Üst Araması Nedir?

Üst araması, kolluk kuvvetlerince iki farklı hukuki çerçevede uygulanabilmektedir: önleme araması ve adli arama.
Önleme araması kapsamında yapılan üst araması, henüz suç işlenmeden önce, olası bir tehlikeyi veya suçu engelleme amacıyla gerçekleştirilir. Bu tür aramalar için kural olarak sulh ceza hâkiminin kararı gerekir. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülki amirin yazılı emri ile de üst araması yapılabilmektedir (2559 sayılı PVSK m.9).
Buna karşılık adli arama niteliğindeki üst araması, bir suç işlendiğinde şüpheliyi yakalamak veya suç delillerini elde etmek için yapılır. Üst araması kişinin temel hak ve özgürlüğüne doğrudan müdahale niteliği taşıdığından, bu işlem 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenmiştir. CMK m.116 uyarınca, şüpheli veya sanığın yakalanabileceğine yahut suç delillerinin bulunabileceğine dair makul şüphe mevcutsa üst araması yapılabilir. Bu aramanın adli işlem niteliğinde olması halinde, kolluk görevlilerince bir üst arama tutanağı düzenlenmesi zorunludur.
Üst araması, yalnızca amaca uygun, ölçülü ve sınırları belirli şekilde yapılmalıdır. Aramanın kişi onurunu zedeleyecek, taciz boyutuna varacak biçimde icra edilmesi, işlemin hukuka aykırılığını doğurur.
Üst Aramasını Kimler Yapabilir?
Üst araması yapma yetkisi, farklı kolluk kuvvetlerine kanunlarla verilmiştir. Bu yetki, görevli birimlerin sorumluluk alanına ve aramanın niteliğine göre değişiklik göstermektedir:
- Polis
Polis, suçun veya tehlikenin önlenmesi amacıyla önleme niteliğinde üst araması yapabilir. Bu arama, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu (PVSK) m.9’da düzenlenmiştir. Polis, sulh ceza hâkiminin kararıyla ya da gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî amirin yazılı emriyle kişilerin üstünü arayabilir. Ayrıca, güvenliğini sağladığı bina ve tesislere girenlerin üst, eşya ve araçlarını herhangi bir karar olmaksızın teknik cihazlarla veya gerektiğinde el ile kontrol etme yetkisine sahiptir. - Jandarma
Jandarma, kolluk görevlisi sıfatıyla önleyici nitelikte üst araması yapma yetkisine sahiptir. Bu husus Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Yönetmeliği m.47’de açıkça düzenlenmiştir. - Bekçiler
Çarşı ve mahalle bekçilerine, 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu ile el ile dıştan kontrol şeklinde kaba üst araması yetkisi verilmiştir. Bekçiler, durdurdukları kişi veya araçta silah ya da tehlike arz eden bir eşyanın bulunduğuna dair makul şüphe varsa, kendilerine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacıyla el ile dıştan kontrol dahil gerekli tedbirleri alabilir. Ancak, bu yetkiye ilişkin hüküm Anayasa Mahkemesi’nin 2023/53 sayılı kararıyla iptal edilmiş olup, iptal hükmü kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı 01.06.2023 tarihinden itibaren 9 ay sonra yürürlüğe girecektir. - Sahil Güvenlik Görevlileri
2692 sayılı Sahil Güvenlik Komutanlığı Kanunu, sahil güvenlik görevlilerine de üst araması yapma yetkisi tanımaktadır. Silahlı kolluk gücü olan sahil güvenlik, kendi görev alanı içerisinde üst araması gerçekleştirebilir. - Gümrük Muhafaza Görevlileri
Gümrük Muhafaza Genel Müdürlüğü bünyesinde görev yapan kolluk görevlileri de kendi görev sahalarına giren olaylarda üst araması yapma yetkisine sahiptir.
Üst Araması Nasıl Yapılır?
Üst aramasının geçerli olabilmesi için kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usullere uyulması zorunludur. Aksi halde yapılan işlem hukuka aykırı sayılır. Konu, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 28. maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
- Güvenlik tedbirleri alınması: Aramanın yapılacağı yerde, kişinin kaçma veya saldırma ihtimaline karşı kolluk tarafından gerekli güvenlik önlemleri alınır.
- Kimliğin gösterilmesi: Arama başlamadan önce kolluk görevlileri, görevli olduklarını kanıtlayan kimliklerini ilgili kişiye göstermekle yükümlüdür.
- Cinsiyet kuralı: Üst araması, aranacak kişiyle aynı cinsiyette olan kolluk görevlisi tarafından yapılmalıdır.
- Aramanın sebebinin açıklanması: Arama sırasında, aramanın konusu ve sebebi, üstü veya eşyası aranan kişiye bildirilir.
- Eşya kontrolü: Arama, mümkünse elektromanyetik cihazlarla yapılır; bu mümkün değilse, kolluk beş duyu organını kullanarak kontrol gerçekleştirir. Sahipsiz eşya hakkında da aynı usul uygulanır.
- Direnme hâli: Kişi aramaya karşı koyarsa, işlem orantılı güç kullanılarak icra edilebilir.
- Yer ve gizlilik: Üst araması, kişinin durdurulduğu yerde ya da en yakındaki uygun alanda, mümkün mertebe başkalarının göremeyeceği şekilde yapılır. Başka bir yere götürülerek arama yapılamaz; gerekirse kolluk aracı veya kapalı bir mekân kullanılabilir.
- Özel belgeler: Arama sırasında bulunan özel kâğıtlar veya zarflar, içinde müsadereye tabi eşya bulunmadıkça açılmaz; açıksa dahi yazılı içerikleri okunmaz.
Giysi Çıkartılarak Üst Araması
Makul şüphe varsa ve aramanın amacına başka türlü ulaşılamıyorsa, giysi çıkartılarak arama yapılabilir. Bu hâlde:
- Aramanın zorunluluğu ve yöntemi, o birimdeki en üst kolluk amiri tarafından kişiye bildirilir.
- Arama, aynı cinsiyetten görevlilerce ve başkalarının görmeyeceği şekilde yapılır.
- Kişinin mahremiyeti korunur; önce bedenin üst kısmındaki giysiler çıkarttırılır, ardından alt kısımdaki giysiler aranır.
- Bedene dokunmaktan kaçınılır ve işlem mümkün olduğunca kısa sürede tamamlanır.
Aramanın Sonucu
Arama neticesinde bir suça ilişkin delil, iz veya emare elde edilirse, ilgili kişi yakalanır ve işlem adli sürece konu edilir.

Üst Araması Yargıtay Kararları
Üst Arama Tutanağını Yırtma
Sanık Ö.. Ö.. hakkında, “üst arama tutanağının şüpheli tarafından imzalama aşamasında yırtılarak bozulduğu” iddiasıyla “resmî belgeyi bozmak” suçundan kamu davası açılmıştır. CMK m.169 ve Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği m.10 gereğince, üst arama tutanağının tamamlanmış sayılabilmesi için üstü aranan kişi ile tutanağı düzenleyen memurun imzaları gerekir. Tamamlanmış bir üst arama tutanağının yırtılıp hükümsüz bırakılması “resmî belgeyi bozma” suçunu oluşturabilir. Somut olayda ise tanık polis beyanı ve 14.04.2011 tarihli tutanaktan, belge niteliği kazanmadan önce tutanağın yırtıldığı anlaşılmış; bu nedenle “resmî belgeyi bozma” suçunun unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, iddianamede ileri sürülen fiilin dışına çıkılıp ek savunma verilerek “görevi yaptırmamak için direnme” suçundan mahkûmiyet kurulması bozma sebebi sayılmıştır (11. Ceza Dairesi 2013/17255 E., 2015/28468 K.).
Arama Kararı Olmaksızın İç Çamaşırında Uyuşturucu Ele Geçmesi
Yakalama, kişinin özgürlüğünü kısıtlayan ve kapsam olarak üst aramadan daha geniş bir koruma tedbiridir. CMK m.90/4 uyarınca kolluk, yakalananın kaçmasını veya zarar vermesini önleyecek tedbirleri alır; bu kapsamda karar gerektirmeyen, en kısa sürede ve dikkatli elle yoklama şeklinde kaba üst araması yapılabilir. Bu işlem “arama” prosedürü değildir ve boyutunu aşmamalıdır (Özbek-Doğan-Bacaksız-Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, 9. Baskı, 2017, s.305). Kıyafetlerin tamamen çıkarılması veya beden çukurlarının aranması mümkün değildir. İzmir’de 04.03.2012 günü 01.45’te yapılan denetimde sanık …’ın, bayan personel bulunmadığı için hastaneye götürülüp özel güvenlik tarafından üst aramasında sütyen içinde kilitli poşette 99 tabletin, çanta ve ceplerinde 10.388 TL’nin ele geçirildiği olayda; PVSK m.4/A kapsamındaki “yoklama ve kontrol” sınırı aşılmış, adli arama kararı/yazılı emri veya gecikmede sakınca-belgesi bulunmadığı gibi suçüstü hali de yoktur. Bu nedenle elde edilen maddenin hukuka aykırı delil sayılarak hükme esas alınamayacağı gözetilerek, adli arama kararı veya yazılı emir olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur (Yargıtay CGK Esas: 2019/329, Karar: 2021/208).
Polis Merkezinde Ayrıntılı Üst Araması
Sanıklar … ve … hakkında, kimlik tespiti sonrası otelden çıkarken durdurulup polis merkezine götürüldükten sonra birinin ayrıntılı üst aramasında, diğerinin çantasında uyuşturucu bulunmuştur. Cumhuriyet savcısından usulüne uygun yazılı arama emri veya adli arama kararı bulunup bulunmadığı araştırılmadan hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 10. CD Karar: 2021/1445).
Üst Araması ve Hukuka Aykırı Delil
12.10.2014’te şüphe üzerine durdurulan tanık Tunay’ın cebinden tablet çıkması üzerine, maddeyi tarif ettiği yerde sanıklar Erdal ve Veysi yakalanmış; üst aramalarında birinin cüzdanından tablet ve plaka esrar, diğerinin cebinden iki plaka esrar ele geçirilmiştir. Ancak CMK m.116 ve devamına uygun “adli arama kararı” veya “yazılı arama emri” olmaksızın, kaba üst yoklamasını aşacak şekilde cüzdan içinde yapılan arama ile elde edilen maddenin suçun konusu olarak kabul edilemeyeceği ve hükme esas alınamayacağı belirtilmiştir. Tanığın kolluk ifadesini kovuşturmada doğrulamaması ve kesin-inandırıcı delil yokluğu nedeniyle beraat gerekirken mahkûmiyet verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 20. CD Karar: 2020/1630).
Üst Aramasında Ele Geçen Madde ve “Kullanma” Değil “Ticaret” Nitelendirmesi
Sanığın pantolon kemer-bel arası bölgesine sıkıştırılmış net 595 gram toz esrarın bulunması; miktar, bulunduruluş şekli, ele geçiriliş biçimi ve sanığın Bingöl’den alıp Sur/…’da yakalanması dikkate alındığında, başkalarına verme kastıyla bulundurma bulunduğu ve eylemin “uyuşturucu madde ticareti” suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir. Buna rağmen “kullanmak için bulundurma”dan hüküm kurulması bozma sebebidir (Yargıtay 10. CD Karar: 2020/1384).
Üst Aramasında Uyuşturucu Bulunması ve Görevli Mahkeme
Sanığın 15:00 sularında cadde üzerinde durdurulup üst aramasında cebinden 110 adet hap çıkması karşısında; miktar, ele geçiriliş şekli ve savunma birlikte değerlendirilerek eylemin “ticaret amacıyla bulundurma” olup olmadığını tartışma görevi Ağır Ceza Mahkemesine aittir. Görevsizlik verilmeden devamla hüküm kurulması bozma nedenidir (Y10CD Esas: 2014/14847, Karar: 2019/3026).
Kaba Üst Aramasında Bulunan Uyuşturucu
Şüphe üzerine yapılan kaba üst aramasında sanığın rızasıyla mont cebinden çıkardığı net 3,2 gram ve rızasıyla teslim ettiği çantasında net 897 gram esrar ele geçirilmiştir. Tutanak, miktar, ele geçiriliş biçimi, sanığın sosyal/ekonomik durumu ve dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde mahkûmiyet gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle beraat verilmesi bozma nedenidir (Yargıtay 20. CD Esas: 2015/10877, Karar: 2019/2013).
Kaba Üst Aramasında Bulunamayacak Yerdeki Maddenin Rızayla Teslimi
03.07.2017 tarihli tutanağa göre, suç şüphesi olmayan sanığın içinde bulunduğu araç durdurulduğunda kaba üst araması sırasında “üzerinde suç unsuru var mı” sorusu üzerine, bacak arasından çıkardığı uyuşturucu maddeleri kendiliğinden teslim ettiği anlaşılmıştır. Adli arama kararı yokken PVSK m.4/a’ya göre kaba üst aramasıyla bulunamayacak bir yerde saklanan maddeyi rızayla teslim ederek suçun ortaya çıkarılmasını sağladığından, TCK m.192/3’teki etkin pişmanlık hükümleri uygulanmalıdır; buna rağmen uygulanmaması bozma nedenidir (Yargıtay 20. CD 2018/2251 E., 2018/3445 K.).
Yakalama Sonrası Kaba Üst Araması
CGK’nın 25/09/2018 tarih, 2016/9-569 E., 2018/376 K. sayılı kararında; CMK m.90/4 uyarınca yakalanan kişi üzerinde karar gerektirmeyen, en kısa sürede ve dikkatli elle yoklama şeklinde kaba üst araması yapılabileceği, bunun arama prosedürü olmadığı vurgulanmıştır. Somut olayda, başka bir soruşturma kapsamında ifadesi alınmak üzere yakalanan sanığın hastanede telaşlı davranışları üzerine yapılan kaba üst aramasında mont cebinde 2 hap, pantolon içinde 30 paket eroin bulunmuştur. Ayrıca adli arama kararı gerekmeyen bu durumda delillerin ele geçirilmesi hukuka uygundur; buna rağmen aksi yönde hüküm kurulması bozma nedenidir (Yargıtay 10. CD Karar: 2019/723).
Arama Kararı/Emri Olmadan Yapılan Kaba Üst Araması Hukuka Aykırıdır
18.09.2010 tarihli tutanağa göre, kontrol için durdurulan ticari takside yolcu olan sanığın üst aramasında cebinden uyuşturucu çıkmıştır; dosyada hiçbir arama kararı bulunmadığından PVSK m.9’a uygun “önleme araması kararı” veya CMK m.116, 117, 119’a uygun “adli arama kararı/yazılı arama emri” olup olmadığı araştırılmalı; varsa aslı veya onaylı örneği getirildikten sonra hukuki durum belirlenmelidir. Bu yapılmadan beraat kararı verilmesi hukuka aykırılık oluşturmuştur (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/21923 E., 2023/5191 K.).
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün