Bilgi BankasıCeza Hukuku

Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi Nedir? | Anlamı, Unsurları ve Sonuçları 2025

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, “kanunsuz suç ve ceza olmaz” anlayışına dayanır. İlkenin kapsamı, sonuçları, tipiklik ilişkisi ve uygulamadaki önemi bu yazıda açıklanmıştır.

Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi Nedir?

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, “kanunsuz suç ve ceza olmaz” anlayışına dayanan, bireyi devletin keyfi cezalandırma yetkisine karşı koruyan temel bir ceza hukuku prensibidir. Bu ilke gereğince, bir fiil kanunda açıkça suç olarak tanımlanmadıkça o fiilden dolayı kimse cezalandırılamaz; yine aynı şekilde, kanunda öngörülen cezanın dışında veya ondan daha ağır bir ceza da verilemez. Alman hukukçu Anselm von Feuerbach tarafından “nullum crimen, nulla poena sine lege” ifadesiyle formüle edilen bu kural, modern ceza hukukunun dayanak taşlarından biridir.

Kanun koyma yetkisi yalnızca yasama organına aittir. Bu nedenle, suç ve ceza içeren kurallar yalnızca yasama organı tarafından düzenlenebilir. İlkenin doğal sonucu olarak, idarenin düzenleyici işlemler yoluyla suç veya ceza ihdas etme yetkisi bulunmamaktadır. Bu yönüyle kanunilik ilkesi, devletin cezalandırma gücünü hukukun sınırları içine çeker ve birey özgürlüğünü güvence altına alır.

Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesi Nedir?

Suçta ve Cezada Kanunilik İlkesinin Sonuçları

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, ceza hukukunun güvence işlevini pekiştiren birtakım sonuçlar doğurur. Bu sonuçlar; suç ve cezaların belirli olması, kıyas yasağı ve ceza kanunlarının geçmişe yürümemesi ilkeleridir.

Kanunilik ilkesinin sağladığı güvence yalnızca suç ve cezanın kanunla belirlenmesiyle sınırlı değildir. Kanunların aynı zamanda açık, belirli ve öngörülebilir olması gerekir. Bu durum, suçların ve cezaların belirliliği ilkesi olarak adlandırılır. Suç ve ceza, bireyin özgürlüğünü doğrudan etkilediği için uygulanacak normun kapsamı kesin biçimde çizilmelidir.

Bu çerçevede kıyas yasağı, yargıcın kanunda açıkça suç olarak düzenlenmeyen bir fiili benzer bir fiile kıyasla cezalandırmasını yasaklar. Yani hâkim, kanunda tanımlanmamış bir davranışı, başka bir suç tipine benzeterek hüküm kuramaz. Böylece ceza hukukunda keyfî genişletici yorumların önüne geçilir.

Bir diğer önemli sonuç ise ceza kanunlarının geçmişe yürümemesi ilkesidir. Bu ilkeye göre, işlendiği tarihte suç sayılmayan bir fiil, sonradan çıkarılan bir kanunla suç haline getirilse bile fail bu yeni düzenleme uyarınca cezalandırılamaz. Fail yalnızca fiilin işlendiği dönemde yürürlükte olan kanun hükümlerine göre sorumlu tutulabilir. Bu ilke, bireyin hukuki güvenlik beklentisini korumayı amaçlar.

Bununla birlikte, failin lehine olan yeni bir kanunun geçmişe yürütülmesi mümkündür. Örneğin, bir fiil sonradan suç olmaktan çıkarılmışsa veya ceza miktarı azaltılmışsa, fail bu yeni düzenlemeden yararlanabilir. Bu durum, suçta ve cezada kanunilik ilkesi ile çelişmez; aksine, ilkenin insancıl yönünü ortaya koyar.


Kanunilik ve Tipiklik Arasındaki İlişki

Ceza hukukunda kanunilik ilkesi ile tipiklik kavramı birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Zira bir fiilin cezalandırılabilmesi, kanunda tanımlanan suç tipine uygunluk göstermesine bağlıdır.

Ceza Genel Kurulu’nun 2022/683 sayılı kararında da belirtildiği üzere, bir fiilin haksızlık niteliğini belirleyen temel unsur kanuni tipin gerçekleşmesidir. Fiilin haksızlık içeriği kanundaki suç tipinde tanımlanır; olayın hareket, netice ve konu bakımından bu tipe uygun düşmesi halinde tipiklikten söz edilir. Anayasa’nın 38. maddesi ve Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesi, cezalandırılabilirliğin bağlantı noktasını kanunda tanımlanmış bir suç tipi olarak kabul eder.

Bu nedenle kanun koyucu, hangi fiillerin suç teşkil ettiğini açık biçimde göstermelidir. Kanunda suç olarak tanımlanmayan bir davranıştan dolayı kimse cezalandırılamaz. Böylece tipiklik, cezaya tabi hareketleri diğerlerinden ayıran bir ölçüt işlevi görür. Ceza hukukuna konu olacak davranışların normlarla açık biçimde tanımlanması, hukuk düzeninin değerlendirme yetkisinin bir parçasıdır.

Tipiklik, insan davranışlarının soyut biçimde tanımlanmasını ifade eder. Somut bir hareket, kanundaki soyut tanıma uygun düştüğünde tipe uygunluk gerçekleşir. Bu durumda failin davranışı tipik haksızlık oluşturur. Kanundaki her suç tanımı, cezayı gerektiren haksızlığın özel bir biçimini —yani haksızlık tipini— temsil eder. Böylece suç tipleri, kanun koyucunun cezaya layık gördüğü davranış kalıplarını belirler.

Tipikliğin bir diğer işlevi uyarı fonksiyonudur. Yani birey, kanunda tanımlanan suç tiplerini bilerek hangi davranışların yasaklandığını öngörebilir. Bu fonksiyon, vatandaşın hukuka uygun davranma yönünde irade geliştirmesini sağlar.


Tutuklama ve Kanunilik İlkesi

Ceza yargılamasında tutuklama, kişi özgürlüğünü kısıtlayan en ağır tedbirlerden biridir. Bu nedenle tutuklama kararının dayanağı olan suç tipi açık ve belirli biçimde gösterilmelidir. Ancak uygulamada zaman zaman suçta ve cezada kanunilik ilkesi ihlal edilmekte, tutuklama kararlarının hangi suç tipine dayandığı açıkça belirtilmemektedir.

Oysa kanunilik ilkesi yalnızca ceza vermede değil, özgürlüğü sınırlayan tüm yargısal işlemlerde geçerlidir. Bu ilke, devletin cezalandırma yetkisinin sınırlarını çizerek bireyin hangi davranışlarla hukukun dışına çıkacağını önceden bilmesini sağlar.


Sonuç

Suçta ve cezada kanunilik ilkesi, bireyi keyfî devlet müdahalesine karşı koruyan, modern ceza hukukunun temel dayanaklarından biridir. İlke, yasallık, belirlilik, kıyas yasağı ve geçmişe yürümezlik ilkeleriyle birlikte hukuk devleti anlayışının ceza hukukuna yansımasını oluşturur.

Bu yönüyle, ceza hukukunun hem birey özgürlüğünü hem de toplumsal düzeni koruyan bir denge mekanizması olduğu unutulmamalıdır.

Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?

Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.

Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law

Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.

Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.

Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34

Commutes and Destinations Map

Yolculuk Süresini Hesaplayın

Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu