Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu (Mukavemet) Nedir? (TCK m. 265)
Bu bölüm, “görevi yaptırmamak için direnme suçu”nun tanımını, kapsamını ve uygulamadaki kullanımını açıklar. Suçun oluşumu için kamu görevlisine karşı görevin icrasını engelleme amacıyla cebir veya tehdit kullanılması gerekir. Pasif direnme tek başına suç sayılmaz.
Görevi yaptırmamak için direnme suçu; memur, polis, zabıta, avukat, hâkim gibi kamu görevlilerinin görevlerini yerine getirmelerini engellemek amacıyla cebir ya da tehdit kullanılmasına dayanır (TCK m. 265/1). Uygulamada “görevli memura mukavemet”, halk dilinde ise “polise mukavemet”, “zabıtaya mukavemet” gibi ifadelerle anılır. Kamu görevlisine yönelen pasif direnme suç oluşturmaz. Bu suç tipinde seçimlik hareketler, icrai nitelikteki tehdit veya cebir fiilleridir.
Şikâyet Süresi, Uzlaşma ve Dava Zamanaşımı
Suç uzlaşmaya tabi değildir, şikâyete bağlı suçlardan da değildir. Resen soruşturulur ve zamanaşımı boyunca şikâyet hakkı kullanılabilir.
Uzlaştırma, fail ile mağdurun uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşmasıdır; ancak görevi yaptırmamak için direnme suçu uzlaşma kapsamına girmez. Suç şikâyete bağlı olmadığından resen soruşturulur; dolayısıyla belirli bir şikâyet süresi yoktur. Şikâyet, dava zamanaşımı içinde yapılabilir; temel şekil bakımından zamanaşımı 8 yıldır.
Ceza Kanunu (TCK) Uygulamasında Kamu Görevlisi Kimdir?
Suçun mağduru kamu görevlisidir. TCK m. 6/1-c kamu görevlisini geniş biçimde tanımlar; seçilmiş veya atanmış pek çok kişi bu kapsamdadır.
Bu suçun mağduru kamu görevlisidir. TCK m. 6/1-c’ye göre kamu görevlisi; kamusal faaliyetin yürütülmesine atama, seçilme ya da herhangi bir yolla sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişidir. Bu çerçevede zabıta ve polis gibi memurlar; avukat, hâkim, savcı gibi yargı görevi yapanlar; bilirkişi ve tanık gibi yargı görevine katılanlar; belediye başkanı, meclis üyesi, muhtar, milletvekili gibi seçilmişler ile ilçe seçim kurulu başkanı veya sandık başkanı gibi atanmışlar TCK anlamında kamu görevlisidir.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunun Unsurları
Fail herkes olabilir; fiilin görev sırasında ve görevin kapsamına giren bir işin icrası esnasında cebir veya tehdit içermesi gerekir. Görev sona erdikten sonra işlenen fiiller bu suçu doğurmaz.
- Fail, kamu görevlisinin görevini yaptırtmamak için cebir veya tehdit uygulayan herkes olabilir. Örneğin, yakınının gözaltına alınmasını engellemek için polise vuran kişi bu suçun faili sayılır.
- Fiilin görevin ifası sırasında ve görevin kapsamına giren bir iş nedeniyle işlenmesi zorunludur. Görevli görevi başında değilse veya icra edilen iş görev kapsamı dışındaysa, fiil görevi yaptırmamak için direnme suçu oluşturmaz.
Örnek: Haciz uygulamasında yalnızca icra memurunun görev alanına giren iş nedeniyle avukata yönelen fiil, bu suç değil; kamu görevi nedeniyle kasten yaralama olarak değerlendirilmiştir (Yargıtay 5. CD, 2014/12783). - Kamu görevi tamamlandıktan sonra işlenen cebir veya tehdit de bu suçu doğurmaz. Örneğin, yakalama işlemi bitip kişi araca bindirildikten sonra polisle tartışma sırasında saldırı olması görevi yaptırmamak için direnme suçu olarak kabul edilmez.
- Kullanılan tehdit TCK m. 106/1 kapsamındaki ağırlığa, cebir ise m. 108 seviyesine ulaşmasa bile görevi yaptırmamak için direnme suçu oluşabilir.
Örnekler: Görev yapan polisi tutmak, itmek, hafif boğuşmayla yakalananın kaçmasına imkân vermek gibi fiiller kasten yaralama veya bağımsız cebir suçunu oluşturmasa da, cebir suretiyle görevi yaptırmamak için direnme suçuna vücut verebilir.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme (Mukavemet) Suçunun Cezası
Temel ceza 6 ay–3 yıl hapis; yargı görevi yapanlara karşı işlenirse 2–4 yıl. Birden fazla kişiyle veya kimliğini gizleyerek işlenirse artırımlı; silahla ya da örgüt gücünden yararlanılarak işlenirse ceza yarı oranında artırılır.
- Temel ceza: 6 aydan 3 yıla kadar hapis (TCK m. 265/1).
- Yargı görevi yapanlara (avukat, hâkim, savcı, bilirkişi, tanık vb.) karşı işlenmesi hâlinde ceza 2 yıldan 4 yıla kadar hapis (TCK m. 265/2).
- Failin kendisini tanınmayacak hâle koyarak veya birden fazla kişiyle birlikte işlemesi hâlinde ceza 1/3 oranında artırılır (TCK m. 265/3). Bu durumda aralık 8 ay–4 yıl olur.
- Suçun silahla ya da mevcut/varsayılan suç örgütlerinin korkutucu gücünden yararlanılarak işlenmesi hâlinde yukarıdaki cezalara yarı oranında artırım uygulanır.
- İşleniş sırasında kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâlleri doğarsa, ayrıca kasten yaralama nedeniyle de ceza verilir.
- Sağlık personeli (doktor, hemşire, ebe) ve yardımcı sağlık personeline (hasta bakıcı, ATT, paramedik vb.) karşı işlenen kasten yaralama fiillerinde ceza yarı oranında artırılır (3359 sayılı Kanun Ek m. 12).
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçunda Haksız Tahrik
Kamu görevlisinin hukuka aykırı davranışları haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gündeme getirebilir. Bu durumda fail lehine indirim yapılabilir.
Haksız tahrik, failin haksız bir fiilin yol açtığı öfke veya şiddetli elem etkisi altında suç işlemesi hâlinde cezayı azaltan bir nedendir. Kamu görevlisi görevini yerine getirirken kanuna uygun hareket etmek zorundadır. Görevli kişi muhatabına haksız hakaret, hukuka aykırı zor kullanma veya benzeri sözlü tahriklerde bulunursa, fail haksız tahrik indiriminden yararlanabilir. Bu kapsam, görevi yaptırmamak için direnme suçu bakımından da Yargıtay içtihatlarıyla desteklenmektedir.
Adlî Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve HAGB
Hapis cezasının adlî para cezasına çevrilmesi, ertelenmesi veya HAGB uygulanması bazı şartlar altında mümkündür; ancak sağlık personeline karşı işlenen TCK m. 265 yönünden erteleme uygulanamaz.
- Adlî para cezası, hapis yerine veya hapisle birlikte uygulanabilen yaptırımdır; görevi yaptırmamak için direnme suçu bakımından koşulları oluştuğunda hapis paraya çevrilebilir.
- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB): Sanık hakkında kurulan hüküm belirli denetim süresinde hukukî sonuç doğurmaz; koşullar sağlanırsa karar ortadan kaldırılır. Bu suç yönünden HAGB kararı verilebilir.
- Erteleme: Hapis cezasının cezaevinde infazından şartlı vazgeçmeyi ifade eder; bu suç yönünden ertelenmesi mümkündür.
Ancak 3359 sayılı Kanun Ek m. 12 gereğince, sağlık personeline karşı işlenen görevi yaptırmamak için direnme suçu bakımından TCK m. 51’deki erteleme hükümleri uygulanmaz.
Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçu: Yargıtay Kararları
Bu kısım, suçun oluşumuna veya oluşmamasına ilişkin Yargıtay değerlendirmelerini başlıklar hâlinde sunar. Cebir/tehdit düzeyi, pasif direnme, haksız tahrik ve fikrî içtima gibi noktalar örneklenir.
Cebir ve Tehdit Aşamasına Varmayan Karşı Koyma
Sanığın “ne oluyor burada, biz vatan haini miyiz” sözleri ve “savcı tanıdıklarım var, hesabını soracağım” şeklindeki beyanlarının, Anayasal şikâyet hakkını kullanma iradesini bildirmekten öteye geçmediği; objektif korku yaratacak ağırlıkta olmadığı ve cebir/tehdit içermediği değerlendirildiğinden mahkûmiyet bozma nedenidir (Yargıtay 18. CD, 2019/12775).
Haciz Mahallinde İcra Memuru ve Avukata Direnme
Avukat, TCK m. 6/1-d kapsamında yargı görevi yapan kişidir ve haciz takibi Avukatlık Kanunu m. 35 anlamında adli işlemdir. Görevin engellenmesine yönelik avukata karşı eylemler, TCK m. 265/2’deki nitelikli hâli doğurur; birden fazla kişiyle işlenmişse suç birlikte kabul edilir (Yargıtay CGK, 2020/38).
Ayrıca, “eşyayı kaldırtmam, anasını sinkaf ederim” şeklindeki sözlerin, icra takibini engelleme amacıyla tehdit niteliğinde olduğu hâlde hakaret olarak nitelendirilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 18. CD, 2020/44).
Benzer şekilde, avukata ve görevlilere “öldürürüm, asarım, keserim, alnınızdan vururum” sözleri ile üzerine yürüme eyleminin, yargı görevine karşı zincirleme biçimde görevi yaptırmamak için direnme suçu oluşturduğu, ayrıca alenen hakaret yönünden TCK m. 125/4’ün gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir (Yargıtay 5. CD, 2015/564).
“Çeki takibe koyarsan ceza yersin, cezanı ben keserim, seni gebertirim” sözlerinin de TCK m. 265/2 kapsamında direnme suçunu oluşturduğu, tehdit niteliğinde mahkûmiyet kararının hukuka aykırı olduğu ifade edilmiştir (Yargıtay 18. CD, 2015/2454).
“Cebir” ve “Tehdit” Unsurunun Somutlaşması
Polislere tabancayla doldur-boşalt yapıp “gidin buradan” demek, TCK m. 265/1 kapsamında direnme suçudur; sırf tehditten hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 4. CD, 2021/27501).
Cebir, kamu görevlisine karşı fiziksel güç kullanımıdır; sınırı basit yaralama veya daha az cezayı gerektiren hâller düzeyinde olmalıdır (Yargıtay 23. CD, 2015/6439).
Alkometreye üflemeyi reddedip “sizi doğuya sürdüreceğim” demek; polisin görev yerini değiştirme yetkisinin sanıkta bulunmaması nedeniyle tehdit/cebir öğelerinin nasıl oluştuğu tartışılmadan verilen hüküm bozulmuştur (Yargıtay 4. CD, 2013/42403 E., 2014/31816 K.).
Polis merkezine girmesi engellenen sanığın polisi iterek düşürmesi, basit tıbbî müdahaleyle giderilebilir yaralanma yaratmışsa cebir mevcuttur; beraat yerine mahkûmiyet gerekir (Yargıtay 4. CD, 2021/17761).
Doktorun alkolmetre talebi üzerine “bir şey olursa görüşürüz” deyip şişe fırlatarak doktoru yaralama, görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturur (Yargıtay 4. CD, 2015/24443).
İnfaz koruma memuruna bıçak doğrultup “koğuşa gireceksin ya da öleceksin” demek, TCK m. 265/2 kapsamında direnme suçudur (Yargıtay 4. CD, 2015/24703).
Yıkım tamamlandıktan sonra imar müdürüne yumruk atılması; hangi görevin engellenmek istendiği ve kasten yaralama ihtimali tartışılmadan karar verilmesi nedeniyle hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. CD, 2015/1478).
Pazar yerinde tezgâhları kaldırma işlemine karşı zabıtaya toplu saldırı; birden fazla kişi, saldırıya elverişli araçlar ve birden fazla görevli unsurlarıyla TCK m. 265/1-3-4 ve 43/2 kapsamında değerlendirilmelidir; ayrıca haksız tahrik olasılığı irdelenmelidir (Yargıtay 4. CD, 2015/1406).
SGK denetimi sırasında memurun elindeki kimlikleri çekip saçma ve “ne haddine inceleme yaparsın” şeklindeki tehdit içerikli sözler; direnme suçuna örnektir (Yargıtay 4. CD, 2015/1370).
Pasif Direnme – Somut Cebir/Tehdit Yokluğu
Suçun icrai hareketlerle işlenmesi gerekir; pasif direnme yeterli değildir. Eve girilmesine engel olmak için direnildiği hâlde somut cebir/tehdit bulunmayan olayda beraat gerekir (Yargıtay 4. CD, 2015/1212).
“Partimi kimse bozamaz, kimseyi alamazsınız” sözlerinde tehdit öğesi oluşmadığından direnme suçu da oluşmaz (Yargıtay 5. CD, 2015/1028).
Alkolsüz belgesiz motosiklet işlemi sırasında motosikleti yakmaya yeltenme ve arbedede memurun taksirle yaralanması hâlinde, cebirin nasıl gerçekleştiği gerekçelendirilmeden hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 5. CD, 2015/972).
“Üzerlerine yürüdü, kapıları tekmeledi” gibi muğlak anlatımlar yerine sanığın hangi görevliye karşı hangi somut cebir/tehdit fiilini işlediğinin belirlenmesi gerekir (Yargıtay 5. CD, 2015/780).
Failin Kamu Görevlisine Yönelmeyen Hareketleri
Polis merkezinde nöbet kulübesinin camlarını kırmak, fiilin mala zarar verme niteliğinde kalması nedeniyle kamu görevlisine karşı cebir/tehdit oluşturmaz; bu nedenle direnme suçu unsurları gerçekleşmez (Yargıtay CGK, 2017/330).
Haksız Tahrik İndirimi – Olayın Başlangıcı ve Gelişiminin İncelenmesi
Polisin hukuka aykırı müdahale iddiaları (evin içine girme, balkondan atlama, darp) ve bunu destekleyen adli rapor varsa, TCK m. 29 kapsamındaki haksız tahrik tartışılmadan karar verilemez (Yargıtay 4. CD, 2015/1407; 2015/1496; 2015/1492).
Alkol muayenesine götürülürken “zorluk çıkardı” ibaresi somut cebir/tehdit içermiyorsa, hem deliller hem de haksız tahrik (TCK m. 29) ve haksız fiil (TCK m. 129) ihtimalleri karar yerinde tartışılmalıdır (Yargıtay 18. CD, 2016/19980).
Yaralı kolun acı vermesi üzerine tepki gösterildiği ve bu hususun tanıkla doğrulandığı olaylarda, TCK m. 29 (direnme) ve TCK m. 129 (hakaret) yönünden haksız tahrik değerlendirmesi zorunludur (Yargıtay 18. CD, 2019/12768).
Kasten Yaralama ile Birlikte İşlenme – Fikrî İçtima
Hastane girişinde polis memurunu ittirip vurma suretiyle basit yaralama yaratılan olayda, TCK m. 265/5’in “ağırlaşmış yaralama” hâllerinde ayrıca cezalandırmayı öngördüğü; basit yaralamanın ise direnme suçunun cebir unsuru içinde eriyeceği, bu yüzden ayrıca yaralamadan mahkûmiyet kurulamayacağı belirtilmiştir (Yargıtay 3. CD, 2019/14648).
Polis Aracına Binmeye Direnme – Cebir/Tehdit Yokluğu
Ekip aracına binmemek için ellerden-kollardan tutarak engel olmaya çalışma, müştekilere yönelik somut cebir/tehdit unsurları gösterilmeden mahkûmiyet verilemez; gerekçe yetersizdir (Yargıtay 4. CD, 2021/17413 E., 2021/21117 K.).
“Dur” İhtarına Uymama
Polisin “dur” ihtarına araçla kaçmak, pasif direnme niteliğindedir; cebir veya tehdit içerdiği yöntemince gösterilmeden direnme suçu oluştuğu söylenemez (Yargıtay 4. CD, 2020/16891 E., 2022/16976 K.).
Tehdidin Sonuç Almaya Elverişli Olmaması
“Seni sürdüreceğim, seninle uğraşacağım” gibi sözler, tehdidin muhatabı üzerinde ciddi korku yaratacak nitelikte değilse ve failde yer değiştirme yetkisi bulunmadığından sonuç almaya elverişli kabul edilemez; bu nedenle direnme suçu oluşmaz (Yargıtay 4. CD, 2020/13516 E., 2021/12002 K.).
Silahla Tehdit – Suç Vasfı
Eşinin tedavisiyle ilgilenen sağlık çalışanlarına bıçak gösterip “çabuk götürün, bir şey olursa sizden sorarım” demek, TCK m. 106/2-a anlamında silahla tehdit suçunu oluşturur; bunu TCK m. 265 kapsamında nitelendirmek vasıf hatasıdır (Yargıtay 4. CD, 2021/11522 E., 2023/19409 K.).
Son Değerlendirme
Özet: Görevi yaptırmamak için direnme suçu, cebir veya tehdit şartına dayanan, uygulamada sık karşılaşılan bir suç tipidir. Haksız tahrik, pasif direnme ve yaralama ile içtima noktaları dikkatle incelenmelidir.
Görevi yaptırmamak için direnme suçu, çoğu olayda cebir/tehdit yoğunluğunun somutlaştırılması, pasif direnme ayrımı, haksız tahrik olasılığı ve kasten yaralama ile fikrî içtima ilişkisinin doğru kurulması gerekliliği nedeniyle detaylı hukukî analiz gerektirir. Bu hususlar, Yargıtay kararlarında örneklendiği üzere, suç vasfının ve yaptırımın isabetli belirlenmesi bakımından belirleyicidir.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün