Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu (TCK 133) | Şikâyet, Zamanaşımı, İfşa ve Cezalar
TCK 133 kapsamında kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu nedir? Şikâyet süresi, zamanaşımı, söyleşi–konuşma ayrımı, ifşa, cezalar, HAGB ve erteleme koşulları hakkında kapsamlı ve güncel açıklama.
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu (TCK md.133)
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu, iki ya da daha fazla kimsenin, başkalarınca bilinmeyeceği ve sınırlı bir dinleyici çevresi dışına taşmayacağı inancıyla yaptığı konuşmaların dinlenmesi, kaydedilmesi veya bu kayıtların hukuka aykırı biçimde ifşa edilmesiyle oluşur. Suç, TCK md.133’te “Özel Hayata ve Hayatın Gizli Alanına Karşı Suçlar” arasında düzenlenmiştir. Bu düzenleme, gizli kalması gereken sözlü iletişimin korunmasını ve kişisel mahremiyetin güvence altına alınmasını amaçlar.
Karıştırılmaması Gereken Suç Tipleri
Bu suç, benzer hukuki değerleri koruyan bazı suç tipleriyle karıştırılmamalıdır. Aşağıdaki suçlar kişisel mahremiyet alanıyla ilişkili olsa da kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan ayrı değerlendirilir:
- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu,
- Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu,
- Kişisel verileri ele geçirme, yayma veya başkasına verme suçu,
- Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu.
Şikâyet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma Şartları
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu, takibi şikâyete bağlıdır. Failin ve fiilin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içinde şikâyet yapılmadıkça re’sen soruşturma yürütülemez. Dava zamanaşımı 8 yıl olup, mağdur suçu veya faili daha geç öğrense dahi bu süre içinde şikâyet yoluna başvurulmamışsa suç zamanaşımına uğrar. Ayrıca, soruşturma ve kovuşturma evrelerinde öncelikle uzlaştırma prosedürü uygulanır; uzlaşma sağlanamazsa süreç devam eder.
Suçun Türleri ve Seçimlik Hareketler (TCK md.133)
Bu suç, TCK md.133 uyarınca seçimlik hareketli yapıdadır. Her seçimlik hareket, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu oluşturabilir:
- TCK md.133/1: Konuşmanın tarafı olmayan üçüncü kişinin, aleni olmayan konuşmaları dinlemesi veya kayda alması,
- TCK md.133/2: Konuşmanın tarafı olan kişinin, taraflar arasında kalması gereken aleni olmayan söyleşiyi (en az üç kişi) kayda alması,
- TCK md.133/3: Konuşmanın tarafı olsun olmasın, aleni olmayan konuşmaların kaydıyla elde edilen verilerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi.
Not: İki kişinin kendi aralarındaki konuşmaların, konuşmanın tarafları tarafından kaydedilmesi doğrudan bu suçu oluşturmaz; koşulları varsa özel hayatın gizliliğini ihlal suçu gündeme gelebilir.
“Aleni Olmayan Konuşma” Kavramı (TCK md.133/1-3)
Aleni olmayan konuşma; iki veya daha fazla kişinin, bilgisi ve iradesi, ayrıca sınırlı bir çevreyle paylaşılacağı inancıyla yaptıkları, katılımcılar arasında kalması gereken konuşmaları ifade eder. Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu bakımından aleni olmayan konuşmanın:
- İki veya daha fazla kişi arasında gerçekleşmesi,
- Yüz yüze ve teknik araç kullanılmadan yapılması,
- Üçüncü kişilerce ancak özel bir çaba ile duyulabilir nitelikte olması,
- Söze dayalı, sesli düşünce ve bilgi açıklamalarını içermesi,
- Elverişli bir ses alma veya kayıt cihazıyla dinlenmesi ya da kaydedilmesi
gerekir.
Önemli ayrım: Konuşma bir vasıta (telefon, internet vb.) üzerinden yapılıyorsa ve üçüncü kişi bu vasıtayla dinliyorsa, söz konusu fiil haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu (TCK md.132) kapsamına girebilir.
“Aleni Olmayan Söyleşi” Kavramı (TCK md.133/2)
“Söyleşi” TCK md.133/2 bağlamında en az üç kişi arasında gerçekleşen aleni olmayan sözlü iletişimi ifade eder. Madde metnindeki “söyleşiyi, diğer konuşanların rızası olmadan kayda alan kişi” ifadesi, fail dışında en az iki kişinin daha bulunmasını zorunlu kılar. Madde gerekçesi de, söyleşiye katılanlardan birinin diğerlerinin rızası olmaksızın kayıt yapmasını suç sayarak, kavramın üç veya daha fazla kişiyi kapsadığını vurgular.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin 2019/5887 sayılı kararında da; söyleşinin aleni olmaması, içeriğin suçun oluşumu için belirleyici olmaması ve yerin önem taşımaması; önemli olanın “belirsiz sayıda kişi tarafından çabasızca duyulamama” ölçütü olduğu belirtilmiştir (Y12CD-K.2019/5887).
Hukuka Uygunluk Halleri
Bazı istisnai durumlarda, kayıt alma hukuka uygun sayılabilir. Özellikle ani gelişen olayların başka türlü ispatının mümkün olmadığı hallerde, yetkili makamlara sunulmak üzere yapılan kayıtlar, amacına uygun biçimde kullanıldığı sürece hukuka aykırılık oluşturmaz.
Kişiye karşı işlenmekte olan cinsel saldırı, hakaret, tehdit, iftira veya şantaj gibi suçları önleme, kişisel onuru ve aile birliğini koruma veya kaybolma tehlikesi bulunan delilleri güvence altına alma amacıyla; saldırıda bulunanın bilgisi ve rızası olmaksızın yapılan dinleme/izleme/kayıt fiilleri de, kişisel verilerin kaydedilmesi, ele geçirilmesi ve yayılması boyutları açısından ayrıca değerlendirilmekle birlikte, tek başına kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçunu oluşturmaz.
Üçüncü Kişilerin Aleni Olmayan Konuşmaları Dinlemesi/Kaydetmesi (TCK md.133/1) ve Ceza
Bu fıkrada fail, konuşmanın tarafı olmayan üçüncü kişidir. İki veya daha fazla kişi arasındaki aleni olmayan konuşmayı gizlice dinlemek veya elverişli bir cihazla kaydetmek suretiyle fiil gerçekleşir. Kayıt varsa, dinlemenin de yapıldığı karine kabul edilir.
Konuşmacıların dinleme/kayıt işlemine rızası varsa hukuka uygunluk doğar; ancak rıza belirli bir aşamadan sonra geri çekilmişse, o aşamadan sonraki işlemler hukuka aykırı hale gelir. Örneğin, bir toplantının basına kapalı bölümüne ait seslerin üçüncü kişilerce dinlenmesi veya kaydedilmesi suç teşkil eder.
Ceza: 2 yıldan 5 yıla kadar hapis.
Konuşmanın Tarafı Olan Kişilerin Söyleşiyi Kaydetmesi (TCK md.133/2) ve Ceza
Bu fıkrada en az üç kişi arasında geçen aleni olmayan söyleşinin, taraflardan biri tarafından diğerlerinin rızası olmadan kayda alınması söz konusudur. İki kişi arasındaki konuşmanın tarafınca kaydı, bu madde kapsamında değildir; koşulları varsa TCK md.134 (özel hayatın gizliliği) gündeme gelir.
Ceza: 6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adlî para cezası (seçimlik).
Aleni Olmayan Konuşmaların Kaydının Hukuka Aykırı İfşası (TCK md.133/3) ve Ceza
Bu fıkrada yaptırımın konusu “ifşa”dır. Kaynak kayıt TCK md.133/1–2 kapsamında olsun ya da olmasın, elde edilen verilerin hukuka aykırı biçimde açıklanması suçtur. İfşa, bir veya birden fazla kişiye bilgi vermek suretiyle; basın–yayın veya sosyal medya yoluyla aleni ya da aleni olmayan biçimde gerçekleşebilir.
Elde edilişin hukuka uygunluğu/aykırılığı ifşa suçunun varlığı açısından belirleyici değildir; önemli olan hukuka aykırı ifşadır. Örneğin, CMK md.140 uyarınca hukuka uygun elde edilen ortam dinlemesi kayıtlarının kamuoyuna açıklanması, TCK md.133/3 kapsamında cezalandırılabilir.
Dikkat edilmesi gerekenler:
- İki kişi arasındaki aleni olmayan konuşmanın ifşasında, ifşa edenin konuşmanın tarafı olmaması gerekir; üçüncü kişinin kaydedip ifşa etmesi bu fıkra kapsamındadır.
- Konuşmanın tarafının, iki kişilik konuşmayı kaydedip ifşa etmesi halinde TCK md.133/3 değil; kişisel verilerin kaydedilmesi, özel hayatın gizliliği veya kişisel verileri ele geçirme–yayma hükümleri değerlendirilebilir.
- Söyleşi (en az üç kişi) söz konusuysa, kaydı yapanın taraf olup olmaması önem taşımaz; aleni olmayan söyleşi verilerinin hukuka aykırı ifşası doğrudan bu fıkraya girer.
Ceza: 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 4.000 güne kadar adlî para cezası (birlikte). Basın–yayın yoluyla yayım halinde de aynı ceza uygulanır.
Etkin Pişmanlık
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu ile bu kapsamda ifşa fiilinde, etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak cezada indirim yapılması mümkün değildir.
Erteleme, HAGB ve Adlî Para Cezası
Adlî para cezası, TCK’da hapse alternatif bir yaptırım türüdür. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), cezanın denetim süresi içinde hukuki sonuç doğurmamasını ve koşullar sağlanırsa dosyanın düşmesini sağlayan bir kurumdur. Erteleme ise, hükmolunan hapis cezasının infazından koşullu vazgeçilmesidir.
TCK md.133 kapsamındaki tüm fıkralar yönünden, cezaların ertelenmesi veya HAGB uygulanması mümkündür. Ancak bazı fıkralarda cezanın miktarı ve bazı fıkralarda adlî para cezasının seçimlik olarak öngörülmesi nedeniyle, mahkemece hükmedilen hapis cezalarının adlî para cezasına çevrilmesi mümkün değildir.
Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması Suçu Yargıtay Kararları
Bu bölüm, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu hakkında Yargıtay’ın içtihatlarını derleyerek, hangi fiillerin TCK md.133 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini örneklerle açıklar. Özetlenen kararlar; söyleşi–konuşma ayrımı, ifşa, hukuka uygunluk nedenleri, haberleşmenin gizliliği ve özel hayatın gizliliği ile kesişen sınırları somutlaştırır.
Aleni Olmayan Söyleşinin Kaydedilmesi Suçu
TCK 133/1, iki veya daha fazla kişinin yüz yüze yaptığı, ancak özel bir çabayla duyulabilecek aleni olmayan konuşmaların tarafı olmayan kişilerce dinlenmesini/kayda alınmasını; TCK 133/2 ise en az üç kişi arasındaki aleni olmayan söyleşinin taraflardan biri tarafından, diğerlerinin rızası olmaksızın kayda alınmasını suç olarak tanımlar. İki kişi arasındaki konuşmada tarafların kendi konuşmalarını kaydetmesi, TCK 133/1 kapsamında değildir; koşulları varsa TCK 134 kapsamında değerlendirilebilir.
Karar örneği: Sanığın, mağdur A. ve bir diğer kişiyle yaptığı aleni olmayan söyleşiyi önceden planlayarak, diğerlerinin bilgisi dışında kaydetmesi nedeniyle TCK 133/2 uyarınca mahkûmiyet gerekirken, TCK 133/1 uygulanması ve şikâyet süresine ilişkin eksik değerlendirme bozma nedenidir (Yargıtay 12. CD, 2016/13128).
Kaydedilen Sesleri Başkalarına Dinleterek Özel Hayatın Gizliliğini İfşa
Resmî nikâhlı eşinin sadakatinden kuşkulanan sanık, eve yerleştirdiği cihazla telefon konuşmalarını kaydedip müşterek arkadaşlarına dinletmiş ve boşanma davasında delil yapmıştır. Bu kayıtlar TCK 133/1 kapsamında elde edilmiş sayılmadığı gibi, iki kişi arasındaki konuşmayı tarafın kaydetmesi de TCK 133/1’e girmez; somut olayda eylem TCK 134/2 (özel hayata ilişkin sesleri ifşa) kapsamında değerlendirilmelidir (Yargıtay 12. CD, 2014/17251).
İki Kişi Arasındaki Konuşmanın Kaydedilmesi ve Özel Hayatın Gizliliği
Söyleşiden farklı olarak, iki kişi arasındaki konuşmada taraflardan birinin kaydı TCK 133 kapsamında değildir; uygun şartlarda TCK 134 (özel hayatın gizliliği) gündeme gelir (Yargıtay 12. CD, 2014/3723).
Aleyhine İşlenen Suçun İspatı Amacıyla Kayıt Yapma
Ani gelişen ve başka türlü ispat imkânı bulunmayan hallerde, kişinin kendisine yönelen suçları belgelemek amacıyla yaptığı kayıtlar hukuka aykırı sayılmaz; bu durumda kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu oluşmaz (Yargıtay 12. CD, 2014/12706).
Uygulama örneği: İşyerinde performans toplantısında kendisine hakaret edildiğini ileri süren sanığın, başka türlü ispat imkânı bulunmadığından yaptığı gizli kayıt da hukuka aykırı kabul edilmemiş ve TCK 133 uygulanmamıştır (Yargıtay 12. CD, 2014/10205).
Planlı ve Sistematik Ses Kaydı Yapma Suretiyle Konuşmaların Kaydedilmesi
Şikâyetçi aleyhine ileride yapılacak başvurularda delil yaratma amacıyla, önceden hazırlıklı ve planlı biçimde aleni olmayan söyleşinin tarafı olarak gizli kayıt yapan sanık hakkında TCK 133/2 kapsamında mahkûmiyet gerekir. Ani gelişen bir suç söz konusu değildir ve amaç yeni delil elde etmektir (Yargıtay 12. CD, 2014/10220). Bu içtihat, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu yönünden planlı kayıt ile zorunluluk hâline dayalı kayıt ayrımını vurgular.
Telefon Görüşmesini Kaydetme ve Haberleşmenin Gizliliği
Sanığın, şikâyetçiyle yaptığı telefon görüşmesini rıza olmaksızın kaydedip mahkemeye sunması, TCK 132/3 (haberleşmenin gizliliğini ihlal) kapsamındadır; TCK 133 uygulanmaz (Yargıtay 12. CD, 2014/8990). Burada vasıta üzerinden gerçekleşen iletişim, haberleşme niteliği taşıdığı için ayrım önemlidir.
Boşanma Davasına Delil Olarak Sunulan Ses Kaydı
Eşinin sadakatine ilişkin şüpheler bağlamında araç içine yerleştirilen dinleme cihazıyla elde edilen ses/görüntü kayıtlarının, başka türlü ispat olanağı bulunmayan hâlde ispat amacıyla kullanılması durumunda, sanığın hukuka aykırı hareket etme bilinciyle davranmadığı kabul edilerek CMK 223/2-a gereğince beraat kararı gerekir (Yargıtay 12. CD, 2017/4841).
Gizlice Ses Alma Cihazı ile Konuşmaların Dinlenmesi
Sanığın, eşinin aracına ses alma cihazı yerleştirerek eş ile katılan arasındaki yüz yüze, aleni olmayan konuşmaları gizlice kaydetmesi, haksız tahrik altında TCK 133/1 kapsamındaki suçu oluşturur (Yargıtay 12. CD, 2017/5898). Bu örnek, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu açısından üçüncü kişinin gizli dinleme/kayıt yapmasına tipik bir örnektir.
Ses Kayıt Cihazı Yerleştirme ve Beraat
Sanığın, evdeki kayıt cihazıyla eşinin telefon konuşmalarını kaydettiği olayda, üçüncü kişilerle paylaşma/çoğaltma iddiası yoksa ve eylem boşanma davasında ispat amacıyla yapıldıysa; sanığın hukuka aykırılık bilinciyle hareket etmediği ve hakaret suçunun tepkiyle işlendiği kabul edilerek beraat ve ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi isabetlidir (Yargıtay 12. CD, 2019/4463).
Kendisiyle Yapılan Konuşmanın Kaydedilmesi Suç Değildir
Sanığın tarafı olduğu konuşmayı cep telefonuyla kaydetmesi TCK 133 kapsamında suç değildir; somut durumda TCK 134 yönünden de yeterli, kesin delil bulunmadığından beraat kararı yerindedir (Yargıtay 12. CD, 2016/3941 E., 2017/5481 K.). Bu ayrım, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu bakımından “konuşmanın tarafı olma” kriterinin belirleyici etkisini gösterir.
Sonuç ve Uygulama Notu
Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu, niteliği gereği özel hayatın gizliliği, haberleşmenin gizliliği ve kişisel veriler alanlarıyla kesişir. İddia ve savunmanın, özellikle söyleşi–konuşma ayrımı, ifşa ve hukuka uygunluk nedenleri yönünden titizlikle kurulması gerekir. Bu nedenle, yargılama süreçlerinde hak kaybı yaşanmaması için bir avukat desteği alınması yararlıdır.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün