Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi veya Tanığı Etkilemeye Teşebbüs Suçu (TCK 277) – Unsurlar, Cezalar ve Yargıtay Kararları

Suçun Tanımı ve Amacı
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 277. maddesinde düzenlenen yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçu, yargılamanın tarafsız, bağımsız ve adil bir şekilde yürütülmesini güvence altına alan bir düzenlemedir. Bu suçla korunan hukuki değer, yargının tarafsızlığı ve adaletin doğru tecellisidir.
Maddeye göre, görülmekte olan bir davada gerçeğin ortaya çıkmasını önlemek veya bir haksızlığa yol açmak amacıyla; davanın taraflarından, sanık, katılan ya da mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar vermesi, işlem yapması ya da beyanda bulunması için yargı görevi yapan kişiyi, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı biçimde etkilemeye teşebbüs eden kişi cezalandırılır.
Unsurlar
- Fail: Herkes bu suçun faili olabilir. Failin davayla doğrudan ilgisi olması gerekmez.
- Mağdur: Yargı görevi yapan hâkim, savcı, bilirkişi veya davada beyanı alınacak tanıktır.
- Fiil: Hukuka aykırı bir şekilde etkilemeye teşebbüs edilmesi gerekir.
- Amaç: Gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya haksız bir sonuç elde etmek.
- Konu: Görülmekte olan bir dava olmalıdır.
Ceza Miktarı
- Suçun temel şekli: 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası
- Teşebbüsün iltimas derecesini geçmediği durum: 6 aydan 2 yıla kadar hapis
- Fiilin başka bir suçu da oluşturması halinde: Fikri içtima uygulanır ve ceza yarısına kadar artırılır.
Örnek Durumlar
- Davada bilirkişinin, raporu taraf lehine düzenlemesi için menfaat teklif edilmesi
- Tanığın gerçeğe aykırı ifade vermesi için tehdit edilmesi
- Hakimin davada kararını değiştirmesi için siyasi, ekonomik veya kişisel baskı yapılması
Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi veya Tanığı Etkilemeye Teşebbüs Suçunun Unsurları
1. Suçun Konusu ve Kapsamı
Bu suç, yalnızca görülmekte olan bir dava veya yürütülen bir kovuşturma ile bağlantılı olarak işlenebilir. Soruşturma evresindeki eylemler kural olarak bu kapsamda değerlendirilmez. Dolayısıyla, suçun oluşabilmesi için öncelikle yargı organlarının önünde devam eden bir dava veya kovuşturma bulunmalıdır.
2. Fail ve Mağdur
- Fail: Herkes olabilir; davayla ilgisi olmayan kişiler de bu suçun faili olabilir.
- Mağdur: Yargı görevi yapan hâkim, savcı, avukat; davada görüş bildiren bilirkişi veya tanıktır. Tercüman da bilirkişi kavramı içinde değerlendirilir (TCK m.6).
3. Fiil Unsuru
- Suçun maddi unsuru, hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs etmektir.
- Etkileme; emir vermek, baskı yapmak, nüfuz kullanmak, tehdit, çıkar sağlama teklifi gibi yollarla olabilir.
- Failin, yargı görevi yapan kişinin veya bilirkişi/tanığın, davanın taraflarından biri lehine ya da aleyhine karar vermesini, işlem tesis etmesini ya da beyanda bulunmasını sağlamaya çalışması gerekir.
4. Hukuka Aykırılık
Suçun oluşabilmesi için, etkileme girişiminin hukuka aykırı olması zorunludur. Tarafların veya müdafilerin, iddia ve savunma hakkı kapsamında hukuken tanınan yetkileri kullanmaları bu suçu oluşturmaz.
5. Manevi Unsur
- Sadece kast yeterli değildir; failin özel bir amaç gütmesi gerekir.
- Bu amaç, gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir haksızlık yaratmak olmalıdır.
6. Tamamlanma Anı
Etkileme girişiminin yapılmasıyla suç tamamlanır. Yargı görevi yapan kişinin, bilirkişinin veya tanığın bu girişimi kabul ederek gerçeğe aykırı beyan vermesi veya karar alması suçun oluşması için gerekli değildir.
7. Nitelikli Hâller ve Cezalar
- Temel şekil: 2 yıldan 4 yıla kadar hapis
- Teşebbüs iltimas derecesinde kalırsa (ör. hatır için ricada bulunma): 6 aydan 2 yıla kadar hapis
- Fiilin aynı zamanda başka bir suçu oluşturması halinde: daha ağır ceza uygulanır ve yarısına kadar artırılır (farklı neviden fikrî içtima).
8. Uygulamada Örnekler
- Davada bilirkişinin raporu değiştirmesi için para teklif edilmesi
- Tanığın gerçeğe aykırı beyanda bulunması için tehdit edilmesi
- Hakime, davada taraf lehine karar vermesi için siyasi veya makam nüfuzu kullanılması
Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
1. Adli Para Cezası
Adli para cezası, Türk Ceza Kanunu’nda hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür.
- Temel şekil (TCK 277/1) kapsamında verilen 2–4 yıl arası hapis cezaları, süre bakımından adli para cezasına çevrilemez.
- Teşebbüsün iltimas derecesinde kalması hâlinde (TCK 277/2), hükmedilecek hapis cezası 6 ay ile 2 yıl arasında olacağından, ceza miktarı bakımından adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.
2. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
HAGB, sanık hakkında hükmedilen cezanın belirli bir denetim süresi boyunca sonuç doğurmamasını sağlayan ve bu süre içerisinde koşullar yerine getirildiğinde cezanın tamamen ortadan kaldırılmasıyla davanın düşmesine yol açan bir ceza muhakemesi kurumudur.
- TCK 277 kapsamında verilen hapis cezaları bakımından HAGB kararı verilmesi mümkündür.
- HAGB uygulanabilmesi için:
- Ceza miktarının 2 yıl veya daha az olması,
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmaması,
- Mahkemenin sanığın yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirmesi gerekir.
3. Erteleme
Erteleme, mahkemece hükmedilen hapis cezasının cezaevinde infazından koşullu olarak vazgeçilmesidir.
- Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçu nedeniyle verilen hapis cezaları, şartlar mevcutsa ertelenebilir.
- Erteleme için:
- Hapis cezasının 2 yıl veya daha az olması (bazı durumlarda 3 yıla kadar),
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmaması,
- Mahkemenin sanığın kişiliği, sosyal durumu ve suç sonrası davranışları bakımından yeniden suç işlemeyeceğine kanaat getirmesi gerekir.
Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı
1. Şikayet Süresi
Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçu, şikayete tabi suçlar arasında değildir.
- Bu nedenle savcılık, herhangi bir şikayet başvurusu olmasa bile suçu resen soruşturur.
- Suça ilişkin herhangi bir şikayet süresi bulunmamaktadır.
- Mağdur veya ilgili taraf şikayetten vazgeçse bile, bu durum ceza davasının düşmesine yol açmaz.
2. Dava Zamanaşımı
Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir sürenin geçmesiyle kamu davasının açılmaması veya açılmış olsa dahi kanuni süre içinde sonuçlandırılamaması durumunda davanın düşmesini sağlayan bir kurumdur.
- TCK’ya göre bu suç için olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
- Suç, bu süre içinde her zaman soruşturulabilir ve kovuşturulabilir.
- 8 yıllık süre dolduktan sonra artık soruşturma veya kovuşturma yapılamaz.
Uzlaşma
Uzlaşma, suç isnadı altındaki kişi ile suçun mağduru arasında, uzlaştırmacı aracılığıyla yürütülen ve tarafların anlaşmasıyla sonuçlanan alternatif bir çözüm yoludur.
- Yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçu, uzlaşma kapsamında değildir.
- Dolayısıyla, bu suç işlendiğinde tarafların anlaşmaya varması yargılamayı sonlandırmaz ve yargı süreci devam eder.
Görevli Mahkeme
Bu suçtan dolayı açılan davalara asliye ceza mahkemeleri bakar.
- Yargılama yetkisi, suçun işlendiği yer asliye ceza mahkemesine aittir.
- Davanın niteliği gereği, duruşmalar kamuya açık şekilde yapılır ancak bazı durumlarda mahkeme, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına karar verebilir.
Yargıtay Kararlarında TCK 277 – Yargı Görevi Yapanı, Bilirkişiyi veya Tanığı Etkilemeye Teşebbüs Suçu
TCK 277 kapsamındaki suçun uygulama alanı, Yargıtay içtihatlarında oldukça net çizgilerle belirlenmiştir. Kararlarda, hem suçun unsurlarının oluşmadığı durumlar hem de diğer suç tipleri ile olan ayrımlar vurgulanmaktadır.

1. Suçun Unsurlarının Oluşmadığı Durumlar
- Savcıyı etkilemeye yönelik sözlerde amaç unsuru yoksa: Sanığın duruşmada savcıya yönelik ifadeleri, gerçeğin ortaya çıkmasını engelleme veya haksız sonuç elde etme amacı taşımıyorsa TCK 277 kapsamında suç oluşmaz (Yarg. 12. CD, 2019/4456).
- Hakime gönderilen dilekçe bilgilendirme amaçlı ise: Temyiz aşamasında daire başkanına, dava hakkında gelen bir elektronik iletiyi bilgilendirme amacıyla iletmek, hukuka aykırı etkileme niteliğinde sayılmamıştır (Yarg. 12. CD, 2019/4457).
- Noterden ihtar çekmek: İhtiyati haczin kaldırılması için hakime ihtarname göndermek, emir verme, baskı veya nüfuz icra etme fiillerini taşımadığı için suç oluşmaz (Yarg. 16. CD, 2018/104).
2. Diğer Suç Tipleri ile Karışan Durumlar
- Görevi yaptırmamak için direnme suçu:
- Avukatı tehdit ederek görevini yapmasını engellemek, TCK 277 değil, TCK 265/2 kapsamında değerlendirilir.
- Yargıtay, avukatın TCK 6’ya göre “yargı görevi yapan” olduğunu vurgulasa da, tehdidin amacı gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek değil, görevi yaptırmamak ise TCK 265 uygulanır (CGK, 2021/101).
- Tehdit suçu:
- Tanık veya üçüncü kişiler, TCK 277’nin koruma kapsamına girmiyorsa, onlara yönelik tehditler TCK 106 kapsamında değerlendirilir (Yarg. 12. CD, 2018/1184).
3. Suçun Oluşması için Aranan Temel Kriterler
Yargıtay kararlarında net şekilde ortaya konduğu üzere:
- Görülmekte olan bir dava bulunmalı,
- Etkileme girişimi hukuka aykırı olmalı,
- Fiil, gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya haksız sonuç oluşturmak amacıyla yapılmalı,
- Etkileme teşebbüsü, yargı görevi yapan, bilirkişi veya tanığa yönelik olmalı,
- Eylem, doğrudan ilişki kurularak veya mesaj iletme yoluyla yapılabilir, ancak amacın ispatı zorunludur.
Bu içerik, Avukat Gökhan Yağmur tarafından hazırlanmıştır.
Küçükçekmece’de faaliyet gösteren hukuk büromuz, ceza hukuku, ağır ceza davaları ve adil yargılanma hakkı ihlalleri konularında uzmanlaşmıştır. TCK 277 kapsamında yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs suçu ile ilgili olarak müvekkillerimize hem soruşturma hem kovuşturma aşamalarında etkili hukuki savunma hizmeti sunmaktayız.
📞 İletişim: 0542 157 06 34
🌐 Web: www.gokhanyagmur.com.tr – www.gokhanyagmur.com