Sosyal Medyada Hakaret, Küfür ve İftira Kişilik Hakkı İhlali mi?
Sosyal medyada hakaret, küfür ve iftira kişilik hakkı ihlali midir? TCK, TMK ve 5651’e göre ceza davası, tazminat ve içerik kaldırma yollarını öğrenin.
Giriş
“Sosyal medyada hakaret, küfür ve iftira kişilik hakkı ihlali midir?” sorusu, artık neredeyse her vatandaşın hayatına temas eden bir sorudur. Çünkü artık kavga da, öfke de, itibar saldırısı da çoğu zaman sokakta değil; WhatsApp’ta, Instagram’da, X’te (Twitter), TikTok’ta yaşanıyor.
Bu yazıda; sosyal medyada hakaret, sosyal medyada küfür ve sosyal medyada iftira içeren paylaşımların hangi hâllerde kişilik hakkı ihlali sayıldığını; hangi durumlarda ceza davası, hangi durumlarda manevi tazminat ve hangi durumlarda içerik kaldırma / erişim engeli talep edilebileceğini, Medenî Kanun, Borçlar Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve 5651 sayılı Kanun çerçevesinde ele alacağız.
Hukuki Çerçeve: Kişilik Hakkı, Hakaret ve İftira
Kişilik hakkı ve TMK – TBK boyutu
Türk Medenî Kanunu m. 24, kişilik hakkına yönelik hukuka aykırı saldırılara karşı korunma imkânı tanır; m. 25 ise bu saldırılara karşı açılabilecek davaları düzenler. Kişilik hakkına saldırı; bir kimsenin şeref, haysiyet, saygınlık, özel hayat, adı, fotoğrafı, itibarı gibi kişisel değerlerine hukuka aykırı şekilde yönelen fiillerdir.
Türk Borçlar Kanunu m. 58 ise kişilik haklarının ihlali hâlinde manevi tazminat talep edilebileceğini düzenler. Kişilik hakkı ihlali sonucu kişinin manevi dünyasında meydana gelen sarsıntı ve incinme, para ile tamamen telafi edilemese de tazminat yoluyla kısmen giderilmeye çalışılır.
Dolayısıyla, sosyal medyada hakaret, küfür ve iftira, kişilik hakkına saldırı niteliği taşıyorsa TMK m. 24–25 ve TBK m. 58 uyarınca tazminat ve diğer hukuki koruma yollarını gündeme getirir.
Hakaret suçu (TCK m. 125)
Türk Ceza Kanunu m. 125’e göre hakaret suçu, bir kimseye:
- Onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek ya da
- Sövme suretiyle kişinin onur, şeref ve saygınlığına saldırmak
şeklinde işlenir.
“Sosyal medyada hakaret” veya “sosyal medyada küfür” içeren paylaşımlar, mağdurun onur ve saygınlığını hedef alıyorsa hakaret suçu ve aynı zamanda kişilik hakkı ihlali doğurur. Bu nedenle hem ceza davası hem manevi tazminat davası birlikte yürütülebilir.
Hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması kural olarak şikâyete tabidir; mağdur, hakareti ve faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde şikâyette bulunmalıdır.
İftira suçu (TCK m. 267)
TCK m. 267’ye göre iftira suçu, bir kimseye işlemediğini bildiği hâlde hukuka aykırı bir fiil isnat eden ve bu fiil nedeniyle o kişi hakkında idari yaptırım veya adli soruşturma / kovuşturma başlatılmasını sağlamaya çalışan kimse tarafından işlenir.
Sosyal medyada “X kişi hırsızdır, rüşvetçidir, dolandırıcıdır, çocuk istismarcısıdır” şeklindeki, ağır ve asılsız ithamlar, somut duruma göre hem hakaret, hem iftira suçu hem de kişilik hakkı ihlali gündeme getirebilir.
Sosyal Medyada Hakaret ve Küfür Kişilik Hakkı İhlali midir?
Her kaba söz kişilik hakkı ihlali midir?
Her sert eleştiri veya kaba üslup otomatik olarak kişilik hakkı ihlali sayılmaz. Burada iki ayrı çizgi vardır:
- Eleştiri / değer yargısı:
- Kamuoyunu ilgilendiren bir konuda, ölçülü ve dayanağı olan eleştiriler,
- Kişiyi hedef alsa da, “fikir açıklaması” niteliğinde kalan ifadeler, çoğu zaman ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilir.
- Hakaret ve küfür:
- Kişiyi küçük düşürmeye, onur ve saygınlığını zedelemeye yönelik ağır küfürler,
- Hiçbir somut veri olmadan, sadece aşağılamak için kullanılan ifadeler, artık eleştiri değil, sosyal medyada hakaret ve sosyal medyada küfür kapsamına girer ve kişilik hakkı ihlalidir.
Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi; eleştirinin sert olabileceğini, ancak “hakaret ve küfür” seviyesine geçtiği noktada kişilik hakkının ve ceza hukukunun devreye gireceğini kabul etmektedir.
Sosyal medyada hakaretin tipik örnekleri
Aşağıdaki davranışlar, somut olaya göre değerlendirilecek olmakla birlikte, çoğu zaman kişilik hakkı ihlali sayılır:
- Bir kişinin fotoğrafını paylaşıp altına ağır hakaret ve küfür içeren yorumlar yazmak,
- Bir kişiyi etiketleyerek “şerefsiz, namussuz, aşağılık” gibi sözcükler kullanmak,
- Kişinin fiziksel özellikleri, cinsel yönelimi, sağlık durumu veya inancı üzerinden aşağılayıcı, alaycı paylaşımlar yapmak,
- Bir grupta (WhatsApp, Telegram vs.) kişinin gıyabında, fakat somut olarak onu işaret ederek ağır hakaretler yazmak.
Bu tür içerikler hem sosyal medyada hakaret ve sosyal medyada küfür anlamına gelir, hem de TMK m. 24–25 çerçevesinde kişilik hakkı ihlali olarak nitelendirilir.
Sosyal Medyada İftira: Asılsız İthamlar Kişilik Hakkını Nasıl Zedeler?
İftira ile hakaret arasındaki fark
- Hakaret: Kişinin onur ve saygınlığını zedeleyen söz ve isnatlardır; ille de resmi makamlara başvuru şart değildir.
- İftira: Kişinin işlemediğini bildiğiniz bir suçu veya disiplin yaptırımını gerektiren bir fiili ona isnat edip, hakkında soruşturma / ceza yaptırımı doğmasını sağlamaya çalışmaktır.
Sosyal medyada:
- “X, çocuk istismarcısıdır, şu okulda çocuklara sarkıntılık yapıyor” gibi asılsız paylaşımlar,
- “Y, şirketinde kara para aklıyor, savcılık neredesin?” şeklinde, somut bir suç isnadı içeren ve takipçilere “ihbar” çağrısı yapan paylaşımlar,
hem iftira suçu, hem hakaret suçu, hem de ağır bir kişilik hakkı ihlali oluşturabilir.
Sosyal medyada iftiranın sonuçları
Sosyal medyada iftira niteliğindeki paylaşımlar:
- Kişinin işini, mesleğini, sosyal ilişkilerini kaybetmesine,
- Toplum nezdinde “suçlu” olarak damgalanmasına,
- Uzun süre internette kalması hâlinde arama motorlarında ismi ile birlikte sürekli bu içeriklerin görülmesine
neden olur. Bu nedenle manevi tazminat miktarı da genellikle daha yüksek belirlenir; ayrıca ceza soruşturması ve 5651 kapsamında içerik kaldırma / erişim engeli süreçleri devreye girer.
Hangi Paylaşımlar İfade Özgürlüğü, Hangileri Kişilik Hakkı İhlalidir?
“Sosyal medyada hakaret, küfür ve iftira kişilik hakkı ihlali midir?” sorusunun pratik cevabı, ifade özgürlüğü – kişilik hakkı dengesinde yatar:
- İfade özgürlüğü sınırları içinde kalan eleştiri:
- Kamuoyunu ilgilendiren bir konuda,
- Somut verilere dayanan,
- Ölçülü ve kişiyi hedef alırken bile aşağılamaya değil, eleştiriye odaklanan,
- Hakaret ve küfür içermeyen paylaşımlar, genellikle kişilik hakkı ihlali sayılmaz.
- Kişilik hakkı ihlali sayılan paylaşımlar:
- Kişinin onurunu kırmaya, onu toplum içinde değersizleştirmeye yönelik ağır ifadeler,
- Asılsız suç isnatları,
- Hedef gösterme, linç çağrısı, teşhir niteliği taşıyan paylaşımlar, artık ifade özgürlüğü değil, kişilik hakkı ihlali ve çoğu zaman ceza suçu olarak kabul edilir.
Ceza Davası, Tazminat Davası ve İçerik Kaldırma Süreçleri
Ceza hukuku boyutu: Hakaret ve iftira şikâyeti
Sosyal medyada hakaret ve küfür içeren paylaşımlarda:
- Mağdur, hakareti ve failini öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde savcılığa suç duyurusu yapmalıdır.
- Hakaret suçu kural olarak şikâyete tabidir; kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret istisnadır.
Sosyal medyada iftira hâlinde ise:
- TCK m. 267 kapsamında resen yürüyebilen bir suç söz konusudur; mağdurun şikâyeti süreci tetikler,
- Mağdur, ceza soruşturması sırasında katılan sıfatıyla yer alıp, tazminat taleplerini de ceza yargılamasında ileri sürebilir.
Dijital deliller (ekran görüntüleri, URL, tarih–saat bilgileri, hesap kimliği vb.) dikkatle toplanmalı; mümkünse e-imzalı tespit veya noter tespiti ile kayıt altına alınmalıdır.
Tazminat davası ve diğer medenî hukuk yolları
TMK m. 24–25 ve TBK m. 58 uyarınca, sosyal medyada hakaret, küfür ve iftira sebebiyle kişilik hakkı ihlal edilen kişi:
- Saldırının durdurulmasını (paylaşımın silinmesi, hesabın ilgili içerikleri kaldırması),
- Saldırının önlenmesini (benzeri paylaşımların yasaklanması),
- Sona ermiş saldırının hukuka aykırılığının tespitini,
- Manevi tazminat ve şartları varsa maddi tazminatı,
- Saldırı nedeniyle elde edilen kazancın iadesini
dava yoluyla talep edebilir.
Bu davalar kural olarak asliye hukuk mahkemesinde, mağdurun yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir.
5651 sayılı Kanun kapsamında içerik kaldırma ve erişim engeli
Sosyal medyada yapılan hakaret, küfür ve iftira içerikleri için, 5651 sayılı Kanun m. 9 kapsamında içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi istenebilir.
Özetle süreç:
- İhlal tespiti:
- URL, hesap adı, ekran görüntüleri, tarih ve saat bilgileri toplanır.
- Mümkünse noter veya e-tespit sistemiyle kayıt altına alınır.
- Sulh ceza hâkimliğine başvuru:
- Kişilik hakkı ihlali (hakaret, iftira, özel hayatın gizliliği ihlali) ayrıntılı anlatılır,
- İlgili URL’lere erişimin engellenmesi ve içeriğin kaldırılması talep edilir.
- Karar ve uygulanması:
- Hâkim, çoğu durumda 24 saat içinde karar verir,
- Karar Erişim Sağlayıcıları Birliği ve ilgili platformlara bildirilir,
- Türkiye’den erişim kesilir; bazı durumlarda içerik tamamen kaldırılır.
Bu süreç, özellikle sosyal medyada hakaret ve iftira içeren içeriklerin hızla görünmez kılınması bakımından etkili bir araçtır.
Sık Sorulan Sorular
Sosyal medyada hakaret, küfür ve iftira her zaman kişilik hakkı ihlali midir?
Çoğu zaman evet. Kişinin onur, şeref ve saygınlığını hedef alan, aşağılayan, küçük düşüren ve asılsız suç isnadı içeren paylaşımlar, kişilik hakkı ihlali niteliğindedir. Ancak somut veriye dayanan, ölçülü ve kamu yararı bulunan eleştiriler, hakaret ve iftira sınırına geçmiyorsa ifade özgürlüğü kapsamında kalabilir.
Birisi Instagram’da bana küfür etti, sadece yorumu silmem yeterli mi?
Yorumu silmek zararı sınırlamada önemli ama yeterli olmayabilir. Sosyal medyada küfür içeren bu yorum hakaret suçunu oluşturuyorsa:
- Ekran görüntüsünü alın,
- Gerekirse e-tespit yaptırın,
- 6 ay içinde savcılığa şikâyet edin,
- İsterseniz ayrıca kişilik hakkı ihlali nedeniyle manevi tazminat davası açabilirsiniz.
Takma isimle yapılan sosyal medyada hakaret ve iftira için şikâyet hakkım var mı?
Evet. Kullanıcı adının sahte olması şikâyet hakkınızı ortadan kaldırmaz. Savcılık, IP adresi, platform kayıtları, BTK ve adli bilişim araçlarıyla failin tespiti yoluna gidebilir. Ancak teknik imkânlar ve platform iş birliği süreci sonucunu etkiler.
Aynı olay için hem ceza davası hem manevi tazminat davası açabilir miyim?
Evet. Sosyal medyada hakaret, küfür ve iftira içeren tek bir paylaşım, hem hakaret/iftira suçu hem de kişilik hakkı ihlali olabilir. Ceza davası asliye ceza mahkemesinde, tazminat davası asliye hukuk mahkemesinde yürütülür; süreçler birbirinden bağımsızdır ama birbirine delil teşkil eder.
Sosyal medyada yapılan hakaret ve iftiralar için içerik kaldırma ne kadar sürede sonuçlanır?
5651 sayılı Kanun uyarınca, sulh ceza hâkimi genellikle 24 saat içinde erişim engeli / içerik kaldırma talebini karara bağlar. Kararın uygulanması teknik olarak birkaç saat sürebilir. Özellikle ağır kişilik hakkı ihlali ve özel hayatın gizliliği ihlallerinde süreç daha hızlı işler.
Sonuç ve Değerlendirme
Sosyal medyada hakaret, küfür ve iftira kişilik hakkı ihlali midir? sorusunun cevabı, günlük hayatın gerçekliği içinde artık nettir: Evet, çoğu durumda kişilik hakkına açık bir saldırı söz konusudur ve hukuk düzeni bu saldırıyı hem ceza hukuku, hem özel hukuk, hem de 5651 kapsamında dijital araçlarla koruma altına almıştır.
Özetle:
- Sosyal medyada hakaret ve küfür, TCK m. 125 kapsamında suçtur; aynı zamanda TMK m. 24–25 ve TBK m. 58 uyarınca kişilik hakkı ihlali sayılır.
- Sosyal medyada iftira, TCK m. 267 çerçevesinde daha ağır sonuçlar doğurur; kişi hem ceza tehdidiyle hem de tazminatla karşılaşabilir.
- 5651 sayılı Kanun, kişilik hakkı ihlali hâlinde içerik kaldırma ve erişim engeli yolunu açıkça düzenlemiştir.
Hak kaybı yaşamamak için:
- Delilleri hızlı ve doğru şekilde toplamak,
- Şikâyet süresi gibi süreli hakları kaçırmamak,
- Somut olayın özelliklerine göre ceza, tazminat ve içerik kaldırma yollarını birlikte değerlendirmek önemlidir.
Her somut olayın ayrıntıları farklı olduğundan, sosyal medyada hakaret, küfür ve iftira içeren paylaşımlar karşısında profesyonel hukuki destek alınması, hem hukuki stratejinin doğru kurulması hem de sürecin etkin yürütülmesi bakımından büyük önem taşır.
Önceki makale: Özel Hayatın Gizliliği Hangi Hâllerde İhlal Edilmiş Sayılır?
Sonraki makale: İznim Olmadan Fotoğrafımın/ Videomun Paylaşılması: Haklarım Nelerdir?
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün