ON ÜÇÜNCÜ (13) BÖLÜM – YARGILAMANIN YENİLENMESİ VE KANUN YARARINA BOZMA
Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yer alan uzlaştırma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumlarının kapsamlı biçimde açıklandığı bu bölümde; uzlaştırmanın amacı, kapsamı, usulü, uzlaştırmacının rolü, sonuçları ile HAGB’nin koşulları, uygulanma şartları ve hukuki sonuçları ayrıntılı biçimde incelenmektedir. CMK m. 253–231 hükümlerine dayanarak hazırlanan bu ders notları, ceza muhakemesinde alternatif çözüm yolları ve ceza adaletinde bireyselleştirme ilkesi açısından büyük önem taşır. Hukuk öğrencileri, hâkimlik-savcılık adayları ve uygulamacılar için sistematik, açıklayıcı ve güncel CMK ders notlarıdır.
YARGILAMANIN YENİLENMESİ VE KANUN YARARINA BOZMA
Ceza muhakemesi hukukunda verilen kararlar, hukuk devleti ilkesinin gereği olarak kesinlik kazanır. Ancak “kesin hüküm” adaletin sonu değildir.
Hukuk sistemi, adil yargılanma hakkını korumak için hatalı, eksik veya yeni ortaya çıkan olgular nedeniyle kararların yeniden gözden geçirilmesine olanak tanır.
Bu bağlamda yargılamanın yenilenmesi ve kanun yararına bozma, olağanüstü kanun yolları olarak düzenlenmiştir.
I. YARGILAMANIN YENİLENMESİ (CMK m. 311 – 323)
Tanımı ve Niteliği
Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşmiş bir hükmün maddi gerçeğe aykırı olduğunun anlaşılması veya yeni delillerin ortaya çıkması hâlinde, davanın yeniden görülmesini sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur.
Bu kurum, ceza adaletinin “hata düzeltme” mekanizmasıdır; adalet, biçimsel kesinlikten üstün tutulur.
Örnek: Hükümlü hakkında yeni bir DNA delili bulunması, yargılamanın yenilenmesi sebebidir.
Yeniden Yargılama Sebepleri
CMK m. 311 hükmü, yargılamanın yenilenmesine neden olabilecek hâlleri açıkça saymıştır.
Bu hâller aşağıdaki şekilde özetlenebilir:
- Yeni deliller veya olayların ortaya çıkması:
Hükmün verildiği sırada mevcut olmayan, fakat hükümlünün lehine olan bilgi veya belgelerin sonradan bulunması. - Yalan tanıklık veya sahte delil:
Tanığın yalan söylediği veya bilirkişinin kasıtlı olarak yanlış rapor verdiği sabit olursa. - Hâkimin veya savcının görevi kötüye kullanması:
Görev sırasında tarafsızlığını yitiren veya kanuna aykırı davranan hâkim veya savcı nedeniyle adil yargılanma hakkı ihlal edilmişse. - AİHM kararıyla Türkiye aleyhine ihlal tespiti:
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermişse, iç hukukta yeniden yargılama yapılır. - Gerçeğe aykırı belgeye dayanılarak hüküm kurulması:
Sahte belge kullanıldığı sonradan anlaşılırsa, kararın güvenilirliği ortadan kalkar.
Not: Yargılamanın yenilenmesi, yalnızca hükümlü lehine değil, bazen aleyhine de istenebilir; ancak bu durum istisnadır (örneğin beraat eden kişinin suçsuzluğuna ilişkin yalan delil kullanılması hâlinde).
Yargılamanın Yenilenmesi Usulü
- Başvuru Yetkisi:
- Hükümlü, müdafii, eşi, altsoyu veya üstsoyu, vasisi başvuru yapabilir.
- Cumhuriyet Başsavcısı da lehine veya aleyhine başvuruda bulunabilir.
- Başvuru Yeri:
- Kararı veren mahkemeye yapılır.
- İnceleme Süreci:
- Mahkeme önce “yenileme isteminin kabule değer olup olmadığını” değerlendirir.
- Kabul edilirse yargılama yeniden yapılır; deliller tekrar incelenir.
- Sonuç:
- Yeni yargılama sonucunda mahkeme, eski hükmü kaldırabilir veya aynı kararı yeniden verebilir.
Uygulama Notu: Yargılamanın yenilenmesi, kesin hükmün hukuki güvenliğini zedelemez; çünkü yalnızca maddi hatayı gidermeyi amaçlar.
Yenileme Kararının Sonuçları
- Yeniden yapılan yargılama sonunda hükümlü beraat ederse, önceki mahkûmiyetin tüm sonuçları ortadan kalkar.
- Haksız tutukluluk veya infaz edilmiş ceza varsa, Devlet tazminat ödemekle yükümlüdür.
- Yenileme sonucunda tekrar mahkûmiyet verilirse, yeni ceza öncekiyle birleştirilir veya mahsup edilir.
Örnek: 10 yıl hapis cezası almış bir hükümlü, yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat ederse, infaz ettiği süreye karşılık tazminat alabilir.
II. KANUN YARARINA BOZMA (CMK m. 309 – 310)
Tanımı ve Amacı
Kanun yararına bozma, kesinleşmiş mahkeme kararlarının hukuka aykırılığını gidermeyi amaçlayan olağanüstü bir kanun yoludur.
Bu başvuru, yalnızca Adalet Bakanı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yapılabilir.
Amaç, bireysel adaletin değil, hukuk sisteminin bütünlüğünün korunmasıdır.
Bu nedenle, bozma kararı verilse bile, sanık aleyhine sonuç doğurmaz.
Örnek: Bir mahkeme yanlış uyguladığı usul nedeniyle hukuka aykırı karar vermişse, Yargıtay kanun yararına bozma yoluyla bu hatayı düzeltir.
Başvuru Şartları
- Karar kesinleşmiş olmalıdır.
- Karar kanuna açıkça aykırı olmalıdır.
- Olağan kanun yollarına başvuru imkânı kalmamış olmalıdır.
- Başvuru, Adalet Bakanı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından yapılır.
Usul ve İnceleme
- Başvuru Yargıtay’a yapılır.
- Yargıtay, yalnızca hukukî denetim yapar; olay incelemesi yapmaz.
- Bozma kararı verilirse, bu karar sanık lehine sonuç doğurur; aleyhe bir değişiklik yapılamaz.
Not: Kanun yararına bozma, istinaf ve temyiz sisteminin tamamlayıcısıdır; uygulamada “kanuni içtihat denetimi” işlevi görür.
Bozma Kararının Sonuçları
- Sanık lehine ise: Karar düzeltilir, haksız infazlar iptal edilir veya tazminat gündeme gelir.
- Sanık aleyhine ise: Karar değişmez; yalnızca hukuki hata düzeltilmiş olur.
- Genel etkisi: Aynı nitelikteki diğer davalar için bağlayıcı içtihat oluşturur.
Örnek: Bir yerel mahkeme, usulüne uygun tebligat yapmadan yokluğunda hüküm vermişse, Yargıtay bu kararı kanun yararına bozarak içtihat oluşturur.
III. ANAYASA MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURU
Yargılamanın yenilenmesi ve kanun yararına bozma dışında, bireylerin temel hak ihlalleri durumunda başvurabilecekleri bir diğer olağanüstü yol, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurudur (Anayasa m. 148, 6216 s. Kanun).
Bu başvuru, iç hukuk yolları tüketildikten sonra yapılabilir.
Amaç, bireyin adil yargılanma hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, özel hayatın gizliliği gibi temel haklarının korunmasıdır.
Anayasa Mahkemesi ihlal tespit ederse:
- Yeniden yargılama yapılmasına,
- Gerekiyorsa tazminata karar verir.
Uygulama Notu: AYM, bireysel başvurularda delil değerlendirmesi yapmaz; yalnızca yargı sürecinde “hak ihlali” olup olmadığını denetler.
Sonuç ve Değerlendirme
Yargılamanın yenilenmesi, kanun yararına bozma ve bireysel başvuru yolları; ceza adaletinde maddi gerçeğe ulaşmanın son kalesidir.
Bu mekanizmalar, yargı kararlarının dokunulmazlığına değil, adaletin üstünlüğüne hizmet eder.
Gerçek adalet, yalnızca cezanın infazında değil, hatanın düzeltilmesinde de gizlidir.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün
