Hukuk Ders Notları4. Sınıf Hukuk Ders NotlarıCeza Muhakemesi Hukuku (CMK)HMGS Ders NotlarıHukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS)

İKİNCİ (2) BÖLÜM – CEZA MUHAKEMESİNİN TEMEL İLKELERİ – CMK DERS NOTLARI

Ceza Muhakemesi Hukuku’nun temel ilkelerini açıklayan bu bölümde; masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı, savunma hakkı, hukuka uygun delil ilkesi, aleniyet, dürüst yargılama ve silahların eşitliği gibi kavramlar ayrıntılı biçimde ele alınmaktadır. CMK’nın dayandığı bu temel ilkeler, ceza yargılamasında maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını, birey haklarının korunmasını ve yargılamanın adalet içinde yürütülmesini amaçlar. Hukuk öğrencileri ve sınav adayları için sistematik, güncel ve öğretici nitelikte hazırlanmış CMK ders notlarıdır.

CEZA MUHAKEMESİNİN TEMEL İLKELERİ - CMK DERS NOTLARI

CEZA MUHAKEMESİNİN TEMEL İLKELERİ

Ceza muhakemesi hukuku, yalnızca suçlunun tespiti ve cezalandırılmasını değil, aynı zamanda bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunmasını da hedefleyen bir sistemdir. Bu nedenle, yargılamanın her aşamasında adaletin ve hukukun üstünlüğünün sağlanabilmesi için birtakım temel ilkeler kabul edilmiştir. Bu ilkeler, hem hâkim hem savcı hem de savunma makamı açısından bağlayıcı niteliktedir.


İşkence Yasağı

Hiç kimseye, ne sebeple olursa olsun, işkence ya da kötü muamele yapılamaz.
İşkence veya zor kullanma yoluyla elde edilen ikrar, ifade veya delil, hukuka aykırı delil sayılır ve hükme esas alınamaz.

Bu ilke, yalnızca Anayasa’nın 17. maddesiyle değil, aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesiyle de güvence altına alınmıştır.
Ceza muhakemesinde amaç, failin her ne pahasına olursa olsun cezalandırılması değil, adil ve insan onuruna uygun bir şekilde gerçeğe ulaşılmasıdır.

Örnek Olay: Kolluk kuvvetlerinin baskı altında alınan bir ikrarı delil olarak sunması hâlinde mahkeme, bu delili değerlendirme dışı bırakmak zorundadır.


Adil ve Dürüst Yargılanma Hakkı

Sanığın irade özgürlüğünü ortadan kaldıran, yanıltma, kandırma veya zorlama unsurları içeren hiçbir işlem geçerli kabul edilemez.
Adil yargılanma hakkı, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesi ve AİHS’nin 6. maddesi ile teminat altına alınmıştır.
Bu hak, hem “dürüst yargılama” hem de “eşit imkanlarla savunma” kavramlarını içerir.

Adil yargılanma hakkı, yalnızca mahkeme salonunda değil, tüm soruşturma ve kovuşturma sürecinde geçerlidir.
Savunmanın etkin biçimde yapılabilmesi için sanığa delillere erişim, avukatla görüşme ve kendini ifade etme imkanları tanınmalıdır.


Bağımsız ve Tarafsız Yargılanma Hakkı

Bir hâkim veya mahkeme, hiçbir organ, makam veya kişi tarafından etkilenmeden karar vermelidir.
Yargı bağımsızlığı, yalnızca kurumsal bir güvence değil, aynı zamanda bireyin adil yargılanma hakkının da teminatıdır.
Tarafsızlık ilkesi ise hâkimin ön yargısız ve objektif şekilde davranmasını gerektirir.

Not: Hâkimin, davadaki taraflardan herhangi biriyle kişisel veya hukuki bir bağının bulunması, tarafsızlığını şüpheye düşürür ve reddi sebebidir.


Makul Sürede Yargılanma İlkesi

Adaletin gecikmesi, çoğu zaman adaletsizlik anlamına gelir.
Bu nedenle ceza muhakemesi süreci, “ne aceleyle ne de sürüncemede kalarak” yürütülmelidir.
Her dava, olayın özelliklerine göre makul bir sürede karara bağlanmalıdır.

Makul sürenin ölçütü, davanın karmaşıklığı, tarafların tutumu, yargı mercilerinin iş yükü ve dosya kapsamıdır.
Hakkında uzun süre hüküm verilmeyen bir sanık, bu hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapabilir.


Aleniyet İlkesi (Duruşmaların Açıklığı)

Kural olarak duruşmalar herkese açıktır.
Bu ilkenin amacı, yargılamada şeffaflığı ve toplumun güvenini sağlamaktır.
Aleniyet, yalnızca kovuşturma evresinde geçerlidir; soruşturma evresi gizlidir.

Ancak kamu güvenliği, genel ahlak veya mağdurun korunması gibi nedenlerle mahkeme, duruşmanın bir kısmının ya da tamamının kapalı yapılmasına karar verebilir.

Uygulama Notu: Kapalı duruşma yapılmışsa, bu karar gerekçeli olarak tutanağa geçirilir. Karar verilmesi sırasında duruşmanın kapalı yapılması, hükmün açıklanmasına engel değildir.


Silahların Eşitliği İlkesi

Ceza muhakemesinde taraflar, yani iddia ve savunma makamları, eşit imkânlara sahip olmalıdır.
Savunmanın elinde bulunan haklar, iddia makamının elinde bulunan güçle orantılı olmalıdır.
Delil sunma, delilleri inceleme ve bunlara itiraz etme hakları bakımından savunma tarafı hiçbir surette dezavantajlı konuma düşürülmemelidir.

Bu ilke, adil yargılanma hakkının tamamlayıcısıdır; mahkeme, savunmanın etkinliğini korumakla yükümlüdür.


İsnat Edilen Suçları Öğrenme ve Hakların Bildirilmesi İlkesi

Şüpheli veya sanık, hakkında yapılan suç isnadının niteliğini, içeriğini ve nedenini açık biçimde bilmelidir.
Ayrıca hangi haklara sahip olduğunu (örneğin müdafi isteme, susma hakkı, delil sunma hakkı) da kendisine bildirilmelidir.
Bu, savunma hakkının etkin kullanılabilmesi için zorunlu bir koşuldur.

Örnek: Kolluk tarafından gözaltına alınan kişiye, yakalama nedenleri ve hakları derhal söylenmezse, yapılan işlem hukuka aykırı olur.


Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi (In Dubio Pro Reo)

Bir suç isnadı, kesin ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde ispat edilmedikçe, kişi cezalandırılamaz.
Delillerin değerlendirilmesinde şüphe varsa, bu şüphe sanık lehine yorumlanır.

Ceza muhakemesinde amaç “her durumda suçluyu bulmak” değil, “suçsuzun cezalandırılmamasını sağlamaktır.”
Bu nedenle, kesin kanaate ulaşılmadıkça hüküm verilemez.

Klasik örnek: Mahkeme, sanığın suç işlediğine dair tanık beyanları arasında çelişki bulunduğunu tespit ederse, bu çelişki sanık lehine değerlendirilir.


Ceza Muhakemesinin Kamusallığı İlkesi

Ceza muhakemesini başlatma ve sürdürme yetkisi devlete aittir.
Bu ilke, “resen kovuşturma ilkesi” olarak da adlandırılır.
Kamu düzenini ilgilendiren suçlarda devlet, bireylerin isteğine bağlı olmaksızın davayı yürütür.

Ancak bazı suçlar —örneğin hakaret, tehdit, özel hayatın gizliliğini ihlal— şikâyete bağlı suçlar olarak düzenlenmiştir.
Bu hâllerde devlet ancak mağdurun şikâyeti üzerine harekete geçer.


Tabii Hâkim İlkesi

Hiç kimse, kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir mahkeme önüne çıkarılamaz.
Bu ilke, sonradan oluşturulan özel veya olağanüstü mahkemelerde yargılama yapılmasını engeller.

Yargılamanın adil ve öngörülebilir olması için davaya bakacak mahkemeler, suçun işlendiği tarihte mevcut ve kanunla kurulmuş olmalıdır.


Kovuşturma Mecburiyeti İlkesi

Cumhuriyet savcısı, bir suç işlendiği izlenimine ulaştığında soruşturma yapmak ve yeterli delil elde ettiğinde kamu davası açmak zorundadır.
Savcı, delil yeterliliğine rağmen keyfî biçimde dava açmaktan kaçınamaz.

Bu zorunluluk, ceza adaletinin sürekliliğini ve tarafsızlığını güvence altına alır.


Davasız Yargılama Olmaz İlkesi

Bir ceza davası, ancak usulüne uygun olarak açılmış bir iddianame üzerine yürütülebilir.
Bu ilke, yargılamanın rastgele veya keyfî biçimde başlatılmasını engeller.
Dolayısıyla, mahkeme resen dava açamaz.


Delilleri Resen Araştırma İlkesi

Ceza muhakemesinde mahkeme, tarafların sunduğu delillerle sınırlı değildir.
Lehe veya aleyhe olan tüm delilleri kendiliğinden araştırabilir ve değerlendirebilir.
Bu yönüyle ceza muhakemesi, özel hukuk yargılamalarından ayrılır.

Uygulama Notu: Sanığın ikrarı dahi hâkimi bağlamaz; mahkeme, bu ikrarın doğruluğunu araştırmakla yükümlüdür.


Delilleri Doğrudan (Vasıtasız) İnceleme İlkesi

Mahkeme, hükmünü doğrudan kendi gözlemiyle elde ettiği delillere dayanarak verir.
Tanık varsa dinler, belge varsa okur, eşya varsa inceler.
Bu doğrudanlık ilkesi, hem yargılamanın güvenilirliğini hem de hâkimin vicdani kanaatini güçlendirir.

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu