim ettiği yani açıkladığı kısımdır. Basit yargılama usulü, bu noktada da hız ve sadelik ilkesine bağlı kalır.
Kararın Tefhimi ve Gerekçeli Karar Süresi
Tahkikat sona erdiğinde, mahkeme tarafların son beyanlarını alır ve ardından yargılamanın tamamlandığını bildirir. Bu bildirimin hemen sonrasında hâkim, kararını açıklar.
Taraflara ayrıca beyanda bulunabilmeleri için yeni bir süre verilmez; çünkü tüm iddia ve savunmalar, daha önceki dilekçelerde ve tahkikat aşamasında ortaya konulmuştur.
Tefhim, mahkemenin hükme ilişkin tüm unsurları —yani sonuç ve gerekçeyi— duruşmada açıklamasıyla gerçekleşir. Ancak zorunlu hallerde hâkim, gerekçesini daha sonra yazmak üzere yalnızca hüküm özetini tutanağa geçirerek kararı tefhim edebilir.
Bu durumda gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılıp taraflara tebliğe çıkarılması zorunludur.
Bu düzenleme, hem yargılamanın makul sürede tamamlanmasını hem de tarafların kararın gerekçesine hızlı biçimde ulaşabilmesini sağlar.
Örnek Olay:
Bir hizmet sözleşmesinden doğan alacak davasında, bilirkişi raporu ve taraf beyanları tamamlandıktan sonra hâkim duruşmada kısa hükmü açıklar. Gerekçeli karar, zorunlu nedenlerle en geç bir ay içinde yazılıp taraflara tebliğ edilir.
Uygulanacak Hükümler (HMK m. 322)
Basit yargılama usulüne ilişkin hükümler sınırlı olduğundan, bu usule dair açık bir düzenleme bulunmayan hallerde, yazılı yargılama usulü hükümleri kıyasen uygulanır. Böylece kanundaki boşluklar tamamlanır ve yargılamada yeknesaklık sağlanır.
Yazılı Yargılama Usulü ile İlişki
HMK m. 322/1’e göre, basit yargılama usulü hakkında özel bir hüküm bulunmadığında, HMK’nın yazılı yargılama usulüne ilişkin hükümleri devreye girer. Bu madde, iki usul arasında tamamlayıcı bir ilişki kurar; dolayısıyla basit yargılama, yazılı yargılamanın sadeleştirilmiş bir formu olarak işlev görür.
Satış İşlemleri ve Paylaştırma
Ayrıca, paylaştırma ve ortaklığın giderilmesi amacıyla satış yapılması gereken hallerde, hâkim satış işlemini yürütmek üzere bir memur görevlendirir.
Bu satış işlemleri, İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yürütülür.
Taşınır ve taşınmaz malların satışı da yine aynı kanun çerçevesinde gerçekleştirilir.
Böylece icra hukuku ile usul hukuku arasında koordinasyon sağlanmış olur.
Uygulama Notu:
Örneğin, miras yoluyla intikal eden bir taşınmazın ortaklığının giderilmesi davasında, mahkeme satış kararı verirse, satış işlemini icra müdürlüğü aracılığıyla İcra ve İflas Kanunu hükümleri doğrultusunda yürütür.
Basit Yargılama Usulü ile Yazılı Yargılama Usulünün Karşılaştırılması
Basit yargılama usulü ile yazılı yargılama usulü arasındaki farklar, uygulamada büyük önem taşır. Aşağıdaki tablo, iki usulün temel özelliklerini karşılaştırmalı biçimde ortaya koyar.
| Karşılaştırma Kriteri | Yazılı Yargılama Usulü | Basit Yargılama Usulü |
|---|---|---|
| Cevap Süresi | 2 Hafta | 2 Hafta |
| Cevap İçin Ek Süre | 1 Ay | 2 Hafta |
| Cevaba Cevap ve İkinci Cevap Dilekçesi | Var | Yok |
| İddianın Genişletilmesi veya Değiştirilmesi Yasağının Başlama Zamanı | Cevaba cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle | Davanın açılmasıyla |
| Savunmanın Genişletilmesi veya Değiştirilmesi Yasağının Başlama Zamanı | İkinci cevap dilekçesinin verilmesiyle | Cevap dilekçesinin verilmesiyle |
| Ön İnceleme Aşamasında Duruşma Sayısı | En fazla 2 duruşma yapılır | En fazla 1 duruşma yapılır |
| Ön İnceleme Duruşmasına Katılmama | Taraflardan biri mazeretsiz gelmezse özel bir sonuç doğmaz | Aynı şekilde özel bir sonuç doğmaz |
| Duruşma Sayısı (Tahkikat Aşaması) | Sınırlama yoktur | Kural olarak en fazla 2 duruşma yapılır |
| Duruşmalar Arasındaki Süre | Herhangi bir süre sınırlaması yoktur | Bir aydan uzun olamaz |
| Sözlü Yargılama ve Hüküm Aşaması | Gerekirse ayrı bir duruşma günü verilebilir | Ayrı duruşma günü verilmez, karar aynı duruşmada tefhim edilir |
| Dosyanın İşlemden Kaldırılması | En fazla iki defa yenilenebilir, üçüncüde dava açılmamış sayılır | Bir defa yenilenebilir, ikincide dava açılmamış sayılır |
| Gerekçeli Kararın Yazılması Süresi | Zorunlu nedenlerde 1 ay | Zorunlu nedenlerde 1 ay |
| Bilirkişi Raporu Verme Süresi | 3 Ay + 3 Ay | 2 Ay + 2 Ay |
Bu tablo, basit yargılama usulünün, yazılı yargılama usulüne göre daha hızlı, daha az formaliteye dayalı ve sınırlı duruşma sayısıyla yürütülen bir sistem olduğunu açık biçimde göstermektedir.
Sonuç Değerlendirmesi:
Basit yargılama usulü, özellikle iş, nafaka, velayet ve küçük meblağlı ticari davalarda yargılamayı sadeleştirerek hem mahkemelerin iş yükünü azaltır hem de taraflar açısından daha hızlı bir yargılama süreci sağlar. Bu yönüyle, usul ekonomisi ve adil yargılanma hakkı ilkeleriyle doğrudan bağlantılı bir kurumdur.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün
