Hayasızca hareketler suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 225. maddesinde düzenlenmiştir. Failin, toplum içinde açıkça cinsel ilişkide bulunması veya teşhircilik yapması bu suçun temel unsurlarını oluşturur. Uygulamada bu suç, çoğu zaman “alenen cinsel ilişkide bulunma suçu” ya da “teşhircilik suçu” olarak da adlandırılmaktadır.
Bu suç tipi, “Genel Ahlaka Karşı Suçlar” başlığı altında yer almakta olup; toplumun ortak ahlak değerleri, edep, haya ve iffet duygularının korunması amaçlanmaktadır. Yargıtay içtihatlarına göre, bu suç ile toplumun kültürel yapısında önemli yer tutan ahlaki ve görgü kuralları ihlal eden eylemler yasaklanmıştır. Dolayısıyla hayasızca hareketler suçu, toplumsal düzeni ve genel ahlakı korumayı hedefleyen bir normdur.
Hayasızca Hareketler Suçunun Unsurları
Hayasızca hareketler suçu, kanunda seçimlik hareketli suç olarak tanımlanmıştır. Yani failin bu hareketlerden herhangi birini gerçekleştirmesiyle suç tamamlanmış olur. Her ne kadar bu suça teşebbüs teorik olarak mümkün olsa da, uygulamada genellikle “sırf hareket suçu” niteliği taşıdığı için teşebbüs aşamasında kalan bir örnekle karşılaşılmamaktadır.
Hayasızca hareketler suçu iki temel seçimlik hareketle oluşur:
- Alenen cinsel ilişkide bulunmak,
- Teşhircilik yapmak.
Alenen Cinsel İlişkide Bulunma Suretiyle Hayasızca Hareketler Suçu (TCK 225)
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 225. maddesi, iki kişinin karşılıklı rızalarıyla “alenen” cinsel ilişkide bulunmasını hayasızca hareketler suçu olarak kabul etmiştir. Bu eylem, hem farklı cinsler hem de aynı cinsler arasında gerçekleşebilir.
Aleniyet Unsuru
Ceza hukuku bakımından “aleniyet”, bir fiilin belirsiz sayıda kişi tarafından görülebilmesi, işitilebilmesi veya algılanabilmesi anlamına gelir. Başka bir ifadeyle, eylemin kamuya açık bir ortamda ya da çok sayıda kişinin öğrenmesine imkân tanıyan bir şekilde gerçekleşmesi gerekir.
Alenen cinsel ilişki; failin cinsel arzularını tatmin etmek amacıyla, toplumun ahlak ve nezaket kurallarına açıkça aykırı biçimde, edep ve haya duygularını zedeleyecek hareketlerde bulunmasıyla oluşur. Burada fiilin bizzat görülmesi veya sesinin duyulması zorunlu değildir. Yeter ki, çok sayıda kişinin bu eylemi öğrenebilmesi mümkün olsun.
Hayvanlarla Alenen Cinsel İlişki
Kanuna göre hayvanlarla alenen cinsel ilişkide bulunmak da hayasızca hareketler suçu kapsamında değerlendirilir.
Aleniyetin Gerçekleştiği Ortamlar
Bu suç, kamuya açık bir alanda işlenebileceği gibi, kapalı alanlarda da işlenebilir. Yargıtay kararlarına göre aşağıdaki fiiller alenen cinsel ilişkide bulunma yoluyla hayasızca hareketler suçunu oluşturur:
- Kişinin kendi evinde, perdeler açık biçimde ve dışarıdan görülebilecek şekilde cinsel ilişkiye girmesi,
- Kamuya açık park, plaj, yol veya açık alanlarda cinsel ilişkiye girmek,
- Camları açık araç içinde cinsel ilişkide bulunmak.
Arabada Cinsel İlişki
Özellikle arabada cinsel ilişkiye girmek veya sevişmek, bu suçun oluşması bakımından önem taşır. Çünkü eylemin çok sayıda kişi tarafından görülme ihtimali, “aleniyet” unsurunun gerçekleşmesi için yeterlidir. Bu nedenle karavan gibi dışarıdan görünmeyen kapalı araçlarda yapılan cinsel eylemler suç oluşturmazken, sıradan camlı bir otomobilde yapılan benzer eylemler hayasızca hareketler suçu kapsamında değerlendirilir.
Delil ve İspat
Uygulamada, bu tür olaylarda genellikle polis tarafından düzenlenen tutanaklarda “arabada uygunsuz yakalanma” gibi ifadeler yer almaktadır. Ancak bu tür tutanaklar tek başına suçun işlendiğini kanıtlamaya yetmez. Suçun ispatı için, olay sırasında çevrede bulunan kişilerin veya kolluk görevlilerinin tanık olarak dinlenmesi gereklidir.
Cezası
Alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle hayasızca hareketler suçunun cezası, 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır.
Teşhircilik Suretiyle Hayasızca Hareketler Suçu (TCK 225)
Teşhircilik suçu, failin cinsel organını veya vücudunun cinsel bölgelerini belirli bir kişiye yöneltmeksizin, genel bir şekilde teşhir etmesiyle oluşur. Kanunun gerekçesinde de belirtildiği üzere, bu tür davranışlar “ahlak temizliğine aykırı” eylemler olduğundan cezalandırılmaktadır.
Belirli Bir Kişiye Yönelik Teşhir
Eğer fail, cinsel organını belirli bir kişiye karşı sergilerse, bu eylem hayasızca hareketler suçu değil, cinsel taciz suçu olarak değerlendirilir. Teşhircilik, yalnızca belirsiz sayıda kişiye karşı gerçekleştirilen davranışlarda söz konusu olur.
Teşhircilik Suçuna Örnekler
- Camdan cinsel organını göstermek,
- Sokakta çıplak dolaşmak,
- Parkta veya toplumsal alanlarda teşhirde bulunmak.
Cinsel Taciz ile Teşhircilik Arasındaki Fark
Bazı durumlarda failin eylemi hem cinsel taciz, hem de teşhircilik niteliği taşıyabilir. Bu durumda TCK m.44 uyarınca fikri içtima hükümleri uygulanır ve fail cezası daha ağır olan suçtan cezalandırılır.
Örneğin; sokakta cinsel organını bir kişiye gösteren fail hem cinsel taciz hem de teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçunu işlemiş olur. Ancak cinsel taciz suçunun ceza üst sınırı daha yüksek olduğundan fail bu suçtan cezalandırılır.
Önemle belirtmek gerekir ki, cinsel taciz suçunun alt sınırı 3 ay, hayasızca hareketler suçunun alt sınırı ise 6 aydır. Bu nedenle ceza belirlenirken fail lehine yorum yapılmaz; alt sınır 6 aydan düşük olamaz.
Teşhircilik Suçunda Suç Sayılmayan Davranışlar
Sokakta sarılmak, arabada öpüşmek veya çiftlerin duygusal yakınlaşmaları teşhircilik kapsamında değerlendirilmez. Bu tür fiiller, toplumun genel ahlak ölçütlerini aşmadığı sürece hayasızca hareketler suçu olarak kabul edilmez.
Cezası
Teşhircilik suretiyle hayasızca hareketler suçu için öngörülen yaptırım da 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK m.225).
Adli Para Cezası, Erteleme ve HAGB Uygulaması
Adli para cezası, bazı hallerde hapis cezası yerine uygulanabilen veya onunla birlikte hükmedilebilen bir yaptırımdır. Bu nedenle, hayasızca hareketler suçu kapsamında hükmolunan hapis cezası, kanunda belirtilen şartlar oluştuğunda adli para cezasına çevrilebilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), sanık hakkında verilen cezanın belirli bir denetim süresi içinde sonuç doğurmamasını sağlayan bir kurumdur. Denetim süresi sonunda gerekli şartlar sağlanırsa ceza kararı ortadan kalkar. Bu kurum, hayasızca hareketler suçu bakımından da uygulanabilir.
Cezanın ertelenmesi ise, mahkemenin hükmettiği hapis cezasının infazının belirli koşullar altında ertelenmesidir. Teşhircilik veya alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle işlenen hayasızca hareketler suçunda, fail lehine şartlar mevcutsa cezanın ertelenmesi mümkündür.
Şikayet, Uzlaşma ve Zamanaşımı Süreleri
Hayasızca hareketler suçu, şikayete tabi bir suç değildir. Bu nedenle, Cumhuriyet savcısı tarafından resen soruşturulur.
Şikayetten vazgeçilmesi halinde bile kamu davası düşmez. Bu suç uzlaşma kapsamına da girmez. Fail ile mağdurun uzlaşması, soruşturmayı veya kovuşturmayı sona erdirmez.
Dava zamanaşımı süresi, hayasızca hareketler suçu bakımından 8 yıldır. Bu süre içinde suç her zaman soruşturulabilir; ancak sürenin dolmasıyla birlikte dava hakkı düşer. Zamanaşımı, ceza hukukunda dava açma veya yürütme hakkının süreyle sınırlı olmasını sağlayan bir kurumdur.
Hayasızca Hareketler Suçunda Görevli Mahkeme
Teşhircilik veya alenen cinsel ilişkide bulunma suretiyle işlenen hayasızca hareketler suçu bakımından görevli mahkeme, asliye ceza mahkemesidir. Bu mahkeme, yargılamayı yapma ve hüküm kurma yetkisine sahiptir.
Hayasızca Hareketler Suçu Yargıtay Kararları
Bu bölümde hayasızca hareketler suçu bakımından Yargıtay kararları, suçun kapsamı ve uygulamadaki ölçütler esas alınarak yeniden ifade edilmiştir. Metindeki bilgi içeriği korunmuş, yalnızca anlatım tarzı akademik ve SEO uyumlu biçimde özgünleştirilmiştir.
Hayasızca Hareketler Suçu Nedir?
TCK m. 225’te düzenlenen hayasızca hareketler suçu, “alenen cinsel ilişkide bulunmak” veya “teşhircilik” eylemlerinden birinin gerçekleşmesiyle oluşur. Toplum kültürünün önemli bir parçasını oluşturan edep, iffet, ar ve haya duyguları ile bunlara ilişkin töreler bu suçla koruma altına alınır. Kanun maddesinde “teşhircilik”, cinsel tatmine ulaşma amacıyla cinsel organın veya söz konusu değerleri incitecek mahiyetteki vücut bölgelerinin alenen gösterilmesi şeklinde tanımlanır.
Hayasızca Hareketler Suçunda Delil ve Gerekçelendirme
Bu başlık altında hayasızca hareketler suçu yönünden delil standardı ve gerekçelendirme zorunluluğuna ilişkin Yargıtay yaklaşımı özetlenmektedir. Kararlar, hangi davranışların suç oluşturduğunu ve mahkeme gerekçesinin nasıl kurulması gerektiğini göstermektedir.
Soyut Tutanak ve Tanık Anlatımının Yetersizliği
Somut olayda; 08/05/2006 tarihli olay tutanağında “sanığın trafiği tehlikeye düşürerek vücudunu teşhir ettiği ve sürücülerle konuştuğu” şeklindeki soyut ifadeler kullanılmış, tutanak tanığı Mahmut Çalışır’ın “sanığın vücudunu teşhir ederek yürüdüğü” yönündeki beyanı dışında, diğer tutanak tanığı yöntemince dinlenmemiştir. Mahkemece sanığın hangi vücut bölgelerini, nasıl teşhir ettiği ve suç oluşturan hareketlerin neler olduğu tanıklara açıklattırılmadan, denetime elverişli tartışma yapılmaksızın hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/1785 E., 2019/5674 K.).
Hayasızca Hareketler ve Cinsel Taciz Suçu Arasındaki İlişki
Bu bölüm, hayasızca hareketler suçu ile cinsel taciz suçunun kesişim noktalarını ve TCK m. 44 kapsamındaki fikrî içtima uygulamasını özetlemektedir. Yargıtay, belli bir kişiyi hedef alan davranışlarda cinsel taciz suçuna, belirsiz sayıda kişiye yönelen eylemlerde ise hayasızca hareketler suçuna işaret etmektedir.
Fikrî İçtima ve En Ağır Ceza İlkesi
Sanığın, sokakta yürüyen mağdureye inşaatın camından el sallayıp “gel” işareti yaparak cinsel organını göstermesi, belirli kişiyi hedef aldığı için TCK m. 105 (cinsel taciz) ve aleni nitelik nedeniyle TCK m. 225 kapsamındaki hayasızca hareketler suçu görünümünü birlikte doğurur. TCK m. 44 uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulmalı; 225. maddenin alt sınırının 105. maddeninkinden yüksek olması gözetilerek 105. maddeyle belirlenen ceza, 225’in alt sınırının altına inmemelidir. Cinsel taciz yerine hayasızca harekete hükmedilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar No: 2014/156).
Cinsel Taciz Suçu ile Hayasızca Hareketler Suçu Arasındaki Fark
Bu başlık, hayasızca hareketler suçu ile cinsel taciz suçunu ayıran kriterleri örnek kararlar üzerinden göstermektedir. Yargıtay, eylemin belirli bir kişiye yönelip yönelmediğini temel ayrım ölçütü olarak kabul etmektedir.
Perdeyi Aralayıp Cinsel Organı Göstermek
Müştekiler, sanığın evinin perdesini aralayıp gizlenerek cinsel organını gösterdiğini belirtmiştir. Bu eylem, TCK m. 105/1 (cinsel taciz) kapsamında değerlendirilmelidir. Hayasızca hareketler suçu üzerinden mahkûmiyet kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2018/7442).
Yangın Merdiveninde Cinsel Organ Göstermek
Sanığın apartman yangın merdiveni girişinde mağdura cinsel organını göstermesi cinsel taciz suçu niteliğindedir. Hayasızca hareketler suçundan mahkûmiyet kurulması bozulmuştur (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2018/6743).
Sokakta Oyun Oynayan İki Mağdura Teşhir
Sanığın sokakta oyun oynayan iki mağdura yönelik cinsel organını göstermesi TCK m. 105/1, 43 uyarınca zincirleme şekilde cinsel tacizdir. Hayasızca hareketlerden mahkûmiyet verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2018/5994).
Paltosunu Açıp Gülerek Teşhir
Sanığın “bakar mısın” diyerek mağduru çevirtip paltosunu açarak gülümsemesiyle cinsel organını göstermesi TCK m. 105/1 kapsamındadır. Hayasızca hareketler suçu üzerinden kurulan mahkûmiyet bozulmuştur (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2017/10806).
Pantolonu İndirip Mağdureyi Takip Etmek ve Fikrî İçtima
Sanığın pantolonunu indirip cinsel organını reşit mağdureye göstermek suretiyle yaptığı eylem hem TCK m. 225 hem TCK m. 105/1 kapsamındadır. TCK m. 44 gereğince yalnızca cinsel taciz suçundan hüküm kurulmalı; hayasızca hareketler yönünden ayrıca mahkûmiyet verilmemelidir (Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2021/7475 E., 2022/5346 K.).
Parkta ve Kamusal Alanlarda Teşhir Eylemleri
Bu bölüm, hayasızca hareketler suçu açısından kamusal alanda gerçekleşen eylemlerin nitelendirilmesini ve mahkemelerin dikkat etmesi gereken unsurları açıklar. Aleniyet ve hedef kişi ayrımı kararlarda belirleyici olmaktadır.
Parkta Alenen Teşhir ve Hedef Kişi Yokluğu
Sanığın parkta cinsel organını alenen göstermesi, eylemin belirli bir kişiye yönelmemesi nedeniyle TCK m. 225 kapsamındadır. Cinsel tacizden HAGB verilip hayasızca hareketler yönünden ceza verilmesine yer olmadığı sonucu bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/3143 E., 2019/7014 K.).
Herkese Açık Park Yerinde Soyunup Edep Yerini Yıkamak
Sanığın, katılanların ikameti önündeki umuma açık park yerinde soyunup edep yerlerini yıkaması eyleminin hayasızca hareketler suçu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan mahkûmiyet kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/25483 E., 2018/17868 K.).
Hayasızca Hareketler Suçunda Teşhir ve Aleniyet Unsurları
Bu başlık, hayasızca hareketler suçu bakımından teşhir ve aleniyet ölçütlerinin nasıl uygulandığını örneklerle açıklamaktadır. Kararlarda, eylemin görünürlüğü, hedef kişisiz sergilenmesi ve ortam koşulları ayrıntılı biçimde irdelenmektedir.
İşlek Olmayan Yolda İdrar Yapmak
Alkollü sanığın gece 03.15’te işlek olmayan yol kenarında idrar yapması, teşhir unsurunu karşılamadığından TCK m. 225 kapsamında cezalandırılması hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi – Karar No: 2010/19861).
Umumi Yolda Belirli Kişi Hedefi Olmaksızın Teşhir
Mağdurenin samimi anlatımları ve sanığın tevilli ikrarı ile sanığın umumi yol kenarında belirli bir kişiyi hedef almaksızın cinsel organını çıkarıp ihtiyacını giderdiği anlaşılmıştır. Bu hâlde eylem TCK m. 225/1 kapsamında hayasızca hareketler suçu olup, cinsel tacizden beraat verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2015/9888).
Parkta Alenen Teşhir (Hedef Kişi Yokluğu Vurgusu)
Sanığın parkta alenen teşhir eyleminde, müştekinin “eylemin kendisine yönelik olmadığı” beyanı dikkate alındığında, eylemin TCK m. 225 kapsamında olduğu kabul edilmelidir. Cinsel tacizden HAGB verilip hayasızca hareketler yönünden ceza verilmemesi bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/3143 E., 2019/7014 K.).
Hayasızca Hareketler Suçunun Şartlarının Araştırılması
Bu bölümde, hayasızca hareketler suçu bakımından mahkemelerin aleniyet ve fiilin niteliğine ilişkin araştırmayı tamamlamadan hüküm kurmasının sonuçları ele alınmaktadır. Görülebilirlik ve ortam koşulları, aleniyetin belirlenmesinde merkezi rol oynar.
Kamyonda Bulunma ve Yeterli Delil Yokluğu
Polis memurlarının kamyonda bulduğu sanıklardan birinin sadece iç çamaşırıyla, diğerinin giyinik ve yatak kısmında görülmesi; aleni cinsel ilişki yönünden kesin ve inandırıcı delil oluşturmadığından, mahkûmiyet yerine beraat verilmesi gerekirken hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – K. 2012/8686).
Balkona Çıplak Çıkma ve Aleniyetin İncelenmesi
Sanığın balkona çıplak çıkması suretiyle teşhircilik yapması TCK m. 225 kapsamındadır; ancak aleniyet unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği öncelikle araştırılmalıdır. Bu husus incelenmeden hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2017/3371).
Araç İçinin Görülebilirliği ve Işık Koşulları
Aleniyetin tespiti için sokak lambası gibi ışık kaynaklarının bulunup bulunmadığı ve aracın içinin dışarıdan görünür olup olmadığı belirlenmelidir. Bu araştırma yapılmadan mahkûmiyet verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2017/1311).
İnşaat Halindeki Fabrika ve Aleniyetin Tartışılması
Tanık beyanlarına göre sanıkların tanıklarla pazarlık sonrası inşaat halindeki fabrikada cinsel ilişkiye girdiği iddiasında, hayasızca hareketler suçu bakımından sanık yönünden aleniyet unsurunun nasıl gerçekleştiği açıklanmadan hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2017/1118).
Park Hâlindeki Kamyonette Uygunsuz Vaziyet ve Aleniyet
Sanığın gece 04.00 sularında boş alanda park hâlindeki kamyonette uygunsuz vaziyette bulunmasına ilişkin yakalamada, aleniyetin nasıl gerçekleştiği tartışılmadan hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2016/9726).
Mastürbasyon Eylemlerinde Aleniyet ve Zincirleme Suç
Bu başlık, hayasızca hareketler suçu kapsamında mastürbasyon eylemlerinin nitelendirilmesine ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasına yöneliktir. Kararlar, eylem sayısı ve aleniyetin tespiti bakımından yol göstericidir.
Uyuyan Mağdureye Bakarak Alenen Mastürbasyon
Sanığın, 17 yaşındaki mağdurun evinin açık penceresi önünde parkasının önünü açıp fermuarını çözdükten sonra tanıkların görebileceği şekilde alenen mastürbasyon yapması TCK m. 225/1 kapsamında hayasızca hareketler suçu oluşturur (Yargıtay 12. Ceza Dairesi – Karar: 2017/6742).
Teşhircilik veya alenen cinsel ilişki fiillerinin toplumdan topluma ve ahlak anlayışına göre farklı maddi unsurlar gösterebildiği; bu nedenle savunmanın bir avukat aracılığıyla yürütülmesinde yarar bulunduğu vurgulanmaktadır.
Araç İçinde Tek Eylem ve Zincirleme Suçun Uygulanmaması
Sanığın araç içinde mastürbasyon yaparken fark edilip uzaklaştıktan sonra kısa süre sonra aynı eyleme başka noktada devam etmesi, tek bir hayasızca hareketler suçu oluşturur. Zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayini bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2018/6722).
Sokakta Yürürken Mastürbasyon ve Zincirleme Suç
Sanığın, aynı suç işleme kararı kapsamında, değişik zamanlarda birden fazla kez sokakta cinsel organını çıkarıp mastürbasyon yapması TCK m. 43/1 uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektirir. İki ayrı mahkûmiyet yerine zincirleme hükümlerinin uygulanmaması bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2017/7240).
Pantolonu Yarıya Kadar İndirme ve Suç Unsurları
Bu bölüm, hayasızca hareketler suçu bakımından cinsel organın görünürlüğüne ilişkin ispat ölçütünü göstermektedir. Yargıtay, yalnızca pantolonun indirilmesi olgusunun tek başına yeterli olmayabileceğini belirtmektedir.
Cinsel Organın Açıkta Olduğunun Belirtilmemesi
TCK m. 225/1’de alenen cinsel ilişki veya teşhircilik cezalandırılır. Mağdurlar yalnızca sanığın pantolonunu yarıya kadar indirdiğini, cinsel organın açıkta olduğuna dair beyanda bulunmadığını söylemişse, suç unsurlarının nasıl oluştuğu açıklanmadan mahkûmiyet verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Karar: 2018/6130; ayrıca 2016/6863 E., 2018/6130 K.).
Şikâyet, Soruşturma ve Aleniyetin Araç İçinde İncelenmesi
Bu başlık, hayasızca hareketler suçu bakımından şikâyete tabi olup olmama hâlini ve araç içi eylemlerde aleniyetin nasıl saptanacağını ortaya koymaktadır. Yargıtay, şikâyetten vazgeçmenin davayı düşürmeyeceğini açıkça ifade etmektedir.
Şikâyete Tabi Olmayan Suç ve Düşme Kararı Verilememesi
TCK m. 225 kapsamındaki hayasızca hareketler suçu şikâyete tabi değildir ve savcılıkça resen soruşturulur. Bu nedenle şikâyetten vazgeçme sebebiyle düşme kararı verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/13316 E., 2021/4912 K.).
Araç İçinde Cinsel İlişki ve Görülebilirlik Araştırması
Sanıkların cinsel ilişkiye girdikleri iddia olunan aracın içinin dışarıdan görülebilir nitelikte olup olmadığı ve aleniyet unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği tanıklar dinlenerek kesin biçimde belirlenmelidir. Bu araştırma yapılmadan mahkûmiyet kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/43474 E., 2017/12087 K.).
Kamyonda Aleni İlişki İçin Yeterli Kanıt Bulunmaması
Polis, sanıklardan birini iç çamaşırıyla, diğerini giyinik şekilde kamyonun yatak kısmında görmüştür; ancak aleni cinsel ilişkiye dair kesin ve inandırıcı kanıt yoktur. Mahkûmiyet yerine beraat gerekirken verilen mahkûmiyet kararı bozma nedenidir (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Esas: 2016/6863, Karar: 2018/6130).
Aleniyetin Bulunmaması Hâlleri
Bu bölüm, hayasızca hareketler suçu bakımından aleniyet unsuru gerçekleşmediğinde hüküm kurulamayacağına ilişkin örnekleri içerir. Kararlarda, mekânın niteliği ve görünürlük kriterleri belirleyicidir.
Karakol Nezarethanesinde Cinsel İlişki
TCK m. 225’te, alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişinin cezalandırılacağı öngörülür. Karakol nezarethanesinde gerçekleşen eylemde aleniyet bulunmadığından, unsurlar açıklanmadan verilen mahkûmiyet hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/14780 E., 2022/10935 K.).
Teşhir Kastının Bulunmadığı Hâller
Bu başlıkta, hayasızca hareketler suçu kapsamında teşhir niyetiyle bağdaşmayan eylemlere ilişkin değerlendirme yer alır. Yargıtay, sırf küçük tuvalet ihtiyacının giderilmesini otomatik olarak teşhircilik saymamaktadır.
İnşaat Halindeki Yere Girip Küçük Tuvaletini Yapmak
Sanığın alkollü hâlde bulunduğu işyerine ait inşaat halindeki bölümde küçük tuvaletini yapması, eylemin cinsel tatmin amacıyla alenen teşhir şeklinde gerçekleştiği açıklanmadan hayasızca hareketler suçu kabul edilerek hüküm kurulması nedeniyle bozma yapılmıştır (Yargıtay 18. Ceza Dairesi – Esas: 2018/7821, Karar: 2019/17002).
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün
