Yüz Kızartıcı Suç Nedir? Hangi Suçlar Yüz Kızartıcı Sayılır (Tüm Kanunlar ve Kararlar)
Yüz kızartıcı suç nedir? Hangi suçlar yüz kızartıcı kabul edilir? Anayasa, TCK ve özel kanunlara göre yüz kızartıcı suçların listesi, adli sicilden silinme koşulları ve Danıştay kararlarıyla birlikte ayrıntılı açıklama.
Yüz Kızartıcı Suç Nedir?
Ceza hukukunda yüz kızartıcı suç olarak adlandırılan bağımsız bir suç kategorisi bulunmamaktadır. Bu kavram, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) değil; daha çok bazı özel kanunlarda ve 1982 Anayasası’nın 76. maddesinde yer almakta, ancak herhangi bir tanım yapılmamaktadır. Yüz kızartıcı suç ifadesi, ceza hukukunda doğrudan bir sonuç doğurmaz; daha çok meslek kabulü, memuriyet, kamu görevi veya belirli statülerin kazanılması gibi alanlarda bir ölçüt olarak kullanılmaktadır.
Yüz Kızartıcı Suç Kavramının Anlamı
Yüz kızartıcı suç terimi, doktrinde toplum tarafından ahlaken kabul edilemez, utanç verici ve yoğun tepki uyandıran suçları tanımlamak için kullanılmaktadır. Ancak bu nitelendirme, nesnel bir sınır taşımamaktadır. Çünkü hangi suçların “ahlaken kabul edilemez” sayılacağı veya toplumsal tepki uyandıracağı konusunda ortak bir ölçüt bulunmamaktadır.
Örneğin, “güveni kötüye kullanma suçu” birçok özel kanunda yüz kızartıcı suç olarak kabul edilmiştir. Buna karşın, “ihaleye fesat karıştırma” veya “cinsel saldırı” gibi suçlar bazı mevzuatlarda bu kapsamda sayılmamıştır. Ayrıca bazı düzenlemelerde “yüz kızartıcı fiil” ya da “yüz kızartıcı eylem” gibi farklı ifadeler de kullanılmaktadır.
Yüz Kızartıcı Suçların Tespiti Nasıl Yapılır?
Bir suçun yüz kızartıcı suç olarak kabul edilip edilmeyeceği, doğrudan ilgili özel kanun hükümleri dikkate alınarak belirlenir. Eğer bir suç, özel bir kanunda açıkça “yüz kızartıcı” olarak tanımlanmamışsa, o suç bu kategoriye dâhil edilemez.
Anayasa’nın 76. maddesi ile çeşitli özel kanunlarda bazı suçlar açıkça sayılmış ve ardından “… gibi yüz kızartıcı suçlar” ibaresi eklenmiştir. Ancak bu “gibi” ifadesi, kapsamın genişletilebileceği anlamına gelmez. Kanunilik ilkesi gereğince, bir suçun yüz kızartıcı olarak kabul edilebilmesi için mutlaka açık biçimde kanunda yer alması gerekir.
Danıştay ve Anayasa Mahkemesi Kararları
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDGK) 2016/126 sayılı kararında; 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun 8. maddesinde geçen “gibi yüz kızartıcı suçlar” ifadesinin, yalnızca maddede açıkça sayılan suçları nitelediğini belirtmiştir.
Benzer biçimde, Anayasa Mahkemesi’nin 14/02/2013 tarihli, E.2011/63, K.2013/28 sayılı kararı da bu yöndedir. Mahkeme, “zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas” gibi suçların yüz kızartıcı olduğunu; ancak “gibi” kelimesine dayanılarak başka suçların da bu kapsama alınamayacağını vurgulamıştır. Bu yorum, suç ve cezanın kanuniliği ilkesi açısından büyük önem taşır.
Hangi Kanunlarda Yüz Kızartıcı Suç Kavramı Yer Alır?
Günümüzde birçok kanunda “yüz kızartıcı suç” ibaresi ya tamamen kaldırılmış ya da hangi suçların belirli hak ve statülere engel olacağı tek tek sayılarak belirtilmiştir. Ancak hâlâ bazı kanunlarda bu ifade kullanılmaya devam etmektedir.
Aşağıda yüz kızartıcı suç kavramına yer veren başlıca kanunlar sıralanmıştır:
- Anayasa (md.76): “Zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar…”
- 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu (md.3/2): Sigorta şirketi kurucularının yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olmamış olması şartı.
- 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu (md.48): “Yüz kızartıcı suç” kavramı kaldırılmış, bunun yerine engel suçlar tek tek belirtilmiştir.
- 5352 Sayılı Adli Sicil Kanunu (md.12/1-b): Yüz kızartıcı suçlar dolaylı biçimde adli sicil kayıtlarının silinme süresini uzatır.
- 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu (md.5/a): Artık yüz kızartıcı suç kavramı yerine, mesleğe kabulde engel teşkil eden suçlar açıkça sayılmıştır.
- 3568 Sayılı Mali Müşavirlik Kanunu (md.4/d): “Yüz kızartıcı suç” ibaresi kanun metninden çıkarılmıştır.
- 2839 Sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu (md.11/1): Bu suçları işleyenler milletvekili olamaz.
- 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu (md.8/h): Bu suçlardan dolayı soruşturma veya kovuşturma altında olanlar mesleğe kabul edilmez.
- 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu (md.8/d): Banka kurucusu olabilmek için yüz kızartıcı suçlardan mahkûm olmamak gerekir.
- 6136 Sayılı Ateşli Silahlar Kanunu (md.7/7): Bir yıldan fazla hapis cezası alanlara silah bulundurma izni verilmez.
Yüz Kızartıcı Suçlar Nelerdir?
Her özel kanun kendi amacı çerçevesinde farklı suçları yüz kızartıcı sayabilir. Bu nedenle bir kanunda yüz kızartıcı olarak kabul edilen suç, başka bir kanunda bu kapsamda değerlendirilmeyebilir.
Genel olarak yüz kızartıcı suçlar şunlardır:
- Hırsızlık suçu
- Dolandırıcılık suçu
- Güveni kötüye kullanma suçu
- Görevi kötüye kullanma suçu
- Rüşvet suçu
- İrtikap suçu
- Zimmet suçu
- Özel belgede sahtecilik suçu
- Resmî evrakta sahtecilik suçu
- Parada sahtecilik (TCK m.197)
- Kıymetli damgada sahtecilik (TCK m.199)
- Mühürde sahtecilik (TCK m.202)
- Hileli iflas (TCK m.161)
Bu suçlar, genellikle kamu güvenini, dürüstlük ve güven ilişkisini zedeleyen fiiller olarak kabul edilmektedir.
Yüz Kızartıcı Suçların Adli Sicil Kaydından Silinmesi
Adli sicil kaydı ve arşiv kaydı, birbirinden farklı kavramlardır. Mahkûmiyet kararları öncelikle adli sicil kaydına işlenir; belirli şartlar oluştuğunda bu kayıt arşive aktarılır.
Yüz kızartıcı suçlara ilişkin kayıtların silinmesi şu şartlara bağlıdır:
- Memnu Hakların İadesi Kararı alınmışsa: Cezanın infazından ve kaydın arşive alınma tarihinden itibaren 15 yıl geçmesi gerekir.
- Memnu Hakların İadesi Kararı yoksa: Arşiv kaydına alınma tarihinden itibaren 30 yıl geçmesi gerekir.
- Hükümlünün ölümü veya fiilin suç olmaktan çıkması hâlinde arşiv kaydı kendiliğinden silinir.
Yüz Kızartıcı Suçlarda Avukat Desteğinin Önemi
Yüz kızartıcı suçlar, yalnızca cezai sonuçlar doğurmakla kalmaz; aynı zamanda meslekî, siyasî ve toplumsal hakların kullanılmasını da etkileyebilir. Bu nedenle, bu tür suçlamalarla karşı karşıya kalan kişilerin deneyimli bir ceza avukatı aracılığıyla davalarını takip etmesi büyük önem taşır. Böylece ileride doğabilecek hak kayıplarının önüne geçilebilir.
Kaynak:
- 1982 Anayasası md.76
- 2802 Sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu md.8
- 2839 Sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu md.11
- 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu md.8
- Danıştay İDDGK, 2016/126
- Anayasa Mahkemesi, E.2011/63, K.2013/28
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün