Ceza HukukuBilgi Bankası

Hapis Cezası Nedir? | Müebbet ve Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası


Hapis Cezası Nedir? (TCK 45-49 Arası)

Hapis cezası, bir suçun karşılığı olarak ceza mahkemesince hükümlüye uygulanan, bireyin özgürlüğünü kısıtlayan yaptırım türlerinden biridir. Türk Ceza Kanunu’nda bu ceza, farklı türlerde düzenlenmiştir: ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve süreli hapis cezası olmak üzere üç ana başlık altında incelenmektedir. Genel kural olarak, hapis cezası ceza infaz kurumlarında, yani halk arasındaki ifadesiyle cezaevlerinde infaz edilir. Ancak bazı istisnai durumlarda, mahkemenin kararıyla konutta infaz da mümkün olabilmektedir (Bkz. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun m.110/2-3).

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, temel iki yaptırım türünü öngörmektedir: hapis cezaları ve adli para cezaları. Ancak uygulamada sıkça rastlandığı üzere, adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza da hapse çevrilebilmektedir. Böyle bir durumda kişi, belirlenen sürede ödemediği adli para cezası yerine hapis cezasına katlanmak zorunda kalabilir.

Hapis cezasının temel amacı; suçtan caydırıcılık, failin rehabilitasyonu ve yeniden suç işlenmesinin önlenmesidir. Bu ceza, failin kusur oranı gözetilerek esnek bir şekilde düzenlenebilir. Yani cezanın süresi bir günden başlayarak ömür boyuna kadar uzanabilir. Bu yönüyle hapis cezası, bölünebilir ve bireyselleştirilebilir niteliktedir.

Ceza infaz kurumlarında bulunan bir hükümlü, kendisine uygulanan ceza sürecine katlanmak ve infaz rejimine uygun davranmak zorundadır. Açık ya da kapalı cezaevlerinde kalan kişiler, kuruma özgü kurallara ve iyileştirme programlarına uyum sağlamakla yükümlüdürler (Bkz. CGTİHK m.26). Bu programa uyum sağlamayan hükümlüler için iyi hal kararı verilmez. Dolayısıyla bu kişiler, şartlı tahliye gibi ceza süresinden erken kurtulmayı sağlayan avantajlardan da yararlanamazlar.


Hapis Cezasının Genel Özellikleri

Hapis cezası, bölünebilir yapısıyla dikkat çeken ve suçun niteliğine göre farklı sürelerde uygulanabilen bir yaptırımdır. Bu yönüyle, en alt sınır olarak bir günlük hapis cezası öngörülebileceği gibi, en üst sınırda ömür boyu süren ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası da verilebilir. Mahkemeler, olayın koşullarına göre bu cezanın süresini artırabilir ya da azaltabilir. Ceza, failin kusur derecesi ve suçun niteliği çerçevesinde belirlenir.

Ceza hukukunun temel taşlarından biri olan “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi uyarınca, hapis cezası yalnızca kanunla düzenlenebilir. Yani bir fiilin suç sayılabilmesi ve bu fiile hapis cezası verilebilmesi için, hem suçun tanımı hem de cezanın alt-üst sınırları açık bir şekilde kanunda yer almalıdır. Bu bağlamda, yürütme organına bağlı idari makamlar ya da düzenleyici otoriteler, hapis cezası niteliği taşıyan herhangi bir yaptırım belirleyemez.

Mahkemeler, kanunda belirtilen ceza aralığı içinde takdir yetkisini kullanarak, fail hakkında uygun hapis süresini belirler. Örneğin TCK m.157’de düzenlenen dolandırıcılık suçu için ceza aralığı 1 ila 5 yıl arasındadır. Hakim, olayın tüm özelliklerini değerlendirerek bu sınırlar içinde bir ceza tayin eder. Ancak bu takdir yetkisi, keyfî şekilde değil, TCK m.3/1’deki orantılılık ilkesi çerçevesinde kullanılmalıdır. Suçun işleniş tarzı, kullanılan araçlar, zaman, yer, suçun konusu ve zararın ağırlığı gibi unsurlar; failin kast derecesi ve güttüğü amaç gibi etkenler dikkate alınmak zorundadır.

Hapis cezası yalnızca yargı kararıyla verilebilir. Suç isnadına maruz kalan kişiye, adil yargılanma ve savunma hakları güvence altına alınarak, bağımsız ve tarafsız bir mahkemece ceza verilmesi gerekir.

Bu ceza türü kişiseldir. Yani, sadece suçu işleyen birey hakkında uygulanabilir. Hapis cezasına karar verilebilmesi için failin fiilinden dolayı kusurlu olması gerekir. Başka bir deyişle, kişi bilinçli ve iradeli olarak suç işlemişse cezalandırılabilir.

Hapis cezasının orantılı olması esastır. TCK m.3 hükmü açıkça, işlenen suçun ağırlığı ile orantılı ceza verilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu ilke, hem adalet duygusunun sağlanması hem de cezanın caydırıcılık etkisinin korunması açısından kritik öneme sahiptir.

Ayrıca, hapis cezası bireyselleştirilebilir. Bireyselleştirme uygulamaları, failin kişiliği, pişmanlık göstermesi, önceki sabıka kaydı ya da suçun işleniş biçimi gibi ölçütlere göre şekillenir. Örneğin aynı suçu işleyen dört kişi hakkında dört farklı uygulama yapılabilir: biri için cezanın ertelenmesine, bir diğeri için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB), üçüncü kişi için hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine, son kişi hakkında ise hiçbir bireyselleştirme kurumunun uygulanmamasına karar verilebilir. Bu durum, eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmez; zira amaç, cezayı failin özel durumuna uygun hale getirmektir.

Son olarak, hapis cezasının insan onurunu zedelemeyecek şekilde infazı esastır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesi, kimsenin insanlık onuruna aykırı bir cezaya ya da muameleye tabi tutulamayacağını açıkça belirtir. Cezaevi idarelerinin görevi, mahkemenin verdiği kararı hukuk çerçevesinde ve bu ilkelere uygun olarak yerine getirmektir. Ancak uygulamada, özellikle ağırlaştırılmış müebbet hapis uygulamalarında görülen uzun süreli tecrit gibi bazı infaz yöntemlerinin insan onuru ile bağdaşmadığı yönünde ciddi eleştiriler mevcuttur. Bu tür uygulamalar, hukuka ve Anayasa’ya aykırılık teşkil edebilir.


Hapis Cezasının Türleri Nelerdir?

Türk Ceza Kanunu’na göre hapis cezaları üç temel kategoriye ayrılmıştır (TCK m.46):

  • Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
  • Müebbet hapis cezası
  • Süreli hapis cezası

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, mahkumun hayatının sonuna kadar özgürlüğünden yoksun bırakılmasını öngören en ağır ceza türüdür. Bu ceza, özel olarak düzenlenmiş sıkı güvenlik rejimi altında infaz edilir (Bkz. TCK m.47). Hükümlü, cezaevinde diğer mahkumlardan izole şekilde ve daha katı disiplin kurallarına tabi tutulur.

Müebbet hapis cezası da ömür boyu süren bir cezadır. Ancak ağırlaştırılmış müebbete göre infaz rejimi daha hafiftir. Mahkum, ömrünün sonuna kadar cezaevinde kalabilir (Bkz. TCK m.48). Bu iki ceza türü, özellikle ağır suçlarda ve toplum güvenliğini tehdit eden fiillerde tercih edilmektedir.

Süreli hapis cezası ise belirli bir zaman aralığında, gün, ay ya da yıl bazında uygulanan geçici bir hapis cezası türüdür. Bu tür cezaların süresi, kanunda belirtilen alt ve üst sınırlar arasında belirlenir. Genel kural olarak, süreli hapis cezası bir aydan az ve yirmi yıldan fazla olamaz (TCK m.49). Ancak, bazı istisnai düzenlemelerle bu sınırın dışına çıkılabileceği özel durumlar da olabilir.

Bir kişi aynı anda farklı türden hapis cezalarına da mahkum edilebilir. Örneğin, bir sanık hem nitelikli kasten öldürme suçu nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alabilir, hem de aynı olay kapsamında başka bir kişiyi yaraladığı için ek olarak 3 yıl süreli hapis cezasına çarptırılabilir. Bu durumda infaz aşamasında tüm cezalar birleştirilerek toplam süre üzerinden uygulanır. Koşullu salıverilme süresi de bu toplam ceza dikkate alınarak hesaplanır.

Hem ağırlaştırılmış müebbet hem de müebbet hapis cezaları, şartlı tahliye olasılığı içeren cezalardır. Yani hükümlü, belirli bir süreyi cezaevinde iyi halli olarak geçirirse, yasal şartlar sağlandığında tahliye edilebilir. Bu konuda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) çok net bir tutum sergilemiştir. Mahkemeye göre, bir kişiye ister tek ister birden fazla müebbet hapis cezası verilmiş olsun, bu kişinin cezası, uygulamadan en geç 25 yıl sonra gözden geçirilmelidir. AİHM ayrıca, bu ilk gözden geçirmeyi takiben düzenli aralıklarla yeniden değerlendirme yapılmasını güvence altına alan bir sistem kurulması gerektiğini belirtmiştir. Bu yaklaşım, AİHM’nin Vinter ve Diğerleri v. Birleşik Krallık kararında açıkça yer almaktadır.


A) Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezası

1. Hangi Suçlar İçin Uygulanır?

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, toplum ve devlet düzeni açısından en ağır kabul edilen suçlar için öngörülmüş en yüksek ceza türüdür. Bu ceza aşağıdaki suçlar için uygulanabilir:

Hapis Cezası
  • Soykırım suçu
  • İnsanlığa karşı işlenen suçlar
  • Nitelikli kasten öldürme
  • İşkence sonucu ölüm
  • Cinsel saldırı sonucu mağdurun hayatını kaybetmesi
  • Devletin birliği ve ülke bütünlüğüne yönelik saldırılar
  • Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar
  • Siyasi veya askerî casusluk (TCK m.328/2)
  • Devlet sırlarını açıklama (TCK m.330/2)
  • Yasaklanmış bilgilerin casusluk amacıyla temini (TCK m.335/2)
  • Yasaklanan bilgilerin siyasal/askerî casusluk gayesiyle açıklanması (TCK m.337/2)

Bu suçlara karşılık ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmesi, failin toplumdan uzun süreli olarak izole edilmesini ve yüksek güvenlik altında tutulmasını amaçlar.


2. Ağırlaştırılmış Müebbet Cezasının İnfaz Süresi

Bu ceza türü, hükümlünün hayatı boyunca devam eden bir yaptırımdır. Ancak, belli koşullar altında şartlı tahliye mümkündür. 5275 sayılı Ceza İnfaz Kanunu’na göre, ağırlaştırılmış müebbet cezası alan bir hükümlü en az 30 yıl cezaevinde kalmak koşuluyla şartlı tahliyeden yararlanabilir (CGTİHK m.107/2).

İnfaz süresi bazı özel durumlarda daha uzun tutulur:

  • Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet cezası alan ya da müebbet ile birlikte ağırlaştırılmış müebbet cezası olanlar için en az 36 yıl infaz gerekir.
  • Ağırlaştırılmış müebbet + süreli hapis cezası alan kişiler için de yine en fazla 36 yıl infaz koşulu aranır. Örnek: Ağırlaştırılmış müebbet ve yağma suçundan 4 yıl alan bir kişi toplamda 32 yıl cezaevinde kalır.
  • Örgüt kurma, yönetme veya örgüt faaliyeti çerçevesinde suç işleme durumunda da infaz süresi 36 yıl olacaktır.
  • Devletin güvenliğine, anayasal düzene veya millî savunmaya karşı suçlar bir örgüt faaliyeti kapsamında işlenmişse, şartlı tahliye hiç uygulanmaz (CGTİHK m.107/16).

3. Hangi Cezaevinde İnfaz Edilir?

Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan kişiler, yalnızca yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumlarında cezalarını çekerler. Bu kurumlar, üst düzey teknolojik ve fiziksel güvenlik önlemleriyle donatılmıştır. Giriş-çıkışlar sıkı şekilde denetlenir, hücreler genellikle tek kişiliktir, oda kapıları sürekli kapalı tutulur ve diğer mahkumlarla temas sıkı kurallara bağlanmıştır (CGTİHK m.9/1).


4. İnfaz Şartları ve Rejimi

Ağırlaştırılmış müebbet cezasının infazı, mahkumun sosyal, psikolojik ve bireysel özelliklerine göre belirlenir ve bu amaçla ilk etapta gözlem sürecine tabi tutulur. Bu süre en fazla 60 gündür. Uygulanacak infaz şekli CGTİHK m.25’e göre şu şekildedir:

  • Hükümlü, tek kişilik odada barındırılır.
  • Günde 1 saat açık havaya çıkma ve spor yapma hakkı vardır.
  • Göstereceği iyi hal ve güvenlik riskine göre, açık hava süresi uzatılabilir ve diğer mahkumlarla sınırlı iletişime izin verilebilir.
  • Sanatsal veya mesleki faaliyetler, kurumun uygun gördüğü ölçüde mümkündür.
  • Hükümlü, 15 günde bir kez, eşi, çocukları, ebeveynleri, kardeşleri veya vasisi ile telefonla görüşebilir. Bu görüşme 10 dakikayı geçemez.
  • Yüz yüze ziyaret hakkı da 15 günde bir kez, bir saat ile sınırlıdır.
  • Hükümlü, cezaevi dışında çalıştırılamaz ve hiçbir şekilde izinli çıkarılamaz.
  • Spor ve rehabilitasyon faaliyetleri, yalnızca kurum yönetmeliğinde belirtilen şekillerde yapılabilir.
  • Cezanın infazı sürecinde herhangi bir ara verilemez. Sağlıkla ilgili işlemler, yalnızca kurum içinde ya da gerekiyorsa tam teşekküllü devlet veya üniversite hastanelerinde yüksek güvenlikli mahkûm koğuşlarında gerçekleştirilir.

B) Müebbet Hapis Cezası

1. Hangi Suçlarda Müebbet Hapis Verilir?

Müebbet hapis cezası, failin özgürlüğünün hayat boyu kısıtlanmasını içeren ağır bir yaptırımdır. Türk Ceza Kanunu’nda bazı suçlara karşılık olarak bu ceza türü öngörülmüştür. Müebbet hapis cezasının uygulandığı başlıca suçlar şunlardır:

  • Kasten öldürme suçunun basit şekli
  • Düşmanla iş birliği yapma
  • Savaş döneminde halk arasında panik yaratacak yalan haber yayma (TCK m.323/3)
  • Askeri komutanlıkları gasp etme
  • Devletin güvenliğine ait belgelerle ilgili suçlar (TCK m.326)
  • Devlet sırlarının elde edilmesi (TCK m.327/2)
  • Gizli bilgilerin ifşa edilmesi (TCK m.330/1)
  • Devlet sırlarından yararlanma veya kamu hizmetinde sadakatsizlik (TCK m.333/2)

Bu suçlar, kamu düzenine ve devletin güvenliğine ağır tehdit oluşturduklarından, müebbet hapis gibi ağır bir cezayla karşılık bulurlar.


2. Müebbet Hapis Cezasının İnfaz Süresi

Müebbet hapis cezası, isminden de anlaşılacağı üzere ömür boyu geçerli olan bir yaptırımdır. Ancak, infaz hukuku kapsamında şartlı tahliye mümkündür. Müebbet hapse mahkum edilen bir hükümlü, infaz kurumunda en az 24 yılını iyi halle geçirmesi durumunda tahliyeye başvurabilir (CGTİHK m.107/2).

Bazı özel durumlarda infaz süresi uzamaktadır:

  • Ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet cezalarının birlikte verilmesi durumunda: en az 36 yıl
  • Birden fazla müebbet cezası alan kişiler için: en az 30 yıl
  • Müebbet + süreli hapis cezası kombinasyonlarında: en fazla 30 yıl
  • Ağırlaştırılmış müebbet + süreli hapis durumunda: en fazla 36 yıl
  • Tekerrür hükümleri uygulanıyorsa (yani tekrar suç işlenmişse): 33 yıl infaz gereklidir

Bu süreler, cezaevinde iyi hal gösterilmesi şartıyla uygulanacak olan koşullu salıverme kararlarında dikkate alınır.


3. Müebbet Hapis Cezasının İnfaz Rejimi

Müebbet hapse mahkûm edilen kişiler, cezanın infaz edileceği kurumun belirlenebilmesi amacıyla gözlem süreci kapsamında değerlendirmeye alınır. Bu değerlendirme süresi 60 günü aşamaz. Gözlem sırasında mahkumun kişiliği, sosyal yapısı, suçun özellikleri gibi faktörler analiz edilir. Gerektiğinde, kişinin durumuna göre gözleme alınmadan da kurum belirlenebilir. Gözlem sonucunda oluşturulan rapor Adalet Bakanlığı’na gönderilir ve nihai olarak hangi ceza infaz kurumuna gönderileceği Bakanlıkça belirlenir (CGTİHK m.23/e).

Müebbet hapis cezasında, ağırlaştırılmış müebbet infaz rejimi uygulanmaz. Bu sebeple müebbet hapse mahkûm olanların infaz koşulları daha esnek olabilir. Cezaevinde iyi hal gösteren ve koşullu salıverme süresinin en az üçte ikisini yüksek güvenlikli bir kurumda geçiren hükümlüler, davranışları uygun bulunursa daha düşük güvenlik seviyesindeki infaz kurumlarına nakledilebilirler (CGTİHK m.9/5).

Bu hüküm, hem cezanın caydırıcılığını korumak hem de ceza infaz sisteminde bireyselleştirme ilkesini güçlendirmek amacı taşımaktadır.


C) Süreli Hapis Cezası Nedir?

Süreli hapis cezası, suçun karşılığı olarak belirli bir gün, ay veya yıl üzerinden verilen ve süresi kanunda açıkça belirtilmiş hürriyeti kısıtlayıcı ceza türüdür. Ceza maddelerinde açıkça belirtilen bu süre, mahkemeye somut olayın özelliklerine göre takdir hakkı tanır. Örneğin, TCK m.135’e göre “Kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” ifadesiyle bu cezanın süresi net bir aralıkta tanımlanmıştır.

Kanun koyucu, her suç için cezanın alt ve üst sınırını ayrı ayrı belirlemiştir. Mahkeme ise, TCK m.61 çerçevesinde bu aralıkta failin davranışlarına, kast derecesine, mağdur üzerindeki etkiye göre cezanın süresini belirler. Süreli hapis cezaları, aksi belirtilmedikçe en az bir ay, en fazla yirmi yıl olarak öngörülmüştür (TCK m.49).

Bazı suçlarda yalnızca üst sınır veya alt sınır belirlenmiş olabilir. Bu tür durumlarda:

  • Alt sınır yoksa → 1 ay,
  • Üst sınır yoksa → 20 yıl esas alınır.

Örnek (Alt sınır belirtilmemiş):
TCK m.196: “Mezarlık dışında ölü gömen kişi, altı aya kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” Bu durumda alt sınır 1 aydır.

Örnek (Üst sınır belirtilmemiş):
TCK m.188: “Uyuşturucu madde ticareti yapan kişi, on yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılır.” Bu durumda üst sınır 20 yıl olarak kabul edilir.


Süreli Hapis Cezasının Türleri

Süreli hapis cezaları iki gruba ayrılır:

  • Uzun süreli hapis cezası: 1 yıldan fazla süren cezalar
  • Kısa süreli hapis cezası: 1 yıl veya daha az süreyle verilen cezalar

Süreli hapis cezasına çarptırılan hükümlüler, genellikle cezalarının yarısını cezaevinde infaz ettikten sonra şartlı tahliyeden yararlanabilirler (CGTİHK m.107/2). Ancak suçun niteliği, failin sabıka geçmişi ve suçun tekerrür durumu gibi kriterler, infaz süresinin değişmesine neden olabilir.


Kısa Süreli Hapis Cezası ve Alternatif Yaptırımlar

Kısa süreli hapis cezaları, bir yıl veya daha az sürelidir. Bu tür cezaların cezaevinde infaz edilmesi zorunlu değildir. Kanun koyucu, alternatif infaz yöntemlerine öncelik vererek cezayı bireyselleştirme imkânı tanımıştır (TCK m.50/1).

Hakim, suçun işlenme şekli, failin kişisel özellikleri, ekonomik durumu ve gösterdiği pişmanlığı dikkate alarak, cezayı alternatif yaptırımlara çevirebilir. Bu seçenekler şu şekildedir:

  • Adli para cezasına çevrilmesi
  • Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın giderilmesi (iade, tazmin vb.)
  • Eğitim kurumuna devam etme yükümlülüğü (en az iki yıl)
  • Belirli yerlerden uzak durma veya etkinliklere katılmama yasağı
  • Ehliyet, ruhsat gibi belgelerin iptali veya belirli meslekleri yapamama
  • Kamu yararına çalışma yükümlülüğü (gönüllü olmak şartıyla)

18 yaşından küçükler, 65 yaşından büyükler veya ilk kez suç işleyip 30 günden az hapis cezası alanlar için seçenek yaptırımlara zorunlu olarak başvurulur. Bu durumda hakim takdir yetkisine sahip değildir.

Ayrıca, taksirli suçlar için de ceza kısa olmasa dahi, adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Ancak bu durum bilinçli taksir hallerinde geçerli değildir.


Hapis Cezasının Ertelenmesi (TCK m.51)

Ertelenmiş hapis cezası, mahkumun cezaevine girmesini önleyerek dışarıda belirli bir denetim süresiyle cezayı geçirmesine imkan tanır. Hapis cezası 2 yıl veya daha az ise, hakim bu cezayı erteleyebilir. Bu süre:

  • Fail suçu işlediğinde 18 yaşını doldurmamışsa veya
  • 65 yaşından büyükse → 3 yıla kadar çıkabilir.

Ancak erteleme için şu şartlar aranır:

  • Daha önce 3 aydan fazla kasıtlı suçtan mahkum olmamış olmak
  • Yargılama sürecinde pişmanlık göstermek ve tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaat oluşması

Erteleme kararı, zararın tazmini gibi bir koşula bağlanabilir. Bu durumda, yükümlülük yerine getirilmeden salıverme kararı uygulanmaz.

Erteleme halinde, kişi 1 ila 3 yıl arasında bir denetim süresine tabi olur. Bu sürenin alt sınırı, verilen hapis cezasından daha az olamaz.


Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesi (TCK m.52)

Hakim, 1 yıl veya altında kısa süreli hapis cezasını, adli para cezasına çevirebilir. Bu karar verilirken;

  • Sanığın ekonomik ve sosyal durumu
  • Pişmanlık düzeyi
  • Suçun işleniş biçimi

gibi hususlar değerlendirilir.

Adli para cezası, belirlenen gün sayısı ile (5 ila 730 gün arası), bir gün karşılığı olarak takdir edilen TL tutarının çarpılması ile hesaplanır. Bu miktar:

  • Günlük en az 20 TL, en fazla 100 TL olabilir.
  • Hakim, toplam tutarı ve günlük miktarı kararda açıkça belirtmek zorundadır.

Sanığın mali durumu göz önüne alınarak, cezanın:

  • Taksitlendirilmesine (maksimum 2 yıl, en az 4 taksit)
  • Ödeme ertelemesine (1 yıla kadar)

izin verilebilir. Ancak taksitlerden biri ödenmezse, kalan miktarın tamamı tahsil edilir veya hapis cezasına çevrilir.


Hapis, Müebbet ve Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasına İlişkin Yargıtay ve AİHM Kararları

📌 AİHM: Müebbet Hapis Cezasında Gözden Geçirme Zorunluluğu

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Vinter ve Diğerleri v. Birleşik Krallık kararında, müebbet hapis cezalarının belirli bir süre sonunda gözden geçirilebilir olması gerektiğine hükmetmiştir. Mahkeme’ye göre, ömür boyu süren cezaların infazında, hükümlünün zamanla rehabilite olup olmadığı ve cezanın devamının meşru amaçlara hizmet edip etmediği iç hukuk makamları tarafından değerlendirilebilmelidir.

Bu bağlamda, mahkemeler müebbet hapis cezasının rehabilitasyonla bağdaşabilirliğini göz önünde bulundurmalı, hükümlünün ne zaman ve ne koşullarda tahliye talep edebileceğini baştan bilmesini sağlamalıdır. AİHM, en geç 25 yıl içerisinde bir gözden geçirme mekanizmasının başlatılması ve sonrasında da periyodik kontrollerin yapılması gerektiğini vurgulamıştır. Böyle bir sistemin iç hukukta yer almaması durumunda, müebbet hapis cezası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi ile bağdaşmayacaktır.


⚖️ Kısa Süreli Hapis ve Adli Para Cezasına Çevrilme Hakkında Yargıtay Kararı

Yargıtay 2. Ceza Dairesi, kısa süreli hapis cezası ve adli para cezası arasında bir seçenek öngörülmüşse ve mahkeme, sanık hakkında hapis cezası vermişse, bu cezanın daha sonra adli para cezasına çevrilemeyeceğine hükmetmiştir.

Örneğin, TCK m.125/3-a kapsamında hapis cezası ve adli para cezası seçenekli öngörülmüştür. Mahkeme hapis cezası verdikten sonra bu cezayı adli para cezasına dönüştüremez. Ayrıca, 1 yıl 3 aylık bir hapis cezası, TCK m.49 anlamında kısa süreli olarak kabul edilmediğinden, bu cezanın da para cezasına çevrilmesi hukuka aykırıdır. Bu nedenle kararın bozulmasına hükmedilmiştir (Yargıtay 2. Ceza Dairesi, 2011/26526 E., 2013/7084 K.).


👥 Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis Cezasında Ziyaretçi Görüş Kuralları

Bir hükümlünün ağırlaştırılmış müebbet hapis ve ek olarak 147 yıl 8 ay hapis cezası nedeniyle yüksek güvenlikli ceza infaz kurumunda bulunması sırasında yaşanan bir hak ihlali, Van İnfaz Hakimliği tarafından değerlendirilmiştir.

Hükümlü, açık görüş hakkı kapsamında ailesiyle teker teker değil, aynı anda görüşmek istemiştir. Ancak cezaevi yönetimi, kapalı görüş kurallarını açık görüşte de uygulamış ve bu durumu gerekçe göstererek taleplerini sınırlamıştır.

Oysa ki, “Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmelik” kapsamında açık ve kapalı görüşler farklı esaslara bağlanmıştır:

  • Kapalı görüşte, sadece eşi, altsoy, üstsoy ve vasisiyle görüşebilir, görüşler teker teker ve 15 günde bir yapılabilir.
  • Açık görüşte ise, ayda bir kez anne, baba, eş, çocuk ve torunlarla görüş yapılabilir.
  • Açık görüşlerde teker teker görüşme zorunluluğu bulunmamaktadır.

Bu gerekçeyle Van İnfaz Hakimliği, açık görüşe kapalı görüş kısıtlaması uygulanamayacağına ve hükümlünün şikayetinin haklı olduğuna karar vermiştir. Yargıtay 1. Ceza Dairesi de bu kararı onaylamıştır (Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2018/2210 E., 2019/1958 K.).


Yazar Hakkında

Bu içerik, Avukat Gökhan Yağmur tarafından hazırlanmıştır. Türk Ceza Hukuku alanında uzmanlaşmış olan Gökhan Yağmur, ağır ceza davaları başta olmak üzere ceza yargılamasının tüm evrelerinde müvekkillerine etkin hukuki destek sunmaktadır.

Detaylı bilgi ve danışmanlık için:
📞 0542 157 06 34
🌐 www.gokhanyagmur.com.tr

🛑 Telif Hakkı ve Kullanım Uyarısı
Bu internet sitesinde yer alan tüm yazılar, makaleler ve içerikler Av. Gökhan Yağmur tarafından oluşturulmuş olup, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında koruma altındadır. Tüm içerikler zaman damgası ile kayıt altına alınmıştır. İzinsiz olarak içeriklerin kopyalanması, çoğaltılması, özetlenmesi veya başka sitelerde yayımlanması halinde hukuki ve cezai sorumluluk doğacaktır.
Meslektaş hukukçular, içeriklerimizi kaynak göstermek ve atıf yapmak suretiyle hukuki çalışmalarında kullanabilirler.

✍️ Hukuki Yazı Paylaşmak İsteyenler İçin
Akademik ya da mesleki çalışmaları bulunan hukukçular, uygulamaya dönük özgün makalelerini kısa özgeçmişleriyle birlikte [e-posta adresiniz] adresine göndererek yayımlanmak üzere bize iletebilirler. Konu sınırlaması bulunmamaktadır; ancak güncel hukuk uygulamalarıyla bağlantılı yazılar tercih sebebidir.

🔒 Kullanım Koşulları

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu