Bilgi BankasıCeza Hukukuotomotik paylaşım

Gürültüye Neden Olma Suçu (TCK 183)

Gürültüye Neden Olma Suçunun Tanımı

Gürültüye neden olma suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesinde düzenlenmiş olup “Çevreye Karşı Suçlar” bölümünde yer almaktadır. Bu suçun temel amacı, kişilerin huzur ve sağlıklarının korunmasıdır. Kanun koyucu, yalnızca çevresel düzeni değil, bireylerin fiziksel ve ruhsal sağlığını da güvence altına almayı hedeflemiştir.

TCK 183’ün Hükmü

Kanun maddesi şu şekilde ifade edilmiştir:

Madde 183 – “İlgili kanunlarla belirlenen yükümlülüklere aykırı olarak, başka bir kimsenin sağlığının zarar görmesine elverişli bir şekilde gürültüye neden olan kişi, iki aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”

Bu düzenleme uyarınca, yalnızca rahatsız edici boyutta gürültü değil, kişinin sağlığını bozabilecek nitelikteki gürültüler suç kapsamında değerlendirilmektedir.

Suçun Unsurları

  1. Fail: Gürültüye sebebiyet veren gerçek kişidir. Bu suç, herkes tarafından işlenebilir.
  2. Fiil: İlgili mevzuata aykırı şekilde başkasının sağlığına zarar verecek düzeyde gürültü çıkarmaktır.
  3. Mağdur: Gürültü nedeniyle sağlığı olumsuz etkilenen veya etkilenme ihtimali bulunan kişidir.
  4. Manevi Unsur: Suç, kasten işlenebilir. Yani failin bilerek ve isteyerek gürültüye sebebiyet vermesi gerekir.

Cezası

Gürültüye neden olma suçunun yaptırımı iki aydan iki yıla kadar hapis cezası veya adli para cezasıdır. Hâkim somut olayın özelliklerine göre bu iki seçenekten birini tercih edebilir.

Değerlendirme

Bu suçun düzenlenme amacı, toplum düzeni, kamu sağlığı ve bireysel yaşam kalitesini korumaktır. Özellikle şehirleşmenin yoğun olduğu bölgelerde, yüksek sesle müzik, inşaat çalışmaları, araç gürültüsü veya sanayi faaliyetleri gibi etkenler sıkça bu suçun konusunu oluşturur.

Gürültüye Neden Olma Suçunun Unsurları (TCK 183)

Genel Açıklama

Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesi, gürültüye neden olma fiilini suç olarak düzenlemiştir. Ancak her gürültü bu suç kapsamına girmez. Gürültünün başkalarının sağlığının zarar görmesine elverişli olacak derecede yüksek olması gerekir. Bu nedenle, sıradan rahatsız edici sesler her zaman TCK 183 kapsamında değerlendirilmez.

Suçun Unsurları

1. Maddi Unsur

  • Fail: Herkes bu suçu işleyebilir. Failin özel bir niteliği aranmaz.
  • Fiil: İlgili kanun ve yönetmeliklerle belirlenen yükümlülüklere aykırı şekilde insan sağlığını bozabilecek düzeyde gürültü çıkarmaktır.
  • Mağdur: Belirli bir kişi değil, toplumun tamamıdır. Bu yönüyle TCK 123’teki kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan ayrılır. TCK 123’te belirli bir kişiyi hedef alma gerekirken, TCK 183’te hedef gözetilmeksizin toplumun sağlığı korunmaktadır.
  • Sonuç: Suçun oluşması için somut bir zarar gerekmez. Gürültünün insan sağlığını tehlikeye sokmaya elverişli olması yeterlidir. Bu nedenle TCK 183 bir somut tehlike suçu olarak kabul edilir.

2. Manevi Unsur

Suç, kasten işlenebilir. Failin bilerek ve isteyerek, yönetmeliklere aykırı şekilde gürültüye sebebiyet vermesi gerekir. Taksirle işlenmesi durumunda suç oluşmaz.

3. Hukuka Aykırılık Unsuru

Eylemin hukuka uygunluk sebebi bulunmamalıdır. Örneğin, kolluk kuvvetlerinin görev sırasında siren çalması hukuka uygundur ve suç teşkil etmez.

Hukuki Dayanaklar

Anayasal Dayanak

  • Anayasa m.56/1: Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı vardır.
  • Anayasa m.56/2: Devlet ve vatandaşlar çevre sağlığını korumakla yükümlüdür.

Çevre Kanunu Düzenlemeleri

  • 2872 sayılı Çevre Kanunu m.14: İnsanların huzur ve sağlığını bozacak şekilde gürültü ve titreşim oluşturulması yasaktır. Gürültü sınır değerleri yönetmeliklerle belirlenir.
  • 2872 sayılı Kanun m.20/h: Yönetmelikteki önlemleri almayan veya standartlara aykırı şekilde gürültüye neden olan işletmeler, konutlar ve araçlar hakkında idari yaptırım uygulanır.

Kabahatler Kanunu Düzenlemesi

  • 5326 sayılı Kabahatler Kanunu m.36: Gürültü nedeniyle başkalarının huzur ve sükûnunun bozulması halinde idari para cezası öngörülmüştür.
  • Kabahatler Kanunu m.15/3: Bir fiil hem suç hem kabahat sayıldığında öncelikle suç hükümleri uygulanır. Suç oluşmazsa kabahat hükümleri devreye girer.

Yargıtay Uygulamaları

  • Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2015/5947 K.: Gürültüye maruz kalan kişinin sağlığının bozulması şart değildir. Gürültünün insan sağlığına zarar verecek nitelikte olması yeterlidir.
  • Yargıtay 18. Ceza Dairesi, 2017/2171 K.: Anayasa’nın 56. maddesi doğrultusunda, herkesin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı vardır. Gürültüye neden olma suçu da bu hakkın korunmasını amaçlamaktadır.

Sonuç

TCK 183’teki gürültüye neden olma suçu, insan sağlığını tehdit eden düzeyde gürültü çıkarılması ile oluşur. Belirli bir mağdur aranmamakta, toplumun genel sağlığı korunmaktadır. Gürültünün ölçülüp insan sağlığına zarar vermeye elverişli olup olmadığı genellikle bilirkişi raporu ile belirlenir. Suç, somut tehlike suçu olduğundan, fiilin gerçekleşmesi yeterlidir; fiilin mutlaka zarara yol açması gerekmez.

Gürültüye Neden Olma

Gürültüye Neden Olma Suçunda Adli Para Cezası, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli Para Cezası

Türk Ceza Kanunu’na göre, işlenen bir suç karşılığında hükmedilen hapis cezası belirli şartlarda adli para cezasına çevrilebilir. Gürültüye neden olma suçu bakımından;

  • Hapis cezası 1 yıl veya altında belirlenirse, hâkim bu cezayı adli para cezasına çevirebilir.
  • Böylelikle sanık, cezaevinde kalmadan yalnızca para cezası ödemek suretiyle sorumluluğunu yerine getirmiş olur.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB)

HAGB, sanık hakkında verilen cezanın hemen hukuki sonuç doğurmaması ve belli bir denetim süresi boyunca yeni bir suç işlenmediği takdirde ceza kararının ortadan kaldırılmasıdır.

  • Gürültüye neden olma suçu için öngörülen hapis cezası üst sınırı 2 yıl olduğundan, HAGB uygulanması mümkündür.
  • Sanık denetim süresini sorunsuz geçirirse, dava düşer ve sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararı hiçbir sonuç doğurmaz.

Erteleme

Erteleme, mahkeme tarafından verilen hapis cezasının şartlı olarak infaz edilmemesi demektir.

  • Gürültüye neden olma suçu için hükmedilen hapis cezası 2 yıl veya altında ise erteleme mümkündür.
  • Hâkim, sanığın geçmişi, kişiliği ve duruşmadaki davranışlarını dikkate alarak cezanın ertelenmesine karar verebilir.
  • Erteleme kararı verilirse, sanık cezaevinde kalmaz ancak belirli yükümlülüklere tabi tutulabilir.

Sonuç

Gürültüye neden olma suçu nedeniyle verilen cezalar, çoğu durumda adli para cezasına çevrilme, ertelenme veya HAGB kapsamına alınma imkânına sahiptir. Bu durum, suçun hafif nitelikte olması ve ceza sınırlarının düşük belirlenmiş bulunmasından kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, TCK 183 kapsamında yargılanan bir kişinin cezaevine girmesi uygulamada istisnai durumlar dışında pek karşılaşılan bir sonuç değildir.

Gürültüye Neden Olma Suçunda Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Şikayet Süresi

Gürültüye neden olma suçu, şikayete tabi suçlar arasında değildir. Bu nedenle;

  • Savcılık bu suçu resen soruşturur.
  • Suçtan zarar gören kişilerin şikâyetçi olup olmamaları soruşturmanın başlaması için gerekli değildir.
  • Şikâyetten vazgeçilse bile, dava düşmez ve kamu davası devam eder.

Dolayısıyla, bu suçta şikâyet süresi bulunmaz.

Zamanaşımı

Gürültüye neden olma suçunda dava zamanaşımı süresi uygulanır.

  • Suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl içinde dava açılabilir ve yürütülebilir.
  • Eğer bu süre içerisinde dava açılmaz veya açılan dava sonuçlandırılmazsa, ceza davası düşer.
  • Zamanaşımı süresinin dolmasından sonra artık bu suç nedeniyle soruşturma veya kovuşturma yapılamaz.

Sonuç

TCK 183 kapsamında düzenlenen gürültüye neden olma suçu, şikâyete bağlı olmayan, kamu düzenini ilgilendiren bir suçtur. Bu nedenle savcılık resen harekete geçer. Ancak dava açılabilmesi ve sürdürülebilmesi için 8 yıllık zamanaşımı süresi içinde işlem yapılması gerekir.


Gürültüye Neden Olma Suçunda Uzlaşma, Yargılama Usulü ve Görevli Mahkeme

Uzlaşma

Uzlaşma, fail ile mağdur arasında uzlaştırmacı aracılığıyla yürütülen bir iletişim sürecidir. Tarafların anlaşması halinde dava düşebilir. Ancak, TCK 183 kapsamında düzenlenen gürültüye neden olma suçu, uzlaşma kapsamında yer alan suçlardan değildir.

  • Bu nedenle, uzlaştırma yoluna başvurulmaz.
  • Savcılık tarafından doğrudan kamu davası açılır ve süreç mahkemede devam eder.

Yargılama Usulü

Gürültüye neden olma suçunda yargılama süreci, ceza muhakemesi usullerine tabidir.

  • Soruşturma aşamasında: Cumhuriyet savcısı, kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verebilir. Ayrıca, şartları oluştuğunda seri muhakeme usulü uygulanabilir.
  • Kovuşturma aşamasında: Asliye ceza mahkemesinde görülen davalarda, koşulları sağlandığında basit yargılama usulü uygulanabilir. Bu usulde yargılama evrak üzerinden yapılır ve duruşma yapılmadan hüküm kurulabilir.

Görevli Mahkeme

TCK 183 uyarınca gürültüye neden olma suçunun yargılamasında görevli mahkeme asliye ceza mahkemesidir. Bu mahkeme, hem basit yargılama usulü hem de genel usule göre yargılamayı yürütür.

Sonuç

  • Gürültüye neden olma suçu uzlaşmaya tabi değildir.
  • Yargılama asliye ceza mahkemesinde yapılır.
  • Sürece göre kamu davasının açılmasının ertelenmesi, seri muhakeme veya basit yargılama usulü uygulanabilir.

Gürültüye Neden Olma veya Gürültü Kirliliği Suçu Yargıtay Kararları

Türk Ceza Kanunu’nun 183. maddesinde düzenlenen gürültüye neden olma suçu, uygulamada sıklıkla Yargıtay denetimine konu olmuş ve pek çok karar ile suçun unsurları, mağduriyetin tespiti ve bilirkişi incelemelerinin önemi ortaya konulmuştur. Bu bölümde, Yargıtay’ın farklı dairelerinin içtihatları ışığında konuyu değerlendirelim.


Havalandırma Sisteminin Gürültüye Neden Olması

Sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait işyerinde bulunan havalandırma sisteminden çıkan sesin yasal sınırları aşması üzerine açılan davada, bilirkişi raporları gürültü seviyesinin yönetmelikteki değerleri geçtiğini ortaya koymuştur. Ancak Yargıtay’a göre, yalnızca sınır değerlerin aşılması yeterli değildir; gürültünün insan sağlığını olumsuz etkilemeye elverişli olup olmadığının da bilimsel ölçütlerle incelenmesi gerekir. Bu nedenle, olay dosyası KBB uzmanları ve odyologlardan oluşacak bir heyete gönderilerek yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiş ve eksik incelemeyle verilen mahkûmiyet kararı bozulmuştur (Yargıtay 18. CD, 2017/2171).


Şikayetin Tespiti ve Bilirkişi Raporu

Yargıtay, Anayasa’nın 56. maddesinde güvence altına alınan sağlıklı çevrede yaşama hakkını hatırlatmış, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmeliklere aykırı şekilde meydana gelen gürültünün suç teşkil edeceğini vurgulamıştır.

  • Gürültüye neden olma suçunun belirli bir mağduru yoktur, toplumun tamamı mağdur olabilir.
  • Bu özellik, suçu TCK 123’teki kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçundan ayırır.
  • Yargıtay’a göre, gürültü ölçümlerinin yönetmeliğe uygun şekilde yapılması ve raporların uzman bilirkişilerce hazırlanması zorunludur. Aksi halde eksik kovuşturma nedeniyle karar bozulur (Yargıtay 18. CD, 2015/5947).

Ayrıca AİHM içtihatlarında da (Moreno Gomez/İspanya, Mileva/Bulgaristan, Martine/İspanya) aşırı gürültünün özel ve aile yaşamına müdahale sayıldığı ve devletin bu konuda pozitif yükümlülük altında olduğu kabul edilmiştir.


Gazinoda Elektronik Müzik Yayını

Gazino işletmecisinin mekânında yüksek sesle elektronik olarak yükseltilmiş canlı müzik yayını yaptığı, ölçümlerde yönetmelikteki sınırların aşıldığı tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesi, sanığın sonradan önlem aldığı gerekçesiyle beraat kararı vermiştir. Ancak Yargıtay, gürültünün insan sağlığına zarar verip vermeyeceği hususunda uzman heyet raporu alınması gerektiğini belirterek beraat kararını bozmuştur (Yargıtay 4. CD, 2015/21076).


Ekmek Fırınında Gürültü Ölçümü

Bir ekmek fırınında çalışan makinelerin çıkardığı sesin gece saatlerinde çevre sakinlerini rahatsız etmesi üzerine yapılan ölçümlerde yönetmelikteki sınırların aşıldığı tespit edilmiştir. Mahkeme, bunun kasten işlenmiş bir fiil olmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermiştir. Yargıtay ise, şikayetçinin dinlenmesi ve KBB uzmanlarından heyet raporu alınması gerektiğini vurgulamış, eksik inceleme nedeniyle beraat kararını bozmuştur (Yargıtay 4. CD, 2015/1453).


Gürültü Ölçüm Mesafesinin Tespiti

Yargıtay, gürültü ölçümlerinde hangi mesafeden ve hangi cihazlarla ölçüm yapıldığının tutanaklarda açıkça belirtilmesi gerektiğini ifade etmiştir. Ölçüm mesafesi belirtilmeden verilen kararların hukuka aykırı olduğuna hükmetmiş, gerektiğinde yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini vurgulamıştır (Yargıtay 18. CD, 2019/3251).


Gürültüye Neden Olma ile Kişilerin Huzur ve Sükununu Bozma Suçu Arasındaki Fark

  • TCK 183 (gürültüye neden olma suçu): Belirli bir mağduru yoktur, toplumun genelini korur. Gürültünün insan sağlığını tehlikeye düşürmeye elverişli olması yeterlidir.
  • TCK 123 (kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçu): Belirli bir kişiye yönelmiş, huzurunu bozma kastıyla yapılmış fiilleri kapsar.

Yargıtay’a göre, gürültüye neden olma suçunda ölçülen değerlerin insan sağlığına zarar verecek nitelikte olup olmadığının uzman raporuyla belirlenmesi gerekir. Aksi halde beraat kararları eksik inceleme nedeniyle bozulur (Yargıtay 4. CD, 2022/21114).


Gürültünün Süresi ve Niteliğinin Tespiti

Yargıtay, gürültüye neden olma suçunun değerlendirilmesinde yalnızca ses düzeyinin değil, gürültünün süresi ve niteliğinin de dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır. Şikayetçilerin ifadeleri alınmadan ve bilirkişi raporu düzenlenmeden verilen kararlar, eksik inceleme nedeniyle bozulmaktadır (Yargıtay 18. CD, 2017/14320).


Sonuç

Yargıtay kararları ışığında, gürültüye neden olma suçunun:

  • Topluma karşı işlenmiş bir suç olduğu,
  • Suçun oluşması için somut zararın değil, sağlığa zarar verme elverişliliğinin aranacağı,
  • Ölçümlerin mutlaka bilimsel yöntemlerle ve uzman bilirkişi raporlarıyla desteklenmesi gerektiği,
  • TCK 183 ile TCK 123’ün farklı suç tipleri olduğu,
    açıkça ortaya konmuştur.

Avukat Gökhan Yağmur – Hukukun Güvenilir Adresi

Ben Avukat Gökhan Yağmur, uzun yıllardır ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku, fikri ve sınai haklar ile marka-patent davaları başta olmak üzere pek çok alanda müvekkillerime hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti sunmaktayım.

İstanbul’un özellikle Küçükçekmece ve Bakırköy adliyeleri başta olmak üzere Türkiye’nin farklı illerindeki davalarda aktif olarak görev almaktayım. Mesleki yaklaşımımda her zaman müvekkillerimin haklarını en güçlü şekilde savunmayı, adalet arayışında yanlarında durmayı ve dava sürecini şeffaf bir şekilde yürütmeyi temel prensip edindim.

Aile hukukunda boşanma, nafaka, velayet, mal paylaşımı; ceza hukukunda tehdit, dolandırıcılık, şantaj, hakaret, uyuşturucu ve hürriyete karşı suçlar; ticaret hukukunda şirketler arası uyuşmazlıklar, alacak davaları, ihtiyati haciz ve itirazın iptali davaları ile fikri mülkiyet alanında marka ve patent tescili, marka ihlali, itiraz ve lisans sözleşmeleri gibi pek çok konuda uzmanlık sağlamaktayım.

Aynı zamanda hukuk bilgisini akademik içeriklerle de paylaşarak hukuk öğrencilerine, stajyer avukatlara ve meslektaşlara kaynak oluşturmayı önemsiyorum. Bu amaçla çeşitli web siteleri üzerinden hukuk ders notları, Yargıtay karar analizleri ve güncel yasa değişiklikleri üzerine makaleler yayımlıyorum.

Benim için her dava yalnızca bir dosya değil; insanların hayatına dokunan, çözülmesi gereken önemli bir süreçtir. Müvekkillerime karşı empati ile yaklaşır, onları sadece bir “müvekkil” değil, hak arama mücadelesinde yol arkadaşı olarak görürüm.

Hukuki danışmanlık veya dava süreçlerinizde benimle iletişime geçmek için:
📞 0542 157 06 34
🌐 www.gokhanyagmur.com.tr

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu