Yabancıların İşlediği Suçlar ve Türkiye Mahkemelerinin Yetkisi (TCK m.12-13)
Yabancıların işlediği suçlar, Türk Ceza Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerinde, suçun işlendiği yer, failin vatandaşlığı ve mağdurun sıfatı dikkate alınarak düzenlenmiştir. Bu sistem “yarı mülkilik ilkesi” olarak adlandırılır ve yabancıların yurtdışında işlediği fiillerin hangi koşullarda Türkiye’de yargılanabileceğini belirler.
Türkiye’de işlenen suçlar bakımından ise failin Türk veya yabancı olmasının önemi yoktur; fiil Türkiye kanunlarına göre cezalandırılır. Ceza hukukunda, bir suçun kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi ya da neticenin Türkiye sınırları içinde meydana gelmesi hâlinde, suçun Türkiye’de işlenmiş sayılacağı öngörülmüştür (TCK m.8). Bu düzenleme, “mülkilik sistemi” olarak adlandırılır.
Yabancıların Yurtdışında İşlediği Suçlar (Genel Çerçeve)
Yabancıların yurtdışında işledikleri suçların Türkiye’de yargılanabilmesi için bazı özel koşullar öngörülmüştür. Bu koşullar, suçun Türkiye’nin veya Türk vatandaşlarının menfaatine zarar verip vermediğine göre farklılık gösterir.
Yabancıların işlediği suçlar, TCK bakımından iki ana kategoride değerlendirilir:
- Türkiye’nin zararına işlenen suçlar (TCK m.12)
- Türkiye’nin mutlak yargılama yetkisine giren suçlar (TCK m.13)
Ayrıca TCK m.8/2’ye göre Türkiye’nin egemenlik alanı; Türk kara ve hava sahaları, karasuları, açık denizdeki Türk bayraklı deniz ve hava araçları ile Türkiye’nin kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgesindeki sabit platformları kapsar. Bu alanlar dışında işlenen fiiller “yurtdışı suç” olarak değerlendirilir.
Türkiye’nin Zararına İşlenen Suçlar (TCK m.12)
Yabancıların işlediği suçlar arasında, Türkiye’nin veya Türk vatandaşlarının zararına olan fiiller, TCK m.12 kapsamında Türkiye’de yargılanabilir. Bu düzenleme, Türkiye’nin menfaatlerini korumaya yöneliktir.
Yargıtay uygulamasına göre, bir yabancının Türkiye’de yargılanabilmesi için şu koşulların birlikte bulunması gerekir:
- Suçun Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik sahası dışında işlenmiş olması,
- Failin yabancı uyruklu olması,
- Suçun Türk kanunlarına göre alt sınırının en az bir yıl hapis cezasını gerektirmesi,
- Suçun Türkiye’nin zararına işlenmiş olması,
- Failin Türkiye sınırları içinde bulunması.
Bu koşulların tümü gerçekleşmeden yargılama yapılamaz.
Türkiye Vatandaşına veya Özel Hukuk Tüzel Kişisine Karşı Suç (TCK m.12/2)
Yabancı bir ülke vatandaşının, yurtdışında bir Türk vatandaşı veya Türk özel hukuk tüzel kişisi aleyhine suç işlemesi hâlinde aşağıdaki iki ek şart aranır:
- Suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması,
- Suçtan zarar görenin şikâyette bulunması.
Bu iki şart gerçekleşmediği sürece Türkiye’de kovuşturma yapılamaz.
Yabancı Aleyhine İşlenen Suçlarda Türkiye’nin Yetkisi (TCK m.12/3)
Bir yabancının, bir başka yabancı aleyhine yurtdışında suç işlemesi durumunda Türkiye’nin yargılama yetkisi daha sınırlıdır. Aşağıdaki üç koşul birlikte bulunmalıdır:
- Suçun alt sınırı en az üç yıl hapis cezasını gerektirmelidir.
- Suçun işlendiği ülke ile Türkiye arasında suçluların iadesi anlaşması bulunmamalıdır.
- Anlaşma bulunsa bile, iade talebi ilgili ülke tarafından kabul edilmemiş olmalıdır.
Türkiye’nin Mutlak Yargılama Yetkisi (TCK m.13)
Bazı suçlar vardır ki, bunlar yabancıların işlediği suçlar olsa bile, kime karşı işlendiğine veya nerede işlendiğine bakılmaksızın Türkiye’nin mutlak yargılama yetkisine girer. TCK m.13, bu suçların listesini ayrıntılı biçimde düzenlemiştir.
Türkiye Mahkemelerinin Mutlak Yetkisi Bulunan Suçlar
Aşağıda belirtilen suçlar, failin Türk veya yabancı olmasına bakılmaksızın Türkiye’de yargılanır:
- Soykırım (m.76), insanlığa karşı suçlar (m.77), göçmen kaçakçılığı (m.79) ve insan ticareti (m.80)
→ Bu suçlar, savcılık tarafından resen soruşturulur. Yabancı ülkede beraat veya mahkûmiyet olsa dahi, Adalet Bakanının talebiyle Türkiye’de yeniden yargılama yapılabilir. - Devletin egemenlik alametlerine, güvenliğine, anayasal düzene, millî savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar (m.299–343)
→ Bu suçlar da yalnızca Adalet Bakanı’nın talebi üzerine Türkiye’de kovuşturulur. - İşkence (m.94–95), çevrenin kasten kirletilmesi (m.181), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (m.188), parada ve mühürde sahtecilik (m.197–202), fuhuş (m.227), ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması (m.223/2–3, m.152) gibi suçlar da bu kapsamdadır.
Türkiye’de Yargılama Yapılırken Yabancı Kanunun Dikkate Alınması
Yabancıların işlediği suçlar nedeniyle Türkiye’de yargılama yapılırken, verilecek ceza, kural olarak suçun işlendiği ülke kanununda öngörülen cezanın üst sınırını aşamaz (TCK m.19/1).
Ancak suç;
- Türkiye’nin güvenliğine karşı,
- Türkiye’nin zararına,
- Türk vatandaşına veya Türk özel hukuk tüzel kişisine karşı işlenmişse,
bu sınırlama uygulanmaz (TCK m.19/2).
Ayrıca, yabancı mahkemelerden verilen ve Türk hukuk düzenine aykırı olmayan hükümler, Türk hukukundaki sonuçlarıyla geçerli sayılabilir (TCK m.17).
Ceza Miktarının Belirlenmesi ve Soruşturma Koşulları
Yabancıların işlediği suçlar bakımından, ceza miktarının soruşturma koşulu oluşturduğu hâllerde, ceza; suçun ağırlaştırıcı nedenlerinin alt sınırı ve hafifletici nedenlerin üst sınırı dikkate alınarak belirlenir (TCK m.15).
Eğer ilgili suç maddesinde hapis cezası ile adlî para cezası seçimlik şekilde düzenlenmişse, yurtdışında işlenen bu suçlar için soruşturma veya kovuşturma açılamaz (TCK m.14).
Yabancı Ülkede Hürriyet Kısıtlamalarının Cezadan Mahsubu
Ceza hukukunda “mahsub”, hüküm kesinleşmeden önce kişinin özgürlüğünün kısıtlandığı tüm sürelerin, verilen cezadan düşülmesini ifade eder (TCK m.63).
Yabancı bir ülkede aynı suç nedeniyle gözaltında, tutuklulukta veya hükümlülükte geçirilen süre, Türkiye’de verilecek cezadan indirilir (TCK m.16).
Yurtdışında İşlenen Suçlarda Yetkili Mahkeme
Yabancıların işlediği suçlar sonucunda Türkiye’de yapılacak yargılamalarda, yetkili mahkeme 5271 sayılı CMK m.14–15 hükümlerine göre belirlenir.
Genel yetki kuralları şöyledir:
- Suçun işlendiği yer belli değilse, şüphelinin yakalandığı yer veya yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.
- Türkiye’de yerleşim yeri olmayan yabancılar bakımından, son adresinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır.
- Şüpheli Türkiye’de yakalanmamış veya yerleşmemişse, Adalet Bakanının istemi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının başvurusu üzerine, yetkili mahkemeyi Yargıtay belirler.
Ulaşım Araçlarında İşlenen Suçlarda Yetki (CMK m.15)
Deniz, hava veya demiryolu taşıtlarında işlenen suçlarda yetki, taşıtın Türk bayrağı taşıma hakkına sahip olup olmamasına göre değişir:
- Türk bayrağı taşıma hakkına sahip gemide işlenmişse, geminin ilk uğradığı Türk limanı veya bağlama limanındaki mahkeme yetkilidir.
- Aynı hüküm, Türk bayrağı taşıma hakkına sahip hava veya demiryolu araçları için de geçerlidir.
- Ülke içinde bu araçlarla işlenen suçlarda ise araçların ilk ulaştığı yer mahkemesi yetkilidir.
- Çevreyi kirletme suçu, yabancı bayraklı gemi tarafından Türk karasuları dışında işlenmişse, suç yerine en yakın liman veya geminin ilk uğradığı limanın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
Diplomatik Dokunulmazlığa Sahip Türk Kamu Görevlilerinin Suçları
Yabancı ülkelerde görev yapan ve diplomatik bağışıklıktan yararlanan Türk kamu görevlilerinin işledikleri suçlarda Ankara mahkemeleri yetkilidir (CMK m.14/4).
Yabancının Yurtdışında Suç İşlemesi ve Türkiye’de Yargılanması Yargıtay Kararları
Yabancının yurtdışında suç işlemesi, TCK’nın yer bakımından uygulama kuralları çerçevesinde; failin yabancı olması, fiilin ülke dışında gerçekleşmesi ve mağdurun statüsü gibi ölçütlerle değerlendirilir. Aşağıda, yabancının yurtdışında suç işlemesi hâlinde Türkiye’de soruşturma ve kovuşturma yapılmasına ilişkin Yargıtay kararları, ilgili madde hükümlerini değiştirmeden yeniden ifade edilmiştir. Bu çerçeve, TCK m.12–13 ve CMK’nın yetki hükümleri doğrultusunda şekillenmektedir.
TCK m.12’ye Göre Soruşturma İçin Yabancının Türkiye’de Bulunması Şartı
Bu başlık, yabancının yurtdışında suç işlemesi durumunda TCK m.12/1–2 uyarınca Türkiye’de yargılama yapılabilmesi için aranan “failin Türkiye’de bulunması” koşulunu açıklar. Yargıtay, Türk vatandaşı veya Türk özel hukuk tüzel kişisi aleyhine işlenen suçlarda da bu şartın varlığını aramaktadır.
Kararın Özeti (Yargıtay 12. Ceza Dairesi, 2017/3447)
- Somut olayda, yabancı uyruklu şüpheli ABD’de kurduğu internet sitesi üzerinden şikâyetçinin telefon, e-posta ve adres bilgilerini yayımlamıştır. Fiil, yabancı tarafından yabancı ülkede Türk vatandaşı aleyhine işlenen suç niteliğindedir.
- TCK m.12 hükmü uyarınca (m.12/1–2), bu tür suçlarda Türkiye’de yargılama yapılabilmesi failin Türkiye’de bulunması şartına bağlıdır.
- Dosya kapsamına göre şüpheli Türkiye’de bulunmadığından, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara yapılan itirazın reddi gerekirken, soruşturmanın hangi işlemlerle genişletileceği gösterilmeden tahkikatın genişletilmesine karar verilmesi isabetli görülmemiş; CMK m.309 kapsamında kanun yararına bozma kararı verilmiştir.
Yabancının Yabancı Aleyhine Yabancı Ülkede Suç İşlemesi ve Yetki
Bu bölüm, yabancının yurtdışında suç işlemesi hâlinde mağdurun da yabancı olduğu durumlarda Türkiye’nin yargılama yetkisine ilişkin yöntemi ve CMK’daki yetki kurallarının uygulanma sırasını ortaya koyar.
Kararın Özeti (Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 2014/5200)
- Olayda Suriye uyruklu kişi kendi ülkesinde ateşli silahla yaralanmış; yaralı hâlde Türkiye’ye giriş yaptıktan sonra ambulansla sevk edildiği Adana’daki özel hastanede ölmüştür.
- Suç yeri tespitinde, icraî hareketlerin Suriye’de tamamlandığı, ölümün Türkiye’de gerçekleşmesinin tek başına “suçun Türkiye’de işlendiği” sonucunu doğurmayacağı vurgulanmıştır.
- Yabancının yurtdışında suç işlemesi ve mağdurun da yabancı olması karşısında, öncelikle TCK m.13’te sayılan suçlar arasında yer alıp almadığı incelenmeli; bu kapsamda değilse Türk mahkemelerinin görev ve yetkisi bulunmadığı kabul edilmelidir.
- CMK m.14’ün uygulanabilmesi için, kanun hükümleri uyarınca Türkiye’de soruşturulması/kovuşturulması gereken bir suçun varlığı ön koşuldur. Bu sağlanmadığında, işlem Adalet Bakanlığı aracılığıyla ilgili ülkeye ihbarla sınırlı kalır; yetkili Cumhuriyet başsavcılığı ise CMK m.161/7 uyarınca ağır ceza mahkemesince belirlenir.
- Bu nedenlerle, yerel mahkeme kararının CMK m.309 kapsamında kanun yararına bozulmasına hükmedilmiştir.
Türkiye’de Faaliyet Gösteren Özel Hukuk Tüzel Kişisinin Zarar Görmesi ve Yabancının Yargılanması
Bu kısım, yabancının yurtdışında suç işlemesi hâlinde mağdurun Türk kanunlarına göre kurulmuş özel hukuk tüzel kişisi olması durumunda TCK m.12/2’nin uygulanmasını ele alır.
Kararın Özeti (Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 2016/8503)
- Resmî belgede sahtecilik ve dolandırıcılık iddialarında, işletmeciliği Türk limited şirketine ait geminin mülkiyetinin sahte belgelerle üçüncü şirketlere devredildiği ileri sürülmüştür; geminin Türk karasularından transit geçeceği bilgisi de dosyada yer almaktadır.
- TCK m.12/2 gereğince, yabancının yurtdışında suç işlemesi ve fiilin Türk özel hukuk tüzel kişisi zararına olması hâlinde; failin Türkiye’de bulunması ve yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması şartlarıyla, şikâyet üzerine Türk kanunlarına göre cezalandırma mümkündür.
- Somut olayda zarar görenin Türk özel hukuk tüzel kişisi olduğu gözetilmeden itirazın reddi isabetsiz bulunmuş; CMK m.309 uyarınca kanun yararına bozma kararı verilmiştir.
Suç Yerinin Tespiti ve Soruşturma Yükümlülüğü
Bu bölüm, yabancının yurtdışında suç işlemesi iddialarında suç yerinin belirlenmesi ve etkili soruşturma yapılması gerekliliğine işaret eder.
Kararın Özeti (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2017/13438)
- Müştekiye tehdit ve hakaret içerikli iletiler gönderildiği; iletilerin ABD kaynaklı bir siteden geldiği belirtilmiştir.
- Dosya verilerine göre mesajların müştekiye ait adrese ulaştığı yer suç yeri kabul edilmeli; yalnızca yurtdışı yayın gerekçesiyle “yurt dışında işlendiği” sonucuna gidilmemelidir.
- IP verileri ve belirtilen okul bağlantısının araştırılması, ilgili kişinin dinlenmesi, fail tespitine çalışılması; tespit edilemezse evrakın daimi aramaya alınması gerekirken, etkili araştırma yapılmadan verilen KYOK kararına itirazın reddi hukuka aykırı görülmüştür.
- Bu kapsamda, kararın kanun yararına bozulması istemi doğrultusunda değerlendirme yapılmıştır.
Yurtdışında Türkiye Vatandaşı Aleyhine İşlenen Suçlarda Kovuşturma Şartları (TCK m.12/2)
Yabancının yurtdışında suç işlemesi ve fiilin 13. maddede sayılanlar dışında kalması hâlinde, Türk vatandaşı veya Türk özel hukuk tüzel kişisi aleyhine işlenen suçlarda kovuşturma yapılabilmesi için aşağıdaki koşulların birlikte gerçekleşmesi gerekir:
- (a) Suç, Türkiye Cumhuriyeti egemenlik alanı dışında işlenmiş olmalıdır.
- (b) Fail Türk vatandaşı olmayan bir kişidir.
- (c) Fiil, Türk kanunlarına göre alt sınırı en az bir yıl hapis cezasını gerektirmelidir.
- (d) Suç, bir Türk vatandaşı veya Türk özel hukuk tüzel kişisi aleyhine işlenmiş olmalıdır.
- (e) Fail Türkiye’de bulunmalıdır.
- (f) Aynı fiil nedeniyle yabancı ülkede hüküm verilmemiş olmalıdır.
Bu şartlar sağlandığında, şikâyet üzerine Türkiye’de yargılama yapılabilir.
Kararın Özeti (Yargıtay 4. Ceza Dairesi, 2015/27194)
- Müşteki, alacak tahsili için Kiev’de bulunduğu sırada şüpheli tarafından örgüt isimleri kullanılarak tehdit edildiğini ileri sürmüştür. Şüphelinin Türkiye’ye giriş-çıkış kayıtları saptanmış, savunması alınamadığı için yakalama kararı çıkarıldıktan sonra kamu davası açılmıştır.
- TCK m.12/2 açık olup; yabancının yurtdışında suç işlemesi ve mağdurun Türk vatandaşı olması durumunda, failin Türkiye’de bulunması ve yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması kovuşturma şartıdır. Bu şart gerçekleşmeden kamu davası açılamaz.
- Somut olayda şüphelinin dava tarihi itibarıyla Türkiye’de olmadığı, yabancı ülkede hüküm bulunup bulunmadığının araştırılmadığı ve CMK m.14 uyarınca yetki değerlendirmesinin yapılmadığı görülmüştür. Bu nedenle iddianamenin, kovuşturma şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle iadesi hukuka uygun bulunmuş; kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün