ONUNCU (10) BÖLÜM KANUN YOLLARI – HMK DERS NOTLARI
Bu derste, medeni yargılamada verilen mahkeme kararlarının denetlenmesini sağlayan kanun yollarını inceleyeceğiz. Kanun yolları, bir mahkeme kararının hukuka uygunluğunun üst dereceli mahkemeler tarafından yeniden değerlendirilmesini sağlayan başvuru yollarıdır. Bu kurum, hukuki güvenliğin ve adil yargılanma hakkının en önemli güvencelerinden biridir.
Kanun yolları, bir yandan maddi hataları düzeltmeyi, diğer yandan hukukun ülke genelinde birlik içinde uygulanmasını sağlamayı amaçlar. HMK’da kanun yolları iki ana grupta incelenir:
- Olağan kanun yolları: İstinaf ve temyiz,
- Olağanüstü kanun yolları: Yargılamanın iadesi ve kanun yararına temyiz.
İstinaf, ilk derece mahkemesi kararlarının, bölge adliye mahkemelerinde hem vakıa hem hukuk yönünden incelenmesidir. Bu yolla, kararın esası yeniden değerlendirilebilir.
Temyiz ise Yargıtay tarafından yalnızca hukuka uygunluk denetimi yapılan, hukukun doğru uygulanıp uygulanmadığını inceleyen bir başvuru yoludur.
Yargılamanın iadesi, kesinleşmiş bir hükümde sonradan ortaya çıkan sebepler nedeniyle yeniden yargılama yapılmasını sağlar.
Kanun yararına temyiz ise, artık kesinleşmiş kararların hukuka aykırılığını gidermeyi amaçlayan istisnai bir mekanizmadır.
Bu bölümde;
- Kanun yollarının amacı ve önemi,
- Olağan kanun yolları: istinaf ve temyiz,
- Olağanüstü kanun yolları: yargılamanın iadesi ve kanun yararına temyiz,
- Kanun yollarına başvuru şartları ve süreleri,
- Kanun yollarının etkileri ve sonuçları
konuları sistematik biçimde ele alınacaktır.
Ders notları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK), mevzuat.gov.tr, resmigazete.gov.tr ve güncel Yargıtay ile Bölge Adliye Mahkemesi içtihatları esas alınarak hazırlanmıştır. Amaç, hukuk fakültesi öğrencilerine ve Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı (HMGS) adaylarına, açık, sistematik ve güvenilir bir kaynak sunmaktır.
ONUNCU BÖLÜM – KANUN YOLLARI (m. 341–373)
Bu bölüm, medeni usul hukukunda “kanun yolları” olarak adlandırılan istinaf ve temyiz başvuru mekanizmalarını, ayrıca bunların işleyişi, şartları ve sonuçlarını sistematik biçimde ortaya koyar. Kanun yollarının amacı, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının hukuka uygunluk denetimini sağlamak ve yargılamada adaletin gerçekleşmesini temin etmektir. Anahtar kavramlar: istinaf, temyiz, hukuka uygunluk denetimi, başvuru süresi.
İstinaf (m. 341–360)
İstinaf, ilk derece mahkemesi kararlarının hem usul hem esas yönünden bölge adliye mahkemesinde (BAM) denetlenmesini sağlayan olağan kanun yoludur. İstinaf başvurusunun kapsamı, süresi, dilekçe ve harç düzeni ile icraya etkisi bu bölümde ayrıntılı biçimde düzenlenmiştir. İstinaf, somut olayda hakkaniyeti gözeten ikinci derece inceleme işlevi görür.
İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar (m. 341)
İlk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir/ihtiyati haciz taleplerine ilişkin belirli kararlar istinafa tabidir. 2024 yılı için 28.250 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarında verilen kararlar kesindir; ancak manevi tazminat kararları miktara bakılmaksızın istinafa götürülebilir. Kısmi dava hâlinde kesinlik sınırı, alacağın tamamı üzerinden; alacağın tamamı dava edilmişse, kabul edilmeyen kısım baz alınarak belirlenir. Diğer kanunlarda “temyiz edilebilir/Yargıtaya başvurulabilir” denilen ve BAM görev alanında kalan nihai kararlar için de istinaf yolu öngörülür.
Uygulama Notu: Kesinlik sınırının tespitinde, talebin niteliği ve dava türü kritik önemdedir. Manevi tazminat kararlarında sınır uygulanmaz; bu, avukatın yol haritasını doğrudan değiştirir.
İstinaf Dilekçesi (m. 342)
İstinaf başvurusu dilekçe ile yapılır ve karşı taraf sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede; tarafların sıfat ve kimlik bilgileri, varsa temsilci/vekiller, kararın mahkemesi, tarihi ve sayısı, tebliğ tarihi, karar özeti, başvuru sebepleri ve gerekçeleri, talep sonucu ve imza yer alır. Kimliği ve imzası bulunan, kararı yeterince belirleyen dilekçeler, diğer unsurlar eksik olsa da reddedilmez; BAM, m. 355 çerçevesinde inceleme yapar.
İstinaf Dilekçesinin Verilmesi (m. 343)
Dilekçe, kararı veren mahkemeye veya başka bir yer mahkemesine verilebilir; verildiği mahkemece BAM başvuru defterine kaydedilir ve alındı belgesi düzenlenir. Başka yerde verilmiş dilekçe, işlemler tamamlandıktan sonra kararı veren mahkemeye gönderilir. Başvuru tarihi bakımından m. 118 uygulanır; dosya, dilekçede gösterilen daire ile bağlı kalınmaksızın ilgili BAM’a gönderilir.
Harç ve Giderlerin Yatırılması (m. 344)
İstinaf dilekçesi verilirken harç ve tebliğ giderleri dâhil tüm giderler ödenmelidir. Ödenmediği/eksik olduğu anlaşılırsa, kararı veren mahkeme bir haftalık kesin süre verir; tamamlanmazsa başvurudan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir. Bu karara istinaf edilirse m. 346/2 kıyasen uygulanır.
Örnek Olay: Başvuran taraf, harç farkını süre içinde yatırmadığı için başvuru yapılmamış sayılır; buna karşı istinaf edilmesi hâlinde BAM, m. 346/2 doğrultusunda esasa geçmeden usul yönünden denetim yapar.
Başvuru Süresi (m. 345)
İstinaf süresi iki hafta olup, süre ilamın usulüne uygun tebliğiyle işlemeye başlar. Özel kanunlardaki farklı süre hükümleri saklıdır.
İstinaf Dilekçesinin Reddi (m. 346)
Süre geçtikten sonra verilen veya kesin karara yönelik dilekçeler, kararı veren mahkemece reddedilir; ret kararı giderlerden karşılanarak kendiliğinden tebliğ edilir. Bu ret kararına karşı iki hafta içinde istinafa gidilebilir; gerekli giderler yatırılırsa dosya BAM’a gönderilir. BAM, ret kararını yerinde görmezse ilk istinaf dilekçesine göre incelemeye devam eder.
İstinaf Dilekçesine Cevap (m. 347)
İstinaf dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilir; karşı taraf iki hafta içinde cevap dilekçesini kararı veren mahkemeye (veya başka mahkeme aracılığıyla) sunabilir. Süre dolduktan sonra dosya dizi listesine bağlı olarak BAM’a gönderilir.
Katılma Yolu ile Başvuru (m. 348)
İstinaf dilekçesi tebliğ edilen taraf, kendi başvuru hakkı olmasa veya süreyi kaçırmış olsa dahi cevap dilekçesi ile katılma yoluyla istinafa başvurabilir. Asıl başvuran bu beyana karşı iki hafta içinde cevap verebilir. Asıl başvuru feragatle sona erer veya esasa girilmeden reddedilirse, katılma da düşer.
Uygulama Notu: Katılma yoluyla istinaf, karşı tarafın istinaf başvurusuna stratejik cevap vermeyi ve hükmün kapsamlı denetimini mümkün kılar.
Başvuru Hakkından Feragat (m. 349)
Taraflar, tebliğden önce istinaf hakkından feragat edemez. Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse dosya BAM’a gönderilmez; gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamışsa başvuru feragat nedeniyle reddedilir.
Başvurunun İcraya Etkisi (m. 350)
İstinaf, icrayı durdurmaz. İİK m. 36 saklıdır; nafaka kararlarında icranın geri bırakılması verilemez. Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmazın aynına ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.
Kötüniyetle Başvuru (m. 351)
İstinaf başvurusunun kötüniyetli olduğu anlaşılırsa BAM, m. 329 hükümlerini uygular (kötüniyet yaptırımları).
Ön İnceleme (m. 352)
BAM hukuk dairesi dosya üzerinden ön inceleme yapar. İncelemenin başka dairece yapılması gereği, kararın kesin oluşu, süre aşımı, başvuru şartlarının yokluğu veya sebep/gerekçe gösterilmemesi hâllerinde öncelikle gerekli karar verilir. Eksiklik yoksa dosya incelemeye alınır.
Duruşma Yapılmadan Verilecek Kararlar (m. 353)
Eksiklik yoksa bazı durumlarda BAM, duruşma yapmadan karar verebilir:
- Bazı ağır usul hatalarında esasa girmeden kaldırma ve dosyanın uygun mahkemeye gönderilmesi,
- Esasa ilişkin olarak, karar hukuka uygunsa esastan ret,
- Hukukun uygulanmasında hata var ama yeniden yargılama gerekmiyorsa veya gerekçede hata varsa düzelterek yeniden esas hakkında karar,
- Eksiklikler duruşmasız tamamlanabiliyorsa tamamlama sonrası esastan ret veya esas hakkında karar.
Örnek Olay: İlk derece mahkemesi, önemli bir delili toplamadan hüküm kurmuşsa BAM, kararı kaldırıp dosyayı yeniden görülmek üzere geri çevirebilir.
İnceleme (m. 354) ve İncelemenin Kapsamı (m. 355)
İnceleme heyetçe veya görevlendirilecek üye tarafından yapılır; gerektiğinde başka BAM veya ilk derece mahkemesi istinabe edilebilir. İnceleme, istinaf sebepleriyle sınırlıdır; ancak kamu düzeni BAM tarafından resen gözetilir.
Duruşma ve Karar (m. 356)
m. 353 dışındaki hâllerde inceleme duruşmalı yapılır; günü taraflara tebliğ edilir. Duruşma sonunda BAM, istinafı esastan reddedebilir veya ilk derece hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurabilir.
Yapılamayacak İşlemler (m. 357)
BAM hukuk dairelerinde karşı dava açılamaz, müdahale talep edilemez, ıslah yapılamaz ve (m. 166/1 saklı) birleştirme istenemez. İlk derecede ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez; yeni deliller sunulamaz. Ancak ilk derecede usulüne uygun gösterildiği hâlde incelenmeden reddedilen veya mücbir sebeple gösterilemeyen deliller BAM’da incelenebilir. BAM için yetki sözleşmesi yapılamaz.
Duruşmaya Gelinmemesi ve Giderler (m. 358)
Davetiyelerde yoklukta tahkikat ve karar verileceği belirtilir; başvurana, yapılacak tahkikat için belirlenen giderleri kesin sürede avans olarak yatırması ihtar edilir. Mazeret varsa yeni gün verilir. Gider yatırılmış olsa da taraflar gelmezse yoklukta tahkikat yapılır. Gider yatırılmazsa dosyanın mevcut hâline göre karar verilir; tahkikat yapılmaksızın karar verilemeyecekse başvuru reddedilir.
Karar ve Tebliği (m. 359)
Kararda BAM dairesi, heyet ve zabıt kâtibi kimlikleri; taraf/vekil bilgileri; iddia ve savunma özeti; ilk derece karar özeti; istinaf sebepleri; delillerin tartışılması ve hukuki sebepler; hüküm sonucu ve kanun yolu; karar ve gerekçeli karar tarihleri yer alır. Hüküm sonucu, taleplerin her biri hakkında açık ve tereddütsüz biçimde belirtilir. Temyizi kabil olmayan kararlar ilk derece, temyizi kabil olanlar BAM tarafından resen tebliğe çıkarılır.
Uygulanacak Diğer Hükümler (m. 360)
Aksine düzenleme yoksa, BAM’da ilk derece yargılama usulü uygulanır.
Temyiz (m. 361–373)
Temyiz, BAM kararlarının Yargıtay tarafından hukuka uygunluk açısından denetlendiği olağan kanun yoludur. Temyizde, kural olarak olay (vakıa) denetimi yapılmaz; hukuk kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığı incelenir. Amaç, hukuk birliğini ve içtihat istikrarını sağlamaktır.
Temyiz Edilebilen Kararlar (m. 361)
BAM hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali üzerine verilen kararlara karşı, tebliğden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna gidilebilir. Davada haklı çıkan taraf da hukuki yarar var ise temyiz edebilir.
Temyiz Edilemeyen Kararlar (m. 362)
2024 yılı için 378.290 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin kararlar temyize kapalıdır. Ayrıca kira ilişkisinden doğan belirli uyuşmazlıklar (istisnaları saklı) ve kanunda sayılan çeşitli kararlar temyize tabi değildir. Görev/ yetki, yargı yeri belirlenmesi, çekişmesiz yargı kararları, nüfus kayıt düzeltmeleri (soybağı sonuçları doğuranlar hariç), geçici hukuki koruma kararları ve m. 353/1-a kapsamındaki kaldırma kararları temyize elverişli değildir. Kısmi dava/ tam dava ayrımlarında kesinlik sınırı m. 362/2’ye göre belirlenir; karşı taraf temyize giderse cevap dilekçesiyle diğeri de temyiz edebilir.
Örnek Olay: 350.000 TL’lik alacak davasında BAM kararı temyize kapalıdır; fakat karşı taraf temyiz etmişse, diğer taraf da cevap dilekçesi içinde temyiz yolunu kullanabilir.
Kanun Yararına Temyiz (m. 363)
Kesin nitelikteki bazı kararlar, yürürlükteki hukuka aykırılık iddiasıyla Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilebilir. Yargıtay yerinde görürse kararı kanun yararına bozar; bu bozma hükmün hukuki sonuçlarını kaldırmaz. Bozma örneği Bakanlığa gönderilir ve Resmî Gazete’de yayımlanır.
Temyiz Dilekçesi (m. 364) ve Verilmesi (m. 365)
Temyiz, dilekçe ile yapılır; taraf ve vekil bilgileri, kararın verildiği BAM dairesi, tarih/sayı, tebliğ tarihi, karar özeti, temyiz sebepleri, varsa duruşma talebi ve imza bulunur. Kimliği ve imzası bulunan, kararı belirleyen dilekçeler diğer şartlar eksik olsa da reddedilmeksizin temyiz incelemesine konu edilir. Dilekçe, kararı veren BAM’a, Yargıtay bozması üzerine hüküm veren ilk derece mahkemesine veya temyiz edenin bulunduğu yer BAM/ilk derece mahkemesine verilebilir; alındı belgesi düzenlenir.
Kıyas Yoluyla Uygulanacak Hükümler (m. 366)
HMK’nın 343–349 ve 352. maddeleri, temyizde kıyasen uygulanır.
Temyizin İcraya Etkisi (m. 367) ve Kötüniyet (m. 368)
Temyiz, icrayı durdurmaz (İİK m. 36 saklı; nafakada geri bırakma yok). Kişiler, aile ve taşınmazın aynına dair kararlar kesinleşmeden icra edilemez. Kötüniyetli temyizde m. 329 hükümleri uygulanır.
Temyiz İncelemesi ve Duruşma (m. 369)
Yargıtay, tarafların temyiz sebepleriyle bağlı değildir; kanunun açık hükmüne aykırılık gördüğü diğer hususları da inceler. İnceleme kural olarak dosya üzerinden yapılır; ancak belirli dava türlerinde veya 567.520 TL’yi (2024) aşan alacak/ayın davalarında duruşma istenmişse duruşma yapılır. Tebliğle duruşma günü arasında en az iki hafta bulunur; gider verilmemişse duruşma talebi dikkate alınmaz, eksikse bir haftalık kesin süre verilir. Yargıtay resen de duruşma yapabilir. Duruşma günü kararı verilemeyen işler en geç bir ay içinde karara bağlanır; ivedi işler önceliklidir.
Onama Kararları (m. 370)
Yargıtay, onama kararında hukuka uygunluk gerekçesini göstermek zorundadır. Kanunun olaya uygulanmasındaki hata yeniden yargılama gerektirmiyorsa düzelterek onama mümkündür; ancak esasa aykırı kararlar veya takdir yetkisi kapsamındaki edalar hakkında düzelterek onama yapılamaz. Kimlik, yazı, hesap ve açık ifade yanlışlıkları da bu kapsamda düzeltilebilir. Gerekçe doğru değilse gerekçe değiştirilerek/düzeltilerek onanır.
Bozma Sebepleri (m. 371)
Bozma; hukukun/sözleşmenin yanlış uygulanması, dava şartı aykırılıkları, delillerin sebep olmaksızın reddi, karara etki eden yargılama hatası/eksiklikleri nedenleriyle, gerekçeli olarak verilir.
Yargıtay Kararlarının Tebliği (m. 372)
Bozma ve onama kararları derhâl tebliğ olunur; tebliğ giderleri peşin alınır, ödenmezse m. 344 uygulanır.
Bozmaya Uyma veya Direnme (m. 373)
Yargıtay’ın BAM esastan ret kararını bozması hâlinde dosya ilk derece mahkemesine gönderilir; BAM’ın düzelterek/yeniden esas kararının bozulması hâlinde dosya ilgili BAM’a gönderilir. BAM, m. 344 uyarınca peşin gideri kullanarak tarafları duruşmaya çağırır ve uyma/direnme kararı verir. Bozmaya uygun kararlar yeniden temyiz edilebilir. Direnme hâlinde, inceleme kararına direnilen dairece yapılır; yerinde görülmezse dosya YHGK’ya gider ve YHGK kararına uyma zorunludur.
Özet Karşılaştırma:
İstinaf: Somut olayda hakkaniyet; vakıa ve hukuk denetimi; sebeple bağlılık (kamu düzeni hariç).
Temyiz: Hukuk birliği; hukuk denetimi; sebeple bağlı değil.
YARGILAMANIN İADESİ (m. 374–381)
Yargılamanın iadesi (yenilenmesi), kesin veya kesinleşmiş hükümlere karşı olağanüstü kanun yoludur. Amaç, belirli ağır usul/hukuk hataları veya sonradan ortaya çıkan durumlar nedeniyle maddi adaletin sağlanmasıdır. Bu yol, çekişmesiz yargıdaki kararlara kural olarak kapalıdır; icra mahkemesinde yalnızca ihalenin feshi ve istihkak davası kararları istisnaen kapsamdadır.
Konu (m. 374)
Yargılamanın iadesi, kesin verilen veya kesinleşmiş hükümlere karşı istenebilir. Maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımayan kararlara karşı bu yol işletilemez; çekişmesiz yargıda (belirtilen istisnalar hariç) yargılamanın yenilenmesi mümkün değildir.
Örnek Olay
Kesinleşmiş tazminat davasında, karara esas alınan senedin sonradan sahte olduğuna karar verilmesi hâlinde, yargılamanın iadesi yolu açılır.
Yargılamanın İadesi Sebepleri (m. 375)
Aşağıdaki sebepler süre koşullarıyla birlikte iade talebine olanak verir:
- Mahkemenin kanuna uygun teşekkül etmemesi; örn. heyet halinde karar verilmesi gerekirken usule aykırı toplanma. Süre: öğrenmeden 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Yasaklı/retli hâkimin karar vermesi/karara katılması. Süre: tebliğ/haber tarihinden 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Vekil/temsilci olmayan kişiler huzuruyla yargılama yapılması. Süre: tebliğ/haber tarihinden 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Aleyhe hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen belgenin sonradan ele geçirilmesi; belgenin elde edilememesi mücbir sebep veya karşı tarafın fiilinden kaynaklanmalıdır. Süre: belgenin elde edilmesinden/hilenin farkına varılmasından 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Karara esas alınan senedin sahteliği hakkında mahkeme kararı/ikrar. Süre: ceza hükmünün kesinleşmesi/soruşturmanın sonuçsuz kalması tarihinden 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Yalan tanıklığın sabit olması. Süre: ceza hükmünün kesinleşmesinden/soruşturmanın sonuçsuz kalmasından 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Bilirkişi/tercümanın hükme esas hususta kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması. Süre: ceza hükmünün kesinleşmesinden/soruşturmanın sonuçsuz kalmasından 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Yalan yere yemin; ikrar veya yazılı delille sabit olması (tanıkla sabit olması yeterli değildir). Süre: ceza hükmünün kesinleşmesinden/soruşturmanın sonuçsuz kalmasından 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Karara esas alınan bir ilamın kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkması. Süre: haberdar olmadan 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Lehine karar verilen tarafın karara tesir eden hilesi. Süre: farkına varılmadan 3 ay, her hâlde 10 yıl.
- Çelişik kesin hükümler: Tarafları/konusu/sebebi aynı ikinci davada önceki kesin hükme aykırı ve yine kesinleşmiş karar bulunması. Süre: ilama ilişkin zamanaşımı kadardır.
- AİHS ihlalinin AİHM’in kesinleşmiş kararıyla tespiti veya dostane çözüm/tek taraflı deklarasyonla düşme. Süre: AİHM kararının tebliğinden 3 ay (AYM’nin 2022 iptal kararı uyarınca “her hâlde 10 yıl” sınırlaması bu bentte uygulanmaz).
Not: (e), (f) ve (g) bentlerinde kural olarak kesinleşmiş ceza mahkûmiyeti aranır. Delil yokluğu dışındaki nedenlerle kovuşturma yapılamamış/mahkûmiyet verilememişse, iade davasında sebep öncelikle ispat edilir.
Üçüncü Kişilerin Hükmün İptalini Talebi (m. 376)
Taraflardan birinin alacaklıları veya halefleri, borçlularının karşı tarafa hile ile hüküm aldırması nedeniyle hükmün iptalini isteyebilir. Olağan kanun yollarından farklı olarak, bu olağanüstü kanun yoluna üçüncü kişiler de başvurabilir.
Süre (m. 377)
Her sebep için kanunda öngörülen özel başlangıç anından itibaren 3 ay ve genel olarak 10 yıl (AİHM bendi ve çelişik kesin hükümler için özel düzen) süre uygulanır.
İnceleyecek Mahkeme ve Teminat (m. 378)
İade talebini, kararı veren mahkeme inceler. Mahkeme, sebebin niteliğine göre talep edenden uygun teminat isteyebilir.
Talebin Ön İncelemesi (m. 379)
Mahkeme, tarafları dinledikten sonra süre, hükmün kesin/ kesinleşmiş olup olmadığı ve sebebin kanuni olup olmadığını kendiliğinden inceler; koşullardan biri eksikse esasa girmeden ret kararı verir.
Yeniden Yargılama veya Hükmün İptali (m. 380)
Sebep sabitse yeniden yargılama yapılarak mevcut karar onaylanır veya kısmen/ tamamen değiştirilir. Ancak vekil/temsilci olmayan kişiler huzuruyla karar verilmiş olması veya çelişik kesin hükümler (m. 375/1-ı) sebebine dayanılması hâlinde, başka inceleme yapılmaksızın hüküm iptal edilir. İade yoluna karşı yeniden iade istenemez; olağan kanun yolları açıktır.
İcranın Durdurulması (m. 381)
İade davası icrayı durdurmaz; fakat talep ve teminat karşılığında (sebep bir mahkeme kararına dayanıyorsa teminat aranmaz) icranın durdurulmasına karar verilebilir.
Uygulama Notu: Aleyhe kesinleşmiş ilamın icrası sürerken AİHM ihlali tebliğ edilmişse, icranın durdurulması başvurusunda teminat aranmayabilir.
İKİNCİ KISIM: MEDENİ YARGI – TÜRLERİ (Çekişmesiz/Çekişmeli)
Medeni yargı iki ana eksende yürür: çekişmeli yargı, taraflar arasında uyuşmazlığın bulunduğu klasik dava sürecidir; çekişmesiz yargı ise uyuşmazlık bulunmayan, hak arama yerine tespit, izin veya düzenleme amaçlı başvurulardan oluşur. Çekişmesiz yargı HMK ile ilk kez kapsamlı ve sistematik biçimde düzenlenmiştir.
Çekişmesiz Yargı – Çekişmeli Yargı (Genel Çerçeve)
Çekişmeli yargıda dava/davacı/davalı kavramları; çekişmesiz yargıda iş/istemde bulunan/ilgililer terminolojisi kullanılır. Çekişmesizde resen araştırma ilkesi ağırlıklıdır; kararlar kural olarak maddi anlamda kesin hüküm oluşturmaz.
Örnek Olay: Ad ve soyadının düzeltilmesi talebi, çekişmesiz yargı işidir; mahkeme geniş ölçüde resen araştırma yapar.
Çekişmesiz Yargı İşleri (m. 382)
HMK m. 382, çekişmesiz yargı işlerini örnekleyici (tadadi) olarak sayar; sınırlayıcı değildir. Başlıca alanlar:
- Kişiler hukuku: ergin kılınma, ad/soyad değişikliği, gaiplik, kişisel durum sicilinin düzeltilmesi vb. (yaş düzeltmesi HMK’da çekişmesiz sayılmamıştır).
- Aile hukuku: evlenmeye izin, gaiplik nedeniyle fesih, evlendirme memuru ret kararına itiraz, bekleme süresinin kaldırılması, terk eden eşin daveti, aile konutu işlemlerine müdahale, mal rejimi değişikliği, velayete müdahaleler, 4320 sayılı Kanun kapsamındaki tedbirler, çocuklar hakkında koruyucu/destekleyici tedbirler, vesayet işleri.
- Miras hukuku: vasiyetname işlemleri, vasiyeti yerine getirme görevleri, tereke tedbirleri, mirasçılık belgesi, mirasın reddi işlemleri, resmi defter, tahsis/satış kararları.
- Eşya hukuku: taşınmaz kayıt düzeltmeleri (taraf oluşturmayan), taşınmaz rehninde kayyım tayini.
- Borçlar hukuku: temsil belgesinin teslimi, ifa/teminat için süre, tevdi mahalli ve satış, ayıplı hayvan muayenesi, mesafeli satım ayıp tespiti, işçi kâr payı denetimi, eser sözleşmesinde ayıp tespiti vb.
- Ticaret hukuku: ticari defter zıyaı belgesi, şirket ve kıymetli evrak işlemleri, dispeç, deniz raporu, eksper tayinleri vb. (Görevli mahkeme: Asliye Ticaret Mahkemesi.)
- İcra ve iflas hukuku: ipoteğin fekkine karar, doğrudan iflas, iflasın kaldırılması/kapanması, reddedilmiş mirasın tasfiyesinin durması, konkordato (mühlet, tasdik), uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma işlemleri, fevkalade hâl mühletleri.
- Çeşitli kanunlar: nüfus kütüklerinin mühürlenmesi, noter yeminleri/örnek tasdiki, kamu görevlilerinin yeminleri vb.
Görevli Mahkeme (m. 383)
Aksine düzenleme yoksa Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. (Ticari nitelikli işlerde Asliye Ticaret görevlidir.)
Yetkili Mahkeme (m. 384)
Kanunda aksine hüküm yoksa, talepte bulunanın veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir.
Yargılama Usulü (m. 385)
Çekişmesiz yargıda, niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulü uygulanır; kural olarak resen araştırma ilkesi geçerlidir.
Kararlara Karşı Başvuru Yolları (m. 387)
Çekişmesiz yargıda, hukuki yararı bulunan ilgililer, kararı öğrenmeden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilir. Temyiz öngörülmemiştir.
Kararların Niteliği (m. 388)
Aksine hüküm yoksa çekişmesiz yargı kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez.
Çekişmesiz/Çekişmeli Yargı Karşılaştırması (Özet Tablo)
- Düzenleme: Çekişmesiz yargı HMK’da ayrıca düzenlenmiştir; çekişmeli yargı ana sistemdir.
- Kavramlar: Çekişmesizde iş/istem/ilgililer; çekişmelide dava/davacı/davalı.
- Görev: Çekişmesizde kuralen Sulh Hukuk; çekişmelide davanın konusuna göre genel/özel mahkemeler.
- Yetki: Çekişmesizde kuralen oturduğu yer mahkemesi; çekişmelide genel yetki davalının yerleşim yeri.
- İlkeler: Çekişmesizde resen araştırma; çekişmelide taraflarca getirme.
- Usul: Çekişmesizde çoğunlukla basit usul; çekişmelide yazılı/basit.
- Müdahale: Çekişmesizde fer’î müdahale yok; çekişmelide mümkün.
- Adlî tatil: Çekişmesizde kuralen uygulanmaz; çekişmelide uygulanır.
- Kesin hüküm: Çekişmesizde yok; çekişmelide var.
- Kanun yolları: Çekişmesizde istinaf var/temyiz yok; çekişmelide her ikisi mümkün.
- Yargılamanın yenilenmesi: Çekişmesizde kuralen yok; çekişmelide mümkün.
Uygulama Notu: Çekişmesiz yargı kararlarının temyize kapalı olması, istinaf stratejisinin zamanında ve eksiksiz yürütülmesini zorunlu kılar.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün
