Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini Suçu Nedir? (TCK 194)

Sağlık için tehlikeli madde temini suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 194. maddesinde, “Kamu Sağlığına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenlenmiştir. Bu suç, özellikle toplumun korunmaya muhtaç kesimlerini zararlı maddelerden uzak tutmayı hedefler.
TCK m.194/1 hükmüne göre:
“Sağlık için tehlike oluşturabilecek maddeleri çocuklara, akıl hastalarına veya uçucu madde kullananlara veren veya tüketimine sunan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu düzenleme ile kanun koyucu, özellikle çocukların, akıl hastalarının ve bağımlılık riski bulunan kişilerin korunmasını amaçlamaktadır. Sağlık için tehlike arz eden maddelerin bu kişilere verilmesi veya kullanımına sunulması, doğrudan toplum sağlığına yönelen bir tehdit olarak kabul edilmektedir.
Dolayısıyla, maddenin konusunu uçucu maddeler, zararlı kimyasallar, sağlığa zarar verebilecek her türlü madde oluşturabilir. Bu suçun işlenebilmesi için, söz konusu maddenin mutlaka uyuşturucu veya uyarıcı madde niteliğinde olması gerekmez; yeter ki sağlık açısından tehlikeli olabilecek bir özellik taşısın.
Kanun, bu fiili işleyen kişilere 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası öngörerek hem bireylerin hem de toplumun sağlığını korumayı hedeflemiştir.
Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini Suçunun Unsurları
Sağlık için tehlikeli madde temini suçu, TCK’nın 194. maddesinde düzenlenmiş olup, madde gerekçesi bu suçun kapsamını ve unsurlarını açıkça ortaya koymaktadır. Bu suçun unsurları hem maddi hem de manevi boyutlarıyla değerlendirilmelidir.
1. Suçun Konusu
Suçun konusunu sağlık için tehlike arz eden maddeler oluşturur. Burada kast edilen yalnızca uyuşturucu maddeler değildir.
- Alkollü içkiler,
- Tütün ürünleri,
- Bağımlılık yapıcı kimyasal maddeler (örneğin tiner, bali, benzin türevleri gibi uçucular),
bu suçun konusuna girmektedir.
Ancak önemli bir ayrım vardır: Uyuşturucu veya uyarıcı maddeler bakımından TCK’nın ayrı düzenlemeleri bulunduğundan, bu tür maddeler için özel suç hükümleri (uyuşturucu madde ticareti, kullanımını kolaylaştırma gibi) uygulanır.

2. Fail
Suçun faili herkes olabilir. Yani bu suç, özgü suç niteliği taşımamaktadır. Önemli olan, sağlık için tehlikeli bir maddeyi, kanunda belirtilen kişilere vermek veya kullanımına sunmaktır.
3. Mağdur
Kanun, özellikle korunmaya muhtaç kişileri mağdur olarak belirlemiştir:
- Çocuklar (18 yaşını doldurmamış kişiler),
- Akıl hastaları,
- Uçucu madde kullanan kişiler.
Dolayısıyla yetişkin ve sağlıklı bireylere verilen tehlikeli maddeler bu suç kapsamında değerlendirilmez.
4. Fiil (Hareket Unsuru)
Suçun oluşabilmesi için iki ihtimal öngörülmüştür:
- Sağlık için tehlikeli maddenin doğrudan verilmesi,
- Maddenin tüketimine sunulması.
Her iki halde de suç tamamlanmış sayılır. Bu nedenle, söz konusu fiillerin teşebbüs aşamasında kalması da aynı şekilde cezalandırılmayı gerektirir.
5. Manevi Unsur
Bu suç, kasten işlenebilen bir suçtur. Failin kastı, maddelerin çocuklara veya akıl hastalarına verilmesine ya da tüketimine sunulmasına yönelmelidir. Taksirle işlenmesi mümkün değildir.
6. Hukuka Aykırılık
Suçun oluşabilmesi için verilen veya sunulan maddenin hukuka aykırı şekilde temin edilmiş olması gerekir. Eğer kanunen izin verilmiş bir durum varsa (örneğin tıbbi amaçlı, doktor kontrolünde ilaç verilmesi), suç oluşmaz.
Sonuç olarak, sağlık için tehlikeli madde temini suçunun temel unsurları; konusu (tehlikeli madde), mağduru (çocuk, akıl hastası, uçucu kullanan), fiili (vermek veya sunmak), manevi unsuru (kast) ve hukuka aykırılık koşuludur. Bu çerçevede suçun işlenmesi halinde faile 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası uygulanmaktadır.
Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Sağlık için tehlikeli madde temini suçu (TCK m.194) nedeniyle hükmolunan cezalar, ceza muhakemesi ve infaz hukuku kurumları kapsamında bazı alternatif yaptırımlara dönüştürülebilmektedir. Bu durum, suçun yaptırımının 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile sınırlı olması nedeniyle uygulamada sıkça gündeme gelmektedir.
1. Adli Para Cezası
Türk Ceza Kanunu’na göre, hapis cezası yerine adli para cezasına çevrilme imkânı bulunmaktadır.
- Sağlık için tehlikeli madde temini suçunda öngörülen hapis cezası 1 yılı aşmadığından, hâkim tarafından cezanın adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.
- Bu durumda sanık, hapis cezası çekmek yerine belirlenen miktardaki adli para cezasını öder.
2. Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)
HAGB, sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının ertelenmesidir.
- Bu kurumda sanık hakkında verilen ceza belirlenir, ancak hüküm 5 yıl denetim süresi içinde açıklanmaz.
- Sanık denetim süresini sorunsuz geçirirse, karar hiçbir hukuki sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kalkar ve dava düşer.
- Sağlık için tehlikeli madde temini suçu nedeniyle verilen ceza 2 yıl veya altında olduğundan, bu suçta HAGB uygulanması hukuken mümkündür.
3. Erteleme
Erteleme, verilen hapis cezasının cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir.
- Hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında kaldığında sanık lehine erteleme uygulanabilir.
- Sanık hakkında erteleme kararı verildiğinde, belirli bir denetim süresi öngörülür ve bu sürede yeniden suç işlenmemesi beklenir.
Özetle; sağlık için tehlikeli madde temini suçunda hâkim, failin kişisel özellikleri ve suçun işleniş biçimine göre cezayı adli para cezasına çevirebilir, ertelenmesine karar verebilir veya HAGB uygulayabilir. Bu da, suçun yaptırımlarının uygulamada sanık açısından daha hafif sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir.
Suçun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı
Sağlık için tehlikeli madde temini suçu, şikayete bağlı suçlar arasında yer almamaktadır. Bu nedenle, suçun işlendiğini öğrenen mağdurun şikâyetçi olup olmamasına bakılmaksızın, savcılık tarafından resen soruşturma başlatılır. Bu suç bakımından herhangi bir şikâyet süresi söz konusu değildir ve mağdurun şikâyetten vazgeçmesi ceza davasının düşmesine yol açmaz.
1. Şikayet Süresi
- Şikâyet süresi bulunmadığından, suçun mağduru şikâyette bulunmasa bile devletin cezalandırma yetkisi devam eder.
- Dolayısıyla, savcılık veya kolluk makamları suçu öğrendiğinde resen harekete geçmek zorundadır.
2. Dava Zamanaşımı
Dava zamanaşımı, işlenen suçtan belli bir süre geçmesine rağmen dava açılmaması ya da açılmış davanın süresi içinde sonuçlandırılmaması halinde davanın düşmesine yol açan bir kurumdur.
- Sağlık için tehlikeli madde temini suçunda olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
- Bu süre, suçun işlendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
- 8 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra soruşturma veya kovuşturma yapılması mümkün değildir.
3. Sonuç
Sağlık için tehlikeli madde temini suçunda:
- Şikayet şartı aranmaz.
- Şikayetten vazgeçme davanın düşmesine neden olmaz.
- Suç, 8 yıllık dava zamanaşımı süresi içerisinde her zaman soruşturulabilir ve kovuşturulabilir.
Bu yönüyle, kanun koyucu kamu sağlığını ilgilendiren bu suçu bireylerin iradesine bırakmamış, devletin doğrudan harekete geçmesini öngörmüştür.
Uzlaşma ve Görevli Mahkeme
1. Uzlaşma
Ceza muhakemesi hukukunda uzlaşma, suç isnadı altındaki kişi ile mağdur arasında, bir uzlaştırmacı aracılığıyla yapılan görüşmeler sonucunda tarafların anlaşmaya varmasını ifade eder. Ancak, Sağlık için tehlikeli madde temini suçu, kanunda uzlaşma kapsamında sayılan suçlardan biri değildir. Bu nedenle, tarafların anlaşması ya da uzlaştırmacı süreci bu suçta uygulanamaz.
2. Görevli Mahkeme
Sağlık için tehlikeli madde temini suçu ile ilgili açılan davalarda görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Bu mahkeme, suçun niteliği ve öngörülen ceza miktarı dikkate alınarak yetkili kılınmıştır.
3. Soruşturma ve Kovuşturma Usulleri
- Soruşturma aşamasında, koşulları varsa kamu davasının açılmasının ertelenmesi (KDAE) kararı verilebilir. Bu durumda belirlenen süre içinde sanığın yeniden suç işlememesi beklenir.
- Kovuşturma aşamasında ise, cezanın üst sınırının düşük olması nedeniyle basit yargılama usulü uygulanabilir. Böylece yargılama daha kısa sürede ve pratik şekilde tamamlanabilir.
Sonuç olarak, sağlık için tehlikeli madde temini suçunda uzlaşma mümkün değildir, yargılama asliye ceza mahkemesinde yapılır ve süreçte KDAE veya basit yargılama usulü devreye girebilir.
Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini Suçu Yargıtay Kararları
Sağlık için tehlikeli madde temini suçu (TCK m.194) ile ilgili olarak Yargıtay’ın içtihatları, suçun kapsamının, hangi hallerde uygulanacağının ve araştırma yükümlülüğünün nasıl yerine getirilmesi gerektiğinin anlaşılması açısından büyük önem taşımaktadır. Aşağıda bu konuda öne çıkan bazı Yargıtay kararları özetlenmiştir.
1. 18 Yaşını Doldurmamış Çocuğa Alkollü İçki Satışı ve Sağlığının Tehlikeye Düşürülmesi
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, çocuklara alkol satışıyla ilgili önemli bir ayrım yapmıştır:
- Eğer satış veya sunum sonucunda çocuğun sağlığı tehlikeye düşerse, TCK m.194 uyarınca ceza verilir.
- Ancak çocuğun sağlığına yönelik bir tehlike oluşmazsa, bu durumda 4250 sayılı Kanun’un 7. maddesi uyarınca yalnızca idari para cezası uygulanır.
Dolayısıyla, her çocuklara alkol satışı olayı otomatik olarak TCK 194 kapsamında değerlendirilmez. Sağlığa yönelik somut bir tehlike ortaya çıkması gerekir.
(Yargıtay 3. Ceza Dairesi – Karar: 2019/10202)
2. Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini Suçunda Araştırma Yükümlülüğü
Yargıtay 10. Ceza Dairesi, suç konusu maddeler bakımından eksiksiz ve yeterli bilirkişi raporu alınması gerektiğini vurgulamıştır.
- Yerel mahkemenin yalnızca Erzurum Kriminal Polis Laboratuvarı raporuyla yetinerek hüküm kurması hukuka aykırı bulunmuş,
- Daha geniş teknik imkânlara sahip olan Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden rapor alınması gerektiği ifade edilmiştir.
Bu karar, sağlık için tehlikeli madde sayılabilecek maddelerin tespitinde bilimsel raporların isabetli ve yeterli olmasının zorunlu olduğunu ortaya koymaktadır.
(Yargıtay 10. Ceza Dairesi – Karar: 2018/1785)
3. Çocuklara Alkol İçirmek Suretiyle Sağlık İçin Tehlikeli Madde Temini
Yargıtay 14. Ceza Dairesi, çocuklara zorla ya da teşvik edilerek alkol içirilmesi halinde TCK m.194 kapsamında suçun oluştuğunu kabul etmiştir.
- Somut olayda, sanığın mağdureye votka içirdiği sabit görülmüş,
- Bu fiil TCK m.194/1’de düzenlenen “sağlık için tehlikeli madde temini” suçunu oluşturmasına rağmen yerel mahkemenin farklı suç tipinden beraat kararı vermesi hukuka aykırı bulunmuştur.
(Yargıtay 14. Ceza Dairesi – Karar: 2015/9383)
Sonuç
Yargıtay kararlarına göre:
- Çocuklara alkollü içki verilmesi tek başına her zaman TCK 194 kapsamında değildir; sağlığa somut bir tehlike aranır.
- Suç konusu maddelerin nitelendirilmesinde eksiksiz bilirkişi raporu alınması şarttır.
- Çocuklara alkol içirilmesi gibi doğrudan sağlığı tehdit eden davranışlar TCK 194 kapsamında cezalandırılır.
Bu içtihatlar, sağlık için tehlikeli madde temini suçunun uygulanma sınırlarını ve mahkemelerin dikkat etmesi gereken noktaları açıkça göstermektedir.
Avukat Gökhan Yağmur Hakkında
Ben Avukat Gökhan Yağmur, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku başta olmak üzere birçok alanda profesyonel avukatlık ve danışmanlık hizmeti sunmaktayım. Müvekkillerime yalnızca dava süreçlerinde değil, dava öncesi hukuki stratejilerin belirlenmesi, risklerin önlenmesi ve çözüm odaklı yaklaşım geliştirilmesi noktasında da destek sağlamaktayım.
Mesleki tecrübem boyunca hem bireylerin hem de şirketlerin karşılaştığı hukuki sorunlara yenilikçi ve etkili çözümler üretmeye odaklandım. Amacım, her müvekkilimin haklarını en güçlü şekilde savunmak ve adalet arayışlarında yanlarında olmaktır.
Detaylı bilgi almak veya hukuki danışmanlık talep etmek için benimle iletişime geçebilirsiniz:
📞 0542 157 06 34
🌐 www.gokhanyagmur.com.tr