Munzam Zarar Nedir? Nasıl İspatlanır? | Avukat Gökhan Yağmur

Munzam zarar, sözleşmenin geç ifa edilmesi veya hiç ifa edilmemesi sebebiyle alacaklının uğradığı, yasal faiz dışında kalan ek zarardır. Özellikle ticari alacaklarda sıkça gündeme gelen munzam zarar, faiz dışında ortaya çıkan gerçek zararların tazmini için açılan davalarda büyük önem taşır.
Bu yazımızda munzam zarar nedir, nasıl talep edilir, ispatı nasıl yapılır ve Yargıtay kararları ışığında uygulaması detaylı şekilde incelenecektir. Ayrıca avukatlık pratiğinde sık karşılaşılan sorulara da yanıt verilecektir.
Munzam Zarar Ne Demektir?
Borçlar Hukuku’nda munzam zarar, alacaklının sadece temerrüt faizi ile değil, fazladan uğradığı zararla birlikte tazmin edilmesi gereken zarar türünü ifade eder. Yani borçlu, borcunu geç ödemesi veya hiç ödememesi nedeniyle alacaklının uğradığı ekonomik kayıpları da karşılamak zorundadır.
Örnek:
- Borçlu, vadesinde ödemediği borç nedeniyle alacaklı bankadan yüksek faizli kredi çekmek zorunda kalmışsa, bu ek faiz yükü munzam zarar olarak talep edilebilir.
- Döviz üzerinden borçlarda, kur farkı nedeniyle doğan zararlar da munzam zarar kapsamında değerlendirilebilir.
Munzam Zarar Nasıl İspatlanır?
Munzam zarar talebinde bulunan alacaklının en önemli sorumluluğu zararın doğrudan ispatıdır. Yargıtay içtihatlarına göre zarar gören taraf;
- Uğradığı gerçek zararı,
- Bu zararın borçlunun temerrüdünden kaynaklandığını,
- Ve zararın faiz dışında kaldığını somut delillerle ispatlamak zorundadır.
İspat İçin Kullanılabilecek Belgeler:
- Banka kredi sözleşmeleri ve faiz oranları,
- Döviz alım-satım belgeleri,
- Ticari defter kayıtları,
- Mali müşavir raporları,
- Fatura, dekont ve benzeri belgeler.
Yargıtay, soyut iddialarla munzam zarar talebinin kabul edilmeyeceğini, zarar ile borçlunun temerrüdü arasında illiyet bağı kurulmasının zorunlu olduğunu vurgulamaktadır.
Yargıtay Kararlarıyla Munzam Zarar Uygulaması
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/1603 E., 2019/2090 K. sayılı kararında:
“Munzam zararın ispatı için davacının uğradığı zararı açıkça ortaya koyması ve bu zararın temerrüt sebebiyle doğduğunu belgelendirmesi gerektiği, soyut beyanlarla munzam zarar talebinin kabul edilemeyeceği” belirtilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2018/3062 E., 2019/3774 K. sayılı kararında ise:
“Faiz dışında kalan ve doğrudan borçlunun temerrüdünden kaynaklanan zararların, davacı tarafından belge ve delillerle ispat edilmesi halinde munzam zarar olarak tazmin edilmesi gerektiği” hükme bağlanmıştır.
Bu kararlar ışığında mahkemeler, zarar görenin iddialarını detaylı belgelerle desteklemesini beklemekte ve zararın gerçekleştiğinin objektif olarak ortaya konulmasını şart koşmaktadır.
Sonuç
Munzam zarar, borcun geç ödenmesi sebebiyle alacaklının katlandığı ekstra zararları karşılamaya yönelik önemli bir tazminat türüdür. Ancak bu zararın ispat yükü tamamen davacıya aittir ve Yargıtay uygulamalarında da bu hususa sıkı şekilde riayet edilmektedir.
Eğer siz de munzam zarar talepli bir dava açmayı düşünüyorsanız, mutlaka profesyonel bir hukuki destek almanız gerekmektedir. Bu konuda detaylı bilgi ve danışmanlık almak için Avukat Gökhan Yağmur ile iletişime geçebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular (FAQ)
1. Munzam zarar talebi için dava açma süresi nedir?
Munzam zarar talepleri, temel alacak davasının tabi olduğu zamanaşımı süresine tabidir. Bu süre genellikle 10 yıldır. Ancak ticari alacaklarda farklı süreler geçerli olabilir.
2. Munzam zarar sadece ticari alacaklarda mı talep edilebilir?
Hayır. Munzam zarar, hem ticari alacaklarda hem de bireysel borç ilişkilerinde talep edilebilir. Önemli olan zararın temerrüt sebebiyle doğmasıdır.
3. Mahkemeler munzam zararı nasıl hesaplar?
Mahkemeler, alacaklının sunduğu belgeler ve bilirkişi raporları doğrultusunda munzam zarar miktarını hesaplar. Zararın faiz dışında kalan kısmı dikkate alınır.
4. Döviz borcunda kur farkı munzam zarar mıdır?
Evet. Borcun ödenmemesi sebebiyle doğan kur farkı zararı da munzam zarar kapsamında talep edilebilir.
5. Munzam zarar faiziyle birlikte talep edilebilir mi?
Munzam zarar, temerrüt faizi dışında kalan ek zarardır. Dolayısıyla temerrüt faiziyle birlikte ayrıca talep edilebilir.