Bilgi BankasıCeza Hukuku

Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu (TCK 266)

Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 266. maddesinde düzenlenmiş olup, kamu görevlisinin görevinden kaynaklı olarak elinde bulundurduğu araç, ekipman veya diğer gereçleri bir suçun işlenmesi sırasında kullanması hâlinde uygulanır. Burada önemli olan husus, ilgili suçun tanımında “kamu görevlisi sıfatı”nın zaten dikkate alınmamış olmasıdır.

Kanun metnine göre:

“Görevi gereği olarak elinde bulundurduğu araç ve gereçleri bir suçun işlenmesi sırasında kullanan kamu görevlisi hakkında, ilgili suçun tanımında kamu görevlisi sıfatı esasen göz önünde bulundurulmamış ise, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır.”

Bu düzenleme, kamu görevlisinin sahip olduğu yetki, araç ve gereçlerin hukuka aykırı biçimde kullanılması hâlinde, işlenen suçun temel cezasına ek bir oransal artırma yapılmasını öngörmektedir. Amaç, kamu görevine duyulan güvenin korunması ve kamu araçlarının kötüye kullanımının caydırılmasıdır.

Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçunun Unsurları

TCK m.266 kapsamında bu suçun oluşabilmesi için bazı özel şartların varlığı gerekir. Kanun maddesi ve gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, şu unsurlar ortaya çıkar:

  1. Failin Kamu Görevlisi Olması
    • Suçun faili yalnızca kamu görevlisi olabilir. Burada “kamu görevlisi” kavramı, TCK m.6’da tanımlandığı şekilde, kamu hizmetini yerine getiren kişileri ifade eder.
  2. Araç ve Gerecin Görev Nedeniyle Elde Bulundurulması
    • Kullanılan araç veya gereç, kamu görevlisine görevi gereği verilmiş olmalıdır. Örneğin, polis memurunun tabancası, zabıtanın resmi mührü, itfaiyecinin yangın söndürme aracı bu kapsamdadır.
  3. Araç veya Gerecin Suçta Kullanılması
    • Kamu görevlisi, elinde bulunan bu araç veya gereci suçun işlenmesi sırasında kullanmalıdır. Kullanım, suçun işlenmesine doğrudan katkı sağlamalıdır.
  4. Kamu Görevlisi Sıfatının İlgili Suçta Zaten Nitelikli Hal Olmaması
    • Eğer ilgili suçun tanımında zaten “kamu görevlisi” sıfatı nitelikli hal olarak düzenlenmişse, TCK m.266 uygulanmaz.
    • Örnek: Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun (TCK m.109) kamu görevlisi tarafından işlenmesi zaten nitelikli haldir. Dolayısıyla bu suçta, TCK m.266 ile ayrıca ceza artırımı yapılamaz.
  5. Aracın veya Gerecin Fonksiyonunun Suçta Kullanılması
    • Araç veya gereç, normal görev amacına uygun şekilde kullanılarak suç işlenmelidir.
    • Örnek: Polis memurunun kendisine verilen silahı silahlı tehdit suçunda kullanması.
    • Eğer araç veya gereç, normal fonksiyonu dışında kullanılırsa, bu madde uygulanmaz. Örneğin, görev silahıyla bir evin camını kırmak TCK m.266 kapsamına girmez.
  6. Bağlantı ve İspat
    • Kullanılan aracın gerçekten kamu görevinden kaynaklı olarak elde bulundurulduğunun ve suçun işlenmesinde kullanıldığının ispatlanması gerekir.

📌 Uygulama Örnekleri:

  • Bir polis memurunun kendisine zimmetli tabancayla silahlı tehditte bulunması → TCK m.266 uygulanır.
  • Aynı polis memurunun babasına ait tabancayla tehditte bulunması → TCK m.266 uygulanmaz.
  • Kamu aracını (resmî kamyonet) hırsızlık suçunu işlemek için kullanmak → TCK m.266 uygulanır.
  • Resmî silahı pencere kırmak amacıyla kullanmak → TCK m.266 uygulanmaz.

Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık olarak hapis cezasının yerine veya hapis cezasıyla birlikte uygulanabilen bir yaptırım türüdür. TCK m.266 kapsamında kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası 1 yıl veya altında ise, mahkeme bu cezayı adli para cezasına çevirebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) ise, sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararının belirli bir süre boyunca hukuki sonuç doğurmamasını sağlayan bir ceza muhakemesi kurumudur. Sanık, denetim süresini yükümlülüklere uygun olarak geçirirse, hüküm ortadan kaldırılır ve dava düşer. Bu suç bakımından, hükmolunan hapis cezası 2 yıl veya altında olduğunda HAGB kararı verilebilmesi mümkündür.

Erteleme, verilen hapis cezasının infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi anlamına gelir. Sanık, erteleme süresinde kasten suç işlemez ve yükümlülüklere uyarsa, cezası tamamen infaz edilmiş sayılır. Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçunda, 2 yıl veya altında hapis cezası verildiğinde erteleme uygulanabilir.

Suçun Şikâyet Süresi ve Zamanaşımı

Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu, şikâyete tabi suçlar arasında yer almaz. Bu nedenle savcılık, herhangi bir şikâyet aranmaksızın resen soruşturma başlatabilir. Dolayısıyla, mağdurun şikâyetten vazgeçmesi de ceza davasının düşmesine neden olmaz.

Bu suç bakımından, soruşturma ve kovuşturma işlemleri dava zamanaşımı süresi içinde her zaman yapılabilir.

Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belirli bir süre geçmesine rağmen dava açılmamışsa veya açılan dava bu süre içinde sonuçlandırılmamışsa, davanın düşmesini sağlayan bir ceza hukuku kurumudur.

TCK m.266 kapsamında yürütülen yargılamalarda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Yani, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl içinde soruşturma veya kovuşturma yapılabilir; bu süre geçtikten sonra ise dava açılamaz ve açılmış dava varsa düşer.

Uzlaşma

Uzlaşma, şüpheli veya sanık ile suçun mağduru arasında, bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurulup anlaşma sağlanmasıdır. Ancak kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma suçu, uzlaşma kapsamına giren suçlar arasında yer almaz. Dolayısıyla bu suç bakımından uzlaşma prosedürü uygulanamaz.


Soruşturma, Kovuşturma ve Görevli Mahkeme

Bu suçla ilgili yargılamalar, işlenen esas suçun niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemesi veya Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılır. Örneğin, kamu görevlisinin araç ve gereçleri kullanarak işlediği suçun cezası ağır ceza mahkemesinin görev alanına giriyorsa, TCK m.266 kapsamında yapılacak yargılama da burada görülür.

Küçükçekmece Avukat

Soruşturma aşamasında, şartları mevcutsa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmesi mümkündür. Bu durumda, belirlenen erteleme süresince yeni bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uyulursa, dava hiç açılmamış gibi sonuçlanır.

Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu – Yargıtay Kararları ile Açıklama

TCK m.266’nın uygulanmasına ilişkin Yargıtay kararları, hem suçun unsurlarını hem de ceza artırım koşullarını somut olaylar üzerinden ortaya koymaktadır. Aşağıda, farklı dava örnekleri ve Yargıtay’ın değerlendirmeleri yer almaktadır:


1. Görevi Gereği Bulundurduğu Silahla Suç İşlemek

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2016/11181 sayılı kararında, görevli polis memurunun kamyonu yedi emin otoparkına çektirmek istemesi üzerine araç sürücüsüne silah doğrultması değerlendirilmiştir.

  • Olayda, tehdit suçunun unsurları oluşmadığı, eylemin görevi kötüye kullanma kapsamında değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.
  • Ayrıca, sanığın suçta kullandığı silahın görevi gereği elinde bulundurulan araçlardan olup olmadığı araştırılmalı ve bu husus kanıtlandığında TCK m.266 uyarınca ceza artırımı yapılması gerektiği belirtilmiştir.

2. Kamu Araç ve Gerecinin Normal Fonksiyonunda Kullanılması

Yargıtay 2. Ceza Dairesi’nin 2008/7878 sayılı kararında, TCK m.266’nın uygulanabilmesi için şu koşullar aranmıştır:

  • Kullanılan araç veya gereç, suçun işlenmesine kolaylık sağlamalıdır.
  • Araç veya gereç, normal fonksiyonunda kullanılmalıdır.

Bu şartlar gerçekleşmediği hâlde TCK m.266’ya dayanılarak ceza artırımı yapılmasının hukuka aykırı olduğu ifade edilmiştir.


3. Silahın Tam Dolu Hale Getirilmesi Tehdit Eylemi

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2017/14439 sayılı kararında, nizamiye nöbetçisi olan sanığın, mağdurun hakaret ve saldırısı üzerine silahını tam dolu hale getirerek tehditte bulunması incelenmiştir.

  • Sanığın, görevi gereği elinde bulundurduğu silahla tehdit eyleminde bulunduğu, bu nedenle TCK m.266 gereğince ceza artırımı yapılması gerektiği belirtilmiştir.
  • Ancak karşı temyiz olmadığı için karar bozulmamıştır.

4. Gümrük Muhafaza Memurunun Görevi Gereği Verilen Silahı Kullanması

Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 2019/5993 sayılı kararında, gümrük muhafaza memuru olan sanığın, çalıştığı kurum tarafından kendisine verilen silahı tehdit suçunda kullanması değerlendirilmiştir.

  • TCK m.266 gereğince cezada 1/3 oranında artırım yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi bozma nedeni olarak kabul edilmiştir.

📌 Yargıtay’ın genel yaklaşımı, TCK m.266’nın uygulanabilmesi için kamu görevlisinin:

  1. Araç veya gereci görevi nedeniyle elinde bulundurması,
  2. Bu aracı/gereci suçun işlenmesinde aktif olarak kullanması,
  3. Kullanımın normal fonksiyonuna uygun olması
    şartlarının birlikte gerçekleşmesini aramaktadır.

Ben, Avukat Gökhan Yağmur, ceza hukuku alanında uzun yıllardır edindiğim tecrübe ile, kamu görevlilerinin işlediği suçlar ve özellikle TCK 266 kapsamında yer alan “Kamu Görevine Ait Araç ve Gereçleri Suçta Kullanma Suçu” üzerine detaylı hukuki değerlendirmeler yapmaktayım. Bu yazıda, suçun yasal dayanağından unsurlarına, Yargıtay kararlarından uygulama örneklerine kadar kapsamlı bir bilgi sunarak hem hukukçuların hem de konuya ilgi duyan vatandaşların doğru bilgiye ulaşmasını amaçlıyorum.

📞 İletişim: 0542 157 06 34
🌐 Web Site: www.gokhanyagmur.com.tr www.gokhanyagmur.com

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu