Parada Sahtecilik Suçu Nedir? (TCK 197)
Parada sahtecilik suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 197. maddesinde düzenlenen ve kamu güvenini koruma amacı taşıyan bir suç tipidir. Uygulamada sıklıkla kalpazanlık suçu olarak adlandırılan bu fiil; sahte para üretmek, sahte olduğunu bilerek ülkeye sokmak, nakletmek, muhafaza etmek veya piyasaya sürmek (tedavüle koymak) gibi seçimlik hareketlerle işlenmektedir.
Parada Sahtecilik Suçunun Kapsamı
Parada sahtecilik suçu, hem Türkiye Cumhuriyeti paraları hem de yabancı ülke paraları bakımından geçerlidir. Suçun konusu, o ülkenin kanunlarına uygun biçimde tedavülde bulunan kağıt veya madeni paradır. TCK m.197’ye göre, yerli ve yabancı para arasında herhangi bir ayrım yapılmamıştır.
TCK m.198 hükmü ise “paraya eşit değerler” (örneğin devlet tahvilleri, hamiline yazılı bonolar, milli ziynet altınları) için de aynı cezai yaptırımların uygulanacağını düzenlemektedir.
Parada Sahtecilik Suçunun Unsurları
Bu suçun maddi konusu paradır. Paranın türü –kağıt veya madeni, milli veya yabancı– suçun oluşumunda önem taşımaz. Önemli olan, o paranın geçerli ve tedavülde olmasıdır.
Aşağıdaki seçimlik hareketlerden herhangi biri işlendiğinde, cezaları farklılık gösteren çeşitli parada sahtecilik suçları meydana gelir:
Sahte Para Üretmek (TCK m.197/1)
Bu fiil, milli veya yabancı paranın taklit edilmesi ya da basılması şeklinde ortaya çıkar. Örneğin, bilgisayar ortamında tasarlanmış sahte banknotların matbaada basılması bu kapsamdadır.
Sahte Parayı Ülkeye Sokmak veya Nakletmek (TCK m.197/1)
Sahte olduğu bilinen parayı Türkiye’ye getirmek ya da Türkiye içinde taşımak parada sahtecilik suçunun unsurlarından biridir.
Sahte Parayı Muhafaza Etmek (TCK m.197/1)
Kişinin sahte olduğunu bilerek parayı saklaması veya elinde tutması da suçun oluşması için yeterlidir. Kanun koyucu, bu davranışı cezalandırarak sahte paranın her an dolaşıma sokulabilecek tehlikede olmasını engellemek istemiştir.
Sahte Parayı Tedavüle Sokmak (TCK m.197/1)
Tedavül, sahte paranın veya paraya eşit değerdeki kıymetlerin piyasaya sürülmesi, yani mal veya hizmet alımında kullanılmasıdır. Failin amacı, bu parayı piyasaya sürerek haksız kazanç elde etmektir.
Sahte paranın başka bir kişinin egemenlik alanına girmesiyle suç tamamlanır. Ancak fail tüm hazırlıklarını yapmış olmasına rağmen para henüz piyasaya sürülmemişse, fiil teşebbüs aşamasında kalır ve muhafaza etme suçu oluşur (Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2015/19448 K.).
Sahte Parayı Bilerek Kabul Etmek (TCK m.197/2)
Kişinin, sahte olduğunu bilerek bir parayı kabul etmesi bu bent kapsamında cezalandırılmaktadır.
Sahteliğini Bilmeden Aldığı Parayı Tedavüle Sokmak (TCK m.197/3)
Burada fail, parayı alırken sahte olduğunu bilmez; ancak daha sonra bu durumu öğrendikten sonra parayı bilerek piyasaya sürerse suç oluşur.
Tedavül Kavramının Önemi
Tedavül, parada sahtecilik suçlarının merkezinde yer alan kavramdır. Paranın veya TCK m.198 gereğince paraya eşit sayılan değerlerin (örneğin tahvil veya ziynet altını) piyasaya sürülmesi, suçun tamamlanması anlamına gelir. Failin amacı sahte parayı piyasaya sürmek ve haksız menfaat sağlamaktır.
Eğer sahte para henüz başka bir kimsenin egemenlik alanına girmemişse, fiil tamamlanmamış olur ve muhafaza etme suçu oluşur.
Parada Sahtecilik Suçunda Aldatıcılık (İğfal Kabiliyeti)
Parada sahtecilik suçunun oluşabilmesi için sahte paranın aldatıcılık özelliğine, yani “iğfal kabiliyetine” sahip olması gerekir.
Eğer üretilen nesne ilk bakışta gerçek para izlenimi uyandırmıyorsa, bu durumda parada sahtecilik değil, dolandırıcılık suçu söz konusu olur.
Yargıtay uygulamasında bu nitelik “sürüm yeteneği” olarak adlandırılmaktadır. Sürüm yeteneği olmayan, yani görünüşte bile gerçek para sanılamayacak bir nesneyi piyasaya süren kişi, parada sahtecilik suçunu işlemiş sayılmaz.
Parada Sahtecilik Suçu ve Zincirleme Suç İlişkisi
Aynı dönemde üretilen, nakledilen veya ülkeye sokulan sahte paralar tek bir parada sahtecilik suçu oluşturur.
Bu fiiller farklı yerlerde veya saatlerde işlenmiş olsa bile, eğer aynı zaman dilimi içerisindeyse tek suç kabul edilir. Bu nedenle TCK m.43’teki zincirleme suç hükümleri uygulanmaz.
Ancak, fail bir süre sonra yeniden sahte para piyasaya sürerse ve fiili ya da hukuki kesinti meydana gelmişse, bu ikinci fiil ayrı bir suç oluşturur.
- Hukuki kesinti: iddianame düzenlenmesi, mahkûmiyet kararı, af veya davanın düşmesi gibi durumlarda ortaya çıkar.
- Fiili kesinti: failin tutuklanması, uzun süre hastanede kalması, askere gitmesi gibi sebeplerle eylemine ara vermesidir.
Örneğin, İstanbul’da sahte para tedavüle koyduktan 10 gün sonra İzmir’de yeniden aynı fiili işleyen kişi iki kez parada sahtecilik suçu işlemiş olur.
Parada Sahtecilik Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK 201)
Etkin pişmanlık, failin suçtan sonra kendi iradesiyle pişmanlık gösterip, suçun sonuçlarını ortadan kaldırmaya çalışması durumunda cezasızlık sağlayan bir kurumdur.
TCK m.201’e göre parada sahtecilik suçunda iki tür etkin pişmanlık hali öngörülmüştür:
- Sahte para üreten, nakleden, muhafaza eden veya kabul eden kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce suç ortaklarını ve paraların saklandığı yeri bildirir ve bu sayede suç ortakları veya sahte paralar ele geçirilirse, cezaya hükmolunmaz (TCK m.201/1).
- Sahte para üretiminde kullanılan araç ve gereçleri üreten veya bulunduran kişi, aynı şekilde yetkililere bilgi verip bu malzemelerin ele geçirilmesini sağlarsa, yine ceza verilmez (TCK m.201/2).
Parada Sahtecilik Suçunun Cezası (TCK 197)
TCK m.197’de parada sahtecilik suçunun cezaları üç ayrı fıkra halinde düzenlenmiştir:
- TCK m.197/1: Sahte para üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya tedavüle koyan kişi; 2 yıldan 12 yıla kadar hapis ve 10.000 güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
- TCK m.197/2: Sahte olduğunu bilerek parayı kabul eden kişi; 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezası alır.
- TCK m.197/3: Sahteliğini bilmeden aldığı parayı sonradan bilerek tedavüle koyan kişi; 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Adli Para Cezası, Erteleme ve HAGB
Parada sahtecilik suçunda, yalnızca TCK m.197/3 kapsamındaki suçlar için verilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.
Diğer fıkralarda hem hapis hem de adli para cezası zorunlu olduğundan dönüşüm mümkün değildir.
Ayrıca, mahkeme Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı verebilir. Bu durumda sanığın cezası belirli bir denetim süresi boyunca askıya alınır. Fail bu süre içinde yükümlülüklere uyarsa, ceza tamamen ortadan kalkar.
Erteleme de mümkündür; mahkeme belirli şartlar altında hapis cezasının infazından vazgeçebilir.
Parada Sahtecilik Suçunda Uzlaşma, Şikayet ve Zamanaşımı
Parada sahtecilik suçu, uzlaşma kapsamında olmayan ve şikayete tabi bulunmayan bir suçtur.
Savcılık bu suçları re’sen soruşturur; şikayet süresi bulunmaz ve şikayetten vazgeçme davayı düşürmez.
Dava zamanaşımı süresi:
- TCK m.197/1 için 15 yıl,
- TCK m.197/2-3 için 8 yıldır.
Bu süreler geçtikten sonra soruşturma veya kovuşturma yapılamaz.
Parada Sahtecilik Suçunda Yargılama Usulü ve Görevli Mahkeme
Parada sahtecilik suçu bakımından yalnızca TCK m.197/2 ve m.197/3 için seri muhakeme usulü uygulanabilir.
TCK m.197/1 kapsamındaki fiillerde ise genel hükümlere göre olağan yargılama yapılır.
- TCK m.197/1 kapsamındaki suçlar için görevli mahkeme ağır ceza mahkemesi,
- TCK m.197/2 ve m.197/3 kapsamındaki suçlar için ise asliye ceza mahkemesidir.
Parada Sahtecilik Suçu Yargıtay Kararları — Tedavül, Zincirleme Suç ve Aldatma Kabiliyeti Rehberi
Parada sahtecilik suçu kapsamında Yargıtay’ın tedavüle koyma, zincirleme suç, temadi–kesinti ve aldatma kabiliyeti ölçütlerine ilişkin yerleşik içtihatlarını tek sayfada toplayın. Parada sahtecilik suçu için kritik karar özetlerini şimdi inceleyin.
Parada Sahtecilik Suçu Yargıtay Kararları
Parada sahtecilik suçu kamu güvenini hedef alan bir suçtur ve toplumu bir bütün olarak mağdur konumuna yerleştirir. Sahte para tedavüle sokulduğunda bireyler de fiilin mağduru hâline gelebilir; ancak parada sahtecilik suçu bakımından somut zarar şartı aranmaz. Tedavülde bulunan paranın sahte şekilde üretilmesi dahi parada sahtecilik suçu için yeterlidir.
Sahte Parayı Tedavüle Koyma ve Mükerrer Suç
Parada sahtecilik suçu kapsamında sahte paranın üretilmesinden tedavüle sürülmesine kadar uzanan tüm aşamalar suçun kapsamındadır. Sahteciliğin suç oluşturabilmesi için üretilen paranın sahteliğinin ilk bakışta kolayca anlaşılmaması, yani aldatma yeteneğinin bulunması gerekir. Öğretide aldatma yeteneği; çok sayıda kişinin suça konu unsuru gerçek paradan ayırt edemeyecek olması biçiminde tanımlanır (Osman Yaşar-Hasan Tahsin Gökcan-… Artuç, Türk Ceza Kanunu, Cilt 5, Ankara, 2014, s. 6050).
TCK m.197/1’de düzenlenen parada sahtecilik suçu, tahdidi olarak sayılan seçimlik hareketlerle gerçekleşir. Bu hareketlerden “tedavüle koyma”, sahte paranın günlük alışverişte mal veya hizmet bedeli olarak kullanılmasıyla, yani paranın failin egemenlik alanından çıkıp muhatabın egemenlik alanına girmesiyle tamamlanır; tek bir sahte banknot olabileceği gibi birden fazla sahte banknot da olabilir.
Tedavülün Süreklilik Niteliği ve Mükerrerlik İtirazları
Tedavüle koyma eylemi yapısı gereği süreklilik taşıyabilir. Aynı anda temin edilen sahte paraların farklı tarihlerde, kesinti olmaksızın piyasaya sürülmesi durumunda zincirleme suç ya da gerçek içtima hükümleri uygulanmaz; bu eylemler tek bir parada sahtecilik suçu olarak kabul edilir. Öğretideki örnekle; failin Ankara’dan çıkıp İzmir hattında pek çok il/ilçede sahte parayla alışveriş yapması kesintisiz bir akış olduğundan tek suç sayılır ve TCK m.43 uygulanamaz (Yaşar-Gökcan-Artuç, s. 6059). Yargıtay’ın yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır.
Hukukî ve Fiilî Kesinti Ölçütü
Bununla birlikte, hukuki veya fiilî kesintiden sonra işlenen fiiller yeni bir parada sahtecilik suçu oluşturur. Örneğin; 03.06.2012, 18.06.2012, 29.07.2012 ve 05.08.2012 tarihli eylemler yönünden 05.11.2012 tarihli iddianame hukukî kesinti doğurur. Ayrıca 08.11.2012’de İzmir/Karşıyaka’da ve 19.11.2012’de Manisa/Merkez’de sahte para tedavülü arasında 11 günlük zaman farkı, faillin ilk olayda yakalanması-ifade-salıverilmesi ve ikinci eylemi farklı yerde tek başına gerçekleştirmesi gibi olgular, fiilî kesintiyi ve yenilenmiş suç kastını gösterir. Bu nedenle 08.11.2012 ve 19.11.2012 tarihli fiiller ayrı ayrı cezalandırılmalı; Karşıyaka C.Başsavcılığı’nın 04.12.2012 tarihli iddianamesi mükerrer kabul edilmemelidir.
Parada Sahtecilik Suçunda Zincirleme Suç Uygulaması
Parada sahtecilik suçu bakımından bu bölüm, zincirleme suç hükümlerinin ne zaman uygulanmayacağını açıklar. Tedavül eyleminin süreklilik niteliği nedeniyle çoğu kez tek suç kabulü gerekir. Ancak kesinti veya yeni suç kararı varsa zincirleme tartışması gündeme gelebilir.
Zincirleme Artırımının Uygulanmaması Gereken Haller
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, “piyasaya sahte para sürme” fiilinin niteliği gereği süreklilik gösterdiği durumlarda TCK m.43 uyarınca artırım yapılamayacağını, artırımla fazla ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir (Y8CD, K. 2014/5262).
Farklı Yer–Zaman ve Fiilî Kesinti Varsa
Somut olayda sanık 07.12.2010’da İstanbul/Kartal’da sahte para tedavülüne teşebbüs etmiş, 25.12.2010’da İzmir’de yakalanmıştır. Yerler arası mesafe, araya giren süre, Kartal’daki olaydan sonra kaçış ve İzmir’e gidilerek “aranmama-tanınmama” düşüncesiyle eyleme devam edilmesi temadinin kesildiğini gösterir. Bu çerçevede fiilî kesinti ve yenilenmiş suç kastı bulunduğundan TCK m.43’ün unsurları oluşmamıştır (Y8CD, K. 2013/18955).
Sahte Paranın Aldatma Kabiliyeti (İğfal) İçin Rapor Gerekliliği
Bu başlık, parada sahtecilik suçu açısından “sürüm yeteneği” ve aldatma kabiliyeti tespitinin usulünü özetler. Yetersiz inceleme, bozma sebebi olabilir.
Merkez Bankası’ndan Uzman Raporu
Sahte paranın aldatma kabiliyeti yönünden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası veya ilgili şubeden rapor alınması zorunludur; bu araştırma yapılmaksızın hüküm kurulması hukuka aykırıdır ve bozma nedenidir (Y8CD, K. 2013/16763).
Paraya Eşit Sayılan Değerler: Milli Ziynet Altını (TCK 198)
Bu bölüm, TCK m.198 kapsamındaki değerlerin parada sahtecilik suçu rejimine nasıl dâhil edildiğini açıklar. Özellikle milli ziynet altını örneği, uygulamadaki sınamayı gösterir.
Reşat Altını Örneği ve Kurumsal İnceleme
İddianamede ele geçen sahte altınların Osmanlı Reşat altını olduğunun belirtilmesi hâlinde, söz konusu altınların “Milli Ziynet” niteliği Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü raporuyla belirlenmelidir. Şayet altınlar milli ziynet sayılıyor ve aldatma kabiliyetine sahipse, eylem TCK m.198 yollamasıyla m.197/1 kapsamında parada sahtecilik suçu oluşturur (Y8CD, K. 2011/9260).
Parada Sahtecilik ve Dolandırıcılık Suçu İlişkisi
Parada sahtecilik suçu ile dolandırıcılık suçu farklı tiplerdir; iddianameyle bağlılık ilkesi gereği mahkeme iddianamede sevk edilen fiil ve suçla sınırlıdır. Parada sahtecilik suçu içinde dolandırıcılık unsuru bulunuyorsa ayrıca ikinci bir mahkûmiyet kurulamaz.
Özel Hüküm–Genel Hüküm İlişkisi ve İddianameye Bağlılık
Sanıkların sahte parayla telefon satın almaya yöneldikleri olayda, eylem bir bütün olarak TCK m.197/1 kapsamındaki parada sahtecilik suçunu oluşturur. Bu suç, somut olayda dolandırıcılık eylemini içerdiğinden iki kez ceza verilemez; özel norm olan parada sahtecilik suçu tercih edilmelidir (Y8CD 2021/8383 E., 2023/10483 K.).
CMK m.225 uyarınca hüküm, iddianamede gösterilen fiil ve faille sınırlıdır. Parada sahtecilik suçu iddianamesi varken mahkemenin ayrıca dolandırıcılık suçundan hüküm kurması, dava konusu yapılmamış fiil yönünden yasaya aykırıdır ve bozmayı gerektirir (Y11CD 2021/32948 E., 2021/6705 K.).
Benzer şekilde, sahte parayla koyun satın alınması olayında, mağdur aleyhine yarar sağlanmış olsa dahi dolandırıcılık suçundan ayrıca ceza tayini mümkün değildir; parada sahtecilik suçu özel düzenleme niteliği taşır (Y8CD, K. 2007/1458).
Parada Sahtecilik Suçunda Temadi ve Kesinti
Bu kısım, parada sahtecilik suçu için “kesintisiz suç” yaklaşımını ve hangi hâllerde temadinin sona erdiğini somut örneklerle açıklar. Hukukî-fiilî kesinti saptanmadan verilen kararlar bozulabilir.
Kısa Süre, Birden Fazla Mağdur ve Tek Suç İlkesi
Yaklaşık beş saat içinde birden çok mağdura sahte para verilmesi, parada sahtecilik suçu bakımından temadi göstergesidir. Bu durumda temel ceza belirlenirken çoklu eylem dikkate alınmalı, ancak TCK m.43 uygulanmamalıdır (Y8CD 2020/14897 E., 2023/6277 K.).
Benzer şekilde, kısa zaman aralığında iki mağdura yönelik sahte para kullanımı ve araçta sahte paraların ele geçirilmesi de temadi niteliğini doğrular. İddianamede tek adet parada sahtecilik suçu istendiği hâlde mağdurlara göre ayrı ayrı mahkûmiyet kurulması hukuka aykırıdır (Y8CD 2020/15062 E., 2023/7544 K.).
Mükerrerliğin Önlenmesi İçin Dosya Birleştirme–Araştırma
Parada sahtecilik suçu kesintisiz suçtur. İddianame ile hukukî kesinti doğar. İnceleme konusu olayla diğer dosyalar arasındaki zaman farkının kısalığı ve yerlerin yakınlığı gibi unsurlar gözetilerek mükerrer cezalandırmanın önüne geçilmelidir. Bu amaçla aynı suçtan açılmış diğer soruşturma/davaların celbi, mümkünse birleştirilmesi ve değilse ilgili delillerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması gerekir. Hukukî veya fiilî kesinti saptanmadan eksik araştırmayla hüküm kurulması bozma nedenidir (Y8CD 2019/22623 E., 2022/18400 K.; Y8CD 2021/4573 E., 2023/4578 K.).
Sahte Dolarların İğfal Kabiliyetinin Bulunmaması
Bu bölüm, parada sahtecilik suçu açısından aldatma kabiliyetinin yokluğu hâlinde verilecek hükmün çerçevesini örnek kararla gösterir. Teknik raporlar çoğu kez belirleyicidir.
Açıkça Ayırt Edilebilir Sahte Parada Suç Unsuru Oluşmaz
Sanıklardan ele geçen sahte dolarların seri numarasız ve kenarları siyah mürekkeple kaplı olması nedeniyle iğfal kabiliyetinin bulunmadığına ilişkin Erzurum Merkez Bankası raporu varken, parada sahtecilik suçu unsur oluşmadığı hâlde mahkûmiyet verilmesi bozma nedenidir (Y8CD 2019/22760 E., 2022/19300 K.).
Hızlı Özet (Madde Madde)
- Parada sahtecilik suçu kamu güvenine yöneliktir; zarar şartı aranmadan oluşabilir.
- Tedavül, paranın muhatabın egemenlik alanına girmesiyle tamamlanır; çoğu kez tek suç kabul edilir.
- Aldatma kabiliyeti (sürüm yeteneği) yoksa parada sahtecilik suçu oluşmaz; Merkez Bankası/Darphane raporları belirleyicidir.
- Zincirleme suç (TCK m.43) tedavülün kesintisizliği hâlinde uygulanmaz; hukukî/fiilî kesinti yeni suç doğurur.
- Dolandırıcılık ile parada sahtecilik suçu aynı fiilden birlikte cezalandırılamaz; iddianameye bağlılık esastır.
Avukat Gökhan Yağmur Kimdir?
Av. Gökhan Yağmur, İstanbul merkezli olarak faaliyet gösteren, ceza hukuku, aile hukuku, ticaret hukuku ve fikri mülkiyet hukuku alanlarında uzmanlaşmış bir avukattır. Uzun yıllara dayanan mesleki deneyimiyle birlikte yalnızca dava ve uyuşmazlıkların çözümünde değil, aynı zamanda önleyici hukuk danışmanlığı, sözleşme yönetimi ve şirketlere stratejik hukuki destek sunmaktadır.
Ceza yargılamaları, boşanma ve velayet davaları, ticari uyuşmazlıklar ve marka–patent süreçlerinde müvekkillerine etkin savunma ve çözüm odaklı yaklaşımıyla hizmet vermektedir. Ayrıca TÜRKPATENT, USPTO ve EUIPO nezdinde marka tescili ve fikri mülkiyet koruması konularında hem yerli hem de yabancı müvekkillere danışmanlık sağlamaktadır. – Turkey Brand Law
Kurucusu olduğu Hukuk Plus, HukukBankasi.net ve diğer dijital projeleriyle hukuk öğrencileri, stajyer avukatlar ve meslektaşlara yönelik özgün bir ekosistem geliştirmiştir. Bu sayede hukuk bilgisinin paylaşımı, güncel içtihatların takibi ve mesleki dayanışmanın güçlenmesine katkı sunmaktadır.
Av. Gökhan Yağmur, girişimci vizyonu ile yalnızca klasik avukatlık hizmeti sunmakla kalmayıp; marka yönetimi, e-ticaret hukuku, uluslararası şirket danışmanlığı ve dijital hukuk çözümleri alanlarında da fark yaratan çalışmalara imza atmaktadır.
Daha fazla bilgi için:
📌 www.gokhanyagmur.com
📌 www.gokhanyagmur.com.tr
📞 0542 157 06 34
Yolculuk Süresini Hesaplayın
Yakındaki yerler için seyahat süresini ve yol tariflerini görün