Kamu Görevlilerinin Yargılanması için Soruşturma İzni Nedir? Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri
Kamu Görevlilerinin Yargılanması için Soruşturma İzni , kişinin “görevi sebebiyle” işlediği iddia edilen suç hakkında Cumhuriyet savcılığınca soruşturma veya mahkemece kovuşturma yapılabilmesi için yetkili idari merci tarafından verilen bir idari karardır. Bu kararın verilmesi ya da verilmemesi idari nitelikte olduğundan, idarenin kararına karşı idari yargıda itiraz mümkündür. Ceza muhakemesi bakımından soruşturma izni bir “soruşturma şartı”dır ve izne tabi hallerde savcılık, izni almaksızın esas soruşturma işlemlerine başlayamaz.
Kısa Özet
Soruşturma izni, göreve bağlı suç isnatlarında ceza soruşturmasının başlaması için gerekli idari onaydır. Karar idari yargı denetimine açıktır ve izin alınmadan esas soruşturma işlemleri yürütülemez.
Soruşturma İzninin Hukukî Niteliği ve Kapsamı
Soruşturma izni, ceza muhakemesinde soruşturmanın başlayabilmesi için aranan bir “şart”tır. Savcılık, izne tabi bir olayda, gecikmesinde sakınca bulunan durumlar dışında, soruşturma izni alınmadan şüpheli memurun ifadesini dahi alamaz. Bununla birlikte savcılık, suç öğrenildiği anda bir soruşturma numarası vererek kaybolma ihtimali bulunan delilleri toplar, acil koruma tedbirlerini alır ve bağlı idari merciden izin talep eder.
Kısa Özet
İzne tabi suçlarda savcılık, soruşturma izni olmadan esas işlemleri yapamaz; ancak delil kaybını önlemek için zorunlu tedbirleri alabilir. İzin verildikten sonra suç vasfının değişmesi, yeniden izin alınmasını gerektirmez.
Soruşturma İzninin Konu Bakımından Kapsayıcılığı
Soruşturma izni, şikâyet, ihbar veya iddia edilen olayları ve bunlara bağlı olarak soruşturma sürecinde ortaya çıkabilecek hususları kapsayacak biçimde verilir. İzin sonrasında suçun hukukî nitelendirilmesinin değişmesi, yeniden soruşturma izni alınmasını gerektirmez.
Kısa Özet
İzin, başvurudaki olaylar ile soruşturma sırasında ortaya çıkabilecek bağlantılı konuları kapsar. Sadece tamamen farklı bir fiil ortaya çıkarsa yeni izin gerekir.
Soruşturma İzninin Kanunî Dayanağı
Memurlar veya diğer kamu görevlileri hakkında soruşturma iznine ilişkin usul ve esaslar, 4483 sayılı “Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun” ile özel olarak düzenlenmiştir.
Kısa Özet
4483 sayılı Kanun, izne tabiiyet, yetkili merci, ön inceleme ve itiraz süreçlerini ayrıntılı biçimde belirler. Uygulama, Kanun’daki tanımlar ve prosedürlere göre yürütülür.
Soruşturma İzni Alınması Gereken Kişiler (Kapsam)
4483 sayılı Kanuna göre, hakkında soruşturma izni alınması gereken kişiler; tüm devlet memurları ile (polis, öğretmen, tapu ve nüfus memurları vb.) devletin açtığı bir kadroya bağlı “asli ve sürekli” nitelikte kamu görevini yürüten diğer kamu görevlileridir. Özel soruşturma usullerine tabi olanlar (ör. hâkim ve savcılar) bu genel düzenlemenin dışındadır. Memur dışı kamu görevlileri bakımından 4483’teki “kamu görevlisi” tanımı esas alınarak izne tabiiyet ayrıksı biçimde değerlendirilmelidir.
Kısa Özet
Genel kural olarak memurlar için soruşturma izni zorunludur; memur olmayanlar içinse 4483’teki kamu görevlisi tanımı ve görevlerinin “asli ve sürekli” olup olmadığı belirleyicidir.
TCK’daki Kamu Görevlisi Kavramı ile 4483’teki Kamu Görevlisi Kavramı Arasındaki Fark
5237 sayılı TCK m.6/1-c, kamu görevlisini; atama, seçilme veya herhangi bir suretle, sürekli, süreli ya da geçici olarak kamusal faaliyete katılan kişi şeklinde geniş tanımlar. Bu kapsamda tanık, bilirkişi, avukat, belediye meclis üyesi gibi kişiler de TCK anlamında kamu görevlisidir. Ancak 4483 anlamında soruşturma izni gerekip gerekmediği için belirleyici olan, Kanun’daki daha dar ve kurumsal bağa dayalı “asli ve sürekli görev” ölçütüdür.
Kısa Özet
TCK’daki kamu görevlisi tanımı geniştir; 4483’te ise kadro, “asli ve sürekli görev” ve idari bağ esastır. Bu nedenle TCK kapsamında kamu görevlisi sayılan herkesin 4483 uyarınca izne tabi olması zorunlu değildir.
4483’te “Asli ve Sürekli Görev”in Anlamı
4483’e göre kamu görevlisi, kamu hizmetine ilişkin genel idari usuller uyarınca bir kadroya bağlı “asli” ve “sürekli” görev yürüten kimsedir. Devletin asli fonksiyonları “kamu görevi” sayılır; bu görevler memur ve diğer kamu görevlilerince yerine getirilir. Buna karşılık devletin tali, tamamlayıcı, yardımcı fonksiyonları ise “kamu hizmeti” olup, bunları ifa edenler amme hizmetiyle görevli olanlar veya işçilerdir. Özel hukuk sözleşmesine tabi işçilerle idare arasındaki ilişki sözleşmesel olduğundan, bu kişiler 4483 hükümlerine tabi olmaz (YCGK, 2014/291).
Kısa Özet
“Asli ve sürekli görev”, kadro bağlantısı ve kamu hukukuna dayanan görev ilişkisidir. İşçiler ve sözleşmeli personel, özel hukuk hükümlerine tabi olduklarından soruşturma izni kapsamı dışındadır.
Özel Atıflarla 4483 Kapsamına Alınan Kişiler
Bazı kişiler, özel kanunlardaki atıflar nedeniyle 4483 rejimine tabi olup haklarında soruşturma izni alınması gerekir. Örnek olarak şunlar sayılabilir:
- Belediye memur ve müstahdemleri,
- SGK yönetim kurulu üyeleri ve personeli (5502 sayılı Kanun m.28),
- 3628 sayılı Kanun m.17’deki suçları işleyen müsteşar, vali ve kaymakamlar,
- İl Özel İdaresi personeli,
- Sahil Güvenlik personeli,
- Jandarma personelinin mülki görevlerinden doğan suçları (2803 sayılı Kanun m.15/b),
- Kamu İhale Kurumu üyeleri ve personeli,
- Milli Piyango İdaresi personeli,
- KİT genel müdür ve yönetim kurulu üyeleri,
- Su ve Kanalizasyon İdaresi genel müdürleri ve yönetim kurulu üyeleri.
Kısa Özet
Özel kanunların açık atıf yaptığı bazı kamu personeli de 4483 kapsamında olup, bu kişiler hakkında soruşturma izni prosedürü uygulanır.
4483 Kapsamına Girmeyen Kişiler (İzne Tabi Olmayanlar)
Doğrudan soruşturulabilen ve soruşturma izni aranmayan kişiler:
- Asli ve sürekli görevleri bulunmayan, kamu gücü kullanmayan devlet personeli,
- İşçiler (belediye işçileri dâhil),
- Kadroya bağlı olmaksızın çalıştırılan sözleşmeli personel,
- Devletçe geçici süreyle istihdam edilen personel.
Kısa Özet
Kadro ve kamu hukukuna dayalı statü bulunmadığında 4483 uygulanmaz. Bu gruplar hakkında savcılık doğrudan genel hükümlere göre soruşturma yapar.
Sıfat Gereği 4483 Uygulanmayan Kişiler
Kamu görevlisi olmakla birlikte sıfatları nedeniyle 4483 hükümleri uygulanmayanlar:
- Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Milletvekilleri,
- Hâkim ve savcılar,
- TSK mensupları,
- Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay başkan ve üyeleri,
- Üniversite öğretim üyeleri ve yardımcıları,
- Jandarma Genel Komutanlığı mensuplarının mülki görevleri dışındaki görevleri.
Kısa Özet
Bu kişiler bakımından özel soruşturma usulleri geçerlidir; 4483’e dayalı soruşturma izni prosedürü uygulanmaz.
Özel Kanun veya Geçicilik Nedeniyle 4483 Dışında Kalanlar
Özel soruşturma usullerine tabi veya geçici kamu görevi yapan ve bu nedenle 4483’ün soruşturma izni hükümleri uygulanmayan kişiler:
- Özel güvenlik personeli,
- 1136 sayılı Kanuna tabi avukatlar ve hazine avukatları,
- Noterler, hakemler, bilirkişiler, kayyımlar, hazne,
- TRT, BDDK, Rekabet Kurumu personeli,
- Belediye İktisadi Teşebbüsleri personeli (örn. İSKİ),
- Diyanet işleriyle görevli personel,
- Seçim işleriyle görevli personel,
- Evlendirme memurları.
Kısa Özet
Özel kanun rejimi veya görev niteliği nedeniyle bu gruplarda 4483’e özgü soruşturma izni prosedürü işletilmez.
Doktor ve Sağlık Çalışanları Açısından Soruşturma İzni Süreci
Yükseköğretim Kanunu m.53’teki usule tabi olanlar hariç olmak üzere; kamu/özel sağlık kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim, diş hekimi ve diğer sağlık meslek mensuplarının mesleğin icrası kapsamındaki muayene, teşhis ve tedavi işlemleri nedeniyle yapılan soruşturmalar 4483 hükümlerine tabidir. Soruşturma izni, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilir. Kurul, özel sağlık kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapanlar bakımından il sağlık müdürlüğü yöneticilerini ön inceleme için görevlendirebilir; 4483 m.7’deki süreler bu kişiler için iki kat uygulanır. Kurul kararlarına karşı Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz yolu açıktır.
Kamu kurumları ve devlet üniversitelerinde görev yapan sağlık personelinin icrai tıbbi işlemleri nedeniyle idarece ödenen tazminatın rücu edilip edilmeyeceği ve rücu miktarı; görevin gereklerine aykırılık ve kusur durumu gözetilerek Mesleki Sorumluluk Kurulunca bir yıl içinde karara bağlanır (3359 sayılı Kanun, Ek m.18).
Kısa Özet
Sağlık personeli bakımından soruşturma izni mercii Mesleki Sorumluluk Kuruludur; süreler iki kat uygulanır ve kararlara karşı Ankara BİM’e itiraz edilebilir. Rücu hususu da Kurul tarafından bir yıl içinde karara bağlanır.
Hangi Suçlarda Soruşturma İzni Gerekir?
4483 m.2 uyarınca soruşturma izni, memur veya diğer kamu görevlisinin “görevi sebebiyle” işlediği suçlarda aranır. Görev sırasında işlenmiş olsa bile görevle ilgisi bulunmayan fiiller 4483 kapsamı dışındadır. Örneğin, tapu memurunun görev esnasında bir kişiyi yaralaması, görevle bağlantısız olduğundan izne tabi değildir. Buna karşılık adliyede görevli bir memurun tebligatları geciktirmesi “görevi sebebiyle” suçtur ve soruşturma izni gerekir.
Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri ise genel hükümlere tabidir (4483 m.2). Örneğin rüşvet, zimmet veya irtikâp suçunda suçüstü yakalanan memur hakkında savcılık soruşturma izni almaksızın CMK hükümlerine göre soruşturma yürütür.
Kısa Özet
İzne tabiiyet “görevi sebebiyle” ölçütüne bağlıdır; suçüstü ve ağır ceza gerektiren haller doğrudan genel hükümlere tabidir. Görevle ilgisi olmayan fiillerde soruşturma izni aranmaz.
Soruşturma İzni Gerektiren Örnek Suçlar
- Görevi kötüye kullanma (TCK m.257)
- Mühürde sahtecilik (TCK m.202)
- Mühür fekki (TCK m.203)
- Resmî belgede sahtecilik (TCK m.204)
- Resmî belgeyi bozma, yok etme veya gizleme (TCK m.205)
- Resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan (TCK m.206)
- Açığa imzanın kötüye kullanılması (TCK m.209)
- Ticari/bankacılık/müşteri sırrının açıklanması (TCK m.239)
- Denetim görevinin ihmali (TCK m.251/2)
- Nüfuz ticareti (TCK m.255)
- Zor kullanma yetkisinde sınırın aşılması (TCK m.256)
- Göreve ilişkin sırrın açıklanması (TCK m.258)
- Kamu görevlisinin ticareti (TCK m.259)
- Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf (TCK m.261)
- Kamu görevinin terki veya yapılmaması (TCK m.260)
- Kamu araç ve gereçlerini suçta kullanma (TCK m.266)
- Gerçeğe aykırı bilirkişilik ve tercümanlık (TCK m.276)
- Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi (TCK m.279)
- Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme (TCK m.281)
- 3628 sayılı Kanun m.17 kapsamındaki suçların müsteşar, vali, kaymakam tarafından işlenmesi.
Kısa Özet
Görevle bağlantılı pek çok suç tipi soruşturma izni prosedürüne tabidir. 3628/17’de sayılan bazı suçlar bakımından ise failin makamı izne tabiiyeti etkiler.
Soruşturma İzni Aranmadan Doğrudan Soruşturulacak Suçlar
Aşağıdaki hâllerde savcılık soruşturma izni olmaksızın doğrudan genel hükümlere göre soruşturma yapar:
- Ağır cezayı gerektiren suçüstü hâlleri,
- Özel kanunlarda farklı soruşturma usulüne tabi tutulan suçlar,
- 3628 sayılı Kanun m.17’de sayılan suçlar (bankacılık suçları, irtikâp, rüşvet, basit/nitelikli zimmet, görev sırasında veya görev nedeniyle kaçakçılık, resmî ihale ve alım-satımlara fesat, devlet sırlarını açıklama vb.) — Not: Bu suçların müsteşar, vali ve kaymakamlarca işlenmesi hâlinde soruşturma izni gerekir,
- 5816 sayılı Kanun m.4 kapsamındaki suçlar (Atatürk aleyhine suçlar),
- 298 sayılı Kanun m.174 kapsamındaki seçim suçları,
- TCK m.94 ve 95 kapsamındaki işkence ve eziyet,
- CMK m.161/5 kapsamındaki savcı talimatlarına uymama,
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamındaki kaçakçılık,
- 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu m.13–15’teki suçlar (sıkıyönetim bölgesinde),
- 1567 sayılı Kanun m.4 kapsamındaki suçlar,
- Memur ve diğer kamu görevlilerinin adlî görevlerinden doğan suçlar,
- Kamu görevi dışında işlenen kişisel suçlar,
- 3628 sayılı Kanun m.18/4 uyarınca, delil elde edildiği hâlde savcılığa bildirim yapmayan müfettiş ve muhakkiklere ilişkin suç,
- 4483 m.15 uyarınca, uydurma isnatla mağdur etmek amacıyla yapılan ihbar/şikâyetlerde haksız isnatta bulunanlara ilişkin suç.
Kısa Özet
Özel kanun ve suçüstü gibi istisnalarda soruşturma izni aranmaz; savcılık doğrudan soruşturma yapar. 3628/17 kapsamındaki suçlarda failin makamı izne tabiiyeti değiştirebilir.
Soruşturma İzni Vermeye Yetkili Merciler
4483 m.3’e göre, soruşturma izni memur veya kamu görevlisinin bağlı olduğu idari yapıda yetkili üst/amir tarafından verilir; yokluğunda vekil yetkilidir. Yetki belirlenirken suç tarihindeki görev esas alınır; fail daha sonra başka yere nakledilse dahi, suçun işlendiği yerdeki yetkili merci karar verir. Ast ile üst aynı suça iştirak etmişse izin, üstün bağlı olduğu merciden istenir.
Kısa Özet
Yetkili merci, suç tarihindeki görev ve idari bağa göre belirlenir. Ortak suç hâlinde üst memurun hiyerarşik amiri yetkilidir.
Yetkili Kişiler (Örnek Liste)
- İlçede görev yapanlar için kaymakam,
- İlde ve merkez ilçede görev yapanlar için vali,
- Bölge teşkilatlarında görev yapanlar için görev yapılan ilin valisi,
- Başbakanlık/bakanlık merkez ve bağlı/ilgili kuruluşlarda görev yapanlar için en üst idari amir,
- Ortak kararla atanan personel için ilgili bakan veya Başbakan,
- TBMM’de görev yapanlar için TBMM Genel Sekreteri; Genel Sekreter ve yardımcıları için TBMM Başkanı,
- Cumhurbaşkanlığında görev yapanlar için Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri; Genel Sekreter için Cumhurbaşkanı,
- Büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanları ile belediye ve il genel meclisi üyeleri için İçişleri Bakanı,
- İlçelerdeki belde belediye başkanları ve meclis üyeleri için kaymakam; merkez ilçelerde ise vali,
- Köy ve mahalle muhtarları ve diğer kapsamdaki personel için ilçede kaymakam, merkez ilçede vali.
Kısa Özet
Hiyerarşik yapı içinde soruşturma izni verme yetkisi, görev yerinin ve statünün niteliğine göre değişir.
Soruşturma İzni Öncesi “Ön İnceleme” Usulü
Yetkili merci, izin verip vermemeye karar vermeden önce 4483 m.5 uyarınca “ön inceleme” yapar. Ön inceleme:
- Yetkili merci tarafından bizzat,
- Bir veya birkaç müfettiş (denetim elemanı) eliyle,
- Hakkında inceleme yapılan kişinin üstü konumundaki memur/kamu görevlileri aracılığıyla (birlikte) yürütülebilir.
Esas kural, aynı kurum içinden görevlendirme yapılmasıdır; işin özelliğine göre başka bir kurumdan da talep edilebilir. Yargı mensupları, yargı kuruluşlarında çalışanlar ve askerler, başka mercilerin ön incelemelerinde görevlendirilemez.
Ön incelemeciler, bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren mercinin tüm yetkilerine sahiptir. 4483’te hüküm bulunmayan hallerde CMK hükümleri uygulanır. Bu çerçevede, ifade alma gibi işlemlerde ilgililerin avukat yardımından yararlanma hakkı CMK’ya kıyasen geçerlidir.
Ön incelemeyi yapanlar, şikâyetçiyi, hakkında inceleme yapılanı ve tanıkları dinler; tüm delil, bilgi ve belgeleri toplar; değerlendirmelerini içeren raporu yetkili merciye sunar. Birden çok kişinin raporunda farklı görüşler varsa gerekçeleriyle ayrı ayrı belirtilir. Yetkili merci, suçun öğrenilmesinden itibaren “ön inceleme dâhil” en geç 30 gün içinde, zorunlu hâllerde 15 günü aşmamak üzere bir kez uzatılabilecek şekilde gerekçeli karar verir.
Kısa Özet
Ön inceleme, soruşturma izni kararı öncesi delil ve beyanların toplanması sürecidir; sürelere uyularak gerekçeli karar verilir. Eksik hükümlerde CMK uygulanır.
Soruşturma İzninin Kapsadığı Suç ve Olaylar
4483 m.8’e göre soruşturma izni, şikâyet/ihbar konusu olaylar ve bunlara bağlı olarak soruşturma sırasında ortaya çıkabilecek hususları kapsar. Tamamen ayrı nitelikte yeni bir fiil belirirse yeni izin gerekir; ancak suçun hukukî niteliğinin değişmesi yeniden izin alınmasını gerektirmez.
3628 sayılı Kanun m.17 kapsamındaki suçlarda savcılık soruşturma izni olmaksızın doğrudan soruşturma yapabilir. Soruşturma sonunda suç vasfı değişir ve yeni vasıf 3628 m.17’de sayılı suçlardan değilse dahi, başlangıçta izinsiz başlatılan süreç izin aranmaksızın devam eder. Bu husus Yargıtay içtihatlarıyla da desteklenmektedir.
Kısa Özet
İzin, bağlantılı konuları da kapsar; tamamen farklı fiilde yeni izin gerekir. 3628 m.17 kapsamındaki suçlarda izin alınmadan başlayan süreç, vasıf değişse bile izin aranmaksızın sürdürülür.
Soruşturma İzni Kararlarına İtiraz Usulü
Yetkili merci, soruşturma izni verilmesine ya da verilmemesine ilişkin kararını savcılığa, hakkında inceleme yapılan memura/kamu görevlisine ve varsa şikâyetçiye bildirir.
İtiraz Ehliyeti:
- İzin verilmesine karşı: Hakkında inceleme yapılan memur/kamu görevlisi itiraz edebilir.
- İzin verilmemesine karşı: Cumhuriyet Başsavcılığı veya şikâyetçi itiraz edebilir.
- İşleme koymama kararlarına karşı: Şikâyetçi itiraz yoluna başvurabilir.
Süre: Tebliğden itibaren 10 gündür.
Görevli Merci:
- Kural olarak yetkili mercinin bulunduğu yargı çevresindeki Bölge İdare Mahkemesi itirazı inceler.
- Aşağıdakiler hakkında verilen soruşturma izni kararlarının itiraz mercii Danıştay 2. Dairesidir:
- Bakanlar Kurulu kararıyla veya bakanlık merkez teşkilatında ortak kararla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri,
- TBMM’de görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri; TBMM Genel Sekreteri ve yardımcıları,
- Cumhurbaşkanlığında görevli memur ve diğer kamu görevlileri hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterinin kararları,
- Büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanları; büyükşehir, il/ilçe belediye meclisi üyeleri ve il genel meclisi üyeleri.
İtirazlar öncelikle incelenir ve en geç 3 ay içinde karara bağlanır; verilen kararlar kesindir. İzin verilmemesine ilişkin itirazın reddi hâlinde savcılık “kovuşturmaya yer olmadığına” (takipsizlik) karar verir. Bu karara karşı CMK hükümlerine göre ayrıca itiraz mümkündür.
Kısa Özet
İtiraz süresi 10 gündür; kuralen BİM, belirli unvanlar yönünden Danıştay 2. Dairesi yetkilidir. Ret hâlinde takipsizlik verilir ve bu karara karşı CMK yoluna başvurulabilir.
4483 Sayılı Kanun Soruşturma İzni Yargıtay Kararları
Bu bölümde, 4483 sayılı Kanun kapsamında soruşturma izni prosedürünün nasıl uygulandığını gösteren Yargıtay ve Ceza Genel Kurulu kararları özgünleştirilmiş biçimde derlenmiştir. Her alt başlık, ilgili karardaki hukuki değerlendirmeyi özetler; soruşturma izni gerekip gerekmediği, suç vasfının değişmesi, kapsam ve istisnalar ayrıntılarıyla ele alınır.
Suç Vasfı Değişse de Yeni Suç İçin Soruşturma İzni Zorunlu Değildir
Kısa özet: Ceza davasının konusu iddianamedeki maddi vakıalardır; mahkeme hukuki nitelendirmeyle bağlı değildir. 3628 sayılı Kanun m.17 kapsamındaki bir suçtan kamu davası açıldıktan sonra vasıf değişirse, 4483 uyarınca ayrıca soruşturma izni aranmaz.
Kararın özeti
Daire tarafından da benimsenen Yargıtay CGK’nın 11.06.1996 tarih, 1996/129 E., 1996/137 K. sayılı ilkesine göre; memurların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlarda kural olarak 4483’e göre ilgili makamdan soruşturma izni gerekir. Ancak iddianamede yer alan maddi olgularla sınırlı yargılamada, mahkeme hukuki vasıflandırmaya bağlı değildir ve değişen suça göre ek savunma vererek hüküm kurabilir. Bu sebeple 3628 sayılı Kanun m.17’de sayılı bir suçtan dava açılıp yargılama sırasında suç niteliği değişse dahi, 4483 hükümlerine göre yeniden soruşturma izni alınması gerekmez. Somut olayda isnadın rüşvet (3628 m.17) olması ve Ümraniye Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulunun 27.06.2011 tarih ve 2011/10 sayılı kararının hukuki değer taşımaması karşısında, sanığın durumunun buna göre belirlenmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 5. CD, K: 2016/2141).
Ambulans Şoförünün Yaralamaya Sebep Olması ve Soruşturma İzni
Kısa özet: TCK’daki “kamu görevlisi” tanımı geniş olsa da 4483’ün süjesi daha dardır. Ambulans şoförünün hasta nakli sırasında yol açtığı yaralanma, 4483 anlamında görev sebebiyle işlenen suç kapsamında görülmediğinden soruşturma izni aranmaz.
Kararın özeti
TCK m.6/1-c “kamu görevlisi”ni kamusal faaliyete katılan kişi olarak tanımlar. 4483 ise kapsamı, genel idare esaslarına göre yürütülen kamu hizmetlerinin gerektirdiği “asli ve sürekli” görevlerle sınırlar. Buna göre bakanlık merkez/taşra teşkilatında kadrolu şoför gibi hizmetleri Devletin asli görevi sayılmadığından 4483 anlamında kamu görevlisi kabulü mümkün olmayabilir. YCGK’nın 27.05.2014 tarih, 2014/120 E., 2014/291 K. kararı ışığında, 112 ambulans şoförünün hasta sevki sırasında meydana gelen yaralanmada 4483 uyarınca soruşturma izni gerekmediği sonucuna varılmıştır (Yargıtay 12. CD, K: 2014/14005).
Ambulans Şoförünün Taksirle Yaralama Suçu Soruşturma İznine Tabi Değildir
Kısa özet: 5237 sayılı TCK, “kamu görevlisi” kavramını genişletmiş olsa da, 4483’teki “görev sebebiyle” kriteri dar yorumlanır. Taksirle yaralama, sadece kamu görevlilerince işlenebilen özgü suç olmadığı için soruşturma izni aranmaz.
Kararın özeti
765 sayılı TCK’daki “kamu görevi/kamu hizmeti” ayrımı terk edilerek 5237 sayılı TCK m.6/1-c’de kamu görevlisi tanımı genişletilmiştir. Ne var ki 4483 m.1’deki “görev sebebiyle işlenen suç” yalnızca memur/kamu görevlisi olmanın suç tipinde kurucu unsur ya da nitelikli hal olduğu suçlarla sınırlıdır. Ambulans şoförünün taksirle yaralamaya neden olması bu kapsamda değildir; bu nedenle 4483 uyarınca soruşturma izni gerekmemektedir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, K: 2014/291).
Kamu Görevlisi Memurun İftira Suçu ve Soruşturma İzni
Kısa özet: “Görev sebebiyle işlenen suç” kavramı, sadece görevin doğurduğu ve görevden yararlanılarak işlenebilen suçları kapsar. İftira suçu, bu çerçevede 4483’e tabi değildir; soruşturma izni aranmadan genel hükümlere göre yargılama yapılır.
Kararın özeti
CGK’nın 17.02.2004 tarih, 2004/2-10 E., 2004/40 K. kararı uyarınca, 4483 m.1’deki “görev sebebiyle işlenen suç”, yalnızca memurlarca işlenebilen ve memurluk sıfatının kurucu unsur olduğu suçları ifade eder. Bu bağlamda sanıklara isnat edilen “iftira” görev nedeniyle işlenen suçlardan sayılamaz; soruşturma/kovuşturma genel hükümlere göre yürütülmelidir (Yargıtay 4. CD, K: 2011/22480).
Hakaret Suçu Soruşturma İzni Kapsamında Değildir
Kısa özet: Kamu görevlisinin görev sırasında hakaret eylemi, “görev sebebiyle” işlenmiş kabul edilmez. Bu nedenle 4483 prosedürü uygulanmaz; savcılık doğrudan dava açabilir.
Kararın özeti
4483 m.1 ve m.2, yalnızca görev sebebiyle işlenen suçlarda uygulanır. Belediye başkanının basın toplantısındaki hakaret eylemi görevle bağlantılı sayılamaz; 4483 hükümleri uygulanamaz ve C.Savcısı doğrudan dava açabilir (Yargıtay 4. CD, K: 2008/20739).
Amir Tarafından Memurun Tehdit Edilmesi ve Soruşturma İzni
Kısa özet: 4483’ün ratio legis’i, kapsamı “görev sebebiyle” işlenen suçlarla sınırlandırır. Amirin memuru tehdit etmesi bu kategoriye girmez; soruşturma izni gerekmez.
Kararın özeti
Öğretmenin tören sırasında amiri tarafından “sizinle sonra görüşeceğiz” sözleriyle tehdit edildiği iddiasında, tehdit suçu görev nedeniyle işlenen suçlardan değildir. Bu nedenle idari merciden soruşturma izni aranmayıp dava genel hükümlere göre açılmalıdır (Yargıtay CGK, K: 2004/72).
Öğretmenin Derste Yaralama Eylemi ve Soruşturma İzni
Kısa özet: Öğretmenin disiplin süreci işletmeden öğrenciye karşı kasten yaralama eylemi, görev sınırlarını aşan kişi davranışı olup 4483 kapsamına girmez; soruşturma izni aranmaz.
Kararın özeti
Lise müdür yardımcısı ve öğretmenin, sınav kâğıdındaki usulsüzlük nedeniyle öğrenciyi bizzat cezalandırmaya kalkışıp yaralaması, görev sebebiyle işlenen suç sayılmaz. Yargılama genel hükümlere göre yapılmalıdır (Yargıtay 3. CD, K: 2007/1744).
Öğretmenin Öğrenciyi Yaralamaya Teşebbüsü ve Soruşturma İzni
Kısa özet: Disiplin işlemi sonrası öğrenciyi lojmanda bıçakla kovalamaya ilişkin iddia, “görev sebebiyle” değil kişisel eylem niteliğindedir. 4483’e göre soruşturma izni aranmaz.
Kararın özeti
Sanık öğretmenin öğrenciyi bıçakla kovalamak suretiyle etkili eyleme kalkıştığı iddiası görev nedeniyle işlenen suç değildir; dava 4483 olmaksızın genel hükümlere göre açılmalıdır (Yargıtay CGK, K: 2004/40).
Ticaret Sicili Memurları Hakkında Soruşturma İzni
Kısa özet: Ticaret sicili memurlarına isnat edilen bazı suçlarda soruşturma genel hükümlere tabidir. 4483 m.2/2, özel soruşturma usullerine ilişkin hükümleri saklı tutar; buna göre soruşturma izni gerekmeyebilir.
Kararın özeti
İhaleye fesat, Tebligat Kanunu’na muhalefet, görevi kötüye kullanma, gerçeğe aykırı bilirkişilik/tercümanlık, güveni kötüye kullanma suçlarında, 4483 m.2/2 gereğince özel soruşturma/kovuşturma usulleri saklıdır. Dosyanın salt 4483 izni yokluğundan işlemden kaldırılması isabetsizdir (Yargıtay 5. CD, K: 2017/301).
Muhtarın Görevine Giren Belge Düzenlemesi ve Soruşturma İzni
Kısa özet: Muhtarın görev gereği tanzim ettiği belge nedeniyle isnat, “görev sebebiyle” işlenen suç niteliğindedir. Bu hâlde 4483’e göre soruşturma izni alınmalıdır.
Kararın özeti
Suça konu belgenin muhtar tarafından görev icabı düzenlendiği anlaşılınca, 4483 m.2 uyarınca sanık hakkında soruşturma izni istenmeli; sonucuna göre hukuki durum belirlenmelidir. Genel hükümlere göre yargılamaya devamla karar verilmesi hukuka aykırıdır (Yargıtay 19. CD, K: 2016/14251).
Soruşturma İzni Alınmaması Nedeniyle İddianamenin İadesi
Kısa özet: 4483 kapsamında soruşturma izni bir soruşturma/kovuşturma şartıdır. İzin yoksa iddianamenin iadesi mümkündür.
Kararın özeti
Belediye yapı kontrol birim sorumlusunun Bilgi Edinme başvurusunu süresinde yanıtlamaması isnadında, 4483 uyarınca soruşturma izni alınmadan ceza soruşturması yürütülemez. CMK m.172/1’deki kovuşturma olanağının bulunmaması hâli de gözetilerek, CMK m.174’te açık sayılmasa da izin eksikliği iddianamenin iadesi sebebidir. İade kararına itirazın reddi hukuka uygundur (Yargıtay 4. CD, K: 2012/103849).
Liman Başkanlığı Denetleme Memuru Hakkında Soruşturma İzni
Kısa özet: Genel idare esaslarına göre atanan liman denetleme memuru TCK anlamında kamu görevlisidir. Suçüstü niteliği bulunmayan fiillerde 4483 uyarınca soruşturma izni zorunludur.
Kararın özeti
Denizcilik Müsteşarlığı taşrasında denetleme memuru olarak görev yapan sanık, genel idare esaslarına göre atandığından TCK m.6/c bakımından kamu görevlisidir. Suçüstü hali kabul edilemeyen eylem için 4483’e göre soruşturma izni alınması gerekir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, K: 2011/46).
Yaralama Suçu ve Soruşturma İzni Gerekmediği
Kısa özet: Kamu görevlisinin nüfuzunu kötüye kullanarak işlediği kasten yaralama, görev sırasında gerçekleşse dahi 4483 kapsamı dışındadır. Soruşturma izni yokluğu gerekçesiyle iddianame iadesi isabetsizdir.
Kararın özeti
Kasten yaralama isnadında, 4483 hükümleri uygulanamaz; savcılık genel hükümlere göre doğrudan dava açmalıdır. Soruşturma izni eksikliği gerekçesiyle, CMK m.174/1 süresi de gözetilmeksizin verilen iade kararı hukuka aykırıdır (Yargıtay 4. CD, K: 2008/15837).
Zimmet, Rüşvet ve İrtikâp Suçları Soruşturma İznine Tabi Değildir
Kısa özet: 3628 sayılı Kanun m.17’de sayılan suçlarda savcılık doğrudan soruşturma yapar. Yargılama sırasında suç vasfı değişse dahi 4483 uyarınca soruşturma izni aranmaz.
Kararın özeti
3628 m.17, zimmet, irtikâp, rüşvet ve benzeri suçlarda 4483’ün uygulanmayacağını, bakan/vali iznine de gerek bulunmadığını öngörür. Bu suçlardan açılan davada vasıf değişse bile dosyanın izin mercilerine gönderilmesine gerek yoktur. Ayrıca 4483 m.3 ve m.9’daki izin/itiraz düzeni Ceza Genel Kurulu’na görev vermez; kaymakamlık yargı mercii değildir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu, K: 2003/270).
Adliye ve Cezaevi Personelinde Soruşturma İzni Aranmadan Doğrudan Soruşturma
Kısa özet: 2802 sayılı Kanun m.116 ve CMK m.161/5 uyarınca adliye ve ceza infaz kurumu personelinin görevden doğan suçlarında Cumhuriyet savcılığı doğrudan genel hükümlere göre soruşturma yapar; soruşturma izni prosedürü uygulanmaz.
Kararın özeti
Adalet komisyonlarının görevleri (2802 m.114) ve “bulundukları yer C.Savcılığınca doğrudan soruşturma” hükmü (2802 m.116) ile CMK m.161/5 birlikte değerlendirildiğinde, ceza infaz ve tutukevi personelinin görev suçlarında merciin itirazının reddi yerine kabulü isabetsiz bulunmuştur. Doğrudan soruşturma yapılmalıdır (Yargıtay 5. CD, K: 2017/3319).
Geçici Personel Hakkında 4483 Soruşturma İzni Usulleri Uygulanamaz
Kısa özet: 657 sayılı Kanun m.4/C kapsamındaki geçici personel, asli ve sürekli görev görmediğinden 4483’ün süjesi değildir. Bu kişiler yönünden soruşturma izni rejimi işletilmez.
Kararın özeti
657 m.4; memur, sözleşmeli, geçici personel ve işçiyi ayırır. 4/C’deki geçici personel, mevsimlik/süreli işlerde sözleşmeyle çalışır ve asli-sürekli görev kapsamında değildir. Dolayısıyla 4483 kapsamındaki memur/kamu görevlisi sayılmaz (Danıştay 12. D., K: 2017/2488).
Doktor (Hekim) Hakkında Soruşturma İzni Gerekliliği
Kısa özet: Hekimlerin 657’ye tabi memur statüsünde olup olmadığı saptanmadan yargılamaya devam edilemez. Statüye göre 4483 kapsamında soruşturma izni gerekip gerekmediği tartışılmalıdır.
Kararın özeti
İzmir SSK Bozyaka Eğitim Hastanesinde görevli doktor ve hemşire sanıkların 657’ye tabi memur statüsü araştırılmadan ve 4483 uyarınca soruşturma izni gerekip gerekmediği tartışılmadan hüküm kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 9. CD, K: 2008/2).
Kamu Görevlisinin Yetkisi Dışında İş Yapması ve Soruşturma İzni
Kısa özet: TCK anlamında kamu görevlisi sayılmak 4483’e otomatik tabiiyet sağlamaz. Yetkisi olmayan bir büro memurunun resmî belge sahteciliği iddiasında, eylem görev sebebiyle işlenen suç kapsamında değilse soruşturma izni aranmaz.
Kararın özeti
Araç muayene istasyonunda büro memuru olan sanığın, muayene yapma yetkisi bulunmadığı halde sahte muayene işlemlerine karıştığı iddiasında, suç sabit görülürse TCK m.204/1 (resmî belgede sahtecilik) uygulanır. 4483’teki “görev sebebiyle” ölçütü, memuriyet sıfatının kurucu unsur olduğu suçlarla sınırlıdır; sanığın muayene düzenleme görevi olmadığından 4483 uyarınca soruşturma izni gerekmez (CGK, 2019/490 E., 2022/108 K.).
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün