Bilgi BankasıCeza Hukuku

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Nedir? (TCK m.132)

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, iki ya da daha fazla kişinin başkaları tarafından bilinmemesi amacıyla gerçekleştirdiği iletişimin; dinlenmesi, okunması, kaydedilmesi veya ifşa edilmesiyle meydana gelir. Bu suç, bireylerin haberleşme özgürlüğü ile özel hayatın gizliliğini koruma altına alan temel ceza hukuku düzenlemelerindendir.

TCK m.132 hükmü, Türk Ceza Kanunu’nun “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” bölümünde yer almakta olup, haberleşmenin gizliliğini koruma amacı taşır. Bu suç, kanunda yer alan farklı seçimlik hareketlerden birinin gerçekleşmesiyle oluşur.


İçindekiler

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunun Tanımı ve Kapsamı

Kısa Özet:
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, haberleşmeye dahil olmayan üçüncü bir kişinin, başkalarının özel iletişimini herhangi bir yolla öğrenmesi, kaydetmesi veya açıklaması ile meydana gelir.

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu

Bu suçun oluşmasına neden olan seçimlik hareketler şunlardır:

  1. En az iki kişi arasındaki haberleşmenin gizliliğinin üçüncü kişi tarafından herhangi bir yöntemle ihlal edilmesi (TCK m.132/1, 1. cümle),
  2. Haberleşmenin üçüncü bir kişi tarafından “kayda alınmak suretiyle” gizliliğinin ihlali (TCK m.132/1, 2. cümle),
  3. Haberleşmenin üçüncü bir kişi tarafından “ifşa edilmesi” suretiyle gizliliğinin ihlali (TCK m.132/2),
  4. Kişinin kendiyle yapılan haberleşmeyi hukuka aykırı biçimde alenen ifşa etmesi (TCK m.132/3).

Bu suçun, benzer nitelikteki diğer fiillerle karıştırılmaması gerekir. Şu suçlardan farklıdır:

  • Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK m.133),
  • Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu (TCK m.134),
  • Kişisel verilerin kaydedilmesi veya yayılması (TCK m.135–136),
  • Bilişim suçları kapsamındaki fiiller.

Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma Süreci

Kısa Özet:
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu, şikayete bağlı suçlardan biridir ve uzlaştırma kapsamındadır. Şikayet süresi 6 ay, dava zamanaşımı süresi ise 8 yıldır.

TCK m.132’nin tüm fıkraları, şikayete tabi suçlardandır. Mağdurun şikayet hakkını kullanmaması halinde soruşturma yürütülemez.
Şikayet süresi, mağdurun hem fiili hem de faili öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde kullanılmalıdır.

Örnek:
Bir mağdur, haberleşmesinin gizliliğinin 01.03.2016 tarihinde ihlal edildiğini, failin kim olduğunu ise 01.10.2016 tarihinde öğrenmişse; 6 aylık şikayet süresi 01.10.2016’dan itibaren başlar ve 01.04.2017’de sona erer.

  • Dava zamanaşımı süresi: 8 yıldır.
  • Ceza zamanaşımı süresi: Hapis cezası verilmişse 10 yıldır.

Bu suç uzlaştırma kapsamındadır. Bu nedenle soruşturma veya kovuşturma evrelerinde öncelikle uzlaşma prosedürü uygulanır. Uzlaşma sağlanmazsa yargılama süreci devam eder.


Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunun Unsurları

Kısa Özet:
Suçun oluşması için en az iki kişi arasında gizlilik arz eden bir haberleşme bulunmalıdır. Haberleşme aleni değil, özel nitelikte olmalıdır.

Suçun gerçekleşmesi için şu koşullar aranır:

  • Haberleşme, en az iki kişi arasında gerçekleşmeli ve aleni olmamalıdır.
  • Taraflar, iletişimlerinin başkaları tarafından bilinmeyeceği inancıyla hareket etmelidir.
  • Haberleşme içeriği, üçüncü kişilerce özel bir çabayla öğrenilebilecek nitelikte olmalıdır.

💬 Örnek:
İki kişi arasındaki mesajlaşmanın bir toplantı salonunda ekrana yansıtılması halinde gizlilik sağlanmadığından, bu görüşmenin kayda alınması suç teşkil etmez.

Haberleşmenin özel hayata ilişkin olması şart değildir; önemli olan, iki kişi arasında duygu veya düşünce aktarımı olmasıdır.

İletişimin internet, telefon, telsiz, faks, mektup, telgraf gibi araçlarla yapılması gerekir.
Yüz yüze yapılan konuşmaların kaydı ise haberleşmenin gizliliğini ihlal değil, “kişiler arasındaki konuşmaların kaydedilmesi” suçunu oluşturur (TCK m.133).

Sosyal medya ve mesajlaşma uygulamaları (WhatsApp, Instagram, X, Facebook, e-posta vb.) üzerinden yapılan yazışmaların izinsiz okunması veya paylaşılması da bu suça vücut verir.


Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçunun Temel Şekli ve Cezası (TCK m.132/1)

Kısa Özet:
Üçüncü kişinin, iki kişi arasındaki gizli haberleşmeyi dinlemesi veya okuması suçun temel halini oluşturur. Ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.

Bu durumda fail, haberleşmeye taraf olmayan kişidir.
Failin, özel bir çaba sarf ederek iki kişi arasındaki özel iletişimi dinlemesi veya okuması suçun oluşması için yeterlidir.

🔹 Örnekler:

  • İki kişi arasındaki telefon görüşmesinin dinlenmesi,
  • Mektupların postadan alınarak okunması,
  • Google Hangouts veya benzeri özel bir toplantının dinlenmesi.

Bu fiillerin cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.


Haberleşmenin Kayda Alınması Suretiyle Gizliliğin İhlali (TCK m.132/1, 2. cümle)

Kısa Özet:
Haberleşmenin üçüncü kişi tarafından kaydedilmesi, suçun nitelikli halini oluşturur. Cezası 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıdır.

Kayıt alınması için failin haberleşmeyi dinlemesi şart değildir.
Kaydedilen ileti anlaşılır olmasa dahi suç oluşur.

Kaydetme fiili şu şekillerde gerçekleşebilir:

  • Ses veya görüntünün kaydedici cihazlarla alınması,
  • Aleni olmayan yazışmaların fotokopisinin veya fotoğrafının çekilmesi,
  • E-postaların kendi hesabına yönlendirilmesi ya da belleğe kaydedilmesi.

📌 Örnek:
Bir mektubun fotoğrafının çekilmesi veya gizli bir e-postanın USB belleğe aktarılması haberleşmenin kaydedilmesi olarak kabul edilir.

Bu fiilin cezası 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezasıdır.


İfşa Etme Suretiyle Haberleşmenin Gizliliğinin İhlali (TCK m.132/2)

Kısa Özet:
Haberleşmeye taraf olmayan üçüncü kişinin, iletişim içeriğini açıklaması ifşa etme fiilidir. Cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.

İfşa etme, haberleşme içeriğinin üçüncü bir kişiye veya topluma duyurulması, açığa vurulması anlamına gelir.
Haberleşme içeriği hukuka uygun şekilde elde edilmiş olsa bile, bilerek açıklanması suç oluşturur.

Örnekler:

  • Gizli mektubun sosyal medyada paylaşılması,
  • E-postanın haberleşme tarafı olmayan kişilere gönderilmesi,
  • Telefon konuşmasının YouTube veya X (Twitter) üzerinden yayınlanması.

Bu durumda fail, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.


Kişinin Kendisiyle Yapılan Haberleşmeyi İfşa Etmesi (TCK m.132/3)

Kısa Özet:
Kişinin kendiyle yapılan haberleşme içeriğini hukuka aykırı şekilde alenen açıklaması suçtur. Cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıdır.

Kişinin kendiyle yapılan haberleşmeyi kaydetmesi suç değildir; ancak bu haberleşmenin içeriğini ifşa etmesi suç sayılır.
İfşanın aleni olması gerekir; yani belirli olmayan birçok kişinin içeriği algılayabileceği şekilde yapılmalıdır.

Örnek:
Bir telekonferans görüşmesinin tarafı olan kişinin, görüşmeyi kaydederek sosyal medyada paylaşması suçun oluşmasına neden olur.
Ancak yalnızca bir arkadaşına göstermesi halinde “aleniyet” gerçekleşmediği için suç oluşmaz.

Haberleşmenin tarafı olan diğer kişinin rızası varsa, ifşa suçu meydana gelmez.
Rıza sonradan geri alınsa dahi suç oluşmaz.

Basın yayın yoluyla yapılması halinde de aynı ceza uygulanır: 1–3 yıl arası hapis.


Cezayı Artıran Nedenler (TCK m.137)

Kısa Özet:
Kamu görevlisi veya meslek nedeniyle elde edilen kolaylıkla işlenen fiillerde ceza yarı oranında artırılır.

Aşağıdaki hallerde cezalar artırılır:

  • Suçun kamu görevlisi tarafından, görevinin verdiği yetki kötüye kullanılarak işlenmesi (örneğin, polis memurunun yetkisiz dinleme yapması),
  • Belirli bir meslek veya sanatın sağladığı imkan kullanılarak işlenmesi (örneğin, sekreterin patronuna ait mektupları açıklaması).

Bu durumlarda ceza 1/2 oranında artırılır.


Cezanın Ertelenmesi, Adli Para Cezası ve HAGB Uygulaması

Kısa Özet:
Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu nedeniyle verilen hapis cezaları, belirli koşullarda ertelenebilir, adli para cezasına çevrilebilir veya hükmün açıklanması geri bırakılabilir (HAGB).

  • Adli para cezası: Hapis cezasının yerine veya birlikte uygulanabilir.
  • HAGB: Sanığın belli bir süre denetim altında tutulması, bu süre iyi halli geçerse cezanın sonuç doğurmadan ortadan kaldırılması anlamına gelir.
  • Cezanın ertelenmesi: Hapis cezasının infazının ertelenmesi olup, sanığın iyi halli geçirdiği denetim süresi sonunda cezası infaz edilmiş sayılır.

Bu düzenlemeler, ceza hukukunda bireyselleştirme ilkesi kapsamında uygulanır ve haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu bakımından da geçerlidir.

Haberleşmenin Gizliliğini İhlal Suçu Yargıtay Kararları

Özet:
Bu bölümde, Yargıtay’ın haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu (TCK m.132) ile kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması (TCK m.133) ve özel hayatın gizliliği (TCK m.134) arasındaki ayrımı nasıl kurduğunu gösteren karar özetleri yer almaktadır. Kararlarda, suça konu fiilin niteliği (dinleme, kayda alma, ifşa), aleniyet unsuru ve taraf olma durumu belirleyici kabul edilmektedir.


Kişinin Tarafı Olduğu Haberleşmeyi Annesiyle Paylaşması İfşa Suçu Oluşturmaz (Y12CD, 2019/7462 K.)

Kısa Özet:
Yüz yüze aleni olmayan konuşmaların üçüncü kişilerce dinlenmesi/kaydedilmesi TCK 133 kapsamındadır; ancak konuşmanın taraflarının kendi aralarındaki sözleri kaydetmesi TCK 133/1 bakımından suç sayılmamıştır. Haberleşmenin kaydı ve ifşası bakımından TCK 132’deki seçimlik hareketler ve aleniyet ölçütü esastır.

Açıklama:
Aleni olmayan, söze dayalı konuşmaların tarafı olmayan kişilerce elverişli araçlarla dinlenmesi/kayda alınması TCK 133/1, çok kişili söyleşinin taraflarınca kaydı TCK 133/2 kapsamında tanımlanmıştır. Konuşmadan elde edilen bilgilerin menfaat sağlama amacıyla üçüncü kişilere verilmesi TCK 133/3 kapsamındadır; 6352 sayılı Kanun’la, aleni olmayan konuşma verilerinin hukuka aykırı ifşası ayrıca suçlaştırılmıştır. Haberleşme bakımından, en az iki kişinin elverişli araçlarla kurduğu iletişimin üçüncü kişilerce okunması/dinlenmesi TCK 132/1-1.cümle, kayda alınması 132/1-2.cümle, ifşası 132/2 kapsamındadır. Kişinin kendiyle yapılan haberleşmeyi ifşa etmesi 132/3’te aleniyet koşuluna bağlıdır. Somut olayda sanığın, tarafı olduğu telefon görüşmesini kaydedip annesine vermesi haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşturacak nitelikte görülmekle birlikte, 132/1-2 anlamında “üçüncü kişi tarafından kayıt” şartı somutlanmamış; 132/3 bakımından ise aleniyet gerçekleşmediğinden ifşa suçu oluşmamıştır. Konuşmadaki özel hayat unsurları yönünden de TCK 134 şartları bulunmadığından, TCK 133/3’ten kurulan mahkûmiyet bozma nedenidir.


Haberleşmenin Gizliliğini İhlal ve İfşa Suçunun Unsurları (Y12CD, 2019/3132 K.)

Kısa Özet:
Başka kişi veya kişilerce özel bir çabayla öğrenilen haberleşme TCK 132/1-1.cümle, içerik kaydı 132/1-2.cümle, ifşa 132/2 ve 132/3 kapsamındadır. Kişinin tarafı olduğu haberleşmeyi kaydetmesi, TCK 132/1-2 anlamında suç olarak düzenlenmemiştir.

Açıklama:
Haberleşme; internet, telefon, faks, mektup gibi araçlarla ve ortak sembollerle kurulan, aleni olmayan duygu/düşünce aktarımıdır. İçeriğin okunması/dinlenmesi, anlaşılabilir olup olmadığına bakılmaksızın kayda sabitlenmesi ve ilgililerin rızası dışında ifşası haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilir. Somut olayda sanığın, tarafı olduğu haberleşmeyi kaydedip aleni olmayan biçimde bir tanığa dinletmesi, 132/3’te aranan aleniyet unsurunu taşımadığından beraat kararı isabetlidir.


Sistemli ve Planlı Kaydedilen Görüşme İçerikleri (Y12CD, 2015/20)

Kısa Özet:
Delil elde etmek amacıyla önceden planlı ve sistematik kayıt almak, ani gelişen ve başka türlü ispat olanağı bulunmayan hâllerden ayrıdır. Bu tür planlı kayıtların ifşası, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşturur.

Açıklama:
Sanığın, yalan tanıklık iddiasını kanıtlamak üzere telefon görüşmesini yönlendirerek gizlice kayda alıp CD’ye aktarması ve adli mercilere sunması, hukuka uygunluk sınırlarını aşmaktadır. Önceden hazırlık ve delil yaratma amacıyla yapılan kayıt ile bunu ifşa etmek TCK 132 kapsamında suç sayılmıştır.


Boşanma Davasındaki İddiasını İspat Amacıyla Kayıt Yapmak (Y12CD, 2015/3)

Kısa Özet:
Boşanma dosyasına CD sunulması her durumda haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşturmaz. Hukuka aykırı hareket ettiğinin bilinci bulunmayan sanık yönünden suç unsuru oluşmayabilir.

Açıklama:
Sanığın, haberleşme kaydını yalnızca dava dosyasına delil olarak vermesi, üçüncü kişilere çoğaltma/dağıtma ya da aleni ifşa iddiası bulunmadığı için, kast ve hukuka aykırılık bilinci yönünden suç oluşmamıştır değerlendirmesine ulaşılmıştır.


Haberleşme Kaydı Aleni Olarak Dinletilmemişse Suç Oluşmaz (Y12CD, 2019/3132 K.)

Kısa Özet:
132/3’te aleniyet şarttır; belirli olmayan ve birden fazla kişinin algılayabileceği bir ortamda ifşa yoksa suç oluşmaz.

Açıklama:
Sanığın, tarafı olduğu haberleşmeyi yalnızca bir tanığa aleni olmayan şekilde dinletmesi, haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu yönünden aleniyet unsurunu karşılamaz; beraat isabetlidir.


Bir Suçun İspatı İçin Telefon Görüşmesini Kaydetme/İfşa (Y12CD, 2014/14161)

Kısa Özet:
Ani gelişen ve başka türlü kanıtlanması mümkün olmayan saldırılar (hakaret/tehdit) altında yapılan kayıtlar hukuka aykırı sayılmayabilir. Bu durumda ifşa suretiyle haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşmaz.

Açıklama:
Sanık, kendisine yönelen hakaret/tehdidi ispatlayabilmek için görüşmeyi kaydedip şikâyete konu etmiştir. Başkaca ispat olanağı bulunmadığı ve hukuka aykırılık bilinciyle hareket edilmediği kabul edilerek suçun unsurları oluşmamıştır.


Davadaki İddiaları İspat Amacıyla Haberleşmeye Müdahale (Y12CD, 2014/13367)

Kısa Özet:
Taraflar arasındaki geçimsizlik ve iddiaları ispat amacıyla karşı tarafın e-postalarına erişilip yakınlara gönderilmesi, somut olayda haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu olarak nitelenmemiştir.

Açıklama:
Sanığın, katılana ait e-posta ve Facebook hesabına girerek üçüncü kişilere iletileri göndermesi, somut olayın özellikleri altında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kapsamında kabul edilmemiştir.


Planlı Delil Oluşturma Amacıyla Kayıt ve İfşa (Y12CD, 2014/8990)

Kısa Özet:
Önceden planlı şekilde yapılan telefon kaydının dava dosyasına sunulması, ani ve kaçınılmaz kanıt koruma hâlinden farklıdır. Bu durumda haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşur.

Açıklama:
Sanığın, şikâyetçiyle görüşmesini rıza olmadan kaydedip CD’yi mahkemeye sunması, planlı delil elde etme amacı taşıdığı için TCK 132/3 kapsamında suç olarak değerlendirilmiştir.


Telefon Görüşmesini Mahkemeye Delil Olarak Sunmak Suç Değildir (Y12CD, 2012/18217)

Kısa Özet:
Hakaret/tehdit içerir görüşmenin kayda alınıp davaya delil diye sunulması her zaman haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kastını göstermez.

Açıklama:
Sanıkların, tehdit/hakaret içerir sabit hat görüşmesini kayda alıp vekilleri aracılığıyla mahkemeye sunmaları olayında, suç işleme kastı bulunmadığı kabul edilmiştir.


Boşanma Davasına Delil Olarak Sunmak İçin Haberleşmenin Gizliliğini İhlal (Y12CD, 2016/10731)

Kısa Özet:
Boşanma davasında iddiayı ispat için e-posta çıktılarının dosyaya sunulması, üçüncü kişilere aleni dağıtım/paylaşım yoksa, hukuka aykırılık bilinci bulunmadığı gerekçesiyle beraatla sonuçlanabilir.

Açıklama:
Sanık, katılanın üçüncü kişilerle yazışmalarını çıktı alıp dava dosyasına vermiştir. Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu teorik olarak gündeme gelebilse de, somut olayda çoğaltma/dağıtma ve aleni ifşa iddiası bulunmadığı, hukuka aykırılık bilincinin sabitlenemediği belirtilerek beraat isabetli görülmüştür.


Tarafı Olduğu Görüşmeyi Aleni Olmayan Ortamda Dinletme – Özel Hayatın Gizliliği (Y12CD, 2013/16486)

Kısa Özet:
Tarafı olunan görüşmenin aleni ortamda ifşası yoksa 132/3 oluşmaz; ancak içerik özel hayat alanına giriyorsa TCK 134 gündeme gelir.

Açıklama:
Sanığın, özel nitelikli konuşma kayıtlarını mağdurenin yakın çevresine aleni olmayan bir ortamda dinletmesi, 132/3 bakımından aleniyet taşımadığından bu suçu oluşturmaz; ancak konuşma içeriği mağdurenin özel yaşam alanına girdiğinden özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kabul edilmiştir.


Kurum İçi Görüşmenin Dışa Verilmesi İddiası ve Beraatin Hukuki Dayanağı (Y12CD, 2018/7038)

Kısa Özet:
Sanığın, kendisiyle yapılan ve içeriği özel olmayan telefon görüşmesini çalışanların duymasını sağlaması aleni ifşa niteliği taşımamış; beraat kararı CMK 223/2-a uyarınca verilmelidir.

Açıklama:
Yerel mahkemenin 223/2-b gerekçesi yerine, suçun yasal unsurlarının oluşmaması sebebiyle 223/2-a’ya dayalı beraat gerektiği belirtilmiştir.


Telefona Casus Program Yükleyerek Eşini Dinleme (Y12CD, 2020/974 E., 2021/3641 K.)

Kısa Özet:
Eşin telefonuna casus yazılım yükleyip görüşmeleri kaydetme eylemi, iddianamedeki nitelendirme gözetilerek haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu kapsamında değerlendirilmiştir; ancak delil muhafazası ve aile birliğini koruma amacıyla hukuka aykırılık bilinci bulunmadığı kabul edilerek beraat kararı CMK 223/2-a’ya göre verilmelidir.

Açıklama:
Görüşmeler telefonla yapıldığı için TCK 132 uygulanmış; sanığın eyleminin başkaca ispat olanağının bulunmadığı şartlarda, delil muhafazası amacı taşıdığı vurgulanmıştır. Beraatin maddi unsurların oluşmaması (223/2-a) gerekçesiyle verilmesi gerektiği belirtilmiştir.


Hediye Edilen Cep Telefonuna Casus Program Yükleme (Y12CD, 2022/7152 E., 2025/1913 K.)

Kısa Özet:
Sanığın hediye ettiği telefona casus yazılım yükleyerek haberleşme içeriklerini kaydetmesi 132/1-2; bu kayıtları, rıza dışında üçüncü kişiye dinletmesi 132/2 kapsamında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşturur.

Açıklama:
Dosya kapsamına göre kayıt alma ve ifşa unsurları birlikte gerçekleşmiştir. Yerel mahkemenin beraat hükmü, yasal ve yeterli gerekçe içermediğinden bozma nedenidir.


Tarafı Olduğu Görüşmeyi Üçüncü Kişilerle Paylaşmamak Şartıyla Kaydedilebilir (Y12CD, 2022/7928 E., 2025/729 K.)

Kısa Özet:
Sanık hakkında, tarafı olduğu haberleşme içeriğini üçüncü kişilerle paylaştığına veya çoğalttığına dair somut iddia yoksa ve hukuka aykırılık bilinci sabit değilse beraat gerekir.

Açıklama:
Bölge Adliye Mahkemesi, ilk derece mahkûmiyetini kaldırarak CMK 223/2-a uyarınca beraat vermiştir. Karar, usul ve yasaya uygun bulunarak onanmaktadır.


Sonuç Yerine Kısa İlkeler

Kısa Özet:
Yargıtay uygulamasında haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu bakımından üç eşik öne çıkmaktadır: (i) taraf olma, (ii) aleniyet, (iii) planlı/ani kayıt ayrımı. Somut olayın özellikleri, hukuka aykırılık bilinci ve ispat zorunluluğu değerlendirmesinde belirleyicidir.

İlkeler:

  • Taraf olunan haberleşmenin kaydı kural olarak 132/1-2 kapsamında suç değildir; ancak ifşa aleniyse 132/3 gündeme gelebilir.
  • Ani ve başkaca ispat olanağı bulunmayan hâllerde kayıt, hukuka uygunluk sınırında değerlendirilebilir.
  • Planlı ve delil yaratma amaçlı kayıt ile aleni ifşa, çoğunlukla TCK 132 kapsamında cezalandırılır.
  • Konuşma içeriği özel hayat alanına giriyorsa, 132 yerine TCK 134 uygulanabilir.

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu