Ek Savunma Hakkı Nedir? Ceza Hukukunda Değerlendirme (CMK 226)
Ceza hukukunda ek savunma hakkı, iddianamede yargılamaya konu edilen olay bakımından suç vasfının değişmesi ya da sanık aleyhine daha fazla ceza veya cezaya ek güvenlik tedbiri uygulanmasını gerektiren bir durumun ilk kez duruşmada ortaya çıkması halinde sanığa tanınan koruyucu bir haktır (CMK m.226). Bu haller gerçekleşmeden ve sanığa ek savunma hakkı verilmeden mahkûmiyet kararı kurulamaz. Aksi durumda istinaf veya temyizde, ek savunma hakkı tanınmaması bozma sebebi olacaktır.
Ek Savunma Hakkının Normatif Çerçevesi
İddianamede kanuni unsurları açıklanan suçun hukuki nitelendirmesi, yargılama sırasında değişirse sanığa mutlaka ek savunma hakkı tanınmalıdır (CMK 226/1). Suç vasfı aynı kalmakla birlikte cezanın artırılmasına veya cezaya ek güvenlik tedbiri uygulanmasına yol açan yeni bir hal ilk kez duruşmada gündeme gelirse de ek savunma hakkı zorunludur (CMK 226/2). Böylelikle sanık, değişen nitelendirmeye uygun savunmasını hazırlama ve yeni delil sunma imkânına kavuşur.
İsnadın Bildirilmesi İlkesi ve İddianamenin Rolü
Ceza muhakemesinde “isnadın bildirilmesi” ilkesi uyarınca sanığa yüklenen fiil ve bunun oluşturduğu suç açıkça bildirilmelidir. İddianame, isnadın sistematik biçimde sanığa duyurulduğu temel belge olup sanık bu metinden suçlamayı tereddüde yer bırakmaksızın anlayarak savunmasını ve delillerini sunabilmelidir. İddianamedeki sevk maddesi dışında bir suç vasfıyla cezalandırılacaksa sanığa ek savunma hakkı tanınması zorunludur.
Yargılamanın Sınırlılığı ve Suç Vasıf Değişikliği
İddianamedeki “olay anlatımı”, kovuşturmanın sınırlarını belirlediği için “yargılamanın sınırlılığı”, “davasız yargılama olmaz” ve “iddianamedeki fiil ve fail ile bağlılık” ilkeleri kullanılmaktadır. Olay anlatımı değişmeden yalnızca hukuki nitelik değişiyorsa bu durum sınırlılık ilkesine aykırılık doğurmaz; ancak sanığa ek savunma hakkı verilmesi gerekir (CMK m.226). Bu hak hem sanığa yeni nitelendirmeye göre savunma/delil imkânı sağlar hem de mahkemenin iddianamedeki vasıflandırmayla bağlı olmaksızın karar kurmasına olanak verir.
Mahkemenin Nitelendirmede Bağlı Olmaması
Mahkemeler, iddianamedeki olay anlatımının hangi suçu oluşturacağı konusunda iddia ve savunmayla bağlı değildir. Örneğin, iddianame fiili hırsızlık olarak nitelemişken mahkeme aynı vakıayı yağma sayıyorsa, sanığa ek savunma hakkı tanınarak yağmadan hüküm kurulabilir. Uygulamada bu durum, “suç vasfının değişmesi ihtimali” gerekçesiyle sanığa ek savunma hakkı verildiği yönündeki şablon ifadelerle gerçekleştirilir.
Ek İddianame Kavramının Yeni Sistemde Yeri
765 sayılı eski TCK döneminde rastlanan “ek iddianame düzenlenmesi” yolu, iddianamede hiç uyuşmazlık konusu yapılmayan bir vakıanın kovuşturma kapsamına alınması için artık başvurulacak yöntem değildir. Mahkeme, dosyadan suç teşkil ettiği anlaşılan ve iddianamede yer almayan yeni vakıa için savcılığa suç duyurusunda bulunur; yapılacak yeni soruşturma sonucunda düzenlenecek iddianameyle bağımsız bir dava açılır ve hukuki/fiili irtibat varsa birleştirme yapılabilir. Dolayısıyla burada fiilen “ek iddianame” değil, yeni bir iddianame ve yeni dava söz konusudur.
CMK 170 ve 225 Uyarınca Sınırlar
CMK’nın 170 ve 225. maddeleri gereğince iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen eylemin dışına çıkılamaz; davaya konu edilmeyen fiilden yargılama yapılıp hüküm kurulması açık kanuna aykırıdır. İddianame suçun unsurlarını oluşturan fiilleri tereddütsüz biçimde açıklamalı; sanık isnadı bu metinden anlayıp savunmasını gerçekleştirebilmelidir. Yerel mahkemece görevi yaptırmamak için direnme suçu nedeniyle açılan davada, iddianamede açıkça tarif edilmeyen hakaret eyleminden hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur (Y18CD-K.2017/7187).
Sanığa Ek Savunma Hakkı Verilmesini Gerektiren Haller (CMK 226)
Aşağıdaki durumlar ortaya çıktığında ek savunma hakkı tanınması zorunludur. Bu başlık, mahkeme uygulamalarına yön veren ana ilkeleri ve örnekleri içerir.
Zorunlu Hallerin Çerçevesi
- Yargılama sırasında suç vasfının değişmesi,
- Cezayı artıran bir halin ilk defa duruşmada ortaya çıkması,
- Cezaya ek güvenlik tedbiri gerektiren bir halin ilk defa duruşmada belirlenmesi.
Mahkeme, iddianamedeki olay anlatımının sevk maddesinden farklı bir suçu oluşturduğu kanaatindeyse sanığa ek savunma hakkı vermelidir. Aynı şekilde, cezanın artırılmasını gerektiren haller veya güvenlik tedbiri uygulanması gündeme gelirse, savunma hakkı sınırlandırılamayacağı için yine ek savunma hakkı tanınmalıdır.
Sanık Duruşmada Hazır Değilse (CMK 226/4)
Sanık ve varsa müdafiye bildirim yapılır; müdafi, sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır. Sanığın dosyadaki son adresine tebligat yapılamaması veya çağrıya rağmen duruşmaya gelmemesi halinde müdafiye yapılan bildirim yeterlidir. Sanık tutuklu/hükümlüyse bizzat ya da SEGBİS aracılığıyla savunma için hazır bulundurulmalıdır. Sanık yoksa da ek savunma hakkı bildirilmiş ve müdafi duruşmada hazırsa, müdafi bu hakkı sanık adına kullanabilir.
İddianame, Mütalaa ve Görevsizlik Kararı Bağlamında Ek Savunma
Sanık, iddianame, esas hakkında mütalaa veya görevsizlik kararında belirlenen suç vasfına karşı savunma yapma olanağı bulmuşsa yeniden ek savunma hakkı verilmesine gerek yoktur. Örneğin, iddianame nitelikli dolandırıcılık, mütalaa ise bilişim yoluyla hırsızlık vasfını içermiş ve sanık mütalaaya karşı savunma yapmışsa tekrar ek savunma hakkı tanınması zorunlu değildir. Keza, asliyede basit dolandırıcılık yargılamasında mahkeme suçu nitelikli dolandırıcılık (ağır ceza görevi) sayıp görevsizlik vermiş; karar sanığa tebliğ edilmiş veya huzurda okunmuşsa ayrıca ek savunma hakkı aranmaz.
Vasıf Değişikliğinin Lehe/Aleyhe Olmasının Önemi
Suç vasfının sanık lehine ya da aleyhine değişmesi sonucu etkilemez; yeni vasıf farklı unsurlar içerdiğinden her hâlükârda ek savunma hakkı verilmelidir. Örneğin, cinsel saldırının cinsel taciz olarak, hırsızlığın suç eşyasının satın alınması/kabulü olarak nitelendirilmesi halinde ceza daha düşük olsa bile hükümden önce ek savunma hakkı tanınmalıdır.
Aynı Suçun Daha Az Cezayı Gerektiren Haline Dönüş
Aynı suç vasfının temel haliyle açılan davada yargılama sonunda daha az cezayı gerektiren basit hal uygulanacaksa ek savunma hakkı aranmaz. Örnek: İddianamede tehdit (TCK 106/1) sevk edilmişken mahkeme “sair tehdit” (TCK 106/1 ikinci cümle) uygulayacaksa ek bildirim gerekmez.
Cezayı Artıran Hallerde Ek Savunma Zorunluluğu
Suç vasfı değişmese dahi daha fazla ceza sonucunu doğuracak her uygulama öncesi ek savunma hakkı verilmelidir. Örnekler:
- Zincirleme suç hükümlerinin (iddianame/mütalaada talep edilmese bile) uygulanmasının düşünülmesi,
- Tekerrür hükümlerinin öngörülmesi; ancak sanığın adli sicili duruşmada okunup beyanı alınmışsa ek savunma olmaksızın tekerrür uygulanabilir,
- Taksirin bilinçli taksir olarak nitelendirilmesi,
- Birden fazla nitelikli halin uygulanması,
- İddianamede yalnız bir ceza istenmişken aynı suçtan birden fazla mağdur nedeniyle birden çok ceza verilmesinin gündeme gelmesi.
Ceza İndirimi Hallerinin Uygulanmaması Durumunda Ek Savunma
İddianame veya mütalaada sanık lehine bir indirim hükmü talep edilmişken mahkeme bu indirimi uygulamayacaksa, sanığa ek savunma hakkı tanınmalıdır. Örnekler ve içtihatlar:
- Suça teşebbüs talep edilip uygulanmama ihtimalinde ek savunma zorunludur (Y1CD-K.2021/15072).
- Etkin pişmanlık (TCK 168) talep edilmesine rağmen uygulanmaması düşünülüyorsa ek savunma verilmelidir; TCK 168/1 talep edilmişken 168/2 uygulanması savunma hakkının kısıtlanması sayılarak bozulmuştur (Y8CD-K.2021/19865).
- Yaş küçüklüğü indirimi TCK 31/2 yerine 31/3 olarak farklı uygulanacaksa ek savunma gerekir; ancak nüfus kaydına göre sanığın 18 yaşından büyük olduğu açıkça anlaşılıyor ve kayıt duruşmada okunmuşsa ek savunma olmadan indirim dışlanabilir.
- Suça yardım indirimi talep edilmişken mahkeme iştirak hükümlerine göre ceza vermeyi düşünüyorsa ek savunma tanınmalıdır.
- Haksız tahrik (TCK 29) bakımından YCGK, iddianame/mütalaadaki talebe rağmen uygulanmamasını ek savunma gerektirmeyen bir durum saymıştır (YCGK-K.2021/327). Ancak ceza dairelerinin aksi yönde kararları da mevcuttur (Y1CD-K.2021/13334).
Ek Savunma Hakkına İlişkin Sık Yapılan Uygulama Hataları
Ceza mahkemelerinde ek savunma hakkı uygulanırken görülen iki temel hata, hem usule hem de savunma hakkına zarar verebilmektedir. Aşağıda bu hatalar ve doğru uygulama biçimi örneklendirilmektedir.
Aynı Vakıa İçin Eşzamanlı Beraat ve Mahkûmiyet
Suç vasfı değiştiği için sanığa ek savunma hakkı tanındıktan sonra, iddianame/mütalaadaki suçtan beraat ve yeni vasıftan mahkûmiyet şeklinde iki ayrı hüküm kurulması usule aykırıdır. Değişen yalnızca hukuki vasıftır; yargılama konusu olay iddianamedeki aynı vakıadır. Bu nedenle mahkeme, sadece ek savunma hakkı verdiği yeni vasıftan hüküm kurmakla yetinmelidir.
İddianamede Bağımsız Anlatılmayan Vakıaya Dayalı Ek Savunma
Bir olaydan söz edilmesi, o olay hakkında dava açıldığı anlamına gelmez; iddianame dava konusu eylemi bağımsız ve açık şekilde anlatmalıdır. İddianamede belirlenen olay dışında farklı fail/fiil gündeme geldiğinde mahkeme suç duyurusunda bulunur; yeni soruşturma ve yeni iddianame ile dava açılır; gerekirse birleştirme yapılır (YCGK, 2013/146). Örneğin, hırsızlık nedeniyle açılan davada iddianamede bağımsız bir anlatım bulunmaksızın konut dokunulmazlığının ihlali yönünden ek savunma hakkı verilerek mahkûmiyet kurulması hukuka aykırıdır; doğru yol, bu suç için suç duyurusu ve yeni iddianameyle yargılama yapılmasıdır. Bu nedenle yeni sistemde “ek iddianame düzenlenmesi” kurumu yoktur.
Uygulama Örneği ve İçtihat Atıfları (Seçilmiş)
Bu bölüm, metinde geçen yargısal yaklaşımı somutlaştıran örneklerden oluşur. Amaç, ek savunma hakkı bağlamındaki sınırların ve istisnaların nasıl işletildiğini görünür kılmaktır. Metindeki içtihatlar, ilgili paragraflarda yer aldığı şekliyle korunmuştur.
Seçilmiş İçtihatlar
- Yargılama konusu yapılmayan fiilden hüküm kurulması: hukuka aykırıdır (Y18CD-K.2017/7187).
- Teşebbüs hükümlerinin uygulanmama ihtimalinde ek savunma hakkı: zorunludur (Y1CD-K.2021/15072).
- Haksız tahrik talebinin uygulanmaması ve ek savunma hakkı: YCGK ek savunma gerekmediği görüşündedir; bazı daire kararları aksi yöndedir (Y1CD-K.2021/13334; YCGK-K.2021/327).
- Etkin pişmanlığın farklı uygulanması: ek savunma hakkı verilmeden TCK 168/2 uygulanması bozma sebebidir (Y8CD-K.2021/19865).
Sonuç: Ek Savunma Hakkının (CMK 226) Kapsamı ve İşlevi
Ek savunma hakkı, suç vasfı değişikliği ile cezanın artırılması veya güvenlik tedbiri uygulanması ihtimallerinde sanığın savunmasını uyarlamasını güvence altına alan zorunlu bir mekanizmadır. İsnadın bildirilmesi ve yargılamanın sınırlılığı ilkeleri gereği, iddianamenin dışına çıkarak davaya konu edilmeyen fiilden hüküm kurulamaz. Uygulamada mahkemeler, ek savunma hakkının kapsam ve koşullarını CMK 226 ışığında gözetmekle yükümlüdür.
Ceza Muhakemesinde Ek Savunma Hakkı – Yargıtay Kararları
Ceza muhakemesinde ek savunma hakkı, sanığın yargılama sürecinde savunmasını tam ve etkin şekilde yapabilmesi için temel bir güvencedir. Yargıtay kararları, bu hakkın sınırlarını, ihlali halinde ortaya çıkan sonuçları ve uygulamadaki istisnaları netleştirmektedir. Aşağıda ek savunma hakkına ilişkin Yargıtay’ın farklı daire ve Ceza Genel Kurulu kararlarından örnekler sistematik biçimde özetlenmiştir.
İddianameyle Dava Açılmayan Bir Vakıa İçin Ek Savunma Hakkı Verilemez
İddianamede yer almayan bir fiilden dolayı sanığa ek savunma hakkı tanınarak mahkûmiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
- YCGK 2013/14-49 E., 2013/146 K. (16.04.2013): Bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan bahsedilmesi, o olay hakkında kamu davası açıldığını göstermez. İddianamede yalnız hırsızlık suçuna yer verilmişken, konut dokunulmazlığını ihlal suçundan hüküm kurulması CMK m.225’e aykırıdır.
- Yargıtay 2. CD 2017/6817: İddianamede yalnız müşteki B’ye karşı hırsızlık suçu anlatılmışken, müşteki T’ye karşı açılmayan bir dava için ek savunmayla mahkûmiyet kararı verilmesi bozma nedenidir.
- YCGK 2015/273: Mala zarar verme suçundan açılan davada iddianamedeki olay anlatımı dışına çıkılarak hırsızlık suçundan hüküm kurulması hukuka aykırıdır.
- YCGK 2015/5: İddianamede tek hırsızlık eylemi anlatıldığı halde, sanığın iki kez cezalandırılması isabetsizdir.
- Yargıtay 4. CD 2015/20879: Şantaj suçunun özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna dönüşemeyeceği, ayrıca bu suçtan açılmış dava yoksa ek savunmayla mahkûmiyet kararı verilemeyeceği belirtilmiştir.
- Yargıtay 15. CD 2014/14906: İddianamede yalnız “avukatlık görevini kötüye kullanma” suçu yer almasına rağmen, “nitelikli dolandırıcılık” veya “resmî belgede sahtecilik” suçlarından hüküm kurulması CMK m.225 ve 226’ya aykırıdır.
Suç Vasfının Değişmemesi ve Daha Az Ceza Gerektiren Haller
Suçun hukuki niteliği değişmemişse, ek savunma hakkı verilmesi gerekmez.
- Yargıtay 4. CD 2015/26677: Tehdit suçunda (TCK 106/1) dava açılmış, mahkeme aynı suçun “sair tehdit” (TCK 106/1-2. cümle) halinden ceza vermiştir. Suçun vasfı değişmediği için ek savunma zorunlu değildir.
Aynı Eylem Nedeniyle Çelişkili Beraat ve Mahkûmiyet
Aynı vakıa için hem beraat hem mahkûmiyet kararı verilmesi hukuka aykırıdır.
- Yargıtay 2. CD 2017/7685: Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından açılan davada, suç eşyasının kabulü vasfına göre ek savunma verilmiş, ancak hırsızlıktan beraat kararı da eklenmiştir. Aynı fiilden iki farklı hüküm kurulması hatalı bulunmuştur.
Suç Vasfının Lehe Değişmesi
Sanık lehine vasıf değişikliğinde dahi ek savunma hakkı verilmelidir.
- Yargıtay 2. CD 2017/7713: Hırsızlık suçundan dava açılıp sanığın suç eşyasının satın alınması (TCK 165) suçundan cezalandırılması CMK 226’ya aykırıdır.
- Yargıtay 23. CD 2016/8552: Nitelikli dolandırıcılık davasında “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçuna dönüşen nitelendirme için ek savunma yapılmadan mahkûmiyet verilmesi hukuka aykırıdır.
Suç Vasfının Aleyhe Değişmesi veya Ceza Artışı
Sanık aleyhine sonuç doğuracak her durumda ek savunma hakkı zorunludur.
- Yargıtay 4. CD 2015/24897: Basit tehdit suçundan dava açılmışken, daha ağır yaptırım öngören madde uygulanmış; ek savunma verilmemesi hukuka aykırıdır.
- Yargıtay 14. CD 2017/158: TCK 109/1 yerine 109/2 uygulanarak cezanın artırılması ek savunmasız yapılamaz.
- Yargıtay 2. CD 2015/23400: Yardım eden konumdayken (TCK 39) fail gibi (TCK 37) cezalandırmak için sanığa ek savunma tanınmalıdır.
- Yargıtay 2. CD 2015/20405: Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi (TCK 143) gibi ağırlaştırıcı nedenler iddianamede yoksa ek savunma gerekir.
- Yargıtay 3. CD 2015/30739: Yaralama suçunda kemik kırığı tespiti (TCK 87/3) ek savunmayla değerlendirilmelidir.
Ceza İndiriminin Uygulanmaması Halinde Ek Savunma
İddianamede indirim talep edilip mahkemece uygulanmazsa sanığa ek savunma verilmelidir.
- Yargıtay 2. CD 2016/9338: TCK 145’teki “malın değerinin azlığı” indirimi iddianamede istenip uygulanmamışsa CMK 226’ya aykırıdır.
- Yargıtay 17. CD 2017/388: TCK 35 (teşebbüs) uygulanmaması halinde ek savunma gerekir.
- Yargıtay 2. CD 2017/1250: Yardım etme hükümleri (TCK 39) istenip uygulanmazsa savunma hakkı kısıtlanır.
Zincirleme Suç Hükümlerinde Ek Savunma
İddianamede TCK 43 yer almıyorsa, zincirleme suç uygulanmadan önce sanığa ek savunma tanınmalıdır.
- Yargıtay 13. CD 2017/3439: Zincirleme suç hükmü (TCK 43) iddianamede bulunmadan uygulanamaz.
- Yargıtay 14. CD 2014/12911: Zincirleme suç aslında suç çokluğu niteliğinde olduğundan, açılmayan fiillerden ek savunmayla hüküm kurulamaz.
Haksız Tahrik Uygulanmaması Halinde Ek Savunma
- YCGK 2013/611: İddianamede TCK 29 talep edilmiş, ancak uygulanmamışsa ek savunma zorunlu değildir.
- Yargıtay 3. CD 2014/19357: Buna karşın bazı daireler, 29. madde uygulanmadığında sanığa ek savunma tanınması gerektiği yönündedir.
Yaş Küçüklüğü ve Ceza İndirimi
- Yargıtay 2. CD 2016/4510: İddianame TCK 31/2 (daha fazla indirim) talep etmişken mahkeme 31/3 (daha az indirim) uygulamış; ek savunma verilmemesi hukuka aykırıdır.
Tekerrür Hükümleri ve Ek Savunma
Tekerrür hükümleri iddianamede yoksa sanığa ek savunma hakkı verilmelidir.
- Yargıtay 23. CD 2016/6027, 22. CD 2016/4363, 3. CD 2015/31183, 3. CD 2014/28321: Adli sicil kaydı duruşmada okunmadan ve sanığa bildirim yapılmadan mükerrir hükmü uygulanamaz.
- Yargıtay 9. CD 2017/128: Sanığın adli sicil kaydı okunup diyecekleri sorulmuşsa ek savunma verilmeden tekerrür uygulanması bozma nedeni sayılmamıştır.
Ek Savunma Hakkı ve Avukatın Rolü
- Yargıtay 18. CD 2017/9650: Müdafi duruşmada hazırsa, savcı mütalaasında ağırlaştırma talep etmiş ve savunma yapılmışsa ek savunma hakkı verilmiş sayılır.
- YCGK 2012/236: Sanık ve müdafiiye ek savunma hakkı tanınıp süre istemeden esasa ilişkin savunma yapmaları halinde hak usulüne uygun kullanılmış olur.
Ek Savunma Sanığın Sorgusu Yerine Geçmez
- Yargıtay 6. CD 2014/2038: Zorunlu müdafii hazır olmadan yapılan kısa beyan sorgu yerine geçmez. Sonradan verilen ek savunma hakkı da sorgu eksikliğini gidermediğinden hüküm hukuka aykırıdır.
Ek İddianame Düzenlenmesi Gereken Haller
Yargıtay’a göre, iddianamede yer almayan bağımsız fiiller için ek savunma değil, ek iddianame düzenlenmelidir.
- Yargıtay 20. CD 2017/4251, 2. CD 2017/6116, 2. CD 2017/5769, 4. CD 2017/12252, 2. CD 2017/3435, 2. CD 2017/3846: İddianamede yer almayan fiiller için mahkemenin doğrudan hüküm kurması CMK 225’e aykırıdır; yeni iddianame düzenlenmelidir.
Adli Para Cezası ve Lehe Karar
- Yargıtay 3. CD 2013/24835: İddianamede TCK 50/1-a (adli para cezası) talep edildiği halde uygulanmaması sanığın lehine olduğundan ek savunma yapılmalıdır.
Basit Yargılama Usulü ve Ek Savunma
Basit yargılama usulü uygulansa bile ek savunma hakkı korunmalıdır.
- Yargıtay 8. CD 2023/2071 E., 2024/7591 K.: Mükerrir infaz rejimi uygulanmadan önce sanığa CMK 226 kapsamında bildirim yapılmalı; aksi halde karar bozma nedenidir.
Sonuç
Yargıtay kararları, ek savunma hakkının CMK m.226 çerçevesinde mutlak bir usul güvencesi olduğunu, sanığın hem suç vasfı değişikliğinde hem de ceza artırımı/indirimi hallerinde bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Sanığın lehine veya aleyhine fark etmeksizin yeni nitelendirme ya da ceza etkisi doğuran her durumda mahkeme, sanığa veya müdafiine açık şekilde ek savunma hakkı tanımakla yükümlüdür.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün