Ceza Hukuku Ders Notları – Genel Hükümler Bölüm 3 – Av. Gökhan Yağmur
Ceza Hukuku Ders Notları – Genel Hükümler, Bölüm 3 kapsamında bu derste “Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Sebepler” konusunu ele alacağız. Amacım; hukuk fakültesi öğrencileri ile Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavına hazırlanan avukat adaylarına, tamamen ücretsiz ve kolay erişilebilir nitelikte, anlaşılır ders notları sunarak çalışmalarına katkıda bulunmaktır.
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Sebepler
A) Hukuka Uygunluk Sebepleri
Hukuka uygunluk nedenleri, tipik olarak suç teşkil eden bir fiilin hukuka aykırılığını ortadan kaldıran hallerdir. Bu hallerde fiil, görünüşte suç niteliği taşısa da hukuk düzeni tarafından meşru kabul edilir ve fail cezalandırılmaz. Dolayısıyla haksızlık unsuru ortadan kalkar.
Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) başlıca hukuka uygunluk nedenleri şunlardır:
- Kanunun hükmünü yerine getirme
- Meşru savunma (meşru müdafaa)
- Hakkın kullanılması
- Hukuka uygun emrin yerine getirilmesi
- Mağdurun/ilgili kişinin rızası
- Kanunda sayılmayan fakat hukuk düzenince meşru kabul edilebilecek diğer sebepler
A.1. Kanunun Hükmünü Yerine Getirme
Tanım:
Bir kimsenin, kanunun açıkça emrettiği veya izin verdiği bir fiili yerine getirmesi hukuka uygunluk nedenidir. Bu durumda failin sorumluluğu doğmaz.
Şartlar:
- Fiilin kanundan kaynaklanması gerekir.
- Yetkili kişi tarafından yapılmalıdır.
- Fiil, kanunun belirlediği sınırlar içerisinde gerçekleşmelidir.
Örnekler:
- Polis memurunun CMK’ya göre yakalama yapması.
- İcra memurunun haciz işlemi sırasında kapıyı zorla açtırması.
- Doktorun bulaşıcı hastalık sebebiyle hastayı zorunlu izolasyona alması.
Sonuç:
Yetki kanundan doğduğu için hukuka aykırılık ortadan kalkar. Ancak yetkinin aşılması halinde (örneğin polis orantısız güç kullanırsa) artık hukuka uygunluk nedeni geçerli olmaz.
A.2. Meşru Savunma (Meşru Müdafaa)
Tanım:
Bir kimsenin, kendisine veya başkasına yönelen haksız saldırıyı orantılı biçimde defetmek amacıyla fiilde bulunmasıdır (TCK m.25/1).
Şartlar:
- Haksız saldırı: İnsan kaynaklı olmalı; başlamış, devam eden veya gerçekleşmesi muhakkak olmalı.
- Savunma: Saldırıyı durdurmaya elverişli olmalı.
- Zorunluluk: Başka çare olmamalı (kaçma imkânı varsa savunma kabul edilmez).
- Orantı: Savunma ile saldırı arasında ölçülülük bulunmalı.
Örnekler:
- Gece evine giren hırsıza karşı ev sahibinin direnmesi.
- Bıçakla saldıran kişiye karşı sopa ile karşılık verilmesi.
Hukuki Sonuç:
Meşru savunma halinde fiil suç olmaktan çıkar. Fail hakkında beraat kararı verilir.
Not: Savunmanın sınırının korku veya panikle aşılması halinde TCK m.27 devreye girer; bu durumda failin cezası indirilebilir.
A.3. Hakkın Kullanılması
Tanım:
Hukuk düzeni tarafından tanınmış bir hakkın, sınırları içinde kullanılmasıdır. Hakkın kullanımı sırasında işlenen fiil hukuka aykırılık teşkil etmez.
Şartlar:
- Hakkın hukuken tanınmış olması.
- Kullanımın hakkın amacı ve sınırları dahilinde olması.
- Ölçülülük ilkesine aykırı olmaması.
Örnekler:
- Bir sporcunun maç sırasında oyun kuralları çerçevesinde rakibine temas etmesi.
- Velinin, çocuğunu terbiye hakkı çerçevesinde ölçülü müdahalede bulunması.
- Basın mensubunun haber verme hakkı kapsamında yaptığı yayınlar (ifade özgürlüğünün sınırları dahilinde).
Sonuç:
Hakkın sınırları aşılırsa hukuka uygunluk nedeni ortadan kalkar. Örneğin veli çocuğa ağır şiddet uygularsa artık “hakkın kullanılması” söz konusu olmaz.
A.4. Hukuka Uygun Emrin Yerine Getirilmesi
Tanım:
Astın, yetkili amir tarafından verilen hukuka uygun bir emri yerine getirmesi hukuka uygunluk nedenidir (TCK m.24/1).
Şartlar:
- Emrin yetkili amir tarafından verilmiş olması.
- Emrin görevle ilgili olması.
- Emrin açıkça hukuka aykırı olmaması.
Örnek:
Polisin amirinden aldığı arama kararını uygulaması.
Sonuç:
Emir hukuka uygunsa astın sorumluluğu yoktur.
Ancak emir açıkça suç teşkil ediyorsa ast bu emri yerine getiremez; yerine getirirse sorumluluktan kurtulamaz.
📌 Not: Hukuka aykırı fakat bağlayıcı emir konusu ayrıca C bölümünde kusurluluğu etkileyen sebep olarak incelenecektir.
A.5. Mağdurun/İlgilinin Rızası
Tanım:
Bir kimsenin kendi hakkı üzerinde, tasarruf yetkisi dahilinde verdiği rıza hukuka uygunluk nedeni oluşturur.
Şartlar:
- Rıza ehliyeti olmalı (ayırt etme gücü, bilgilendirilmiş onam).
- Rıza konusunun tasarruf edilebilir nitelikte olması.
- Rızanın fiilden önce veya fiil sırasında verilmiş olması.
- Rızanın hile, tehdit veya yanılma olmadan verilmiş olması.
Örnekler:
- Hastanın ameliyat için verdiği aydınlatılmış onam.
- Spor müsabakasına katılan kişinin oyun kuralları dahilindeki risklere rızası.
Sonuç:
Rıza varsa hukuka aykırılık ortadan kalkar. Ancak kamu düzenine veya ahlaka aykırı konularda (örneğin ölüm veya ağır yaralanmaya yönelik rıza) hukuka uygunluk sebebi doğmaz.
A.6. Kanunda Sınırlı Sayıda Olmaması (Numerus Clausus Tartışması)
Doktrinde genel kabul, hukuka uygunluk sebeplerinin kanunda sınırlı sayıda olmadığı yönündedir. Yani kanunda açıkça sayılmamış olsa da, hukuk düzenince meşru kabul edilen yeni hukuka uygunluk nedenleri ortaya çıkabilir.
Örnek:
- Basın özgürlüğü kapsamında kamusal fayda gözeten yayın.
- Tıbbi zorunluluk nedeniyle yapılan deneysel tedavi.
Burada ölçüt: hukukun genel ilkeleri ve ölçülülük kuralıdır.
B) Kusur Yeteneğini Etkileyen Haller (İsnat Kabiliyeti)
Ceza hukukunda bir kişinin cezalandırılabilmesi için yalnızca hukuka aykırı bir fiil işlemesi yetmez. Failin aynı zamanda, hukuka uygun davranabilme imkânına sahip olması gerekir. Bu da “kusur yeteneği” ya da diğer adıyla “isnat kabiliyeti”dir.
İsnat kabiliyeti = Kişinin işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayabilme ve davranışlarını yönlendirebilme gücüdür.
Türk Ceza Kanunu’nda kusur yeteneğini etkileyen dört temel hal düzenlenmiştir:
- Yaş küçüklüğü (TCK m.31)
- Akıl hastalığı (TCK m.32)
- Sağır ve dilsizlik (TCK m.33)
- Geçici sebepler (alkol, uyuşturucu, uyurgezerlik, hipnoz vb.) (TCK m.34)
B.1. Yaş Küçüklüğü (TCK m.31)
Çocukların cezai sorumlulukları yaş gruplarına göre farklı değerlendirilir. TCK 31. madde bu konuda ayrıntılı düzenleme yapmıştır.
a) 12 yaşını doldurmamış çocuklar:
- Ceza sorumlulukları yoktur.
- İşledikleri fiiller suç oluştursa bile haklarında sadece çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
b) 12–15 yaş grubu:
- Eğer çocuğun fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayamayacak veya davranışlarını yönlendiremeyecek durumda olduğu tespit edilirse → ceza sorumluluğu yoktur, sadece güvenlik tedbirleri uygulanır.
- Eğer algılama ve yönlendirme yeteneği varsa → cezai sorumlulukları vardır, fakat cezalar indirime tabi tutulur:
- Ağırlaştırılmış müebbet → 12–15 yıl hapis
- Müebbet → 9–11 yıl hapis
- Diğer cezalar → yarı oranında indirilir (hapis cezası en fazla 7 yıl olabilir).
c) 15–18 yaş grubu:
- Ceza sorumlulukları vardır. Ancak yaş küçüklüğü nedeniyle ceza indirimi yapılır:
- Ağırlaştırılmış müebbet → 18–24 yıl hapis
- Müebbet → 12–15 yıl hapis
- Diğer cezalar → 1/3 oranında indirilir (hapis cezası en fazla 12 yıl olabilir).
📌 Önemli Not: Çocukların cezalandırılmasında asıl amaç eğitim ve topluma kazandırmadır. Bu yüzden çocuklara özgü güvenlik tedbirleri ve koruyucu–destekleyici önlemler ön plandadır.
B.2. Akıl Hastalığı (TCK m.32)
Tanım: Akıl hastalığı, kişinin algılama veya irade yeteneğini ortadan kaldıran ya da azaltan zihinsel bozukluklardır.
Durumlar:
- Tam akıl hastalığı: Kişi, işlediği fiilin anlamını hiç kavrayamıyor veya davranışlarını yönlendiremiyorsa → cezalandırılmaz. Ancak hakkında akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.
- Azalmış akıl hastalığı: Kişi, fiilin anlamını kısmen kavrayabiliyor veya davranışlarını yönlendirmede önemli derecede azalma varsa → indirime tabi tutulmuş ceza verilir ve güvenlik tedbirleri de uygulanabilir.
Özel durum: Fail, suçu işlerken akıl sağlığı yerinde olup daha sonra hastalanırsa → cezası infaz edilmez, hastaneye yatırılır. İyileştiğinde, hastanede kaldığı süre cezasından düşülür.
Örnek: Şizofreni tanısı olan bir kişinin, nöbet döneminde işlediği suç.
B.3. Sağır ve Dilsizlik (TCK m.33)
Sağır ve dilsizlerin cezai sorumlulukları yaşlarına göre farklı değerlendirilir:
- 15 yaşından küçük sağır ve dilsizler: Ceza sorumlulukları yoktur. Haklarında yalnızca güvenlik tedbirleri uygulanır.
- 15–18 yaş arasındakiler: İsnat yetenekleri araştırılır, kavrama–yönlendirme yeteneklerine göre sorumlulukları belirlenir.
- 18–21 yaş arasındakiler: Ceza sorumlulukları vardır fakat cezalarında belirli indirimler yapılır.
B.4. Geçici Sebepler (Alkol, Uyuşturucu, Uyurgezerlik vb.) (TCK m.34)
a) İrade dışı haller:
Kişi, iradesi dışında gelişen bir nedenle (örneğin uyurgezerlik, hipnoz, epilepsi krizi, iradesi dışında verilen uyuşturucu madde, şeker koması vb.) fiilin anlamını kavrayamıyorsa → cezalandırılmaz.
b) İrade dışı alkol veya uyuşturucu etkisi:
Fail, kendi iradesi dışında alkol veya uyuşturucu almış ve bu etkiyle suç işlemişse → ceza sorumluluğu doğmaz.
c) İrade ile alkol veya uyuşturucu alınması:
Fail kendi iradesiyle alkol veya uyuşturucu alıp suç işlerse → kusurluluğu tamdır, sorumluluk ortadan kalkmaz.
Örnek: Sarhoş olduğunu bilerek kavga çıkaran kişi → cezadan kaçamaz.
📌 Özet Kutusu – B Bölümü
- 12 yaş altı → hiçbir şekilde sorumluluk yok.
- 12–15 yaş → algı yoksa sorumluluk yok; algı varsa ceza indirimi.
- 15–18 yaş → ceza var ama indirime tabi.
- Akıl hastalığı → tam ise ceza yok; kısmi ise indirim.
- Sağır–dilsizlik → yaş gruplarına göre sorumluluk değişir.
- Geçici sebepler → irade dışıysa ceza yok; iradi alkol/uyuşturucu varsa tam sorumluluk.
C) Kusurluluğu Etkileyen Haller
C.1. Zorunluluk Hali (Izdırar) – TCK m.25/2
Tanım:
Bir kimsenin, kendi iradesiyle sebep olmadığı, başka türlü korunma imkânı bulunmayan ağır ve muhakkak bir tehlike karşısında, kendisini veya başkasını korumak için fiilde bulunmasıdır. Bu halde fail cezalandırılmaz.
Şartlar:
- Ağır ve muhakkak tehlike olmalı (örneğin deprem, yangın, sel, hayvan saldırısı, acil hastalık hali).
- Tehlike bir hakka yönelmiş olmalı (can, mal, vücut bütünlüğü vb.).
- Failin tehlikeye bilerek sebep olmaması gerekir.
- Failin tehlikeye katlanma yükümlülüğü bulunmamalı (ör. polis görevini terk edemez).
- Failin fiili, orantılı olmalı (korunan hak, feda edilen hakla en az eşit değerde olmalı).
- Kaçma imkânı varsa kullanılmalı; kolayca kaçılabilecek bir durumda zorunluluk hali olmaz.
Örnekler:
- Trafik kazası geçiren kişiyi hastaneye yetiştirmek için hız yapan sürücünün hız sınırını aşması.
- Ayı saldırısından kaçan kişinin başkasının kulübesine sığınması.
- Yangından kurtulmak için komşunun kapısını kırarak içeri girmek.
Sonuç:
Fail hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir (beraat değil). Ancak zarar verdiği kişi veya devlete karşı tazminat sorumluluğu devam eder.
Meşru Müdafaa ↔ Zorunluluk Hali Karşılaştırması
| Unsur | Meşru Müdafaa | Zorunluluk Hali |
|---|---|---|
| Kaynak | Haksız saldırı (insandan gelir) | Tehlike (insan, hayvan, doğa, olay olabilir) |
| Failin konumu | Haksız saldırıya uğrayan | Tehlikeye maruz kalan |
| Hukuki sonuç | Beraat kararı | Ceza verilmesine yer olmadığı kararı |
| Tazminat sorumluluğu | Yoktur | Devam eder |
| Orantı | Savunma–saldırı dengesi | Tehlike–verilen zarar dengesi |
C.2. Amirin Emri (Hukuka Aykırı Fakat Bağlayıcı Emir) – TCK m.24/2
Tanım:
Astın, yetkili amir tarafından verilen ve görev icabı yerine getirilmesi zorunlu olan hukuka aykırı fakat bağlayıcı emri uygulaması halinde cezai sorumluluğu ortadan kalkar.
Şartlar:
- Emir, yetkili bir amirden gelmiş olmalı.
- Emir görevle ilgili olmalı.
- Emir açıkça suç teşkil etmemeli.
- Ast, emrin hukuka aykırılığını görürse bunu amirine bildirmeli; amir yazılı olarak tekrar ederse ast sorumluluktan kurtulur.
- Eğer emir suç oluşturuyorsa → ast uygulayamaz, uygularsa sorumluluk doğar.
Örnek:
Polisin hukuka aykırı ama görev kapsamındaki arama emrini yerine getirmesi.
Ancak “masum kişiyi öldür” şeklindeki emir suç oluşturur → uygulanamaz.
C.3. Cebir, Şiddet, Korkutma ve Tehdit – TCK m.28/1
Tanım:
Fail, karşı koyamayacağı veya kurtulamayacağı ölçüde cebir, şiddet, korkutma veya tehdide maruz kalmışsa → cezalandırılmaz.
Cebir: Doğrudan fiziki güç kullanımı (ör. birinin zorla eline silah verip ateş ettirmesi).
Tehdit: Fail veya yakınlarına zarar verileceği endişesi yaratan, ciddi ve kaçınılmaz baskı.
Sonuç:
Bu haller failin iradesini ortadan kaldırır, kusurluluk bulunmaz. Ancak sıradan tehditler (örneğin “seni döverim” gibi) yeterli değildir. Tehdit ağır ve ciddi olmalı.
C.4. Kaza ve Tesadüf
Tanım:
Failin veya başkasının öngörmesinin mümkün olmadığı olaylar nedeniyle fiil tipik bir sonuca yol açarsa kusurluluk doğmaz.
Örnek:
- Tüm trafik kurallarına uyarak araç kullanan sürücünün, aniden yola fırlayan çocuğa çarpması.
📌 Not: TCK’da açık düzenleme yoktur, ancak doktrinde kabul edilmektedir.
C.5. Mücbir Sebep
Tanım:
Failin iradesi dışında, önlenmesi imkânsız bir dış olay nedeniyle suç işlenmesi halidir. Bu durumda hareket ile sonuç arasındaki nedensellik bağı kesilir.
Örnek:
- Fırtına sonucu balkon korkuluğunun koparak birine zarar vermesi.
- Deprem sırasında panikle kaçarken başkasına çarpıp yaralanmasına sebep olmak.
C.6. Haksız Tahrik – TCK m.29
Tanım:
Bir kimsenin, haksız bir fiil karşısında öfke veya şiddetli elem etkisiyle suç işlemesidir.
Şartlar:
- Faili tahrik edenin haksız bir fiili olmalı.
- Fail öfke veya elem etkisi altında fiili gerçekleştirmeli.
- Tepki doğrudan tahrik edene yönelmeli.
Sonuç:
Fail cezalandırılır ancak cezasında indirim yapılır.
Örnek:
Hakaret eden kişiye sinirlenip vurmak.
📌 Not: Töre cinayetlerinde, kan davasında haksız tahrik indirimi uygulanmaz.
C.7. Hata (Yanılgı) – TCK m.30
Hukuki Hata:
- Ceza kanunlarını bilmemek mazeret değildir (TCK m.4).
- Ancak kaçınılmaz haksızlık yanılgısı varsa → fail cezalandırılmaz.
Fiili Hata:
- Fail, fiilin maddi unsurlarında yanılırsa kast ortadan kalkar.
- Örn: Başkasının malını kendi malı zannederek almak → hırsızlık kastı yok.
Şahısta veya Konuda Hata:
- Fail mağduru karıştırırsa yine sorumludur.
- Örn: Yanlış kişiyi öldüren yine kasten öldürmeden sorumludur.
Nitelikli Hallere İlişkin Hata:
- Fail ağırlaştırıcı nitelikte yanılırsa bundan yararlanır.
- Örn: Kamu görevlisi zannederek saldırmak → basit yaralamadan sorumlu.
C.8. Sapma
Tanım: Failin kastettiği suç ile ortaya çıkan sonuç arasında farklılık olduğunda sapma söz konusu olur.
Türleri:
- Hedefte (isabette) sapma: Kurşun hedef yerine yanındaki kişiye isabet eder.
- Suçta sapma: Fail farklı bir suç işler (bastona vururken dükkân camını kırmak).
- Nedensellik bağında sapma: Sonuç öngörülenden farklı süreçle doğar (ateş ettiği kişi panikle düşüp ölür).
Sonuç:
Genellikle fail yine sorumludur; önemli olan neticenin öngörülebilir ve istenmiş olmasıdır.
📌 Özet Kutusu – C Bölümü
- Zorunluluk hali → ceza verilmesine yer olmadığı kararı.
- Amirin emri → suç teşkil etmeyen emri uygulayan ast sorumlu değildir.
- Cebir/tehdit → irade ortadan kalkarsa ceza verilmez.
- Kaza–mücbir sebep → öngörülemeyen olaylar, kusurluluk yok.
- Haksız tahrik → ceza indirimi.
- Hata → fiili hata kastı kaldırır; hukuki hata genelde etkilemez, ama kaçınılmazsa sorumluluk yok.
- Sapma → sonuç farklı olsa da sorumluluk genellikle devam eder.
Ceza Sorumluluğunu Kaldıran veya Azaltan Sebepler – Özet Tablo
| Kategori | Alt Başlık | Tanım | Sonuç | Not / Örnek |
|---|---|---|---|---|
| A) Hukuka Uygunluk Sebepleri | Kanunun Hükmünü Yerine Getirme | Kanunun açıkça emrettiği/izin verdiği fiilin yapılması | Suç oluşmaz | Polis yakalama yapması, icra memurunun kapıyı kırdırması |
| Meşru Savunma (TCK 25/1) | Haksız saldırıya orantılı savunma | Beraat | Orantısızlık olursa sınırın aşılması gündeme gelir | |
| Hakkın Kullanılması | Hukuken tanınmış bir hakkın sınırları içinde kullanılması | Suç oluşmaz | Spor müsabakası, basın özgürlüğü | |
| Hukuka Uygun Emrin Yerine Getirilmesi | Yetkili amirin hukuka uygun emrini yerine getirme | Suç oluşmaz | Amir “arama yap” emri verir, polis uygular | |
| Mağdurun Rızası | Kişinin kendi hakkı üzerinde tasarruf etmesi | Suç oluşmaz | Tıbbi müdahaleye rıza, spor riskine rıza | |
| Sınırlı sayı tartışması | Hukuka uygunluk sebepleri kanunda sınırlı değildir | Duruma göre meşruluk sağlar | Basın özgürlüğü, tıbbi zorunluluk |
| B) Kusur Yeteneğini Etkileyen Haller (İsnat Kabiliyeti) | Yaş Küçüklüğü (TCK 31) | Çocuklarda yaşa göre ceza sorumluluğu | 12 altı → yok; 12–15 algıya göre; 15–18 indirimli | 12 yaş altı çocuk cezalandırılmaz |
| | Akıl Hastalığı (TCK 32) | Algılama/irade yeteneğini ortadan kaldıran hastalık | Tam → ceza yok, tedbir var; kısmi → indirim | Şizofreni, bipolar kriz |
| | Sağır ve Dilsizlik (TCK 33) | Sağır ve dilsizlerde isnat kabiliyeti yaşa göre farklı | 15 altı → yok; 15–18 araştırılır; 18–21 indirim | İletişim engeli cezayı etkiler |
| | Geçici Sebepler (TCK 34) | Uyurgezerlik, hipnoz, irade dışı alkol/uyuşturucu | Ceza yok | İradeyle alınan alkol/uyuşturucu → tam sorumluluk |
| C) Kusurluluğu Etkileyen Haller | Zorunluluk Hali (TCK 25/2) | Ağır, muhakkak tehlikeden kurtulma amacıyla fiil | Ceza verilmez (CMK: “ceza verilmesine yer olmadığı”) | Yangından kaçmak için kapıyı kırma |
| | Amirin Emri (TCK 24/2) | Hukuka aykırı fakat bağlayıcı emir | Ast sorumlu değil | Emir suç teşkil ediyorsa uygulanamaz |
| | Cebir/Şiddet/Tehdit (TCK 28/1) | Kaçınılmaz baskı altında suç işleme | Ceza yok | Tabanca zoruyla adam öldürtme |
| | Kaza ve Tesadüf | Öngörülemez olay nedeniyle suç benzeri fiil | Ceza yok | Kurallara uygun sürüşte ani çocuk çıkması |
| | Mücbir Sebep | Önlenemez dış olayın sebep olduğu fiil | Ceza yok | Depremde panikle kaçarken yaralama |
| | Haksız Tahrik (TCK 29) | Haksız fiil karşısında öfke/elemle suç işleme | Ceza indirimi | Hakarete uğrayanın vurması |
| | Hata (TCK 30) | Failin yanılgısı | Hukuki hata → genelde ceza; fiili hata → kast kalkar; şahısta hata → ceza var | Başkasının malını kendi malı sanma |
| | Sapma | Sonucun öngörülenden farklı doğması | Fail sorumlu | Kurşun hedef yerine yanındakine isabet |
📌 Genel Özet:
- A (Hukuka Uygunluk): Fiil suç olmaktan çıkar → beraat.
- B (Kusur Yeteneği): Failin algılama/irade gücü yok → ceza sorumluluğu yok ya da indirim.
- C (Kusurluluğu Etkileyen): Fiil suç ama failin cezalandırılabilirliği azalır veya kalkar.
Ceza Hukuku Ders Notları – Genel Hükümler Bölüm 1
Ceza Hukuku Ders Notları – Genel Hükümler Bölüm 2
Ceza Hukuku Ders Notları – Genel Hükümler Bölüm 3
Ceza Hukuku Ders Notları – Genel Hükümler Bölüm 4
Ceza Hukuku Ders Notları – Genel Hükümler Bölüm 5
Ceza Hukuku Ders Notları – Genel Hükümler Bölüm 6
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün
