Bilgi BankasıCeza Hukuku

Tehdit veya Hakaret İçeren Tezahürat Suçu ve Halkı Aşağılama | 6222 Sayılı Kanun Kapsamında Cezalar ve Hukuki Değerlendirme

6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu ve halkı aşağılama fiilleri hakkında ayrıntılı inceleme. Suçun unsurları, cezaları, fail ve mağdur kavramı ile TCK hükümleriyle ilişkisi hakkında kapsamlı açıklama.

Tehdit veya Hakaret İçeren Tezahürat ve Halkı Aşağılama Suçları

Spor, toplumsal hayatın en dinamik alanlarından biri haline gelmiş; bu nedenle de hukuk biliminin özel bir inceleme konusunu oluşturmuştur. Hukuk, değişen toplumsal ilişkileri düzenleyen ve bu ilişkilere uygun kurallar üreten bir sistemdir. Spor hukuku da, sporun günümüzde ulaştığı toplumsal önem, küresel etki ve çeşitlilik sebebiyle giderek bağımsız bir hukuk dalı haline gelmiştir. Spor hukukunun kapsamı; profesyonel veya amatör şekilde yürütülen tüm sportif faaliyetleri ve bu faaliyetler sırasında ortaya çıkan hukuki ilişkileri içerir.

Türkiye’de hukuk, genel olarak toplumsal gelişmelerin gerisinde kaldığı gibi, spor hukukunda da benzer bir gecikme yaşanmıştır. Spor alanlarında işlenen norm ihlalleri, artık yalnızca spor camiasını değil, doğrudan toplumsal düzeni tehdit eden boyutlara ulaşmıştır. Spor faaliyetlerine katılan bireyler – ister seyirci, ister sporcu, isterse yönetici olsun – dört farklı biçimde norm ihlali gerçekleştirebilir: özel hukuk alanında haksız fiiller, disiplin hukukuna aykırı davranışlar, kabahatler ve nihayetinde suçlar. Bu ihlaller arasında en ağır olanı ise kuşkusuz suç teşkil eden eylemlerdir; zira suç, ceza hukukunun en ağır yaptırımıyla karşılık bulur.

Suçun etkili biçimde önlenmesi, ancak güçlü bir “suç siyaseti” ile mümkündür. Devletler, suçların önlenmesinde genellikle iki temel yönteme başvurur: önleyici ve cezalandırıcı tedbirler. Türkiye’de uzun süre boyunca, spor alanlarında işlenen hukuka aykırı fiillere karşı öncelikle önleyici tedbirler uygulanmıştır. Bu tedbirler; para cezası verilmesi, maç öncesi arama yapılması veya seyircinin stadyuma alınmaması gibi idari nitelikte işlemler olmuştur. Ancak, bu tür idari tedbirler zamanla yetersiz kalmış ve yasa koyucu, spor alanlarında yaşanan fiilleri doğrudan suç olarak tanımlayarak cezai yaptırımlar öngörmüştür.

Bu kapsamda incelenen tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu ile halkı aşağılama suçu, spor karşılaşmalarında ortaya çıkan hukuka aykırı eylemler arasında yer alır. Bu suç tipleri, yalnızca spor alanlarındaki düzeni değil; sporcuların, hakemlerin, seyircilerin ve kulüplerin onurunu, beden bütünlüğünü, şerefini, sağlığını ve malvarlığını da koruma amacını taşır. Başka bir ifadeyle, bu düzenlemeler spor etkinliğiyle doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili tüm kişilerin hukuki değerlerini güvence altına alır.

Türkiye’de spor alanlarında tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu ve halkı aşağılama fiilleri, ilk kez 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Kanun ile açıkça tanımlanmış ve cezai yaptırıma bağlanmıştır. Bu kanun, spor faaliyetleri ile ceza hukuku arasında sistematik bir bağ kuran ve bu kapsamda suç tiplerini belirleyen ilk düzenleme niteliğindedir.

Tehdit veya Hakaret İçeren Tezahürat Suçu ve Halkı Aşağılama Fiillerinin Yapısal Açıdan İncelenmesi

Bu bölümde 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Kanun’un 14. maddesinde düzenlenen tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu ile halkı aşağılama suçu yapısal olarak incelenmektedir. Kanunun ilgili maddesi, spor alanlarında taraftarların veya bireylerin gerçekleştirdiği bu tür eylemleri açıkça cezai yaptırıma bağlamaktadır.

Kanun Hükmü ve Genel Çerçeve

6222 sayılı Kanun’un 14. maddesinde “tehdit veya hakaret içeren tezahürat” suçu, birinci fıkrada; “halkı aşağılama” niteliğindeki fiiller ise ikinci fıkrada düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre:

  1. Birinci fıkrada, spor alanlarında, taraftarların toplu veya bireysel olarak, belirli bir kişiyi hedef alıp almadığına bakılmaksızın, duyan veya gören kişilerce tehdit veya hakaret olarak algılanabilecek biçimde aleni söz ve davranışlarda bulunmaları suç sayılmıştır. Bu fiiller, başka bir suçu oluşturmadığı takdirde şikâyet şartı aranmaksızın adli para cezasıyla cezalandırılır.
  2. İkinci fıkrada, din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet veya mezhep farkı gözeterek toplumsal kesimlere yönelik hakaret oluşturan söz ve davranışlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile yaptırıma bağlanmıştır.
  3. Üçüncü fıkra, yazılı pankart, duvar yazısı veya benzeri yollarla işlenmesi halinde cezanın yarı oranında artırılacağını öngörür.
  4. Dördüncü fıkra ise, bu fiillerin basın, televizyon veya elektronik iletişim araçlarıyla işlenmesi durumunda da aynı hükümlerin uygulanacağını belirtir.

Fail

Tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçunun faili, spor karşılaşmalarına katılan taraftarlar veya taraftar gruplarıdır. Kanun lafzına bakıldığında, müsabakayı izleyen ancak herhangi bir taraftar kimliği taşımayan kişilerin fail sayılıp sayılamayacağı tartışmalıdır. Ceza hukukunda kıyas yasağı bulunsa da genişletici yorum mümkündür. Bu çerçevede, teknik direktör, oyuncu, güvenlik görevlisi veya basın mensubu gibi görevli olmayan herkesin bu suçun faili olabileceği kabul edilmelidir.

İkinci fıkrada düzenlenen halkı aşağılama suçunda ise fail, spor alanında veya çevresinde bulunan herhangi bir kişi olabilir.


Mağdur

Birinci fıkrada tanımlanan tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçunun mağduru herkes olabilir. Fiil belirli bir kişiyi hedef almasa dahi, toplumun tamamı bu suçun mağduru sayılabilir; zira suçun etkisi toplumsal düzeyde ortaya çıkar.

İkinci fıkradaki halkı aşağılama suçunda mağdur, belirli bir toplumsal kesimdir. Ancak, bu kesimi oluşturan tüm bireylerin mağdur kabul edilmesi gerekir. Dolayısıyla suç, bireysel değil, kolektif mağduriyet doğurur.


Korunan Hukuki Yarar

Spor karşılaşmalarında ve çevresinde yapılan tehdit veya hakaret içeren tezahüratlar, yalnızca bireyleri değil, toplumun bütününü etkiler. Bu nedenle kanun koyucu, birinci fıkrada kişilerin şeref ve haysiyetini; ayrıca toplumsal ahlaki değerleri koruma amacı gütmüştür. Tehdit unsurunda korunan değer ise bireylerin iç huzuru, özgür iradesi ve güvenli yaşam hakkıdır.

İkinci fıkrada korunan hukuki değer kamu barışıdır. Türkiye gibi çok kültürlü, farklı din, dil ve etnik kökenlerin bir arada yaşadığı toplumlarda, bu tür ayrımcı ve aşağılayıcı ifadeler ciddi toplumsal gerginliklere yol açabilir. Dolayısıyla yasa, kamu düzenini tehdit eden bu fiilleri cezalandırarak toplumsal barışı korumayı hedeflemiştir.


Maddi Unsur

Tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu, spor alanlarında veya çevresinde, taraftarların bireysel ya da toplu şekilde tehdit veya hakaret olarak algılanabilecek söz ve davranışlarda bulunmasıyla oluşur. Bu suçun maddi unsuru açısından belirleyici olan unsur “aleniyet”tir. Eylemin, duyan veya görenler tarafından fark edilmesi gerekir.

Önemli bir nokta, bu suçun oluşması için belirli bir kişiyi hedef alma zorunluluğunun bulunmamasıdır. Yani, hakaret veya tehdit niteliğindeki sözler kime yöneldiği belli olmasa dahi suç tamamlanmış sayılır. Bu yönüyle söz konusu suç, TCK’nın 125. maddesinde düzenlenen hakaret suçundan ayrılır.

Ancak, eğer fiil belirli bir kişiye yönelmişse, artık TCK 125 (hakaret) veya TCK 106 (tehdit) hükümleri uygulanacaktır. Çünkü bu durumda eylem, 6222 sayılı Kanun’un 14. maddesinde değil, doğrudan Türk Ceza Kanunu’nda tanımlı suç tipini oluşturur.

Hakaret veya tehdit içeren davranışların “gören veya duyan kişilerce” bu şekilde algılanması gerekir. Değerlendirme, toplumun ortak ahlaki değerleri temel alınarak yapılır.

İkinci fıkrada düzenlenen suç, toplum kesimlerini din, dil, ırk, cinsiyet veya mezhep farklılıkları üzerinden aşağılayan söz ve davranışlarla oluşur. Bazı yazarlar, bu hükmün yalnızca kolektif hakaretleri kapsadığı görüşündedir. Ancak, örneğin bir siyahi oyuncuya, ten rengi üzerinden hakaret edilmesi durumunda, bu fiilin aslında siyah ırka yönelik aşağılama anlamına geldiği açıktır ve madde kapsamında değerlendirilmelidir.


Manevi Unsur

Tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu, yalnızca kasten işlenebilen bir suçtur. Failin eyleminin hukuka aykırı niteliğini bilmesi yeterlidir; belirli bir saik veya özel amaç aranmaz. Failin öfke, hiddet, kin veya grup psikolojisi gibi saiklerle hareket etmesi suçun oluşumunu etkilemez.


Nitelikli Hâl

6222 sayılı Kanun’un 14. maddesinin üçüncü fıkrası, suçun nitelikli hâllerini düzenlemiştir. Eğer fiil, pankart asılması, yazı yazılması veya benzeri yöntemlerle işlenirse, ceza yarı oranında artırılır. Bu artırımın gerekçesi, bu tür eylemlerin daha geniş kitleler tarafından görülme olasılığı yüksek olduğundan, hakaretin etkisinin büyümesidir.


İçtima

Kanunun açık hükmü gereğince, tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu, daha ağır cezayı gerektiren başka bir suçu oluşturmadığı takdirde uygulanır. Örneğin, TCK 125. madde uyarınca hakaret suçunun cezası üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıdır; buna karşılık 6222 sayılı Kanun’un 14/1. maddesinde yalnızca adli para cezası öngörülmüştür. Bu nedenle hakaret unsurları TCK 125 kapsamında değerlendirildiğinde, fail yalnızca o madde uyarınca cezalandırılır. Aynı ilke, TCK 106. maddedeki tehdit suçu için de geçerlidir.

Bu bağlamda, 6222 sayılı Kanun’un 14. maddesinin uygulama alanı daralmış olup yalnızca belirli bir kişiyi hedef almayan genel nitelikli kötü tezahüratlar bu madde kapsamında cezalandırılabilir.

Ayrıca, kanunun 14/2. fıkrasında tanımlanan “halkı aşağılama” suçu, TCK 216. maddedeki “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçu ile benzerlik gösterir. 6259 sayılı Kanun değişikliği sonrası ceza aralıklarının birbirine yakınlaşması nedeniyle, fiil bu kapsamda işlendiğinde artık TCK 216 hükümleri uygulanmaktadır. Böylece, 6222 sayılı Kanun’un 14/2 hükmü uygulama alanını büyük ölçüde yitirmiştir.

tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu

Teşebbüs

Her iki fıkrada düzenlenen suçlar “neticesi harekete bitişik” suçlardır. Bu nedenle, teşebbüs hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Suç, hakaret veya tehdit içeren sözün söylenmesi, davranışın yapılması veya yazının duvara ya da pankarta yazılmasıyla tamamlanır.


İştirak

Suça iştirak bakımından 6222 sayılı Kanun’un 14. maddesi özel bir düzenleme içermemektedir. Bu nedenle, Türk Ceza Kanunu’nun genel hükümleri uygulanır.


Suçun Kovuşturulması

  1. maddenin birinci fıkrasında düzenlenen tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu, şikâyete tabi değildir. Bu nedenle, savcılık tarafından resen soruşturma başlatılır. Buna karşılık, TCK 125. madde kapsamındaki hakaret suçları genellikle şikâyete bağlıdır; ancak kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenirse re’sen takip edilir. TCK 106. maddedeki tehdit suçunun basit şekli şikâyete tabi olsa da diğer hâlleri re’sen soruşturulur.

Dolayısıyla, belirli bir kişiyi hedef almasa dahi, spor alanlarında tehdit veya hakaret içeren tezahüratlar yapılması halinde, 14. madde uyarınca savcılık re’sen soruşturma başlatmakla yükümlüdür. Bu düzenleme, yalnızca bireylerin şeref ve haysiyetini değil, toplumun ortak ahlaki değerlerini de koruma amacını taşır.

İkinci fıkrada düzenlenen halkı aşağılama suçu da aynı şekilde re’sen soruşturulur.

Sonuç

Spor hukukunda düzenlenen suç tiplerinin açık, net ve uygulamada tereddüt yaratmayacak biçimde kaleme alınması, hukuk güvenliği açısından büyük önem taşır. Özellikle tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu gibi uygulama alanı geniş ve dinamik toplumsal davranış biçimleriyle ilişkili suçlarda, maddi ve manevi unsurların sınırlarının açık biçimde çizilmesi gerekir.

Mevcut düzenleme olan 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında Kanun’un 14. maddesi, spor alanlarında toplu veya bireysel biçimde gerçekleştirilen hakaret ve tehdit içeren tezahüratları suç olarak tanımlamakla birlikte, uygulamada Türk Ceza Kanunu’nun 106. ve 125. maddeleriyle çakışma riskini de beraberinde getirmiştir. Bu durum, hangi fiilin hangi madde kapsamında değerlendirileceği konusunda zaman zaman yargı mercileri arasında farklı yorumların doğmasına yol açmıştır.

Bu nedenle, spor hukukuna ilişkin suçların tanımlanmasında, TCK’daki benzer suç tipleriyle sistematik bir uyum kurulmalıdır. Normlar arasındaki bu ahenk, hem spor alanlarında yaşanan fiillerin doğru şekilde cezalandırılmasını hem de mükerrer cezalandırmanın önlenmesini sağlar. Ayrıca, sporun doğası gereği ortaya çıkan coşku, rekabet ve kitlesel davranış biçimleri dikkate alınarak, cezai sınırların bireyin ifade özgürlüğünü gereksiz biçimde kısıtlamayacak ölçüde belirlenmesi gerekir.

Sonuç olarak, tehdit veya hakaret içeren tezahürat suçu, yalnızca spor alanlarında düzenin sağlanmasına yönelik bir yaptırım değildir; aynı zamanda toplumsal saygı, hoşgörü ve barış kültürünün korunmasını amaçlayan bir düzenlemedir. Ancak bu suçun etkin biçimde uygulanabilmesi için, yasa metninde yer alan unsurların daha somut kıstaslarla güçlendirilmesi, özellikle TCK hükümleriyle uyumlu bir normatif çerçeve oluşturulması zorunludur.

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu