Mühürde Sahtecilik Suçu Nedir? (TCK 202)
Mühürde sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 202. maddesinde, kamu güvenine karşı işlenen suçlar arasında düzenlenmiştir. Bu suç, devletin resmî mühürlerine duyulan güveni korumayı amaçlar ve iki farklı biçimde ortaya çıkabilir.
Mühürde Sahtecilik Suçunun Tanımı ve Kapsamı
Mühürde sahtecilik suçu, iki temel seçimlik hareketle meydana gelir:
- Cumhurbaşkanlığı, TBMM veya Başbakanlık tarafından kullanılan resmî mühürlerin sahte olarak üretilmesi veya kullanılması (TCK m.202/1).
- Kamu kurum ve kuruluşları ya da kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından kullanılan mühürlerin sahte biçimde üretilmesi veya kullanılması (TCK m.202/2).
Bu suçta, “sahte mühür üretmek” ya da “sahte mühür kullanmak” eylemlerinden herhangi birinin gerçekleşmesi suçun oluşması için yeterlidir. Her iki fiilin bir arada yapılması halinde ise fail tek bir mühürde sahtecilik suçu nedeniyle cezalandırılır.
Örneğin; bir kaymakamlığa ait resmî mührü sahte olarak imal edip daha sonra bunu bir belge üzerinde kullanan kişi, yalnızca tek bir mühürde sahtecilik suçundan sorumlu tutulur.
Mühürde Sahtecilik Suçunun Konusu
Mühürde sahtecilik suçu, tüm kamu kurumlarının veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kullandığı onaylayıcı ve belgeleyici mühürleri kapsar.
Bu kapsamda sahte olarak üretilmesi veya kullanılması suç oluşturan mühürlere örnekler şunlardır:
- Belediyelere, valiliklere veya bakanlıklara ait resmî mühürler,
- SGK, okul müdürlükleri, kaymakamlık ve emniyet müdürlüklerine ait mühürler,
- Kızılay gibi kamu yararına çalışan kuruluşların mühürleri,
- Barolar, Türk Tabipleri Birliği, Mühendis Odaları, sendikalar gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek örgütlerinin mühürleri.
Bu kurumların resmî mühürlerinin taklit edilmesi, mühürde sahtecilik suçu kapsamında değerlendirilir.
Mühürde Sahtecilik Suçunun Cezası
Mühürde sahtecilik suçunun cezası, sahteciliğin hangi kurumun mührüne yönelik olduğuna göre değişir.
Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Başbakanlık Mührü
Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı veya Başbakanlık tarafından kullanılan mührü sahte olarak üreten veya kullanan kişi, iki yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (TCK m.202/1).
Kamu Kurumu veya Meslek Kuruluşu Mührü
Kamu kurumları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından kullanılan onaylayıcı veya belgeleyici mührü sahte biçimde üreten veya kullanan kişi hakkında ise bir yıldan altı yıla kadar hapis cezası uygulanır (TCK m.202/2).
Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve HAGB Kararı
Adli Para Cezasına Çevirme
Mühürde sahtecilik suçu nedeniyle verilen hapis cezası, şartların oluşması hâlinde adli para cezasına çevrilebilir. Adli para cezası, cezanın hapis yerine maddi ödeme ile infaz edilmesine olanak tanır.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararının belirli koşulların gerçekleşmesi hâlinde sonuç doğurmamasını sağlar. Mühürde sahtecilik suçu bakımından da mahkeme, şartlar uygunsa HAGB kararı verebilir.
Cezanın Ertelenmesi
Mahkeme, sanığın kişisel durumu, geçmişi ve davranışlarını dikkate alarak hükmolunan hapis cezasını erteleyebilir. Bu durumda fail, belirlenen süre içinde yeni bir suç işlemezse ceza infaz edilmez. Mühürde sahtecilik suçu da ertelenebilir cezalar kapsamındadır.
Şikâyet, Zamanaşımı, Uzlaşma ve Görevli Mahkeme
Şikâyet ve Soruşturma
Mühürde sahtecilik suçu, şikâyete tabi olmayan bir suçtur. Savcılık tarafından resen soruşturulur. Bu nedenle şikâyet süresi söz konusu değildir ve şikâyetten vazgeçilmesi ceza davasını düşürmez.
Zamanaşımı Süresi
Bu suç için olağan dava zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Suçun işlendiği tarihten itibaren sekiz yıl içinde dava açılmadığı veya dava sonuçlandırılmadığı takdirde ceza davası düşer.
Uzlaşma
Mühürde sahtecilik suçu, uzlaşma kapsamı dışında kalan suçlardandır. Fail ile mağdurun uzlaştırma yoluna gitmesi mümkün değildir.
Görevli Mahkeme
Bu suçtan doğan yargılamalar Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yapılır.
Mühürde Sahtecilik Suçu Yargıtay Kararları
Aşağıda, mühürde sahtecilik suçu hakkında Yargıtay tarafından verilmiş bazı önemli içtihatlara yer verilmiştir. Bu kararlar, suçun unsurları ve uygulanması bakımından yol gösterici niteliktedir.
Mühürde Sahtecilik Suçunda Zincirleme Suç (Yargıtay 7. Ceza Dairesi – 2016/9075)
Sanıkların Gümrük Müdürlüğü’ne ait mührü sahte olarak imal edip kaçak sigara taşıyan aracın brandasında kullanmaları, TCK 202/2 kapsamında mühürde sahtecilik suçunu oluşturur. Ancak sanıkların eylemlerinin farklı zamanlarda işlendiğine dair bir tespit bulunmadığından, TCK 43’teki “değişik zamanlarda işleme” şartı oluşmadığından zincirleme suç hükümleri uygulanamaz.
Mühürde Sahtecilik ve Resmî Evrakta Sahtecilik İlişkisi (Yargıtay Ceza Genel Kurulu – 2011/197)
Ceza Genel Kurulu, araç plakalarının resmî belge sayıldığını belirtmiştir. Bu nedenle sahte plaka kullanma eylemi artık TCK 202 değil, TCK 204’te düzenlenen resmî belgede sahtecilik suçunu oluşturur. 5237 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle önceki uygulama değiştirilmiştir.
Motor ve Şase Numarasını Değiştirme Eylemi (Yargıtay 4. Ceza Dairesi – 2010/17064)
Bir aracın motor veya şase numarasının değiştirilmesi, kamu kurumlarınca kullanılan mühürlere ilişkin onaylayıcı veya belgeleyici bir işaret niteliği taşımadığından mühürde sahtecilik suçu kapsamında değerlendirilemez. Bu tür eylemler, delil gizleme veya kanıt değiştirme suçlarını oluşturur.
Sahte Damga Mührü Kullanma (Yargıtay 4. Ceza Dairesi – 2009/14232)
Sanığın aracında ele geçirilen plaka ve tescil belgeleri üzerindeki soğuk damga mühürlerinin sahte olup olmadığı bilirkişi incelemesiyle belirlenmelidir. Eksik soruşturma ile hüküm kurulması hukuka aykırıdır. Bu karar, mühürde sahtecilik suçu yönünden delillerin titizlikle araştırılması gerektiğini vurgular.
Sahte Mühürle Gümrük Beyannamesi Düzenleme (Yargıtay 7. Ceza Dairesi – 2016/9075)
Sanıkların, Gümrük Müdürlüğü mührünü sahte olarak üretip kaçak sigara taşıyan araca takmaları TCK 202/2’ye göre mühürde sahtecilik suçu oluşturur. Ancak eylemlerin farklı zamanlarda işlenmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle zincirleme suç hükümleri uygulanamaz; sadece tek bir suç oluşur.
Sonuç
Mühürde sahtecilik suçu, kamu güvenini doğrudan koruyan ve devletin resmî mühürlerinin güvenilirliğini sağlamayı amaçlayan ciddi bir suç tipidir. Failin sahte mühür üretmesi veya kullanması, resmî işlemlere olan güveni zedelediğinden kanun koyucu tarafından ağır yaptırımlarla cezalandırılmıştır.
Bu nedenle hem bireylerin hem de kamu kurumlarının mühür kullanımına ilişkin dikkatli ve sorumlu davranmaları, kamu güveninin korunması açısından büyük önem taşır.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün